The brain may be able to repair itself -- with help | Jocelyne Bloch

1,065,142 views ・ 2016-03-07

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Aysu Ayık Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:12
So I'm a neurosurgeon.
0
12896
1683
Ben bir beyin cerrahıyım.
00:15
And like most of my colleagues,
1
15746
1903
Ben de birçok meslektaşım gibi, her gün,
00:17
I have to deal, every day, with human tragedies.
2
17673
3656
insan trajedileriyle uğraşmak zorunda kalıyorum.
00:22
I realize how your life can change from one second to the other
3
22549
4805
Hayatın birdenbire bir kalp krizi veya bir araba kazasıyla
00:27
after a major stroke or after a car accident.
4
27378
4045
nasıl değişebileceğini görüyorum.
00:32
And what is very frustrating for us neurosurgeons
5
32045
3738
Ve biz beyin cerrahlarının morallerini bozan şey
00:35
is to realize that unlike other organs of the body,
6
35807
4620
vücudumuzdaki diğer organların aksine,
00:40
the brain has very little ability for self-repair.
7
40451
3479
beynin kendini onarma yeteneğinin çok az olması.
00:45
And after a major injury of your central nervous system,
8
45211
3914
Ve merkezi sinir sisteminiz ağır hasar aldığında,
00:50
the patients often remain with a severe handicap.
9
50365
3760
hastalar genellikle ciddi sakatlıklarla kalıyor.
00:55
And that's probably the reason why I've chosen
10
55203
2213
Muhtemelen bu benim
00:57
to be a functional neurosurgeon.
11
57440
2663
bir işlevsel beyin cerrahı olmayı seçmemin sebebi.
01:01
What is a functional neurosurgeon?
12
61144
1908
Peki işlevsel beyin cerrahı nedir?
01:03
It's a doctor who is trying to improve a neurological function
13
63978
4360
Beyinsel bir işlevi değişik cerrahi işlemlerle
01:08
through different surgical strategies.
14
68362
2317
düzeltmeye çalışan doktordur.
01:12
You've certainly heard of one of the famous ones
15
72066
2310
Çok ünlü olanlarından birini kesin duymuşsunuzdur,
01:14
called deep brain stimulation,
16
74400
2086
mesela derin beyin stimülasyonu.
01:17
where you implant an electrode in the depths of the brain
17
77230
4132
Bu işlemde sinirsel fonksiyonları geliştirebilmek için
01:21
in order to modulate a circuit of neurons
18
81386
3576
beynin derinliklerine bir elektrot yerleştirilerek
01:24
to improve a neurological function.
19
84986
1892
nöronlar arası bir dolaşım sağlanır.
01:27
It's really an amazing technology
20
87330
2066
Bu gerçekten harika bir teknoloji
01:29
in that it has improved the destiny of patients
21
89420
3367
çünkü Parkinson hastalığı olan insanların,
01:32
with Parkinson's disease,
22
92811
1822
ciddi titremeleri olanların ve ciddi acılar çekenlerin
01:34
with severe tremor, with severe pain.
23
94657
3106
yaşamını değiştirdi.
01:38
However, neuromodulation does not mean neuro-repair.
24
98870
5586
Fakat, neromodülasyon nöronların onarımı anlamına gelmiyor.
01:45
And the dream of functional neurosurgeons
25
105301
2307
Ve işlevsel beyin cerrahlarının hayali
01:47
is to repair the brain.
26
107632
1638
beyni onarmak.
01:51
I think
27
111222
1397
Bence
01:52
that we are approaching this dream.
28
112643
1835
bu hayale yaklaşıyoruz.
01:54
And I would like to show you
29
114502
1633
Buna ne kadar yakın olduğumuzu
01:57
that we are very close to this.
30
117161
1935
size göstermek istiyorum.
02:00
And that with a little bit of help,
31
120022
3111
Ve birazcık yardımla, beynin de
02:03
the brain is able to help itself.
32
123157
3367
kendini onarabileceğini göstermek istiyorum.
02:08
So the story started 15 years ago.
33
128516
2169
Evet, hikaye 15 yıl önce başladı.
02:11
At that time, I was a chief resident
34
131156
2020
O zaman, ben baş asistandım,
02:13
working days and nights in the emergency room.
