How I held my breath for 17 minutes | David Blaine | TED

David Blaine: Nefesimi 17 dakika nasıl tuttum

22,570,058 views

2010-01-19 ・ TED


New videos

How I held my breath for 17 minutes | David Blaine | TED

David Blaine: Nefesimi 17 dakika nasıl tuttum

22,570,058 views ・ 2010-01-19

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ayşe Demirel Gözden geçirme: Selim Ünlüsoy
00:15
As a magician, I try to create images that make people stop and think.
0
15728
4603
Bir sihirbaz olarak insanları durdurup
düşünmeye teşvik eden imajlar yaratmaya çalışırım.
00:21
I also try to challenge myself
1
21260
1976
Ayrıca doktorların "imkansız" dediği şeyleri
00:23
to do things that doctors say are not possible.
2
23260
3976
yapmak için kendime meydan da okurum.
00:27
I was buried alive in New York City in a coffin,
3
27862
4374
New York'ta bir tabutun içinde canlı olarak gömülmüştüm,
00:32
buried alive in a coffin in April, 1999, for a week.
4
32260
4853
1999'un Nisan ayıydı,
bir hafta kaldım.
00:37
I lived there with nothing but water.
5
37883
2500
Yanımda su dışında birşey olmadan yaşadım.
00:41
And it ended up being so much fun
6
41422
2814
Ve çok eğlenceli bir şekilde sonuçlanınca
00:44
that I decided I could pursue doing more of these things.
7
44260
3976
bu çeşit şeyleri daha çok
yapmak için aranır oldum.
00:48
The next one is I froze myself in a block of ice
8
48260
3432
Bir sonrakinde kendimi New York'ta
00:51
for three days and three nights in New York City.
9
51716
2520
bir buz bloğunda 3 gün 3 gece dondurdum.
00:54
That one was way more difficult than I had expected.
10
54260
3697
Bu beklediğimden çok daha zor oldu.
00:59
The one after that, I stood on top of a hundred-foot pillar
11
59260
2976
Ondan sonrakinde 31 metre boyunda
01:02
for 36 hours.
12
62260
1976
bir direkte 36 saat ayakta durdum.
01:04
I began to hallucinate so hard
13
64260
2499
O kadar yoğun halisünasyonlar gördüm ki,
01:06
that the buildings that were behind me started to look like big animal heads.
14
66783
3703
arkamdaki binalar bana büyük hayvan kafaları olarak görünmeye başlamıştı.
01:11
So, next I went to London.
15
71462
1774
Sonra Londra'ya gittim.
01:13
In London I lived in a glass box for 44 days
16
73260
3976
Londra'da 44 gün cam bir kutuda
01:17
with nothing but water.
17
77260
1976
su dışında birşey olmadan yaşadım.
01:19
It was, for me, one of the most difficult things I'd ever done,
18
79260
3000
Bu bana göre şimdiye dek yaptığım en zor
01:22
but it was also the most beautiful.
19
82284
3083
ve en güzel işlerden biri gibi gelmişti.
01:26
There was so many skeptics, especially the press in London,
20
86260
2976
O kadar çok kuşku vardı ki, özellikle Londra'da
01:29
that they started flying cheeseburgers on helicopters around my box to tempt me.
21
89260
5976
üstümden geçen helikopterlerden beni ayartmak için
kutuma uçan cheeseburger'ler atmaya başladılar.
01:35
(Laughter)
22
95260
1031
(Kahkaha)
01:36
So, I felt very validated
23
96315
2921
Yani New England Journal of Medicine bu deneyimi
01:39
when the New England Journal of Medicine actually used the research for science.
24
99260
4979
bilimsel olarak kullandığında,
kendimi bayağı onaylanmış hissettim.
01:45
My next pursuit was I wanted to see how long I could go without breathing,
25
105680
3556
Bir sonraki araştırmam, nefes almadan,
01:49
like how long I could survive with nothing, not even air.
26
109260
3417
hatta hava bile olmadan,
ne kadar yaşayabileceğim üzerineydi.
01:53
I didn't realize that it would become the most amazing journey of my life.
27
113650
3834
Bunun hayatımdaki en muhteşem
yolculuk olacağının farkına varmamıştım.
02:00
As a young magician,
28
120260
1976
Genç bir sihirbaz olarak
02:02
I was obsessed with Houdini and his underwater challenges.
29
122260
3976
Houdini ve onun sualtında yaşadığı zorlukları takıntı haline getirmiştim.
02:06
So, I began, early on, competing against the other kids,
30
126260
2976
Yani çok önceleri diğer çocuklarla yarışmaya başlamıştım;
02:09
seeing how long I could stay underwater while they went up and down to breathe,
31
129260
3976
ben suyun altında tek nefesle
ne kadar durabileceğimi görmeye çalışırken
02:13
you know, five times, while I stayed under on one breath.
32
133260
2976
onlar nefes almak için beş defa yukarı çıkıp inerlerdi.
02:16
By the time I was a teenager,
33
136260
1976
Ergenlik çağımda
02:18
I was able to hold my breath for three minutes and 30 seconds.
34
138260
2976
nefesimi 30 saniye tutabiliyordum.
02:21
I would later find out that was Houdini's personal record.
35
141968
3151
Daha sonra bunun Houdini'nin kişisel rekoru olduğunu öğrenecektim.
02:27
In 1987 I heard of a story
36
147260
2976
1987'de buzun arasından düşüp bir nehirin
02:30
about a boy that fell through ice and was trapped under a river.
37
150260
4976
altında mahsur kalan bir çocuğun
hikayesini duydum.
45 dakika aşağıda nefessiz kalmıştı.
02:36
He was underneath, not breathing for 45 minutes.
38
156090
5146
02:41
When the rescue workers came,
39
161260
1976
Kurtarma ekibi gelip
02:43
they resuscitated him and there was no brain damage.
