This app makes it fun to pick up litter | Jeff Kirschner

138,165 views ・ 2017-03-22

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Çağla Konuk Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:12
This story starts with these two --
0
12835
2993
Bu hikaye şu ikisiyle başlıyor --
00:15
my kids.
1
15852
1258
benim çocuklarımla.
00:17
We were hiking in the Oakland woods
2
17134
1682
Bir gün Oakland ormanında yürüyüş yaparken,
00:18
when my daughter noticed a plastic tub of cat litter in a creek.
3
18840
4134
kızım derenin içinde, içi kedi kumu dolu plastik bir leğen fark etti.
00:23
She looked at me and said,
4
23467
1662
Bana baktı ve dedi ki,
00:25
"Daddy?
5
25153
2507
"Babacığım!
00:27
That doesn't go there."
6
27684
1650
O şeyin derenin içinde ne işi var?"
00:29
When she said that, it reminded me of summer camp.
7
29358
2422
Bu sözü, bana gittiğim bir yaz kampını hatırlattı.
00:31
On the morning of visiting day,
8
31804
1498
Ziyaret günü sabahında,
00:33
right before they'd let our anxious parents come barreling through the gates,
9
33326
3663
heyecanlı ailelerimiz kampın kapısından içeri dalmadan hemen önce,
kamp amirimiz: "Çabuk olun!
00:37
our camp director would say,
10
37013
1369
00:38
"Quick! Everyone pick up five pieces of litter."
11
38406
2309
Herkes hemen beş parça çöp toplasın." dedi.
00:40
You get a couple hundred kids each picking up five pieces,
12
40739
3040
Yüzlerce küçük çocuğun beşer parça çöp topladığını düşünsenize,
00:43
and pretty soon, you've got a much cleaner camp.
13
43803
2573
kampınız hemen tertemiz bir yer haline gelir.
00:46
So I thought,
14
46400
1159
Ben de düşündüm ki,
00:47
why not apply that crowdsourced cleanup model to the entire planet?
15
47583
4537
bu temizleme modelini neden tüm dünya üzerinde uygulamayalım ki?
00:52
And that was the inspiration for Litterati.
16
52144
2951
Ve bu, Litterati için ilham kaynağı oldu.
00:55
The vision is to create a litter-free world.
17
55119
3349
Hayalim, çöpten arınmış bir dünya yaratmaktı.
00:58
Let me show you how it started.
18
58492
1508
Nasıl başladığını anlatayım.
01:00
I took a picture of a cigarette using Instagram.
19
60024
3386
İlk önce bir sigara fotoğrafı çekerek Instagram'a koydum.
01:04
Then I took another photo ...
20
64042
1867
Daha sonra bir başka fotoğraf çektim.
01:05
and another photo ...
21
65933
1557
Ve sonra bir tane daha...
01:07
and another photo.
22
67514
1167
Derken bir tane daha.
01:08
And I noticed two things:
23
68705
1286
Ve iki şey farkettim:
birincisi, çöp o anda sanatsal ve yaklaşılabilir bir şey haline gelmişti;
01:10
one, litter became artistic and approachable;
24
70015
3472
ve ikincisi de, birkaç günün sonunda
01:14
and two,
25
74064
1151
01:15
at the end of a few days, I had 50 photos on my phone
26
75239
2515
telefonumda 50 kadar fotoğraf birikmişti
01:17
and I had picked up each piece,
27
77778
1587
ve her bir fotoğrafı kaydederken
01:19
and I realized that I was keeping a record
28
79389
2385
farkettim ki, aslında evren üzerinde
01:21
of the positive impact I was having on the planet.
29
81798
3151
yarattığım olumlu etkinin bir kaydını tutuyordum.
01:24
That's 50 less things that you might see,
30
84973
2188
Bu, görebileceğiniz veya üzerine basabileceğiniz,
01:27
or you might step on,
31
87185
1243
ya da kuşların yiyebileceği
01:28
or some bird might eat.
32
88452
1458
50 daha az şey demek.