35
133200
2913
acilde gece gündüz çalışıyordum.
02:16
I often had to take care of patients with head trauma.
36
136619
3209
Genelde kafa travması olan hastalara bakmak zorunda kalıyordum.
02:21
You have to imagine that when a patient comes in with a severe head trauma,
37
141193
4461
Bir düşünün, ciddi kafa travmasıyla gelen bir hasta olduğunda,
02:25
his brain is swelling
38
145678
2299
beyni şişiyor
02:28
and he's increasing his intracranial pressure.
39
148001
2980
ve bu onun kafatası basıncını artırıyor.
02:31
And in order to save his life,
40
151716
2229
Ve onun hayatını kurtarabilmek için,
02:33
you have to decrease this intracranial pressure.
41
153969
2808
kafatası basıncını azaltmak zorundasın.
02:36
And to do that,
42
156801
1151
Bunu yapmak için de,
02:37
you sometimes have to remove a piece of swollen brain.
43
157976
3920
bazen şişen beynin bir kısmının alınması gerekiyor.
02:42
So instead of throwing away these pieces of swollen brain,
44
162587
4348
Böylece, biyolog bir meslektaşım olan,
02:46
we decided with Jean-François Brunet,
45
166959
2489
Jean-François Brunet'le bu şişmiş beyin parçalarını
02:49
who is a colleague of mine, a biologist,
46
169472
1913
atmak yerine
02:51
to study them.
47
171409
1174
incelemeye karar verdik.
02:53
What do I mean by that?
48
173379
1771
Ne demeye mi çalışıyorum?
02:55
We wanted to grow cells from these pieces of tissue.
49
175174
4033
Bu doku parçalarından hücre büyütmek istedik.
03:00
It's not an easy task.
50
180484
1419
Kolay bir iş değil.
03:02
Growing cells from a piece of tissue
51
182577
2365
Bir doku parçasından hücre üretmek,
03:04
is a bit the same as growing very small children
52
184966
3459
küçücük bir çocuğu ailesinden uzakta
03:08
out from their family.
53
188449
1470
büyütmeye çalışmaya benziyor.
03:11
So you need to find the right nutrients,
54
191689
2317
Yani doğru besinleri, sıcaklığı,
03:14
the warmth, the humidity
55
194030
1769
nemi ve büyüyebilmeleri için gereken
03:15
and all the nice environments to make them thrive.
56
195823
3236
bütün ortamları sağlamanız gerekiyor.
03:19
So that's exactly what we had to do with these cells.
57
199083
2811
Bu hücrelerle yapmamız gereken de aynısıydı.
03:22
And after many attempts,
58
202425
1866
Bir çok denemeden sonra,
03:24
Jean-François did it.
59
204959
1767
Jean-François bunu başardı.
03:27
And that's what he saw under his microscope.
60
207372
3197
Ve bu onun mikroskobunun altında gördüğü şey.
03:31
And that was, for us, a major surprise.
61
211691
2348
Ve bu bizim için çok şaşırtıcıydı.
03:34
Why?
62
214412
1151
Neden?
03:35
Because this looks exactly the same as a stem cell culture,
63
215587
4842
Çünkü bu kök hücre kültürüyle tamamen aynı görüntüye sahip.
03:40
with large green cells surrounding small, immature cells.
64
220453
5643
Büyük yeşil hücreler, küçük ve olgunlaşmamış hücreleri sarmalıyor.
03:47
And you may remember from biology class
65
227168
3254
Biyoloji derslerinden hatırlayabileceğiniz gibi
03:50
that stem cells are immature cells,
66
230446
3511
kök hücreler olgunlaşmamış ve
03:53
able to turn into any type of cell of the body.
67
233981
3879
vücuttaki herhangi bir hücre çeşidine dönüşebilen hücrelerdir.
03:59
The adult brain has stem cells, but they're very rare
68
239423
4628
Yetişkinlerin beyninde kök hücreleri bulunur ama çok nadirlerdir,
04:04
and they're located in deep and small niches
69
244075
4379
ve beynin derinliklerindeki yoğun ve küçük
04:08
in the depths of the brain.
70
248478
2017
boşluklarda bulunurlar.
