Itay Talgam: Lead like the great conductors

Itay Talgam: Büyük orkestra şefleri gibi yönetin!

710,761 views ・ 2009-10-21

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Some Anon Gözden geçirme: b s
00:16
The magical moment, the magical moment of conducting.
0
16260
4000
O sihirli an, orkestra yönetmenin o sihirli anı...
00:20
Which is, you go onto a stage. There is an orchestra sitting.
1
20260
2000
şudur: Sahneye çıkarsınız. Oturan bir orkestra vardır.
00:22
They are all, you know, warming up and doing stuff.
2
22260
4000
Hepsi ısınma egzersizleri ya da başka şeyler yapıyorlardır...
00:26
And I go on the podium.
3
26260
2000
Ve ben podyuma çıkarım...
00:28
You know, this little office of the conductor.
4
28260
3000
Orkestra şefinin bu küçük ofisini bilirsiniz...
00:31
Or rather a cubicle, an open-space cubicle,
5
31260
3000
Ya da daha doğrusu kabinini; bir sürü alanı olan
00:34
with a lot of space.
6
34260
2000
bir açık alan kabini.
00:36
And in front of all that noise,
7
36260
2000
Ve bütün bu gürültünün önünde...
00:38
you do a very small gesture.
8
38260
2000
küçücük bir jest yaparsınız.
00:40
Something like this, not very pomp, not very sophisticated, this.
9
40260
4000
Bunun gibi bir şey; çok görkemli değil; çok sofistike değil. Bu.
00:44
And suddenly, out of the chaos, order.
10
44260
3000
Ve birden kaosun içinden düzen doğar.
00:47
Noise becomes music.
11
47260
2000
Gürültü müzik olur.
00:49
And this is fantastic. And it's so tempting
12
49260
2000
Ve bu inanılmazdır. Ve bütün bunların benim sayemde
00:51
to think that it's all about me.
13
51260
2000
olduğunu düşünmek o kadar cezbedicidir ki...
00:53
(Laughter)
14
53260
2000
(Kahkahalar)
00:55
All those great people here, virtuosos,
15
55260
2000
Buradaki tüm o müthiş insanlar, virtüözler,
00:57
they make noise, they need me to do that.
16
57260
2000
gürültü yaparlar; bunu yapmak içinse bana ihtiyaç duyarlar.
00:59
Not really. If it were that,
17
59260
2000
Pek de öyle değil. Eğer öyle olsaydı,
01:01
I would just save you the talk,
18
61260
2000
size bu konuşmayı yapmayıp
01:03
and teach you the gesture.
19
63260
2000
jestleri öğretirdim.
01:05
So you could go out to the world
20
65260
2000
Siz de ortalığa çıkar
01:07
and do this thing in whatever company or whatever you want,
21
67260
3000
ve bunu istediğiniz şirkette yapar ya da ne istiyorsanız onu yapardınız
01:10
and you have perfect harmony. It doesn't work.
22
70260
2000
ve kusursuz harmoniye ulaşırdınız. Öyle olmuyor.
01:12
Let's look at the first video.
23
72260
2000
İlk videoya bakalım.
01:14
I hope you'll think it's a good example of harmony.
24
74260
3000
Umarım siz de bunun harmoni için iyi bir örnek oluşturduğunu düşünürsünüz
01:17
And then speak a little bit about how it comes about.
25
77260
4000
ve sonra biraz bunun nasıl olduğuna dair konuşuruz.
01:21
(Music)
26
81260
4000
(Müzik)
02:17
Was that nice?
27
137260
2000
Beğendiniz mi?
02:19
So that was a sort of a success.
28
139260
3000
Yani bir hayli başarılıydı.
02:22
Now, who should we thank for the success?
29
142260
3000
Peki, bu başarı için kime teşekkür etmeliyiz?
02:25
I mean, obviously the orchestra musicians
30
145260
2000
Bence; besbelli, orkestra müzisyenleri
02:27
playing beautifully,
31
147260
2000
çok güzel çalıyorlardı.
02:29
the Vienna Philharmonic Orchestra.
32
149260
4000
Viyana Filarmoni Orkestrası.
02:33
They don't often even look at the conductor.
33
153260
2000
Şefe pek bakmıyorlardı bile.
02:35
Then you have the clapping audience, yeah,
34
155260
3000
Ondan sonra alkışlayan dinleyiciler, değil mi,
02:38
actually taking part in doing the music.
35
158260
2000
aslında müziğin yapılmasına katılıyorlar.
02:40
You know Viennese audiences usually don't interfere with the music.
36
160260
4000
Bilirsiniz Viyanalı dinleyiciler genelde müziğe müdahale etmezler.
02:44
This is the closest to an Oriental bellydancing feast
37
164260
4000
Bu, Viyana'da görüp görebileceğiniz
02:48
that you will ever get in Vienna.
38
168260
2000
oryantal bir göbek dansı şölenine en yaklaşılan an.
02:50
(Laughter)
39
170260
1000
(Kahkahalar)
02:51
Unlike, for example Israel, where audiences cough all the time.
40
171260
3000
Viyana'nın tersine, mesela İsrail'de dinleyiciler sürekli öksürür.
