The 4 stories we tell ourselves about death | Stephen Cave

Stephen Cave: Ölümle ilgili kendimize anlattığımız 4 hikaye

749,380 views

2013-12-12 ・ TED


New videos

The 4 stories we tell ourselves about death | Stephen Cave

Stephen Cave: Ölümle ilgili kendimize anlattığımız 4 hikaye

749,380 views ・ 2013-12-12

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ziynet Boz Gözden geçirme: Emre Kocahan
00:12
I have a question:
0
12378
1893
Bir sorum var:
00:14
Who here remembers when they first realized
1
14271
3377
Burada hanginiz öleceğinin farkına vardığı
00:17
they were going to die?
2
17648
3423
ilk anı hatırlıyor?
00:21
I do. I was a young boy,
3
21071
2502
Ben hatırlıyorum! Küçük bir çocuktum
00:23
and my grandfather had just died,
4
23573
3055
ve büyük babam yeni ölmüştü.
00:26
and I remember a few days later lying in bed at night
5
26628
3918
Bir kaç gün sonra yatağımda uzanırken,
00:30
trying to make sense of what had happened.
6
30546
3634
ne olduğunu algılamaya çalıştığımı hatırlıyorum.
00:34
What did it mean that he was dead?
7
34180
2635
Ölmüş olması ne anlama geliyordu?
00:36
Where had he gone?
8
36815
1784
Nereye gitmişti?
00:38
It was like a hole in reality had opened up
9
38599
3422
Sanki gerçeklikte bir delik açılmış
00:42
and swallowed him.
10
42021
2135
ve onu yutmuştu.
00:44
But then the really shocking question occurred to me:
11
44156
2802
Ardından aynı tüyler ürpertici şeyin farkına ben de vardım.
00:46
If he could die, could it happen to me too?
12
46958
3490
Eğer o ölebildiyse, aynısı bana da olabilir miydi?
00:50
Could that hole in reality open up and swallow me?
13
50448
3299
Gerçeklikteki o delik, tekrar açılıp beni de yutabilir miydi?
00:53
Would it open up beneath my bed
14
53747
1790
Uyurken yatağın altından açılıp
00:55
and swallow me as I slept?
15
55537
3234
beni yutabilir miydi?
00:58
Well, at some point, all children become aware of death.
16
58771
4188
Hayatlarının bir döneminde tüm çocuklar ölümün farkına varırlar.
01:02
It can happen in different ways, of course,
17
62959
1905
Tabii ki hepsi farklı şekillerde olur
01:04
and usually comes in stages.
18
64864
1833
ve genellikle aşamalar halindedir.
01:06
Our idea of death develops as we grow older.
19
66697
3513
Yaşlandıkça ölüme bakış açımız değişir.
01:10
And if you reach back into the dark corners
20
70210
2729
Ve hafızanızın karanlık köşelerine
01:12
of your memory,
21
72939
1697
bakarsanız eğer,
01:14
you might remember something like what I felt
22
74636
3003
sizler de benim hissettiğim gibi bir şeyi hatırlayabilirsiniz.
01:17
when my grandfather died and when I realized
23
77639
3255
Büyükbabam öldüğünde, bunun
01:20
it could happen to me too,
24
80894
1950
benim başıma da gelebileceğini fark etmem,
01:22
that sense that behind all of this
25
82844
2579
tüm bunların arkasındaki duygu;
01:25
the void is waiting.
26
85423
3337
boşluğun bekliyor oluşuydu.
01:28
And this development in childhood
27
88760
2277
Ve çocukluktaki bu değişim,
01:31
reflects the development of our species.
28
91037
2821
türümüzün değişimini yansıtıyor.
01:33
Just as there was a point in your development
29
93858
3315
Aynı şekilde çocukluk gelişiminizin
01:37
as a child when your sense of self and of time
30
97173
3526
bir noktasında, benlik algınız
01:40
became sophisticated enough
31
100699
2099
size ölümlü olduğunuzu
01:42
for you to realize you were mortal,
32
102798
3922
hissettirecek kadar gelişmiştir.
01:46
so at some point in the evolution of our species,
33
106720
3706
Aynı şekilde türümüzün evriminin bir noktasında,
01:50
some early human's sense of self and of time
34
110426
3015
ilk insanların benlik ve zaman algısı
01:53
became sophisticated enough
35
113441
2243
yeteri kadar gelişmiş ve
01:55
for them to become the first human to realize,
36
115684
3115
şu olguyu fark etmelerine sebep olmuştur:
01:58
"I'm going to die."
37
118799
3433
"Bir gün öleceğim."
02:02
This is, if you like, our curse.
38
122232
2219
Bu, kabul ederseniz, bizim lanetimiz.
02:04
It's the price we pay for being so damn clever.
39
124451
4043
Böylesine zeki olmamızın bir bedeli.
