Mihaly Csikszentmihalyi: Flow, the secret to happiness

Mihaly Csikszentmihalyi: Akış üzerine

1,012,738 views ・ 2008-10-24

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Serap Çakıl Gözden geçirme: Eren Gokce
00:12
I grew up in Europe, and World War II caught me
0
12160
5000
Avrupa'da büyüdüm ve İkinci Dünya Savaşı’na
00:17
when I was between seven and 10 years old.
1
17160
4000
yedi ila on yaş arasında yakalandım.
00:21
And I realized how few of the grown-ups that I knew
2
21160
7000
Ve tanıdığım yetişkinlerin ne kadar azının savaşın
00:28
were able to withstand the tragedies that the war visited on them --
3
28160
10000
üzerlerinde bıraktığı trajedilere dayanabileceklerini fark ettim -
00:38
how few of them could even resemble a normal, contented,
4
38160
8000
ne kadar azı, savaş tüm bunları mahvetmeden önce normal,
00:46
satisfied, happy life once their job, their home, their security
5
46160
9000
kendinden memnun, tatmin olmuş, mutlu bir hayata, işe, eve,
00:55
was destroyed by the war.
6
55160
2000
güvenliğe sahip olduklarını anımsayabiliyorlardı.
00:57
So I became interested in understanding
7
57160
3000
Böylece yaşamaya değer bir hayatın
01:00
what contributed to a life that was worth living.
8
60160
5000
nasıl mümkün olduğunu anlamakla ilgilenmeye başladım.
01:05
And I tried, as a child, as a teenager, to read philosophy
9
65160
6000
Ve çabaladım, çocukken, gençken, felsefe okumaya çalıştım ve
01:11
and to get involved in art and religion and many other ways
10
71160
8000
sanat ve dinle ilgilendim ve bu soruma olası bir cevap
01:19
that I could see as a possible answer to that question.
11
79160
4000
verebileceğini düşündüğüm diğer birçok alanla.
01:23
And finally I ended up encountering psychology by chance.
12
83160
9000
Ve sonunda şans eseri psikoloji ile karşılaştım.
01:32
I was at a ski resort in Switzerland without any money
13
92160
5000
Aslında İsviçre'de bir kayak merkezinde doğrusu keyfini süremeyecek kadar
01:37
to actually enjoy myself, because the snow had melted and
14
97160
8000
beş parasızdım, çünkü kar erimişti ve orada -
01:45
I didn't have money to go to a movie. But I found that on the --
15
105160
5000
filme gidecek param yoktu, ancak bulduğum-
01:50
I read in the newspapers that there was to be a presentation
16
110160
5000
gazetede bir sunum olduğunu okudum
01:55
by someone in a place that I'd seen in the center of Zurich,
17
115160
6000
daha önce Zürih'in merkezinde görmüş olduğum bir yerde
02:01
and it was about flying saucers [that] he was going to talk.
18
121160
6000
biri tarafından veriliyordu ve uçan daireler hakkında konuşacaktı.
02:07
And I thought, well, since I can't go to the movies,
19
127160
2000
Düşündüm, peki, filme gidemediğime göre,
02:09
at least I will go for free to listen to flying saucers.
20
129160
6000
en azından bedavaya uçan daireleri dinleyebilirim.
02:15
And the man who talked at that evening lecture was very interesting.
21
135160
9000
O akşam derste konuşan adam çok ilginçti.
02:24
Instead of talking about little green men,
22
144160
3000
Ve bu - aslında, küçük yeşil adamlar hakkında konuşmak yerine,
02:27
he talked about how the psyche of the Europeans
23
147160
5000
Avrupalıların zihinlerinin nasıl savaş ile
02:32
had been traumatized by the war, and now they're projecting
24
152160
4000
travmatize olduğunu ve şimdi gökteki uçan daireleri
02:36
flying saucers into the sky.
25
156160
3000
projekte ederek, bir tür -
02:40
He talked about how the mandalas of ancient Hindu religion
26
160160
5000
Eski Hindu dininin mandalalarının savaşın yarattığı kargaşanın
02:45
were kind of projected into the sky as an attempt to regain
27
165160
7000
ardından bir tür düzene kavuşmayı sağlamak için
02:52
some sense of order after the chaos of war.
28
172160
4000
nasıl gökyüzüne projekte edildikleri hakkında konuşuyordu.
02:56
And this seemed very interesting to me.