02:54
You know, Arthur Rubinstein, the pianist, used to say
41
174260
3000
Arthur Rubinstein'ı bilirsiniz; piyanist, derdi ki:
02:57
that, "Anywhere in the world, people that have the flu, they go to the doctor.
42
177260
3000
"Dünyanın her yerinde grip olan insanlar doktara giderler.
03:00
In Tel Aviv they come to my concerts."
43
180260
3000
Tel Aviv'de benim konserlerime geliyorlar."
03:03
(Laughter)
44
183260
1000
(Kahkaha)
03:04
So that's a sort of a tradition.
45
184260
2000
Yani bu bir nevi gelenek.
03:06
But Viennese audiences do not do that.
46
186260
2000
Ama Viyanalılar bunu yapmıyorlar.
03:08
Here they go out of their regular, just to be part of that,
47
188260
5000
Ama burada; bunun, orkestranın bir parçası olmak için
03:13
to become part of the orchestra, and that's great.
48
193260
2000
her zamanki hallerinin dışına çıkıyorlar ve bu çok güzel.
03:15
You know, audiences like you, yeah,
49
195260
2000
Biliyorsunuz, etkinliği sizin gibi, evet,
03:17
make the event.
50
197260
3000
dinleyiciler oluşturur.
03:20
But what about the conductor? What can you say
51
200260
2000
Peki orkestra şefinden ne haber? Orkestra şefinin, aslında,
03:22
the conductor was doing, actually?
52
202260
4000
ne yaptığına dair ne söyleyebilirsiniz?
03:26
Um, he was happy.
53
206260
3000
Hmm...O,....... mutluydu.
03:29
And I often show this to senior management.
54
209260
3000
Ben bunu kıdemli yöneticilere gösteriyorum.
03:32
People get annoyed.
55
212260
2000
İnsanların keyifleri kaçıyor.
03:34
"You come to work. How come you're so happy?"
56
214260
2000
"İşe geliyorsun. Nasıl oluyor da bu kadar mutlusun?"
03:36
Something must be wrong there, yeah? But he's spreading happiness.
57
216260
3000
Yanlış bir şey olması lazım burada, değil mi? Ama o, mutluluk yayıyor.
03:39
And I think the happiness, the important thing is this happiness
58
219260
2000
Bence bu mutluluk..., önemli olan bu mutluluğun sadece
03:41
does not come from
59
221260
3000
onun kendi hikâyesinden ve kendi müzik sevincinden
03:44
only his own story and his joy of the music.
60
224260
3000
gelmiyor olması.
03:47
The joy is about enabling other people's stories
61
227260
4000
Bu sevinç, aynı anda diğer insanların
03:51
to be heard at the same time.
62
231260
2000
hikâyelerinin duyulmasını mümkün kılmakla ilgili.
03:53
You have the story of the orchestra as a professional body.
63
233260
4000
Profesyonel bir kurum olarak orkestranın bir hikâyesi var.
03:57
You have the story of the audience as a community. Yeah.
64
237260
3000
Bir topluluk olarak dinleyicilerin bir hikâyesi var.
04:00
You have the stories of the individuals
65
240260
2000
Orkestradaki ve dinleyici grubundaki
04:02
in the orchestra and in the audience.
66
242260
2000
bireylerin kendi hikâyeleri var.
04:04
And then you have other stories, unseen.
67
244260
3000
Ve sonra görülmeyen diğer hikâyeler var.
04:07
People who build this wonderful concert hall.
68
247260
3000
Bu müthiş konser salonunu yapan insanlar...
04:10
People who made those Stradivarius, Amati, all those beautiful instruments.
69
250260
5000
Stradivarius, Amati ve bütün o güzel enstrümanları yapan insanlar...
04:15
And all those stories are being heard at the same time.
70
255260
3000
Ve bütün bu hikâyeler aynı anda duyuluyor.
04:18
This is the true experience of a live concert.
71
258260
3000
İşte canlı bir konserin asıl deneyimi budur.
04:21
That's a reason to go out of home. Yeah?
72
261260
2000
Evden dışarı çıkmak için iyi bir neden. Değil mi?
04:23
And not all conductors do just that.
73
263260
3000
Ancak tüm orkestra şefleri tam olarak bunu yapmaz.
04:26
Let's see somebody else, a great conductor.
74
266260
2000
Şimdi başka birini izleyelim, büyük bir şef,
04:28
Riccardo Muti, please.
75
268260
2000
Riccardo Muti, lütfen.
04:31
(Music)
76
271260
4000
(Müzik)
05:07
Yeah, that was very short, but you could see
77
307260
2000
Evet, bu çok kısaydı. Ama tamamen farklı
05:09
it's a completely different figure. Right?
78
309260
2000
bir figür olduğunu görebildiniz, değil mi?
05:11
He's awesome. He's so commanding. Yeah?
79
311260
2000
Heybetli ve çok etkili, değil mi?
05:13
So clear. Maybe a little bit over-clear.
80
313260
5000
Çok net. Belki birazcık fazla net.
05:18
Can we have a little demonstration? Would you be my orchestra for a second?
