The mind behind Tesla, SpaceX, SolarCity ... | Elon Musk

Elon Musk: Tesla, SpaceX, SolarCity... arkasındaki beyin

3,978,463 views

2013-03-19 ・ TED


New videos

The mind behind Tesla, SpaceX, SolarCity ... | Elon Musk

Elon Musk: Tesla, SpaceX, SolarCity... arkasındaki beyin

3,978,463 views ・ 2013-03-19

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Joseph Geni Reviewer: Morton Bast
0
0
7000
Çeviri: mehmet can YILDIRIM Gözden geçirme: Yusuf Paşa ÖZDEDE
00:15
Chris Anderson: Elon, what kind of crazy dream
1
15614
3132
Chris Anderson: Elon, nasıl çılgın bir hayal
00:18
would persuade you to think of trying
2
18746
2156
seni otomobil sanayisine girmeye ve
00:20
to take on the auto industry and build an all-electric car?
3
20902
3358
elektrikli araba üretmeyi düşünmeye ikna etti?
00:24
Elon Musk: Well, it goes back to when I was in university.
4
24260
3402
Elon Musk: Aslında hikaye üniversite dönemime kadar uzanıyor.
00:27
I thought about, what are the problems that are most likely
5
27662
2152
Dünyanın geleceğini ya da insanlığın geleceğini
00:29
to affect the future of the world or the future of humanity?
6
29814
3072
en çok etkileyebilecek problemler nelerdir diye düşündüm.
00:32
I think it's extremely important that we have sustainable transport
7
32886
3492
Bence sürdürülebilir taşımacılık ve sürdürülebilir
00:36
and sustainable energy production.
8
36378
2359
enerji üretimi son derece önemli.
00:38
That sort of overall sustainable energy problem
9
38737
2045
Genel sürdürülebilir enerji sorunu bu yüzyıl
00:40
is the biggest problem that we have to solve this century,
10
40782
2499
içinde çevre sorunlarından bağımsız olarak
00:43
independent of environmental concerns.
11
43281
2205
çözmemiz gereken en büyük problem.
00:45
In fact, even if producing CO2 was good for the environment,
12
45486
2917
İşin aslı, CO2 üretimi çevre için iyi bile olsa,
00:48
given that we're going to run out of hydrocarbons,
13
48403
3080
hidrokarbonlarımız tükenecek,
00:51
we need to find some sustainable means of operating.
14
51483
4055
sürdürülebilir çalışma olanakları bulmalıyız.
00:55
CA: Most of American electricity comes from
15
55538
4010
CA: Amerikan elektriğinin büyük bir bölümü
00:59
burning fossil fuels.
16
59548
1662
fosil yakıtların yanmasından geliyor.
01:01
How can an electric car that plugs into that electricity help?
17
61210
4615
Böyle üretilen elektriğin prizine takılan bir araba nasıl yardımcı olabilir?
01:05
EM: Right. There's two elements to that answer.
18
65825
2959
EM: Doğru. Bunun cevabının iki ana elemanı var.
01:08
One is that, even if you take the same source fuel
19
68784
2960
Biri, aynı yakıt kaynağını kullanarak
01:11
and produce power at the power plant
20
71744
1989
enerji santralinizde enerji üretseniz
01:13
and use it to charge electric cars, you're still better off.
21
73733
2894
ve onun elektrikli arabanızı şarj etseniz de, hala daha iyi durumdasınız.
01:16
So if you take, say, natural gas,
22
76627
1979
Mesela diyelim doğal gaz
01:18
which is the most prevalent hydrocarbon source fuel,
23
78606
2608
ki en yaygın hidrokarbon yakıt kaynağı,
01:21
if you burn that in a modern
24
81214
2998
eğer onu modern General Elektrik
01:24
General Electric natural gas turbine,
25
84212
2195
doğal gaz türbününde yakarsanız,
01:26
you'll get about 60 percent efficiency.
26
86407
1838
neredeyse %60 verim elde edersiniz.
01:28
If you put that same fuel in an internal combustion engine car,
27
88245
2711
Eğer aynı yakıtı içten yanmalı bir motora koyarsanız,
01:30
you get about 20 percent efficiency.
28
90956
1900
%20 verim elde edersiniz.
01:32
And the reason is, in the stationary power plant,
29
92856
1580
Bunun gerekçesi ise, sabit enerji santralinde,
01:34
you can afford to have something that weighs a lot more,
30
94436
2368
daha ağır, daha büyük hacimli bir şeyi
01:36
is voluminous,
31
96804
1715
çalıştırabiliyorsunuz,
01:38
and you can take the waste heat
32
98519
1454
ayrıca atık ısıyı alıp
01:39
and run a steam turbine and generate
33
99973
1369
buhar türbinine verirseniz
01:41
a secondary power source.
34
101342
1784
ikinci bir şekilde enerji elde edebilirsiniz.
01:43
So in effect, even after you've taken transmission loss into account and everything,
35
103126
3786
Sonuç olarak, aktarım kaybını ve her şeyi hesaba kattığınızda dahi,
01:46
even using the same source fuel, you're at least twice as better off
36
106912
3404
aynı yakıt kaynağını kullanarak enerji santralinde onu yakıp
01:50
charging an electric car, then burning it at the power plant.
37
110316
2472
elektrikli arabanızı şarj ederek en az iki kat daha iyi durumdasınız.
01:52
CA: That scale delivers efficiency.
38
112788
2111
CA: Boyut verimlilik sağlıyor.
01:54
EM: Yes, it does.
39
114899
1739
EM: Evet, sağlıyor.
01:56
And then the other point is, we have to have sustainable means
40
116638
3018
Başka bir nokta ise, sürdürülebilir enerji
01:59
of power generation anyway, electricity generation.
41
119656
2403
üretimini başarabilmeliyiz, elektrik üretimini.
02:02
So given that we have to solve sustainable electricity generation,
42
122059
3069
Sürdürülebilir elektrik üretimi sorununu çözersek
02:05
then it makes sense for us to have electric cars
43
125128
3465
ulaşım biçimi olarak elektrikli araba kullanmak
02:08
as the mode of transport.
44
128593
2575
daha mantıklı olacak.
02:11
CA: So we've got some video here
45
131168
1435
CA: Burada bir videomuz var
02:12
of the Tesla being assembled,
46
132603
2491
Tesla'nın monte edilmesi,
02:15
which, if we could play that first video --
47
135094
2714
eğer o videyoyu oynatabilirsek--
02:17
So what is innovative about this process in this vehicle?
48
137808
4944
Peki aracın bu sürecinde yaratıcı ne var?
02:22
EM: Sure. So, in order to accelerate the advent of electric transport,
49
142752
3576
EM:Tabi. Elektrikli taşımacılığının gelişini hızlandırmak
02:26
and I should say that I think, actually,
50
146328
2070
ve bunu söylemeliyim bence, gerçekten,
02:28
all modes of transport will become fully electric
51
148398
2458
bütün ulaşım biçimleri tamamen elektrikli olacak
02:30
with the ironic exception of rockets.
