Lesley Hazleton: A "tourist" reads the Koran

Lesley Hazleton: Kuran'ı okumak üzerine

528,873 views ・ 2011-01-05

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Sinan Özcan Gözden geçirme: Salim Sarımurat
Kuran'ın cennet tarifinde
00:16
You may have heard about the Koran's idea of paradise
0
16379
3429
geçtiği söylenen 72 huri bahsini
00:19
being 72 virgins,
1
19832
2279
duymuşsunuzdur.
Bu konuya geri döneceğime dair söz vererek geçiyorum.
00:22
and I promise I will come back to those virgins.
2
22135
2953
Ama aslında biz, burada kuzeybatıda,
00:25
But in fact, here in the Northwest, we're living very close
3
25112
2954
Kuran'da 36 defa
00:28
to the real Koranic idea of paradise,
4
28090
2603
"içinden ırmaklar akan bahçeler" diye
00:30
defined 36 times as "gardens watered by running streams."
5
30717
5645
tarif edilen cennete
oldukça benzeyen bir hayatı yaşıyoruz.
00:37
Since I live on a houseboat on the running stream of Lake Union,
6
37160
4237
Union Gölü'ne akan bir ırmağın kenarındaki tekne evimde yaşadığımdan
bu bana tamamıyla mantıklı geliyor.
00:41
this makes perfect sense to me.
7
41421
2222
00:43
But the thing is, how come it's news to most people?
8
43667
3000
Fakat asıl mesele şu: nasıl oluyor da bu pekçok insana yeni geliyor?
00:47
I know many well-intentioned non-Muslims
9
47967
2169
İyi niyetle Kuran'ı okumaya başladıktan
00:50
who've begun reading the Koran, but given up,
10
50160
2667
sonra ona has farklılıklardan ötürü vazgeçmiş
00:52
disconcerted by its "otherness."
11
52851
2529
birçok gayrimüslim tanıyorum.
Tarihçi Thomas Carlyle, Muhammed'in
00:56
The historian Thomas Carlyle considered Muhammad
12
56172
2728
dünyanın en büyük kahramanlarından biri olduğunu
00:58
one of the world's greatest heroes,
13
58924
1976
01:00
yet even he called the Koran
14
60924
2412
düşünmekle beraber, Kuran'ı;
"Şimdiye kadar karşılaştığım okuması en zahmetli,
01:03
"as toilsome reading as I ever undertook; a wearisome, confused jumble."
15
63360
5366
yıpratıcı ve karmaşık kitap." olarak tanımlıyor.
01:08
(Laughter)
16
68750
2276
(Gülüşmeler)
Sanırım sorun biraz da şu:
01:11
Part of the problem, I think, is that we imagine
17
71050
3006
biz Kuran'ı, diğer kitapları okurken yaptığımız gibi,
01:14
that the Koran can be read as we usually read a book --
18
74080
3656
yağmurlu bir öğleden sonra
01:17
as though we can curl up with it on a rainy afternoon
19
77760
2976
bir kase patlamış mısır eşliğinde bir kenara kıvrılarak
01:20
with a bowl of popcorn within reach,
20
80760
1976
okuyabileceğimiz bir kitapmış gibi zannediyoruz.
01:22
as though God --
21
82760
1520
Sanki Allah herhangi bir yazar,
01:24
and the Koran is entirely in the voice of God speaking to Muhammad --
22
84304
3742
Kuran ise Allah'ın Muhammed'le konuşmalarının derlendiği ve
çok satanlar listesindeki herhangi bir kitapmış gibi düşünüyoruz.
01:28
were just another author on the best-seller list.
23
88070
2794
01:32
Yet, the fact that so few people do actually read the Koran
24
92935
4053
Oysa ki çok az insanın
Kuran'ı gerçekten okuyor olmasının sebebi,
ondan alıntı yapmanın -- veya aslında yanlış aktarmanın --
01:37
is precisely why it's so easy to quote -- that is, to misquote.
25
97012
5262
çok kolay olması.
01:42
(Laughter)
26
102298
1024
Kuran'ın genel anlam bütünlüğünden koparılarak,
01:43
Phrases and snippets taken out of context
27
103346
2390
01:45
in what I call the "highlighter version,"
28
105760
2076
çeşitli ifade ve bölümlerin toplanmasından oluşmuş,
01:47
which is the one favored by both Muslim fundamentalists
29
107860
3087
daha özet bir uyarlamasını hem köktenci müslümanlar
01:50
and anti-Muslim Islamophobes.