81
318260
3000
Küçük bir deneme yapabilir miyiz? Bir saniye için benim orkestram olur musunuz?
05:21
Can you sing, please, the first note of Don Giovanni?
82
321260
2000
Söyler misiniz, lütfen, Don Giovanni'nin ilk notası?
05:23
You have to sing "Aaaaaah," and I'll stop you.
83
323260
3000
"Aaaaaa" demeniz gerekiyor; ben sizi durduracağım.
05:26
Okay? Ready?
84
326260
2000
Tamam? Hazır?
05:28
Audience: ♫ Aaaaaaah ... ♫
85
328260
2000
İzleyenler: "♫ Aaaaaaa... ♫"
05:30
Itay Talgam: Come on, with me. If you do it without me
86
330260
2000
Itay Talgam: Yapmayın... Benimle.... Ben olmadan söylerseniz
05:32
I feel even more redundant than I already feel.
87
332260
3000
kendimi normalde hissettiğimden daha da işe yaramaz hissedeceğim.
05:35
So please, wait for the conductor.
88
335260
3000
Yani lütfen; şefin işaretini bekleyin.
05:38
Now look at me. "Aaaaaah," and I stop you. Let's go.
89
338260
3000
Şimdi bana bakın. "Aaaaaaaa" ve sizi durduruyorum. Hadi bakalım...
05:41
Audience: ♫ ... Aaaaaaaah ... ♫
90
341260
4000
İzleyenler: "♫ Aaaaaaa... ♫"
05:45
(Laughter)
91
345260
2000
(Kahkaha)
05:47
Itay Talgam: So we'll have a little chat later.
92
347260
2000
Itay Talgam: Daha sonra konuşacağız.
05:49
(Laughter)
93
349260
1000
(Kahkaha)
05:50
But ... There is a vacancy for a ...
94
350260
4000
Ama... Bir kontenjan açığı var da .......
05:54
But -- (Laughter)
95
354260
4000
Ama--(Kahkaha)
05:58
-- you could see that you could stop an orchestra with a finger.
96
358260
3000
--bir orkestranın bir parmakla durdurabileceğinizi gördünüz.
06:01
Now what does Riccardo Muti do? He does something like this ...
97
361260
2000
Şimdi, Ricardo Muti ne yapıyor? Bunun gibi bir şey yapıyor...
06:06
(Laughter)
98
366260
1000
(Kahkaha)
06:07
And then -- sort of -- (Laughter)
99
367260
3000
Ve sonra --Bi' nevi-- (Kahkaha)
06:10
So not only the instruction is clear,
100
370260
3000
Yani sadece emir çok net değil,
06:13
but also the sanction, what will happen if you don't do what I tell you.
101
373260
3000
yaptırım da gayet net; benim size söylediğimi yapmazsanız ne olacağı.
06:16
(Laughter)
102
376260
3000
(Kahkaha)
06:19
So, does it work? Yes, it works --
103
379260
4000
Peki, işe yarıyor mu? Evet, işe yarıyor --
06:23
to a certain point.
104
383260
2000
bir yere kadar.
06:25
When Muti is asked, "Why do you conduct like this?"
105
385260
2000
Niye böyle yönettiği Muti'ye sorulduğu zaman
06:27
He says, "I'm responsible."
106
387260
2000
"Ben sorumluyum." demiş.
06:29
Responsible in front of him.
107
389260
2000
O'nun önünde sorumlu.
06:31
No he doesn't really mean Him. He means Mozart,
108
391260
2000
Hayır. Gerçekten O'nu kastetmiyor. Mozart'ı kastediyor.
06:33
which is -- (Laughter) -- like a third seat from the center.
109
393260
4000
ortadan üçüncü sırada falan gibi (kahkahalar) olan Mozart'ı.
06:37
(Laughter)
110
397260
1000
(Kahkaha)
06:38
So he says, "If I'm --
111
398260
2000
Yani diyor ki: "Eğer ben --
06:40
(Applause)
112
400260
2000
(Alkış)
06:42
if I'm responsible for Mozart,
113
402260
2000
Eğer Mozart için ben sorumluysam
06:44
this is going to be the only story to be told.
114
404260
2000
anlatılacak tek hikâye bu olacaktır.
06:46
It's Mozart as I, Riccardo Muti, understand it."
115
406260
4000
Riccardo Muti olarak benim anladığım Mozart budur."
06:50
And you know what happened to Muti?
116
410260
2000
Peki Muti'ye ne olduğunu biliyor musunuz?
06:52
Three years ago he got a letter signed by
117
412260
2000
Üç sene önce bir mektup aldı,
06:54
all 700 employees of La Scala,
118
414260
3000
La Scala'nın tüm 700 çalışanı tarafından imzalı,
06:57
musical employees, I mean the musicians,
119
417260
2000
müzikal çalışanları tarafından, yani müzisyenleri kastediyorum,
06:59
saying, "You're a great conductor. We don't want to work with you. Please resign."
120
419260
4000
diyordu ki: "Büyük bir orkestra şefisiniz. Sizinle çalışmak istemiyoruz. Lütfen istifa edin."
