3 ways to measure your adaptability -- and how to improve it | Natalie Fratto

Çeviri: Serdar Cülük Gözden geçirme: Nevaz Mescioğlu

I met 273 start-up founders last year.

Geçen yıl, iş dünyasına yeni atılmış 273 girişimci ile tanıştım.

And each one was looking for money.

Her biri para arıyordu.

As a tech investor,

Bir teknoloji yatırımcısı olarak

my goal was to sort through everyone that I met

hedefim; tanıştığım herkesi sınıflandırarak

and make a quick determination

ve hızlıca karar vererek

about which ones had the potential to make something really big.

hangilerinin gerçekten büyük bir şeyler yapacak kapasitesi olduğunu anlamaktı.

But what makes a great founder?

Fakat insanı harika bir girişimci yapan şey nedir?

This is a question I ask myself daily.

Bu, kendime her gün sorduğum bir soru.

Some venture capitalists place bets

Bazı girişim yatırımcılar,

girişimcilerin geçmişlerine göre para yatırırlar.

based on a founder's previous background.

Did they go to an Ivy League school?

Bir Ivy League okuluna mı gitti mi?

Have they worked at a blue-chip company?

Bir blue-chip şirketinde çalıştı mı?

Have they built out a big vision before?

Büyük bir vizyon geliştirdiler mi?

Effectively, how smart is this person?

Efektif olarak ne kadar akıllı birisi?

Other VCs asses a founder's emotional quotient, or EQ.

Diğer yatırımcılar, girişimcileri duygusal yani EQ yönünden değerlendirir.

How well will this person build teams

İyi takımlar oluşturabiliyor mu?

and build rapport across customers and clients?

Yahut müşteriler ve servis alanlar arasında uyum sağlayabiliyor mu?

I have a different methodology to assess start-up founders, though,

Benim, girişimcileri değerlendirmek için farklı bir yöntemim var.

and it's not complicated.

Ve bu karmaşık değil.

I look for signs of one specific trait.

Belirli bir kişisel özelliğin belirtilerini arıyorum.

Not IQ, not EQ.

IQ yahut EQ değil.

It's adaptability:

Uyum yeteneği:

how well a person reacts to the inevitability of change,

Değişimin kaçınılmaz olduğu durumlarda kişinin nasıl tepki verdiği

and lots of it.

ve daha fazlası.

That's the single most important determinant for me.

Bu, benim için en önemli belirleyici.

I subscribe to the belief

Adaptasyonun bir nevi

that adaptability itself is a form of intelligence,

zekâ formu olduğu düşüncesine tutuldum

and our adaptability quotient, or AQ,

ve bizim adaptasyon katsayımızın, yani AQ'muzun ölçülebilen,

is something that can be measured, tested and improved.

test edilebilen ve geliştirilebilen bir şey olduğu inancına.

AQ isn't just useful for start-up founders, however.

AQ, sadece girişimciler için yararlı değildir

bununla birlikte bence hepimiz için giderek daha önemli hâle geliyor

I think it's increasingly important for all of us.

Because the world is speeding up.

çünkü dünya hızlanıyor.

We know that the rate of technological change is accelerating,

Teknolojik değişim oranının hızlandığını biliyoruz,

which is forcing our brains to react.

bu da beynimize reaksiyon göstermesi için baskı yapıyor.

Whether you're navigating changing job conditions

Otomasyon tarafından gelişerek değişen

brought on by automation,

iş koşullarına yön vermek gibi

shifting geopolitics in a more globalized world,

yahut gittikçe küreselleşen dünyada değişken jeopolitik durumlara,

or simply changing family dynamics and personal relationships.

basitçe değişen aile dinamiklerine ve kişisel ilişkilere uyum sağlamak gibi.

Each of us, as individuals, groups,

Bireyler, gruplar,

corporations and even governments

şirketler ve hatta hükûmetler yani her birimiz

are being forced to grapple with more change

insanlık tarihinde her zamankinden daha fazla bir şekilde

than ever before in human history.

değişimle uğraşmaya zorlanıyoruz.

So, how do we assess our adaptability?

Peki, değişim yeteneğimizi nasıl değerlendiriyoruz?

I use three tricks when meeting with founders.

Girişimcilerle buluştuğumda 3 yöntemi kullanıyorum.

Here's the first.

İşte birincisi.

Think back to your most recent job interview.

En yakın zamandaki iş mülakatınızı düşünün.

What kind of questions were you asked?