52
150856
5067
ironik bir şekilde roketler hariç.
02:35
There's just no way around Newton's third law.
53
155923
2757
Newton'ın üçüncü kuralının dışına çıkamayız.
02:38
The question is how do you accelerate
54
158680
3452
Soru şu ki elektrikli taşımacılığın gelişini
02:42
the advent of electric transport?
55
162132
1580
nasıl ivmelendirebiliriz?
02:43
And in order to do that for cars, you have to come up with
56
163712
2448
Bunu arabalar için yapmak için
02:46
a really energy efficient car,
57
166160
2327
gerçekten verimli bir araba yaratmalısınız,
02:48
so that means making it incredibly light,
58
168487
1857
bunun anlamı aşırı derece hafif olmalı
02:50
and so what you're seeing here
59
170344
1026
ve sizin burada gördüğünüz
02:51
is the only all-aluminum body and chassis car
60
171370
2746
Kuzey Amerika'da tüm gövde ve şasisi alüminyumdan
02:54
made in North America.
61
174116
1586
üretilen tek araba.
02:55
In fact, we applied a lot of rocket design techniques
62
175702
2688
İşin asli, büyük bir aküsü olmasına rağmen hafif olabilmesi için
02:58
to make the car light despite having a very large battery pack.
63
178390
3617
roket tasarımı teknikleri kullandık.
03:02
And then it also has the lowest drag coefficient
64
182007
2160
Ayrıca kendi büyüklüğündeki arabalar arasında en düşük
03:04
of any car of its size.
65
184167
1368
sürtünme katsayısına sahip
03:05
So as a result, the energy usage is very low,
66
185535
3665
Sonuç olarak, enerji kullanımı çok az
03:09
and it has the most advanced battery pack,
67
189200
2216
ve en gelişmiş aküye sahip,
03:11
and that's what gives it the range that's competitive,
68
191416
2584
ona bu kadar uzun menzili veren de bu.
03:14
so you can actually have on the order of a 250-mile range.
69
194000
2939
Yani yaklaşık 400km'lik bir menziliniz var.
03:16
CA: I mean, those battery packs are incredibly heavy,
70
196939
3589
CA: Yani, bu aküler oldukça ağır,
03:20
but you think the math can still work out intelligently --
71
200528
3271
fakat sence matematik hâlâ akıllıca çalışıyor--
03:23
by combining light body, heavy battery,
72
203799
2136
hafif gövde ile ağır batarya birleştirerek,
03:25
you can still gain spectacular efficiency.
73
205935
2273
hâlâ muhteşem bir verimlilik sağlayabiliyorsun.
03:28
EM: Exactly. The rest of the car has to be very light
74
208208
1832
EM: Kesinlikle. Arabanın geri kalanı akünün ağırlığını
03:30
to offset the mass of the pack,
75
210040
1761
dengelemek için çok hafif olmalı,
03:31
and then you have to have a low drag coefficient so that you have good highway range.
76
211801
3029
sonra düşük bir sürtünme katsayınız olmalı böylelikle iyi bir otoyol menziliniz olur.
03:34
And in fact, customers of the Model S
77
214830
3725
hatta, Model S müşterileri
03:38
are sort of competing with each other
78
218555
1079
en yüksek menzile ulaşabilmek için
03:39
to try to get the highest possible range.
79
219634
3019
aralarında bir nevi yarışıyorlar.
03:42
I think somebody recently got 420 miles out of a single charge.
80
222653
3530
Sanırım birisi yakınlarda tek şarjla 675km yaptı.
03:46
CA: Bruno Bowden, who's here, did that,
81
226183
3088
CA: Bruno Bowden, kendisi burada,
03:49
broke the world record.EM: Congratulations.
82
229271
2590
dünya rekorunu kırdı. EM: Tebrikler.
03:51
CA: That was the good news. The bad news was that
83
231861
1612
CA: Bu güzel haberdi. Kötü haber ise
03:53
to do it, he had to drive at 18 miles an hour constant speed
84
233473
2814
bu yapabilmek için, saatte 30km sabit hıza kullanması gerekti
03:56
and got pulled over by the cops. (Laughter)
85
236287
3912
ve polis tarafından çevrildi. (Kahkahalar)
04:00
EM: I mean, you can certainly drive --
86
240199
3890
EM: Yani, kesinlikle sürersiniz--
04:04
if you drive it 65 miles an hour,
87
244089
2638
eğer saatte 105km ile
04:06
under normal conditions,
88
246727
1964
normal şartlarda sürerseniz,
04:08
250 miles is a reasonable number.
89
248691
1884
400km makul bir sayı.
04:10
CA: Let's show that second video
90
250575
1138
CA: Haydi ikinci videoyu gösterelim
04:11
showing the Tesla in action on ice.
91
251713
2846
Tesla'yı buzun üzerinde görüyoruz.
04:14
Not at all a dig at The New York Times, this, by the way.
92
254559
2668
New York Times'a gönderme yapmıyoruz bu arada.
04:17
What is the most surprising thing about the experience
93
257227
2415
Arabayı sürme deneyiminin
04:19
of driving the car?
94
259642
1508
en şaşırtıcı yani ne?
04:21
EM: In creating an electric car,
95
261150
1478
EM: Elektrikli bir arabanın tasarımında,
04:22
the responsiveness of the car is really incredible.
96
262628
2398
arabanın tepkisi gerçekten önemlidir.
04:25
So we wanted really to have people feel as though
97
265026
2687
Biz istedik ki insanlar arabayla akıllarının
04:27
they've almost got to mind meld with the car,
98
267713
2103
birleştiğini hissetsinler,
04:29
so you just feel like you and the car are kind of one,
99
269816
3174
yani arabayla siz sanki birmişsiniz gibi hissediyorsunuz,
04:32
and as you corner and accelerate, it just happens,
100
272990
4046
ivmelenirken bir anda
04:37
like the car has ESP.
101
277036
1834
arabanın altıncı hissi varmış gibi oluyor.
04:38
You can do that with an electric car because of its responsiveness.
102
278870
2496
Tepkisi sayesinde bunu elektrikli bir araba ile yapabilirsiniz.
04:41
You can't do that with a gasoline car.
103
281366
2127
Benzinli bir arabayla yapamazsınız..
04:43
I think that's really a profound difference,
104
283493
1982
Bence bu gerçekten en derin fark
04:45
and people only experience that when they have a test drive.
105
285475
2787
ve insanlar bunu test sürüşünde dahi deneyimliyorlar.
04:48
CA: I mean, this is a beautiful but expensive car.
106
288262
4294
CA: Yani, bu güzel ancak pahalı bir araba.