40
163260
2976
kurtarıldığında beyninde hiç hasar yoktu.
02:46
His core temperature had dropped to 77 degrees.
41
166260
4303
Vücut ısısı 25 dereceye düşmüştü.
02:51
As a magician, I think everything is possible.
42
171486
2750
Bir sihirbaz olarak herşeyin mümkün olduğunu düşünürüm.
02:54
And I think if something is done by one person,
43
174260
2191
Birisi bir şeyi yapabiliyorsa,
02:56
it can be done by others.
44
176475
2489
diğerleri de yapabilir.
02:58
I started to think,
45
178988
1382
Düşünmeye başladım, eğer çocuk
03:00
if the boy could survive without breathing for that long,
46
180394
3708
bu kadar uzun süre nefes almamasına rağmen
03:04
there must be a way that I could do it.
47
184126
1864
kurtulduysa bunu benim de yapmamın bir yolu olmalıydı.
03:06
So, I met with a top neurosurgeon.
48
186850
2386
Yetenekli bir beyin cerrahı ile biraraya geldim,
03:09
And I asked him, how long is it possible to go without breathing,
49
189260
3214
Ve ona ne kadar uzun süre havasız
nefes almadan kalabileceğimi sordum.
03:12
like how long could I go without air?
50
192498
2380
03:14
And he said to me that anything over six minutes
51
194902
2334
O da bana 6 dakikadan sonra
03:17
you have a serious risk of hypoxic brain damage.
52
197260
4210
hipoksik (oksijensizliğe bağlı) beyin hasarı için
ciddi risk başladığını söyledi.
03:23
So, I took that as a challenge, basically.
53
203319
2791
Ben de bunu bir meydan okuma olarak aldım tabii.
03:26
(Laughter)
54
206134
1102
(Kahkaha)
03:27
My first try, I figured that I could do something similar,
55
207260
6527
İlk denememde benzer birşeyler yapabilirim diye düşünerek
bir su tankı icat edip,
03:33
and I created a water tank,
56
213855
2381
03:36
and I filled it with ice and freezing cold water.
57
216260
3544
içine de buz ve buz gibi su ile doldurdum.
03:39
And I stayed inside of that water tank
58
219828
2408
Ve bu su tankında vücut ısımın
03:42
hoping my core temperature would start to drop.
59
222260
2976
düşmesini umut ederek bekledim.
03:45
And I was shivering.
60
225260
1403
Titriyordum. Nefesimi ilk tutma denemem
03:46
In my first attempt to hold my breath, I couldn't even last a minute.
61
226687
3493
1 dakika bile sürmedi.
03:50
So, I realized that was completely not going to work.
62
230204
2514
Bunun işe yaramayacağını anladım.
03:53
I went to talk to a doctor friend --
63
233983
2197
Doktor bir arkadaşımla görüşmeye gittim.
Ona nasıl yapabilirim diye sordum.
03:58
and I asked him, "How could I do that?"
64
238919
4317
04:03
"I want to hold my breath for a really long time. How could it be done?"
65
243260
3429
"Çok uzun süre nefesimi tutmak istiyorum. Bu nasıl yapılır?"
04:06
And he said, "David, you're a magician,
66
246713
2523
Oda bana "David sen bir sihirbazsın,
04:09
create the illusion of not breathing, it will be much easier."
67
249260
2976
nefes almama illüzyonu yarat, çok daha kolay olacaktır" dedi.
04:12
(Laughter)
68
252260
2653
(Kahkaha)
04:16
So, he came up with this idea of creating a rebreather,
69
256073
4163
Bana kapalı devre solunum aleti
yaratma fikriyle geldi;
04:20
with a CO2 scrubber,
70
260260
2621
Home Depot'dan alınmış
04:22
which was basically a tube from Home Depot,
71
262905
4331
CO2 gazını temizleyici basit bir tüp
04:27
with a balloon duct-taped to it,
72
267260
2976
ve ona yapıştırılmış bir balon,
04:30
that he thought we could put inside of me,
73
270260
2976
bunu içime yerleştirecektik
04:33
and somehow be able to circulate the air and rebreathe
74
273260
3976
ve bir şekilde havayı sirküle edip temizleyecek, kapalı devrede
04:37
with this thing in me.
75
277260
1566
içimde bu şeyle nefes alacaktım.
04:39
This is a little hard to watch.
76
279778
3458
Bunu seyretmek biraz zor.
04:43
But this is that attempt.
77
283260
2027
Ama girişimimiz buydu.
04:52
So, that clearly wasn't going to work.
78
292260
1976
Kesinlikle olmayacak bir şeydi.
04:54
(Laughter)
79
294260
3144
(Kahkaha)
04:58
Then I actually started thinking about liquid breathing.
80
298260
3976
Ve ben cidden sıvı solunumunu
düşünmeye başladım.
05:02
There is a chemical that's called perflubron.
81
302260
2976
Perflubron adı verilen bir kimyasal var.
05:05
And it's so high in oxygen levels that in theory you could breathe it.
82
305260
3976
Ve oksijen seviyesi o kadar yüksek ki
teorik olarak içinde nefes alabilirsiniz.
05:09
So, I got my hands on that chemical,
83
309260
2976
Hemen bu kimyasal'dan edindim,
05:12
filled the sink up with it, and stuck my face in the sink
84
312260
2976
küveti onunla doldurup yüzümü içine soktum.
05:15
and tried to breathe that in, which was really impossible.
85
315260
3976
Ve onun içinde nefes almaya çalıştım,
elbette ki bu imkansızdı.
05:19
It's basically like trying to breathe, as a doctor said,
86
319260
2976
Bir doktor şöyle demişti; göğsünde bir fil otururken
05:22
while having an elephant standing on your chest.
87
322260
2286
nefes almaya çalışmak gibi bir şey.
05:24
So, that idea disappeared.
88
324570
2133
Bu fikir hemen yokoldu.