Size ne tür sorular sordular? Muhtemelen bazıları,

Probably some variation of, "Tell me about a time when," right?

''İşte hata yaptığın zamandan bahset'' tarzı sorular oldu, değil mi?

Instead, to interview for adaptability,

Doğrusu, uyum yeteneği açısından mülakat sırasında

I like to ask "what if" questions.

''farz edelim ki'' tarzı sorular sormayı seviyorum.

What if your main revenue stream were to dry up overnight?

Farz edelim ki ana gelir kaynağın bir gecede kurudu?

What if a heat wave prevented every single customer

Aşırı sıcak bir dönem yüzünden

from being able to visit your store?

mağazana bir tane bile müşteri gelmezse ne yaparsın?

Asking "what if," instead of asking about the past,

Geçmişi sormak yerine "eğer" diye sormak,

forces the brain to simulate.

beyni simule etmeye zorluyor.

To picture multiple possible versions of the future.

Gelecekle ilgili birçok ihtimali olan durumları tasarlamak gibi.

The strength of that vision,

Vizyonun gücünü gösterdiği gibi

as well as how many distinct scenarios someone can conjure, tells me a lot.

kişinin ne kadar çok senaryo üretebildiği hakkında çok şey anlatır bana.

Practicing simulations is a sort of safe testing ground

Simülasyonlar hakkında egzersiz yapmak, bir çeşit güvenli test alanıdır,

for improving adaptability.

uyum yeteneğimizi geliştirebilmek için.

Instead of testing how you take in and retain information,

Bilgileri nasıl alıp sakladığınızı test etmek yerine,

like an IQ test might,

IQ testinde olduğu gibi,

it tests how you manipulate information,

bunlar, bilgiyi nasıl idare edebildiğinizi test eder.

given a constraint,

Size bir sınırlama verir

in order to achieve a specific goal.

ve belirli bir amacı başarmanızı ister.

The second trick that I use to assess adaptability in founders

Girişimcilerin uyumluluğunu değerlendirmek için kullandığım ikinci püf noktası,

is to look for signs of unlearning.

yeni ve iyi yollar üretme yeteneklerine bakmak.

Active unlearners seek to challenge what they presume to already know,

Bu kişiler, bildiklerini düşündükleri şeylere meydan okumak isterler

and instead, override that data with new information.

ve doğrusu yeni bilgilerle eskisini geçersiz kılarlar.

Kind of like a computer running a disk cleanup.

Tıpkı disk temizliği yapan bir bilgisayar gibi.

Take the example of Destin Sandlin,

Destin Sandlin örneğini ele alalım,

who programed his bicycle to turn left when he steered it right

bisikletini sağa yönlendirdiğinde sola gitmesi için programladı,

and vice versa.

sol yapınca da sağa gitmesi için.

He called this his Backwards Brain Bike,

Kendisi buna Ters Beyin Bisikleti dedi.

and it took him nearly eight months

Neredeyse sekiz ayını harcadı.

just to learn how to ride it kind of, sort of normally.

Sadece normal bir şekilde kullanmayı öğrenmek için.

The fact that Destin was able to unlearn his regular bike

Gerçek şu ki Destin sıradan bisikleti kullanmayı unutabilirdi,

in favor of a new one, though,

yine de bu durum,

signals something awesome about our adaptability.

uyum yeteneğimiz hakkında harika işaretler barındırmakta.

It's not fixed.

Yetenek durağan değil.

Instead, each of us has the capacity to improve it,

Doğrusu, her birimizde onu geliştirecek kapasite bulunmakta;

through dedication and hard work.

özveri ve sıkı çalışma yoluyla.

On the last page of Gandhi's autobiography, he wrote,

Gandi, otobiyografisinin son sayfasında şöyle yazmıştı:

"I must reduce myself to zero."

"Kendimi sıfır noktasına indirmeliyim."

At many points in his very full life,

Oldukça dolu hayatının bir çok noktasında

he was still seeking to return to a beginner's mindset, to zero.

hâlâ başlangıç zihniyetine, sıfır noktasına dönmek istiyordu.

To unlearn.

Her şeyi unutmak istiyordu.

In this way, I think it's pretty safe to say

Böylece, rahatlıkla söyleyebilirim ki

Gandhi had a high AQ score.

Gandi yüksek bir AQ skoruna sahipti.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

The third and final trick

Girişimcilerin uyum yeteneğini ölçmekte kullandığım

that I use to assess a founder's adaptability

üçüncü ve son yöntem ise

is to look for people who infuse exploration

hayatlarına ve işlerine

into their life and their business.

ilham veren kişileri bulmak.