29
176160
3000
Ve bu bana çok ilginç gelmişti.
02:59
And I started reading his books after that lecture.
30
179160
3000
Bu dersten sonra onun kitaplarını okumaya başladım.
03:02
And that was Carl Jung, whose name or work I had no idea about.
31
182160
8000
İsmi ya da çalışmalarıyla ilgili hiçbir fikrimin olmadığı bu adam Carl Jung'du.
03:10
Then I came to this country to study psychology
32
190160
3000
Sonra bu ülkeye psikoloji okumaya geldim
03:13
and I started trying to understand the roots of happiness.
33
193160
7000
ve mutluluğun kökenlerini anlamaya çalışmaya başladım.
03:20
This is a typical result that many people have presented,
34
200160
5000
Bu birçok insanın gösterdiği tipik bir sonuçtur,
03:25
and there are many variations on it.
35
205160
3000
ve bunun farklı türleri vardır.
03:28
But this, for instance, shows that about 30 percent of the people
36
208160
4000
Ancak bu, örneğin, Amerika Birleşik Devletleri'nde 1956'dan beri
03:32
surveyed in the United States since 1956
37
212160
4000
araştırılan insanların yaklaşık yüzde 30'unun
03:36
say that their life is very happy.
38
216160
4000
hayatlarının çok mutlu olduklarını söylediklerini gösteriyor.
03:40
And that hasn't changed at all.
39
220160
2000
Ve bu hiç değişmedi.
03:42
Whereas the personal income,
40
222160
2000
Bir yandan kişisel gelir,
03:44
on a scale that has been held constant to accommodate for inflation,
41
224160
6000
enflasyona ayarlamak için sabit tutulan bir skalada,
03:50
has more than doubled, almost tripled, in that period.
42
230160
4000
iki katından fazla, neredeyse üç katına kadar arttı bu dönemde.
03:54
But you find essentially the same results,
43
234160
4000
Ancak esasında aynı sonuçları görürsünüz,
03:58
namely, that after a certain basic point -- which corresponds more or less
44
238160
5000
yani, belli temel bir noktadan sonra, ki minimum yoksulluk sınırından
04:03
to just a few 1,000 dollars above the minimum poverty level --
45
243160
4000
sadece birkaç bin dolar fazlasına denk gelmektedir,
04:07
increases in material well-being don't seem to affect how happy people are.
46
247160
7000
maddi durumdaki iyileşme insanların ne kadar mutlu olduklarını etkiler görünmemektedir.
04:14
In fact, you can find that the lack of basic resources,
47
254160
7000
Ve aslında, temel kaynakların, maddi kaynakların yetersizliğinin,
04:21
material resources, contributes to unhappiness,
48
261160
3000
mutsuzluğa etkisi olduğunu bulabilirsiniz,
04:24
but the increase in material resources does not increase happiness.
49
264160
6000
ama maddi kaynaklardaki artış mutluluğu artırmaz.
04:30
So my research has been focused more on --
50
270160
5000
Sonuçta benim araştırmam daha çok -
04:35
after finding out these things that actually corresponded
51
275160
7000
bunların aslında benim kendi deneyimime karşılık geldiğini
04:42
to my own experience, I tried to understand:
52
282160
3000
gördükten sonra, şimdi anlamaya çalışıyorum,
04:45
where -- in everyday life, in our normal experience --
53
285160
6000
hayatın hangi noktasında, normal deneyimlerimizde,
04:51
do we feel really happy?
54
291160
3000
gerçekten mutlu hissederiz.
04:54
And to start
55
294160
4000
Ve buna başlamak için -
04:58
those studies about 40 years ago, I began to look at creative people --
56
298160
5000
40 yıl önceki bu çalışmalarda, yaratıcı insanlara bakmaya başladım -
05:03
first artists and scientists, and so forth -- trying to understand
57
303160
6000
önce sanatçılara ve bilim insanlarına ve diğerlerine -
05:09
what made them feel that it was worth essentially spending their life
58
309160
10000
anlamaya çalıştım, hayatlarını ne şöhret ne de servet umdukları
05:19
doing things for which many of them didn't expect either fame or fortune,
59
319160
6000
ancak anlamlı ve yapmaya değer buldukları şeyleri
05:25
but which made their life meaningful and worth doing.
60
325160
5000
yaparak yaşamaya değdiğini düşündüren nedir diye.
05:30
This was one of the leading composers of American music back in the '70s.