05:26
Then I started thinking,
89
326727
2246
Sonra düşünmeye başladım,
05:28
would it be possible to hook up a heart/lung bypass machine
90
328997
4239
Arterimden bir tüple girilmesini sağlayan bir ameliyat ile bir
05:33
and have a surgery where it was a tube going into my artery,
91
333260
2976
kalp/akciğer bypass makinasına bağlanmam
05:36
and then appear to not breathe while they were oxygenating my blood?
92
336260
3503
ve kanım oksijenlenirken nefes almıyormuş gibi yapmam mümkün olur muydu?
05:40
Which was another insane idea, obviously.
93
340582
3189
Bu da elbette diğerleri gibi çılgınca bir fikirdi.
05:44
Then I thought about the craziest idea of all the ideas:
94
344890
3509
Sonra tüm bunların içinde en delice olanını düşündüm;
05:49
to actually do it.
95
349787
1449
gerçekten bunu yapabilirim.
05:51
(Laughter)
96
351260
1047
(Kahkaha)
05:52
To actually try to hold my breath past the point
97
352331
3412
Doktorların beyin ölümü diyecekleri noktanın
05:55
that doctors would consider you brain dead.
98
355767
2931
ötesinde kadar nefesimi tutabilirim.
Ve inci dalgıçlarını
06:01
So, I started researching into pearl divers.
99
361028
4208
araştırmaya başladım.
06:05
You know, because they go down for four minutes on one breath.
100
365260
2976
Bilirsiniz, tek bir nefesle 4 dakika aşağıya iniyorlar.
06:08
And when I was researching pearl divers, I found the world of free-diving.
101
368260
3576
İnci dalgıçlarını araştırırken, serbest dalış dünyası
ile tanıştım.
06:12
It was the most amazing thing that I ever discovered, pretty much.
102
372788
3952
Keşfettiğim en muazzam şeylerden biriydi.
06:17
There is many different aspects to free-diving.
103
377856
2380
Serbest dalışa pek çok farklı yaklaşım var.
06:20
There is depth records, where people go as deep as they can.
104
380260
3524
Derinlik rekorları var, insanlar inebildikleri kadar derine iniyorlar.
06:23
And then there is static apnea.
105
383808
1900
Bir de statik apne var (apne: nefes tutma)
06:25
That's holding your breath as long as you can
106
385732
2504
Bu da bir yerde durup nefesinizi tutabildiğiniz
06:28
in one place without moving.
107
388260
1976
kadar tutmak demek.
06:30
That was the one that I studied.
108
390260
1976
Ben bunu çalıştım.
06:32
The first thing that I learned is when you're holding your breath,
109
392260
3096
İlk öğrendiğim şey, nefesinizi tutarken asla kımıldamalısınız
06:35
you should never move at all; that wastes energy.
110
395380
2856
bu enerji kaybına neden olur.
06:38
And that depletes oxygen,
111
398260
2639
Buda oksijen tükettirir
06:40
and it builds up CO2 in your blood.
112
400923
1839
ve kanınızda CO2 arttırır. Kımıldamayacaktım.
06:42
So, I learned never to move.
113
402786
1868
06:44
And I learned how to slow my heart rate down.
114
404678
2558
Ve kalp hızımı nasıl düşüreceğimi öğrendim.
06:47
I had to remain perfectly still and just relax
115
407260
2191
Tamamen hareketsiz ve rahatlamış bir şekilde
06:49
and think that I wasn't in my body, and just control that.
116
409475
3761
durup vücudumda olmadığımı düşünecektim,
ve bunu kontrol edecektim.
06:53
And then I learned how to purge.
117
413260
1976
Ve nasıl tamamen temizleneceğimi öğrendim.
06:55
Purging is basically hyperventilating.
118
415260
2453
Bu basitçe sık sık soluk almak demek.
06:57
You blow in and out --
119
417737
1192
İçinize çekip dışarıya üflüyorsunuz...
06:58
(Breathing loudly)
120
418953
4283
07:03
You do that, you get lightheaded, you get tingling.
121
423260
2977
Bunu yapınca kafanız sersemleşiyor, karıncalanıyorsunuz
07:06
And you're really ridding your body of CO2.
122
426261
2305
Ve gerçekten de vücudunuzdaki CO2 den kurtuluyorsunuz.
07:08
So, when you hold your breath, it's infinitely easier.
123
428590
3253
Böylece nefesinizi tutmak çok daha kolay oluyor.
07:12
Then I learned that you have to take a huge breath,
124
432676
3603
Sonra derin nefes almayı öğrendim,
07:16
and just hold and relax and never let any air out,
125
436412
3824
ve öylece tutup dışarıya hiç hava kaçırmıyorsunuz,
07:20
and just hold and relax through all the pain.
126
440260
2495
ve öylece tutup onca acının içinde rahatlıyorsunuz.
07:23
Every morning, this is for months,
127
443260
2565
Her sabah, aylarca,
07:25
I would wake up and the first thing that I would do
128
445849
2840
uyandığım an yaptığım ilk şey
07:28
is I would hold my breath
129
448713
2333
nefesimi 52 dakikanın
07:31
for, out of 52 minutes, I would hold my breath for 44 minutes.
130
451086
5150
44 dakikasında tutmak oldu,
Nefesimi 44 dakika tutuyordum.
07:36
So, basically what that means is I would purge,
131
456260
2191
Yani arındırma yapıyordum,
07:38
I'd breathe really hard for a minute.
132
458475
1861
Bir dakika gerçekten sık sık nefes alıp
07:40
And I would hold, immediately after, for five and a half minutes.
133
460360
3269
nefesimi hemen ardından beş buçuk dakika tutuyordum.
07:43
Then I would breathe again for a minute, purging as hard as I can,
134
463653
3583
Yine bir dakika boyu nefes alıp,
yapabildiğim kadar sık nefes alıp verip,
07:47
then immediately after that I would hold again for five and a half minutes.
