Why we laugh | Sophie Scott

1,024,121 views ・ 2015-04-30

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Seda Yıldırım Gözden geçirme: Yunus ASIK
00:12
Hi. I'm going to talk to you today about laughter,
0
12714
3204
Merhaba. Bugün size kahkahadan bahsedeceğim.
00:15
and I just want to start by thinking about the first time
1
15918
2789
Buna kahkahayı ilk fark ettiğim anı
hatırlamaya çalışarak başlamak istiyorum.
00:18
I can ever remember noticing laughter.
2
18707
2029
00:20
This is when I was a little girl. I would've been about six.
3
20736
2822
Küçük bir kızdım, yaklaşık 6 yaşındaydım.
00:23
And I came across my parents doing something unusual,
4
23558
3555
Annem ve babamı alışılmadık bir şey yaparlarken buldum,
00:27
where they were laughing.
5
27113
1506
gülüyorlardı.
00:28
They were laughing very, very hard.
6
28619
2067
Çok ama çok şiddetli gülüyorlardı.
00:30
They were lying on the floor laughing.
7
30686
1904
Gülmekten yerlere yatıyorladı.
00:32
They were screaming with laughter.
8
32590
1950
Bağıra çağıra gülüyorlardı.
00:34
I did not know what they were laughing at, but I wanted in.
9
34540
4227
Neye güldüklerini bilmiyordum ama onlara katılmak istiyordum.
00:38
I wanted to be part of that,
10
38767
1704
Bunun bir parçası olmak istedim
00:40
and I kind of sat around at the edge going, "Hoo hoo!" (Laughter)
11
40471
3099
ve köşede oturup şu sesi çıkardım "Hoo Hoo!"
(Kahkahalar)
00:43
Now, incidentally, what they were laughing at
12
43570
3439
Neye güldüklerini tesadüfen öğrendim.
00:47
was a song which people used to sing,
13
47009
2600
İnsanların o zamanlar söyledikleri,
00:49
which was based around signs in toilets on trains
14
49609
3646
tuvaletler ve trenlerde ne yapıp yapamayacağınızı söyleyen
00:53
telling you what you could and could not do
15
53255
2995
uyarı levhaları hakkındaki bir şarkıya gülüyorlardı.
00:56
in toilets on trains.
16
56250
1440
00:57
And the thing you have to remember about the English is, of course,
17
57690
3203
İngilizler hakkında hatırlamanız gereken bir şey varsa,
01:00
we do have an immensely sophisticated sense of humor.
18
60893
2723
o da bizim çok sofistike bir mizah anlayışımız olduğudur.
01:03
(Laughter)
19
63616
1159
(Kahkahalar)
01:04
At the time, though, I didn't understand anything of that.
20
64775
2733
O zamanlar tabii ki hiçbir kısmını anlamıyordum.
01:07
I just cared about the laughter,
21
67508
1559
Sadece kahkahayı önemsiyordum
01:09
and actually, as a neuroscientist, I've come to care about it again.
22
69067
3352
ve aslında bir nörobilimci olarak yine ona önem vermeye başladım.
01:12
And it is a really weird thing to do.
23
72419
2757
Bu gerçekten garip bir davranış.
01:15
What I'm going to do now is just play some examples
24
75176
2417
Şimdi size birkaç kahkaha örneği göstereceğim.
01:17
of real human beings laughing,
25
77593
1551
İnsanların çıkardıkları sesleri, bu seslerin ne kadar garip olabileceğini
01:19
and I want you think about the sound people make and how odd that can be,
26
79144
3483
ve kahkahanın ses olarak ne kadar ilkel olduğunu düşünün.
01:22
and in fact how primitive laughter is as a sound.
27
82627
2577
01:25
It's much more like an animal call than it is like speech.
28
85204
2809
Konuşmadan daha çok bir hayvan çağrısı gibi.
Sizler için birkaç kahkahamız var.
01:28
So here we've got some laughter for you. The first one is pretty joyful.
29
88013
3474
İlki oldukça neşeli.
01:31
(Audio: Laughing)
30
91487
13655
(Ses: Gülme sesi)
01:47
Now this next guy, I need him to breathe.
31
107406
2675
Şimdi bir sonraki adam, nefes almasına ihtiyacım var.
01:50
There's a point in there where I'm just, like,
32
110081
2152
Öyle bir an geliyor ki, kendi kendime
01:52
you've got to get some air in there, mate,
33
112233
2022
biraz nefes almalısın arkadaşım diyorum,
01:54
because he just sounds like he's breathing out.
34
114255
2205
çünkü nefesi kesiliyormuş gibi geliyor.
01:56
(Audio: Laughing)
35
116460
8727
(Ses: Gülme sesi)
02:05
This hasn't been edited; this is him.
36
125187
2995
Kaydın üzerinde oynanmadı; bu o.
02:08
(Audio: Laughing) (Laughter)
37
128182
6362
(Ses: Gülme sesi) (Kahkahalar)
02:14
And finally we have -- this is a human female laughing.
38
134544
3739
Son olarak elimizde bir kadının gülüşü var.
02:18
And laughter can take us to some pretty odd places in terms of making noises.
39
138283
4063
Konu ses çıkarmak olunca kahkaha bizi bayağı garip yerlere götürebilir.
02:22
(Audio: Laughing)
40
142346
8789
(Ses: Gülme sesi)
02:41
She actually says, "Oh my God, what is that?" in French.
41
161953
2660
Kadın aslında Fransızca "Aman Allah'ım, bu da ne?" diyor.
02:44
We're all kind of with her. I have no idea.
42
164613
3566
Biz de her türlü onunlayız. Bir fikrim yok.
