A Darwinian theory of beauty | Denis Dutton

Dennis Dutton: Güzelliğin Darwinci Teorisi

654,038 views ・ 2010-11-16

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Sinan Yilmaz Gözden geçirme: osman oguz ahsen
00:15
Delighted to be here
0
15260
3000
Burada olmaktan ve sizinle
00:18
and to talk to you about a subject dear to my heart,
1
18260
2000
sevdiğim bir konuyu konuşmaktan
00:20
which is beauty.
2
20260
3000
çok mutluyum : güzellik.
00:23
I do the philosophy of art, aesthetics,
3
23260
3000
Sanat ve estetik felsefesi yapıyorum,
00:26
actually, for a living.
4
26260
2000
açıkçası, yaşamak için.
00:28
I try to figure out intellectually,
5
28260
2000
Mantıksal olarak, felsefi olarak,
00:30
philosophically, psychologically,
6
30260
2000
ve fiziki olarak
00:32
what the experience of beauty is,
7
32260
3000
güzelliğin ne olduğunu,
00:35
what sensibly can be said about it
8
35260
3000
en iyi nasıl ifade edilebileceğini,
00:38
and how people go off the rails in trying to understand it.
9
38260
3000
ve insanların çılgın gibi onu nasıl anlamaya çalıştıklarını açıklamaya çalıştım.
00:41
Now this is an extremely complicated subject,
10
41260
3000
Şimdi, bu çok karışık bir konu.
00:44
in part because the things that we call beautiful
11
44260
3000
Çünkü güzel diye ifade ettiğimiz şeyler
00:47
are so different.
12
47260
2000
çok çeşitli.
00:49
I mean just think of the sheer variety --
13
49260
2000
Şu çeşitliliği bir düşünün:
00:51
a baby's face,
14
51260
2000
bir bebeğin yüzü,
00:53
Berlioz's "Harold in Italy,"
15
53260
2000
Berlioz'un "Harold in Italy"si,
00:55
movies like "The Wizard of Oz"
16
55260
2000
"The Wizard of Oz" gibi filmler,
00:57
or the plays of Chekhov,
17
57260
2000
veya Checkhov'un oyunları,
00:59
a central California landscape,
18
59260
2000
California merkezden bir manzara,
01:01
a Hokusai view of Mt. Fuji,
19
61260
3000
Hokusai'nin elinden bir Fuji Daği manzarası,
01:04
"Der Rosenkavalier,"
20
64260
2000
"Der Rosenkavalier",
01:06
a stunning match-winning goal
21
66260
2000
dünya kupası maçında
01:08
in a World Cup soccer match,
22
68260
2000
enfes bir son dakika golü,
01:10
Van Gogh's "Starry Night,"
23
70260
2000
Van Gogh'un "Starry Night"ı,
01:12
a Jane Austen novel,
24
72260
2000
bir Jane Austen romanı,
01:14
Fred Astaire dancing across the screen.
25
74260
3000
sahnede dans eden Fred Astaire.
01:17
This brief list includes human beings,
26
77260
3000
Bu kısa liste insanoğlunu içeriyor,
01:20
natural landforms,
27
80260
2000
doğal güzellikleri,
01:22
works of art and skilled human actions.
28
82260
3000
sanat eserlerini ve yetenekli insan eylemlerini.
01:25
An account that explains the presence of beauty
29
85260
3000
Listedeki her şeyindeki güzelliği açıklayabilecek
01:28
in everything on this list
30
88260
2000
bir beyanda bulunmak
01:30
is not going to be easy.
31
90260
2000
pek kolay olmayacak.
01:32
I can, however, give you at least a taste
32
92260
3000
Ama, en azından elimizdeki güzellikle ilgili
01:35
of what I regard
33
95260
2000
teorilerden
01:37
as the most powerful theory of beauty
34
97260
2000
en güçlü olduğunu düşündüğümden
01:39
we yet have.
35
99260
2000
bahsedebilirim.
01:41
And we get it not from a philosopher of art,
36
101260
2000
Ve bunu ne bir sanat filozofundan
01:43
not from a postmodern art theorist
37
103260
2000
ne bir postmodern sanat teorisyeninden
01:45
or a bigwig art critic.
38
105260
2000
ne de önemli bir sanat eleştirmeninden alıyoruz.
01:47
No, this theory
39
107260
2000
Hayır, bu teori bir
01:49
comes from an expert
40
109260
2000
midye, solucan ve güvercin üretimi
01:51
on barnacles and worms and pigeon breeding,
41
111260
3000
uzmanından geliyor.
01:57
and you know who I mean:
42
117260
3000
Kimden bahsettiğimi biliyorsunuz --
02:00
Charles Darwin.
