Joan Halifax: Compassion and the true meaning of empathy

Merhamet ve empatinin gerçek anlamı

296,275 views ・ 2011-09-02

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Aylin Atay Gözden geçirme: Diba Szamosi
00:15
I want to address the issue of compassion.
0
15260
3000
Merhametten bahsetmek istiyorum.
00:18
Compassion has many faces.
1
18260
3000
Merhametin pek çok farklı yüzü vardır.
00:21
Some of them are fierce; some of them are wrathful;
2
21260
3000
Bunların kimisi acımasız, kimisi öfke doluyken;
00:24
some of them are tender; some of them are wise.
3
24260
3000
bazıları sevecen, bazıları da bilgedir.
00:27
A line that the Dalai Lama once said,
4
27260
3000
Dalai Lama'nın bir cümlesi var...
00:30
he said, "Love and compassion are necessities.
5
30260
3000
Demişti ki, "Sevgi ve merhamet gerekliliktir.
00:33
They are not luxuries.
6
33260
3000
Lüks değildir.
00:36
Without them,
7
36260
2000
Onlar olmadan,
00:38
humanity cannot survive."
8
38260
2000
insanlık ayakta kalamaz."
00:40
And I would suggest,
9
40260
2000
Ben de diyorum ki,
00:42
it is not only humanity that won't survive,
10
42260
3000
ayakta kalamayacak olan sadece insanlık değil,
00:45
but it is all species on the planet,
11
45260
2000
gezegende bugün bildiğimiz
00:47
as we've heard today.
12
47260
2000
bütün türlerdir.
00:49
It is the big cats,
13
49260
2000
Kaplanlardan
00:51
and it's the plankton.
14
51260
3000
planktonlara kadar.
00:54
Two weeks ago, I was in Bangalore in India.
15
54260
3000
İki hafta önce, Hindistan'ın Bangalore şehrindeydim.
00:57
I was so privileged
16
57260
2000
Bangalore'ın dışındaki
00:59
to be able to teach in a hospice
17
59260
3000
bir düşkünler evinde ders verdiğim için
01:02
on the outskirts of Bangalore.
18
62260
2000
kendimi şanslı hissediyordum.
01:04
And early in the morning,
19
64260
2000
Sabah erkenden
01:06
I went into the ward.
20
66260
2000
koğuşa gittim.
01:08
In that hospice,
21
68260
2000
O düşkünler evinde,
01:10
there were 31 men and women
22
70260
2000
ölmek üzere olan
01:12
who were actively dying.
23
72260
2000
31 kadın ve erkek kalıyordu.
01:14
And I walked up to the bedside
24
74260
2000
Çok hızlı nefes alan, kırılgan,
01:16
of an old woman
25
76260
2000
belli ki etkin ölümün
01:18
who was breathing very rapidly, fragile,
26
78260
3000
son aşamasında olan
01:21
obviously in the latter phase
27
81260
2000
yaşlı bir kadının
01:23
of active dying.
28
83260
3000
yatağının kenarına iliştim.
01:26
I looked into her face.
29
86260
2000
Yüzüne baktım.
01:28
I looked into the face
30
88260
2000
Yanında oturan oğlunun
01:30
of her son sitting next to her,
31
90260
2000
yüzüne baktım,
01:32
and his face was just riven
32
92260
2000
Yüzü keder ve şaşkınlıktan
01:34
with grief and confusion.
33
94260
3000
allak bullaktı.
01:37
And I remembered
34
97260
3000
O anda büyük Hint destanı
01:40
a line from the Mahabharata,
35
100260
3000
Mahabharata'dan bir kısım
01:43
the great Indian epic:
36
103260
3000
geldi aklıma:
01:46
"What is the most wondrous thing in the world, Yudhisthira?"
37
106260
5000
"Dünyadaki en harikulade şey nedir, Yudhisthira?"
01:51
And Yudhisthira replied,
38
111260
2000
Yudhisthira'nın yanıtı şu oldu:
01:53
"The most wondrous thing in the world
39
113260
3000
"Dünyadaki en harikulade şey,
01:56
is that all around us
40
116260
3000
etrafımızda ölen insanlar
01:59
people can be dying
41
119260
2000
olduğu halde,
02:01
and we don't realize
42
121260
2000
bunun kendi başımıza gelebileceğini
02:03
it can happen to us."