135
467260
3577
hemen ardından yine beş buçuk dakika tutuyordum.
07:50
I would repeat this process eight times in a row.
136
470861
2911
Bunu sekiz defa ardarda tekrarlıyordum.
07:53
Out of 52 minutes, you're only breathing for eight minutes.
137
473796
3440
Yani bu 52 dakikanın içinde toplam sekiz dakika nefes alıyorsunuz.
07:57
At the end of that you're completely fried, your brain.
138
477260
2976
En sonunda beyniniz tamamen kızarıyor.
08:00
You feel like you're walking around in a daze.
139
480260
2191
Etrafta sersem sepelek dolaştığınızı hissediyorsunuz.
08:02
And you have these awful headaches.
140
482475
1761
Ve korkunç baş ağrısı çekiyorsunuz.
08:04
Basically, I'm not the best person to talk to when I'm doing that stuff.
141
484260
3976
Kısaca, bunu yaparken konuşulacak biri olmaktan çıkıyordum.
08:08
I started learning about the world-record holder.
142
488260
2334
Dünya-rekorunu elinde tutan kişiyi araştırdım.
08:10
His name is Tom Sietas.
143
490618
1618
Adı Tom Sietas.
08:12
And this guy is perfectly built for holding his breath.
144
492260
3976
Bu kişi nefes tutmak için oldukça donanımlı.
08:16
He's six foot four. He's 160 pounds.
145
496260
3976
1.95 boyunda ve 73 kilo.
08:20
And his total lung capacity is twice the size of an average person.
146
500260
4976
Toplam akciğer kapasitesi
normal bir insanın iki katı.
08:25
I'm six foot one, and fat.
147
505260
2487
Ben 1.85'im ve şişmanım.
08:28
We'll say big-boned.
148
508837
1399
Biz iri kemikli deriz.
08:30
(Laughter)
149
510260
1976
(Kahkaha)
08:32
I had to drop 50 pounds in three months.
150
512260
3976
Üç ayda 23 kilo vermem gerekiyordu.
08:36
So, everything that I put into my body, I considered as medicine.
151
516260
4510
Ve ben de vücuduma aldığım herşeyi
ilaç olarak düşünmeye başladım.
08:40
Every bit of food was exactly what it was for its nutritional value.
152
520794
4442
En ufak besin maddesini bile besleyici özelliği için alıyordum.
08:45
I ate really small controlled portions throughout the day.
153
525260
3976
Gün boyu küçük ve
kontrollü porsiyonlarda yedim.
08:49
And I started to really adapt my body.
154
529260
4197
Ve gerçekten vücudumu adapte etmeye başladım.
(Kahkaha)
08:53
[Individual results may vary]
155
533481
2142
08:55
(Laughter)
156
535647
2589
08:58
The thinner I was, the longer I was able to hold my breath.
157
538260
3625
Ne kadar zayıflasam o kadar uzun süre nefesimi tutabilecektim.
09:01
And by eating so well and training so hard,
158
541909
3327
Bu kadar dengeli yiyip, bu kadar iyi idman yapınca,
09:05
my resting heart-rate dropped to 38 beats per minute.
159
545260
3500
istirahattaki kalp hızım dakikada 38'e düştü.
09:08
Which is lower than most Olympic athletes.
160
548784
2204
Bu pek çok olimpik atletinkinden düşük.
09:12
In four months of training,
161
552301
1550
4 aylık idman sonunda nefesimi yedi dakika
09:13
I was able to hold my breath for over seven minutes.
162
553875
2473
üzerinde tutuyordum.
09:17
I wanted to try holding my breath everywhere.
163
557580
2656
Her yerde nefesimi tutmaya çalışıyordum.
09:20
I wanted to try it in the most extreme situations
164
560260
2334
En aşırı durumlarda nefesimi tutmayı deneyip
09:22
to see if I could slow my heart rate down under duress.
165
562618
4295
tahrik altında iken kalp hızımı
yavaşlatmayı deniyordum.
09:26
(Laughter)
166
566937
2443
(Kahkaha)
09:30
I decided that I was going to break the world record
167
570260
2976
Canlı yayında prime-time'da
09:33
live on prime-time television.
168
573260
2577
dünya rekorunu kırmaya karar verdim.
09:35
The world record was eight minutes and 58 seconds,
169
575861
3375
Dünya rekoru sekiz dakika ve 58 saniyeydi,
09:39
held by Tom Sietas, that guy with the whale lungs I told you about.
170
579260
3191
ve size bahsettiğim neredeyse bir balinanın ciğerlerine sahip olan Tom Sietas'a aitti.
(Kahkaha)
09:44
I assumed that I could put a water tank at Lincoln Center
171
584260
3413
Lincoln meydanına bir su tankı koyup
09:47
and if I stayed there a week not eating,
172
587697
3539
orada yemek yemeden bir hafta kalırsam
09:51
I would get comfortable in that situation and I would slow my metabolism,
173
591260
3976
rahatlayacağımı, metabolizmamın
yavaşlayacağını, nefesimi daha rahat
09:55
which I was sure would help me hold my breath
174
595260
2143
ve yapabildiğimden daha da uzun süre
09:57
longer than I had been able to do it.
175
597427
1769
tutabileceğimi düşünmüştüm.
Tamamen yanılmışım.
10:00
I was completely wrong.
176
600022
1532
10:02
I entered the sphere a week before the scheduled air date.
177
602696
3946
Yayına bir hafta kala küreye girdim.
10:06
And I thought everything seemed to be on track.
178
606667
2722
Herşeyin yolunda gittiğini düşünüyordum.
10:10
Two days before my big breath-hold attempt, for the record,
179
610260
3976
Büyük nefes tutma girişimimden iki gün önce,
10:14
the producers of my television special
180
614260
1976
rekorumu yayınlayacak olan özel televizyon yapımcıları
10:16
thought that just watching somebody holding their breath, and almost drowning,
181
616260
5866
birisinin öylece nefesini tutup
neredeyse boğulmasını izlemenin
çok sıkıcı olacağına karar verdiler.