01:30
So I started telling people what I was doing,
33
90589
2652
Böylece insanlara ne yaptığımı anlatmaya başladım
01:33
and they started participating.
34
93265
2356
ve onlar da bana katılmaya başladılar.
01:36
One day,
35
96651
1693
Bir gün,
01:38
this photo showed up from China.
36
98368
2528
bu fotoğraf Çin'den gönderildi.
01:41
And that's when I realized
37
101859
1271
Ve o zaman Litterati'nin
01:43
that Litterati was more than just pretty pictures;
38
103154
3266
sadece hoş fotoğraflardan çok daha fazlası olduğunu fark ettim;
01:46
we were becoming a community that was collecting data.
39
106444
3369
çünkü biz zamanla bilgi biriktiren bir topluluk haline geliyorduk.
01:50
Each photo tells a story.
40
110689
1890
Her bir fotoğraf bir hikaye anlatıyor.
01:53
It tells us who picked up what,
41
113099
2193
Fotoğraflar bize kimin neyi çektiğini,
01:55
a geotag tells us where
42
115316
2011
coğrafi etiket nerede olduğunu,
01:57
and a time stamp tells us when.
43
117351
2030
tarih bilgisi de ne zaman çektiğini anlatıyor.
01:59
So I built a Google map,
44
119826
2429
Böylece bir Google Haritalar uygulaması oluşturdum
02:02
and started plotting the points where pieces were being picked up.
45
122279
4053
ve çöplerin toplandığı noktaları haritada göstermeye başladım.
02:06
And through that process, the community grew
46
126356
3918
Ve bu süreç boyunca topluluk büyüdü,
ve veri de büyüdü.
02:10
and the data grew.
47
130298
1639
02:12
My two kids go to school right in that bullseye.
48
132626
3461
Ve çocuklarım da bu farkındalıkla okula gitmeye başladılar.
02:16
Litter:
49
136945
1211
Çöp;
02:18
it's blending into the background of our lives.
50
138180
2704
hayatımızın arka planında sürekli var olan bir şey.
02:20
But what if we brought it to the forefront?
51
140908
2099
Bunu hayatımızın ön planına alsak ne olur?
02:23
What if we understood exactly what was on our streets,
52
143031
2912
Caddelerimizde, kaldırımlarımızın üzerinde ve okul bahçelerindekilerin
02:25
our sidewalks
53
145967
1389
ne olduğunu
02:27
and our school yards?
54
147380
1538
tam olarak anlarsak ne olur?
02:28
How might we use that data to make a difference?
55
148942
3247
Bu bilgiyi bir fark yaratmak için nasıl kullanabiliriz?
Size göstereyim.
02:33
Well, let me show you.
56
153009
1198
İlk olarak bu, şehirler.
02:34
The first is with cities.
57
154231
1385
02:36
San Francisco wanted to understand what percentage of litter was cigarettes.
58
156238
4639
San Francisco, çöplerin yüzde kaçının sigara izmariti olduğunu öğrenmek istedi.
02:40
Why?
59
160901
1162
Peki neden?
02:42
To create a tax.
60
162087
1209
Vergi almak için.
02:43
So they put a couple of people in the streets
61
163893
2135
Bu yüzden sokaklara, ellerinde kalemler ve not defterleriyle
02:46
with pencils and clipboards,
62
166052
1361
dolaşarak bilgi toplayan
02:47
who walked around collecting information
63
167437
2063
bir kaç insan yerleştirdi,
02:49
which led to a 20-cent tax on all cigarette sales.
64
169524
3111
ki bu da her bir paket sigara satışından 20 sent vergi alınmasına neden oldu.
02:53
And then they got sued
65
173607
2153
Ve sonra hükümete büyük bir tütün şirketi
02:55
by big tobacco,
66
175784
1176
tarafından dava açıldı.
02:56
who claimed that collecting information with pencils and clipboards
67
176984
3216
İddiaları ise kalem ve defterle toplanan bilginin
03:00
is neither precise nor provable.
68
180224
2331
kesin ve ispat edilebilir olmadığıydı.