02:08
We have to live in the knowledge
40
128494
2099
Hep şunu bilerek yaşamak zorunda kalacağız;
02:10
that the worst thing that can possibly happen
41
130593
2661
olabilecek en kötü şey
02:13
one day surely will,
42
133254
1624
bir gün kesinlikle olacak,
02:14
the end of all our projects,
43
134878
1506
tüm projelerimizin, umutlarımızın
02:16
our hopes, our dreams, of our individual world.
44
136384
3464
hayallerimizin, kendi dünyalarımızın sonu gelecek.
02:19
We each live in the shadow of a personal
45
139848
3181
Her birimiz, kişisel kıyametimizin
02:23
apocalypse.
46
143029
1989
gölgesinde yaşıyoruz.
02:25
And that's frightening. It's terrifying.
47
145018
2504
Ve bu düşünce korkutucu, ürkütücü.
02:27
And so we look for a way out.
48
147522
2460
Bu yüzden bir çıkış yolu arıyoruz.
02:29
And in my case, as I was about five years old,
49
149982
3281
Benim durumumda ise; yaklaşık beş yaşımdayken
02:33
this meant asking my mum.
50
153263
2995
anneme soru sormaya başlamamdı.
02:36
Now when I first started asking
51
156258
2462
İlk olarak
02:38
what happens when we die,
52
158720
1781
öldüğümüzde ne olduğunu sorduğumda
02:40
the grown-ups around me at the time
53
160501
2092
etrafımdaki yetişkinler,
02:42
answered with a typical English mix of awkwardness
54
162593
3203
tipik bir İngiliz tuhaflığı ve
02:45
and half-hearted Christianity,
55
165796
2987
gönülsüz bir Hristiyanlık karışımıyla
02:48
and the phrase I heard most often
56
168783
1944
ve en çok duyduğum cümleyi de kullanarak
02:50
was that granddad was now
57
170727
1559
büyük babamın nerede olduğunu yanıtladılar:
02:52
"up there looking down on us,"
58
172286
2464
"Yukarıda bizi izliyor."
02:54
and if I should die too, which wouldn't happen of course,
59
174750
2965
Ve eğer ben de ölürsem, böyle bir şey olmazdı tabii,
02:57
then I too would go up there,
60
177715
2796
o zaman ben de yukarı çıkardım.
03:00
which made death sound a lot like
61
180511
2050
Bu da, ölüm kavramını sanki bir
03:02
an existential elevator.
62
182561
2654
varoluşsal asansöre dönüştürüyordu.
03:05
Now this didn't sound very plausible.
63
185215
3118
Bu pek de mantıklı gelmedi elbette.
03:08
I used to watch a children's news program at the time,
64
188333
2903
O zamanlar TV'de, çocuklar için bir haber programı izliyordum
03:11
and this was the era of space exploration.
65
191236
2440
ve o dönem uzay keşifleri dönemiydi,
03:13
There were always rockets going up into the sky,
66
193676
2174
gökyüzüne sürekli roketler gönderiliyordu,
03:15
up into space, going up there.
67
195850
2696
uzaya, yukari.
03:18
But none of the astronauts when they came back
68
198546
2329
Ama astronotların hiçbiri döndüklerinde
03:20
ever mentioned having met my granddad
69
200875
3232
büyük babamla ya da diğer
03:24
or any other dead people.
70
204107
2459
ölü insanlarla tanıştıklarından bahsetmediler.
03:26
But I was scared,
71
206566
1303
Ama korkuyordum,
03:27
and the idea of taking the existential elevator
72
207869
2440
o varoluş asansörüne binip
03:30
to see my granddad
73
210309
1606
dedemi görmeye gitmek,
03:31
sounded a lot better than being swallowed
74
211915
1415
uyurken boşluk tarafından yutulmaktan
03:33
by the void while I slept.
75
213330
3071
kulağa daha hoş geliyordu..
03:36
And so I believed it anyway,
76
216401
2269
O yüzden ben de inandım,
03:38
even though it didn't make much sense.
77
218670
2671
pek mantıklı gelmediyse de...
03:41
And this thought process that I went through
78
221341
2242
Çocukluğumda yaşadığım ve
03:43
as a child, and have been through many times since,
79
223583
2531
yetişkinlik dönemi de dahil olmak üzere süregelen
03:46
including as a grown-up,
80
226114
1910
bu düşünce sürecini,
03:48
is a product of what psychologists call
81
228024
2447
psikologlar şöyle adlandırıyor;
03:50
a bias.
82
230471
1464
'yanlılık'.
03:51
Now a bias is a way in which we systematically
83
231935
3274
Yanlılık; olayları sistematik olarak
03:55
get things wrong,
84
235209
1718
yanlış algılamamız,
03:56
ways in which we miscalculate, misjudge,
85
236927
2684
yanlış hesaplamamız, yanlış değerlendirmemiz,
03:59
distort reality, or see what we want to see,
86
239611
3589
gerçeği çarpıtmamız ya da görmek istediğimizi görmemizdir.