10:22
is too boring for television.
182
622150
2086
10:24
(Laughter)
183
624260
1976
(Kahkaha)
10:26
So, I had to add handcuffs, while holding my breath, to escape from.
184
626260
5384
Ben de nefesimi tutarken içlerinden çıkmam
gereken kelepçeler eklemek zorunda kaldım.
10:31
This was a critical mistake.
185
631668
1824
Bu çok kritik bir hataydı.
10:34
Because of the movement, I was wasting oxygen.
186
634668
3568
Hareket yüzünden oksijen harcıyordum.
10:38
And by seven minutes I had gone into these awful convulsions.
187
638260
4242
Ve yedinci dakikada
o korkunç nöbetler başladı.
10:44
By 7:08, I started to black out.
188
644260
3734
7:08'de bayılmaya başladım.
10:49
And by seven minutes and 30 seconds,
189
649260
2976
7 dakika 30 saniyede beni çıkarıp
10:52
they had to pull my body out and bring me back.
190
652260
2432
hayata geri döndürmeleri gerekti.
11:00
I had failed on every level.
191
660260
1976
Her basamakta batmıştım.
11:02
(Laughter)
192
662260
1976
(Kahkaha)
11:04
So, naturally, the only way out of the slump that I could think of was,
193
664260
5878
Doğal olarak, bu batıştan çıkmanın tek yolu
yani aklıma gelen tek yolu,
Oprah'ı aramaktı.
11:10
I decided to call Oprah.
194
670219
2463
11:12
(Laughter)
195
672706
3437
(Kahkaha)
11:16
I told her that I wanted to up the ante
196
676260
1976
Ona bahsi arttırdığımı ve yaşayan herhangi
11:18
and hold my breath longer than any human being ever had.
197
678260
3976
bir insandan daha uzun süre nefesimi tutacağımı söyledim.
11:22
This was a different record.
198
682260
1758
Bu farklı bir rekordu. Bu dünya rekoru Guiness'te 13 dakika
11:24
This was a pure O2 static apnea record
199
684042
2510
olarak kaydedilmiş
11:26
that Guinness had set the world record at 13 minutes.
200
686576
3405
statik apne rekoru denemesiydi.
11:31
So, basically you breathe pure O2 first, oxygenating your body, flushing out CO2,
201
691528
5543
Yani en başta saf O2 soluyorsunuz
vücudunuzu oksijenlendirip, CO2 dışarı atıyorsunuz
ve böylece nefesinizi çok daha uzun tutuyorsunuz.
11:37
and you are able to hold much longer.
202
697095
2063
11:40
I realized that my real competition was the beaver.
203
700818
4426
Benim gerçek yarışmamın
kunduzla olduğunu anlamıştım.
11:45
(Laughter)
204
705268
2746
(Kahkaha)
11:51
(Laughter ends)
205
711235
1001
11:52
In January of '08,
206
712260
1976
2008 Ocak ayında
11:54
Oprah gave me four months to prepare and train.
207
714260
2617
Oprah bana hazırlık ve idman için 4 ay verdi
11:57
So, I would sleep in a hypoxic tent every night.
208
717925
2968
Böylece her gece hipoksik çadırda uyuyacaktım.
12:00
A hypoxic tent is a tent that simulates altitude at 15,000 feet.
209
720917
4319
Hipoksik çadır 15.000 feet yükseklikteki rakımı
taklit eder, bu Everest'de
12:05
So, it's like base camp, Everest.
210
725260
2673
kamp kurmak gibi bir şey.
12:07
What that does is, you start building up the red bloodcell count in your body,
211
727957
5279
Peki bu ne sağlar; vücudunuzda oksijeni
taşıyan kırmızı kan hücresi sayınız
12:13
which helps you carry oxygen better.
212
733260
2238
artar ve daha çok oksiyenlenirsiniz.
12:16
Every morning, again, after getting out of that tent,
213
736521
3715
Her sabah, tekrar ve tekrar o çadırdan
12:20
your brain is completely wiped out.
214
740260
2976
çıktığınızda beyniniz silinmiş gibi olursunuz.
12:23
My first attempt on pure O2, I was able to go up to 15 minutes.
215
743260
3976
İlk saf O2 solumayı denediğimde en çok 15 dakika devam edebilmiştim.
12:27
So, it was a pretty big success.
216
747899
2337
Büyük başarı sayılabilir.
12:30
The neurosurgeon pulled me out of the water
217
750260
2048
Beyin cerrahı beni sudan çekip aldı,
12:32
because in his mind, at 15 minutes your brain is done, you're brain dead.
218
752332
4904
çünkü cerraha göre 15 dakikada beyninizin
işi bitmiştir, beyin ölümü gerçekleşir.
12:37
So, he pulled me up, and I was fine.
219
757260
2339
Yani beni yukarı çekti ama ben iyiydim.
12:40
There was one person there that was definitely not impressed.
220
760863
3349
Orada olup da bundan kesinlikle etkilenmeyen tek bir kişi vardı.
12:45
It was my ex-girlfriend.
221
765022
1624
Eski kız arkadaşımdı. Ben ilk defa su altı rekorumu
12:46
While I was breaking the record underwater for the first time,
222
766670
3460
kırmakla uğraşırken o benim Blackberry'mi eline almış
12:50
she was sifting through my Blackberry, checking all my messages.
223
770154
3082
tüm mesajlarımı kontrol etmekle meşguldü.
12:53
(Laughter)
224
773260
2976
(Kahkaha)
12:56
My brother had a picture of it. It is really --
225
776260
2519
Hatta erkek kardeşim fotoğrafını çekmiş, cidden...,
12:58
(Laughter)
226
778803
1612
(Kahkaha)
13:02
(Laughter ends)
227
782707
1001
13:03
I then announced that I was going to go for Sietas' record, publicly.