43
120260
2000
Charles Darwin.
02:02
Of course, a lot of people think they already know
44
122260
3000
Tabi birçok insan 'güzellik nedir?' soruna
02:05
the proper answer to the question,
45
125260
3000
en uygun cevabı zaten bildiklerini
02:08
"What is beauty?"
46
128260
2000
düşünüyorlar.
02:11
It's in the eye of the beholder.
47
131260
2000
Bu, bakan kişiye göre değişir.
02:13
It's whatever moves you personally.
48
133260
2000
Kişisel bir deneyimdir yani.
02:15
Or, as some people,
49
135260
2000
Veya bazı insanların --
02:17
especially academics prefer,
50
137260
2000
özellikle akademisyenlerin --
02:19
beauty is in the culturally conditioned
51
139260
3000
tercih ettiği gibi güzellik, kültürel olarak şartlandırılmış
02:22
eye of the beholder.
52
142260
2000
kişiden kişiye göre değişir.
02:24
People agree that paintings or movies or music
53
144260
3000
İnsanlar resimlerin, filmlerin veya müziklerin güzel
02:27
are beautiful
54
147260
2000
olduğunda hemfikirdir,
02:29
because their cultures determine a uniformity of aesthetic taste.
55
149260
4000
çünkü kültürleri ortak bir estetik tat yaratmıştır.
02:33
Taste for both natural beauty and for the arts
56
153260
3000
Doğal güzellik veya sanatın tatı
02:36
travel across cultures
57
156260
2000
kültürler arasında kolayca
02:38
with great ease.
58
158260
2000
gezinebilir.
02:40
Beethoven is adored in Japan.
59
160260
2000
Japonlar Beethoven'a bayılırlar.
02:42
Peruvians love Japanese woodblock prints.
60
162260
3000
Perulular Japon ağaç baskı sanatını çok severler.
02:45
Inca sculptures are regarded as treasures
61
165260
2000
Shakespeare dünyadaki başlıca bütün
02:47
in British museums,
62
167260
2000
dillere çevrilmişken
02:49
while Shakespeare is translated
63
169260
2000
İnka heykelleri İngiliz müzelerinde
02:51
into every major language of the Earth.
64
171260
3000
hazine değeri görürler.
02:54
Or just think about American jazz
65
174260
2000
Ya da Amerikan jazı veya
02:56
or American movies --
66
176260
2000
filimlerini bir düşünün --
02:58
they go everywhere.
67
178260
2000
her yerdeler.
03:00
There are many differences among the arts,
68
180260
3000
Sanatlar arasında birçok farklılıklar vardır,
03:03
but there are also universal,
69
183260
2000
ama aynı zamanda evrensel olan,
03:05
cross-cultural aesthetic pleasures
70
185260
2000
kültürler arası estetik zevkler
03:07
and values.
71
187260
2000
evrenseldir.
03:09
How can we explain
72
189260
3000
Bu evrenselliği
03:12
this universality?
73
192260
3000
nasıl açıklayabiliriz?
03:15
The best answer lies in trying to reconstruct
74
195260
2000
Buna en iyi cevap artistik ve
03:17
a Darwinian evolutionary history
75
197260
3000
estetik zevklerin emvrimsel
03:20
of our artistic and aesthetic tastes.
76
200260
3000
Darwinci tarihinde yatıyor.
03:23
We need to reverse-engineer
77
203260
2000
Şu anki artistik zevk ve tercihlerimizi,
03:25
our present artistic tastes and preferences
78
205260
3000
aklımıza nasıl kazındıklarını
03:28
and explain how they came
79
208260
2000
açıklayabilmek için bunları
03:30
to be engraved in our minds
80
210260
3000
tersine mühendisliğe tabi tutmalıyız.
03:33
by the actions of both our prehistoric,
81
213260
3000
Hem tarih öncesi davranışlarımızla
03:36
largely pleistocene environments,
82
216260
2000
hem de toplumsal görevlerimizle,
03:38
where we became fully human,
83
218260
2000
büyük ölçüde buzul çağı ortamlarında
03:40
but also by the social situations
84
220260
2000
-tam manasında insan olduğumuz-
03:42
in which we evolved.
85
222260
2000
ve zamanında evrildik.
03:44
This reverse engineering
86
224260
2000
Ayrıca bu tersine mühendislik
03:46
can also enlist help
87
226260
3000
tarih öncesi
03:49
from the human record
88
229260
2000
korunmuş kayıtlardan
03:51
preserved in prehistory.
89
231260
2000
yardım sağlayabilir.
03:53
I mean fossils, cave paintings and so forth.