02:48
Now, to understand laughter, you have to look at a part of the body
43
168179
3427
Şimdi kahkahayı anlamak için vücudun,
psikologların ve nörobilimcilerin çok bakmadıkları bir kısmına odaklanmalısınız:
02:51
that psychologists and neuroscientists don't normally spend much time looking at,
44
171606
3824
Kaburgalar.
02:55
which is the ribcage,
45
175430
1065
Kulağa çok da ilgi çekici gelmiyor
02:56
and it doesn't seem terribly exciting,
46
176495
1816
ama aslında hepiniz her an kaburgalarınızı kullanıyorsunuz.
02:58
but actually you're all using your ribcage all the time.
47
178311
2679
Hepinizin şu an kaburgalarınızla yaptığınız şey
03:00
What you're all doing at the moment with your ribcage,
48
180990
2583
-yapmayı bırakmayın- nefes almak.
03:03
and don't stop doing it, is breathing.
49
183573
1840
03:05
So you use the intercostal muscles, the muscles between your ribs,
50
185413
3150
Kaburgalar arası kaslarınızı kullanarak
ve kaburgalarınızı gevşetip sıkarak,
03:08
to bring air in and out of your lungs
51
188563
1777
akciğerlerinize hava alıp verirsiniz.
03:10
just by expanding and contracting your ribcage,
52
190340
2190
Eğer ben göğüs kafesinizin etrafına bir şerit koysaydım
03:12
and if I was to put a strap around the outside of your chest
53
192530
2878
ve hareketi gözlemleseydim,
03:15
called a breath belt, and just look at that movement,
54
195408
2570
gördüğünüz bu nazik sinüsoidal hareket nefes almak olurdu.
03:17
you see a rather gentle sinusoidal movement, so that's breathing.
55
197978
3154
Hepiniz yapıyorsunuz. Sakın bırakmayın.
03:21
You're all doing it. Don't stop.
56
201132
1578
Konuşmaya başladığınız anda,
03:22
As soon as you start talking,
57
202710
1394
nefesinizi çok farklı kullanmaya başlarsınız.
03:24
you start using your breathing completely differently.
58
204104
2627
03:26
So what I'm doing now is you see something much more like this.
59
206731
2947
Yani benim yaptığım şey daha çok bunun gibi.
03:29
In talking, you use very fine movements of the ribcage
60
209678
2593
Konuşurken havayı dışarı vermek için çok ince kaburga
hareketleri kullanırsınız --
03:32
to squeeze the air out --
61
212271
1380
03:33
and in fact, we're the only animals that can do this.
62
213651
2489
aslında biz bunu yapabilen tek hayvanız.
Konuşabilmemizin nedeni bu.
03:36
It's why we can talk at all.
63
216140
1541
03:37
Now, both talking and breathing has a mortal enemy,
64
217681
3162
Şimdi, konuşmanın ve nefes almanın ortak bir düşmanı var
03:40
and that enemy is laughter,
65
220843
2366
ve o düşman kahkaha.
03:43
because what happens when you laugh
66
223209
2449
Çünkü biz gülerken olan şey,
03:45
is those same muscles start to contract very regularly,
67
225658
3301
aynı kasların düzenli olarak kasılması.
03:48
and you get this very marked sort of zig-zagging,
68
228959
2418
Bir zikzak hâlinde olan bu durum,
03:51
and that's just squeezing the air out of you.
69
231377
2183
havayı dışarı atmamızı sağlar.
03:53
It literally is that basic a way of making a sound.
70
233560
2467
Bu gerçekten ses çıkarmanın çok basit bir yolu.
Birinin üzerine basıyor olabilirsiniz ve bu aynı etkiyi verir.
03:56
You could be stamping on somebody, it's having the same effect.
71
236027
2996
Havayı dışarı çıkarırsınız
03:59
You're just squeezing air out,
72
239023
1484
04:00
and each of those contractions -- Ha! -- gives you a sound.
73
240507
2833
ve bu her kasılma size bir ses verir: "Ha!"
Bu kasılmalar birlikte hareket ederler ve spazmlar olur
04:03
And as the contractions run together, you can get these spasms,
74
243340
2963
04:06
and that's when you start getting these -- (Wheezing) -- things happening.
75
246303
3780
ve işte o anda --(Hırıltı)-- bu olur.
Bu konuda çok iyiyimdir.
04:10
I'm brilliant at this. (Laughter)
76
250083
3494
(Kahkahalar)
04:13
Now, in terms of the science of laughter, there isn't very much,
77
253577
4225
Kahkahanın bilimine gelince, ortada pek bir şey olmasa da,
04:17
but it does turn out that pretty much everything we think we know
78
257802
3048
kahkaha ile ilgili bildiğimizi sandığımız her şeyin
04:20
about laughter is wrong.
79
260850
2192
yanlış olduğunu anlarız.
04:23
So it's not at all unusual, for example, to hear people to say
80
263042
2956
İnsanların gülen tek canlı olduğunun söylenildiğini duymak
04:25
humans are the only animals that laugh.
81
265998
2003
hiç de nadir değil.
Nietzsche böyle düşünüyordu.
04:28
Nietzsche thought that humans are the only animals that laugh.
82
268001
2933
Aslında memeliler arasında kahkahaya rastlayabiliriz.
04:30
In fact, you find laughter throughout the mammals.
83
270934
2453
Bu primatlarda sıklıkla gözlemlenmiştir
04:33
It's been well-described and well-observed in primates,
84
273387
2586
04:35
but you also see it in rats,
85
275973
1404
ve farelerde de görebilirsiniz.
Nerede bulursanız bulun
04:37
and wherever you find it --
86
277377
1306
04:38
humans, primates, rats --
87
278683
2106
insanlar, primatlar, fareler --
04:40
you find it associated with things like tickling.