04:03
and the bias I'm talking about
87
243200
2232
Benim bahsettiğim yanlılık ise
04:05
works like this:
88
245432
1438
şu şekilde yürür:
04:06
Confront someone with the fact
89
246870
2235
Bir kimseyi, öleceği gerçeğiyle
04:09
that they are going to die
90
249105
1547
yüzleştirin,
04:10
and they will believe just about any story
91
250652
3033
onlar da, bunun doğru olmadığını söyleyen,
04:13
that tells them it isn't true
92
253685
1858
aslında sonsuza kadar yaşayabileceklerini söyleyen
04:15
and they can, instead, live forever,
93
255543
2414
herhangi bir hikayeye inanırlar.
04:17
even if it means taking the existential elevator.
94
257957
4085
hatta bu hikaye 'varoluş asansörü' olsa bile...
04:22
Now we can see this as the biggest bias of all.
95
262042
4428
Gördüğümüz gibi; bu en büyük yanlılıktır.
04:26
It has been demonstrated in over 400
96
266470
2875
Bu durum, 400"ün üzerinde
04:29
empirical studies.
97
269345
1681
deneysel çalışmayla kanıtlanmış.
04:31
Now these studies are ingenious, but they're simple.
98
271026
2509
Bu çalışmalar çok zekice fakat oldukça basit.
04:33
They work like this.
99
273535
1935
Şu şekilde yürütülüyor:
04:35
You take two groups of people
100
275470
1490
İki grup insan alıyorsunuz
04:36
who are similar in all relevant respects,
101
276960
2783
ilgili özellikleri birbiriyle aynı olan.
04:39
and you remind one group that they're going to die
102
279743
2689
Bir gruba öleceklerini hatırlatıp,
04:42
but not the other, then you compare their behavior.
103
282432
2629
diğerine bir şey söylemiyor ve davranışlarını karşılaştırıyorsunuz.
04:45
So you're observing how it biases behavior
104
285061
3873
Ve gözlemliyorsunuz ki; ölümlü olmanın farkındalığı,
04:48
when people become aware of their mortality.
105
288934
3754
insan davranışını nasıl da yanlılaştırıyor.
04:52
And every time, you get the same result:
106
292688
2912
Ve her seferinde aynı sonuçları alıyorsunuz.
04:55
People who are made aware of their mortality
107
295600
3087
Ölümlülüğün farkına varan insanlar,
04:58
are more willing to believe stories
108
298687
2011
sonsuza kadar yaşayabileceklerini ve
05:00
that tell them they can escape death
109
300698
1863
ölümden kaçabileceklerini anlatan hikayelere
05:02
and live forever.
110
302561
1772
daha çok inanmak istiyorlar.
05:04
So here's an example: One recent study
111
304333
2289
Bir örnek vereyim; yakın zamanda yapılan bir çalışma
05:06
took two groups of agnostics,
112
306622
2770
agnostik iki grup üzerinde uygulanmış.
05:09
that is people who are undecided
113
309392
1596
Agnostikler, dini inançları konusunda
05:10
in their religious beliefs.
114
310988
2515
kararsız kişilerdir.
05:13
Now, one group was asked to think about being dead.
115
313503
3584
Bir gruba ölmüş olduklarını düşünmeleri söyleniyor.
05:17
The other group was asked to think about
116
317087
1645
Diğer gruba ise
05:18
being lonely.
117
318732
1833
yalnız olduklarını.
05:20
They were then asked again about their religious beliefs.
118
320565
2816
Daha sonra tekrar dini inançları soruluyor.
05:23
Those who had been asked to think about being dead
119
323381
2864
Ölü oldukları düşünülmesi istenen grupta
05:26
were afterwards twice as likely to express faith
120
326245
3573
tanrı ve İsa'ya inandıklarını belirtenler
05:29
in God and Jesus.
121
329818
1660
iki katına çıkıyor.
05:31
Twice as likely.
122
331478
1778
İki katına!
05:33
Even though the before they were all equally agnostic.
123
333256
2708
Öncesinde hepsi eşit derecede agnostik olmalarına rağmen.
05:35
But put the fear of death in them,
124
335964
1761
Yani, içlerine ölüm korkusunu saldığınızda,
05:37
and they run to Jesus.
125
337725
3859
İsa'ya koşuyorlar.
05:41
Now, this shows that reminding people of death
126
341584
3512
Bu gösteriyor ki; insanlara ölümü hatırlatmak; onları yanlılaştırıp,
05:45
biases them to believe, regardless of the evidence,
127
345111
3230
inanmalarını sağlıyor, kanıt olsun ya da olmasın.
05:48
and it works not just for religion,
128
348341
2025
Bu sadece din için değil
05:50
but for any kind of belief system
129
350366
2237
herhangi bir formda ölümsüzlüğü vaat eden
05:52
that promises immortality in some form,
130
352603
3460
tüm inanç sistemleri için geçerli.
05:56
whether it's becoming famous
131
356063
1805
Şöhret olsun,
05:57
or having children
132
357868
1414
çocuk sahibi olmak olsun,
05:59
or even nationalism,
133
359282
1347
ve hatta milliyetçilik bile,
06:00
which promises you can live on as part of a greater whole.