43
123260
3000
düşünmememizdir."
02:13
I looked up.
44
133260
3000
Yukarıya baktım.
02:17
Tending those 31 dying people
45
137260
3000
Ölüm döşeğindeki 31 kişiyle
02:20
were young women
46
140260
2000
Bangalore'un civar köylerinden
02:22
from villages around Bangalore.
47
142260
2000
genç kadınlar ilgileniyordu.
02:24
I looked into the face of one of these women,
48
144260
3000
Bu kadınlardan birinin yüzüne baktım
02:27
and I saw in her face
49
147260
3000
ve yüzünde, doğal merhametin
02:30
the strength that arises
50
150260
2000
gerçekten hissedildiği anlarda
02:32
when natural compassion is really present.
51
152260
3000
ortaya çıkan gücü gördüm.
02:35
I watched her hands
52
155260
2000
Yaşlı bir adamı yıkadığı sırada
02:37
as she bathed an old man.
53
157260
4000
ellerini izledim.
02:41
My gaze went to another young woman
54
161260
4000
Gözlerim ölen başka birinin
02:45
as she wiped the face
55
165260
3000
yüzünü silen bir başka
02:48
of another dying person.
56
168260
2000
genç kadına kaydı.
02:50
And it reminded me
57
170260
2000
Bu bana,
02:52
of something that I had just been present for.
58
172260
2000
bu dünyadaki var oluş sebebimi anımsattı.
02:54
Every year or so,
59
174260
2000
Neredeyse her yıl,
02:56
I have the privilege of taking clinicians
60
176260
2000
Himalayalar ve Tibet Platosu'nda
02:58
into the Himalayas and the Tibetan Plateau.
61
178260
3000
bir takım gönüllü görevler üstleniyorum.
03:01
And we run clinics
62
181260
2000
Tıp hizmetinin olmadığı
03:03
in these very remote regions
63
183260
2000
bu ücra bölgelerde
03:05
where there's no medical care whatsoever.
64
185260
3000
klinik hizmeti veriyoruz.
03:08
And on the first day at Simikot in Humla,
65
188260
4000
Nepal'in, oldukça kuzeyindeki
03:12
far west of Nepal,
66
192260
2000
en fakir bölgesi olan
03:14
the most impoverished region of Nepal,
67
194260
3000
Humla, Simikot'taki ilk günümde
03:17
an old man came in
68
197260
2000
içeriye elinde paçavralar olan
03:19
clutching a bundle of rags.
69
199260
3000
yaşlı bir adam girdi.
03:22
And he walked in, and somebody said something to him,
70
202260
3000
İçeriye yürüdüğü sırada biri ona bir şey söyleyince
03:25
we realized he was deaf,
71
205260
2000
anladık ki sağırdı.
03:27
and we looked into the rags,
72
207260
2000
Elindeki paçavraların içine baktık ve
03:29
and there was this pair of eyes.
73
209260
3000
bir çift göz gördük.
03:32
The rags were unwrapped
74
212260
2000
İyice açtığımızda,
03:34
from a little girl
75
214260
2000
ortaya bedeni ağır şekilde yanmış
03:36
whose body was massively burned.
76
216260
3000
küçük bir kız çıktı.
03:41
Again,
77
221260
2000
Bir kez daha,
03:43
the eyes and hands
78
223260
2000
Avalokiteshvara'nın
03:45
of Avalokiteshvara.
79
225260
2000
elleri ve gözleri...
03:47
It was the young women, the health aids,
80
227260
3000
Bu bebeğin yaralarını temizleyip
03:50
who cleaned the wounds of this baby
81
230260
3000
üzerlerini kapatanlar
03:53
and dressed the wounds.
82
233260
2000
o sağlık görevlisi genç kadınlardı.
03:55
I know those hands and eyes;
83
235260
2000
O ellerle gözleri tanıyorum;
03:57
they touched me as well.