04:52
Is there a road map where this becomes
107
292556
3575
Bunun bütün markete hitap eden bir araç olması
04:56
a mass-market vehicle?
108
296131
1579
için bir yol haritası var mı?
04:57
EM: Yeah. The goal of Tesla has always been
109
297710
2560
EM: Evet. Tesla'nın amacı her zaman üç basamaklı
05:00
to have a sort of three-step process,
110
300270
2272
bir işlem basamağının olmasıydı,
05:02
where version one was an expensive car at low volume,
111
302542
3766
birinci sürüm az üretilen pahalı bir arabaydı,
05:06
version two is medium priced and medium volume,
112
306308
3065
ikinci sürüm orta ücretli ve orta derecede üretilen
05:09
and then version three would be low price, high volume.
113
309373
2289
ve sonunda üçüncü sürüm düşük ücretli çok üretilen olacak.
05:11
So we're at step two at this point.
114
311662
1683
Biz şu an ikinci aşamadayız.
05:13
So we had a $100,000 sports car, which was the Roadster.
115
313345
2950
100.000 dolarlık Roadster spor arabamız vardı.
05:16
Then we've got the Model S, which starts at around 50,000 dollars.
116
316295
2999
Ardından S Model'imiz oldu 50.000 dolar civarında başlayarak.
05:19
And our third generation car, which should hopefully
117
319294
2104
Ve bizim üçüncü nesil aracımız, ki kendisi
05:21
be out in about three or four years
118
321398
1729
üç ya da dört yıl içinde çıkmış olacak,
05:23
will be a $30,000 car.
119
323127
2655
30.000 dolarlık bir araba olacak.
05:25
But whenever you've got really new technology,
120
325782
2482
Ama ne zaman yeni bir teknoloji çıksa,
05:28
it generally takes about three major versions
121
328264
2094
genellikle geniş pazarlara ulaşmasi
05:30
in order to make it a compelling mass-market product.
122
330358
3220
üç ana sürümde olur.
05:33
And so I think we're making progress in that direction,
123
333578
2724
Yani bence bi de bu yönde ilerliyoruz
05:36
and I feel confident that we'll get there.
124
336302
2272
ve oraya ulaşacağımıza inanıyorum.
05:38
CA: I mean, right now, if you've got a short commute,
125
338574
1909
CA: Yani şimdi, eğer evle iş arasında kısa bir yolculuk yaparsan
05:40
you can drive, you can get back, you can charge it at home.
126
340483
3748
sürersin, geri gelirsin, evde şarj edersin.
05:44
There isn't a huge nationwide network of charging stations now that are fast.
127
344231
4247
O kadar hızlı şarj edebilen ülke çapı büyük şarj ağları yok
05:48
Do you see that coming, really, truly,
128
348478
2840
Bu gerçekten geldiğini görüyor musun
05:51
or just on a few key routes?
129
351318
2253
ya da sadece birkaç küçük rotada mı olacak?
05:53
EM: There actually are far more charging stations
130
353571
2875
EM: Aslında insanların fark ettiğinden çok daha fazla şarj
05:56
than people realize,
131
356446
2225
istasyonu var
05:58
and at Tesla we developed something
132
358671
2359
ve Tesla'da Süperşarj Teknolojisi adında
06:01
called a Supercharging technology,
133
361030
2208
bir şey geliştirdik
06:03
and we're offering that if you buy a Model S
134
363238
3312
ve eğer Model S satın alırsanız sonsuza kadar
06:06
for free, forever.
135
366550
1465
ücretsiz sunuyoruz.
06:08
And so this is something that maybe a lot of people don't realize.
136
368015
2655
Bu çoğu kişinin farkına varmadığı bir şey.
06:10
We actually have California and Nevada covered,
137
370670
2830
Biz gerçekten Kaliforniya ve Nevada'yı kapsadık
06:13
and we've got the Eastern seaboard
138
373500
2274
ve Boston'dan Washington'a kadar kadar
06:15
from Boston to D.C. covered.
139
375774
2252
sahil şeridini de.
06:18
By the end of this year, you'll be able to drive
140
378026
1382
Bu yıl sonunda, Los Angeles'tan New York'a
06:19
from L.A. to New York
141
379408
2143
herhangi bir şeyden beş kat hızlı şarj eden
06:21
just using the Supercharger network,
142
381551
1602
Süperşarj ağını kullanarak
06:23
which charges at five times the rate of anything else.
143
383153
4217
gidebiliyor olacaksınız,.
06:27
And the key thing is to have a ratio of drive to stop,
144
387370
4426
Anahtar konu ise sürüş ve bekleme oranının
06:31
to stop time, of about six or seven.
145
391796
2999
6 ya da 7 olması.
06:34
So if you drive for three hours,
146
394795
2230
Diyelim üç saat araba sürdünüz
06:37
you want to stop for 20 or 30 minutes,
147
397025
1638
20, 30 dakikalığına durmak istersiniz,
06:38
because that's normally what people will stop for.
148
398663
2497
çünkü insanlar normalde bu kadar durur.
06:41
So if you start a trip at 9 a.m.,
149
401160
2120
Eğer seyahate sabah 9 gibi başladıysanız
06:43
by noon you want to stop to have a bite to eat,
150
403280
2538
öğlen bir şeyler atıştırmak, tuvalete gitmek, kahve içmek
06:45
hit the restroom, coffee, and keep going.
151
405818
1739
için mola vereceksiniz.
06:47
CA: So your proposition to consumers is, for the full charge, it could take an hour.
152
407557
3357
CA: Yani tüketiciye önerin şu tam dolum bir saat alabilir.
06:50
So it's common -- don't expect to be out of here in 10 minutes.
153
410914
3976
Yani bu sıradan -- 10 dakikada hazır olmasını beklemeyin.
06:54
Wait for an hour, but the good news is,
154
414890
1967
Bir saat kadar bekle, fakat iyi haber ise,
06:56
you're helping save the planet,
155
416857
1439
gezegenin kurtulmasına yardım ediyorsun,
06:58
and by the way, the electricity is free. You don't pay anything.
156
418296
2693
ayrıca elektrik bedava. Hiçbir şey ödemiyorsun.
07:00
EM: Actually, what we're expecting is for people
157
420989
1864
EM: Aslında insanlar için istediğimiz
07:02
to stop for about 20 to 30 minutes, not for an hour.
158
422853
3525
20 30 dakika kadar durmaları, bir saat değil.
07:06
It's actually better to drive for about maybe 160, 170 miles
159
426378
7728
Açıkçası 250, 270 km kadar sürüp ardından
07:14
and then stop for half an hour
160
434106
2098
yarım saat durmak ve tekrar
07:16
and then keep going.
161
436204
1365
devam etmek daha iyi.
07:17
That's the natural cadence of a trip.
162
437569
3282
Bu seyahatin doğal ritmi.
07:20
CA: All right. So this is only one string to your energy bow.
