How reliable is your memory? | Elizabeth Loftus

Elizabeth Loftus: Hafızanın kurgusu

2,325,029 views ・ 2013-09-23

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Murat Ilbay Gözden geçirme: Yusuf Paşa ÖZDEDE
00:12
I'd like to tell you about a legal case that I worked on
0
12509
4332
Size Steve Titus isimli bir kişinin hikayesini anlatan
00:16
involving a man named Steve Titus.
1
16841
3563
üzerinde çalıştığım adli bir davadan bahsetmek istiyorum.
00:20
Titus was a restaurant manager.
2
20404
3029
Titus bir restoran müdürüydü.
00:23
He was 31 years old, he lived in Seattle, Washington,
3
23433
4090
31 yaşındaydı ve Seattle, Washington'da yaşıyordu.
00:27
he was engaged to Gretchen,
4
27523
1895
Gretchen'le nişanlıydı,
00:29
about to be married, she was the love of his life.
5
29418
2948
evlilik planları yapıyorlardı, Gretchen, onun hayatının aşkıydı.
00:32
And one night, the couple went out
6
32366
2284
Bir gece çift, romantik bir akşam yemeği için
00:34
for a romantic restaurant meal.
7
34650
3005
birlikte dışarı çıktı.
00:37
They were on their way home,
8
37655
1648
Eve dönmek üzere yoldaydılar,
00:39
and they were pulled over by a police officer.
9
39303
2950
bir polis memuru tarafından arabaları kenara çekildi.
00:42
You see, Titus' car sort of resembled
10
42253
3317
Titus'un arabası o akşam bayan bir otostopçuya
00:45
a car that was driven earlier in the evening
11
45570
3887
tecavüz eden bir adam tarafından
00:49
by a man who raped a female hitchhiker,
12
49457
3406
kullanılan bir arabaya benzerdi
00:52
and Titus kind of resembled that rapist.
13
52863
3594
ve aynı zamanda Titus da tecavüzcüyü andırıyordu.
00:56
So the police took a picture of Titus,
14
56457
2578
Bunun üzerine polis Titus'un fotoğrafını çekti
00:59
they put it in a photo lineup,
15
59035
2767
ve zanlı teşhis odasına koydu.
01:01
they later showed it to the victim,
16
61802
2160
Fotoğrafı tecavüz mağduruna gösterdiler
01:03
and she pointed to Titus' photo.
17
63962
2160
Kadın Titus'un fotoğrafını işaret etti ve
01:06
She said, "That one's the closest."
18
66122
3621
"Bu fotoğraf tecavüzcüye çok benziyor" dedi.
01:09
The police and the prosecution proceeded with a trial,
19
69743
3888
Polis ve başsavcılık tarafından açıldı
01:13
and when Steve Titus was put on trial for rape,
20
73631
3341
ve Steve Titus tecavüzle yargılandı.
01:16
the rape victim got on the stand
21
76972
2096
Tecavüz mağduru kürsüye geçti ve
01:19
and said, "I'm absolutely positive that's the man."
22
79068
4342
"Tecavüzcünün bu adam olduğundan kesinlikle eminim." dedi.
01:23
And Titus was convicted.
23
83410
2926
Titus suçlu bulundu.
01:26
He proclaimed his innocence,
24
86336
1974
Titus masum olduğunu savundu,
01:28
his family screamed at the jury,
25
88310
2582
ailesi jüriye çıkıştı,
01:30
his fiancée collapsed on the floor sobbing,
26
90892
2871
nişanlısı ağlayarak olduğu yere yığıldı.
01:33
and Titus is taken away to jail.
27
93763
3395
Titus cezaevine götürüldü.
01:37
So what would you do at this point?
28
97158
3458
Peki siz bu durumda ne yapardınız ?
01:40
What would you do?
29
100616
1636
Ne yapardınız ?
01:42
Well, Titus lost complete faith in the legal system,
30
102252
3768
Titus hukuk sistemine olan bütün inancını kaybetti,
01:46
and yet he got an idea.
31
106020
2032
fakat aklına bir fikir gelmişti.
01:48
He called up the local newspaper,
32
108052
2431
Yerel gazeteyi arayarak yardım istedi,
01:50
he got the interest of an investigative journalist,
33
110483
3387
bir araştırmacı gazetecinin ilgisini çekmişti.
01:53
and that journalist actually found the real rapist,
34
113870
4736
Gazeteci gerçek tecavüzcüyü buldu.
01:58
a man who ultimately confessed to this rape,
35
118606
3353
Suçunu itiraf eden adamın
02:01
a man who was thought to have committed 50 rapes
36
121959
3292
o civarda daha önce 50 tecavüz davasına
02:05
in that area,
37
125251
1332
karıştığı düşünülüyordu.
02:06
and when this information was given to the judge,
38
126583
3174
Hakime bu bilgi verildiğinde,
02:09
the judge set Titus free.