84
237260
2000
bana da dokundular.
03:59
They touched me at that time.
85
239260
2000
Bana o anda dokundular.
04:01
They have touched me throughout my 68 years.
86
241260
3000
68 yıl boyunca dokundular.
04:04
They touched me when I was four
87
244260
2000
Dört yaşımdayken,
04:06
and I lost my eyesight
88
246260
2000
görme yetimi kaybettiğimde
04:08
and was partially paralyzed.
89
248260
2000
ve kısmi felç geçirdiğimde dokundular.
04:10
And my family brought in
90
250260
2000
Ailem, bana bakması için,
04:12
a woman whose mother had been a slave
91
252260
2000
annesi bir zamanlar köle olan
04:14
to take care of me.
92
254260
3000
bir kadın getirmişti.
04:17
And that woman
93
257260
2000
Bu kadının merhameti
04:19
did not have sentimental compassion.
94
259260
2000
aşırı duygusallıktan gelmiyordu.
04:21
She had phenomenal strength.
95
261260
3000
Olağanüstü bir gücü vardı.
04:24
And it was really her strength, I believe,
96
264260
2000
İnandığım, gerçekten kendi gücüydü,
04:26
that became the kind of mudra and imprimatur
97
266260
3000
hayatıma yol gösteren
04:29
that has been a guiding light in my life.
98
269260
3000
mudra ve imprimatur ışığı olan.
04:33
So we can ask:
99
273260
3000
O halde şöyle sorabiliriz:
04:36
What is compassion comprised of?
100
276260
4000
Merhameti ne oluşturur?
04:40
And there are various facets.
101
280260
2000
Merhametin çeşitli yönleri vardır.
04:42
And there's referential and non-referential compassion.
102
282260
3000
Bunlar ilişkin ve ilişiksiz merhamettir.
04:45
But first, compassion is comprised
103
285260
2000
Ama önce, merhamet
04:47
of that capacity
104
287260
2000
o gücünden ödün verir ki
04:49
to see clearly
105
289260
2000
ancak bu şekilde açıkça
04:51
into the nature of suffering.
106
291260
2000
acı çekmenin tabiatını görebilsin.
04:53
It is that ability
107
293260
2000
İşte bu o yetenektir
04:55
to really stand strong
108
295260
2000
gerçekten sağlam durabilmenin
04:57
and to recognize also
109
297260
2000
ve aynı zamanda anlamam gereken
04:59
that I'm not separate from this suffering.
110
299260
2000
benim de bu ızdıraptan ayrı olmayışım.
05:01
But that is not enough,
111
301260
2000
Ama bu yeterli değil,
05:03
because compassion,
112
303260
2000
çünkü merhamet,
05:05
which activates the motor cortex,
113
305260
2000
motor korteksi harekete geçirir,
05:07
means that we aspire,
114
307260
3000
demek ki biz arzu ederiz,
05:10
we actually aspire to transform suffering.
115
310260
3000
biz gerçekte ızdırabı dönüştürmeyi arzu ederiz.
05:13
And if we're so blessed,
116
313260
2000
Ve sevgili bir kulsak,
05:15
we engage in activities
117
315260
2000
kendimizi ızdırabı dönüştürecek
05:17
that transform suffering.
118
317260
2000
etkinliklerle meşgul ederiz.
05:19
But compassion has another component,
119
319260
2000
Ama merhametin bir başka içeriği daha vardır,
05:21
and that component is really essential.
120
321260
3000
ve bu içerik gerçekten de çok gereklidir.
05:24
That component
121
324260
2000
Bu içerik
05:26
is that we cannot be attached to outcome.
122
326260
3000
kalbimizi sonuca bağlamamaktır.
05:29
Now I worked with dying people
123
329260
3000
Ben ölmekte olan insanlarla çalıştım
05:32
for over 40 years.
124
332260
3000
40 yılı aşkın bir süre.
05:35
I had the privilege of working on death row
125
335260
3000
Ölüm hücrelerinde çalışma ayrılacağına sahip olarak
05:38
in a maximum security [prison] for six years.