134
360629
3273
ki büyük bir bütünün parçası olarak yaşamayı vaat eder.
06:03
This is a bias that has shaped
135
363902
1931
Bu, insanlık tarihinin
06:05
the course of human history.
136
365833
3339
seyrini değiştiren bir yanlılık.
06:09
Now, the theory behind this bias
137
369172
2267
Bu yanlılığın ardındaki teori,
06:11
in the over 400 studies
138
371439
1737
400'den fazla çalışmada adı geçen;
06:13
is called terror management theory,
139
373176
2129
'terör yönetimi kuramı'dır.
06:15
and the idea is simple. It's just this.
140
375305
2350
Fikir ise oldukça basit. Şöyle ki:
06:17
We develop our worldviews,
141
377655
2549
Dünya görüşümüzü geliştiriyoruz,
06:20
that is, the stories we tell ourselves
142
380204
2157
dünya ile ve bizim onun içindeki yerimiz ile ilgili
06:22
about the world and our place in it,
143
382361
2736
hikayeleri geliştiriyoruz.
06:25
in order to help us manage
144
385097
2282
Böylece ölümün dehşetiyle
06:27
the terror of death.
145
387379
2914
başa çıkabilmeye çalışıyoruz.
06:30
And these immortality stories
146
390293
1799
Bu ölümsüzlük hikayeleri,
06:32
have thousands of different manifestations,
147
392092
2997
binlerce farklı şekilde tezahür ediyor.
06:35
but I believe that behind the apparent diversity
148
395089
3584
Fakat, bu çeşitliliğin arkasında
06:38
there are actually just four basic forms
149
398673
2699
aslında sadece dört tane, basit formda
06:41
that these immortality stories can take.
150
401372
3511
ölümsüzlük hikayesinin olduğunu düşünüyorum.
06:44
And we can see them repeating themselves
151
404883
1805
Görebiliyoruz ki bu hikayeler,
06:46
throughout history, just with slight variations
152
406688
3170
dile bağlı olarak küçük değişikler gösterse de,
06:49
to reflect the vocabulary of the day.
153
409858
2765
tarih boyunca kendilerini tekrar etmişler.
06:52
Now I'm going to briefly introduce these four
154
412623
2508
Şimdi, kısaca bu dört, basit formdaki
06:55
basic forms of immortality story,
155
415131
2253
ölümsüzlük hikayelerini tanıtacağım.
06:57
and I want to try to give you some sense
156
417384
1570
Ve sizlere, her kültür
06:58
of the way in which they're retold by each culture
157
418954
2313
ve jenerasyonda, nasıl anlatılageldiğini
07:01
or generation
158
421267
1767
o zamanın dilini de kullanarak
07:03
using the vocabulary of their day.
159
423034
2172
açıklamaya çalışacağım.
07:05
Now, the first story is the simplest.
160
425206
2639
İlk hikaye, en basit olanı.
07:07
We want to avoid death,
161
427845
2153
Ölümden kaçmak istiyoruz.
07:09
and the dream of doing that in this body
162
429998
2425
Bunu da, bu vücutta ve bu dünyada
07:12
in this world forever
163
432423
1360
sonsuza kadar
07:13
is the first and simplest kind of immortality story,
164
433783
3291
yapma hayali, birinci ve en basit olanı.
07:17
and it might at first sound implausible,
165
437074
2459
Başta inanılmaz gibi gelebilir.
07:19
but actually, almost every culture in human history
166
439533
3981
Fakat aslında tarihte, neredeyse tüm kültürlerin
07:23
has had some myth or legend
167
443514
2062
hayat iksiri ya da gençlik çeşmesi
07:25
of an elixir of life or a fountain of youth
168
445576
2761
efsanesi veya miti vardır
07:28
or something that promises to keep us going
169
448337
2979
ya da bir şekilde sonsuza kadar
07:31
forever.
170
451316
3137
yaşama vaadi.
07:34
Ancient Egypt had such myths,
171
454453
1593
Eski Mısır'da böyle efsaneler vardı,
07:36
ancient Babylon, ancient India.
172
456046
2368
eski Babil'de, eski Hindistan'da..
07:38
Throughout European history, we find them in the work of the alchemists,
173
458414
2852
Avrupa tarihinin tamamında, simyacıları görürüz
07:41
and of course we still believe this today,
174
461266
2794
ve tabii ki bugün de hala buna inanırız.
07:44
only we tell this story using the vocabulary
175
464060
2563
Sadece bu hikayeyi kendimize anlatırken,
07:46
of science.
176
466623
1656
bilim dilini kullanırız.
07:48
So 100 years ago,
177
468279
1606
Bundan yüz yıl önce,
07:49
hormones had just been discovered,
178
469885
1819
hormonlar daha yeni keşfedilmiş
07:51
and people hoped that hormone treatments
179
471704
1652
ve insanlar, hormon tedavisinin
07:53
were going to cure aging and disease,
180
473356
2699
yaşlanma ve hastalıkları ortadan kaldıracağını umut etmişlerdi.