39
129757
2936
hakim Titus'u serbest bıraktı.
02:12
And really, that's where this case should have ended.
40
132693
4031
Dava burada bitmeliydi.
02:16
It should have been over.
41
136724
1123
Bu olayın, davanın sonu olması gerekirdi.
02:17
Titus should have thought of this as a horrible year,
42
137847
2520
Titus bu olayı berbat bir yıl olarak kabul etmeliydi,
02:20
a year of accusation and trial, but over.
43
140367
3836
korkunç bir suçlama ve hapishanede geçen bir yıl, ama artık sona ermişti.
02:24
It didn't end that way.
44
144203
2047
Ancak bu şekilde sonlanmadı.
02:26
Titus was so bitter.
45
146250
2678
Titus fazlasıyla üzgündü.
02:28
He'd lost his job. He couldn't get it back.
46
148928
2580
İşini kaybetmişti, geri alamadı.
02:31
He lost his fiancée.
47
151508
1843
Nişanlısını kaybetti.
02:33
She couldn't put up with his persistent anger.
48
153351
2906
Gretchen, Titus'un dinmeyen öfkesine daha fazla tahammül edemedi.
02:36
He lost his entire savings,
49
156257
2146
Titus bütün birikimini kaybetti.
02:38
and so he decided to file a lawsuit
50
158403
2858
Bunun üzerine polise ve bu ızdırabı yaşamasına
02:41
against the police and others whom he felt
51
161261
2281
neden olan diğer kişilere
02:43
were responsible for his suffering.
52
163542
2319
dava açmaya karar verdi.
02:45
And that's when I really started working on this case,
53
165861
4713
Ben tam olarak bu olaydan sonra dava üzerinde çalışmaya başladım.
02:50
trying to figure out
54
170574
1961
Nasıl oldu da
02:52
how did that victim go from
55
172535
2074
Tecavüz mağduru fikrini
02:54
"That one's the closest"
56
174609
1528
"Bu fotoğraf tecavüzcüye çok benziyor" yerine
02:56
to "I'm absolutely positive that's the guy."
57
176137
4750
"Tecavüzcünün bu adam olduğundan kesinlikle eminim." olarak değiştirdi.
03:00
Well, Titus was consumed with his civil case.
58
180887
3279
Titus bu davayla uğraşmaktan tükenmişti.
03:04
He spent every waking moment thinking about it,
59
184166
3034
Davayı düşünmeden geçirdiği tek bir dakikası bile olmuyordu.
03:07
and just days before he was to have his day in court,
60
187200
4151
Kendi açtığı davadan sadece birkaç gün önce
03:11
he woke up in the morning,
61
191351
2219
bir sabah
03:13
doubled over in pain,
62
193570
1808
acı içerisinde uyandı
03:15
and died of a stress-related heart attack.
63
195378
2694
ve stres kaynaklı bir kalp krizi sebebiyle hayatını kaybetti.
03:18
He was 35 years old.
64
198072
3187
Henüz 35 yaşındaydı.
03:21
So I was asked to work on Titus' case
65
201259
4810
Psikoloji uzmanı olduğum için
03:26
because I'm a psychological scientist.
66
206069
2515
benden Titus'un davası üzerinde çalışmam istendi.
03:28
I study memory. I've studied memory for decades.
67
208584
3827
Ben hatırlama problemleri üzerinde çalışıyorum. Yıllardır bu konuda araştırmalar yapıyorum.
03:32
And if I meet somebody on an airplane --
68
212411
3389
Uçakta biriyle tanıştığım zaman,
03:35
this happened on the way over to Scotland --
69
215800
2096
Bu olay İskoçya'ya giderken yaşanmıştı.
03:37
if I meet somebody on an airplane,
70
217896
1830
Uçakta biriyle tanıştığım zaman,
03:39
and we ask each other, "What do you do? What do you do?"
71
219726
3045
Birbirimize "Ne işle uğraşıyorsun?" diye sorarız.
03:42
and I say "I study memory,"
72
222771
1451
Ben "Hatırlama problemleri üzerinde çalışıyorum." derim.
03:44
they usually want to tell me how they have trouble remembering names,
73
224222
3380
Genellikle insanlar bana isimleri hatırlamakta yaşadıkları zorluklardan,
03:47
or they've got a relative who's got Alzheimer's
74
227602
2799
Alzheimer'lı olan bir yakınlarından,
03:50
or some kind of memory problem,
75
230416
2065
veya benzer hafıza problemlerinden bahsederler.
03:52
but I have to tell them
76
232481
2216
Fakat onlara söylemek zorundayım ki;
03:54
I don't study when people forget.
77
234697
3505
Ben insanların unuttukları konular üzerinde değil
03:58
I study the opposite: when they remember,
78
238202
3002
tam tersine, insanların hatırladıkları konular üzerinde çalışıyorum.