126
338260
3000
altı yıl en yüksek güvenlikli [cezaevinde] bulundum.
05:41
And I realized so clearly
127
341260
2000
Ve çok açıkça anladım ki
05:43
in bringing my own life experience,
128
343260
2000
kendi hayat tecrübemi getirerek,
05:45
from working with dying people
129
345260
2000
ölen insanlarla çalışmış olmamdan dolayı
05:47
and training caregivers,
130
347260
3000
ve bakıcılara verdiğim eğitimden,
05:50
that any attachment to outcome
131
350260
2000
herhangi bir sonuca bağlanmak
05:52
would distort deeply
132
352260
2000
çok derin bir sapmaya yol açar
05:54
my own capacity to be fully present
133
354260
3000
o anı tamamen yaşama gücünden mahrum bırakır
05:57
to the whole catastrophe.
134
357260
3000
tam bir yıkım olur.
06:00
And when I worked in the prison system,
135
360260
2000
Ve cezaevlerinde çalıştığımda,
06:02
it was so clear to me, this:
136
362260
3000
bana çok bariz gelen buydu:
06:05
that many of us
137
365260
2000
bir çoğumuz için
06:07
in this room,
138
367260
2000
bu salondaki,
06:09
and almost all of the men that I worked with on death row,
139
369260
3000
ve ölüm hücrelerinde çalıştığım bir çok adamların da,
06:12
the seeds of their own compassion had never been watered.
140
372260
3000
merhamet tohumları bir kez bile sulanmamış.
06:15
That compassion is actually
141
375260
2000
Merhamet aslında insanın
06:17
an inherent human quality.
142
377260
3000
doğuştan sahip olduğu bir özelliktir.
06:20
It is there within every human being.
143
380260
3000
Bu, her insan benliğinde mevcuttur.
06:23
But the conditions
144
383260
2000
Ama koşullar
06:25
for compassion to be activated,
145
385260
4000
merhametin harekete geçmesi için,
06:29
to be aroused,
146
389260
2000
uyanması için,
06:31
are particular conditions.
147
391260
2000
özel koşullardır.
06:33
I had that condition, to a certain extent,
148
393260
3000
Bu koşul belirli bir yere kadar bende vardı,
06:36
from my own childhood illness.
149
396260
2000
kendi hastalıklı çocukluğumdan.
06:38
Eve Ensler, whom you'll hear later,
150
398260
3000
Eve Ensler'de, daha sonra dinleyeceksiniz,
06:41
has had that condition activated
151
401260
2000
o koşul harekete geçmişti
06:43
amazingly in her
152
403260
3000
hayret verici bir şekilde onda bu
06:46
through the various waters of suffering
153
406260
3000
bir çok türlü acılardan geçtikten sonra
06:49
that she has been through.
154
409260
3000
ortaya çıkmıştı.
06:52
And what is fascinating
155
412260
2000
İşin şaşırtıcı yanı
06:54
is that compassion has enemies,
156
414260
3000
merhametin düşmanları vardı,
06:57
and those enemies are things like pity,
157
417260
5000
ve bu düşmanlar kendine acıma,
07:02
moral outrage,
158
422260
3000
ahlâki öfke,
07:05
fear.
159
425260
2000
ve korkudur.
07:07
And you know, we have a society, a world,
160
427260
3000
Bildiğiniz üzere korku tarafından felce uğratılmış
07:10
that is paralyzed by fear.
161
430260
3000
bir topluma, bir dünyaya sahibiz.
07:13
And in that paralysis, of course,
162
433260
2000
Ve bu felç içinde, tabi ki,
07:15
our capacity for compassion
163
435260
2000
merhamet gücümüz de
07:17
is also paralyzed.
164
437260
2000
felçlidir.
07:19
The very word terror
165
439260
2000
Bu kelimenin dehşeti
07:21
is global.
166
441260
2000
küreseldir.
07:23
The very feeling of terror is global.
167
443260
3000
Dehşet duygusunun kendisi küreseldir.