07:03
(Laughter)
121
423260
1000
(Kahkaha)
07:04
"Why? Because you don't let us develop.
122
424260
3000
"Neden? Çünkü gelişmemize izin vermiyorsunuz.
07:07
You're using us as instruments, not as partners.
123
427260
3000
Siz bizi enstrümanlar gibi kullanıyorsunuz, partner olarak değil.
07:10
And our joy of music, etc., etc. ..."
124
430260
2000
Ve müzik sevincimiz.........."
07:12
So he had to resign. Isn't that nice?
125
432260
2000
Sonuç olarak istifa etmesi gerekti. Çok güzel değil mi bu?
07:14
(Laughter)
126
434260
2000
(Kahkaha)
07:16
He's a nice guy. He's a really nice guy.
127
436260
3000
İyi bir adam. Gerçekten iyi bir adam.
07:19
Well, can you do it with less control,
128
439260
3000
Peki, daha az kontrolle yapabilir misiniz
07:22
or with a different kind of control?
129
442260
2000
ya da farklı bir kontrol tarzıyla?
07:24
Let's look at the next conductor, Richard Strauss.
130
444260
4000
Şimdi sıradaki şefe bakalım, Richard Strauss.
07:30
(Music)
131
450260
4000
(Müzik)
07:58
I'm afraid you'll get the feeling that I really picked on him because he's old.
132
478260
4000
Korkarım ki yaşlı olduğu için özellikle onu seçtiğimi düşünüyorsunuz.
08:02
It's not true. When he was a young man
133
482260
3000
Bu doğru değil. Genç bir adamken,
08:05
of about 30, he wrote what he called
134
485260
2000
otuzlarındayken, "Orkestra Şefleri için On Emir"
08:07
"The Ten Commandments for Conductors."
135
487260
2000
dediği şeyi yazdı.
08:09
The first one was: If you sweat by the end of the concert
136
489260
3000
İlki şuydu: Konserin sonunda terlemişsen
08:12
it means that you must have done something wrong.
137
492260
2000
bu yanlış bir şeyler yaptığın anlamına gelir.
08:14
That's the first one. The fourth one you'll like better.
138
494260
2000
Bu birinciydi. Dördüncüyü daha çok seveceksiniz.
08:16
It says: Never look at the trombones --
139
496260
2000
Diyordu ki: Asla trombonlara bakma --
08:18
it only encourages them.
140
498260
2000
bu sadece onları cesaretlendirir.
08:20
(Laughter)
141
500260
5000
(Kahkaha)
08:25
So, the whole idea is really to let
142
505260
2000
Yani, bütün düşünce her şeyi
08:27
it happen by itself.
143
507260
2000
kendi akışına bırakmaktı.
08:29
Do not interfere.
144
509260
2000
Araya girme!
08:31
But how does it happen? Did you see
145
511260
3000
Ama bu nasıl oluyor? Onu notanın sayfalarını
08:34
him turning pages in the score?
146
514260
2000
çevirirken gördünüz mü?
08:36
Now, either he is senile,
147
516260
2000
O zaman, ya bunamış,
08:38
and doesn't remember his own music, because he wrote the music.
148
518260
3000
ve kendi müziğini hatırlamıyor, çünkü müziği o yazdı.
08:41
Or he is actually transferring a very strong message to them, saying,
149
521260
3000
Ya da orkestraya çok güçlü bir mesaj veriyor, diyor ki,
08:44
"Come on guys. You have to play by the book.
150
524260
4000
"Hadi millet. Kitaba uygun çalmalısınız.
08:48
So it's not about my story. It's not about your story.
151
528260
2000
Yani: Bu benim hikâyemle ilgili değil. Sizin hikâyenizle ilgili değil.
08:50
It's only the execution of the written music,
152
530260
3000
Bu sadece yazılı müziğin icrasından ibarettir;
08:53
no interpretation."
153
533260
2000
yorumlamak yok."
08:55
Interpretation is the real story of the performer.
154
535260
3000
Yorum, çalanın gerçek hikâyesidir.
08:58
So, no, he doesn't want that. That's a different kind of control.
155
538260
3000
Yani, hayır, Strauss bunu istemiyor. Bu da farklı bir tür kontroldür.
09:01
Let's see another super-conductor,
156
541260
3000
Şimdi başka bir süper-şefe bakalım:
09:04
a German super-conductor. Herbert von Karajan, please.
157
544260
3000
Bir Alman süper-şef, Herbert von Karajan, lütfen.
09:07
(Music)
158
547260
4000
(Müzik)
09:40
What's different? Did you see the eyes? Closed.
159
580260
3000
Nedir fark? Gözleri gördünüz mü? Kapalı.
09:43
Did you see the hands?
160
583260
3000
Elleri gördünüz mü?
09:46
Did you see this kind of movement? Let me conduct you. Twice.
161
586260
3000
Bu tip bir hareketi fark ettiniz mi? İzin verin sizi yöneteyim. İki kez.
09:49
Once like a Muti, and you'll -- (Claps) -- clap, just once.
162
589260
2000
İlkinde Muti gibi, ve siz el çırpın, sadece bir kez.
09:51
And then like Karajan. Let's see what happens. Okay?