03:03
The city called me and asked if our technology could help.
69
183274
3680
Yetkililer beni aradı ve teknolojimizin yardımcı olup olamayacağını sordu.
03:06
I'm not sure they realized
70
186978
1249
Teknolojimizin Instagram hesabım olduğunun
03:08
that our technology was my Instagram account --
71
188251
2248
farkındalar mıydı, emin değilim.
03:10
(Laughter)
72
190523
1039
(Gülüşmeler)
03:11
But I said, "Yes, we can."
73
191586
1266
Ama "Yapabiliriz." dedim.
03:12
(Laughter)
74
192876
1016
(Gülüşmeler)
03:13
"And we can tell you if that's a Parliament or a Pall Mall.
75
193916
3908
"Ve izmaritin Parliament mi yoksa Pall Mall mı olduğunu da öğrenebiliriz.
03:17
Plus, every photograph is geotagged and time-stamped,
76
197848
3425
Ayrıca her bir fotoğraf konum ve zaman etiketine sahip,
03:21
providing you with proof."
77
201297
1381
bu da size kanıt sağlar."
03:23
Four days and 5,000 pieces later,
78
203659
3220
Dört günlük bir çalışma ve 5.000 sigara izmariti sonrası,
03:26
our data was used in court to not only defend but double the tax,
79
206903
4938
verilerimiz mahkemede hem kanıt oluşturdu hem de vergiyi iki katına çıkarttı.
03:31
generating an annual recurring revenue of four million dollars
80
211865
4323
ki bu da San Francisco'nun kendi kendini temizlemesi için yıllık dört milyon dolarlık
03:36
for San Francisco to clean itself up.
81
216212
2295
bir gelir vergisi ortaya çıkardı.
03:39
Now, during that process I learned two things:
82
219821
2235
Bu süreç bana iki şeyi öğretti:
İlki, Instagram doğru bir araç değil --
03:42
one, Instagram is not the right tool --
83
222080
2554
03:44
(Laughter)
84
224658
1031
(Gülüşmeler)
03:45
so we built an app.
85
225713
1503
o yüzden bir uygulama geliştirdik.
03:47
And two, if you think about it,
86
227240
1633
Ve ikincisi, eğer düşünürseniz,
03:48
every city in the world has a unique litter fingerprint,
87
228897
3617
dünyadaki bütün şehirler çöple alakalı birbirinden farklı parmak izine sahip
03:52
and that fingerprint provides both the source of the problem
88
232538
3836
ve bu parmak izi hem sorunun kaynağına inmek hem de çözüm yolu üretmek için
03:56
and the path to the solution.
89
236398
1921
imkan sağlıyor.
03:59
If you could generate a revenue stream
90
239466
2378
Sadece sigara oranını anlayarak
04:01
just by understanding the percentage of cigarettes,
91
241868
2463
bir gelir akışı oluşturabiliyorsanız,
04:04
well, what about coffee cups
92
244355
2096
bu, neden kahve bardakları,
04:06
or soda cans
93
246475
1706
gazlı içecek kutuları veya
04:08
or plastic bottles?
94
248205
1414
plastik şişelerle yapılamasın?
04:10
If you could fingerprint San Francisco, well, how about Oakland
95
250321
3201
Eğer San Francisco'nun parmak izini alabiliyorsanız, aynı şeyi Oakland,
04:13
or Amsterdam
96
253546
1696
Amsterdam
04:15
or somewhere much closer to home?
97
255266
2970
veya size yakın başka bir ülke için neden yapamayasınız?
04:19
And what about brands?
98
259228
1234
Peki ya markalar?
04:20
How might they use this data
99
260486
1901
Acaba onlar bu bilgileri,
04:22
to align their environmental and economic interests?
100
262411
4212
çevresel ve ekonomik çıkarları doğrultusunda nasıl kullanabilirler?
04:27
There's a block in downtown Oakland that's covered in blight.
101
267466
3212
Oakland şehir merkezinde çöplerle dolu bir arsa var.