07:26
So our work, in a certain way,
168
446260
2000
Yani, bizim işimiz, bir yerde,
07:28
is to address this imago,
169
448260
2000
bu imajı ele almak oluyor,
07:30
this kind of archetype
170
450260
2000
bu tür bir ruhsal modeli
07:32
that has pervaded the psyche
171
452260
2000
tüm dünyada
07:34
of our entire globe.
172
454260
3000
kalplere yaygınlaşmış olan.
07:38
Now we know from neuroscience
173
458260
3000
Nörobilim'den biliyoruz ki
07:41
that compassion has
174
461260
2000
merhamet, alışılmışın dışında
07:43
some very extraordinary qualities.
175
463260
2000
birkaç olağanüstü özelliğe sahiptir.
07:45
For example:
176
465260
2000
Örneğin:
07:47
A person who is cultivating compassion,
177
467260
3000
Merhamet besleyen bir insan,
07:50
when they are in the presence of suffering,
178
470260
3000
ızdıraba tanık olduğunda,
07:53
they feel that suffering a lot more
179
473260
3000
o acıyı başkalarından
07:56
than many other people do.
180
476260
2000
daha fazla hisseder.
07:58
However,
181
478260
2000
Ancak,
08:00
they return to baseline a lot sooner.
182
480260
3000
kendi bazına daha çabuk döner.
08:03
This is called resilience.
183
483260
2000
Buna esneklik denir.
08:05
Many of us think that compassion drains us,
184
485260
3000
Bir çoğumuz merhametin bizi tükettiğini düşünürüz,
08:08
but I promise you
185
488260
2000
ama size söz veririm ki
08:10
it is something that truly enlivens us.
186
490260
3000
bu bizi gerçekten canlandıran bir şeydir.
08:13
Another thing about compassion
187
493260
2000
Merhamet hakkındaki diğer şey ise
08:15
is that it really enhances what's called neural integration.
188
495260
3000
sinirsel bütünleşme denen özelliği arttırmasıdır.
08:18
It hooks up all parts of the brain.
189
498260
3000
Beynin tüm parçalarını birbirine bağlar.
08:22
Another, which has been discovered
190
502260
2000
Ayrıca, keşfedilen başka bir şey de
08:24
by various researchers
191
504260
2000
bir çok araştırmacılar tarafından
08:26
at Emory and at Davis and so on,
192
506260
3000
Emory ve Davis ve başka yerlerde,
08:29
is that compassion enhances our immune system.
193
509260
4000
merhamet bağışıklık sistemimizi geliştirir.
08:34
Hey,
194
514260
2000
Hey,
08:36
we live in a very noxious world.
195
516260
2000
çok tehlikeli bir dünyada yaşıyoruz.
08:38
(Laughter)
196
518260
2000
(Gülüşme)
08:40
Most of us are shrinking
197
520260
2000
Çoğumuz acı feryat etmekte
08:42
in the face of psycho-social and physical poisons,
198
522260
3000
psiko-sosyal ve fiziksel zehirlerle karşılaştığımızda,
08:45
of the toxins of our world.
199
525260
3000
dünyadaki zehirleyicilerle.
08:48
But compassion, the generation of compassion,
200
528260
2000
Ama merhamet, merhamet sahibi nesil,
08:50
actually mobilizes
201
530260
3000
aslında bizim bağışıklığımız
08:53
our immunity.
202
533260
3000
için seferberdir.
08:56
You know, if compassion is so good for us,
203
536260
3000
Yani, merhamet bizim için iyi bir şeyse,
08:59
I have a question.
204
539260
2000
bir sorum var.
09:03
Why don't we train our children
205
543260
2000
Neden çocuklarımızı eğitmiyoruz
09:05
in compassion?
206
545260
3000
merhametle?
09:08
(Applause)
207
548260
5000
Alkış.
09:13
If compassion is so good for us,
208
553260
3000
Eğer merhamet bizim için çok yararlıysa,
09:16
why don't we train our health care providers in compassion
209
556260
4000
niçin sağlık çalışanlarına merhamet eğitimi verilmiyor
09:20
so that they can do what they're supposed to do,
210
560260
3000
ki yapmaları gereken işi yapabilsinler,
09:23
which is to really transform suffering?