163
591260
2000
Ve sonra da Karajan gibi. Bakalım ne oluyor? Tamam?
09:53
Like Muti. You ready? Because Muti ...
164
593260
3000
Muti gibi. Hazır mısınız? Çünkü Muti...
09:56
(Laughter) Okay? Ready? Let's do it.
165
596260
3000
(Kahkaha) Tamam? Hazır? Hadi yapalım.
09:59
Audience: (Claps)
166
599260
1000
İzleyenler: (El çırpışları)
10:00
Itay Talgam: Hmm ... again.
167
600260
2000
Itay Talgam: Hmm ... tekrar.
10:02
Audience: (Claps)
168
602260
2000
İzleyenler: (El çırpışları)
10:04
Itay Talgam: Good. Now like a Karajan. Since you're already trained,
169
604260
2000
Itay Talgam: "İyi. Şimdi Karajan. Zaten eğitimli olduğunuz için,
10:06
let me concentrate, close my eyes. Come, come.
170
606260
3000
konsantre olmama izin verin, gözlerimi kapayım. Evet, evet.
10:11
Audience: (Claps) (Laughter)
171
611260
2000
İzleyenler: (El çırpışları) (Kahkaha)
10:13
Itay Talgam: Why not together? (Laughter)
172
613260
2000
Itay Talgam: Neden beraber olamadı? (Kahkaha)
10:15
Because you didn't know when to play.
173
615260
2000
Çünkü ne zaman çalacağınızı bilemediniz.
10:17
Now I can tell you, even the Berlin Philharmonic
174
617260
2000
Sizi temin ederim, Berlin Filarmoni de
10:19
doesn't know when to play.
175
619260
2000
ne zaman çalacağını bilmiyor.
10:21
(Laughter)
176
621260
1000
(Kahkaha)
10:22
But I'll tell you how they do it. No cynicism.
177
622260
2000
Durun size nasıl yaptıklarını anlatayım. Kötü düşünmek yok.
10:24
This is a German orchestra, yes?
178
624260
2000
Bu bir Alman orkestrası, değil mi?
10:26
They look at Karajan. And then they look at each other.
179
626260
4000
Önce Karajan'a bakıyorlar; sonra birbirlerine bakıyorlar.
10:30
(Laughter)
180
630260
3000
(Kahkaha)
10:33
"Do you understand what this guy wants?"
181
633260
3000
"Bu adamın ne istediğini sen anladın mı?"
10:36
And after doing that,
182
636260
2000
Ve bunu yaptıktan sonra,
10:38
they really look at each other, and the first players of the orchestra
183
638260
2000
gerçekten birbirlerine bakıyorlar ve orkestranın birinci müzisyenleri
10:40
lead the whole ensemble in playing together.
184
640260
3000
tüm orkestraya beraber çalmalarında liderlik yapıyor.
10:43
And when Karajan is asked about it
185
643260
2000
Karajan'a bu sorulduğunda
10:45
he actually says, "Yes, the worst damage
186
645260
2000
şöyle demiş: "Evet, orkestrama verebileceğim
10:47
I can do to my orchestra
187
647260
2000
en büyük zarar,
10:49
is to give them a clear instruction.
188
649260
4000
onlara anlaşılır, açık işaretler vermektir.
10:53
Because that would
189
653260
2000
çünkü bu, bir orkestra
10:55
prevent the ensemble, the listening to each other
190
655260
4000
için gerekli olan "müzisyenlerin
10:59
that is needed for an orchestra."
191
659260
2000
birbirlerini dinlemesi"ni -ansamblı- engellerdi."
11:01
Now that's great. What about the eyes?
192
661260
2000
Tamam bu harika. Peki gözler nasıl?
11:03
Why are the eyes closed?
193
663260
2000
Gözler neden kapalı?
11:05
There is a wonderful story about Karajan conducting in London.
194
665260
4000
Karajan'ın bir Londra performansıyla ilgili harika bir hikâye vardır.
11:09
And he cues in a flute player like this.
195
669260
3000
Bir flütçüye işaret verir.
11:12
The guy has no idea what to do. (Laughter)
196
672260
3000
Adamın, ne yapması gerektiğine dair hiçbir fikri yoktur.
11:15
"Maestro, with all due respect, when should I start?"
197
675260
3000
"Maestro, kursura bakmayın ama ne zaman başlamam gerekiyor?"
11:18
What do you think Karajan's reply was? When should I start?
198
678260
3000
Karajan'ın buna cevabı ne oldu dersiniz? Ne zaman başlamalıyım?
11:21
Oh yeah. He says, "You start when you can't stand it anymore."
199
681260
4000
Evet. Şöyle dedi: "Artık dayanamayacak noktaya geldiğinde başlarsın."
11:25
(Laughter)
200
685260
3000
(Kahkaha)
11:28
Meaning that you know you have no authority to change anything.
201
688260
5000
Yani... Biliyorsunuz sizin bir şeyi değiştirmek için gücünüz yok.
11:33
It's my music. The real music is only in Karajan's head.
202
693260
4000
Bu benim müziğim. Gerçek müzik sadece Karajan'ın kafasında.