There's a sort of natural tension between exploration and exploitation.

Keşif ve sömürü arasında bir tür doğal gerilim var.

And collectively,

Ve kitlesel bir şekilde,

all of us tend to overvalue exploitation.

hepimiz sömürüye fazla değer biçiyoruz.

Here's what I mean.

Söylemek istediğim şey şu:

In the year 2000,

2000 yılında

a man finagled his way into a meeting with John Antioco,

bir adam, John Antioco'yu bir toplantıda iş birliğine ikna etmeye çalıştı.

the CEO of Blockbuster,

Antioco, Blockbuster'ın CEO'sudur.

and proposed a partnership

Adam bir iş birliği önerdi,

to manage Blockbuster's fledgling online business.

Blockbuster'ın yeni kurulan çevrim içi işlerini yönetmek için.

The CEO John laughed him out of the room, saying,

CEO John, ona güldü ve dedi ki:

"I have millions of existing customers

''Milyonlarca mevcut müşterim

and thousands of successful retail stores.

ve binlerce başarılı perakende mağazam var.

I really need to focus on the money."

Gerçekten paraya odaklanmaya ihtiyacım var.''

The other man in the meeting, however,

Toplantıdaki diğer adamın,

turned out to be Reed Hastings, the CEO of Netflix.

Netflix'in CEO'su Reed Hastings olduğu ortaya çıktı.

In 2018, Netflix brought in 15.8 billion dollars,

2018'de Netflix 15,8 milyar dolar getirdi.

while Blockbuster filed for bankruptcy in 2010,

Blockbuster 2010 yılında iflas başvurusunda bulunurken

directly 10 years after that meeting.

bu toplantı üzerinden tam 10 yıl geçmişti.

The Blockbuster CEO

Blockbuster CEO'su

was too focused on exploiting his already successful business model,

sahip olduğu başarılı iş modelini kullanmaya aşırı odaklanmıştı,

so much so that he couldn't see around the next corner.

öyle ki bir sonraki virajı göremedi.

In that way, his previous success

Böylelikle onun önceki başarısı

became the enemy of his adaptability potential.

uyum potansiyelinin düşmanı hâline geldi.

For the founders that I work with,

Birlikte çalıştığım girişimciler için

I frame exploration as a state of constant seeking.

keşfetmeyi, sürekli bir arayış hâli olarak ayarlıyorum.

To never fall too far in love with your wins

Kazancına asla çok fazla âşık olma,

but rather continue to proactively seek out what might kill you next.

aksine tedbirli olarak neyin seni öldürebileceğini ara.

When I first started exploring adaptability,

Uyum yeteneğin keşfetmeye başladığımda

the thing I found most exciting is that we can improve it.

en heyecan verici bulduğum şey onu geliştirebileceğimiz olmuştu.

Each of us has the capacity to become more adaptable.

Her birimiz, daha uyumlu hâle gelebilecek kapasiteye sahibiz.

But think of it like a muscle:

Kas çalıştırmak gibi düşünün

it's got to be exercised.

egzersiz yapmak gerekiyor.

And don't get discouraged if it takes a while.

Zaman alsa da cesaretiniz kırılmasın.

Remember Destin Sandlin?

Destin Sandlin'i hatırladınız mı?

It took him eight months just to learn how to ride a bike.

Bisikleti kullanmayı öğrenmesi sekiz ayını aldı.

Over time, using the tricks that I use on founders --

Zamanla, girişimciler üzerinde kullandığım yöntemleri kullanarak,

asking "what if" questions, actively unlearning

''eğer'' gibi sorular sorarak, kalıpları unutup yeni yollar arayarak

and prioritizing exploration over exploitation

ve sömürüden çok keşfetmeye öncelik vererek

can put you in the driver's seat --

sürücü koltuğuna oturabilirsin,

so that the next time something big changes,

böylelikle sonraki büyük değişime

you're already prepared.

çoktan hazır olmuş olabilirsin.

We're entering a future where IQ and EQ

IQ ve EQ’nun ne kadar hızlı adapte olabileceğinizden

both matter way less than how fast you're able to adapt.

daha az önemli olduğu bir geleceğe doğru giriyoruz.

So I hope that these tools help you to raise your own AQ.

Umarım ki bu araçlar AQ'nuzu geliştirmeye yardım eder.

Thank you.

Teşekkür ederim.

(Applause)

(Alkış)