88
280789
3019
hep gıdıklama ile bağdaştırılan şeylerde bulursunuz.
04:43
That's the same for humans.
89
283808
3088
İnsanlar için de bu aynıdır.
04:46
You find it associated with play, and all mammals play.
90
286896
4667
Oyun ile alakalı şeylerdedir ve tüm memeliler oynar.
04:51
And wherever you find it, it's associated with interactions.
91
291563
3994
Nerede bulursanız bulun, etkileşimlerle alakalıdır.
04:55
So Robert Provine, who has done a lot of work on this,
92
295557
2590
Bunun üzerinde çok çalışmış olan Robert Provine,
04:58
has pointed out that you are 30 times more likely to laugh
93
298147
4840
birinin yanındayken gülmemizin,
yalnız olduğumuz zamana göre 30 kez daha olası olduğunu
05:02
if you are with somebody else than if you're on your own,
94
302987
3366
05:06
and where you find most laughter
95
306353
1904
ve en çok kahkahayı bulduğumuz yerin
05:08
is in social interactions like conversation.
96
308257
2727
konuşma gibi sosyal etkileşimler olduğunu söyler.
05:10
So if you ask human beings, "When do you laugh?"
97
310984
2242
Eğer insanlara, "Ne zaman gülersiniz?" diye sorarsanız,
05:13
they'll talk about comedy and they'll talk about humor and they'll talk about jokes.
98
313226
3951
komedi, mizah ve şakalardan bahsederler.
Ne zaman güldüklerini incelerseniz, arkadaşlarıylayken gülerler.
05:17
If you look at when they laugh, they're laughing with their friends.
99
317177
3199
05:20
And when we laugh with people, we're hardly ever actually laughing at jokes.
100
320376
3587
İnsanlarla güldüğümüzde aslında çok nadir şakalara gülüyor oluruz.
05:23
You are laughing to show people that you understand them,
101
323963
2663
Onları anladığınızı göstermek için gülersiniz,
05:26
that you agree with them, that you're part of the same group as them.
102
326626
3248
onlara katıldığınızı, onlarla aynı grupta olduğunuzu.
05:29
You're laughing to show that you like them.
103
329874
1999
Onlardan hoşlandığınızı gösterirsiniz.
05:31
You might even love them.
104
331873
1205
Ya da onları sevdiğinizi.
Bunların hepsini onlarla konuşurken yaparsınız
05:33
You're doing all that at the same time as talking to them,
105
333078
2710
ve kahkaha bu duygusal işlerin çoğunu sizin için yapar.
05:35
and the laughter is doing a lot of that emotional work for you.
106
335788
3020
05:38
Something that Robert Provine has pointed out, as you can see here,
107
338808
3178
Bu resimlerde gördüğünüz gibi,
05:41
and the reason why we were laughing
108
341986
1679
baştaki kahkahalara gülmemizin nedeni
05:43
when we heard those funny laughs at the start,
109
343665
2141
ve ailem ile birlikte gülmemin nedeni,
05:45
and why I was laughing when I found my parents laughing,
110
345806
2705
Robert Provine'ın da dediği gibi,
kahkahanın davranış yoluyla bulaşan kocaman bir etki olması.
05:48
is that it's an enormously behaviorally contagious effect.
111
348511
2835
Kahkahayı başka birinden kapabilirsiniz
05:51
You can catch laughter from somebody else,
112
351346
2094
ve o kişiyi tanıyorsanız onlardan kahkaha kapmanız daha olası.
05:53
and you are more likely to catch laughter off somebody else if you know them.
113
353440
3659
Yani kahkaha hâlâ bu sosyal bağlamdan etkileniyor.
05:57
So it's still modulated by this social context.
114
357099
2259
Mizahı bir kenara bırakıp
05:59
You have to put humor to one side
115
359358
1588
kahkahanın sosyal anlamını düşünmelisiniz
06:00
and think about the social meaning of laughter
116
360946
2221
çünkü kökeni orada yatıyor.
06:03
because that's where its origins lie.
117
363167
2088
06:05
Now, something I've got very interested in is different kinds of laughter,
118
365255
4180
Şimdi, oldukça ilgimi çeken bir başka konu da kahkaha türleri.
06:09
and we have some neurobiological evidence about how human beings vocalize
119
369435
4713
İnsanların nasıl ses çıkardıklarına dair elimizdeki nörobiyolojik kanıtlar,
06:14
that suggests there might be two kinds of laughs that we have.
120
374148
4133
kahkahamızın iki çeşit olabileceğine işaret ediyor.
06:18
So it seems possible that the neurobiology for helpless, involuntary laughter,
121
378281
4946
Yani, ailemin o şarkıya güldüğü gibi
06:23
like my parents lying on the floor screaming about a silly song,
122
383227
3204
çaresiz ve istemsiz olan kahkahanın nörobiyolojisinin,
06:26
might have a different basis to it than some of that more polite
123
386431
3034
kibar ve sosyal olan, çok da kötü olmayan
06:29
social laughter that you encounter, which isn't horrible laughter,
124
389465
3166
ama birinin sizinle etkileşiminin bir parçası olarak
06:32
but it's behavior somebody is doing as part of their communicative act to you,
125
392631
4318
ve isteyerek attığı kahkahadan
06:36
part of their interaction with you; they are choosing to do this.
126
396949
3101
daha farklı bir temeli olması muhtemel görünüyor.
06:40
In our evolution, we have developed two different ways of vocalizing.
127
400050
3389
Evrimimiz boyunca iki farklı ses çıkarma yolu geliştirdik.