90
233260
3000
Fosiller, mağara çizimleri...vb'lerinden bahsediyorum.
03:56
And it should take into account
91
236260
2000
Ve hesaba katılmalıdır ki,
03:58
what we know of the aesthetic interests
92
238260
2000
izole olmuş avcı-toplayıcı grupların
04:00
of isolated hunter-gatherer bands
93
240260
3000
estetik anlayışları hakkında ne biliyorsak
04:03
that survived into the 19th and the 20th centuries.
94
243260
3000
bunlar, 19. ve 20. yüzyıllara kadar gelmişlerdir.
04:07
Now, I personally
95
247260
2000
Kişisel olarak benim,
04:09
have no doubt whatsoever
96
249260
2000
güzellik deneyiminin
04:11
that the experience of beauty,
97
251260
2000
o duygu yoğunluğu ve keyfi ile,
04:13
with its emotional intensity and pleasure,
98
253260
3000
evrimleşmiş insan psikolojimize ait olduğuna
04:16
belongs to our evolved human psychology.
99
256260
3000
dair hiçbir kuşkum yok.
04:20
The experience of beauty is one component
100
260260
3000
Bütün bir Darwinci adaptasyon serilerinin içinde,
04:23
in a whole series of Darwinian adaptations.
101
263260
3000
güzellik deneyimi, bunun bir bileşenidir.
04:27
Beauty is an adaptive effect,
102
267260
2000
Güzellik, sanat ve eğlence eserlerinin
04:29
which we extend
103
269260
2000
yaratılması ve beğenilmesinde
04:31
and intensify
104
271260
2000
büyüttüğümüz
04:33
in the creation and enjoyment
105
273260
2000
ve yoğunlaştırdığımız
04:35
of works of art and entertainment.
106
275260
3000
adaptif bir etkidir.
04:39
As many of you will know,
107
279260
2000
Bir çoğunuzun bileceği gibi
04:41
evolution operates by two main primary mechanisms.
108
281260
3000
evrim, başlıca iki temel mekanizma ile çalışır.
04:44
The first of these is natural selection --
109
284260
3000
Bunlardan birincisi; rastgele mutasyon ve
04:47
that's random mutation and selective retention --
110
287260
3000
seçici korumayla olan, bizim temel anatomimiz
04:50
along with our basic anatomy and physiology --
111
290260
3000
ve fizyolojimizle birlikte, pankreasın,
04:53
the evolution of the pancreas or the eye or the fingernails.
112
293260
3000
gözün veya tırnakların evrimini anlatan doğal seçilimdir.
04:56
Natural selection also explains
113
296260
3000
Doğal seçilim aynı zamanda
04:59
many basic revulsions,
114
299260
2000
birçok basit ani duygu değişimlerini de açıklar:
05:01
such as the horrid smell of rotting meat,
115
301260
2000
çürümekte olan etin korkunç kokusu gibi,
05:03
or fears, such as the fear of snakes
116
303260
3000
ya da yılan korkusu gibi,
05:06
or standing close to the edge of a cliff.
117
306260
3000
veya uçurumun kenarında durulduğundaki korku gibi.
05:09
Natural selection also explains pleasures --
118
309260
3000
Doğal seçilim ayrıca seksüel zevk
05:12
sexual pleasure,
119
312260
2000
ve bizim tatlıya, yağa ve proteinlere
05:14
our liking for sweet, fat and proteins,
120
314260
3000
karşı olan beğenimiz gibi zevkleri de açıklar ki,
05:17
which in turn explains a lot of popular foods,
121
317260
3000
bu da; neden taze meyveli, çikolatalı milkshakeler'in
05:20
from ripe fruits through chocolate malts
122
320260
3000
ve mangal yapılmış pirzolaların
05:23
and barbecued ribs.
123
323260
3000
popüler olduğunu açıklar.
05:26
The other great principle of evolution
124
326260
2000
Evrimin bir diğer prensibi ise
05:28
is sexual selection,
125
328260
2000
seksüel seçilimdir
05:30
and it operates very differently.
126
330260
2000
ve bu çok farklı işler.
05:32
The peacock's magnificent tail
127
332260
3000
Tavuz kuşunun muhteşem kuyruğu
05:35
is the most famous example of this.
128
335260
3000
bunun en bilindik örneğidir.
05:38
It did not evolve for natural survival.
129
338260
3000
Hayatta kalma savaşı için evrimleşmemiştir.
05:41
In fact, it goes against natural survival.
130
341260
3000
Aslında, hayatta kalmaya karşı bir yapıdır.
05:44
No, the peacock's tail
131
344260
2000
Hayır, tavuz kuşunun kuyruğu
05:46
results from the mating choices
132
346260
2000
dişi tavuz kuşları tarafından yapılan
05:48
made by peahens.