04:01
when they remember things that didn't happen
79
241204
2753
Örneğin hatırladıklarını düşündükleri yaşanmayan olaylar
04:03
or remember things that were different
80
243957
1965
veya gerçekte onların hatırladıklarından
04:05
from the way they really were.
81
245922
2025
farklı şekilde olan olaylar.
04:07
I study false memories.
82
247947
4736
Ben sahte anılar üzerinde çalışıyorum.
04:12
Unhappily, Steve Titus is not the only person
83
252683
4307
Ne yazık ki, Steve Titus birinin sahte anısı yüzünden
04:16
to be convicted based on somebody's false memory.
84
256990
4305
hapse giren tek kişi değil.
04:21
In one project in the United States,
85
261295
3308
Amerika'da bir projede,
04:24
information has been gathered
86
264603
2252
300 masum kişiden
04:26
on 300 innocent people,
87
266855
3934
bilgi toplandı.
04:30
300 defendants who were convicted of crimes they didn't do.
88
270789
3895
İşlemedikleri bir suç yüzünden hapis yatan 300 kişi
04:34
They spent 10, 20, 30 years in prison for these crimes,
89
274684
5300
Bu suçlar yüzünden 10,20,30 yıl boyunca hapiste yattılar
04:39
and now DNA testing has proven
90
279984
2427
ve şimdi DNA testi
04:42
that they are actually innocent.
91
282411
2916
onların masum olduğunu kanıtladı.
04:45
And when those cases have been analyzed,
92
285327
2521
Bu davalar incelendiğinde,
04:47
three quarters of them
93
287848
2141
dörtte üçü
04:49
are due to faulty memory, faulty eyewitness memory.
94
289989
5611
görgü tanıklarının sahte anıları yüzünden kaynaklanıyordu.
04:55
Well, why?
95
295600
1263
Peki, neydi bunun sebebi ?
04:56
Like the jurors who convicted those innocent people
96
296863
3451
Bütün o masum insanları ve
05:00
and the jurors who convicted Titus,
97
300314
2284
Titus'u suçlu bulan jüri üyeleri gibi
05:02
many people believe that memory
98
302598
2241
çoğu insan hafızanın
05:04
works like a recording device.
99
304839
1647
bir kayıt cihazı gibi çalıştığına inanıyor.
05:06
You just record the information,
100
306486
2257
Bilgiyi sadece kaydedersin,
05:08
then you call it up and play it back
101
308743
2647
Daha sonra soruları yanıtlamak veya
05:11
when you want to answer questions or identify images.
102
311390
3427
görüntüleri teşhis etmek istediğinde tekrar hatırlarsın
05:14
But decades of work in psychology
103
314817
2163
Fakat onlarca yıllık çalışmalar
05:16
has shown that this just isn't true.
104
316980
3153
gösteriyor ki bu tam olarak doğru değil.
05:20
Our memories are constructive.
105
320133
2430
Hafızalarımız yapıcı.
05:22
They're reconstructive.
106
322563
1569
Onlar yeniden kurgulayıcı.
05:24
Memory works a little bit more like a Wikipedia page:
107
324132
3481
Hafızanın çalışma prensibi bir Wikipedia sayfasınınki gibidir.
05:27
You can go in there and change it, but so can other people.
108
327613
5113
Bilgilere ulaşıp onları değiştirebilirsin fakat diğer insanlar da bunu yapabilir.
05:32
I first started studying this constructive memory process
109
332726
5249
Kurgulayıcı bellek sürecini incelemeye
05:37
in the 1970s.
110
337975
2415
1970'lerde başladım.
05:40
I did my experiments that involved showing people
111
340390
4423
Yaptığım deneylerde insanlara kurgulanmış sahte suç
05:44
simulated crimes and accidents
112
344813
2505
ve kazalar göstererek
05:47
and asking them questions about what they remember.
113
347318
3518
onlara bu konuda neler hatırladıklarını sordum.
05:50
In one study, we showed people a simulated accident
114
350836
3939
Bir araştırmada insanlara kurgulanmış bir kaza gösterdik
05:54
and we asked people,
115
354775
1278
arabaların çarpıştığı esnada
05:56
how fast were the cars going when they hit each other?
116
356053
2864
ne kadar hızlı gittiğini sorduk.
05:58
And we asked other people,
117
358917
1634
Bazı insanlara da,
06:00
how fast were the cars going when they smashed into each other?
118
360551
3689
arabaların birbirine girdiği anda ne kadar hızlı gittiğini sorduk.