06:43
Involuntary vocalizations are part of an older system
128
403439
2917
Şu an yaptığım gibi daha istemli seslere kıyasla
06:46
than the more voluntary vocalizations like the speech I'm doing now.
129
406356
3203
istemsiz sesler daha eski bir sistemin parçası.
06:49
So we might imagine that laughter might actually have two different roots.
130
409559
3481
Yani kahkahanın iki farklı kökeni olduğunu tasavvur edebiliriz.
Bu konuyu daha ayrıntılı inceliyordum.
06:53
So I've been looking at this in more detail.
131
413040
2048
06:55
To do this, we've had to make recordings of people laughing,
132
415088
3223
Bunu yapmak için insanların kahkahalarını kaydetmemiz gerekiyordu.
06:58
and we've had to do whatever it takes to make people laugh,
133
418311
2777
Bunun için de onları güldürmek için ne gerekiyorsa yapmamız.
07:01
and we got those same people to produce more posed, social laughter.
134
421088
3209
Aynı insanlardan daha yapmacık ve sosyal kahkahalar da aldık.
Arkadaşınızın bir şaka yaptığını
07:04
So imagine your friend told a joke,
135
424297
1668
07:05
and you're laughing because you like your friend,
136
425965
2288
ve o şakaya çok komik olduğu için değil de
arkadaşınızı sevdiğiniz için güldüğünüzü düşünün.
07:08
but not really because the joke's all that.
137
428253
2008
07:10
So I'm going to play you a couple of those.
138
430261
2093
Şimdi size o kayıtlardan bazılarını çalacağım.
07:12
I want you to tell me if you think this laughter is real laughter,
139
432354
3153
Duyduğunuz kahkahanın gerçek mi sahte mi olduğunu söylemenizi istiyorum.
07:15
or if you think it's posed.
140
435507
1299
07:16
So is this involuntary laughter or more voluntary laughter?
141
436806
2936
Yani kahkaha istemli mi, yoksa istemsiz mi?
07:19
(Audio: Laughing)
142
439742
4880
(Ses: Kahkaha sesi)
07:24
What does that sound like to you?
143
444622
1615
Bu kulağa nasıl geliyor?
Seyirciler: Sahte. SS: Sahte mi? Sahte.
07:26
Audience: Posed. Sophie Scott: Posed? Posed.
144
446237
2073
Peki ya bu?
07:28
How about this one?
145
448310
1509
07:29
(Audio: Laughing)
146
449819
4551
(Ses: Kahkaha sesi)
07:34
(Laughter)
147
454370
1432
(Kahkahalar)
07:35
I'm the best.
148
455802
1416
Ben bir numarayım.
07:37
(Laughter) (Applause)
149
457218
2639
(Kahkahalar) (Alkışlar)
07:39
Not really.
150
459857
1736
Aslında değil.
07:41
No, that was helpless laughter,
151
461593
2250
Hayır, bu çaresiz kahkahaydı,
07:43
and in fact, to record that, all they had to do was record me
152
463843
3275
hatta bunu kaydetmek için tek yapmam gereken,
07:47
watching one of my friends listening to something I knew she wanted to laugh at,
153
467118
3777
onun gülmek istediğini bildiğim bir şeyi dinlerken
07:50
and I just started doing this.
154
470895
1470
arkadaşımı izlememdi.
07:52
What you find is that people are good at telling the difference
155
472365
3217
Buradan anlıyoruz ki insanlar,
gerçek ve sahte kahkahayı ayırt edebiliyor.
07:55
between real and posed laughter.
156
475582
1545
Görülüyor ki, bize göre ikisi çok farklı şeyler.
07:57
They seem to be different things to us.
157
477127
1914
İlginçtir ki, benzer bir olay şempanzeler arasında görülür.
07:59
Interestingly, you see something quite similar with chimpanzees.
158
479041
3032
Şempanzeler gıdıklandıklarında farklı
08:02
Chimpanzees laugh differently if they're being tickled
159
482073
2548
birbirleriyle oynarken farklı gülerler.
08:04
than if they're playing with each other,
160
484621
1969
Biz de burada böyle bir şey görüyor olabiliriz.
08:06
and we might be seeing something like that here,
161
486590
2262
İstemsiz ve gıdıklanırkenki kahkahanın sosyal kahkahadan farklı olması.
08:08
involuntary laughter, tickling laughter, being different from social laughter.
162
488852
3694
İkisi işitsel olarak çok farklı.
08:12
They're acoustically very different.
163
492546
1741
Gerçek kahkahalar daha uzun. Perdeleri daha yüksek.
08:14
The real laughs are longer. They're higher in pitch.
164
494287
2492
Çok gülmeye başladığınızda,
08:16
When you start laughing hard,
165
496779
1419
normalde isteyerek yapabileceğinizden çok daha yüksek bir basınç ile
08:18
you start squeezing air out from your lungs
166
498198
2053
08:20
under much higher pressures than you could ever produce voluntarily.
167
500251
3191
akciğerlerinizden hava çıkarırsınız.
Örneğin, sesimin perdesini şarkı söylemek için o kadar inceltemezdim.
08:23
For example, I could never pitch my voice that high to sing.
168
503442
2922
Ayrıca kasılmalar olur ve garip ıslık sesleri çıkarırsınız.
08:26
Also, you start to get these sort of contractions and weird whistling sounds,
169
506364
3668
Bunların hepsi gerçek gülüşün çok kolay anlaşıldığını
08:30
all of which mean that real laughter is extremely easy,
170
510032
2766
08:32
or feels extremely easy to spot.
171
512798
2072
ya da kolay anlaşılır hissedildiğini gösterir.
08:34
In contrast, posed laughter, we might think it sounds a bit fake.