61
330160
6000
Bu 70'lerde Amerikan müziğinin önde gelen bestecilerinden biriydi.
05:36
And the interview was 40 pages long.
62
336160
3000
Ve görüşme 40 sayfa uzunluğunda.
05:39
But this little excerpt is a very good summary
63
339160
4000
Ancak bu küçük alıntı görüşme sırasında
05:43
of what he was saying during the interview.
64
343160
4000
söylediklerinin güzel bir özeti.
05:47
And it describes how he feels when composing is going well.
65
347160
5000
Ve düzenleme iyi gittiğinde nasıl hissettiğini tarif ediyor.
05:52
And he says by describing it as an ecstatic state.
66
352160
4000
Ve bunu bir esriklik durumu olarak tarif ederek anlatıyor.
05:56
Now, "ecstasy" in Greek meant
67
356160
2000
Yunancada esrik kelimesi
05:58
simply to stand to the side of something.
68
358160
3000
kısaca bir şeyin kenarında durmak anlamında.
06:01
And then it became essentially an analogy for a mental state
69
361160
7000
Ve böylece esasen alelade günlük rutinlerinizi yapmadığınız
06:08
where you feel that you are not doing your ordinary everyday routines.
70
368160
6000
zaman hissettiğiniz bir zihin durumunun benzeri haline geliyor.
06:14
So ecstasy is essentially a stepping into an alternative reality.
71
374160
6000
Yani esriklik esasen bir alternatif gerçekliğe adım atmak oluyor.
06:20
And it's interesting, if you think about it, how, when we think about
72
380160
5000
Ve bu ilginç, eğer düşünürseniz, nasıl, insanlığın başarılarının zirveleri olarak
06:25
the civilizations that we look up to as having been pinnacles of human achievement --
73
385160
6000
saygı duyduğumuz medeniyetleri düşünürsek-
06:31
whether it's China, Greece, the Hindu civilization,
74
391160
5000
Çin, Yunan, Hint medeniyetleri olsun,
06:36
or the Mayas, or Egyptians -- what we know about them
75
396160
5000
ya da Mayalar veya Mısırlılar - onlar hakkında bildiklerimiz
06:41
is really about their ecstasies, not about their everyday life.
76
401160
5000
gerçekte onların esriklikleridir, gündelik hayatları değil.
06:46
We know the temples they built, where people could come
77
406160
3000
İnşa ettikleri tapınakları biliyoruz - insanların gelip farklı
06:49
to experience a different reality.
78
409160
2000
bir gerçeklik deneyimledikleri yerleri.
06:51
We know about the circuses,
79
411160
3000
Sirkler hakkında bilgimiz var,
06:54
the arenas, the theaters.
80
414160
3000
arenalar, tiyatrolar -
06:57
These are the remains of civilizations and they are the places that people went
81
417160
8000
bunlar medeniyetlerden kalanlar ve insanların gidip daha yoğun
07:05
to experience life in a more concentrated, more ordered form.
82
425160
9000
ve düzenli biçimde yaşamı deneyimledikleri yerler.
07:14
Now, this man doesn't need to go to a place like this,
83
434160
4000
Şimdi, bu adam bunun gibi bir yere gitmek ihtiyacında değil,
07:18
which is also -- this place, this arena, which is built
84
438160
4000
ki ayrıca - bu yer, Yunan amfi tiyatrosu gibi inşa edilmiş
07:22
like a Greek amphitheatre, is a place for ecstasy also.
85
442160
4000
bu arena, esriklik için bir yer ayrıca.
07:26
We are participating in a reality that is different
86
446160
4000
Alışkın olduğumuz gündelik yaşamdan
07:30
from that of the everyday life that we're used to.
87
450160
3000
farklı bir gerçekliğe katılıyoruz.
07:33
But this man doesn't need to go there.
88
453160
3000
Ancak bu adamın oraya gitmeye ihtiyacı yok.
07:36
He needs just a piece of paper where he can put down little marks,
89
456160
6000
Sadece üzerine küçük işaretler koyabileceği bir parça kâğıda ihtiyacı var,
07:42
and as he does that, he can imagine sounds
90
462160
6000
ve bunu yaparken, daha önce bu belirli birleşimde
07:48
that had not existed before in that particular combination.
91
468160
4000
var olmamış sesleri hayal edebiliyor.