07:56
and now instead we set our hopes on stem cells,
181
476055
2853
Şimdiyse umutlarımızı, kök hücre,
07:58
genetic engineering, and nanotechnology.
182
478908
2295
genetik mühendisliği ve nanoteknolojiye bağladık.
08:01
But the idea that science can cure death
183
481203
3958
Ne var ki, bilimin ölümü tedavi edebileceği fikri,
08:05
is just one more chapter in the story
184
485161
2341
medeniyet kadar eski olan
08:07
of the magical elixir,
185
487502
2233
sihirli iksir hikayesinin
08:09
a story that is as old as civilization.
186
489735
4436
bir başka bölümü sadece...
08:14
But betting everything on the idea of finding the elixir
187
494171
2780
Her şeyini iksiri bulma ve sonsuza dek
08:16
and staying alive forever
188
496951
1403
hayatta kalma fikrine adamak
08:18
is a risky strategy.
189
498354
1801
riskli bir strateji.
08:20
When we look back through history
190
500155
2240
Tarihe şöyle bir bakığımızda,
08:22
at all those who have sought an elixir in the past,
191
502395
2784
geçmişte sürekli bir iksir arayan insanların
08:25
the one thing they now have in common
192
505179
1829
şu anda tek bir ortak noktası var;
08:27
is that they're all dead.
193
507008
2630
hepsi ölü.
08:29
So we need a backup plan, and exactly this kind of plan B
194
509638
3738
O yüzden ikinci bir plana ihtiyacımız var ve bu B planı
08:33
is what the second kind of immortality story offers,
195
513376
3571
tam da ikinci tür ölümsüzlük hikayesinin vaadi;
08:36
and that's resurrection.
196
516947
1755
yeniden diriliş.
08:38
And it stays with the idea that I am this body,
197
518702
2374
Şu fikre sadık kalıyor: "Ben bu vücudum."
08:41
I am this physical organism.
198
521076
1975
"Bu fiziksel organizmayım."
08:43
It accepts that I'm going to have to die
199
523051
2168
ve "Bir gün mutlaka öleceğim." fikrini kabul ediyor.
08:45
but says, despite that,
200
525219
1374
Ancak buna rağmen diyor ki;
08:46
I can rise up and I can live again.
201
526593
2503
"Dirilip yeniden yaşayabilirim.".
08:49
In other words, I can do what Jesus did.
202
529096
2618
Diğer bir deyişle; "İsa'nın yaptığını yapabilirim.".
08:51
Jesus died, he was three days in the [tomb],
203
531714
2045
İsa öldü, kabrinde üç gün kaldı
08:53
and then he rose up and lived again.
204
533759
3111
ve sonra kalkıp yaşamaya devam etti.
08:56
And the idea that we can all be resurrected to live again
205
536870
3119
Hepimizin yeniden dirilip yaşayabileceği fikri ise
08:59
is orthodox believe, not just for Christians
206
539989
2288
oldukça yaygın bir inanış, yalnızca Hristiyanlarda değil,
09:02
but also Jews and Muslims.
207
542277
2703
Yahudiler ve Müslümanlarda da.
09:04
But our desire to believe this story
208
544980
2164
Ancak bu hikayeye inanma arzumuz
09:07
is so deeply embedded
209
547144
2010
öylesine derinlere yerleşmiş ki,
09:09
that we are reinventing it again
210
549154
2098
bilim çağına uyarlayıp, bu hikayeyi
09:11
for the scientific age,
211
551252
1492
yeniden icat ediyoruz.
09:12
for example, with the idea of cryonics.
212
552744
2823
Örneğin; 'kriyobiyoloji' fikri.
09:15
That's the idea that when you die,
213
555567
1590
Bu fikrin temeli;
09:17
you can have yourself frozen,
214
557157
1999
öldüğünüzde, dondurulmak
09:19
and then, at some point when technology
215
559156
2389
ve bir gün teknoloji
09:21
has advanced enough,
216
561545
1211
yeterince geliştiğinde
09:22
you can be thawed out and repaired and revived
217
562756
2120
çözdürülüp, tamir edlierek
09:24
and so resurrected.
218
564876
1289
yeniden hayata dönmektir.
09:26
And so some people believe an omnipotent god
219
566165
2848
Yani, kimileri her şeye kadir bir tanrının
09:29
will resurrect them to live again,
220
569013
1879
kendilerini dirilteceğine inanırken,
09:30
and other people believe an omnipotent scientist will do it.
221
570892
4143
diğerleri ise her şeye kadir bir bilim adamının dirilteceğine inanıyor.
09:35
But for others, the whole idea of resurrection,
222
575035
2714
Kimileri içinse, tüm bu yeniden dirilme
09:37
of climbing out of the grave,
223
577749
2003
ve mezardan çıkma fikri,
09:39
it's just too much like a bad zombie movie.
224
579752
2719
adeta, kötü bir zombi filmi gibi.