04:10
So it was surprising to get this kind of stem cell culture
71
250519
3702
O yüzden bu tür kök hücre kültürlerini ameliyathaneden aldığımız
04:14
from the superficial part of swollen brain we had
72
254245
2359
şişmiş beynin yüzeysel kısımlarından
04:16
in the operating theater.
73
256628
1617
elde etmek şaşırtıcı bir şeydi.
04:18
And there was another intriguing observation:
74
258269
2606
Ve başka bir ilginç gözlem daha vardı:
04:21
Regular stem cells are very active cells --
75
261890
4226
Normal kök hücreler çok aktiftirler-
04:26
cells that divide, divide, divide very quickly.
76
266140
3573
bu hücreler çabucak bölünür, bölünür, bölünürler.
04:30
And they never die, they're immortal cells.
77
270409
2320
Ve asla ölmezler, ölümsüzdürler.
04:33
But these cells behave differently.
78
273407
2391
Ama bulduğumuz hücreler farklı davranıyor.
04:36
They divide slowly,
79
276663
2183
Yavaşça bölünüyorlardı,
04:38
and after a few weeks of culture,
80
278870
2000
ve birkaç haftalık kültür döneminden sonra
04:40
they even died.
81
280894
1562
öldüler bile.
04:43
So we were in front of a strange new cell population
82
283321
3652
Bu demek oluyor ki kök hücre gibi görünen ama farklı davranan
04:46
that looked like stem cells but behaved differently.
83
286997
3094
yeni ve tuhaf bir hücre topluluğuyla karşı karşıyaydık.
04:51
And it took us a long time to understand where they came from.
84
291052
4444
Ve nereden geldiklerini anlamak uzun zamanımızı aldı.
04:55
They come from these cells.
85
295520
2545
Bu hücrelerden geliyorlar.
04:58
These blue and red cells are called doublecortin-positive cells.
86
298550
4443
Bu mavi ve kırmızı hücrelere çift kortin-pozitif(doublecortin-positive)
hücreleri deniyor.
05:04
All of you have them in your brain.
87
304195
2552
Hepinizin beyninde bulunuyorlar.
05:07
They represent four percent of your cortical brain cells.
88
307353
3900
Kortikal hücrelerinizin yüzde dördünü oluşturuyorlar.
05:11
They have a very important role during the development stage.
89
311857
4072
Bunların gelişim döneminde rolleri çok önemlidir.
05:15
When you were fetuses,
90
315953
1755
Sizler daha birer fetüsken,
05:18
they helped your brain to fold itself.
91
318457
2672
beyninizin kendini katlamasına yardım ettiler.
05:22
But why do they stay in your head?
92
322120
2515
Ama bunlar neden kafanızda kalıyorlar?
05:25
This, we don't know.
93
325371
1407
İşte bunu bilmiyoruz.
05:27
We think that they may participate in brain repair
94
327414
3222
Beynin onarımında rol aldıklarını düşünüyoruz
05:30
because we find them in higher concentration
95
330660
3464
çünkü beyin lezyonlarının olduğu bölgelerde
daha yüksek yoğunlukta bulunduklarını gözlemledik.
05:34
close to brain lesions.
96
334148
1152
05:35
But it's not so sure.
97
335324
1618
Ama kesin değil.
05:37
But there is one clear thing --
98
337867
2345
Ama açık olan bir şey var ki-
05:40
that from these cells,
99
340236
1597
o da bu hücrelerden,
05:41
we got our stem cell culture.
100
341857
2238
kök hücre kültürümüzü elde ettiğimizdir.
05:45
And we were in front of a potential new source of cells
101
345363
2634
Ve önümüzde beyni onarma potansiyeli olan
05:48
to repair the brain.
102
348021
1451
yeni bir hücre kaynağı vardı.
05:50
And we had to prove this.
103
350004
1557
Ve bunu kanıtlamamız gerekiyordu.
05:51
So to prove it,
104
351585
1151
Bunun için,
05:52
we decided to design an experimental paradigm.
105
352760
3848
deneysel bir örnek geliştirmeye karar verdik.