06:04
And if we asked the leading "smashed" question,
119
364240
3002
Birbirine girdiği anda dediğimiz zaman,
06:07
the witnesses told us the cars were going faster,
120
367242
3285
görgü tanıkları bize arabaların daha hızlı gittiklerini söylediler,
06:10
and moreover, that leading "smashed" question
121
370527
3997
dahası, soruyu bu şekilde sormak
06:14
caused people to be more likely to tell us
122
374524
2860
kaza mahallinde kırık cam olmamasına rağmen
06:17
that they saw broken glass in the accident scene
123
377384
3067
insanları bize kırık cam gördüklerini
06:20
when there wasn't any broken glass at all.
124
380451
3779
söylemeye yöneltti.
06:24
In another study, we showed a simulated accident
125
384230
2889
Başka bir araştırmada, insanlara bir arabanın dur işareti olan
06:27
where a car went through an intersection with a stop sign,
126
387119
3660
bir kavşaktan geçtiği sahte bir kaza gösterdik
06:30
and if we asked a question that insinuated it was a yield sign,
127
390779
4932
ve soru sorarken insanlara yol ver işareti olduğunu ima ettiğimiz zaman,
06:35
many witnesses told us they remember seeing a yield sign
128
395711
3849
çoğu görgü tanığı bize kavşakta dur işaretini değil
06:39
at the intersection, not a stop sign.
129
399560
3457
yol ver işaretini hatırladıklarını söyledi.
06:43
And you might be thinking, well, you know,
130
403017
2189
Bu olayların kurgulanmış
06:45
these are filmed events,
131
405206
1323
olduğunu ve insanların
06:46
they are not particularly stressful.
132
406529
1928
stresli olmadığını düşünebilirsiniz.
06:48
Would the same kind of mistakes be made
133
408457
2734
Gerçekten zor bir durumda da
06:51
with a really stressful event?
134
411191
2951
aynı çeşit hatalar yapılır mıydı ?
06:54
In a study we published just a few months ago,
135
414142
3091
Sadece birkaç ay önce yayımladığımız bir çalışmada,
06:57
we have an answer to this question,
136
417233
2304
bu soruya cevap bulduk.
06:59
because what was unusual about this study
137
419537
2764
Çünkü bu çalışmayı farklı kılan yönü
07:02
is we arranged for people to have a very stressful experience.
138
422301
5632
insanları stresli bir duruma solacak şekilde düzenlenmesiydi.
07:07
The subjects in this study
139
427933
2229
Bu çalışmada kişiler
07:10
were members of the U.S. military
140
430162
2510
eğer savaş esiri olarak ele geçirilirlerse
07:12
who were undergoing a harrowing training exercise
141
432672
4425
başlarına neler geleceğini gösteren
07:17
to teach them what it's going to be like for them
142
437097
2782
bir eğitim tatbikatına giden
07:19
if they are ever captured as prisoners of war.
143
439879
3918
Amerikan askerlerydi.
07:23
And as part of this training exercise,
144
443797
2430
Bu eğitim kursunun bir etabında,
07:26
these soldiers are interrogated in an aggressive,
145
446227
3529
Askerler saldırgan, sert ve küfürlü kaba bir dile
07:29
hostile, physically abusive fashion for 30 minutes
146
449756
5086
30 dakika boyunca sorgulanıyorlar
07:34
and later on they have to try to identify
147
454842
2817
ve daha sonra sorgulamayı gerçekleştiren kişinin
07:37
the person who conducted that interrogation.
148
457659
3023
kimliğini belirlemeye çalışıyorlar.
07:40
And when we feed them suggestive information
149
460682
3823
Onlara kendilerini sorgulayan kişinin farklı biri olduğuna dair
07:44
that insinuates it's a different person,
150
464505
2778
üstü kapalı bir şekilde bilgi verdiğimizde,
07:47
many of them misidentify their interrogator,
151
467283
4037
çoğu asker kendilerini sorgulayan kişiyi yanlış tespit ediyor,
07:51
often identifying someone who doesn't even remotely
152
471320
3835
hatta çoğunlukla da onları gerçekten sorgulayan kişi
07:55
resemble the real interrogator.
153
475155
3104
uzaktan dahi andırmayan birini.
07:58
And so what these studies are showing
154
478259
2301
Bu çalışma gösteriyor ki
08:00
is that when you feed people misinformation
155
480560
3860
insanlara yaşamış olabilecekleri bir konuda
08:04
about some experience that they may have had,
156
484420
3380
yanlış bilgi aktardığınız zaman
08:07
you can distort or contaminate or change their memory.
157
487800
5655
onların anılarını çarpıtabilir, bozabilir veya değiştirebilirsiniz.
08:13
Well out there in the real world,
158
493455
2200
Gerçek hayatta
08:15
misinformation is everywhere.
159
495655
2891
yanlış bilgilendirme her yerde.