211
563260
3000
bu da tabi ki acının dönüştürülmesidir.
09:26
And if compassion is so good for us,
212
566260
3000
Eğer merhamet bizim için çok yararlıysa,
09:29
why don't we vote on compassion?
213
569260
4000
neden merhametimizle oy vermiyoruz?
09:33
Why don't we vote for people in our government
214
573260
4000
Niçin hükümetimizde çalışan insanlara oylarımızı
09:37
based on compassion,
215
577260
2000
merhamet üstüne vermiyoruz ki,
09:39
so that we can have
216
579260
2000
bu şekilde şefkatli
09:41
a more caring world?
217
581260
3000
bir dünya olsun?
09:44
In Buddhism,
218
584260
2000
Budizm'de
09:46
we say, "it takes a strong back and a soft front."
219
586260
3000
deriz ki, "güçlü bir sırt ve yumuşak bir ön cephe gereklidir."
09:49
It takes tremendous strength of the back
220
589260
3000
Çok muazzam bir sırt kuvveti gerektirir
09:52
to uphold yourself in the midst of conditions.
221
592260
3000
kendini zor koşullarda ayakta tutmak.
09:55
And that is the mental quality of equanimity.
222
595260
3000
Ve bu ağırbaşlılığın zihinsel niteliğidir.
09:58
But it also takes a soft front --
223
598260
3000
Aynı zamanda yumuşak bir ön cephe gerekir --
10:01
the capacity to really be open to the world as it is,
224
601260
3000
dünyaya olduğu gibi kollarını açma gücü,
10:04
to have an undefended heart.
225
604260
2000
yenilmemiş bir kalbe sahip olmak.
10:06
And the archetype of this in Buddhism
226
606260
3000
Bunun Budizm'de ruhsal modeli
10:09
is Avalokiteshvara, Kuan-Yin.
227
609260
2000
Kuan-Yin, Avalokiteshvara'dır.
10:11
It's a female archetype:
228
611260
3000
Bu bir dişi modeldir:
10:14
she who perceives
229
614260
2000
dünyandaki ızdırapların
10:16
the cries of suffering in the world.
230
616260
4000
feryatlarını algılayan kadın.
10:23
She stands with 10,000 arms,
231
623260
4000
10,000 tane kol ile ayaktadır,
10:27
and in every hand,
232
627260
2000
ve her elinde,
10:29
there is an instrument of liberation,
233
629260
3000
azat olmak için bir alet,
10:32
and in the palm of every hand, there are eyes,
234
632260
3000
ve her elin avucunda, gözler vardır,
10:35
and these are the eyes of wisdom.
235
635260
3000
bilgeliğin okunduğu gözler.
10:38
I say that, for thousands of years,
236
638260
3000
Bence, binlerce yıldır,
10:41
women have lived,
237
641260
2000
kadınlar,
10:43
exemplified, met in intimacy,
238
643260
4000
örnek olmuş, yakından tanınan,
10:47
the archetype of Avalokitesvara,
239
647260
3000
Avalokitesvara'nın ruhsal modeli,
10:50
of Kuan-Yin,
240
650260
2000
Kuan-Yin'in,
10:52
she who perceives
241
652260
2000
dünyadaki acı feryatları
10:54
the cries of suffering in the world.
242
654260
2000
algılayan kadın olarak yaşadı.
10:57
Women have manifested for thousands of years
243
657260
3000
Kadınlar binlerce yıl gösterdiler ki
11:00
the strength arising from compassion
244
660260
4000
merhametten doğan kuvvet
11:04
in an unfiltered, unmediated way
245
664260
3000
süzülmemiş, dolaysız bir yolla
11:07
in perceiving suffering
246
667260
2000
acı çekmeyi algılamaktır
11:09
as it is.
247
669260
2000
olduğu gibi.
11:13
They have infused societies with kindness,
248
673260
3000
Şefkatle iç içe bir tabiatları var,
11:16
and we have really felt that
249
676260
2000
ve bunu gerçekten hissettik
11:18
as woman after woman
250
678260
2000
bir kadının ardından diğeri
11:20
has stood on this stage
251
680260
2000
bu sahnede durduklarında
11:22
in the past day and a half.