133
348260
2000
çiftleşme seçimlerinin sonucudur.
05:50
It's quite a familiar story.
134
350260
2000
Bu biraz tanıdık bir hikaye:
05:52
It's women who actually push history forward.
135
352260
3000
Kadınlardır aslında tarihi ileri sürükleyen.
05:56
Darwin himself, by the way,
136
356260
2000
Bu arada Darwin'in kendisinin
05:58
had no doubts that the peacock's tail
137
358260
2000
tavuz kuşunun kuyruğunun, dişi tavuz kuşunun
06:00
was beautiful in the eyes of the peahen.
138
360260
2000
gözüne güzel gözüktüğü hakkında hiçbir kuşkusu yoktur.
06:02
He actually used that word.
139
362260
3000
O kelimeyi kullanmıştır sahiden. (Eye of the Beholder'a gönderme yapıyor. Eye of the Peahen.)
06:05
Now, keeping these ideas firmly in mind,
140
365260
3000
Şimdi, bu düşünceleri sıkıca aklımızda tutarak
06:08
we can say that the experience of beauty
141
368260
3000
güzellik tecrübesinin,
06:11
is one of the ways that evolution has
142
371260
3000
hayatta kalmamız ve ürememiz için
06:14
of arousing and sustaining
143
374260
2000
en uygun kararları vermeye
06:16
interest or fascination,
144
376260
2000
bizi cesaretlendirmek amacıyla, evrimin sahip olduğu
06:18
even obsession,
145
378260
2000
canlandırıcı,harekete geçirici
06:20
in order to encourage us
146
380260
2000
hatta takıntılı
06:22
toward making the most adaptive decisions
147
382260
3000
ve cazibeli
06:25
for survival and reproduction.
148
385260
3000
yollardan biridir diyebiliriz.
06:29
Beauty is nature's way
149
389260
2000
Tabiri caizse güzellik,
06:31
of acting at a distance,
150
391260
3000
doğanın uzaktan
06:34
so to speak.
151
394260
2000
müdahele etmesidir.
06:36
I mean, you can't expect to eat
152
396260
2000
Yani, faydalı bir manzarayı
06:38
an adaptively beneficial landscape.
153
398260
2000
yemeyi bekleyemezsiniz.
06:40
It would hardly do to eat your baby
154
400260
2000
Bebeğinize ya da sevgilinize
06:42
or your lover.
155
402260
2000
neredeyse hiçbirşey yapmayacaktır.
06:44
So evolution's trick
156
404260
2000
Bu yüzden evrimin numarası,
06:46
is to make them beautiful,
157
406260
2000
bu manzaraları güzel yaparak,
06:48
to have them exert a kind of magnetism
158
408260
3000
onların sizi kendisine çekmesini sağlamak
06:51
to give you the pleasure of simply looking at them.
159
411260
3000
ve sizin sadece onlara bakıp keyif almanızdır.
06:55
Consider briefly an important source of aesthetic pleasure,
160
415260
3000
Kısa bir şekilde o güzel manzaraların manyetik çekimini,
06:58
the magnetic pull
161
418260
2000
ve estetik zevkin
07:00
of beautiful landscapes.
162
420260
2000
önemli kaynaklarını düşünün.
07:02
People in very different cultures
163
422260
2000
Dünyanın her yerinden
07:04
all over the world
164
424260
2000
çok farklı kültürlerden kişiler,
07:06
tend to like a particular kind of landscape,
165
426260
3000
pleistosendeki(buzul çağında) evrildiğimiz ovalara benzeyen,
07:09
a landscape that just happens to be similar
166
429260
3000
belirli bir manzarayı
07:12
to the pleistocene savannas where we evolved.
167
432260
3000
beğenme eğilimindedirler.
07:15
This landscape shows up today
168
435260
2000
Bu manzara türü bugün;
07:17
on calendars, on postcards,
169
437260
3000
takvimlerde, kartpostallarda,
07:20
in the design of golf courses and public parks
170
440260
3000
golf pisti dizaynlarında ve parklarda
07:23
and in gold-framed pictures
171
443260
2000
ve altın çerçeveli resimlerde
07:25
that hang in living rooms
172
445260
2000
oturma odalarında asılı biçimde
07:27
from New York to New Zealand.
173
447260
3000
New York'tan Yeni Zelanda'ya kadar görünür.
07:30
It's a kind of Hudson River school landscape
174
450260
3000
İçerdiği çimlerle kaplı, açık, boş alanlarla
07:33
featuring open spaces
175
453260
2000
tek tük ağaçlar ve korularla
07:35
of low grasses
176
455260
2000
Hudson River akımı
07:37
interspersed with copses of trees.