08:18
We get misinformation
160
498546
1360
Yanlış bilgiyi sadece
08:19
not only if we're questioned in a leading way,
161
499906
2916
sadece bize imalı bir şekilde sorulduğunda değil,
08:22
but if we talk to other witnesses
162
502822
2447
kasten veya bilinçsizce
08:25
who might consciously or inadvertently feed us
163
505269
3033
bize yalan yanlış bilgi veren
08:28
some erroneous information,
164
508302
2137
diğer görgü tanıklarıyla konuştuğumuzda veya
08:30
or if we see media coverage about some event we might have experienced,
165
510439
4730
medyada daha önce yaşamış olabileceğimiz bir olayın yer aldığını gördüğümüzde de edinebiliriz.
08:35
all of these provide the opportunity
166
515169
2793
Bütün bunlar
08:37
for this kind of contamination of our memory.
167
517962
4350
anılarımızın bozulmasına yol açar.
08:42
In the 1990s, we began to see
168
522312
3788
1990'larda, çok daha büyük bir tür
08:46
an even more extreme kind of memory problem.
169
526100
4683
hafıza problemi görmeye başladık.
08:50
Some patients were going into therapy with one problem --
170
530783
3096
Bazı hastalar terapiye bir problemle gidiyorlardı,
08:53
maybe they had depression, an eating disorder --
171
533879
2914
depresyon veya beslenme bozukluğu gibi ve
08:56
and they were coming out of therapy
172
536793
2753
terapiden başka bir
08:59
with a different problem.
173
539546
2661
problemle çıkıyorlardı.
09:02
Extreme memories for horrific brutalizations,
174
542207
3701
Dehşet verici, acımasız durumlarla iligili uç noktadaki anılar
09:05
sometimes in satanic rituals,
175
545908
1983
bazen satanik törenlerde,
09:07
sometimes involving really bizarre and unusual elements.
176
547891
4697
bazen garip ve alışılmadık unsurları içeren durumlarda.
09:12
One woman came out of psychotherapy
177
552588
2554
Bir kadın psikoterapiden çıktığında
09:15
believing that she'd endured years
178
555142
2428
yıllarca törensel istismara maruz kaldığına,
09:17
of ritualistic abuse, where she was forced into a pregnancy
179
557570
3902
zorla hamile bırakıldığına ve
09:21
and that the baby was cut from her belly.
180
561472
2566
bebeğinin karnı kesilerek alındığına inanılıyordu.
09:24
But there were no physical scars
181
564038
2359
Fakat hikayesini destekleyecek
09:26
or any kind of physical evidence
182
566397
2026
hiç bir yara izi veya
09:28
that could have supported her story.
183
568423
2881
fiziksel bir kanıt yoktu.
09:31
And when I began looking into these cases,
184
571304
3008
Bu olaylar üzerinde çalışmaya başladığımda,
09:34
I was wondering,
185
574312
1450
bu garip anıların
09:35
where do these bizarre memories come from?
186
575762
2328
nereden geldiğini merak ediyordum.
09:38
And what I found is that most of these situations
187
578090
4387
Ve bulduklarım gösteriyor ki bu olayların çoğu
09:42
involved some particular form of psychotherapy.
188
582477
5491
bazı özel psikoterapi çeşitleriyle ilgili.
09:47
And so I asked,
189
587968
1599
Ve kendi kendime sordum,
09:49
were some of the things going on in this psychotherapy --
190
589567
3388
psikoterapi sırasında olan bazı şeyler
09:52
like the imagination exercises
191
592955
2884
hayal gücü egzersizleri,
09:55
or dream interpretation,
192
595839
2057
rüya tabiri,
09:57
or in some cases hypnosis,
193
597896
2132
bazı hipnoz vakaları,
10:00
or in some cases exposure to false information --
194
600028
3818
veya yanlış bilgiye yol açan bazı durumlar gibi,
10:03
were these leading these patients
195
603846
2787
bu tarz şeyler mi hastaları
10:06
to develop these very bizarre,
196
606633
2677
bu garip, beklenmedik anıları
10:09
unlikely memories?
197
609310
2931
yaratmaya yönlendiriyor?
10:12
And I designed some experiments
198
612241
2159
Bunun üzerine psikoterapide yürütülen
10:14
to try to study the processes that were being used
199
614400
5025
süreci inceleyebilmek için
10:19
in this psychotherapy so I could study
200
619425
3073
bazı deneyler tasarladım.
10:22
the development of these very rich false memories.
201
622498
3551
Böylece sahne anıların gelişimini takip edebilecektim.
10:26
In one of the first studies we did,
202
626049
2408
Yaptığımız ilk çalışmalardan birinde,
10:28
we used suggestion,
203
628457
2353
psikoterapide kullanılan
10:30
a method inspired by the psychotherapy we saw in these cases,
204
630810
4063
ve bu tarz olaylarda sıkça karşılaştığımız hatırlatma metodunu kullandık.