252
682260
3000
geçen bir buçuk gün içerisinde.
11:25
And they have actualized compassion
253
685260
2000
Ve merhameti gerçekleştirdiler
11:27
through direct action.
254
687260
2000
direkt bir hareketle.
11:29
Jody Williams called it:
255
689260
2000
Jody Williams şöyle dedi:
11:31
It's good to meditate.
256
691260
2000
Meditasyon yapmak iyidir.
11:33
I'm sorry, you've got to do a little bit of that, Jody.
257
693260
3000
Üzgünüm Jody, senin bunu birazcık yapman gerekiyor.
11:36
Step back, give your mother a break, okay.
258
696260
3000
Geri çekil ve annene bir şans ver.
11:39
(Laughter)
259
699260
2000
(Gülüşme)
11:41
But the other side of the equation
260
701260
2000
Ama bu denklemin öbür kısmı
11:43
is you've got to come out of your cave.
261
703260
2000
demektir ki mağaranızdan çıkmanız gerekli.
11:45
You have to come into the world
262
705260
2000
Dünyaya gelmeniz gerekli
11:47
like Asanga did,
263
707260
2000
Asanga'nın yaptığı,
11:49
who was looking to realize Maitreya Buddha
264
709260
3000
Maitreya Buda'yı kavramaya çalışması gibi
11:52
after 12 years sitting in the cave.
265
712260
3000
12 yıl mağarada oturduktan sonra.
11:55
He said, "I'm out of here."
266
715260
2000
"Ben buradan gidiyorum" dedi.
11:57
He's going down the path.
267
717260
2000
Patikadan aşağı yönelir.
11:59
He sees something in the path.
268
719260
2000
Patikada bir şey görür.
12:01
He looks, it's a dog, he drops to his knees.
269
721260
3000
Bakar, bu bir köpektir, dizlerinin üstüne çömelir.
12:04
He sees that the dog has this big wound on its leg.
270
724260
4000
Görür ki köpeğin bacağında büyük bir yara var.
12:08
The wound is just filled with maggots.
271
728260
3000
Yara tamamen kurtçuklarla doludur.
12:11
He puts out his tongue
272
731260
3000
Dilini dışarı çıkarır
12:14
in order to remove the maggots,
273
734260
2000
kurtçukları temizlemek için,
12:16
so as not to harm them.
274
736260
3000
yani onlara zarar vermemek için.
12:19
And at that moment,
275
739260
2000
Ve o anda,
12:21
the dog transformed
276
741260
2000
köpek Buda'nın sevgi
12:23
into the Buddha of love and kindness.
277
743260
3000
ve şefkatine dönüşür.
12:27
I believe
278
747260
2000
İnanıyorum ki
12:29
that women and girls today
279
749260
2000
bugün kadınlar ve kızlar
12:31
have to partner in a powerful way with men --
280
751260
4000
erkeklerle güçlü bir işbirliğinde olmalılar --
12:35
with their fathers,
281
755260
2000
babalarıyla,
12:37
with their sons, with their brothers,
282
757260
3000
oğulları ve erkek kardeşleriyle,
12:40
with the plumbers, the road builders,
283
760260
2000
tesisatçılarla, yol işçileriyle;
12:42
the caregivers, the doctors, the lawyers,
284
762260
3000
bakıcılarla, doktorlarla, avukatlarla,
12:45
with our president,
285
765260
2000
devlet başkanımızla,
12:47
and with all beings.
286
767260
2000
ve bütün varlıklarla.
12:49
The women in this room
287
769260
2000
Bu salondaki kadınlar
12:51
are lotuses in a sea of fire.
288
771260
3000
bir ateş denizindeki nilüferleridir.
12:54
May we actualize that capacity
289
774260
2000
Umarım bu gücü dünyanın her yerindeki
12:56
for women everywhere.
290
776260
2000
kadınlar için gerçekleştirebiliriz.
12:58
Thank you.
291
778260
2000
Teşekkürler.
13:00
(Applause)
292
780260
12000
Alkış
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7