09:42
They find the body too messy, too unreliable
225
582471
2791
Onlara göre vücut; sonsuz yaşam için
09:45
to guarantee eternal life,
226
585262
2148
gereğinden fazla güvenilmez ve kusurlu.
09:47
and so they set their hopes on the third,
227
587410
3091
Bu yüzden onlar umutlarını, üçüncü bir
09:50
more spiritual immortality story,
228
590501
2117
ölümsüzlük hikayesine bağlarlar.
09:52
the idea that we can leave our body behind
229
592618
2336
Vücudu geride bırakıp,
09:54
and live on as a soul.
230
594954
2297
'ruh' olarak yaşama fikrine.
09:57
Now, the majority of people on Earth
231
597251
1989
Dünyanın büyük çoğunluğu
09:59
believe they have a soul,
232
599240
1773
ruhlarının olduğunu düşünüyor
10:01
and the idea is central to many religions.
233
601013
2410
ve pek çok dinin merkezinde bu fikir yatıyor.
10:03
But even though, in its current form,
234
603423
2314
Her ne kadar, yeni şekliyle
10:05
in its traditional form,
235
605737
1915
ya da eski şekliyle olsun
10:07
the idea of the soul is still hugely popular,
236
607652
2163
'ruh' fikri hala oldukça popülerse de,
10:09
nonetheless we are again
237
609815
1432
yine de bu fikri
10:11
reinventing it for the digital age,
238
611247
2224
dijital çağa yeniden uyarlıyoruz.
10:13
for example with the idea
239
613471
1477
Örneğin;
10:14
that you can leave your body behind
240
614948
1990
vücudunuzu geride bırakıp,
10:16
by uploading your mind, your essence,
241
616938
2246
aklınızı, özünüzü
10:19
the real you, onto a computer,
242
619184
1956
bir bilgisayara yükleyerek
10:21
and so live on as an avatar in the ether.
243
621140
4612
bir avatar olarak yaşamaya devam etme fikri.
10:25
But of course there are skeptics who say
244
625752
2023
Elbette kuşkucu olanlar derler ki;
10:27
if we look at the evidence of science,
245
627775
1844
bilimin sunduğu kanıtlara bakılırsa,
10:29
particularly neuroscience,
246
629619
1644
özellikle de nöro-bilimin,
10:31
it suggests that your mind,
247
631263
1829
aklınızın, özünüzün
10:33
your essence, the real you,
248
633092
1580
gerçek sizin,
10:34
is very much dependent on a particular part
249
634672
2413
vücudun belirli bir kısmına olukça bağlı olduğu görülür
10:37
of your body, that is, your brain.
250
637085
2221
bu kısım; beyindir.
10:39
And such skeptics can find comfort
251
639306
2521
Bu şüphecilerse dördüncü bir
10:41
in the fourth kind of immortality story,
252
641827
2258
ölümsüzlük hikayesinde teselli bulurlar.
10:44
and that is legacy,
253
644085
2357
Bu; 'miras'tır.
10:46
the idea that you can live on
254
646442
1480
Dünyada bıraktığınız
10:47
through the echo you leave in the world,
255
647922
2251
yankı ile yaşamaya devam etme fikri.
10:50
like the great Greek warrior Achilles,
256
650173
2349
Tıpkı Yunan savaşçı Aşil gibi.
10:52
who sacrificed his life fighting at Troy
257
652522
2629
Truva'da savaşarak hayatını feda eden
10:55
so that he might win immortal fame.
258
655151
3053
ve böylece ölümsüz bir ün kazanan...
10:58
And the pursuit of fame is as widespread
259
658204
2266
Ün kazanma isteği geçmişte olduğundan
11:00
and popular now as it ever was,
260
660470
2141
daha yaygın ve popüler.
11:02
and in our digital age,
261
662611
1579
Dijital çağımızda ise,
11:04
it's even easier to achieve.
262
664190
1528
elde etmek çok daha kolay.
11:05
You don't need to be a great warrior like Achilles
263
665718
2324
Aşil gibi büyük bir savaşçı olmanıza gerek yok,
11:08
or a great king or hero.
264
668042
1693
büyük bir kral veya bir kahraman olmanıza da.
11:09
All you need is an Internet connection and a funny cat. (Laughter)
265
669735
4823
Tek ihtiyacınız olan; İnternet bağlantısı ve komik bir kedi.
11:14
But some people prefer to leave a more tangible,
266
674558
2463
Ancak bazı insanlar daha somut, daha biyolojik
11:17
biological legacy -- children, for example.
267
677021
2844
bir miras bırakmak ister -- çocuk mesela.
11:19
Or they like, they hope, to live on
268
679865
2276
Veya onlar, yaşamaya devam etmek için;
11:22
as part of some greater whole,
269
682141
1717
daha büyük bir bütünün,
11:23
a nation or a family or a tribe,
270
683858
2449
milletin, ailenin, kabilenin ya da gen havuzunun
11:26
their gene pool.
271
686307
2466
bir parçası olmayı umarlar.
