Simple hacks for life with Parkinson's | Mileha Soneji

165,188 views ・ 2016-03-31

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Cem CAYLI Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:12
In India, we have these huge families.
0
12800
3016
Hindistan'da büyük ailelerimiz var.
00:15
I bet a lot of you all must have heard about it.
1
15840
2576
Eminim birçoğunuz bunu duymuştur.
00:18
Which means that there are a lot of family events.
2
18440
2840
Ki bu birçok aile toplanması demek.
00:21
So as a child, my parents used to drag me to these family events.
3
21840
3880
Dolayısıyla çocukken ebeveynlerim beni bu aile toplanmalarına sürüklerdi.
00:26
But the one thing that I always looked forward to
4
26360
3016
Fakat dört gözle beklediğim tek şey
00:29
was playing around with my cousins.
5
29400
2040
kuzenlerimle oynamaktı.
00:32
And there was always this one uncle
6
32160
2296
Ve her zaman orada amcalarımdan biri,
00:34
who used to be there,
7
34480
1256
orada olmaya alışkın,
00:35
always ready, jumping around with us,
8
35760
1856
her zaman hazır, bizimle zıplayan,
00:37
having games for us,
9
37640
1496
bizim için oyunları olan,
00:39
making us kids have the time of our lives.
10
39160
2800
biz çocuklara unutamayacağımız zamanlar yaşatan.
00:42
This man was extremely successful:
11
42920
2336
Bu adam son derece başarılı,
00:45
he was confident and powerful.
12
45280
2000
öz güvenli ve güçlüydü.
00:47
But then I saw this hale and hearty person deteriorate in health.
13
47920
4400
Fakat sonra bu zinde ve kuvvetli kişinin sağlığının bozulduğunu gördüm.
00:53
He was diagnosed with Parkinson's.
14
53240
2280
Parkinson tanısı konulmuştu.
00:56
Parkinson's is a disease that causes degeneration of the nervous system,
15
56760
4056
Parkinson sinir sisteminin bozulmasına sebep olan bir hastalık,
01:00
which means that this person who used to be independent
16
60840
2976
yani öncesinde bağımsız olan bu kişi
01:03
suddenly finds tasks like drinking coffee, because of tremors, much more difficult.
17
63840
5240
aniden kahve içmek gibi işleri titremeleri yüzünden çok daha zor yapabiliyor.
01:09
My uncle started using a walker to walk,
18
69800
2656
Amcam yürümek için yürüteç kullanmaya başlamıştı
01:12
and to take a turn,
19
72480
1216
ve bir köşeyi dönmek için,
01:13
he literally had to take one step at a time, like this,
20
73720
4056
gerçek manada adımını teker teker atmak zorundaydı, böyle,
01:17
and it took forever.
21
77800
1240
ve çok uzun sürüyordu.
01:20
So this person, who used to be the center of attention
22
80240
3176
Böylece önceden her aile toplanmasında
01:23
in every family gathering,
23
83440
2056
ilgi odağı olan bu insan,
01:25
was suddenly hiding behind people.
24
85520
2080
aniden insanların arkasına saklanıyordu.
01:28
He was hiding from the pitiful look in people's eyes.
25
88400
3360
İnsanların gözündeki acıma dolu bakışlardan saklanıyordu.
01:32
And he's not the only one in the world.
26
92440
2080
Ve kendisi dünyadaki tek örnek değil.
01:35
Every year, 60,000 people are newly diagnosed with Parkinson's,
27
95280
5496
Her yıl, 60.000 kişi Parkinson tanısı alıyor
01:40
and this number is only rising.
28
100800
2040
ve bu sayı sadece artmakta.
01:44
As designers, we dream that our designs solve these multifaceted problems,
29
104360
5416
Tasarımcılar olarak, tasarımlarımızın çok yönlü problemleri çözmesini hayal ederiz.
01:49
one solution that solves it all,
30
109800
2816
her şeyi çözen tek bir çözüm,
01:52
but it need not always be like that.
31
112640
2280
fakat her zaman böyle olmak zorunda değil.
01:55
You can also target simple problems
32
115680
2816
Kolay problemleri de hedefleyebilir
01:58
and create small solutions for them and eventually make a big impact.
33
118520
3920
ve onlar için küçük çözümler üreterek sonunda büyük bir etki yapabilirsiniz.
02:03
So my aim here was to not cure Parkinson's,
34
123120
3376
Yani benim buradaki hedefim Parkinson'a çare bulmak değil,
02:06
but to make their everyday tasks much more simple,
35
126520
3176
onların günlük işlerini daha kolay hale getirmek
02:09
and then make an impact.
36
129720
1400
ve böylece bir etki yaratmak.
02:12
Well, the first thing I targeted was tremors, right?
37
132040
3560
Ve hedefimdeki ilk şey titremelerdi.
02:16
My uncle told me that he had stopped drinking coffee or tea in public
38
136440
4536
Amcam bana topluluk içinde kahve veya çay içmeyi bıraktığını söyledi,
02:21
just out of embarrassment,
39
141000
1479
sadece utandığından dolayı.