177
457260
3000
manzara tabloları gibidir.
07:40
The trees, by the way, are often preferred
178
460260
2000
Bu arada ağaçların yere yakın
07:42
if they fork near the ground,
179
462260
2000
çatal yapmış biçimde olması tercih edilir;
07:44
that is to say, if they're trees you could scramble up
180
464260
3000
sanki, eğer zor bir durumda kalırsanız
07:47
if you were in a tight fix.
181
467260
3000
tırmanabileceğiniz cinsten.
07:50
The landscape shows the presence
182
470260
2000
Manzara suyun varlığını
07:52
of water directly in view,
183
472260
2000
direk olarak gösterir,
07:54
or evidence of water in a bluish distance,
184
474260
3000
veya mavimsi mesafede suyun izini,
07:58
indications of animal or bird life
185
478260
3000
yeşilliğin olduğu kadar
08:01
as well as diverse greenery
186
481260
2000
hayvan ve kuş yaşamı belirtileri de vardır
08:03
and finally -- get this --
187
483260
3000
ve son olarak --buraya dikkat edin--
08:06
a path
188
486260
2000
bir patika
08:08
or a road,
189
488260
2000
veya bir yol
08:10
perhaps a riverbank or a shoreline,
190
490260
3000
belki de bir nehir ya da sahil,
08:13
that extends into the distance,
191
493260
3000
neredeyse sizin onu takip etmenizi istercesine
08:16
almost inviting you to follow it.
192
496260
3000
uzaklara uzanır.
08:20
This landscape type is regarded as beautiful,
193
500260
3000
Bu manzara şekli, ona sahip olmayan
08:23
even by people in countries
194
503260
2000
yerlerde yaşayan kişiler tarafından bile
08:25
that don't have it.
195
505260
2000
"güzel" olarak sayılır.
08:27
The ideal savanna landscape
196
507260
2000
Bu ideal savana manzarası
08:29
is one of the clearest examples
197
509260
2000
insanoğlunun her yerde,
08:31
where human beings everywhere
198
511260
2000
benzer görsel deneyimle
08:33
find beauty
199
513260
2000
güzel olanı bulduğu
08:35
in similar visual experience.
200
515260
2000
en açık örneklerden biridir.
08:37
But, someone might argue,
201
517260
2000
Ama bazılarınız bunun
08:39
that's natural beauty.
202
519260
2000
doğal güzellik olduğunu savunabilir.
08:41
How about artistic beauty?
203
521260
3000
Artistik güzelliğe ne demeli?
08:44
Isn't that exhaustively cultural?
204
524260
3000
Bu denli kültürel değil mi?
08:47
No, I don't think it is.
205
527260
2000
Hayır, öyle olduğunu düşünmüyorum.
08:49
And once again, I'd like to look back to prehistory
206
529260
3000
Ve bir kez daha bunun hakkında bir şeyler söylemek için
08:52
to say something about it.
207
532260
2000
tarih öncesi zamanlara bakmak isterim.
08:54
It is widely assumed
208
534260
2000
Lascaux ve Chauvet'teki
08:56
that the earliest human artworks
209
536260
2000
hayret verici derecedeki
08:58
are the stupendously skillful cave paintings
210
538260
3000
becerikli mağara resimleri
09:01
that we all know from Lascaux
211
541260
2000
insanlığın en erken sanat eserleri
09:03
and Chauvet.
212
543260
2000
olarak sayılır.
09:06
Chauvet caves
213
546260
2000
Chauvet mağaraları;
09:08
are about 32,000 years old,
214
548260
2000
kendileriyle aynı dönemden barındırdıkları
09:10
along with a few small, realistic sculptures
215
550260
3000
birkaç küçük, gerçekçi kadın ve hayvan
09:13
of women and animals from the same period.
216
553260
3000
heykelleriyle birlikte 32,000 yaşındadır.
09:20
But artistic and decorative skills
217
560260
2000
Ancak artistik ve dekoratif hünerler
09:22
are actually much older than that.
218
562260
3000
aslında bunlardan çok daha eskidir.
09:26
Beautiful shell necklaces
219
566260
2000
Sanat galerilerinde görebileceğinize benzer
09:28
that look like something you'd see at an arts and crafts fair,
220
568260
3000
deniz kabuklarından güzel kolyeler ile
09:31
as well as ochre body paint,
221
571260
2000
okra vücut boyaları
09:33
have been found
222
573260
2000
100,000 yıl öncesine ait
09:35
from around 100,000 years ago.
223
575260
2000
dönemlerde bulunmuştur.