11:28
But again, there are skeptics
272
688773
1513
Ancak yine kimi şüpheciler,
11:30
who doubt whether legacy
273
690286
1713
mirasın gerçekten de
11:31
really is immortality.
274
691999
1975
ölümsüzlük mü olduğundan şüphe ederler.
11:33
Woody Allen, for example, who said,
275
693974
2077
Woody Allen mesela, demişti ki;
11:36
"I don't want to live on in the hearts of my countrymen.
276
696051
2496
"Hemşehrilerimin kalbinde yaşamaya devam etmek istemiyorum.
11:38
I want to live on in my apartment."
277
698547
2197
Kendi dairemde yaşamaya devam etmek istiyorum.".
11:40
So those are the four
278
700744
1767
İşte bunlar; dört,
11:42
basic kinds of immortality stories,
279
702511
2183
temel ölümsüzlük hikayesi
11:44
and I've tried to give just some sense
280
704694
1642
ve ben sadece nesilden nesile,
11:46
of how they're retold by each generation
281
706336
2293
çok küçük farklarla anlatılagelip,
11:48
with just slight variations
282
708629
1587
günümüz modasına nasıl uyarlandığını
11:50
to fit the fashions of the day.
283
710216
2305
göstermeye çalıştım.
11:52
And the fact that they recur in this way,
284
712521
3489
Böylesine, farklı inançlarda benzer şekillerde
11:56
in such a similar form but in such different belief systems,
285
716010
2988
ortaya çıkmış olmaları, sanıyorum ki;
11:58
suggests, I think,
286
718998
1578
bu hikayelerin herhangi bir
12:00
that we should be skeptical of the truth
287
720576
2402
versiyonuna
12:02
of any particular version of these stories.
288
722978
3761
şüpheci yaklaşmamız gerektiğine işaret ediyor.
12:06
The fact that some people believe
289
726739
2111
Bazılarının her şeye kadir bir tanrı,
12:08
an omnipotent god will resurrect them to live again
290
728850
2665
diğerlerininse bir bilim adamı tarafından
12:11
and others believe an omnipotent scientist will do it
291
731515
3701
yeniden diriltileceğine inanıyor olduğu gerçeği
12:15
suggests that neither are really believing this
292
735216
3038
gösteriyor ki; hiç biri bu inancı
12:18
on the strength of the evidence.
293
738254
2670
kanıtların güçlü oluşundan taşımıyor.
12:20
Rather, we believe these stories
294
740924
2426
Aksine, inanıyoruz çünkü
12:23
because we are biased to believe them,
295
743350
1983
bunlara inanmak için yanlılaşmışız.
12:25
and we are biased to believe them
296
745333
1828
Ve inanmak için yanlılaşmışız çünkü
12:27
because we are so afraid of death.
297
747161
4270
ölümden çok korkuyoruz.
12:31
So the question is,
298
751431
2055
Asıl soru şu ki;
12:33
are we doomed to lead the one life we have
299
753486
3472
sahip olduğumuz tek hayatı
12:36
in a way that is shaped by fear and denial,
300
756958
3693
korku ve inkar dolu bu yolda harcamaya mahkûm muyuz
12:40
or can we overcome this bias?
301
760651
3075
yoksa yanlılığın üstesinden gelebilir miyiz?
12:43
Well the Greek philosopher Epicurus
302
763726
2467
Yunan filozof Epikuros
12:46
thought we could.
303
766193
1728
yapabileceğimizi düşünüyordu.
12:47
He argued that the fear of death is natural,
304
767921
3548
Ölüm korkusunun doğal olduğunu
12:51
but it is not rational.
305
771469
2415
ancak mantıklı olmadığını savunuyordu.
12:53
"Death," he said, "is nothing to us,
306
773884
2658
"Ölüm," derdi, "bizim için hiçbir şey,
12:56
because when we are here, death is not,
307
776542
2850
çünkü bir buradayken, ölüm yok
12:59
and when death is here, we are gone."
308
779392
3753
ölüm geldiğinde ise biz gitmiş olacağız."
13:03
Now this is often quoted, but it's difficult
309
783145
1798
Bu, sık sık söylenir fakat
13:04
to really grasp, to really internalize,
310
784943
2322
gerçekten kavramak ve özümsemek zordur.
13:07
because exactly this idea of being gone
311
787265
2163
Çünkü tam da bu 'gitmiş olma' düşüncesi
13:09
is so difficult to imagine.
312
789428
2139
hayal etmesi güç bir şeydir.
13:11
So 2,000 years later, another philosopher,
313
791567
2231
2000 yıl sonra başka bir filozof,
13:13
Ludwig Wittgenstein, put it like this:
314
793798
3457
Ludwig Wittgenstein, şöyle söylemiştir:
13:17
"Death is not an event in life:
315
797255
2944
"Ölüm hayatın içindeki bir olay değildir.
13:20
We do not live to experience death.
316
800199
3642
Biz ölümü tecrübe etmek için yaşamayız."