07:52
So once he gets to that point of beginning to create,
92
472160
6000
Yani bir kez yaratmaya başlama noktasına geldiğinde -
07:58
like Jennifer did in her improvisation,
93
478160
3000
Jennifer'ın doğaçlamasında olduğu gibi -
08:01
a new reality -- that is, a moment of ecstasy --
94
481160
5000
yeni bir gerçeklik, yani bir esriklik anına ulaşıyor.
08:06
he enters that different reality.
95
486160
3000
Bu farklı gerçekliğe giriyor.
08:09
Now he says also that this is so intense an experience
96
489160
4000
Şimdi ayrıca bunun çok kuvvetli bir deneyim olduğunu
08:13
that it feels almost as if he didn't exist.
97
493160
3000
neredeyse kendisini yok hissettirdiğini söylüyor.
08:16
And that sounds like a kind of a romantic exaggeration.
98
496160
6000
Ve bu bir tür romantik abartma gibi geliyor.
08:22
But actually, our nervous system is incapable of processing
99
502160
4000
Ama aslında, sinir sistemimiz saniyede 110 bit
08:26
more than about 110 bits of information per second.
100
506160
5000
bilgiden fazlasını işlemeye uygun değildir.
08:31
And in order to hear me and understand what I'm saying,
101
511160
4000
Beni duyabilmeniz ve ne dediğimi anlayabilmeniz için,
08:35
you need to process about 60 bits per second.
102
515160
4000
saniyede 60 bit bilgiyi işlemeniz gerekir.
08:39
That's why you can't hear more than two people.
103
519160
3000
Bu nedenle iki kişiden fazlasını dinleyemezsiniz.
08:42
You can't understand more than two people talking to you.
104
522160
3000
Sizinle konuşan iki kişiden fazlaysa anlayamazsınız.
08:45
Well, when you are really involved in this completely engaging process
105
525160
11000
Yeni bir şey yaratma gibi tamamen meşgul edici sürece
08:56
of creating something new, as this man is,
106
536160
3000
bu adamın yaptığı gibi kendinizi adadığınızda,
08:59
he doesn't have enough attention left over to monitor
107
539160
6000
bedeninin nasıl hissettiğini ya da evdeki sorunları
09:05
how his body feels, or his problems at home.
108
545160
4000
takip etmeye yetecek dikkatiniz kalmaz.
09:09
He can't feel even that he's hungry or tired.
109
549160
3000
Açlık ya da yorgunluk dahi hissetmez.
09:12
His body disappears,
110
552160
3000
Bedeni yok olur,
09:15
his identity disappears from his consciousness,
111
555160
5000
kimliği bilincinden yok olur,
09:20
because he doesn't have enough attention, like none of us do,
112
560160
4000
çünkü hiçbirimizin olamayacağı gibi, çok dikkat gerektiren
09:24
to really do well something that requires a lot of concentration,
113
564160
6000
bir şeyi yapmak için ve aynı zamanda var olduğunu hissedebilmek için
09:30
and at the same time to feel that he exists.
114
570160
2000
yeterli dikkate sahip değildir.
09:32
So existence is temporarily suspended.
115
572160
4000
Yani varoluş geçici olarak askıya alınmıştır.
09:37
And he says that his hand seems to be moving by itself.
116
577160
5000
Ve ellerinin kendi kendine hareket ediyor gibi göründüğünü söyler.
09:43
Now, I could look at my hand for two weeks, and I wouldn't feel
117
583160
8000
Elime iki hafta boyunca bakabilirim ve herhangi bir korku ya da
09:51
any awe or wonder, because I can't compose. (Laughter)
118
591160
4000
hayret hissetmeyebilirim, çünkü beste yapamam.
09:55
So what it's telling you here
119
595160
2000
Yani bunun burada size anlattığı,
09:57
is that obviously this automatic,
120
597160
7000
görüşmenin diğer kısımlarında tanımladığı, bu açıkça otomatik,
10:04
spontaneous process that he's describing can only happen to someone
121
604160
5000
kendiliğinden süreç ancak çok iyi eğitim almış
10:09
who is very well trained and who has developed technique.
122
609160
4000
ve teknik geliştirmiş birisinin başına gelebilir.
10:13
And it has become a kind of a truism in the study of creativity
123
613160
7000
Ama bu yaratıcılık üzerine çalışmalarda, belirli bir alanda
10:20
that you can't be creating anything with less than 10 years
124
620160
5000
teknik bilgiye ulaşmadan 10 yıldan daha az sürede
10:25
of technical-knowledge immersion in a particular field.