172
514870
5082
Aksine yapmacık kahkahanın kulağa sahte geldiğini düşünürüz.
08:39
Actually, it's not, it's actually an important social cue.
173
519952
2740
Aslında değil, o önemli bir sosyal işaret.
08:42
We use it a lot, we're choosing to laugh in a lot of situations,
174
522692
3077
Onu çok kullanıyoruz, bazı durumlarda gülmeyi seçiyoruz
08:45
and it seems to be its own thing.
175
525769
1613
ve bu kendi hâlinde bir şey gibi duruyor.
08:47
So, for example, you find nasality in posed laughter,
176
527382
2787
Örneğin, yapmacık kahkahada genizden okunma vardır,
08:50
that kind of "ha ha ha ha ha" sound
177
530169
2107
bir çeşit "ha ha ha ha ha" sesi.
08:52
that you never get, you could not do, if you were laughing involuntarily.
178
532276
3447
Eğer istemsiz gülüyor olsaydınız, o sesi elde edemezdiniz.
08:55
So they do seem to be genuinely these two different sorts of things.
179
535723
3232
İkisi gerçekten de çok farklı şeyler.
Beynin kahkaha duyunca nasıl tepki verdiğini anlamak için
08:58
We took it into the scanner to see how brains respond
180
538955
2550
09:01
when you hear laughter.
181
541505
1212
tarama cihazı kullandık.
09:02
And when you do this, this is a really boring experiment.
182
542717
2668
Bu, bu çok sıkıcı bir deney.
Sadece insanlara gerçek ve sahte kahkahalar dinlettik.
09:05
We just played people real and posed laughs.
183
545385
2045
09:07
We didn't tell them it was a study on laughter.
184
547430
2204
Onlara kahkaha üzerinde bir çalışma olduğunu söylemedik.
09:09
We put other sounds in there to distract them,
185
549634
2199
Dikkatlerini dağıtmak için araya başka sesler de koyduk
09:11
and all they're doing is lying listening to sounds.
186
551833
2387
ve tek yaptıkları yatıp bu kayıtları dinlemek oldu.
09:14
We don't tell them to do anything.
187
554220
1643
Herhangi bir şey yapmalarını söylemedik.
09:15
Nonetheless, when you hear real laughter and when you hear posed laughter,
188
555863
3474
Yine de, gerçek ve yapmacık kahkaha duyduğunuzda
09:19
the brains are responding completely differently,
189
559337
2417
beyin tamamen farklı cevap verir.
09:21
significantly differently.
190
561754
1432
önemli derecede farklı.
09:23
What you see in the regions in blue, which lies in auditory cortex,
191
563186
3548
Mavi bölgelerde gördüğünüz, işitme korteksinde yer alır,
09:26
are the brain areas that respond more to the real laughs,
192
566734
2689
beynin gerçek kahkahaya daha çok cevap veren kısımları.
09:29
and what seems to be the case,
193
569423
1441
Öyle anlaşılıyor ki,
09:30
when you hear somebody laughing involuntarily,
194
570864
2157
istemsizce gülen birini duyduğunuzda
09:33
you hear sounds you would never hear in any other context.
195
573021
2727
başka bir durumda duymayacağınız sesler duyuyorsunuz.
09:35
It's very unambiguous,
196
575748
1086
Bu çok belirli
09:36
and it seems to be associated with greater auditory processing
197
576834
3070
ve öyle görünüyor ki, bu özgün sesler daha büyük bir
09:39
of these novel sounds.
198
579904
1370
işitsel işlemeden geçiyorlar.
09:41
In contrast, when you hear somebody laughing in a posed way,
199
581274
3809
Aksine yapmacık bir kahkaha duyduğunuzda,
09:45
what you see are these regions in pink,
200
585083
2042
zihinleştirme ile alakalı olan pembe bölgeler cevap verir,
09:47
which are occupying brain areas associated with mentalizing,
201
587125
2879
yani başkalarının ne düşündüklerini düşünme.
09:50
thinking about what somebody else is thinking.
202
590004
2155
09:52
And I think what that means is,
203
592159
1540
Bence bu şu anlama geliyor:
09:53
even if you're having your brain scanned, which is completely boring
204
593699
3197
Beyniniz taranıyor olsa bile, ki bu tamamen sıkıcı bir şey,
09:56
and not very interesting,
205
596896
1200
hiç ilgi çekici de değil,
09:58
when you hear somebody going, "A ha ha ha ha ha,"
206
598096
2333
birinin "A ha ha ha ha ha" diye güldüğünü duyunca,
10:00
you're trying to work out why they're laughing.
207
600429
2196
neden güldüklerini anlamaya çalışıyorsunuz.
10:02
Laughter is always meaningful.
208
602625
1445
Kahkaha her zaman anlamlıdır.
10:04
You are always trying to understand it in context,
209
604070
2340
Her zaman bağlamını anlamaya çalışırsınız.
10:06
even if, as far as you are concerned, at that point in time,
210
606410
2866
O anda bildiğiniz kadarıyla,
sizinle hiçbir alakası olmasa bile
10:09
it has not necessarily anything to do with you,
211
609276
2187
hâlâ o insanların neden güldüklerini anlamak istersiniz.
10:11
you still want to know why those people are laughing.
212
611463
2672
Farklı yaşlardaki insanların, gerçek ve sahte kahkahaları
10:14
Now, we've had the opportunity to look at how people hear real and posed laughter
213
614135
3866
nasıl duyduklarını inceleme şansımız oldu.
10:18
across the age range.
214
618001
1063
Bu, Royal Society ile birlikte yürüttüğümüz çevrim içi bir deneydi
10:19
So this is an online experiment we ran with the Royal Society,
215
619064
2931
10:21
and here we just asked people two questions.