30
110971
2765
hem de gayrimüslim islamofobikler daha çok tercih ediyor.
Böylece bu yaz
01:54
So this past spring,
31
114256
1826
bir hevesle Muhammed'in biyografisini
01:56
as I was gearing up to begin writing a biography of Muhammad,
32
116106
4062
yazmaya hazırlanırken Kuran'ı
02:00
I realized I needed to read the Koran properly --
33
120192
4234
hakkıyla okumaya ihtiyacım olduğunu farkettim.
Yapabildiğim kadarıyla hakkını vermeliydim.
02:04
as properly as I could, that is.
34
124450
2762
Şu anda Arapçam
02:07
My Arabic is reduced by now to wielding a dictionary,
35
127236
3110
sözlük kullanmaktan ibaret.
02:10
so I took four well-known translations
36
130370
2366
Ben de dört adet iyi bilinen tercümeyi alıp,
02:12
and decided to read them side by side, verse by verse,
37
132760
4165
Kuran'ın orijinal yedinci yüzyıl Arapçası
ile beraber kelime çevirisini
02:16
along with a transliteration and the original seventh-century Arabic.
38
136949
4869
cüz cüz ayet ayet
okumaya karar verdim.
Tabi benim bir avantajım vardı.
02:24
Now, I did have an advantage.
39
144072
2688
02:27
My last book was about the story behind the Shi'a-Sunni split,
40
147743
4668
Son kitabım
Şii-Sünni ihtilafının hikayesi üzerineydi
02:32
and for that, I'd worked closely with the earliest Islamic histories,
41
152435
3413
ve bu nedenle İslam tarihi üzerine yakından çalışmalar yapmıştım.
02:35
so I knew the events to which the Koran constantly refers,
42
155872
3762
Bu nedenle Kuran'da sıklıkla
atıfta bulunulan olaylar ve dolayısıyla
02:39
its frame of reference.
43
159658
1977
Kuran'ın referans çerçevesi hakkında bilgi sahibiydim.
02:41
I knew enough, that is, to know that I'd be a tourist in the Koran --
44
161659
5077
Ama şunun farkındaydım ki,
her ne kadar Kuran'da gezinen
02:46
an informed one,
45
166760
1976
bilgi sahibi ve hatta
02:48
an experienced one, even,
46
168760
1475
deneyim sahibi bir turist olsam da
02:50
but still an outsider,
47
170259
2349
ben hala başka birinin
02:52
an agnostic Jew reading someone else's holy book.
48
172632
3822
kutsal kitabını okuyan
agnostik (bilinemezci) bir Yahudi idim.
02:56
(Laughter)
49
176478
2075
(Gülüşmeler)
02:58
So I read slowly.
50
178577
1570
Bu nedenle gayet yavaş okudum.
03:00
(Laughter)
51
180171
4485
(Gülüşmeler)
03:04
I'd set aside three weeks for this project,
52
184680
2487
Başlarken bu proje için üç haftamı ayırdım.
03:07
and that, I think, is what is meant by "hubris" --
53
187191
2870
Ki kibir bu değilse nedir...
(Gülüşmeler)
03:10
(Laughter)
54
190085
4286
Çünkü ancak üç ay sonunda bitirebildim.
03:14
because it turned out to be three months.
55
194395
2176
03:16
(Laughter)
56
196595
1887
03:18
I did resist the temptation to skip to the back,
57
198506
2498
Geri atlayıp baş taraftaki daha kısa ve
açıkça daha mistik bölümleri okuma arzuma karşı koydum.
03:21
where the shorter and more clearly mystical chapters are.
58
201028
3167
Fakat ne zaman
03:24
But every time I thought I was beginning to get a handle on the Koran --
59
204219
3517
Kuran'ı kavramaya başladığımı düşünsem --
03:27
that feeling of "I get it now" --
60
207760
2282
"Tamam şimdi oldu" desem --
bir gece sonunda kayıp gidiyordu.
03:30
it would slip away overnight,
61
210066
2063
Ve ertesi sabah yabancı bir yerde
03:32
and I'd come back in the morning,
62
212153
1654
03:33
wondering if I wasn't lost in a strange land.
63
213831
2728
kaybolmuş olma ihtimalimi düşünüyordum.
