Nathalie Miebach: Art made of storms

Nathalie Miebach: Fırtınalardan yapılmış sanat

62,733 views ・ 2011-10-21

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Yasemin Bayraktar Gözden geçirme: Zeynep Duygu Tamer
00:20
(Music)
0
20260
10000
(Müzik)
00:39
What you just heard
1
39260
2000
Duyduğunuz şey
00:41
are the interactions of barometric pressure, wind and temperature readings
2
41260
3000
2007'deki Noel Kasırgası sırasında kaydedilen barometrik basınç,
00:44
that were recorded of Hurricane Noel in 2007.
3
44260
4000
rüzgar ve ısı değerlerinin etkileşimi.
00:48
The musicians played off a three-dimensional graph of weather data like this.
4
48260
4000
Müzisyenler bunun gibi üç boyutlu hava verileri grafiğini çaldılar.
00:52
Every single bead, every single colored band,
5
52260
2000
Her bir boncuk, her bir renkli şerit,
00:54
represents a weather element
6
54260
2000
aynı zamanda bir müzik notası gibi
00:56
that can also be read as a musical note.
7
56260
3000
okunabilecek bir hava elemanını temsil ediyor.
00:59
I find weather extremely fascinating.
8
59260
2000
Havayı son derece büyüleyici bulurum.
01:01
Weather is an amalgam of systems
9
61260
2000
Hava bir çoğumuzun doğal olarak göremediği
01:03
that is inherently invisible to most of us.
10
63260
2000
bir sistemler birleşimidir.
01:05
So I use sculpture and music
11
65260
2000
Bunu sadece görülebilir değil,
01:07
to make it, not just visible,
12
67260
2000
aynı zamanda elle tutulur ve duyulabilir
01:09
but also tactile and audible.
13
69260
2000
yapmak için heykel ve müzik kullanıyorum.
01:11
All of my work begins very simple.
14
71260
2000
Çalışmalarımın hepsi çok basit bir şekilde başlıyor.
01:13
I extract information from a specific environment
15
73260
2000
Çok düşük teknolojili veri toplama cihazları kullanarak
01:15
using very low-tech data collecting devices --
16
75260
3000
belli bir bölgeden bilgi topluyorum --
01:18
generally anything I can find in the hardware store.
17
78260
3000
genellikle hırdavatçıdan bulabileceğim herhangi bir şeyle.
01:21
I then compare my information to the things I find on the Internet --
18
81260
3000
Sonra bilgilerimi internetten bulduklarımla karşılaştırıyorum --
01:24
satellite images, weather data
19
84260
2000
meteoroloji istasyonlarından ve denizdeki
01:26
from weather stations as well as offshore buoys.
20
86260
3000
veri şamandıralarından edindiğim uydu görüntüleri ve hava verileriyle.
01:29
That's both historical as well as real data.
21
89260
2000
Bunlar hem tarihi hem de gerçek veriler.
01:31
And then I compile all of these numbers on these clipboards that you see here.
22
91260
3000
Ve sonra burada gördüğünüz panolardaki rakamları düzenliyorum.
01:34
These clipboards are filled with numbers.
23
94260
2000
Bu panolar rakamlarla dolu.
01:36
And from all of these numbers,
24
96260
2000
Ve tüm bu rakamlardan,
01:38
I start with only two or three variables.
25
98260
2000
sadece değişken olan iki ya da üç tanesiyle başlıyorum.
01:40
That begins my translation process.
26
100260
2000
Bu çeviri sürecimi başlatıyor.
01:42
My translation medium is a very simple basket.
27
102260
3000
Çeviri aracım çok basit bir sepet.
01:45
A basket is made up of horizontal and vertical elements.
28
105260
4000
Yatay ve dikey elemanlardan oluşan bir sepet.
01:49
When I assign values to the vertical and horizontal elements,
29
109260
3000
Yatay ve dikey elementlere veri atadığımda,
01:52
I can use the changes of those data points over time
30
112260
3000
zaman içinde bir şekil yaratmak için bu veri noktalarının
01:55
to create the form.
31
115260
2000
değerlerini kullanabiliyorum.
01:57
I use natural reed,
32
117260
2000
Doğal kamış kullanıyorum,
01:59
because natural reed has a lot of tension in it
33
119260
2000
çünkü doğal kamışta tamamen kontrol edemediğim
02:01
that I cannot fully control.
34
121260
2000
çok fazla gerilim var.
02:03
That means that it is the numbers that control the form,
35
123260
2000
Bu şu demek oluyor, şekli kontrol eden rakamlar,
02:05
not me.
36
125260
2000
ben değilim.
02:07
What I come up with are forms like these.
37
127260
2000
Bunlara benzer şekiller buluyorum.
02:09
These forms are completely made up
38
129260
2000
Bu şekiller tamamen ikilim verileri
02:11
of weather data or science data.
39
131260
2000
ya da bilimsel verilerden oluşuyor.
02:13
Every colored bead, every colored string,
40
133260
2000
Her renkli boncuk, her renkli tel,
02:15
represents a weather element.
41
135260
2000
bir hava elemanını temsil ediyor.
02:17
And together, these elements, not only construct the form,
42
137260
2000
Ve bu elementler hep beraber sadece şekil oluşturmakla kalmıyor,
02:19
but they also reveal behavioral relationships
43
139260
2000
aynı zamanda iki boyutlu bir grafikte
02:21
that may not come across
44