163
440851
4381
CA: Pekala. Bu senin enerji yayındaki ilk telin idi.
07:25
You've been working on this solar company SolarCity.
164
445232
2642
Bir süredir SolarCity(GüneşŞehir) güneş enerjisi şirketinde çalışıyorsun .
07:27
What's unusual about that?
165
447874
2512
Bunun hakkında sıradan olmayan ne?
07:30
EM: Well, as I mentioned earlier,
166
450386
2360
EM: Önceden de bahsettiğim gibi,
07:32
we have to have sustainable electricity production
167
452746
3640
sürdürülebilir elektrik üretimimiz olmalı,
07:36
as well as consumption,
168
456386
1648
tüketim ile birlikte,
07:38
so I'm quite confident that the primary means
169
458034
3822
enerji neslinin önceliğinin güneş enerjisi olacağı
07:41
of power generation will be solar.
170
461856
2481
konusunda oldukça eminim.
07:44
I mean, it's really indirect fusion, is what it is.
171
464337
2335
Yani dolaylı füzyon, demek istediğim bu.
07:46
We've got this giant fusion generator in the sky called the sun,
172
466672
3234
Güneş dediğimiz kocaman bir füzyon jeneratörüne sahibiz
07:49
and we just need to tap a little bit of that energy
173
469906
2892
ve sadece o enerjini çok küçük bir kısmını
07:52
for purposes of human civilization.
174
472798
2876
insan medeniyetinin amaçları için kullanabiliriz.
07:55
What most people know but don't realize they know
175
475674
2006
Birçok insanın bildiği ama bildiğini farketmediği şey
07:57
is that the world is almost entirely solar-powered already.
176
477680
3354
dünyanın hali hazırda tamamen güneş enerjisiyle desteklendiği.
08:01
If the sun wasn't there, we'd be a frozen ice ball
177
481034
3240
Eğer güneş orada olmasaydı, üç Kelvin de donmuş bir
08:04
at three degrees Kelvin,
178
484274
2162
buz topu olurduk
08:06
and the sun powers the entire system of precipitation.
179
486436
3798
ve güneş bütün yağış sistemimizi oluşturur.
08:10
The whole ecosystem is solar-powered.
180
490234
2656
Bütün ekosistem güneş destekli.
08:12
CA: But in a gallon of gasoline, you have,
181
492890
2351
CA: Ama bir galon benzinde, etkin biçimde
08:15
effectively, thousands of years of sun power
182
495241
2264
kullanılabilicek, binlerce yıllık güneş enerjisi
08:17
compressed into a small space,
183
497505
2065
küçük bir boşluğa sıkıştırılmış durumda,
08:19
so it's hard to make the numbers work right now on solar,
184
499570
2979
bu nedenle sayıların güneş enerjisi için çalışması
08:22
and to remotely compete with, for example, natural gas,
185
502549
3089
ve örneğin doğal gazla uzaktan yarışması
08:25
fracked natural gas. How are you going to build a business here?
186
505638
3444
şu anda zor. Buradan nasıl bir iş çıkaracaksın?
08:29
EM: Well actually, I'm confident that solar
187
509082
3309
EM: Aslında, ben güneş enerjisinin doğal gaz dahil
08:32
will beat everything, hands down, including natural gas.
188
512391
3916
her şeyi parmağını kıpırdatmadan yeneceğine eminim.
08:36
(Applause)CA: How?
189
516307
2387
(Alkışlar) CA: Nasıl?
08:38
EM: It must, actually. If it doesn't, we're in deep trouble.
190
518694
3573
EM: Yenmeli. Aksi takdirde büyük bir sorunumuz olacak.
08:42
CA: But you're not selling solar panels to consumers.
191
522267
3034
CA: Fakat sen güneş panellerini tüketiciye satmıyorsun.
08:45
What are you doing?
192
525301
1151
N'apıyorsun?
08:46
EM: No, we actually are. You can buy a solar system
193
526452
3248
EM: Hayır, aslında satıyoruz. Güneş sistemlerini satın alabilirsin
08:49
or you can lease a solar system.
194
529700
1542
ya da kiralayabilirsin.
08:51
Most people choose to lease.
195
531242
1990
Birçok insan kiralamayı seçiyor.
08:53
And the thing about solar power is that
196
533232
2066
Ve güneş enerjisinin güzel yani
08:55
it doesn't have any feed stock or operational costs,
197
535298
2751
stok beslemesi veya işletme masrafı yok,
08:58
so once it's installed, it's just there.
198
538049
3225
bir kere kurulduğunda, sadece orada kalıyor.
09:01
It works for decades. It'll work for probably a century.
199
541274
4501
On yıllarca çalışıyor. Büyük ihtimalle bir yüzyıl kadar da çalışacak.
09:05
So therefore, the key thing to do is to get the cost
200
545775
2938
Bu yüzden, anahtar olarak yapılması gereken
09:08
of that initial installation low,
201
548713
1975
kurulum masrafını
09:10
and then get the cost of the financing low,
202
550688
2635
ve ardından finansal masrafları düşük tutmak,
09:13
because that interest -- those are the two factors that drive the cost of solar.
203
553323
3624
bunlar güneş enerjisinin masraflarını etkileyen iki etmen.
09:16
And we've made huge progress in that direction,
204
556947
3416
Biz bu yönde büyük ilerleme kaydettik,
09:20
and that's why I'm confident we'll actually beat natural gas.
205
560363
3568
bu yüzden doğal gazı geçeceğimiz konusunda eminim.
09:23
CA: So your current proposition to consumers is,
206
563931
2777
CA: Tüketicilere şimdiki önermen
09:26
don't pay so much up front.
207
566708
2216
önden çok fazla ödemeyin.
09:28
EM: Zero.CA: Pay zero up front.
208
568924
2680
EM: Sıfır. CA: Önden sıfır ödeyin.
09:31
We will install panels on your roof.
209
571604
2639
Çatınıza panelleri biz yerleştireceğiz.
09:34
You will then pay, how long is a typical lease?
210
574243
3601
Siz sonra ödeyin, tipik bir kira ne kadar sürelik?
09:37
EM: Typical leases are 20 years,
211
577844
3244
EM: Tipik kira 20 yıllık
09:41
but the value proposition is, as you're sort of alluding to, quite straightforward.
212
581088
4663
ama değer teklifi oldukça açık.
09:45
It's no money down, and your utility bill decreases.
213
585751
4150
Baştan ödemek yok ve elektrik faturaların düşecek.
09:49
Pretty good deal.
214
589901
1880
Bayağı iyi bir anlaşma.
09:51
CA: So that seems like a win for the consumer.
215
591781
1913
CA: Tüketici için bir kazanç gibi görünüyor.
09:53
No risk, you'll pay less than you're paying now.
216
593694
2455
Risksiz, şu an ödediğinden daha az ödeyeceksin.