05:56
The idea was to biopsy a piece of brain
106
356632
3223
Fikir, aynı Jean-François'nın laboratuvarında yaptığı gibi
05:59
in a non-eloquent area of the brain,
107
359879
2699
beynin işlevsel olmayan bir kısmından
06:02
and then to culture the cells
108
362602
1711
biyopsiyle parça alınması,
06:04
exactly the way Jean-François did it in his lab.
109
364337
2787
ve hücrelerin kültürlenmesiydi.
06:07
And then label them, to put color in them
110
367148
2895
Ve onları işaretledik, yani beyinde
06:10
in order to be able to track them in the brain.
111
370067
2673
hareketlerini takip edebilmek için renklendirdik.
06:13
And the last step was to re-implant them
112
373295
2129
Son adım, onları aynı bireye
06:15
in the same individual.
113
375448
1783
yeniden aşılamaktı.
06:17
We call these
114
377255
1151
Bunlara
06:18
autologous grafts -- autografts.
115
378430
2801
otojen nakli -- otogref diyoruz.
06:21
So the first question we had,
116
381602
2443
İlk sorumuz şuydu,
06:24
"What will happen if we re-implant these cells in a normal brain,
117
384069
5241
"Bu hücreleri normal bir beyine yeniden aşılasak ne olur
06:29
and what will happen if we re-implant the same cells
118
389334
2858
ve aynı hücreleri lezyona uğramış bir beyne yeniden
06:32
in a lesioned brain?"
119
392216
1223
aşılasak ne olur?"
06:33
Thanks to the help of professor Eric Rouiller,
120
393463
3389
Profesör Eric Roullier'in yardımı sayesinde,
06:36
we worked with monkeys.
121
396876
1666
maymunlarla çalıştık.
06:39
So in the first-case scenario,
122
399414
2440
İlk deney aşamasında,
06:41
we re-implanted the cells in the normal brain
123
401878
3505
hücreleri normal beyine yeniden aşıladık
06:45
and what we saw is that they completely disappeared after a few weeks,
124
405407
5035
ve hepsinin bir kaç hafta içerisinde tamamen kaybolduğunu gördük,
06:50
as if they were taken from the brain,
125
410466
2954
sanki beyinden götürülmüşler gibi,
06:53
they go back home,
126
413444
1511
evlerine geri dönüyorlar,
06:54
the space is already busy,
127
414979
1556
boşluk meşgul durumda,
06:56
they are not needed there, so they disappear.
128
416559
2230
orada ihtiyaç duyulmuyorlar ve kayboluyorlar.
06:59
In the second-case scenario,
129
419780
1978
İkinci deney aşamasında,
07:01
we performed the lesion,
130
421782
1231
lezyonu oluşturduk,
07:03
we re-implanted exactly the same cells,
131
423037
3140
aynı hücreleri yeniden aşıladık,
07:06
and in this case, the cells remained --
132
426201
4073
ve bu deneyde, hücreler kaldılar --
07:10
and they became mature neurons.
133
430298
2797
ve olgun nöronlara dönüştüler.
07:13
And that's the image of what we could observe under the microscope.
134
433824
3787
İşte bu mikroskobun altında gözlemleyebildiğimiz görüntü.
07:17
Those are the cells that were re-implanted.
135
437635
2554
Şunlar yeniden aşıladığımız hücreler.
07:20
And the proof they carry,
136
440839
1947
Ve taşıdıkları kanıt,
07:22
these little spots, those are the cells that we've labeled
137
442810
3177
şu küçük noktalar, bizim daha kültürdeyken
07:26
in vitro, when they were in culture.
138
446011
2832
laboratuvarda işaretlediğimiz hücreler.
07:29
But we could not stop here, of course.
139
449755
2200
Ama burada duramazdık tabii ki.
07:32
Do these cells also help a monkey to recover after a lesion?
140
452521
4637
Peki bu hücreler bir maymunun lezyondan sonra iyileşmesine yardım ediyor muydu?
07:37
So for that, we trained monkeys to perform a manual dexterity task.
141
457182
5482
Böylece, maymunları bir el çabukluğu testi yapabilmeleri için eğittik.
07:42
They had to retrieve food pellets from a tray.
142
462688
3018
Bir tepsiden yemek toplarını almaları gerekiyordu.
07:45
They were very good at it.