11:37
And you have to guess my mind. So you are under tremendous pressure
203
697260
3000
Ve sizin benim düşüncemi tahmin etmeniz gerekiyor. Doğal olarak inanılmaz
11:40
because I don't give you instruction,
204
700260
2000
bir baskı altındasınız çünkü size işaret vermiyorum
11:42
and yet, you have to guess my mind.
205
702260
2000
ve yine de aklımı tahmin etmeniz gerekiyor.
11:44
So it's a different kind of, a very spiritual but yet
206
704260
2000
Gördüğünüz gibi bu da başka türlü,
11:46
very firm control.
207
706260
3000
oldukça ruhani ama yine de çok sıkı bir kontrol.
11:49
Can we do it in another way? Of course we can. Let's go back
208
709260
2000
Bunu başka bir şekide yapabilir miyiz? Tabii ki yapabiliriz. İlk izlediğimiz
11:51
to the first conductor we've seen:
209
711260
2000
şefe bir geri dönelim:
11:53
Carlos Kleiber, his name. Next video, please.
210
713260
2000
Adı, Carlos Kleiber. Sonraki video lütfen.
11:57
(Music)
211
717260
4000
(Müzik)
12:53
(Laughter) Yeah.
212
773260
2000
(Kahkaha) Evet.
12:55
Well, it is different. But isn't that controlling in the same way?
213
775260
3000
Tabi, bu farklı. Ama bu da aynı şekilde kontrol etmek değil mi?
12:58
No, it's not, because he is not telling them what to do.
214
778260
3000
Hayır, değil. Çünkü orkestraya ne yapmaları gerektiğini söylemiyor.
13:01
When he does this, it's not,
215
781260
2000
Bunu yaptığında, Stradivarius'unuzu
13:03
"Take your Stradivarius and like Jimi Hendrix,
216
783260
3000
alın ve Jimi Hendrix gibi yere vurup parçalayın
13:06
smash it on the floor." It's not that.
217
786260
2000
demek istemiyor. Bu, o değil.
13:08
He says, "This is the gesture of the music.
218
788260
2000
Diyor ki: "Bu, müziğin jesti.
13:10
I'm opening a space for you
219
790260
2000
Size; araya başka bir yorum
13:12
to put in another layer
220
792260
2000
düzlemi koyabilmeniz
13:14
of interpretation."
221
794260
2000
için yer açıyorum."
13:16
That is another story.
222
796260
2000
Bu da başka bir hikâye.
13:18
But how does it really work together
223
798260
2000
Peki ama orkestraya komutlar vermiyorsa
13:20
if it doesn't give them instructions?
224
800260
2000
bu iş nasıl birlikte yürüyor?
13:22
It's like being on a rollercoaster. Yeah?
225
802260
2000
Bu, lunapark treninde olmak gibi bir şey. Değil mi?
13:24
You're not really given any instructions,
226
804260
2000
Size gerçekten komutlar verilmiyor.
13:26
but the forces of the process itself keep you in place.
227
806260
4000
Ama sürecin kendi dinamikleri sizi yerinizde tutuyor.
13:30
That's what he does.
228
810260
2000
Yaptığı işte bu.
13:32
The interesting thing is of course the rollercoaster does not really exist.
229
812260
2000
İlginç olan, bu trenin tabii ki gerçekte var olmaması.
13:34
It's not a physical thing. It's in the players' heads.
230
814260
4000
Fiziksel bir durum değil bu. Müzisyenlerin kafalarında.
13:38
And that's what makes them into partners.
231
818260
3000
İşte onları partnerlere dönüştüren de bu.
13:41
You have the plan in your head.
232
821260
2000
Plan kafanızın içinde.
13:43
You know what to do, even though Kleiber is not conducting you.
233
823260
3000
Kleiber sizi yönetmese bile ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz.
13:46
But here and there and that. You know what to do.
234
826260
3000
Orada, burada bir şeyler yapsa da siz ne yapılacağını biliyorsunuz.
13:49
And you become a partner building the rollercoaster,
235
829260
3000
Ve kendiniz bu trendeyken aynı zamanda onu
13:52
yeah, with sound,
236
832260
2000
evet, sesle
13:54
as you actually take the ride.
237
834260
2000
inşaa etme sürecinin bir partneri oluyorsunuz.
13:56
This is very exciting for those players.
238
836260
3000
Bu, o müzisyenler için çok heyecan verici.
13:59
They do need to go to a sanatorium for two weeks, later.
239
839260
2000
Daha sonra da iki haftalığına bir sanatoryuma gitmeleri gerekiyor.
14:01
(Laughter)
240
841260
1000
(Kahkaha)
14:02
It is very tiring. Yeah?
241
842260
2000
Çok yorucu, değil mi?
14:04
But it's the best music making, like this.
242
844260
4000
Ama müzik en iyi böyle yapılır, bunun gibi.
14:08
But of course it's not only about motivation
243
848260
3000
Tabii ki bu sadece motivasyonla ve
14:11
and giving them a lot of physical energy.
244
851260
3000
onlara bir sürü fiziksel enerji vermekle ilgili değil.
14:14
You also have to be very professional.