125
625160
6000
herhangi bir şey üretemeyeceğin gerçeği haline gelmiştir.
10:31
Whether it's mathematics or music, it takes that long
126
631160
5000
Matematik ya da müzik olsun -- bir şeyi daha önce
10:36
to be able to begin to change something in a way that it's better
127
636160
8000
olduğundan daha farklı bir şey haline getirmeden önce
10:44
than what was there before.
128
644160
3000
bu kadar uzun zaman alır.
10:47
Now, when that happens,
129
647160
2000
Şimdi, bu olduğunda,
10:49
he says the music just flows out.
130
649160
2000
müziğin sadece aktığını söylüyor.
10:51
And because all of these people I started interviewing --
131
651160
4000
Ve çünkü bütün görüşme yapmaya başladığım insanlar -
10:55
this was an interview which is over 30 years old --
132
655160
4000
bu 30 yıldan eski bir görüşmeydi -
11:01
so many of the people described this as a spontaneous flow
133
661160
4000
benim "akış deneyimi" olarak tanımladığı bu şeyi
11:05
that I called this type of experience the "flow experience."
134
665160
5000
çoğu insan kendiliğinden olan bir akış olarak tarif ediyordu.
11:10
And it happens in different realms.
135
670160
3000
Ve bu farklı alanlarda oluyor.
11:13
For instance, a poet describes it in this form.
136
673160
4000
Örneğin, bir şair şu şekilde tarif ediyor.
11:17
This is by a student of mine who interviewed
137
677160
3000
Bu Amerika Birleşik Devletleri'nin önde gelen
11:20
some of the leading writers and poets in the United States.
138
680160
3000
yazarları ve şairleriyle görüşme yapan öğrencilerimden birinden.
11:23
And it describes the same effortless, spontaneous feeling
139
683160
6000
Ve bu esrik duruma girdiğinizde sahip olduğunuza benzer şekilde
11:29
that you get when you enter into this ecstatic state.
140
689160
3000
aynı zahmetsiz, kendiliğinden olan duyguyu tarif ediyor.
11:32
This poet describes it as opening a door that floats in the sky --
141
692160
5000
Bu şair bunu gökyüzüne doğru açılan bir kapı olarak tarif ediyor -
11:37
a very similar description to what Albert Einstein gave
142
697160
3000
Albert Einstein'ın, izafiyet güçlerinin nasıl çalıştığını
11:40
as to how he imagined the forces of relativity,
143
700160
6000
anlamaya çalışırken onları nasıl hayal ettiğinin
11:46
when he was struggling with trying to understand how it worked.
144
706160
4000
çok benzeri bir tarif.
11:50
But it happens in other activities.
145
710160
5000
Ancak diğer faaliyetlerde de ortaya çıkıyor.
11:55
For instance, this is another student of mine,
146
715160
2000
Örneğin, bu benim başka bir öğrencim,
11:57
Susan Jackson from Australia, who did work
147
717160
4000
Avustralya'dan Susan Jackson dünyada
12:01
with some of the leading athletes in the world.
148
721160
4000
önde gelen atletlerle çalışmış bir isim.
12:05
And you see here in this description of an Olympic skater,
149
725160
4000
Burada bir Olimpik patencinin tarifini görüyorsunuz,
12:09
the same essential description of the phenomenology
150
729160
3000
kişinin iç durumumun fenomenolojisinin
12:12
of the inner state of the person.
151
732160
2000
aynı temel tarifi.
12:14
You don't think; it goes automatically,
152
734160
3000
Eğer müzikle bir olursanız ya da buna benzer bir şeyle
12:17
if you merge yourself with the music, and so forth.
153
737160
4000
otomatik olarak olacağını düşünmezsiniz.
12:21
It happens also, actually, in the most recent book I wrote,
154
741160
4000
Ayrıca, aslında en son yazdığım, 'İyi İş' adlı kitapta geçiyor,
12:25
called "Good Business," where I interviewed some of the CEOs
155
745160
3000
kendi iş arkadaşları tarafından hem çok başarılı ve etik,
12:28
who had been nominated by their peers as being both very successful
156
748160
5000
sosyal açıdan sorumlu olarak gösterilmiş olan bazı CEO'larla
12:33
and very ethical, very socially responsible.
157
753160
3000
yaptığım röportajların yer aldığı bir kitap.