216
621995
2104
ve bu deneyde insanlara iki soru sorduk.
Birkaç kahkaha dinlediler
10:24
First of all, they heard some laughs,
217
624099
1828
ve bunların ne kadar gerçek veya yapmacık olduklarını söylediler.
10:25
and they had to say, how real or posed do these laughs sound?
218
625927
3019
Gerçek kahkahalar kırmızı, yapmacık olanlar ise mavi.
10:28
The real laughs are shown in red and the posed laughs are shown in blue.
219
628946
3457
Hızlı bir artış görüyorsunuz.
10:32
What you see is there is a rapid onset.
220
632403
1897
Yaşlandıkça gerçek kahkahayı anlamakta daha iyi oluyorsunuz.
10:34
As you get older, you get better and better at spotting real laughter.
221
634300
3352
10:37
So six-year-olds are at chance, they can't really hear the difference.
222
637652
3325
Yani 6 yaşındakiler farkı çok anlayamıyorlar.
10:40
By the time you are older, you get better,
223
640977
2152
Yaşlandıkça daha iyi oluyorsunuz,
10:43
but interestingly, you do not hit peak performance in this dataset
224
643129
3622
ama garip bir şekilde bu veri setindeki zirve performansı yakalamanız,
10:46
until you are in your late 30s and early 40s.
225
646751
3531
30'lu yaşların sonunu ve 40'lı yaşların başını buluyor.
10:50
You don't understand laughter fully by the time you hit puberty.
226
650282
3041
Ergenliğe girdiğinizde kahkahayı tam olarak anlayamıyorsunuz.
10:53
You don't understand laughter fully by the time your brain has matured
227
653323
3297
Gençlik yıllarınızın sonunda beyniniz olgunlaştığında,
10:56
at the end of your teens.
228
656620
1394
tam olarak kahkahayı anlamıyorsunuz.
10:58
You're learning about laughter throughout your entire early adult life.
229
658014
3798
Bütün erken yetişkinlik zamanınızda kahkahayı öğreniyorsunuz.
11:01
If we turn the question around and now say not, what does the laughter sound like
230
661812
3802
Eğer soruyu değiştirir ve kahkahanın sesinin,
gerçek mi yapmacık mı olduğunu değil de,
11:05
in terms of being real or posed, but we say,
231
665614
2052
bu kahkahanın sizi gülmeye ne kadar ittiğini,
11:07
how much does this laughter make you want to laugh,
232
667666
2484
size ne kadar bulaşıcı olduğunu sorarsak daha farklı bir profil görürüz.
11:10
how contagious is this laughter to you, we see a different profile.
233
670150
3215
11:13
And here, the younger you are,
234
673365
1503
Burada, ne kadar genç olursanız,
11:14
the more you want to join in when you hear laughter.
235
674868
2434
kahkahaya o kadar katılmak istiyorsunuz.
11:17
Remember me laughing with my parents when I had no idea what was going on.
236
677302
3493
Neye güldüklerini bilmediğim hâlde ailemle gülmemi hatırlayın.
11:20
You really can see this.
237
680795
1226
Gerçekten bunu görebilirsiniz.
Genç ve yaşlı herkes
11:22
Now everybody, young and old,
238
682021
1395
11:23
finds the real laughs more contagious than the posed laughs,
239
683416
2845
gerçek kahkahaları yapmacık olanlardan daha bulaşıcı buluyor
11:26
but as you get older, it all becomes less contagious to you.
240
686261
2910
ama yaşlandıkça hepsi size daha az bulaşıcı geliyor.
11:29
Now, either we're all just becoming really grumpy as we get older,
241
689171
4204
Ya yaşlandıkça hepimiz daha somurtkan oluyoruz
11:33
or it may mean that as you understand laughter better,
242
693375
2929
ya da kahkahayı anlamakta ustalaştıkça,
11:36
and you are getting better at doing that,
243
696304
2089
sizi güldürmek için kahkahayı duymaktan daha fazlası gerekiyor.
11:38
you need more than just hearing people laugh to want to laugh.
244
698393
2946
11:41
You need the social stuff there.
245
701339
2647
Sosyal şeylere gerek oluyor.
11:43
So we've got a very interesting behavior
246
703986
1974
Yani elimizde çok ilginç bir davranış var
11:45
about which a lot of our lay assumptions are incorrect,
247
705960
3153
ve bu davranışla ilgili varsayımlarımızın çoğu yanlış.
11:49
but I'm coming to see that actually there's even more to laughter
248
709113
3851
Ama anlıyorum ki, aslında kahkaha sosyal bir duygu olmaktan
11:52
than it's an important social emotion we should look at,
249
712964
2731
çok daha fazlası.
11:55
because it turns out people are phenomenally nuanced
250
715695
2919
Anlaşılıyor ki, kahkahayı nasıl kullandığımız konusunda
11:58
in terms of how we use laughter.
251
718614
1587
insanlar olarak çok farklıyız.
12:00
There's a really lovely set of studies coming out
252
720201
2284
Robert Levenson'ın çiftlerle boylamsal bir çalışma yaptığı
12:02
from Robert Levenson's lab in California,
253
722485
2094
Kaliforniya'daki laboratuvarından
12:04
where he's doing a longitudinal study with couples.
254
724579
2476
gerçekten şahane çalışma setleri çıkıyor.
12:07
He gets married couples, men and women, into the lab,
255
727055
2783
Evli çiftleri laboratuvara alıyor
12:09
and he gives them stressful conversations to have
256
729838
2294
ve onlara konuşmaları için stresli konular veriyor.