09:37
But the most intriguing prehistoric artifacts
224
577260
3000
Ama en şaşırtıcı tarih öncesi sanat eserleri
09:40
are older even than this.
225
580260
2000
bunlardan daha da eskidir.
09:42
I have in mind
226
582260
2000
Aklımda
09:44
the so-called Acheulian hand axes.
227
584260
3000
sözde Acheulian el baltaları var.
09:48
The oldest stone tools are choppers
228
588260
3000
En eski aletler, Doğu Afrika
09:51
from the Olduvai Gorge in East Africa.
229
591260
2000
Olduvai Geçit'inden basit kesici taşlardır.(chopper)
09:53
They go back about two-and-a-half-million years.
230
593260
3000
Bunlar iki buçuk milyon yıl öncesine kadar giderler.
09:56
These crude tools
231
596260
2000
Bu kaba aletler
09:58
were around for thousands of centuries,
232
598260
3000
1.4 milyon yıl öncesine kadar,
10:01
until around 1.4 million years ago
233
601260
3000
binlerce yüzyıl ortalardaydılar;
10:04
when Homo erectus
234
604260
2000
ta ki Homo erectus
10:06
started shaping
235
606260
2000
tek, ince taşlara
10:08
single, thin stone blades,
236
608260
2000
bazen yuvarlak, oval biçimde
10:10
sometimes rounded ovals,
237
610260
3000
ama çoğu zaman
10:13
but often in what are to our eyes
238
613260
2000
dikkaç çekici bir şekilde
10:15
an arresting, symmetrical pointed leaf
239
615260
3000
simetrik, ucu sivri yaprak veya döz damlası
10:18
or teardrop form.
240
618260
2000
şeklini verinceye kadar.
10:20
These Acheulian hand axes --
241
620260
2000
Bu Acheulian dönemi el baltalarının
10:22
they're named after St. Acheul in France,
242
622260
2000
-- adını Fransa'daki Aziz Acheul'dan, buluşların
10:24
where finds were made in 19th century --
243
624260
3000
19. yüzyılda yapıldığı yerden almıştır--
10:27
have been unearthed in their thousands,
244
627260
3000
binlercesi, Asya, Avrupa ve Afrika'ya
10:30
scattered across Asia, Europe and Africa,
245
630260
3000
yayılmış olarak bulundu ve çıkarıldı;
10:33
almost everywhere Homo erectus
246
633260
3000
hemen hemen Homo erectus ve
10:36
and Homo ergaster roamed.
247
636260
3000
Home ergaster'in dolaştığı her yerde.
10:39
Now, the sheer numbers of these hand axes
248
639260
3000
Bu el baltalarının sayısı, bunların
10:42
shows that they can't have been made
249
642260
2000
sadece hayvanları kesip doğramak için
10:44
for butchering animals.
250
644260
2000
yapılmadığını gösteriyor.
10:46
And the plot really thickens when you realize
251
646260
3000
Ve diğer pleistosen aletlerinde olduğu gibi
10:49
that, unlike other pleistocene tools,
252
649260
3000
giyim eşyası olarak kullanıldıklarına dair
10:52
the hand axes often exhibit
253
652260
2000
bir kanıtın olmadığını
10:54
no evidence of wear
254
654260
2000
anladığınızda, hikayemiz
10:56
on their delicate blade edges.
255
656260
2000
daha da derinleşiyor.
10:58
And some, in any event, are too big
256
658260
2000
Ve bazıları kesip doğrama ve
11:00
to use for butchery.
257
660260
2000
herhangi bir olay için çok büyükler.
11:03
Their symmetry, their attractive materials
258
663260
2000
Onların bu simetrisi, cazip materyali
11:05
and, above all,
259
665260
2000
ve hepsinin üzerinde
11:07
their meticulous workmanship
260
667260
2000
titiz işçilikleri,
11:09
are simply quite beautiful
261
669260
3000
bugün bile gözlerimize
11:12
to our eyes, even today.
262
672260
3000
güzel gözüküyor.
11:15
So what were these ancient --
263
675260
3000
Peki bu çok eski...
11:19
I mean, they're ancient, they're foreign,
264
679260
2000
-- Demek istediğim bunlar çok eski, yabancı
11:21
but they're at the same time
265
681260
2000
ama yanı zamanda bir şekilde
11:23
somehow familiar.
266
683260
2000
tanıdık geliyorlar.
11:25
What were these artifacts for?
267
685260
3000
...Peki bu eski eserler ne içindi?