12:36
You see that these people define success
158
756160
4000
Bu insanların başarıyı, başkalarına yardım etmek
12:40
as something that helps others and at the same time
159
760160
5000
ve aynı zamanda bununla uğraşırken kendinizi
12:45
makes you feel happy as you are working at it.
160
765160
3000
mutlu hissetmeniz olarak tanımlıyor olduğunu göreceksiniz.
12:48
And like all of these successful and responsible CEOs say,
161
768160
6000
Ve tüm bu başarılı ve sorumlu CEO'ların söylediği gibi,
12:55
you can't have just one of these things be successful
162
775160
5000
başarılı olmak için bunlardan sadece biri yeterli değil.
13:02
if you want a meaningful and successful job.
163
782160
3000
Eğer anlamlı ve başarılı bir iş istiyorsanız-
13:05
Anita Roddick is another one of these CEOs we interviewed.
164
785160
5000
Anita Roddick görüştüğümüz CEO'lardan bir tanesi.
13:10
She is the founder of Body Shop,
165
790160
4000
Body Shop'ın kurucusu, kozmetik,
13:14
the natural cosmetics king.
166
794160
2000
bir tür doğal kozmetik kralı.
13:16
It's kind of a passion that comes
167
796160
2000
En iyisini yapmaktan ve çalışırken
13:18
from doing the best and having flow while you're working.
168
798160
4000
akışa sahip olmaktan gelen bir tür tutku bu.
13:22
This is an interesting little quote from Masaru Ibuka,
169
802160
4000
Masaru Ibuka'dan ilginç küçük bir alıntı,
13:26
who was at that time starting out Sony without any money,
170
806160
5000
bunu söylediği zaman Sony'yi beş parasız, bir ürünü olmadan
13:31
without a product -- they didn't have a product,
171
811160
2000
başlattığında -- herhangi bir ürünleri yoktu,
13:33
they didn't have anything, but they had an idea.
172
813160
3000
hiçbir şeyleri yoktu, ama bir fikirleri vardı.
13:36
And the idea he had was to establish a place of work where engineers
173
816160
5000
Ve aklındaki fikir, mühendislerin teknolojik yeniliğin heyecanını duyabileceği
13:41
can feel the joy of technological innovation,
174
821160
4000
topluma olan görevinin farkında olabileceği
13:45
be aware of their mission to society and work to their heart's content.
175
825160
5000
ve mutlulukla çalışabilecekleri bir işyeri kurmaktı.
13:50
I couldn't improve on this as a good example
176
830160
4000
Akışın işyerine girişinin daha iyi bir örneğini
13:54
of how flow enters the workplace.
177
834160
3000
yaratmam çok zor.
13:57
Now, when we do studies --
178
837160
3000
Şimdi, çalışma yaptığımızda,
14:00
we have, with other colleagues around the world,
179
840160
4000
tüm dünyadaki diğer iş arkadaşlarımızla birlikte
14:04
done over 8,000 interviews of people -- from Dominican monks,
180
844160
5000
8 binden fazla insanla görüşme yaptık - Dominikli keşişlerden,
14:09
to blind nuns, to Himalayan climbers, to Navajo shepherds --
181
849160
7000
kör rahibelere, Himalaya'ya tırmananlardan, Navajo çobanlarına -
14:16
who enjoy their work.
182
856160
2000
hepsi işini seviyordu.
14:18
And regardless of the culture,
183
858160
2000
Ve kültürden bağımsız olarak,
14:20
regardless of education or whatever, there are these seven conditions
184
860160
7000
eğitimden bağımsız olarak ya da neyse, bir insan akıştaysa
14:27
that seem to be there when a person is in flow.
185
867160
4000
bu yedi koşulun var olduğu anlaşılıyor.
14:31
There's this focus that, once it becomes intense,
186
871160
4000
Var olan odak bir kez yoğunlaştıktan sonra,
14:35
leads to a sense of ecstasy, a sense of clarity:
187
875160
4000
bir esriklik, bir berraklık haline ulaşıyor,
14:39
you know exactly what you want to do from one moment to the other;
188
879160
3000
bir andan diğerine tam olarak ne yapmak istediğinizi biliyorsunuz,
14:42
you get immediate feedback.
189
882160
2000
hemen geri dönüş alıyorsunuz.