12:12
while he wires them up to a polygraph so he can see them becoming stressed.
257
732132
3532
Aynı zamanda onları bir poligrafa bağlıyor ki stresli olduklarını görebilsin.
12:15
So you've got the two of them in there, and he'll say to the husband,
258
735664
3235
İkisi de oradayken, çiftlerden birine sorar:
12:18
"Tell me something that your wife does that irritates you."
259
738899
2782
"Eşinizin yaptığı ve sizin sinirinizi bozan bir şey söyleyin."
12:21
And what you see is immediately --
260
741681
1616
ve o anda görebilirsiniz --
12:23
just run that one through your head briefly, you and your partner --
261
743297
3327
bir düşünün, siz ve eşiniz onların yerinde olsaydınız --
12:26
you can imagine everybody gets a bit more stressed as soon as that starts.
262
746624
4148
hayal edebilirsiniz ki herkes biraz daha stresli bir hâle gelir.
12:30
You can see physically, people become more stressed.
263
750772
2624
İnsanların daha stresli bir hâle geldiklerini gözle görebilirsiniz.
12:33
What he finds is that the couples who manage that feeling of stress
264
753396
5782
Levenson bu çalışmasında, kahkaha ve onun gibi pozitif duygularla
stres duygusunu yönetebilen çiftlerin,
12:39
with laughter, positive emotions like laughter,
265
759178
3506
anında daha az stresli olmalarının yanısıra,
12:42
not only immediately become less stressed,
266
762684
3808
gözle görülür bir şekilde daha iyi hissettiklerini,
12:46
they can see them physically feeling better,
267
766492
2414
bu tatsız durumla birlikte daha iyi başa çıktıklarını,
12:48
they're dealing with this unpleasant situation better together,
268
768906
3158
ilişkilerinden daha yüksek tatmin aldıkları
12:52
they are also the couples that report
269
772064
1821
ve daha uzun süre birlikte kaldıkları
12:53
high levels of satisfaction in their relationship
270
773885
2359
bulgusuna ulaşmıştır.
12:56
and they stay together for longer.
271
776244
1671
12:57
So in fact, when you look at close relationships,
272
777915
2321
Yani aslında yakın ilişkilere bakarsanız,
kahkaha, insanların birbirlerinin duygularını nasıl düzenlediklerinin
13:00
laughter is a phenomenally useful index
273
780236
1898
13:02
of how people are regulating their emotions together.
274
782134
2473
çok kullanışlı bir göstergesi.
13:04
We're not just emitting it at each other to show that we like each other,
275
784607
3425
Kahkahayı sadece birbirimizden hoşlandığımızı göstermek için yaymıyoruz,
13:08
we're making ourselves feel better together.
276
788032
2055
birlikte daha iyi hissetmemizi sağlıyoruz.
13:10
Now, I don't think this is going to be limited to romantic relationships.
277
790087
3451
Bunun sadece romantik ilişkiler ile sınırlı kalacağını düşünmüyorum.
13:13
I think this is probably going to be a characteristic
278
793538
2473
Bence bu, arkadaşlarınızla aranızdaki gibi
yakın duygusal ilişkilerin bir karakteristiği olacak,
13:16
of close emotional relationships such as you might have with friends,
279
796011
3318
13:19
which explains my next clip,
280
799329
1829
ki bu, sıradaki videomu açıklıyor.
13:21
which is of a YouTube video of some young men in the former East Germany
281
801158
3645
Bu, eski Doğu Almanyalı birkaç gencin
13:24
on making a video to promote their heavy metal band,
282
804803
3506
heavy metal gruplarını tanıtmak için çektikleri
13:28
and it's extremely macho, and the mood is very serious,
283
808309
2902
oldukça maço ve havası oldukça ciddi olan bir video.
13:31
and I want you to notice what happens in terms of laughter
284
811211
3112
İşler yolunda gitmeyince kahkaha açısından neler olduğuna,
13:34
when things go wrong
285
814323
1950
ne kadar hızlı olduğuna ve havayı nasıl değiştirdiğine
13:36
and how quickly that happens, and how that changes the mood.
286
816273
3852
dikkat etmenizi istiyorum.
13:41
He's cold. He's about to get wet. He's got swimming trunks on,
287
821869
3042
Üşüyor. Islanmak üzere.
Mayosunu giymiş, elinde havlusu.
13:44
got a towel.
288
824911
3738
13:48
Ice.
289
828649
1672
Buz.
Ne olabilir acaba?
13:50
What might possibly happen?
290
830321
2438
13:54
Video starts.
291
834593
1579
Video başlıyor.
13:57
Serious mood.
292
837663
1899
Hava ciddi.
14:06
And his friends are already laughing. They are already laughing, hard.
293
846744
4505
Arkadaşları gülmeye başladı bile, çoktan katıla katıla gülüyorlar.
14:11
He's not laughing yet.
294
851249
1904
O henüz gülmüyor.
14:14
(Laughter)
295
854863
1649
(Kahkahalar)
14:16
He's starting to go now.
296
856512
2211
Gülmeye başlıyor.
14:25
And now they're all off.
297
865461
2057
Şimdi hepsi gitti.
14:27
(Laughter)
298
867518
5038
(Kahkahalar)
14:44
They're on the floor.
299
884653
1742
Yerlere yatıyorlar.
14:46
(Laughter)
300
886395
3622
(Kahkahalar)
14:55
The thing I really like about that is it's all very serious
301
895727
3312
Bu videoyla ilgili sevdiğim şey,
buzun üstüne atlayana kadar havanın ciddi olması,
14:59
until he jumps onto the ice, and as soon as he doesn't go through the ice,
302
899039
3725
ama buzu kıramayıp çakılınca, ortalığı kan da götürmeyince,
15:02
but also there isn't blood and bone everywhere,
303
902764
2263
arkadaşlarının gülmeye başlaması.