10:34
we used this kind of suggestion
205
634873
2110
Bu yöntemi kullanarak
10:36
and planted a false memory
206
636983
1852
kişinin hafızasına
10:38
that when you were a kid, five or six years old,
207
638835
3077
5,6 yaşlarında bir çocukken bir alışveriş merkezinde
10:41
you were lost in a shopping mall.
208
641912
2251
kaybolduğuna dair bir anı yerleştirdik.
10:44
You were frightened. You were crying.
209
644163
2500
Çok korkmuştun ve ağlıyordun.
10:46
You were ultimately rescued by an elderly person
210
646663
2514
Sonunda yaşlı bir kişi tarafından kurtarıldın
10:49
and reunited with the family.
211
649177
1852
ve ailene yeniden kavuştun.
10:51
And we succeeded in planting this memory
212
651029
2608
Deneklerden dörtte birinin zihnine
10:53
in the minds of about a quarter of our subjects.
213
653637
4106
bu anıyı ekmeyi başardık.
10:57
And you might be thinking, well,
214
657743
2005
Bunun onlar için çok da
10:59
that's not particularly stressful.
215
659748
2346
stresli olmadığını düşünebilirsiniz.
11:02
But we and other investigators have planted
216
662094
3369
Fakat diğer araştırmacılar ve biz
11:05
rich false memories of things that were
217
665463
2758
çeşitli konular hakkında çok daha az rastlandık
11:08
much more unusual and much more stressful.
218
668221
2915
ve stresli sahte anılar da ektik.
11:11
So in a study done in Tennessee,
219
671136
2539
Tennessee'de yapılan bir araştırmada,
11:13
researchers planted the false memory
220
673675
2416
araştırmacıların ektiği sahte anı şu şekildeydi;
11:16
that when you were a kid, you nearly drowned
221
676091
2574
çocukluğunda boğulmak üzereyken
11:18
and had to be rescued by a life guard.
222
678665
2507
bir can kurtaran tarafından kurtarıldın
11:21
And in a study done in Canada,
223
681172
2303
Yine Kanada'da yapılan bir araştırmada
11:23
researchers planted the false memory
224
683475
2524
araştırmacıların ektiği
11:25
that when you were a kid,
225
685999
1228
küçük bir çocukken
11:27
something as awful as being attacked by a vicious animal
226
687227
3730
"Vahşi bir hayvan tarafından saldırıya uğramak kadar
11:30
happened to you,
227
690957
1382
kötü bir olay başına geldi." sahte anısı
11:32
succeeding with about half of their subjects.
228
692339
3422
deneklerin yarısında başarıya ulaştı.
11:35
And in a study done in Italy,
229
695761
2352
İtalya'da yapılan başka bir araştırmada,
11:38
researchers planted the false memory,
230
698113
2658
araştırmacıların ektiği sahte anı
11:40
when you were a kid, you witnessed demonic possession.
231
700771
5212
"Çocukken bir şeytan girme olayına tanıklık ettin."
11:45
I do want to add that it might seem
232
705983
2207
Şunu eklemek istiyorum:
11:48
like we are traumatizing these experimental subjects
233
708190
3739
deneklerin bilim adı altında travma yaşamasına
11:51
in the name of science,
234
711929
1600
neden oluyormuşuz gibi görünebilir
11:53
but our studies have gone through thorough evaluation
235
713529
4638
fakat araştırmalarımız
11:58
by research ethics boards
236
718167
1975
araştırma etik kurulları tarafından
12:00
that have made the decision
237
720142
2342
bu araştırmalarda bazı deneklerin
12:02
that the temporary discomfort that some
238
722484
3073
yaşayabileceği geçici rahatsızlığın
12:05
of these subjects might experience in these studies
239
725557
3084
hafızanın sürecini anlamak
12:08
is outweighed by the importance of this problem
240
728641
3900
ve dünyada gerçekleşmeye devam eden
12:12
for understanding memory processes
241
732541
3107
hafızanın istismarını engellemek kadar
12:15
and the abuse of memory that is going on
242
735648
3346
önem arz etmediği
12:18
in some places in the world.
243
738994
3293
gerekçesiyle onaylanmıştır
12:22
Well, to my surprise,
244
742287
3038
Yalnız, fark ettim ki
12:25
when I published this work and began to speak out
245
745325
3429
bu çalışmayı yayımladığımda ve psikoterapinin
12:28
against this particular brand of psychotherapy,
246
748754
3895
belirli türleri aleyhinde konuşmaya başladığımda
12:32
it created some pretty bad problems for me:
247
752649
3980
benim için bazı büyük problemler meydana getirdi:
12:36
hostilities, primarily from the repressed memory therapists,
248
756629
4901
Özellikle de tehdit altında olduğunu düşünen
12:41
who felt under attack,
249
761530
1676
hafıza terapistleri ve onlardan etkilenen hastalar tarafından
12:43
and by the patients whom they had influenced.
250
763206
3528
gösterilen düşmanlık.