143
465730
1495
Bunu başarıyla yaptılar.
07:47
And when they had reached a plateau of performance,
144
467896
3472
Performansın aksadığı bir dönemdeyse,
07:51
we did a lesion in the motor cortex corresponding to the hand motion.
145
471392
6295
el hareketini uygulayan motor kortekste lezyon yaptık.
07:57
So the monkeys were plegic,
146
477711
1857
Maymunlar plejik(felç) olmuştu,
07:59
they could not move their hand anymore.
147
479592
1912
Artık ellerini hareket ettiremiyorlardı.
08:02
And exactly the same as humans would do,
148
482165
3554
Ve aynı insanlarda olacağı gibi,
08:05
they spontaneously recovered to a certain extent,
149
485743
2926
belli bir dereceye kadar kendiliklerinden iyileştiler,
08:08
exactly the same as after a stroke.
150
488693
2020
aynı bir kalp krizinden sonra olduğu gibi.
08:10
Patients are completely plegic,
151
490737
1787
Hastalar tamamıyla plejik olurlar,
08:12
and then they try to recover due to a brain plasticity mechanism,
152
492548
5108
ve daha sonra bir beyin plastisitesi mekanizması sonucu iyileşmeye çalışırlar,
08:17
they recover to a certain extent,
153
497680
1640
bir dereceye kadar iyileşirler,
08:19
exactly the same for the monkey.
154
499344
1841
maymunda da aynısı olur.
08:21
So when we were sure that the monkey had reached his plateau
155
501209
3444
Maymunun kendiliğinden iyileşmesinin durduğuna
08:24
of spontaneous recovery,
156
504677
2428
emin olduğumuzda,
08:27
we implanted his own cells.
157
507129
2575
kendi hücrelerini aşıladık.
08:30
So on the left side, you see the monkey that has spontaneously recovered.
158
510287
5536
Sol tarafta kendiliğinden iyileşen maymunu görüyorsunuz.
08:37
He's at about 40 to 50 percent of his previous performance
159
517426
4632
Lezyondan önce geçmiş performansının yüzde 40 ile 50'si kadarını
08:42
before the lesion.
160
522082
1212
sergileyebiliyor.
08:44
He's not so accurate, not so quick.
161
524079
2770
O kadar hatasız değil, o kadar hızlı da değil.
08:47
And look now when we re-implant the cells:
162
527376
3459
Şimdi bakarsanız, hücreleri yeniden aşıladığımızda:
08:50
Two months after re-implantation, the same individual.
163
530859
4253
Yeniden aşılamadan iki ay sonra, aynı birey.
08:57
(Applause)
164
537255
6918
(Alkış)
09:04
It was also very exciting results for us, I tell you.
165
544770
3555
Emin olun, sonuçlar bizim için de heyecan vericiydi.
09:09
Since that time, we've understood much more about these cells.
166
549321
3706
O zamandan beri, bu hücreleri çok daha iyi anlıyoruz.
09:13
We know that we can cryopreserve them,
167
553575
2396
Onları dondurarak saklayabileceğimizi biliyoruz,
09:15
we can use them later on.
168
555995
1862
sonradan kullanabiliyoruz.
09:18
We know that we can apply them in other neuropathological models,
169
558214
3890
Onları diğer neropatolojik modellere uygulayabileceğimizi biliyoruz,
09:22
like Parkinson's disease, for example.
170
562128
1969
örneğin, Parkinson hastalığı gibi.
09:24
But our dream is still to implant them in humans.
171
564121
3157
Hayalimiz ise onları insanlara da aşılayabilmek.
09:28
And I really hope that I'll be able to show you soon
172
568469
3750
Ve umuyorum ki size yakında
09:33
that the human brain is giving us the tools to repair itself.
173
573605
4994
insan beyninin kendini onarma araçlarını bize verdiğini gösterebileceğim.
09:38
Thank you.
174
578623
1320
Teşekkür ederim.
09:39
(Applause)
175
579967
5986
(Alkış)
09:45
Bruno Giussani: Jocelyne, this is amazing,
176
585977
3302
Bruno Giussani: Jocelyne, bu inanılmaz,
09:49
and I'm sure that right now, there are several dozen people in the audience,
177
589303
3751
eminim ki şu an, dinleyiciler arasında birkaç düzine insan,
09:53
possibly even a majority,
178
593078
1206
muhtemelen çoğunluk,
09:54
who are thinking, "I know somebody who can use this."