02:23
so, well, I designed the no-spill cup.
40
143000
3480
Bu yüzden, ben de dökülme karşıtı bardağı tasarladım.
02:27
It works just purely on its form.
41
147080
2856
Tamamen biçimi ile etkisini gösteriyor.
02:29
The curve on top deflects the liquid back inside every time they have tremors,
42
149960
5256
Her titremeleri olduğunda üst kısımdaki kavis ,sıvıyı tekrar içeri döndürüyor,
02:35
and this keeps the liquid inside compared to a normal cup.
43
155240
2840
bu da normal bir bardağa göre sıvıyı daha fazla içeride tutuyor.
02:38
But the key here is that it is not tagged as a Parkinson's patient product.
44
158800
4920
Fakat buradaki kilit nokta bunun Parkinson hastası ürünü olarak adlandırılmaması.
02:44
It looks like a cup that could be used by you, me, any clumsy person,
45
164040
4416
Senin, benim, herhangi sakar insanın kullanabileceği bir kupa gibi görünüyor
02:48
and that makes it much more comforting for them to use, to blend in.
46
168480
4000
ve onların kullanması, aramıza karışması için daha rahatlatıcı hale getiriyor.
02:53
So, well, one problem solved,
47
173920
2656
Böylece bir problem çözüldü,
02:56
many more to go.
48
176600
1240
daha niceleri sırada.
02:58
All this while, I was interviewing him,
49
178640
2416
Bu sırada, onunla görüşmeler yapıyordum,
03:01
questioning him,
50
181080
1536
sorguluyordum
03:02
and then I realized that I was getting very superficial information,
51
182640
3696
ve fark ettim ki çok yüzeysel bilgiler ediniyordum
03:06
or just answers to my questions.
52
186360
2816
ya da sadece sorularıma cevaplar.
03:09
But I really needed to dig deeper to get a new perspective.
53
189200
3160
Fakat yeni bir bakış açısı edinmek için daha derine dalmalıydım.
03:13
So I thought, well, let's observe him in his daily tasks,
54
193000
3736
Bu yüzden iyice düşündüm, günlük işlerini yaparken onu gözlemleyeyim
03:16
while he's eating, while he's watching TV.
55
196760
2360
yemek yerken, televizyon izlerken.
03:19
And then, when I was actually observing him walking to his dining table,
56
199800
4056
Ve sonra, o yemek masasına yürürken izlediğim sırada,
03:23
it struck me, this man who finds it so difficult to walk on flat land,
57
203880
5176
kafama dank etti, düz zeminde yürümekte çok zorlanan bu adam,
03:29
how does he climb a staircase?
58
209080
1720
merdivenleri nasıl çıkıyor?
03:31
Because in India we do not have a fancy rail that takes you up a staircase
59
211320
3696
Çünkü Hindistan'da sizi merdivenden yukarı çıkaran o havalı raylardan yok
03:35
like in the developed countries.
60
215040
2016
gelişmiş ülkelerde olduğu gibi.
03:37
One actually has to climb the stairs.
61
217080
2120
Kişi gerçekten merdivenleri tırmanmalı.
03:39
So he told me,
62
219920
1256
Sonra bana dedi ki,
03:41
"Well, let me show you how I do it."
63
221200
2000
"İzin ver nasıl yaptığımı göstereyim."
03:43
Let's take a look at what I saw.
64
223880
2040
Neler gördüğüme bir göz atalım.
03:48
So he took really long to reach this position,
65
228960
2656
Bu pozisyona ulaşması gayet uzun sürdü,
03:51
and then all this while, I'm thinking,
66
231640
1856
bu sırada, düşünüyorum,
03:53
"Oh my God, is he really going to do it?
67
233520
1936
"Aman Tanrım, gerçekten bunu yapacak mı?
03:55
Is he really, really going to do it without his walker?"
68
235480
2896
Gerçekten ama gerçekten bunu yürüteçsiz mi yapacak?"
03:58
And then ...
69
238400
1200
Ve sonra...
04:02
(Laughter)
70
242280
2320
(Gülüşmeler)
04:08
And the turns, he took them so easily.
71
248680
2160
Ve dönüşler, onları çok kolay halletti.
04:13
So -- shocked?
72
253240
1240
Şaşırdınız mı?
04:14
Well, I was too.
73
254920
1480
Ben de şaşırmıştım.
04:19
So this person who could not walk on flat land
74
259320
2976
Düz zeminde yürüyemeyen bu adam
04:22
was suddenly a pro at climbing stairs.
75
262320
2080
bir anda merdivenleri çıkmakta uzman çıkmıştı.
04:25
On researching this, I realized that it's because it's a continuous motion.
76
265720
4655
Bunu araştırınca, anladım ki bunun sebebi hareketin sürekliliği.
04:30
There's this other man who also suffers from the same symptoms
77
270399
3137
Başka bir adam var, aynı belirtilerden muzdarip
04:33
and uses a walker,
78
273560
1416
ve yürüteç kullanan
04:35
but the moment he's put on a cycle,
79
275000
2096
fakat bir döngüye girdiği anda,
04:37
all his symptoms vanish,
80
277120
1696
bütün belirtileri yok oluyor,
04:38
because it is a continuous motion.