12:46
I had sometimes armed guards at speeches
251
766734
2937
Davet edildiğim bazı konuşmalarda
12:49
that I was invited to give,
252
769671
1905
silahlı korumalar tuttum,
12:51
people trying to drum up letter-writing campaigns to get me fired.
253
771576
4217
insanlar beni işten attırmak için şikayet mektubu yazma kampanyaları başlatıyorlardı.
12:55
But probably the worst
254
775793
1981
Fakat muhtemelen en kötüsü de
12:57
was I suspected that a woman
255
777774
2767
kızı tarafından cinsel istismarla
13:00
was innocent of abuse
256
780541
2424
suçlanan bir kadının
13:02
that was being claimed by her grown daughter.
257
782965
2836
masum olduğundan şüpheleniyordum.
13:05
She accused her mother of sexual abuse
258
785801
3417
Kız annesini bastırılmış bir anıya dayanarak
13:09
based on a repressed memory.
259
789218
1859
cinsel istismarla suçlamaktaydı.
13:11
And this accusing daughter had actually allowed her story
260
791077
2883
Ve kız bu hikayenin film haline getirilip
13:13
to be filmed and presented in public places.
261
793960
3434
halka açık alanlarda sunulmasına izin verdi.
13:17
I was suspicious of this story,
262
797394
2509
Bu hikayeden şüpheleniyordum
13:19
and so I started to investigate,
263
799903
2300
ve araştırmaya başladım
13:22
and eventually found information that convinced me
264
802203
4483
sonunda da bulduğum bilgi beni
13:26
that this mother was innocent.
265
806686
2289
annenin masum olduğuna ikna etti.
13:28
I published an exposé on the case,
266
808975
2961
Bu olayla ilgili bir belge yayımladım,
13:31
and a little while later, the accusing daughter
267
811936
3444
ve bir süre sonra annesini suçlayan kız için
13:35
filed a lawsuit.
268
815380
1521
dava açıldı.
13:36
Even though I'd never mentioned her name,
269
816901
2355
Onun isminden hiç bahsetmememe rağmen,
13:39
she sued me for defamation and invasion of privacy.
270
819256
4362
beni iftira ve mahremiyet ihlali ile mahkemeye verdi.
13:43
And I went through nearly five years
271
823618
2723
Yaklaşık beş yıl boyunca
13:46
of dealing with this messy, unpleasant litigation,
272
826341
6552
bu tatsız davayla uğraştım,
13:52
but finally, finally, it was over and I could really
273
832893
3674
fakat sonunda dava sona erdi ve
13:56
get back to my work.
274
836567
2424
işime geri dönebildim.
13:58
In the process, however, I became part
275
838991
2485
Ancak bu süreçte, bilim insanlarının
14:01
of a disturbing trend in America
276
841476
2654
toplum geneliyle uyuşmayan
14:04
where scientists are being sued
277
844130
2107
konuları dile getirdikleri için mahkemeye verildiği
14:06
for simply speaking out on matters of great public controversy.
278
846237
4599
rahatsız edici bir akımın örneklerinden biri haline geldim.
14:10
When I got back to my work, I asked this question:
279
850836
3358
İşime geri döndüğümde, şu soruyu sordum:
14:14
if I plant a false memory in your mind,
280
854194
2398
eğer zihninize sahte bir anı ekersem,
14:16
does it have repercussions?
281
856592
1844
herhangi bir yankı uyandırır mı?
14:18
Does it affect your later thoughts,
282
858436
1959
Gelecekteki düşüncelerinizi,
14:20
your later behaviors?
283
860395
2101
davranışlarınızı etiler mi?
14:22
Our first study planted a false memory
284
862496
2027
İlk çalışmamızda ektiğimiz sahte anı şuydu:
14:24
that you got sick as a child eating certain foods:
285
864523
3326
Çocukken haşlanmış katı yumurta, dereotlu hıyar turşusu ve çilekli dondurma
14:27
hard-boiled eggs, dill pickles, strawberry ice cream.
286
867849
2999
yediğiniz zaman hastalanırdınız.
14:30
And we found that once we planted this false memory,
287
870848
3190
Ve şu sonuca ulaştık, bu sahne anı hafızaya ekildiği zaman,
14:34
people didn't want to eat the foods as much
288
874038
2451
insanlar bir piknikte kendilerine sunulduğunda
14:36
at an outdoor picnic.
289
876489
2260
bu yiyecekleri yemek istemediler.
14:38
The false memories aren't necessarily bad or unpleasant.
290
878749
3873
Sahte anılar kötü veya rahatsız edici olmak zorunda değiller.
14:42
If we planted a warm, fuzzy memory
291
882622
2358
Eğer kuşkonmaz gibi sağlıklı bir yiyecekle ilgili
14:44
involving a healthy food like asparagus,
292
884980
3021
olumlu bir anı ekseydik,
14:48
we could get people to want to eat asparagus more.