13:23
And so," he added,
317
803841
1194
"ve bu yüzden" diye eklemiştir;
13:25
"in this sense, life has no end."
318
805035
2935
"bu anlamda, hayatın sonu yoktur.".
13:27
So it was natural for me as a child
319
807970
3176
Yani, çocukken boşluk tarafından
13:31
to fear being swallowed by the void,
320
811146
2367
yutulma korkum gayet doğaldı.
13:33
but it wasn't rational,
321
813513
1879
Fakat mantıklı değildi.
13:35
because being swallowed by the void
322
815392
1985
Çünkü boşluk tarafından yutulma
13:37
is not something that any of us
323
817377
2078
herhangi birimizin
13:39
will ever live to experience.
324
819455
3270
tecrübe edebileceği bir şey değil.
13:42
Now, overcoming this bias is not easy because
325
822725
2529
Bu yanlılığın üstesinden gelmek kolay değil,
13:45
the fear of death is so deeply embedded in us,
326
825254
2959
çünkü ölüm korkusu içimizde çok derinlere işlemiş.
13:48
yet when we see that the fear itself is not rational,
327
828213
4482
Ne var ki, korkunun kendisinin mantıksız olduğunu gördüğümüzde
13:52
and when we bring out into the open
328
832695
2130
ve korkunun bilinçaltımızda bizi
13:54
the ways in which it can unconsciously bias us,
329
834825
2698
yanlılığa itebileceğini açığa çıkardığımızda,
13:57
then we can at least start
330
837523
1851
en azından, korkunun
13:59
to try to minimize the influence it has
331
839374
2634
hayatımızdaki etkisini en aza indirmeye
14:02
on our lives.
332
842008
1883
başlayabiliriz.
14:03
Now, I find it helps to see life
333
843891
2818
Ben, hayatı bir kitapmış gibi görmenin
14:06
as being like a book:
334
846709
1844
yararlı olduğunu düşünüyorum.
14:08
Just as a book is bounded by its covers,
335
848553
2468
Tıpkı bir kitabın, kapaklarıyla, başı ve sonuyla
14:11
by beginning and end,
336
851021
1277
sınırlı olması gibi,
14:12
so our lives are bounded by birth and death,
337
852298
3738
hayatlarımız da doğum ve ölümle sınırlı.
14:16
and even though a book is limited by beginning and end,
338
856036
3515
Bir kitap, başı ve sonuyla sınırlı olsa da
14:19
it can encompass distant landscapes,
339
859551
2136
uzak diyarları barındırabilir içinde,
14:21
exotic figures, fantastic adventures.
340
861687
3230
egzotik figürleri, muhteşem maceraları...
14:24
And even though a book is limited by beginning and end,
341
864917
3349
Bir kitap, başı ve sonuyla sınırlı olsa da
14:28
the characters within it
342
868266
1823
içindeki karakterler
14:30
know no horizons.
343
870089
2842
sınır tanımazlar.
14:32
They only know the moments that make up their story,
344
872931
3157
Onlar sadece hikayelerini yaratan anları bilirler,
14:36
even when the book is closed.
345
876088
2940
hatta kitap kapandığında bile...
14:39
And so the characters of a book
346
879028
2136
Bir kitabın kahramanları,
14:41
are not afraid of reaching the last page.
347
881164
3482
son sayfaya gelmekten korkmazlar.
14:44
Long John Silver is not afraid of you
348
884646
2278
Long John Silver, sizin
14:46
finishing your copy of "Treasure Island."
349
886924
2835
'Hazine Adası'nı bitirmenizden korkmaz.
14:49
And so it should be with us.
350
889759
1700
Bizim içinde böyle olmalı.
14:51
Imagine the book of your life,
351
891459
2144
Hayat kitabınızı düşünün,
14:53
its covers, its beginning and end, and your birth and your death.
352
893603
2784
kapaklarını, başını ve sonunu, doğumunuzu ve ölümünüzü...
14:56
You can only know the moments in between,
353
896387
2177
Yalnızda aradaki anları bilirsiniz,
14:58
the moments that make up your life.
354
898564
1935
hayatınızı yaratan anları...
15:00
It makes no sense for you to fear
355
900499
1947
Kapaklarının ardında ne olduğundan
15:02
what is outside of those covers,
356
902446
2090
korkmanız anlamsız,
15:04
whether before your birth
357
904536
1470
doğumunuzdan öncesinden
15:06
or after your death.
358
906006
1976
ya da ölümünüzden sonrasından...
15:07
And you needn't worry how long the book is,
359
907982
2529
Kitabın ne kadar uzun olduğundan da endişe etmemelisiniz,
15:10
or whether it's a comic strip or an epic.
360
910511
3473
çizgi roman mı yoksa destan mı olduğundan da...
15:13
The only thing that matters
361
913984
1542
Önemli olan tek şey
15:15
is that you make it a good story.
362
915526
3498
iyi bir hikaye yaratmanız...
15:19
Thank you.
363
919024
2220
Teşekkürler.
15:21
(Applause)
364
921244
4185
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7