11:28
The best available answer
268
688260
2000
Halazırdaki en iyi cevap
11:30
is that they were literally
269
690260
2000
onların gerçekten bilinen
11:32
the earliest known works of art,
270
692260
2000
en eski sanat eserli olduğudur:
11:34
practical tools transformed
271
694260
2000
büyüleyici estetik objelere
11:36
into captivating aesthetic objects,
272
696260
3000
dönüştürülmüş, hem zarif görünüşleri
11:39
contemplated both for their elegant shape
273
699260
2000
hem de ustalıklı işçiliği için
11:41
and their virtuoso craftsmanship.
274
701260
3000
düşünülmüş pratik aletler.
11:45
Hand axes mark
275
705260
2000
El baltaları
11:47
an evolutionary advance in human history --
276
707260
2000
insanlık tarihinde evrimsel bir ilerlemeye işaret eder...
11:49
tools fashioned to function
277
709260
2000
-- iş görmesi için yapılmış,
11:51
as what Darwinians call "fitness signals" --
278
711260
3000
Darwincilerin deyimiyle "fitness sinyalleri--
11:54
that is to say, displays
279
714260
2000
.. ki bu da onların;
11:56
that are performances
280
716260
2000
tıpkı tavuz kuşunun kuyruğu gibi,
11:58
like the peacock's tail,
281
718260
2000
tüylerin ve kılların aksine
12:00
except that, unlike hair and feathers,
282
720260
3000
bilinçli bir şekilde ve akıllıca
12:03
the hand axes are consciously
283
723260
2000
işlenmiş aletler olduğunu
12:05
cleverly crafted.
284
725260
2000
gösterir.
12:07
Competently made hand axes
285
727260
2000
Yetkin olarak yapılan el baltaları
12:09
indicated desirable personal qualities --
286
729260
3000
arzu edilen kişisel özelliklerin bir göstergesiydi:
12:13
intelligence, fine motor control,
287
733260
3000
zekanın, motor kontrollerin iyi oluşu,
12:16
planning ability,
288
736260
2000
planlama yeteneğinin,
12:18
conscientiousness
289
738260
2000
dürüstlüğün
12:20
and sometimes access to rare materials.
290
740260
3000
ve bazen de nadir malzemeleri erişebilmenin.
12:23
Over tens of thousands of generations,
291
743260
3000
On binlerce nesilden sonra,
12:26
such skills increased the status
292
746260
2000
bu gibi beceriler, onlara sahip
12:28
of those who displayed them
293
748260
2000
olanların durumunu iyileştirmiş
12:30
and gained a reproductive advantage
294
750260
2000
ve daha az becerikli olanlara nazaran
12:32
over the less capable.
295
752260
2000
üreme avantajı sağlamıştır.
12:34
You know, it's an old line,
296
754260
2000
Bilirsiz, eski bir deyiştir
12:36
but it has been shown to work --
297
756260
2000
ama işe yaradığı gösterilmiştir:
12:38
"Why don't you come up to my cave, so I can show you my hand axes?"
298
758260
3000
"Neden mağrama gelmiyorsun, böylece sana el baltalarımı gösterebilirim."
12:41
(Laughter)
299
761260
2000
(Kahkahalar)
12:43
Except, of course, what's interesting about this
300
763260
3000
Tabii ki bunun haricinde, işin ilginç tarafı
12:46
is that we can't be sure how that idea was conveyed,
301
766260
3000
bu düşüncenin nasıl iletidiği hakkında emin olamamamızdır,
12:49
because the Homo erectus
302
769260
2000
çünkü bunları yapan
12:51
that made these objects
303
771260
3000
Home erectus'un
12:54
did not have language.
304
774260
2000
bir lisanı yoktu.
12:56
It's hard to grasp,
305
776260
2000
Kavraması zor,
12:58
but it's an incredible fact.
306
778260
3000
ama inanılmaz bir olay.
13:01
This object was made
307
781260
2000
Bu obje,
13:03
by a hominid ancestor,
308
783260
3000
insansı atalarımız tarafından
13:06
Homo erectus or Homo ergaster,
309
786260
3000
-- Homo erectus veya Homo ergaster --
13:10
between 50,000 and 100,000 years
310
790260
3000
lisanın gelişmesinden 50 ila 100,000
13:13
before language.
311
793260
2000
yıl önce yapıldı.
13:16
Stretching over a million years,
312
796260
2000
Bir milyon yıla kadar uzanan
13:18
the hand axe tradition
313
798260
2000
el baltası geleneği,
13:20
is the longest artistic tradition
314
800260
3000
insanlık ve proto-insan tarihindeki
13:23
in human and proto-human history.
315
803260
3000
en uzun artistik gelenektir.