81
278840
2080
çünkü bu sürekli bir hareket.
04:41
So the key for me was to translate this feeling of walking on a staircase
82
281560
4296
Yani benim için kilit nokta merdivende yürürkenki bu hissi
04:45
back to flat land.
83
285880
1400
düz zemine taşımaktı.
04:47
And a lot of ideas were tested and tried on him,
84
287880
2936
Pek çok fikir onun üzerinde test edildi ve denendi,
04:50
but the one that finally worked was this one. Let's take a look.
85
290840
3520
fakat sonunda işe yarayan buydu. Bir bakalım.
04:57
(Laughter)
86
297440
3056
(Gülüşmeler)
05:00
(Applause)
87
300520
4456
(Alkış)
05:05
He walked faster, right?
88
305000
1456
Daha hızlı yürüdü, değil mi?
05:06
(Applause)
89
306480
3200
(Alkışlar)
05:11
I call this the staircase illusion,
90
311240
2776
Ben buna merdiven yanılsaması diyorum
05:14
and actually when the staircase illusion abruptly ended, he froze,
91
314040
4576
ve merdiven yanılsamasının bittiği anda, dondu kaldı,
05:18
and this is called freezing of gait.
92
318640
2016
bunun adı yürüyüş donması.
05:20
So it happens a lot,
93
320680
1216
Bu çok sık oluyor,
05:21
so why not have a staircase illusion flowing through all their rooms,
94
321920
3936
öyleyse neden merdiven yanılsaması bütün odalarına gidecek şekilde olmasın,
05:25
making them feel much more confident?
95
325880
2360
onları daha kendinden emin hissettirmesin?
05:29
You know, technology is not always it.
96
329440
2656
Bilirsiniz, teknoloji her zaman çözüm değil.
05:32
What we need are human-centered solutions.
97
332120
2776
İhtiyacımız olan insan merkezli çözümler.
05:34
I could have easily made it into a projection,
98
334920
2216
Bunu kolaylıkla bir yansıtma ile
05:37
or a Google Glass, or something like that.
99
337160
2336
veya Google Glass gibi bir şeyle yapabilirdim.
05:39
But I stuck to simple print on the floor.
100
339520
2320
Ancak ben zemindeki sade baskıya sadık kaldım.
05:42
This print could be taken into hospitals
101
342360
2936
Bu baskı onları daha fazla hoş karşılanmış hissettirmek için
05:45
to make them feel much more welcome.
102
345320
2400
hastanelerde uygulanabilir.
05:48
What I wish to do is make every Parkinson's patient
103
348600
3096
Yapmayı dilediğim, her Parkinson hastasını
05:51
feel like my uncle felt that day.
104
351720
2456
o gün amcamın hissettiği gibi hissettirmek.
05:54
He told me that I made him feel like his old self again.
105
354200
3680
Amcam kendisini eski hali gibi hissettirdiğimi söyledi.
05:59
"Smart" in today's world has become synonymous to high tech,
106
359120
4000
Günümüzde "akıllı" yüksek teknoloji ile eş anlamlı hale geldi
06:03
and the world is only getting smarter and smarter day by day.
107
363960
3160
ve dünya gün be gün daha ve daha akıllı hale geliyor.
06:07
But why can't smart be something that's simple and yet effective?
108
367800
3680
Fakat akıllı neden sade yine de etkin bir şey olmasın?
06:12
All we need is a little bit of empathy and some curiosity,
109
372320
3976
Tüm ihtiyacımız olan şey biraz empati ve biraz merak,
06:16
to go out there, observe.
110
376320
2256
çıkıp gözlem yapmak.
06:18
But let's not stop at that.
111
378600
1896
Fakat gelin o kadarı ile durmayalım.
06:20
Let's find these complex problems. Don't be scared of them.
112
380520
3656
Karmaşık problemler bulalım. Onlardan korkmayalım.
06:24
Break them, boil them down into much smaller problems,
113
384200
3576
Onları parçalayarak ve indirgeyerek daha küçük problemler haline getirelim,
06:27
and then find simple solutions for them.
114
387800
2496
sonrasında onlara sade çözümler bulalım.
06:30
Test these solutions, fail if needed,
115
390320
3016
Çözümlere yeni kavrayışlar getirmek için bu çözümler denenmeli,
06:33
but with newer insights to make it better.
116
393360
2160
gerekirse başarısız olunmalı.
06:36
Imagine what we all could do if we all came up with simple solutions.
117
396240
4256
Eğer hepimiz sade çözümlerle gelirsek neler başarabileceğimizi bir düşünün.
06:40
What would the world be like if we combined all our simple solutions?
118
400520
3480
Eğer bütün sade çözümlerimizi birleştirsek dünya nasıl bir yer olurdu?
06:44
Let's make a smarter world, but with simplicity.
119
404880
3016
Gelin daha akıllı bir dünya kuralım, ama sadelikle.
06:47
Thank you.
120
407920
1216
Teşekkürler.
06:49
(Applause)
121
409160
3040
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7