245
854260
2000
Çok profesyonel de olmanız gerekir.
14:16
And look again at this Kleiber.
246
856260
2000
Tekrar bakalım buna, Kleiber.
14:18
Can we have the next video, quickly?
247
858260
2000
Bir sonraki videoyu alabilir miyiz, hızlıca?
14:20
You'll see what happens when there is a mistake.
248
860260
4000
Bir hata yapıldığında ne olduğunu göreceksiniz.
14:24
(Music) Again you see the beautiful body language.
249
864260
3000
(Müzik) Gene nefis beden dilini görüyorsunuz.
14:27
(Music)
250
867260
3000
(Müzik)
14:33
And now there is a trumpet player who
251
873260
3000
Şimdi, tam olarak yapılması gerekeni yapmayan
14:36
does something not exactly the way it should be done.
252
876260
2000
bir trompetçi var.
14:38
Go along with the video. Look.
253
878260
2000
Videoyu takip edin. Bakın.
14:43
See, second time for the same player.
254
883260
4000
Gördünüz mü, aynı kişiye ikinci kez.
14:49
(Laughter) And now the third time for the same player.
255
889260
3000
(Kahkaha) Aynı kişiye üçüncü kez.
14:56
(Laughter)
256
896260
1000
(Kahkaha)
14:57
"Wait for me after the concert.
257
897260
2000
"Konserden sonra beni bekle.
14:59
I have a short notice to give you."
258
899260
2000
Sana küçük bir ikazda bulunacağım."
15:01
You know, when it's needed, the authority is there. It's very important.
259
901260
4000
Bilirsiniz, gerek olduğunda otorite oradadır. Bu çok önemli.
15:05
But authority is not enough to make people your partners.
260
905260
3000
Ama otorite, insanları sizin partneriniz yapmak için yeterli değildir.
15:08
Let's see the next video, please. See what happens here.
261
908260
2000
Şimdi sonraki videoyu izleyelim. Bakın burada ne oluyor.
15:10
You might be surprised having seen Kleiber
262
910260
2000
Kleiber'i bu kadar hiperaktif bir kişi olarak
15:12
as such a hyperactive guy.
263
912260
3000
görmüş olmaya şaşırmış olabilirsiniz.
15:15
He's conducting Mozart.
264
915260
2000
Mozart yönetiyor.
15:17
(Music)
265
917260
3000
(Müzik)
15:20
The whole orchestra is playing.
266
920260
2000
Tüm orkestra çalıyor.
15:22
(Music)
267
922260
2000
(Müzik)
15:24
Now something else.
268
924260
2000
Şimdi başka bir şey.
15:26
(Music)
269
926260
3000
(Müzik)
15:36
See? He is there 100 percent,
270
936260
4000
Gördünüz mü? Yüzde yüz orada
15:40
but not commanding, not telling what to do.
271
940260
2000
fakat yönetmiyor, ne yapılması gerektiğini söylemiyor.
15:42
Rather enjoying what the soloist is doing.
272
942260
3000
aksine çalan solonun tadını çıkarıyor.
15:45
(Music)
273
945260
3000
(Müzik)
15:48
Another solo now. See what you can pick up from this.
274
948260
3000
Bir solo daha şimdi. Bakalım burada ne bulabileceksiniz?
15:51
(Music)
275
951260
3000
(Müzik)
15:57
Look at the eyes.
276
957260
2000
Gözlere bakın.
16:03
Okay. You see that?
277
963260
2000
Evet. Gördünüz mü?
16:05
First of all, it's a kind of a compliment we all like to get.
278
965260
3000
Her şeyden önce; bu, hepimizin almak isteyeceği bir iltifat gibi.
16:08
It's not feedback. It's an "Mmmm ..." Yeah, it comes from here.
279
968260
3000
Bir geri bildirim değil. Bir "Mmmmmm..." Evet, buradan geliyor.
16:11
So that's a good thing.
280
971260
2000
Bu iyi bir şey.
16:13
And the second thing is
281
973260
2000
İkinci olarak, bu aslında
16:15
it's about actually being in control,
282
975260
2000
kontrolü hala sağlıyor olmakla ilgili bir şey;
16:17
but in a very special way.
283
977260
2000
ama çok özel bir şekilde.
16:19
When Kleiber does -- did you see the eyes,
284
979260
3000
Kleiber bunu yaparken -- gözleri gördünüz mü,
16:22
going from here? (Singing)
285
982260
2000
burada buraya? (Mırıldanarak)
16:24
You know what happens? Gravitation is no more.
286
984260
4000
Ne oluyor, biliyor musunuz? Yer çekimi yoktur artık.
16:28
Kleiber not only creates a process,
287
988260
2000
Kleiber sadece bir süreç yaratmakla kalmıyor,
16:30
but also creates the conditions in the world
288
990260
3000
aynı zamanda bu sürecin gerçekleştiği dünyanın
16:33
in which this process takes place.
289
993260
3000
koşullarını da yaratıyor.
16:36
So again, the oboe player
290
996260
2000
Yani, obuacı
16:38
is completely autonomous
291
998260
2000
tamamen özgür
16:40
and therefore happy and proud of his work,
292
1000260
3000
ve bundan dolayı mutlu ve işinden gurur duyuyor
16:43
and creative and all of that.