09:56
For you, the dream here then is that --
217
596149
2395
Senin için, hayal burada ama sonra --
09:58
I mean, who owns the electricity from those panels for the longer term?
218
598544
4775
Yani, panellerden üretilen elektriği uzun vadede kim sahiplenecek?
10:03
I mean, how do you, the company, benefit?
219
603319
3182
Yani, sen, şirketin nasıl faydalanacaksınız?
10:06
EM: Well, essentially,
220
606501
3542
EM: Aslında,
10:10
SolarCity raises a chunk of capital
221
610043
5887
SolarCity bir bankaya veya şirketten
10:15
from say, a company or a bank.
222
615930
3670
yığınla anapara biriktiriyor.
10:19
Google is one of our big partners here.
223
619600
2213
Google buradaki büyük ortaklarımızdan biri,
10:21
And they have an expected return on that capital.
224
621813
2424
onların bu anaparadan bekledikleri bir geri dönüş var.
10:24
With that capital, SolarCity purchases and installs the panel on the roof
225
624237
4386
Bu anapara ile SolarCity panelleri alıp çatılara takıyor
10:28
and then charges the homeowner or business owner
226
628623
3446
ve ardından ev sahibine veya işyerine ücretlendiriyor.
10:32
a monthly lease payment, which is less than the utility bill.
227
632069
3710
Aylık bir kira ücreti, ki bu faturalardan daha düşük.
10:35
CA: But you yourself get a long-term commercial benefit from that power.
228
635779
3513
CA: Fakat sen kendin uzun vadede ticari bir yarar sağlıyorsun.
10:39
You're kind of building a new type of distributed utility.
229
639292
3764
Yeni tür bir elektrik sistemi inşa ediyorsun.
10:43
EM: Exactly. What it amounts to
230
643056
1675
EM: Aynen. Sonunda elimize geçecek
10:44
is a giant distributed utility.
231
644731
3341
devasa bir elektrik dağıtım ağı.
10:48
I think it's a good thing, because utilities
232
648072
2883
Bence bu iyi bir şey, çünkü elektrik dağıtımı tekelleşmişti
10:50
have been this monopoly, and people haven't had any choice.
233
650955
2837
ve insanların herhangi bir seçenekleri yoktu.
10:53
So effectively it's the first time
234
653792
2095
Etkin biçimde ilk defa
10:55
there's been competition for this monopoly,
235
655887
3265
bu tekelle bir mücadele var,
10:59
because the utilities have been the only ones
236
659152
3000
çünkü dagitim hatlarina sahip olanlar sadece
11:02
that owned those power distribution lines, but now it's on your roof.
237
662152
2647
elektrik şirketleriydi, ancak şimdi sizin çatınızın üzerinde.
11:04
So I think it's actually very empowering
238
664799
1891
Bence bu ev sahipleri ve iş yerleri
11:06
for homeowners and businesses.
239
666690
2637
için güçlendirici bir şey.
11:09
CA: And you really picture a future
240
669327
1358
CA: Sen Amerika'da gücün çoğunluğunun
11:10
where a majority of power in America,
241
670685
3919
önümüzdeki on yirmi yılda ya da senin hayatın civarında
11:14
within a decade or two, or within your lifetime, it goes solar?
242
674604
4702
güneşten elde edileceği bir gelecek mi hayal ediyorsun?
11:19
EM: I'm extremely confident that solar will be at least a plurality of power,
243
679306
5798
EM: Ben oldukça eminim güneş enerjisi en azından çokluk
11:25
and most likely a majority,
244
685104
2112
muhtemelen çoğunluk olacak
11:27
and I predict it will be a plurality in less than 20 years.
245
687216
5260
ve öngörüyorum ki 20 seneden az bir sürede çokluk olacak.
11:32
I made that bet with someone —CA: Definition of plurality is?
246
692476
3468
Biriye bunun bahsine girdim -- CA: Çokluğun anlamı?
11:35
EM: More from solar than any other source.
247
695944
1746
EM: Diğer bütün kaynaklardan daha fazla güneş.
11:37
CA: Ah. Who did you make the bet with?
248
697690
3758
CA: Kiminle girdin bu iddiaya?
11:41
EM: With a friend who will remain nameless.
249
701448
3400
EM: Adsız kalacak bir arkadaşla.
11:44
CA: Just between us. (Laughter)
250
704848
4320
CA: Sadece aramızda (Kahkalar)
11:49
EM: I made that bet, I think, two or three years ago,
251
709168
2792
EM: O bahse sanırım iki ya da üç yıl önce girdim
11:51
so in roughly 18 years,
252
711960
1803
yuvarlarsak 18 yıl içinde
11:53
I think we'll see more power from solar than any other source.
253
713763
3557
güneşten diğer bütün kaynaklardan daha çok enerji göreceğiz.
11:57
CA: All right, so let's go back to another bet that you made
254
717320
1769
CA: Peki, peki o zaman geri gidelim ve kendinle yaptığın
11:59
with yourself, I guess, a kind of crazy bet.
255
719089
2216
başka bir bahse, sanırım bir tür çılgın bahis.
12:01
You'd made some money from the sale of PayPal.
256
721305
4777
PayPal'ın satışından biraz para kazandın.
12:06
You decided to build a space company.
257
726082
2436
Bir uzay şirketi kurmaya karar verdin.
12:08
Why on Earth would someone do that?
258
728518
2073
Neden biri böyle bir şey yapar?
12:10
(Laughter)
259
730591
2180
(Kahkahalar)
12:12
EM: I got that question a lot, that's true.
260
732771
2813
EM: Daha önce de soruldu, evet doğru.
12:15
People would say, "Did you hear the joke about the guy
261
735584
2259
İnsanlar "Uzay sanayinde küçük bir servet yapmış
12:17
who made a small fortune in the space industry?"
262
737843
2901
adam hakkındaki espriyi duydun mu?" diyecekler
12:20
Obviously, "He started with a large one," is the punchline.
263
740744
4248
Can alıcı noktası "Büyük bir tane ile başlamış" olacak.
12:24
And so I tell people, well, I was trying to figure out
264
744992
2546
Sonuçta ben insanlara şunu söylüyorum
12:27
the fastest way to turn a large fortune into a small one.
265
747538
2287
büyük bir serveti küçültmenin en hızlı yolunu arıyorum.
12:29
And they'd look at me, like, "Is he serious?"
266
749825
3041
Bana şöyle bakıyorlar "O ciddi mi?"
12:32
CA: And strangely, you were. So what happened?
267
752866
5062
CA: Enteresan bir şekilde ciddiydin. Sonunda ne oldu?
12:37
EM: It was a close call. Things almost didn't work out.
268
757928
3182
EM: Yanından geçtik. Neredeyse olmuyordu.
12:41
We came very close to failure,
269
761110
1750
Başarısızlığa çok yaklaşmıştık,
12:42
but we managed to get through that point in 2008.