Ama yine de mekan bana tanıdık geliyordu.
03:37
And yet, the terrain was very familiar.
64
217298
2517
03:40
The Koran declares that it comes to renew the message
65
220577
2863
Kuran, Tevrat ve İncil'in mesajını yenilemek
tazelemek için indirildiğini ifade ediyor.
03:43
of the Torah and the Gospels.
66
223464
1433
03:44
So one-third of it reprises the stories of Biblical figures
67
224921
3488
Zaten üçte biri,
İncilde de geçen İbrahim, Musa
03:48
like Abraham, Moses, Joseph, Mary, Jesus.
68
228433
4529
Yusuf, Meryem ve İsa
gibi şahısların kıssalarını tekrarlıyor.
Allah kendisinin daha önceki tezahürü olan
03:54
God himself was utterly familiar
69
234001
2644
03:56
from his earlier manifestation as Yahweh,
70
236669
3067
Yehova'dan alışkın olduğumuz gibi, ısrarla
03:59
jealously insisting on no other gods.
71
239760
3000
kendisinden başka ilah olmadığını vurguluyordu.
04:03
The presence of camels, mountains, desert wells and springs
72
243898
5064
Develer, Dağlar,
Çöldeki kuyular ve nehirler,
04:08
took me back to the year I spent wandering the Sinai Desert.
73
248986
3431
beni Sina Çölünde dolaşarak
geçirdiğim yıla götürdü.
Ve bir de o dil vardı elbette.
04:13
And then there was the language, the rhythmic cadence of it,
74
253186
3550
Ondaki ritmik ahenk...
04:16
reminding me of evenings spent listening to Bedouin elders
75
256760
3221
Bana, bedevi ihtiyarların, saatlerce ezberden anlattıkları
hikayeleri dinleyerek geçirdiğim
04:20
recite hours-long narrative poems
76
260005
2977
akşamları hatırlatıyordu.
04:23
entirely from memory.
77
263006
1867
Ve ben neden
04:26
And I began to grasp why it's said
78
266087
4703
şöyle dendiğini anlamaya başladım:
04:30
that the Koran is really the Koran only in Arabic.
79
270814
4112
Kuran ancak
Arapça olarak Kuran'dır.
04:35
Take the Fatihah, the seven-verse opening chapter
80
275799
3888
Fatiha'yı ele alalım.
7 ayetli açılış suresi, öyle ki
04:39
that is the Lord's Prayer and the Shema Yisrael of Islam combined.
81
279711
4000
"Pederimiz Babamız" (Hristiyanlıktaki en bilinen dua) ve "Şema İsrail"in (Tevratın açılışı) birleşimi denebilir.
04:44
It's just 29 words in Arabic,
82
284260
3037
Arapça haliyle sadece 29 kelime iken,
tercümeleri 65 ile 72 kelimeye kadar çıkıyor.
04:47
but anywhere from 65 to 72 in translation.
83
287321
3841
Ve sanki kelimeler eklendikçe
04:51
And yet the more you add, the more seems to go missing.
84
291186
3767
anlam daha fazla kayboluyor.
Arapça'nın büyülü ve neredeyse
04:56
The Arabic has an incantatory, almost hypnotic quality
85
296127
4609
hipnoz edici bir kalitesi,
05:00
that begs to be heard rather than read,
86
300760
3258
okunmaktan çok dinlenmeyi, analiz edilmesinden
çok hissedilmeyi bekleyen bir özelliği var.
05:04
felt more than analyzed.
87
304042
1770
05:06
It wants to be chanted out loud,
88
306505
2059
Adeta bir şarkı gibi söylenmek istiyor ki
05:08
to sound its music in the ear and on the tongue.
89
308588
2784
müziği kulakta ve dilde duyulabilsin.
Bu yüzden Kuran'ın İngilizce tercümesi
05:12
So the Koran in English is a kind of shadow of itself,
90
312015
4721
kendisinin bir gölgesi gibi
05:16
or as Arthur Arberry called his version,
91
316760
2831
ya da Arthur Arberry'nin kendi uyarlamasındaki
05:19
"an interpretation."
92
319615
1348
tabiriyle: "bir anlam çıkarma/yorumlama".
05:22
But all is not lost in translation.
93
322760
2546
Tabi anlamın tamamı tercüme ile kaybolmuyor.