228
783732
4504
Daha sonra basına Sietas'ın rekorunu
kıracağımı duyurdum.
13:08
And what he did in response, is he went on Regis and Kelly,
229
788260
4396
O da buna cevap olarak Regis ve Kelly'e gidip
kendisine ait
13:13
and broke his old record.
230
793260
1977
eski rekoru kırdı.
13:15
Then his main competitor went out and broke his record.
231
795261
4276
Sonra da onun en güçlü rakibi çıkıp bu rekoru kırdı.
13:19
So, he suddenly pushed the record up to 16 minutes and 32 seconds.
232
799561
4675
Ve Sietas'da aniden rekoru
16 dakika 32 saniyeye yükseltti.
13:24
Which was three minutes longer than I had prepared.
233
804260
2853
Bu benim hazırlandığımdan üç dakika daha uzundu.
13:27
It was longer than the record.
234
807137
1499
Yani rekordan daha fazlaydı.
13:30
I wanted to get the Science Times to document this.
235
810260
3976
Şimdi, Science Times'ın bunu dokümente etmesini istedim.
13:34
I wanted to get them to do a piece on it.
236
814260
1976
Bunun üstüne bir yazı hazırlamalarını.
13:36
So, I did what any person
237
816838
3398
Yani, her ikna edici ve ciddi bilimsel gelişimci
13:40
seriously pursuing scientific advancement would do.
238
820260
3689
ne yaparsa ben de onu yaptım.
13:43
I walked into the New York Times offices and did card tricks to everybody.
239
823973
4263
New York times ofisine gidip
herkese kartlarla numara yaptım.
13:48
(Laughter)
240
828260
3936
(Kahkaha)
13:52
So, I don't know if it was the magic or the lure of the Cayman Islands,
241
832260
3381
Yani, sihir mi yoksa Cayman adalarının ilim irfanı mı
13:55
but John Tierney flew down
242
835665
1571
bilmiyorum ama John Tierney inanılmaz etkilendi ve
13:57
and did a piece on the seriousness of breath-holding.
243
837260
2976
nefes tutmanın ciddiyeti üzerine bir yazı hazırladı.
14:00
While he was there, I tried to impress him, of course.
244
840260
2524
O henüz oradayken, onu elbette etkilemeye çalıştım.
14:02
And I did a dive down to 160 feet,
245
842808
2428
160 feet derinliğine daldım,
14:05
which is basically the height of a 16 story building,
246
845260
4486
ki bu yaklaşık 16 katlı bir bina yüksekliğidir,
14:09
and as I was coming up, I blacked out underwater,
247
849770
2466
ve yukarı çıkarken suyun altında bayıldım,
14:12
which is really dangerous; that's how you drown.
248
852260
2286
bu oldukça tehlikeliydi, insanlar böyle boğuluyor.
14:14
Luckily, Kirk had seen me and he swam over and pulled me up.
249
854570
4354
Şansıma Kirk beni görmüş,
bana doğru yüzüp beni yukarı çekti.
14:18
So, I started full focus.
250
858948
2288
Ve artık tamamen odaklandım.
14:21
I completely trained to get my breath-hold time up
251
861260
2976
Nefes tutma zamanımı kazanmak için ne yapmam gerekiyorsa,
14:24
for what I needed to do.
252
864260
1976
tam olarak yaptım.
14:26
But there was no way to prepare for the live television aspect of it,
253
866260
3286
Ama canlı televizyon yayını kısmına,
14:29
being on Oprah.
254
869570
1666
yani Oprah'a hazırlanmanın yolu yoktu.
14:31
But in practice, I would do it face down, floating on the pool.
255
871260
4649
Ama pratik olsun diye havuzda yüzüstü yatarak yapıyordum.
14:35
But for TV they wanted me to be upright so they could see my face, basically.
256
875933
5684
TV ise benden ayakta durmamı istedi
böylece yüzümü görebileceklerdi.
14:42
The other problem was the suit was so buoyant
257
882386
3850
Öbür problem elbisenin
yüzerliğinin fazla oluşuydu,
14:46
that they had to strap my feet in to keep me from floating up.
258
886260
2976
yukarıya çıkmamam için ayaklarımı bağlamak zorunda kaldılar.
14:49
So, I had to use my legs to hold my feet into the straps that were loose,
259
889260
3976
Yani bantlara gevşekce bağlanmış ayaklarımı tutmak için bacaklarımı
14:53
which was a real problem for me.
260
893260
2005
kullanmak zorundaydım ve bu problemdi.
14:56
That made me extremely nervous, raising the heart rate.
261
896331
3905
Bu beni korkunç strese soktu,
ve kalp hızımı arttırdı.
15:00
Then, what they also did was,
262
900260
1976
Daha sonra da önceden hiç yapmadığımız şekilde
15:02
which we never did before, is there was a heart-rate monitor.
263
902260
3419
bir kalp hızı monitörü yerleştirdiler.
15:05
And it was right next to the sphere.
264
905703
2533
Kürenin tam sağına koydular.
15:08
So, every time my heart would beat, I'd hear the beep-beep-beep-beep,
265
908260
3239
Yani kalbim her attığında beep-beep-beep'lerini
15:11
you know, the ticking, really loud.
266
911523
2022
duyuyordum, sesi gerçekten yüksekti.
15:13
Which was making me more nervous.
267
913569
2144
Bu beni daha da gerdi.
15:15
And there was no way to slow my heart rate down.
268
915737
2687
Bu şekilde kalp hızımı yavaşlatmanın yolu kalmadı.
Ve, normalde
15:20
Normally, I would start at 38 beats per minute,
269
920464
3772
dakikada 38 atımla başlardım,
15:24
and while holding my breath, it would drop to 12 beats per minute,
270
924260
3096
nefesimi tuttuğum sırada da dakikada 12 atıma dek inerdi,
15:27
which is pretty unusual.