13:26
By the end of the hand axe epic, Homo sapiens --
316
806260
3000
El baltası destanının sonunda, Homo sapiens --
13:29
as they were then called, finally --
317
809260
2000
sonunda böyle çağrılabiliyordu --
13:31
were doubtless finding new ways
318
811260
2000
birbirlerini eğlendirmede ve etkilemede;
13:33
to amuse and amaze each other
319
813260
3000
kim bilir, şakalar, hikayeler anlatarak,
13:36
by, who knows, telling jokes,
320
816260
2000
dans ederek veya saç şekillendirme gibi
13:38
storytelling, dancing, or hairstyling.
321
818260
3000
yeni yollar bulmakta endişe etmiyordu.
13:41
Yes, hairstyling -- I insist on that.
322
821260
3000
Evet, saç şekillendirme, bunda ısrar ediyorum.
13:44
For us moderns,
323
824260
2000
Biz çağdaşlarlar için,
13:46
virtuoso technique
324
826260
2000
virtüoz teknikler
13:48
is used to create imaginary worlds
325
828260
2000
kurgularda ve filmlerde hayali dünyalar
13:50
in fiction and in movies,
326
830260
2000
yaratmak için, yoğun duyguları
13:52
to express intense emotions
327
832260
2000
müzikle, çizimlerle ve dansla
13:54
with music, painting and dance.
328
834260
3000
anlatmak için kullanılıyor.
13:57
But still,
329
837260
2000
Yine de
13:59
one fundamental trait
330
839260
2000
atalarımızdan kalma temel
14:01
of the ancestral personality persists
331
841260
2000
bir kişilik özelliği,
14:03
in our aesthetic cravings:
332
843260
3000
estetik özlemimizde devam etmektedir:
14:06
the beauty we find
333
846260
2000
ustalık gerektiren işlerdeki
14:08
in skilled performances.
334
848260
2000
bulduğumuz güzellik.
14:10
From Lascaux to the Louvre
335
850260
2000
Lascaux'tan Louvre'a,
14:12
to Carnegie Hall,
336
852260
2000
Carnegie Hall'a,
14:14
human beings
337
854260
2000
insanoğlu, doğuştan,
14:16
have a permanent innate taste
338
856260
2000
sanatta usta gösterimlere
14:18
for virtuoso displays in the arts.
339
858260
3000
karşı sürekli bir beğenisi olmuştur.
14:22
We find beauty
340
862260
2000
İyi yapılmış bir şeyi
14:24
in something done well.
341
864260
2000
güzel buluyoruz.
14:28
So the next time you pass a jewelry shop window
342
868260
2000
Böylece bir dahaki sefere bir kuyumcunun önünden geçerken
14:30
displaying a beautifully cut
343
870260
2000
sergilenen güzelce kesilmiş
14:32
teardrop-shaped stone,
344
872260
2000
göz yaşı-damlası biçimindeki taşın,
14:34
don't be so sure
345
874260
2000
sadece kültürünüz
14:36
it's just your culture telling you
346
876260
2000
size o parlayan şeyin güzel olması gerektiğini
14:38
that that sparkling jewel is beautiful.
347
878260
2000
söylediği için güzel olduğu konusunda emin olmayın.
14:40
Your distant ancestors loved that shape
348
880260
3000
Uzak atalarınız o şekli sevmişlerdi ve
14:43
and found beauty in the skill needed to make it,
349
883260
3000
onu yapabilmek için gerekli olan beceride güzelliği görmüşlerdi;
14:46
even before
350
886260
2000
bu sevgilerini
14:48
they could put their love into words.
351
888260
2000
kelimelere dökemeden önce bile.
14:50
Is beauty in the eye of the beholder?
352
890260
3000
Güzellik, bakana göre değişir mi?
14:53
No, it's deep in our minds.
353
893260
3000
Hayır, o aklımızın derinliklerindedir.
14:56
It's a gift handed down from the intelligent skills
354
896260
3000
O, en eski atalarımızın akıllıca becerilerinden
14:59
and rich emotional lives
355
899260
2000
ve zengin duygusal yaşamlarından
15:01
of our most ancient ancestors.
356
901260
3000
bize devredilmiş bir hediyedir.
15:04
Our powerful reaction to images,
357
904260
2000
Resimlere olan güçlü tepkimizden
15:06
to the expression of emotion in art,
358
906260
3000
sanatta duygunun ifadesine,
15:09
to the beauty of music, to the night sky,
359
909260
3000
müziğin güzelliğine ve geceki gökyüzüne kadar bu hediye,
15:12
will be with us and our descendants
360
912260
3000
insan türü varolmaya devam ettikçe
15:15
for as long as the human race exists.
361
915260
3000
bizimle ve torunlarımızla birlikte olucaktır.
15:18
Thank you.
362
918260
2000
Teşekkürler.
15:20
(Applause)
363
920260
7000
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7