Tıpkı Kuran'ın vaadettiği gibi, sabredenler ödüllendirilecektir.
05:26
As the Koran promises, patience is rewarded,
94
326060
2676
05:28
and there are many surprises --
95
328760
1549
Kuran'da İncil'den farklı olarak
05:30
a degree of environmental awareness, for instance,
96
330333
3156
pek çok sürprizler bulunuyor: bir çevre bilinci,
05:33
and of humans as mere stewards of God's creation,
97
333513
3569
ya da insanın Allah'ın yarattıklarının vekili olması
gibi pek çok sürpriz.
05:37
unmatched in the Bible.
98
337106
1634
05:39
And where the Bible is addressed exclusively to men,
99
339609
2877
Ve özellikle erkeklere yazılmış İncil'de ikinci ya da üçüncü
05:42
using the second- and third-person masculine,
100
342510
2626
şahıs olarak tamamen erkeğe hitap edilirken;
Kuran kadını da dahil ediyor,
05:45
the Koran includes women --
101
345160
2576
05:47
talking, for instance,
102
347760
1424
ve mesela şöyle diyor:
05:49
of believing men and believing women,
103
349208
2424
"inanan erkekler ve kadınlar" veya
05:51
honorable men and honorable women.
104
351656
3188
"onurlu erkekler ve kadınlar."
05:56
Or take the infamous verse about killing the unbelievers.
105
356244
3977
Ya da şu kötü şöhretli ayeti ele alın;
kafirlerin öldürülmesi hakkında olanı.
Evet öyle söyleniyor,
06:01
Yes, it does say that,
106
361111
1625
06:02
but in a very specific context:
107
362760
2726
ama çok özel bir durum için:
06:05
the anticipated conquest of the sanctuary city of Mecca,
108
365510
4337
savaşın ekseriyetle yasak (haram) olduğu
kutsal şehir Mekke'nin
06:09
where fighting was usually forbidden.
109
369871
2524
beklenen fethi için.
06:12
And the permission comes hedged about with qualifiers.
110
372419
3523
Ve öldürme izni çeşitli niteliklerle sınırlandırılmış bir şekilde geliyor.
06:15
Not "You must kill unbelievers in Mecca,"
111
375966
2770
"Mekke'deki kafirleri öldürmelisiniz" şeklinde değil,
06:18
but you can, you are allowed to,
112
378760
2239
ancak sadece onlara verilen mühlet dolduğu zaman
06:21
but only after a grace period is over,
113
381023
4371
ve eğer sadece aranızda başka antlaşma yapılmamışsa
06:25
and only if there's no other pact in place,
114
385418
2858
ve eğer sadece onlar Kabe'ye girmenizi engellemeye karkarsa
06:28
and only if they try to stop you getting to the Kaaba,
115
388300
3436
ve eğer sadece ilk saldıran onlar olursa
06:31
and only if they attack you first.
116
391760
2716
onları öldürebilirsiniz.
06:34
And even then -- God is merciful;
117
394500
3605
Ve o zaman bile -- Allah merhametlidir,
ve bağışlayacıdır --
06:38
forgiveness is supreme --
118
398129
2029
06:40
and so, essentially,
119
400182
2718
ve bu yüzden de en güzeli
06:42
better if you don't.
120
402924
1453
hiç kimseyi öldürmemenizdir.
06:44
(Laughter)
121
404401
3442
(Gülüşmeler)
06:47
This was perhaps the biggest surprise --
122
407867
2763
Bu belki de -- en azından sabit fikirli olmayanlar için
06:50
how flexible the Koran is,
123
410654
2082
Kuran'ın ne kadar
06:52
at least in minds that are not fundamentally inflexible.
124
412760
3685
esnek olduğunu gösteren
en büyük sürprizdi.
06:57
"Some of these verses are definite in meaning," it says,
125
417656
3647
Kuran der ki: "Bu ayetlerin bazılarının anlamı çok kesindir."
"Ama bazıları ise oldukça muğlaktır."
07:01
"and others are ambiguous."
126
421327
1869
"Kalpleri sapıklıktan
07:04
The perverse at heart will seek out the ambiguities,
127
424141
3802
katılaşmış olanlar bu muğlak noktaları
07:07
trying to create discord by pinning down meanings of their own.
128
427967
4629
fazlaca kurcalayarak
bir uyumsuzluk bulmaya çalışırlar.
07:12
Only God knows the true meaning.