271
927380
1856
ve bu aslında bayağı tuhaf.
15:29
(Laughter)
272
929260
2381
(Kahkaha)
15:35
This time it started at 120 beats, and it never went down.
273
935626
4771
Bu defa 120 ile başladım
ve asla düşmedi.
15:41
I spent the first five minutes underwater
274
941618
2618
İlk beş dakikamı suyun altında çaresizce
15:44
desperately trying to slow my heart rate down.
275
944260
2976
kalp hızımı yavaşlatmaya çalışarak geçirdim.
15:47
I was just sitting there thinking,
276
947260
1652
Orada oturuyor ve "Bunu yavaşlatmam lazım, yoksa yine kaybedeceğim,
15:48
"I've got to slow this down. I'm going to fail."
277
948936
2688
yine başarısız olacağım" diye düşünüyordum
15:51
And I was getting more nervous.
278
951648
1588
Ve elbette daha da geriliyordum.
15:53
And the heart rate just kept going up and up,
279
953260
2143
Kalp hızım yükseldikçe yükseldi,
15:55
all the way up to 150 beats.
280
955427
1886
dakikada 150'ye dek çıktı.
16:00
Basically it's the same thing that created my downfall at Lincoln Center.
281
960247
3666
Lincoln Merkezinde çöküşüme sebep olan şeyle aynıydı.
16:03
It was a waste of O2.
282
963937
1357
O2 kaybı yaşıyordum.
16:06
When I made it to the halfway mark, at eight minutes,
283
966260
2524
8. dakikada yolu yarılamışken
16:08
I was 100 percent certain
284
968808
2428
bunu başaramayacağımdan
16:11
that I was not going to be able to make this.
285
971260
2143
%100 emindim.
16:13
There was no way for me to do it.
286
973427
2145
Bunu yapmamın hiçbir yolu yoktu.
Sonra Oprah'ın bu nefes tutma işine 1 saatini ayırdığını
16:16
I figured, Oprah had dedicated an hour
287
976429
2807
16:19
to doing this breath-hold thing, if I had cracked early,
288
979260
2976
erken çatlarsam bütün gösterinin benim depresyonum
16:22
it would be a whole show about how depressed I am.
289
982260
2976
üzerine kurulacağını düşündüm.
16:25
(Laughter)
290
985260
1976
(Kahkaha)
16:27
So, I figured I'm better off just fighting and staying there until I black out,
291
987260
3976
Yani savaşa devam edip bayılana kadar
orada kalırsam, en azından,
16:31
at least then they can pull me out and take care of me and all that.
292
991260
3239
onlar beni çekip çıkarır, benimle ilgilenirler filan diye düşündüm.
16:34
(Laughter)
293
994523
3109
(Kahkaha)
16:38
I kept pushing to 10 minutes.
294
998260
2048
10 dakikayı zorlamaya başladım. 10. dakikada
16:40
At 10 minutes you start getting all these really strong tingling sensations
295
1000332
3712
tüm eller ve ayaklardaki karıncalanmaları
güçlü bir şekilde hissetmeye başlıyorsunuz.
16:44
in your fingers and toes.
296
1004068
1580
16:45
And I knew that that was blood shunting,
297
1005672
1936
Ve hayati organlarıma oksijen sağlamak için
16:47
when the blood rushes away from your extremities
298
1007632
2494
kol ve bacaklarımdan kanımın uzaklaştığını,
kan akımımın yön değiştirdiğini biliyordum.
16:50
to provide oxygen to your vital organs.
299
1010150
2121
16:55
At 11 minutes I started feeling throbbing sensations in my legs,
300
1015260
4611
11. dakikada
bacaklarımda zonlama hissi oluştu,
16:59
and my lips started to feel really strange.
301
1019895
3341
dudaklarımı da cidden tuhaf hissetmeye başladım.
17:03
At minute 12 I started to have ringing in my ears,
302
1023260
3976
12. dakikada kulaklarım çınlamaya ve
17:07
and I started to feel my arm going numb.
303
1027260
2976
kollarımda hissizlik oluşmaya başladı.
17:10
And I'm a hypochondriac, and I remember arm numb means heart attack.
304
1030260
3239
Ve ben bir hipokondriak'ım (hastalık hastası), kollarda hissizlik kalp krizi demektir!!
17:13
So, I started to really get really paranoid.
305
1033523
2713
Yani cidden paranoyaklaştım.
13. dakikada hipokondriaklıktan olacak
17:17
Then at 13 minutes, maybe because of the hypochondria,
306
1037291
2911
bütün göğsüm ağrımaya başladı.
17:20
I started feeling pains all over my chest.
307
1040226
4010
17:24
It was awful.
308
1044260
1053
Korkunçtu.
17:25
(Laughter)
309
1045337
1001
17:26
At 14 minutes, I had these awful contractions,
310
1046362
3874
14. dakikada
berbat kasılmalar başladı,
17:30
like this urge to breathe.
311
1050260
1976
sanki nefes almak zorunda gibiydim.
17:32
(Laughter)
312
1052260
2642
(Kahkaha)
17:38
(Laughter ends)
313
1058131
1000
17:40
At 15 minutes I was suffering major O2 deprivation to the heart.
314
1060260
4976
15. dakikada kalbimin O2 yoksunluğundan
dolayı artık acı çekiyordum.
17:45
And I started having ischemia to the heart.
315
1065260
2976
Ve kalbimde iskemi başladı.
17:48
My heartbeat would go from 120 to 50,
316
1068260
2825
Kalp hızım 120'den
50'ye, 150'ye, 40'a, 20'ye ve yine 150'ye inip çıkıyordu.
17:51
to 150, to 40, to 20, to 150 again.
317
1071109
5127
17:56
It would skip a beat.
318
1076260
1976
Bir vuruş atlayabiliyordu.
17:58
It would start. It would stop. And I felt all this.