179
594308
2748
"Bunu kullanabilecek birini tanıyorum." diye düşünüyor.
09:57
I do, in any case.
180
597080
2260
Ben düşünüyorum bir kere.
09:59
And of course the question is,
181
599364
2296
Soru şu ki,
10:01
what are the biggest obstacles
182
601684
2078
klinik insan testlerine başlamadan önceki
10:03
before you can go into human clinical trials?
183
603786
2791
en büyük engeller neler?
10:07
Jocelyne Bloch: The biggest obstacles are regulations. (Laughs)
184
607665
5506
Jocelyne Bloch: En büyük engeller düzenlemeler. (Gülüşmeler)
10:13
So, from these exciting results, you need to fill out
185
613195
2762
Bu heyecan verici sonuçlardan, bu tarz testlere
10:15
about two kilograms of papers and forms
186
615981
3237
geçmeden önce iki kilo kadar evrak ve form
10:19
to be able to go through these kind of trials.
187
619242
3048
doldurmanız gerekiyor.
10:22
BG: Which is understandable, the brain is delicate, etc.
188
622314
2632
BG: Bu çok anlaşılır, beyin hassas, vs.
10:24
JB: Yes, it is, but it takes a long time
189
624970
2358
JB: Evet öyle fakat bu uzun zaman,
10:27
and a lot of patience and almost a professional team to do it, you know?
190
627352
4031
sabır ve neredeyse profesyonel bir takım gerektiriyor, biliyorsun.
10:31
BG: If you project yourself --
191
631407
2266
BG: Eğer kendini gösterebilirsen,
10:33
having done the research
192
633697
1215
araştırmayı yapmış olarak
10:34
and having tried to get permission to start the trials,
193
634936
3945
ve testleri başlatma iznini almayı denedikten sonra,
10:38
if you project yourself out in time,
194
638905
3179
zaman içinde kendini gösterirsen,
10:42
how many years before somebody gets into a hospital
195
642736
3698
birinin hastaneye gidip bu tedaviyi yaptırabilmesi
10:46
and this therapy is available?
196
646458
2173
kaç yılı bulur?
10:49
JB: So, it's very difficult to say.
197
649555
2135
JB: Söylemesi çok zor.
10:51
It depends, first, on the approval of the trial.
198
651714
3934
Duruma göre değişir, ilk olarak testlerin onayı konusuna bağlı.
10:55
Will the regulation allow us to do it soon?
199
655672
3103
Düzenleme yakın zamanda bunu yapabilmemize izin verecek mi?
10:58
And then, you have to perform this kind of study
200
658799
2814
Sonrasında, bu tarz araştırmaları küçük bir hasta grubu
11:01
in a small group of patients.
201
661637
2800
üzerinde uygulamalısınız.
11:04
So it takes, already, a long time to select the patients,
202
664461
2925
Hastaları seçmek, tedaviyi uygulamak
11:07
do the treatment
203
667410
1906
ve bu tarz bir tedaviyi
11:09
and evaluate if it's useful to do this kind of treatment.
204
669340
3729
uygulamanın yararlı olup olmadığını değerlendirmek uzun zaman alır.
11:13
And then you have to deploy this to a multicentric trial.
205
673093
4659
Daha sonra bu çok merkezli bir testte uygulanmalıdır.
11:17
You have to really prove first that it's useful
206
677776
4162
Tedaviyi herkese sunmadan önce
11:21
before offering this treatment up for everybody.
207
681962
2881
gerçekten işe yaradığını kanıtlamasınız.
11:24
BG: And safe, of course. JB: Of course.
208
684867
1889
BG: Güvenli olduğunu da. JB: Tabii ki.
11:26
BG: Jocelyne, thank you for coming to TED and sharing this.
209
686780
2794
BG: Jocelyne, bunu TED'de paylaştığın için teşekkürler.
11:29
BG: Thank you.
210
689598
1151
BG: Teşekkür ederiz.
11:30
(Applause)
211
690773
2671
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7