129
432620
2290
Herşeyin doğrusunu sadece Allah bilir."
07:16
The phrase "God is subtle" appears again and again,
130
436291
3962
"Allah Latif'tir (lütuf sahibi)" ifadesi
tekrar tekrar belirir.
07:20
and indeed, the whole of the Koran is far more subtle
131
440277
2602
Ve aslında, Kuran'ın tamamı, bize inandırılandan
07:22
than most of us have been led to believe.
132
442903
2504
çok daha fazla zariftir.
Mesela bahsettiğim şu
07:25
As in, for instance, that little matter of virgins and paradise.
133
445431
5068
huriler ve cennet
meselesinde olduğu gibi.
07:31
Old-fashioned orientalism comes into play here.
134
451704
3171
Eski moda oryantalizm burada devreye giriyor.
07:35
The word used four times is "houris,"
135
455851
4578
Oryantalizm, Kuran'da dört yerde geçen
Huriler kelimesini
şöyle tasvir ediyor:
07:40
rendered as dark-eyed maidens with swelling breasts,
136
460453
4457
kara gözlü, göğüsleri henüz tomurcuklanmış yaşıt eşler
07:44
or as fair, high-bosomed virgins.
137
464934
3193
veya açıkça dik göğüslü bakireler.
Bununla beraber, orijinal Arapçadaki ifadesiyle
07:49
Yet all there is in the original Arabic is that one word: houris.
138
469199
4561
tek kelime: Huriler.
07:54
Not a swelling breast or high bosom in sight.
139
474505
2504
Kabarık ya da dik göğüs ifadesine yer vermeden.
07:57
(Laughter)
140
477033
2504
(Gülüşmeler)
07:59
Now this may be a way of saying "pure beings," like in angels,
141
479561
4557
Şimdi aslında burada kastedilen
-- melekler gibi -- saf varlıklar veya
antik Yunan'da geçen Kouros veya Kórē gibi
08:04
or it may be like the Greek "kouros" or "kore,"
142
484142
3013
ebedi gençliğe sahip varlıklar olabilir.
08:07
an eternal youth.
143
487179
1342
08:08
But the truth is, nobody really knows.
144
488545
2736
Ama gerçek şu ki hiç kimse doğrusunu bilmiyor
08:11
And that's the point.
145
491305
1244
ve asıl mesele de bu.
08:13
Because the Koran is quite clear
146
493466
2416
Çünkü Kuran'da gayet açık bir şekilde
08:15
when it says that you'll be "a new creation in paradise,"
147
495906
4830
şöyle deniyor: "hepiniz cennette
yeniden yaratılacaksınız" ve
08:20
and that you will be "recreated in a form unknown to you,"
148
500760
5129
"hiçbirinizin bilmediği bir şekilde
yeniden yaratılacaksınız."
08:25
which seems to me a far more appealing prospect
149
505913
2535
Ki bu bana bir bakire vaadinden
08:28
than a virgin.
150
508472
1579
çok daha çekici geliyor.
08:30
(Laughter)
151
510075
6972
(Gülüşmeler)
08:38
And that number 72 never appears.
152
518252
3311
Ve şu 72 sayısı hiçbir yerde geçmiyor.
08:41
There are no 72 virgins in the Koran.
153
521587
3666
Kuran'ın hiçbir ayetinde
72 bakireden bahsedilmiyor.
08:45
That idea only came into being 300 years later,
154
525277
3245
O düşünce Kuran' nazilinden 300 yıl sonra ortaya çıktı.
08:48
and most Islamic scholars see it as the equivalent
155
528546
2977
Ve çoğu İslam alimi, bulutların üstünde oturup
08:51
of people with wings sitting on clouds and strumming harps.
156
531547
3602
arp çalan kanatlı insanlar fikrini onunla
eşdeğer görüyor.
08:56
Paradise is quite the opposite.
157
536593
2645
Cennet ise bunun oldukça zıttıdır.
O bekaret değil,
09:00
It's not virginity;
158
540111
1763
09:01
it's fecundity;
159
541898
1484
doğurganlıktır,
09:03
it's plenty.
160
543993
1471
bolluktur,
içinden ırmaklar akan
09:06
It's gardens watered by running streams.
161
546107
3758
bahçelerdir.
Teşekkürler.
09:11
Thank you.
162
551520
1152
09:12
(Applause)
163
552696
6977
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7