319
1078260
2400
Tekrar çalışmaya başlayıp duruyordu. Hepsini hissediyordum.
18:00
And I was sure that I was going to have a heart attack.
320
1080684
2667
Kalp krizi geçireceğimden emindim.
18:03
So, at 16 minutes what I did is I slid my feet out
321
1083375
2861
Bu nedenle 16. dakikada ayağımı banttan kurtardım.
18:06
because I knew that if I did go out, if I did have a heart attack,
322
1086260
4564
Çünkü biliyordum ki, eğer dışarıya çıkarsam, kalp krizi geçirisem
beni yukarıya çekmelerinden önce yanıma atlayıp
18:10
they'd have to jump into the binding and take my feet out
323
1090848
2807
bağlantı yerinden ayağımı kurtarmaları gerekliydi.
18:13
before pulling me up.
324
1093679
1143
Yani gerçekten inanılmaz gerilmiş haldeydim.
18:14
I was really nervous.
325
1094846
1384
Ayağımı çıkardım ve yüzeye doğru yükselmeye başladım.
18:16
I let my feet out, and I started floating to the top.
326
1096254
2654
18:18
And I didn't take my head out.
327
1098932
1507
Kafamı sudan çıkarmadım.
18:20
But I was just floating there waiting for my heart to stop,
328
1100463
2936
Orada öyle suyun üstünde yüzüp kalbimin durmasını bekledim.
Sadece bunu bekledim.
18:23
just waiting.
329
1103423
1000
18:24
They had doctors with the "Pst," you know, sitting there waiting.
330
1104447
3789
Orada "Pst"li doktorlar var, bilirsiniz,
oturup bekliyorlar.
18:28
And then suddenly I hear screaming.
331
1108260
2543
Ve aniden çığlıklar duydum.
18:30
And I think that there is some weird thing --
332
1110827
2110
Ve tuhaf bir şey var galiba diye düşündüm--
18:32
that I had died or something had happened.
333
1112961
2275
ya ben öldüm veya bir şey oldu.
18:35
And then I realized that I had made it to 16:32.
334
1115260
3976
Ve sonra 16:32'ye vardığımı farkettim.
18:39
So, with the energy of everybody that was there,
335
1119260
2976
Oradaki herkesin enerjisi sayesinde
18:42
I decided to keep pushing.
336
1122260
1976
zorlamaya devam ettim.
18:44
And I went to 17 minutes and four seconds.
337
1124260
2446
Ve 17 dakika 4 saniyeye ulaştım.
18:46
(Applause)
338
1126730
3406
(Alkış)
18:54
(Applause ends)
339
1134504
1732
18:56
As though that wasn't enough, what I did immediately after
340
1136260
2762
Bu sanki yetmezmiş gibi, oradan çıkar çıkmaz
Quest labs'a gidip
18:59
is I went to Quest Labs
341
1139046
1390
19:00
and had them take every blood sample that they could
342
1140460
2504
alınabilecek tüm kan örneklerinin alınmasını, yapılabilecek tüm
19:02
to test for everything and to see where my levels were,
343
1142988
2627
testlerin yapılmasını ve sonuçların da yine doktorlar tarafından
19:05
so the doctors could use it, once again.
344
1145639
1990
kullanılmasını sağladım.
19:07
I also didn't want anybody to question it.
345
1147653
2016
Ayrıca kimsenin bunu sorgulamasını da istemedim.
19:09
I had the world record and I wanted to make sure it was legitimate.
346
1149693
3543
Dünya rekoru benimdi ve ben
bunun geçerli olduğundan emin olmalıydım.
19:13
So, I get to New York City the next day,
347
1153260
2976
Ertesi gün New york City'e geldim,
19:16
I'm walking out of the Apple store,
348
1156260
3239
ve bi' ufaklık bana doğru geldi--Apple mağazasından çıkıyordum--
19:19
and this kid walks up to me he's like, "Yo, D!"
349
1159523
2248
bu ufaklık bana doğru yürüyerek "N'aber!" der gibi oldu.
19:21
I'm like "Yeah?"
350
1161795
1441
Ben "Eyvallah?" der oldum.
19:23
He said, "If you really held your breath that long,
351
1163260
2976
Bana baktı ve "Eğer nefesini o kadar uzun süre tuttuysan,
19:26
why'd you come out of the water dry?"
352
1166260
1976
sudan nasıl kuru çıktın?" diye sordu.
19:28
I was like "What?"
353
1168260
1976
Ben "Nee?" diyebildim ancak.
19:30
(Laughter)
354
1170260
1976
(Kahkaha)
19:32
And that's my life. So --
355
1172260
1976
Ve işte bu benim hayatım. Yani...
19:34
(Laughter)
356
1174260
4132
(Kahkaha)
19:39
As a magician, I try to show things to people
357
1179260
2096
Bir sihirbaz olarak insanlara imkansız gelen
19:41
that seem impossible.
358
1181380
1856
bazı şeyler gösteriyorum.
19:43
And I think magic,
359
1183260
1481
Ve bence sihir, nefesimi tutsam da,
19:44
whether I'm holding my breath or shuffling a deck of cards,
360
1184765
3471
bir deste kağıt karıştırıyor olsam da
19:48
is pretty simple.
361
1188260
1976
gayet basittir.
19:50
It's practice, it's training, and it's -- (Sobs)
362
1190260
3582
Pratik yapmak, çalışmak ve--
19:54
It's practice, it's training and experimenting,
363
1194730
2792
pratik yapmak, çalışmak ve deney yapmak,
19:57
(Sobs)
364
1197546
1271
19:58
while pushing through the pain to be the best that I can be.
365
1198841
3129
elimden gelenin en iyisi olmak için zorlayarak acının içinden geçmek.
20:01
And that's what magic is to me, so, thank you.
366
1201994
3409
Ve benim için sihirin anlamı budur, yani, teşekkür ederim.
20:05
(Applause)
367
1205427
3507
(alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7