141260
2000
göremeyebileceğimiz davranışsal
02:23
through a two-dimensional graph.
45
143260
2000
ilişkiler de meydana çıkarıyor.
02:25
When you step closer, you actually see
46
145260
2000
Yaklaştığınızda, aslında tamamen
02:27
that it is indeed all made up of numbers.
47
147260
2000
rakamlardan oluştuğunu görürsünüz.
02:29
The vertical elements
48
149260
2000
Dikey elemetler
02:31
are assigned a specific hour of the day.
49
151260
2000
günün belli bir saatini saptıyor.
02:33
So all the way around, you have a 24-hour timeline.
50
153260
3000
Ve bu şekilde, 24 saatlik zaman çizelgesi elde ediyorsunuz.
02:36
But it's also used to assign a temperature range.
51
156260
2000
Ve ayrıca sıcaklık aralığını belirlemek için de kullanılıyor.
02:38
On that grid, I can then weave the high tide readings,
52
158260
3000
Bu şebekede, sonra deniz kabarması okumalarını,
02:41
water temperature, air temperature and Moon phases.
53
161260
3000
su ısısını, hava ısısını ve Ay'ın evrelerini dokuyabiliyorum.
02:44
I also translate weather data into musical scores.
54
164260
3000
Ayrıca hava verilerini müzik notalarına çeviriyorum.
02:47
And musical notation allows me a more nuanced way
55
167260
3000
Nota sistemi bilgileri değiştirmeden çevirebilmem için
02:50
of translating information
56
170260
2000
daha incelikli bir
02:52
without compromising it.
57
172260
2000
yol sağlıyor.
02:54
So all of these scores are made up of weather data.
58
174260
2000
Yani tüm bu notalar hava verilerinden oluşuyor.
02:56
Every single color, dot, every single line,
59
176260
2000
Her bir renk, nokta, her bir sıra,
02:58
is a weather element.
60
178260
2000
bir hava elementi.
03:00
And together, these variables construct a score.
61
180260
3000
Ve bu değişkenler birlikte bir partisyon oluşturuyor.
03:03
I use these scores to collaborate with musicians.
62
183260
2000
Bu partisyonları müzisyenlerle çalışmak için kullanıyorum.
03:05
This is the 1913 Trio
63
185260
2000
Burada 1913 Trio
03:07
performing one of my pieces
64
187260
2000
Milwaukee Sanat Müzesinde
03:09
at the Milwaukee Art Museum.
65
189260
2000
benim parçalarımdan birini çalıyor.
03:11
Meanwhile, I use these scores as blueprints
66
191260
3000
Bu arada, bu partisyonları hala üç boyutlu
03:14
to translate into sculptural forms like this,
67
194260
4000
hava görselleri olarak iş gören buna benzer
03:18
that function still in the sense
68
198260
2000
heykellere çevirmek için
03:20
of being a three-dimensional weather visualization,
69
200260
2000
ayrıntılı planlar olarak kullanıyorum,
03:22
but now they're embedding
70
202260
2000
ama artık gerçekten müzik notası
03:24
the visual matrix of the musical score,
71
204260
2000
gibi okunabilsin diye görsel bir
03:26
so it can actually be read as a musical score.
72
206260
2000
partisyon kalıbının içine yerleşiyorlar.
03:28
What I love about this work
73
208260
2000
Bu çalışmada sevdiğim şey
03:30
is that it challenges our assumptions
74
210260
2000
hangi görsel kelime dağarcığının
03:32
of what kind of visual vocabulary belongs in the world of art, versus science.
75
212260
3000
bilim yerine sanat dünyasına ait olduğu varsayımımızı sorgulaması.
03:35
This piece here is read very differently
76
215260
2000
Buradaki parça bulunduğu yere bağlı
03:37
depending on where you place it.
77
217260
2000
olarak çok farklı şekilde okunabilir.
03:39
You place it in an art museum, it becomes a sculpture.
78
219260
2000
Sanat müzesine konursa, bir heykel olur.
03:41
You place it in a science museum,
79
221260
2000
Bilim müzesine konursa,
03:43
it becomes a three-dimensional visualization of data.
80
223260
3000
üç boyutlu veri görüntülemesi olur.
03:46
You place it in a music hall,
81
226260
2000
Bir müzikhole koyarsanız,
03:48
it all of a sudden becomes a musical score.
82
228260
2000
aniden bir partisyona dönüşür.
03:50
And I really like that,
83
230260
2000
Ve bunu çok seviyorum,
03:52
because the viewer is really challenged
84
232260
2000
çünkü izleyici gerçekten hangi
03:54
as to what visual language
85
234260
2000
görsel dilin bilimin, sanatın ya da
03:56
is part of science versus art versus music.
86
236260
2000
müziğin parçası olduğu konusunda sorgulanıyor.
03:58
The other reason why I really like this
87
238260
2000
Bunu sevmemin bir diğer nedeni de
04:00
is because it offers an alternative entry point
88
240260
3000
bilimin karmaşıklığına alternatif
04:03
into the complexity of science.
89
243260
2000
bir giriş noktası öneriyor olması.
04:05
And not everyone has a Ph.D. in science.
90
245260
2000
Ve herkesin bilimde doktora derecesi olmuyor.
04:07
So for me, that was my way into it.
91
247260
2000
Benim için giriş noktası da buydu.
04:09
Thank you.
92
249260
2000
Teşekkürler.
04:11
(Applause)
93
251260
2000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7