Nizar Ibrahim: How we unearthed the spinosaurus

Nizar İbrahim: Spinosaurus'u nasıl ortaya çıkardık

Çeviri: Mustafa Altıntaş Gözden geçirme: Ramazan Şen

These dragons from deep time are incredible creatures.

Kadim zamanlarda yaşamış ejderhalar müthiş yaratıklar.

They're bizzarre,

İlginçler,

they're beautiful,

güzeller

and there's very little we know about them.

ve onlar hakkında çok az şey biliyoruz.

These thoughts were going through my head

Dinozorlar hakkındaki ilk kitabıma bakarken

when I looked at the pages of my first dinosaur book.

aklımdan bu düşünceler geçiyordu.

I was about five years old at the time,

Tabii o zamanlar yaklaşık 5 yaşındaydım.

and I decided there and then

Ve o zamandan bir fosilbilimci

that I would become a paleontologist.

olmaya karar vermiştim.

Paleontology allowed me to combine my love for animals

Fosilbilim, dünyanın her köşesine gitme isteğim ile

with my desire to travel to far-flung corners of the world.

hayvanlara olan sevgimi bir araya getirebilmemi sağladı.

And now, a few years later, I've led several expeditions

Ve şimdi, birkaç yıl sonra, bu gezegendeki

to the ultimate far-flung corner on this planet, the Sahara.

ücra yerlerden birine, Sahra Çölü'ne seyahat ettim.

I've worked in the Sahara because I've been on a quest

Sahra'da çalıştım, çünkü Spinosaurus adlı

to uncover new remains of a bizarre, giant predatory dinosaur

ilginç, dev bir yırtıcı dinozorun kalıntılarını

called Spinosaurus.

ortaya çıkarmak niyetindeydim.

A few bones of this animal have been found

Spinosaurus'un birkaç iskeleti

in the deserts of Egypt

Mısır çöllerinde bulundu

and were described about 100 years ago by a German paleontologist.

ve bir Alman fosilbilimci tarafından yaklaşık 100 yıl önce tanımlanmıştı.

Unfortunately, all his Spinosaurus bones were destroyed in World War II.

Ne yazık ki, Spinosaurus'un tüm kalıntıları 2. Dünya Savaşında yok oldu.

So all we're left with are just a few drawings and notes.

Bu nedenle, bize kalan yalnızca birkaç çizim ve birkaç not.

From these drawings,

Bu çizimlerden anlıyoruz ki bu yaratık,

we know that this creature, which lived about 100 million years ago,

yaklaşık 100 milyon yıl evvel yaşamış.

was very big,

Çok büyüktü,

it had tall spines on its back, forming a magnificent sail,

arkasında, kusursuz süzülme sağlayan yüksek bir omurgası,

and it had long, slender jaws, a bit like a crocodile,

uzun ve ince, timsahınki gibi,

with conical teeth,

konik dişli bir ağzı vardı

that may have been used to catch slippery prey, like fish.

Ki bu dişler, kaygan avları yakalamak için kullanılmış olabilir.

But that was pretty much all we knew

100 yıldır, Spinosaurus hakkında

about this animal for the next 100 years.

bildiklerimiz hemen hemen bu kadardı.

My fieldwork took me to the border region between Morocco and Algeria,

Alan araştırmam beni Fas ve Cezayir sınır bölgesinde yer alan

a place called the Kem Kem.

Kem Kem isimli bir yere götürdü

It's a difficult place to work in.

Çalışması zor bir yer.

You have to deal with sandstorms and snakes and scorpions,

Kum fırtınaları, sinekler ve akreplerle baş etmek zorundasınız

and it's very difficult to find good fossils there.

ve orada işe yarar kalıntılar bulmak da zor.

But our hard work paid off.

Ama çok çalışmamıza değdi.

We discovered many incredible specimens.

Birçok şaşırtıcı nümune keşfettik.

There's the largest dinosaur bone

Daha önce Sahra'nın bu bölümünde rastlanmamış

that had ever been found in this part of the Sahara.

en büyük dinozor kemiğini keşfettik.

We found remains of giant predatory dinosaurs,

Dev yırtıcı dinozorların,

medium-sized predatory dinosaurs,

orta boy yırtıcı dinozorların kalıntılarıyla birlikte

and seven or eight different kinds of crocodile-like hunters.

7 - 8 farklı çeşit timsaha benzer avcı kalıntısı bulduk.

These fossils were deposited in a river system.

Bu kalıntılar nehir sistemi içinde tortulaşmıştı.

The river system was also home to a giant, car-sized coelacanth,

Ayrıca nehir sistemi kocaman, araba boyutlarında bir

a monster sawfish,

testere balığına ev sahipliği yapıyordu.

and the skies over the river system were filled with pterosaurs,

O zamanlar nehrin üzeri pterosaurlarla,

flying reptiles.

uçan sürüngenlerle doluydu.

It was a pretty dangerous place,

Oldukça tehlikeli bir yerdi.

not the kind of place where you'd want to travel to if you had a time machine.

Zaman makineniz olsa gitmek isteyeceğiniz bir yer değildi yani.

So we're finding all these incredible fossils of animals

Böylece Spinosaurus'larla yaşamış

that lived alongside Spinosaurus,

bu şaşırtıcı hayvan fosillerine ulaştık

but Spinosaurus itself proved to be very elusive.

ama Spinosaurus'lar bulunması zor olduklarını kanıtladı.

We were just finding bits and pieces

Sadece ufak tefek parçalar buluyorduk

and I was hoping that we'd find a partial skeleton at some point.

ama ben iskeletin bir kısmını bulacağımızı umuyordum.