270
762860
3134
fakat o noktayı 2008'de geçmeyi başardık.
12:45
The goal of SpaceX is to try to advance rocket technology,
271
765994
6150
SpaceX'in amacı roket teknolojisini ilerletmek
12:52
and in particular to try to crack a problem
272
772144
1954
ve bence hayatı bir sorunu
12:54
that I think is vital
273
774098
1584
çözmek.
12:55
for humanity to become a space-faring civilization,
274
775682
2027
Hızla ve yeniden kullanılabilen bir roketle
12:57
which is to have a rapidly and fully reusable rocket.
275
777709
4884
insanlığı uzaya ulaşan bir uygarlığa çevirmek.
13:02
CA: Would humanity become a space-faring civilization?
276
782593
3091
CA: İnsalık uzay uçuşu yapabilecek bir uygarlık olabilecek mi?
13:05
So that was a dream of yours, in a way, from a young age?
277
785684
4014
Yani senin çocukluktan kalan bir hayalin miydi?
13:09
You've dreamed of Mars and beyond?
278
789698
3379
Mars'ı ve ötesini düşledin mi?
13:13
EM: I did build rockets when I was a kid,
279
793077
2136
EM: Çocukken roketler yaptım,
13:15
but I didn't think I'd be involved in this.
280
795213
1396
ama bu işe girişeceğimi düşünmemiştim.
13:16
It was really more from the standpoint of
281
796609
1985
Geleceğin daha heyecan ve ilham verici
13:18
what are the things that need to happen in order for
282
798594
3870
olabilmesi için nelerin
13:22
the future to be an exciting and inspiring one?
283
802464
2820
yapılması gerektiğini düşünüyordum.
13:25
And I really think there's a fundamental difference,
284
805284
4089
Eğer bir şekilde geleceğe bakarsanız bence
13:29
if you sort of look into the future,
285
809373
1396
gerçekten uzaya ulaşabilen
13:30
between a humanity that is a space-faring civilization,
286
810769
3457
yıldızları ve birçok gezegeni
13:34
that's out there exploring the stars, on multiple planets,
287
814226
3115
keşfeden bir uygarlıkla,
13:37
and I think that's really exciting,
288
817341
2212
sonsuza dek Dünya'ya sıkışmış
13:39
compared with one where we are forever confined to Earth
289
819553
3171
bir medeniyet arasında
13:42
until some eventual extinction event.
290
822724
2288
oldukça büyük bir fark var.
13:45
CA: So you've somehow slashed the cost of building
291
825012
1752
CA: Yani hesaba bağlı olarak, bir şekilde roketin
13:46
a rocket by 75 percent, depending on how you calculate it.
292
826764
3344
üretim maliyetini %75 aşağı çektiniz.
13:50
How on Earth have you done that?
293
830108
2279
Nasıl böyle bir şeyi yaptın?
13:52
NASA has been doing this for years. How have you done this?
294
832387
3111
NASA bunu senelerdir yapıyor. Sen nasıl yaptın bunu?
13:55
EM: Well, we've made significant advances
295
835498
2401
EM: Birçok belirgin gelişme kaydettik,
13:57
in the technology of the airframe, the engines,
296
837899
2763
aracın gövdesinde, motorlarda, elektronik ve
14:00
the electronics and the launch operation.
297
840662
3221
fırlat operasyonu teknolojilerinde.
14:03
There's a long list of innovations
298
843883
2721
Yaptığımız yeniliklerle ilgili
14:06
that we've come up with there
299
846604
2168
uzun bir liste var
14:08
that are a little difficult to communicate in this talk, but --
300
848772
5675
bu konuşmamızda bildirmemiz biraz zor, ama --
14:14
CA: Not least because you could still get copied, right?
301
854447
3413
CA: Sizden çalmalarından korktuğundan değil, öyle değil mi?
14:17
You haven't patented this stuff. It's really interesting to me.
302
857860
2615
Bunların patentini hâlâ almadınız. Bence bu çok enteresan.
14:20
EM: No, we don't patent.CA: You didn't patent because you think it's
303
860475
2240
EM: Patentini almadık. CA: Patentini almadınız çünkü
14:22
more dangerous to patent than not to patent.
304
862715
2748
patentini almak, almamaktan daha tehlikeli diye düşünüyorsunuz.
14:25
EM: Since our primary competitors are national governments,
305
865463
2696
EM: Bizim temel rakibimiz devlet olduğu için
14:28
the enforceability of patents is questionable.(Laughter) (Applause)
306
868159
4469
patentin uygulanabilirliği şüpheli. (Kahkahalar) (Alkışlar)
14:32
CA: That's really, really interesting.
307
872628
3419
CA: Bu gerçekten enteresan.
14:36
But the big innovation is still ahead,
308
876047
2629
Fakat büyük ilerleme hâlâ ileride ve siz
14:38
and you're working on it now. Tell us about this.
309
878676
2739
hâlâ üzerinde çalışıyorsunuz. Bize biraz bunu anlat.
14:41
EM: Right, so the big innovation—
310
881415
1689
EM: Doğru, büyük yenilik--
14:43
CA: In fact, let's roll that video and you can talk us through it, what's happening here.
311
883104
4237
CA: Aslında, hadi şu videoyu gösterelim ve sen de bunun hakkında konuşabilirsin, burada neler oluyor?
14:47
EM: Absolutely. So the thing about rockets is that
312
887341
4074
EM: Kesinlikle. Roketler hakkındaki anahtar nokta
14:51
they're all expendable.
313
891415
1542
bir seferlik olmaları.
14:52
All rockets that fly today are fully expendable.
314
892957
2262
Şu an uçan bütün roketler bir seferlik.
14:55
The space shuttle was an attempt at a reusable rocket,
315
895219
2134
Uzay mekiği tekrar kullanılabilir roketler konusunda bir denemeydi,
14:57
but even the main tank of the space shuttle was thrown away every time,
316
897353
2926
uzay mekiğinin ana yakıt tankı bile her seferinde atılıyordu
15:00
and the parts that were reusable
317
900279
2096
ve tekrar kullanılabilir parçaların uçuş
15:02
took a 10,000-person group nine months to refurbish for flight.
318
902375
5056
için yenilenmesi 10000 kişilik bir ekibin 9 ayını alıyordu.
15:07
So the space shuttle ended up costing a billion dollars per flight.
319
907431
3586
Uzay mekiği her uçuş için bir milyar dolara mal oluyordu.
15:11
Obviously that doesn't work very well for —
320
911017
2182
Açıkçası bu pek de iyi bir model değil --
15:13
CA: What just happened there? We just saw something land?
321
913199
3220
CA: Orada tam olarak ne oldu? Biraz önce neyin indiğini gördük?
15:16
EM: That's right. So it's important that the rocket stages
322
916419
4331
EM: Doğru. Roket aşamalarında roketin
15:20
be able to come back, to be able to return to the launch site
323
920750
3365
fırlatma alanına geri dönebilmesi
15:24
and be ready to launch again within a matter of hours.