14:44
You know that what you need to do
190
884160
2000
Yapmaya ihtiyacınız olan şeyi yapmanızın
14:46
is possible to do, even though difficult,
191
886160
3000
mümkün olduğunu biliyorsunuz, zor da olsa,
14:49
and sense of time disappears, you forget yourself,
192
889160
3000
ve zaman duygusu yok oluyor, kendinizi unutuyorsunuz,
14:52
you feel part of something larger.
193
892160
3000
daha büyük bir şeyin parçası gibi hissediyorsunuz.
14:55
And once the conditions are present,
194
895160
3000
Ve bir kez bu koşullar sağlandığında,
14:58
what you are doing becomes worth doing for its own sake.
195
898160
5000
yaptığınız her ne ise sadece onun hatırı için yapmak yetiyor.
15:03
In our studies, we represent the everyday life of people in this simple scheme.
196
903160
6000
Çalışmalarımızda, insanın gündelik yaşamını bu basit şemada sunuyoruz.
15:09
And we can measure this very precisely, actually,
197
909160
4000
Ve bunu çok kesin bir şekilde ölçebiliriz aslında,
15:13
because we give people electronic pagers that go off 10 times a day,
198
913160
4000
çünkü insanlara günde 10 kere çalan elektronik çağrı cihazları veriyoruz,
15:17
and whenever they go off you say what you're doing, how you feel,
199
917160
5000
ve her çaldığında ne yaptığınızı, ne hissettiğinizi, nerede olduğunuzu,
15:22
where you are, what you're thinking about.
200
922160
2000
ne düşündüğünüzü bize söylüyorsunuz.
15:24
And two things that we measure is the amount of challenge
201
924160
3000
Ve ölçtüğümüz iki şey, insanların o anda deneyimledikleri
15:27
people experience at that moment and the amount of skill
202
927160
4000
sorunların miktarı ve o anda sahip olduklarını
15:31
that they feel they have at that moment.
203
931160
3000
hissettikleri becerilerinin miktarı.
15:34
So for each person we can establish an average,
204
934160
3000
Yani her bir insan için diyagramın merkezi
15:37
which is the center of the diagram.
205
937160
3000
olacak bir ortalama belirleyebiliriz.
15:40
That would be your mean level of challenge and skill,
206
940160
3000
Bu, herkesinkinden farklı olacak olan
15:43
which will be different from that of anybody else.
207
943160
3000
sorunlarla yüzleşme ve beceri ortalama düzeyiniz olacaktır.
15:46
But you have a kind of a set point there, which would be in the middle.
208
946160
5000
Ancak ortada olacak bir tür belirli bir ayar noktası var.
15:51
If we know what that set point is,
209
951160
2000
Eğer bu noktanın ne olduğunu bilirsek,
15:53
we can predict fairly accurately when you will be in flow,
210
953160
5000
oldukça doğru bir şekilde ne zaman akışta olacağınızı
15:58
and it will be when your challenges are higher than average
211
958160
3000
tahmin edebiliriz ve akış, sorunlar ortalamadan yüksek olduğunda
16:01
and skills are higher than average.
212
961160
2000
ve yetenekleriniz ortalamadan yüksek olduğunda olacaktır.
16:03
And you may be doing things very differently from other people,
213
963160
4000
Ve bazı şeyleri diğerlerinden farklı yapıyor olabilirsiniz,
16:07
but for everyone that flow channel, that area there,
214
967160
4000
ancak herkes için bu akış kanalı, buradaki bu alan,
16:11
will be when you are doing what you really like to do --
215
971160
4000
gerçekten yapmayı sevdiğini yaptığında olacaktır -
16:15
play the piano, be with your best friend, perhaps work,
216
975160
6000
piyano çalmak, muhtemelen, en iyi arkadaşınla olmak, belki iş,
16:21
if work is what provides flow for you.
217
981160
4000
eğer iş size akışı sağlıyorsa.
16:25
And then the other areas become less and less positive.
218
985160
4000
Ve sonra diğer alanlar az ve daha az olumlu olur.
16:29
Arousal is still good because you are over-challenged there.
219
989160
5000
Canlanma hala güzeldir, çünkü burada fazladan size karşı meydan okuma vardır.
16:34
Your skills are not quite as high as they should be,
220
994160
2000
Yetenekleriniz olmaları gerektiği kadar yüksek değildir,
16:36
but you can move into flow fairly easily
221
996160
3000
fakat sadece biraz daha fazla yetenek geliştirerek
16:39
by just developing a little more skill.