293
1003260
2000
ve yaratıcı ve bunun gibi şeyler.
16:45
And the level in which Kleiber is in control is in a different level.
294
1005260
4000
Ve Kleiber'in kontrolde olduğu düzey farklı bir yerde.
16:49
So control is no longer a zero-sum game.
295
1009260
3000
Böylece kontrol artık "elde var sıfır" bitecek bir oyun değil.
16:52
You have this control. You have this control. And all you put together,
296
1012260
2000
Bu kontrolünüz var. Bu kontrolünüz var. Ve bunları, beraberce,
16:54
in partnership, brings about the best music.
297
1014260
4000
bir araya getirdiğinizde en iyi müzik ortaya çıkıyor.
16:58
So Kleiber is about process.
298
1018260
2000
Yani Kleiber süreçle ilgili.
17:00
Kleiber is about conditions in the world.
299
1020260
2000
Kleiber dünyadaki koşullarla ilgili.
17:02
But you need to have process and content to create the meaning.
300
1022260
4000
Ama anlamı yaratmak için sürece ve içeriğe ihtiyacınız vardır.
17:06
Lenny Bernstein, my own personal maestro.
301
1026260
2000
Lenny Bernstein, benim kendi maestrom
17:08
Since he was a great teacher,
302
1028260
3000
Müthiş bir öğretmen olduğu için
17:11
Lenny Bernstein always started from the meaning. Look at this, please.
303
1031260
6000
Lenny Bernstein daima anlamdan başlardı. Şuna bakın lütfen.
17:17
(Music)
304
1037260
4000
(Müzik)
18:16
Do you remember the face of Muti, at the beginning?
305
1096260
2000
Muti'in baştaki yüz ifadesini hatırlıyor musunuz?
18:18
Well he had a wonderful expression, but only one.
306
1098260
3000
Evet müthiş bir yüz ifadesi vardı ama sadece bir.
18:21
(Laughter)
307
1101260
1000
(Kahkaha)
18:22
Did you see Lenny's face?
308
1102260
2000
Lenny'nin yüzünü gördünüz mü?
18:24
You know why? Because the meaning of the music is pain.
309
1104260
4000
Nedenini biliyor musunuz? Çünkü bu müziğin anlattığı, "acı".
18:28
And you're playing a painful sound.
310
1108260
2000
Acı dolu bir melodi çalıyorsunuz.
18:30
And you look at Lenny and he's suffering.
311
1110260
3000
Ve Lenny'ye bakıyorsunuz ve o da acı çekiyor.
18:33
But not in a way that you want to stop.
312
1113260
2000
Ama durdurmak isteyeceğiniz bir şekilde değil.
18:35
It's suffering, like, enjoying himself in a Jewish way, as they say.
313
1115260
4000
Hani derler ya, Yahudice kendini eğlendiriyor diye, işte o şekilde acı çekiyor.
18:39
(Laughter)
314
1119260
4000
(Kahkaha)
18:43
But you can see the music on his face.
315
1123260
3000
Ama müziği yüzünde görebiliyorsunuz.
18:46
You can see the baton left his hand. No more baton.
316
1126260
3000
Batonun elinden ayrıldığını gördünüz. Batonsuz artık.
18:49
Now it's about you, the player,
317
1129260
2000
Şimdi olayın merkezinde siz varsınız,
18:51
telling the story.
318
1131260
2000
hikâyeyi anlatan müzisyen.
18:53
Now it's a reversed thing. You're telling the story. And you're telling the story.
319
1133260
2000
Şimdi iş tersine döndü. Siz hikâyeyi anlatıyorsunuz. Ve siz hikâyeyi anlatıyorsunuz.
18:55
And even briefly, you become the storyteller
320
1135260
3000
Ve kısa bile olsa, topluluğun, tüm topluluğun
18:58
to which the community, the whole community, listens to.
321
1138260
3000
dinlediği hikâyeci siz oluyorsunuz.
19:01
And Bernstein enables that. Isn't that wonderful?
322
1141260
4000
Ve Bernstein bunu mümkün kılıyor. Müthiş değil mi?
19:05
Now, if you are doing all the things we talked about, together,
323
1145260
4000
Şimdi, beraber konuştuklarımızın hepsini yaparsanız, birlikte,
19:09
and maybe some others,
324
1149260
2000
ve belki bazı başka şeyleri de,
19:11
you can get to this wonderful point of doing without doing.
325
1151260
3000
bu müthiş "yapmadan yapma" noktasına ulaşabilirsiniz.
19:14
And for the last video, I think this is simply the best title.
326
1154260
5000
Ve son video, bence bu açıkça en iyisi.
19:19
My friend Peter says,
327
1159260
2000
Arkadaşım Peter der ki:
19:21
"If you love something, give it away." So, please.
328
1161260
4000
"Eğer bir şeyi çok seviyorsan, onu bağışla." Evet, lütfen.
19:25
(Music)
329
1165260
4000
(Müzik)
20:29
(Applause)
330
1229260
17000
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7