04:31
The Litterati community got together and picked up 1,500 pieces.
102
271145
4104
Litterati topluluğu orada bir araya geldi ve 1.500 parça çöp topladı.
04:35
And here's what we learned:
103
275632
1340
Ve şunu öğrendik:
04:36
most of that litter came from a very well-known taco brand.
104
276996
3210
Bu 1.500 çöpün çoğu çok bilinen bir dürüm markasına aitti.
04:41
Most of that brand's litter were their own hot sauce packets,
105
281558
3577
Bu markanın çöplerinin çoğu da acı sos paketleriydi
04:46
and most of those hot sauce packets hadn't even been opened.
106
286258
3626
ve paketlerin birçoğu hiç açılmadan atılmıştı.
04:51
The problem and the path to the solution --
107
291785
2715
Bu probleme çözüm yolu şunlar olabilir:
04:54
well, maybe that brand only gives out hot sauce upon request
108
294524
3961
Belki bu marka acı sosları yalnızca isteyen kişilere verebilir
04:58
or installs bulk dispensers
109
298509
2009
veya soslar için bir otomat kurabilir
05:00
or comes up with more sustainable packaging.
110
300542
2552
veya doğa dostu paketler kullanabilir.
05:03
How does a brand take an environmental hazard,
111
303118
2969
Bir marka, çevresel bir tehdidi nasıl ekonomik bir
05:06
turn it into an economic engine
112
306111
2006
avantaja dönüştürüp
05:08
and become an industry hero?
113
308141
1768
bir sanayi devi haline gelebilir?
05:11
If you really want to create change,
114
311112
2202
Eğer gerçekten bir değişim yaratmak istiyorsanız,
05:13
there's no better place to start than with our kids.
115
313338
2874
bunun en iyi yolu, kendi çocuklarımızdan başlamaktır.
05:16
A group of fifth graders picked up 1,247 pieces of litter
116
316236
3403
Bir grup beşinci sınıf öğrencisi, yalnızca kendi okul bahçelerinde
05:19
just on their school yard.
117
319663
1848
1.247 adet çöp topladı.
05:21
And they learned that the most common type of litter
118
321535
2532
Ve topladıkları çöplerin çoğunun,
05:24
were the plastic straw wrappers from their own cafeteria.
119
324091
3234
okul kantinlerinden alınan pipetlerin kağıdı olduğunu öğrendiler.
05:27
So these kids went to their principal and asked,
120
327767
2529
Daha sonra okul müdürüne gidip ona şu soruyu sordular:
05:30
"Why are we still buying straws?"
121
330320
1660
"Neden hâlâ pipet alıyoruz?"
05:32
And they stopped.
122
332986
1755
Ve almayı bıraktılar.
05:34
And they learned that individually they could each make a difference,
123
334765
3654
Bu olay onlara şunu öğretti: bireysel olarak her biri bir fark yaratabilirlerdi
05:38
but together they created an impact.
124
338443
2338
fakat bir araya gelerek bir etki yarattılar.
05:41
It doesn't matter if you're a student or a scientist,
125
341323
4012
Bir öğrenci veya bir bilim adamı olmanız önemli değil,
05:45
whether you live in Honolulu or Hanoi,
126
345359
3135
Honolulu veya Hanoi'de yaşamanız da farketmez.
05:48
this is a community for everyone.
127
348518
2441
Sonuç olarak bu topluluk hepimiz için var.
05:51
It started because of two little kids in the Northern California woods,
128
351794
4679
Bu hareket Kuzey Kaliforniya ormanlarında iki küçük çocukla birlikte başladı
05:56
and today it's spread across the world.
129
356497
2814
ve bugün tüm dünyaya yayılmış durumda.
05:59
And you know how we're getting there?
130
359758
1783
Ve bu noktaya nasıl geldik, biliyor musunuz?
06:01
One piece at a time.
131
361887
1878
Her seferinde bir parçayla.
06:04
Thank you.
132
364328
1215
Teşekkürler.
06:05
(Applause)
133
365567
3618
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7