222
999160
3000
akışa kolayca kendinizi kaptırabilirsiniz.
16:42
So, arousal is the area where most people learn from,
223
1002160
4000
Yani, canlanma çoğu insanın öğrendiği bir alan,
16:46
because that's where they're pushed beyond their comfort zone
224
1006160
6000
çünkü burası güvenli alanlarından dışarı itildikleri
16:52
and to enter that -- going back to flow --
225
1012160
3000
ve girdikleri - akışa döndükleri -
16:55
then they develop higher skills.
226
1015160
2000
sonra daha yüksek yetenekler geliştirdikleri yerdir.
16:57
Control is also a good place to be,
227
1017160
4000
Kontrol de güzel bir yerdir çünkü
17:01
because there you feel comfortable, but not very excited.
228
1021160
4000
orada kendinizi rahat hissedersiniz, ancak çok heyecanlı değil.
17:05
It's not very challenging any more.
229
1025160
3000
Artık o kadar meydan okuma yoktur.
17:08
And if you want to enter flow from control,
230
1028160
2000
Ve eğer akışa kontrolden girmeye çalışırsanız,
17:10
you have to increase the challenges.
231
1030160
3000
meydan okumayı artırmanız gerekir.
17:13
So those two are ideal and complementary areas
232
1033160
4000
Yani bunlar akışa girmenin kolay olduğu
17:17
from which flow is easy to go into.
233
1037160
4000
iki ideal ve tamamlayıcı alandır.
17:21
The other combinations of challenge and skill
234
1041160
3000
Meydan okuma ve yeteneğin diğer birleşimleri
17:24
become progressively less optimal.
235
1044160
3000
giderek daha az optimal hale gelir.
17:27
Relaxation is fine -- you still feel OK.
236
1047160
2000
Rahatlama iyidir - hala iyi hissedersiniz.
17:29
Boredom begins to be very aversive
237
1049160
5000
Sıkıntı çok itici olmaya başlar
17:34
and apathy becomes very negative:
238
1054160
4000
ve duyarsızlık çok olumsuz olur --
17:38
you don't feel that you're doing anything,
239
1058160
4000
bir şey yapıyormuş gibi hissetmezsiniz,
17:42
you don't use your skills, there's no challenge.
240
1062160
2000
yetenekleriniz kullanmazsınız, meydan okuma yoktur.
17:44
Unfortunately, a lot of people's experience is in apathy.
241
1064160
5000
Ne yazık ki, birçok insanın deneyimi duyarsızlıkta.
17:49
The largest single contributor to that experience
242
1069160
7000
Bu deneyime en büyük yegâne katkı
17:56
is watching television; the next one is being in the bathroom, sitting.
243
1076160
6000
televizyon izlemek, diğeri banyoda olmak, oturmak.
18:02
Even though sometimes watching television
244
1082160
6000
Sonra, bazen zamanın yüzde yedi-sekizinde
18:08
about seven to eight percent of the time is in flow,
245
1088160
4000
televizyon izlemek de akışta olmak olsa da,
18:12
but that's when you choose a program you really want to watch
246
1092160
3000
bu gerçekten izlemek istediğiniz bir program olduğunda
18:15
and you get feedback from it.
247
1095160
3000
ve ondan geri dönüş aldığınızdadır.
18:18
So the question we are trying to address -- and I'm way over time --
248
1098160
6000
Yani ele aldığımız soru - ve ben zamanımı aştım -
18:24
is how to put more and more of everyday life in that flow channel.
249
1104160
6000
günlük yaşamımızı nasıl daha ve daha fazla bu akış kanalına koyabileceğimiz.
18:30
And that is the kind of challenge that we're trying to understand.
250
1110160
5000
Ve bu bizim anlamaya çalıştığımız türden bir mesele.
18:35
And some of you obviously know how to do that spontaneously
251
1115160
3000
Ve bazılarınız açıkça bunun nasıl yapılacağını kendiliğinizden
18:38
without any advice, but unfortunately a lot of people don't.
252
1118160
4000
tavsiye almadan biliyorsunuz, ama birçok insan bilmiyor.
18:42
And that's what our mandate is, in a way, to do.
253
1122160
6000
Ve bu da yapmamız gereken görevimiz bir yerde. Tamam.
18:48
Thank you.
254
1128160
1000
Teşekkürler.
18:49
(Applause)
255
1129160
1000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7