324
924115
3017
ve saatler içinde fırlatmaya hazır olması çok önemli.
15:27
CA: Wow. Reusable rockets.EM: Yes. (Applause)
325
927132
4683
CA: Tekrar kullanılabilir roketler. EM: Evet (Alkışlar)
15:31
And so what a lot of people don't realize is,
326
931815
3208
Çoğu kimsenin fark etmediği itiş için gerekli yakıtın
15:35
the cost of the fuel, of the propellant, is very small.
327
935023
2598
masrafı oldukça düşük.
15:37
It's much like on a jet.
328
937621
1704
Birçok uçağınki kadar.
15:39
So the cost of the propellant is about .3 percent
329
939325
3516
İtiş gücünün maliyeti roketin maliyetinin
15:42
of the cost of the rocket.
330
942841
1902
0.3 kadar.
15:44
So it's possible to achieve, let's say,
331
944743
2152
Yani diyelim ki,
15:46
roughly 100-fold improvement in the cost of spaceflight
332
946895
2840
aktif bir şekilde tekrar roketi kullanabilirseniz
15:49
if you can effectively reuse the rocket.
333
949735
3080
yuvarlarsak uzay uçuşunda 100 kat iyileşme sağlayabilirsiniz.
15:52
That's why it's so important.
334
952815
1440
Bu nedenle çok önemli.
15:54
Every mode of transport that we use,
335
954255
2222
Kullandığımız her tür ulaşım aracı
15:56
whether it's planes, trains, automobiles, bikes, horses,
336
956477
2930
ne olursa uçaklar, trenler, arabalar, motosikletler, atlar
15:59
is reusable, but not rockets.
337
959407
2336
tekrar kullanılabilir, ama roketler değil.
16:01
So we must solve this problem in order to become a space-faring civilization.
338
961743
3288
Uzaya ulaşabilen bir medeniyet olmak için bu sorunu çözmeliyiz.
16:05
CA: You asked me the question earlier
339
965031
1467
CA: Daha öncesinde bana
16:06
of how popular traveling on cruises would be
340
966498
3795
eğer gemileri sonunda yaksaydık
16:10
if you had to burn your ships afterward.EM: Certain cruises are apparently highly problematic.
341
970293
6135
tekne seyahatlerinin ne kadar popüler olacağını sormuştun. EM: Bazı turlar son derece sorunlu.
16:16
CA: Definitely more expensive.
342
976428
2195
CA: Kesinlikle daha pahalı.
16:18
So that's potentially absolutely disruptive technology,
343
978623
3971
Yani bu potansiyel olarak kesinlikle yıkıcı bir teknoloji ve
16:22
and, I guess, paves the way for your dream to actually take,
344
982594
4173
bence hayallerini gerçekleştirmen için sana yol açıyor,
16:26
at some point, to take humanity to Mars at scale.
345
986767
3797
bir noktada insanlık Mars'a taşınacak.
16:30
You'd like to see a colony on Mars.
346
990564
2282
Mars'da bir koloni olmasını istiyordun.
16:32
EM: Yeah, exactly. SpaceX, or some combination
347
992861
3537
EM: Evet kesinlikle. SpaceX ya da şirketler
16:36
of companies and governments, needs to make progress
348
996398
3033
ve devletler çoklu gezegenlerde hayat
16:39
in the direction of making life multi-planetary,
349
999431
2959
oluşturmas ve diğer gezegenlerde,
16:42
of establishing a base on another planet,
350
1002390
3632
-en gercekci olarak Mars'ta -
16:46
on Mars -- being the only realistic option --
351
1006022
2345
üsler oluşturmak için birleşmeliler
16:48
and then building that base up
352
1008367
1382
ve biz gerçekten çok-gezegenli
16:49
until we're a true multi-planet species.
353
1009749
2949
bir tür olana dek o üsü kurmalılar.
16:52
CA: So progress on this "let's make it reusable,"
354
1012698
2973
CA: Bundaki ilerleme, "haydi bunu tekrar kullanılabilir yapalım,"
16:55
how is that going? That was just a simulation video we saw.
355
1015671
3819
bu nasıl gidiyor? Bu sadece gördüğümüz bir simülasyondu.
16:59
How's it going?
356
1019490
1105
Nasıl gidiyor?
17:00
EM: We're actually, we've been making some good progress recently
357
1020595
3164
EM: Biz aslında aynı iyi ilerlemeyi Çekirge Test Projesi dediğimiz
17:03
with something we call the Grasshopper Test Project,
358
1023759
2584
bir çalışmada yakınlarda yaptık,
17:06
where we're testing the vertical landing portion of the flight,
359
1026343
4176
uçuşun son derece zor olan
17:10
the sort of terminal portion which is quite tricky.
360
1030519
2749
dikey iniş kısmını deniyoruz.
17:13
And we've had some good tests.
361
1033268
3036
Birkaç olumlu test yaptık.
17:16
CA: Can we see that?EM: Yeah.
362
1036304
2061
CA: Görebilir miyiz? EM: Evet.
17:18
So that's just to give a sense of scale.
363
1038365
1643
Bu sadece ölçük duygusunu verebilmek için.
17:20
We dressed a cowboy as Johnny Cash
364
1040008
1440
Bir tane kovboyu Johnny Cash gibi giydirdik
17:21
and bolted the mannequin to the rocket. (Laughter)
365
1041448
3855
ve mankeni rokete bağladık.(Kahkahalar)
17:25
CA: All right, let's see that video then,
366
1045303
1952
CA: Peki, görelim o zaman şu videoyu,
17:27
because this is actually amazing when you think about it.
367
1047255
2031
çünkü düşündüğünde bayağı ilgi çekici.
17:29
You've never seen this before. A rocket blasting off and then --
368
1049286
5707
Bunu daha önce hiç görmediniz. Bir roket ateşleniyor ve ardından--
17:34
EM: Yeah, so that rocket is about the size
369
1054993
1918
EM: Evet, roket yaklaşık 12 katlı bir
17:36
of a 12-story building.
370
1056911
2626
bina yüksekliğinde.
17:39
(Rocket launch)
371
1059537
5970
(Roket Fırlatılması)
17:50
So now it's hovering at about 40 meters,
372
1070358
3973
Şu an yaklaşık 40 metrede uçuyor
17:54
and it's constantly adjusting
373
1074331
1876
ve ana motorların
17:56
the angle, the pitch and yaw of the main engine,
374
1076207
2961
açısını, eğimini ve yalpasını sabitliyor
17:59
and maintaining roll with cold gas thrusters.
375
1079168
3631
ve katı yakıt iticileri ile dengeliyor.
18:09
CA: How cool is that? (Applause)
376
1089306
6313
CA: Ne kadar harika?(Alkışlar)
18:15
Elon, how have you done this?