Finally, very recently,

Fakat yakın zamanda,

we were able to track down a dig site

yerel fosil avcılarının bulduğu

where a local fossil hunter found several bones of Spinosaurus.

birkaç Spinosaurus kemiğine sahip bir kazı alanının izini bulabildik.

We returned to the site, we collected more bones.

Oraya gittik ve daha fazla kemik topladık.

And so after 100 years we finally had another partial skeleton

Böylece, tam 100 yıl sonra, bu tuhaf canlının iskeletinin

of this bizarre creature.

bir kısmını elde etmiş olduk.

And we were able to reconstruct it.

Ve iskeleti tekrardan birleştirebildik.

We now know that Spinosaurus had a head

Artık Spinosaurus'un timsaha benzer

a little bit like a crocodile,

bir kafası olduğunu biliyoruz.

very different from other predatory dinosaurs,

Diğer yırtıcı dinozorlardan

very different from the T. rex.

ve T. rex'ten çok daha farklı.

But the really interesting information came from the rest of the skeleton.

Ama asıl ilginç şeyi iskeletin geri kalanından edindik.

We had long spines,

Büyük omurgalarımız vardı,

the spines forming the big sail.

keskin hareketler yapmayı sağlayan omurgalar.

We had leg bones, we had skull bones,

Bacak ve kafa kemiklerimiz vardı,

we had paddle-shaped feet, wide feet --

küreğimsi ayaklarımız vardı, geniş ayaklarımız --

again, very unusual, no other dinosaur has feet like this --

sıra dışı, diğer dinozorların sahip olmadığı türden ayaklar.

and we think they may have been used to walk on soft sediment,

Bu ayakların yumuşak tortularda yürüyebilmek için ya da

or maybe for paddling in the water.

suda yüzebilmek için kullanılmış olabileceğini düşünüyoruz.

We also looked at the fine microstructure of the bone,

Ayrıca kemiklerin mikroyapısına da baktık.

the inside structure of Spinosaurus bones,

Burada Spinosaurus kemiklerinin iç yapısının çok sıkı

and it turns out that they're very dense and compact.

ve aralıksız olduğu ortaya çıktı.

Again, this is something we see in animals that spend a lot of time in the water,

Biz bu yapıyı, suyla çok fazla temas eden hayvanlarda görüyoruz ki bu

it's useful for buoyancy control in the water.

suda yüzüş kontrolü için çok önemli bir şey.

We C.T.-scanned all of our bones and built a digital Spinosaurus skeleton.

Tüm kemiklerini bilgisayarlı tomografiden geçirdik ve Spinosaurus'un dijital iskeletini oluşturduk.

And when we looked at the digital skeleton,

Dijital iskelete baktığımızda anladık ki

we realized that yes, this was a dinosaur unlike any other.

evet, bu, diğerlerine kesinlikle benzemeyen bir dinozordu.

It's bigger than a T. rex,

T. rex'ten daha büyük.

and yes, the head has "fish-eating" written all over it,

Kafa kısmından bir balıkçıl olduğu belli.

but really the entire skeleton has "water-loving" written all over it --

Aslında iskeletin tamamından su sever olduğu anlaşılıyor.

dense bone, paddle-like feet, and the hind limbs are reduced in size,

Sıkı kemikler, küreğimsi ayaklar ve küçük boyutlu arka organlar...

and again, this is something we see in animals

Bunları biz yine zamanının büyük çoğunluğunu

that spend a substantial amount of time in the water.

suda geçiren hayvanlarda görürüz.

So, as we fleshed out our Spinosaurus --

Dolayısıyla, Spinosaurus'u canlandırdığımızda

I'm looking at muscle attachments and wrapping our dinosaur in skin --

yani, dinozorumuzu kasla ve deriyle kapladığımızda,

we realize that we're dealing with a river monster,

suda yaşayan hayvanlarla beslenen,

a predatory dinosaur, bigger than T. rex,

devlerin yaşadığı antik nehrin hükümdarı,

the ruler of this ancient river of giants,

T. rex'ten daha büyük

feeding on the many aquatic animals I showed you earlier on.

bir nehir canavarıyla ilgilendiğimizi anladık.

So that's really what makes this an incredible discovery.

Bunu inanılmaz bir keşif yapan şey işte bu.

It's a dinosaur like no other.

O, başka benzeri olmayan bir dinozor.

And some people told me, "Wow, this is a once-in-a-lifetime discovery.

Bazıları bana " Vay, bu, hayatta bir kez olabilecek bir keşif.

There are not many things left to discover in the world."

Dünyada keşfedilecek pek bir şey kalmadı." diye söyledi.

Well, I think nothing could be further from the truth.

Açıkçası, bence hakikatten öte bir şey olamaz.

I think the Sahara's still full of treasures,

Bana kalırsa Sahra hâlâ hazinelerle dolu ve

and when people tell me there are no places left to explore,

insanlar bana araştırılacak bir yer kalmadığını söylediğinde,

I like to quote a famous dinosaur hunter, Roy Chapman Andrews,

ünlü dinozor avcısı Roy Chapman Andrews'den bir alıntı yapmak isterim.

and he said, "Always, there has been an adventure just around the corner --

Dedi ki: "Şimdiye kadar ıssız yerlerde daima bir serüven vardı ve

and the world is still full of corners."

dünya hâlâ ıssız yerlerle dolu."

That was true many decades ago

Bu, Roy Chapman Andrews'un bu satırları

when Roy Chapman Andrews wrote these lines.

yıllar evvel yazdığı dönemde geçerliydi.

And it is still true today.

Ve bugün de hâlâ geçerli.

Thank you.

Teşekkürler.

(Applause)

(Alkışlar)