15:05
his friends start laughing.
304
905027
1573
15:06
And imagine if that had played him out with him standing there going,
305
906600
3392
Hayal edin, orada öylece durup
"Gerçekten, Heinrich, bence kırıldı." deseydi,
15:09
"No seriously, Heinrich, I think this is broken,"
306
909992
2444
bunu izlemekten hoşlanmazdık. Bu stresli olurdu.
15:12
we wouldn't enjoy watching that. That would be stressful.
307
912436
2750
Ya da ortalıkta açıkça kırılmış bir bacakla koşturup gülseydi
15:15
Or if he was running around with a visibly broken leg laughing,
308
915186
2993
ve arkadaşları "Heinrich, hemen hastaneye gitmeliyiz," deselerdi,
15:18
and his friends are going, "Heinrich, I think we need to go to the hospital now,"
309
918179
3831
bu da komik olmazdı.
Kahkaha gerçekten işe yarıyor.
Onu acı dolu, utanç verici ve zor bir durumdan alıp
15:22
that also wouldn't be funny.
310
922010
1397
15:23
The fact that the laughter works,
311
923407
1662
15:25
it gets him from a painful, embarrassing, difficult situation,
312
925069
2962
komik ve bizim keyif aldığımız bir duruma götürüyor.
15:28
into a funny situation, into what we're actually enjoying there,
313
928031
3085
Bence bu gerçekten ilginç bir kullanım
15:31
and I think that's a really interesting use,
314
931116
2187
ve aslında her zaman gerçekleşen bir şey.
15:33
and it's actually happening all the time.
315
933303
1978
Örneğin, buna benzer bir olayın
babamın cenazesinde olduğunu hatırlayabiliyorum.
15:35
For example, I can remember something like this happening
316
935281
2691
15:37
at my father's funeral.
317
937972
1197
İç çamaşırlarımızla buzun üzerinde hoplayıp zıplamıyorduk.
15:39
We weren't jumping around on the ice in our underpants.
318
939169
2615
Kanadalı değiliz.
15:41
We're not Canadian.
319
941784
2641
(Kahkahalar) (Alkışlar)
15:44
(Laughter) (Applause)
320
944425
2455
15:46
These events are always difficult, I had a relative who was being a bit difficult,
321
946924
3883
Bunun gibi olaylar her zaman zordur.
Huysuz olan bir akrabam vardı ve annem iyi durumda değildi.
15:50
my mum was not in a good place,
322
950807
1530
15:52
and I can remember finding myself just before the whole thing started
323
952337
3284
Hatırlıyorum, cenaze başlamadan önce,
kendimi 1970'lerin komedi programından bir hikâye anlatırken bulmuştum.
15:55
telling this story about something that happened in a 1970s sitcom,
324
955621
4247
15:59
and I just thought at the time, I don't know why I'm doing this,
325
959868
2438
Niye böyle bir şey yapıyorum ki diye düşündüğümü hatırlıyorum.
16:02
and what I realized I was doing
326
962306
2178
Anladım ki, yaptığım şey
16:04
was I was coming up with something from somewhere
327
964484
2698
onu benimle birlikte güldürecek
herhangi bir şey bulmaya çalışmaktı.
16:07
I could use to make her laugh together with me.
328
967182
4389
16:11
It was a very basic reaction to find some reason we can do this.
329
971571
3313
Bunun üstesinden gelebileceğimizi göstermek için basit bir tepkiydi.
16:14
We can laugh together. We're going to get through this.
330
974884
2685
Beraber gülebiliriz. Bunun üstesinden geleceğiz.
16:17
We're going to be okay.
331
977569
1496
İyi olacağız.
Aslında, bunu hepimiz her zaman yapıyoruz.
16:19
And in fact, all of us are doing this all the time.
332
979065
2431
16:21
You do it so often, you don't even notice it.
333
981496
2190
O kadar sık yapıyoruz ki fark etmiyoruz bile.
16:23
Everybody underestimates how often they laugh,
334
983686
2415
Herkes ne kadar çok güldüğünü küçümser
16:26
and you're doing something, when you laugh with people,
335
986101
3018
ve insanlarla güldüğünüzde aslında çok eski evrimsel bir sisteme
16:29
that's actually letting you access a really ancient evolutionary system
336
989119
4830
ulaşmanızı sağlayan bir şey yapıyorsunuz.
16:33
that mammals have evolved to make and maintain social bonds,
337
993949
3807
Bu sistem, memelilerin sosyal bağlılıklarını sürdürmek,
duygularını düzenlemek ve kendilerini iyi hissettirmek için geliştirdikleri bir şey.
16:37
and clearly to regulate emotions, to make ourselves feel better.
338
997756
3390
16:41
It's not something specific to humans -- it's a really ancient behavior
339
1001146
3390
İnsanlara özel bir şey değil -- gerçekten eski bir hareket,
16:44
which really helps us regulate how we feel and makes us feel better.
340
1004536
4064
hislerimizi düzenliyor ve iyi hissetmemizi sağlıyor.
16:48
In other words, when it comes to laughter,
341
1008600
2902
Başka bir deyişle, kahkaha denince
16:51
you and me, baby, ain't nothing but mammals. (Laughter)
342
1011502
2670
sen ve ben, bebek, memeliden başka bir şey değiliz.
(Kahkahalar) Teşekkürler.
16:54
Thank you.
343
1014172
2345
16:56
Thank you. (Applause)
344
1016517
7246
Teşekkürler.
(Alkışlar)

Original video on YouTube.com
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7