377
1095619
4674
Elon, bunları nasıl gerçekleştirdin?
18:20
These projects are so -- Paypal, SolarCity,
378
1100293
5314
Bu projeler -- PayPal, SolarCity,
18:25
Tesla, SpaceX, they're so spectacularly different,
379
1105607
2678
Tesla, SpaceX, tamamen farklılar,
18:28
they're such ambitious projects at scale.
380
1108285
2585
bunlar gerçekten boyut itibari ile hırslı projeler.
18:30
How on Earth has one person
381
1110870
2464
Bir insan bunların hepsini
18:33
been able to innovate in this way?
382
1113334
2475
nasıl geliştirebilir?
18:35
What is it about you?
383
1115809
1837
Bu seninle mi alakalı?
18:37
EM: I don't know, actually.
384
1117646
5396
EM: Açıkçası bilmiyorum.
18:43
I don't have a good answer for you.
385
1123042
2240
Bunun için güzel bir cevabım yok.
18:45
I work a lot. I mean, a lot.
386
1125282
3635
Çok çalışırım. Yani gerçekten çok.
18:48
CA: Well, I have a theory.EM: Okay. All right.
387
1128917
2313
CA: Peki, benim bir teorim var. EM: Peki, tamam.
18:51
CA: My theory is that you
388
1131230
3564
CA: Benim teorime göre
18:54
have an ability to think at a system level of design
389
1134794
4156
senin sistem düzeyinde bir tasarım kabiliyetin var
18:58
that pulls together design, technology and business,
390
1138950
3643
tasarımı, teknoloji ve işletmeyi bir araya getiren,
19:02
so if TED was TBD, design, technology and business,
391
1142593
3476
eğer TED TBD olsaydı Tasarım, Teknoloji ve işletme,
19:06
into one package,
392
1146069
2497
in paketin içinde
19:08
synthesize it in a way that very few people can and --
393
1148566
2359
bunları sadece birkaç insanın yapabileceği şekilde sentezlemişsin --
19:10
and this is the critical thing -- feel so damn confident
394
1150925
4094
ve bu kritik nokta -- son derece emin bir şekilde
19:15
in that clicked-together package that you take crazy risks.
395
1155019
4616
bu paket çılgınca riskler alıyorsun.
19:19
You bet your fortune on it, and you seem to have done that multiple times.
396
1159635
4879
Servetini buna yatırıyorsun ve bunu birçok kez yapmış görünüyorsun.
19:24
I mean, almost no one can do that.
397
1164514
2097
Neredeyse bunu kimse yapamaz.
19:26
Is that -- could we have some of that secret sauce?
398
1166611
3272
Bu -- gizli tariften biraz alabilir miyiz?
19:29
Can we put it into our education system? Can someone learn from you?
399
1169883
3424
Bunu eğitim sistemimizin içine koyabilir miyiz? Bunu biri senden öğrenebilir mi?
19:33
It is truly amazing what you've done.
400
1173307
1739
Bu yaptıkların gerçekten harika.
19:35
EM: Well, thanks. Thank you.
401
1175046
2009
EM: Sağ olun. Teşekkür ederim.
19:37
Well, I do think there's a good framework for thinking.
402
1177055
4810
Şey, bence tasavvur etmenin güzel bir iskeleti var.
19:41
It is physics. You know, the sort of first principles reasoning.
403
1181865
2624
Fizik. Bilirsiniz, mantıklı düşünmenin ilk basamağı.
19:44
Generally I think there are -- what I mean by that is,
404
1184489
4738
Genellikle bence -- bu söylerken amacım;
19:49
boil things down to their fundamental truths
405
1189243
3375
bir şeylerin temel gerçeğini özümsemek
19:52
and reason up from there,
406
1192618
1391
ve oradan bir sonuç çıkarmak,
19:54
as opposed to reasoning by analogy.
407
1194009
2586
kıyasla sonuç çıkarmanın aksine.
19:56
Through most of our life, we get through life
408
1196595
2214
Hayatımız boyunca kıyaslama yaparak
19:58
by reasoning by analogy,
409
1198809
1088
hayatımızı devam ettririz,
19:59
which essentially means copying what other people do with slight variations.
410
1199897
3538
aslında bunun anlamı başka insanları yaptıklarını küçük farklarla kopyalamaktır.
20:03
And you have to do that.
411
1203435
1480
Bunu yapmak zorundasınız.
20:04
Otherwise, mentally, you wouldn't be able to get through the day.
412
1204915
4574
Aksi takdirde, zihinsel olarak, günü geçirmeye elverişli olmazsınız.
20:09
But when you want to do something new,
413
1209489
2144
Fakat yeni bir şey yapmak istediğinizde,
20:11
you have to apply the physics approach.
414
1211633
3732
fiziksel yaklaşımı uygulamalısınız.
20:15
Physics is really figuring out how to discover
415
1215365
2248
Fizik sezgilere aykırı olan şeyler nasıl açıklayacağını
20:17
new things that are counterintuitive, like quantum mechanics.
416
1217613
2645
gerçekten anlamıştır, kuantum mekaniği gibi.
20:20
It's really counterintuitive.
417
1220258
1903
Bu gerçekten sezgilere aykırıdır.
20:22
So I think that's an important thing to do,
418
1222161
2521
Yani bence bu gerçekten yapılması gereken bir şey
20:24
and then also to really pay attention to negative feedback,
419
1224682
4558
ve ayrıca negatif geri bildirimlere gerçekten dikkat edilmeli
20:29
and solicit it, particularly from friends.
420
1229240
2121
ve istenmeli, özellikle arkadaşlardan.
20:31
This may sound like simple advice,
421
1231361
3466
Bu basit bir tavsiye gibi gelebilir,
20:34
but hardly anyone does that,
422
1234827
2422
fakat bu gerçekleştiren herkes için
20:37
and it's incredibly helpful.
423
1237249
2352
gerçekten yararlı.
20:39
CA: Boys and girls watching, study physics.
424
1239601
3362
CA: Bu izleyen gençler, fizik çalışın.
20:42
Learn from this man.
425
1242963
1284
Bu adamdan öğrenin.
20:44
Elon Musk, I wish we had all day, but thank you so much for coming to TED.
426
1244247
3490
Elon Musk, keşke bütün bir günümüz olsa, TED'e geldiğin için çok teşekkürler.
20:47
EM: Thank you. CA: That was awesome. That was really, really cool.
427
1247737
3410
EM: Teşekkür ederim. CA: Muhteşemdi. Gerçekten çok güzeldi.
20:51
Look at that. (Applause)
428
1251147
2261
Şuna bakın(Alkışlar)
20:53
Just take a bow. That was fantastic.
429
1253408
4827
Sadece tebriklerimi kabul edin. Harikaydı.
20:58
Thank you so much.
430
1258235
1461
Çok teşekkür ederim
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7