293
888001
3475
insanların daha fazla kuşkonmaz yemek istemelerini sağlayabilirdik.
14:51
And so what these studies are showing
294
891476
2374
Bu çalışmalar şunu gösteriyor ki
14:53
is that you can plant false memories
295
893850
2115
insanların zihinlerine sahte anılar ekebilirsiniz
14:55
and they have repercussions
296
895965
1413
ve bu anılar daha sonraki zamanlarda da
14:57
that affect behavior long after the memories take hold.
297
897378
5085
davranışları etkiler.
15:02
Well, along with this ability
298
902463
2424
Hafıza ekme ve davranışları
15:04
to plant memories and control behavior
299
904887
2923
kontrol etme becerisi beraberinde bazı
15:07
obviously come some important ethical issues,
300
907810
4181
önemli etik sorunları da beraberinde getirdi:
15:11
like, when should we use this mind technology?
301
911991
3059
"Bu hafıza teknolojisini ne zaman kullanmalıyız?"
15:15
And should we ever ban its use?
302
915050
3680
veya "Bu tekniğin kullanımını engellemeli miyiz?" gibi.
15:18
Therapists can't ethically plant false memories
303
918730
2783
Terapistler etik olarak hastalarının zihinlerine
15:21
in the mind of their patients
304
921513
1587
onlara yardımcı dahi olsa
15:23
even if it would help the patient,
305
923100
2564
sahte anı ekemezler.
15:25
but there's nothing to stop a parent
306
925664
1622
Fakat bir ebeveyni, bu yöntemi fazla kilolu veya obez
15:27
from trying this out on their overweight or obese teenager.
307
927286
4449
genç çocuğunun üzerinde denemekten alıkoyacak bir sebep yok.
15:31
And when I suggested this publicly,
308
931735
2605
Ve ben bunu önerdiğim zaman,
15:34
it created an outcry again.
309
934340
3346
tekrardan itirazla neden oldu.
15:37
"There she goes. She's advocating that parents lie to their children."
310
937686
4033
"İşte başlıyor gene. Ebeveynlerin çocuklarına yalan söylemesini savunuyor."
15:41
Hello, Santa Claus. (Laughter)
311
941719
2245
Merhaba, Noel Baba.
15:43
I mean, another way to think about this is,
312
943964
9497
Bana göre bunu şu şekilde de düşünebiliriz,
15:53
which would you rather have,
313
953461
2033
Çocuğunuzun obezite, diyabet, kısa bir ömür
15:55
a kid with obesity, diabetes, shortened lifespan,
314
955494
3029
ve bunların beraberinde gelen diğer sorunlara
15:58
all the things that go with it,
315
958523
1532
maruz kalmasını mı
16:00
or a kid with one little extra bit of false memory?
316
960055
3016
yoksa çocuğunuza bir sahte anı verilmesini mi tercih edersiniz?
16:03
I know what I would choose for a kid of mine.
317
963071
3391
Ben çocuğum için hangisini seçerdim biliyordum.
16:06
But maybe my work has made me different from most people.
318
966462
3977
Fakat belki de işim beni pek çok insandan farklı biri haline getirdi.
16:10
Most people cherish their memories,
319
970439
2079
Çoğu insan anılarına değer verir,
16:12
know that they represent their identity,
320
972518
2154
anılarının kişiliklerini, kim olduklarını,
16:14
who they are, where they came from.
321
974672
2025
nereden geldiklerini temsil ettiğini düşünür.
16:16
And I appreciate that. I feel that way too.
322
976697
2858
Bunu takdir ediyorum. Ben de aynı şekilde hissediyorum.
16:19
But I know from my work
323
979555
2205
Fakat işimden dolayı
16:21
how much fiction is already in there.
324
981760
4481
zihinde ne kadar hayal ürünü şey olduğunu biliyorum
16:26
If I've learned anything from these decades
325
986241
2732
Eğer bu sorunlar üzerinde bunca yıllık çalışmamın sonucunda
16:28
of working on these problems, it's this:
326
988973
2410
öğrendiğim bir şey varsa o da şudur:
16:31
just because somebody tells you something
327
991383
2211
Sırf biri size bir şey diyor diye
16:33
and they say it with confidence,
328
993594
1575
ve bunu kendine güvenerek,
16:35
just because they say it with lots of detail,
329
995169
2680
bir çok detay ekleyerek,
16:37
just because they express emotion when they say it,
330
997849
2759
duygularını da işin içine katarak söylüyor olması
16:40
it doesn't mean that it really happened.
331
1000608
3202
onun gerçekten yaşanmış olduğu anlamına gelmez.
16:43
We can't reliably distinguish true memories from false memories.
332
1003810
3865
Gerçek anıları sahte anılardan eksiksiz bir şekilde ayırt edemeyiz.
16:47
We need independent corroboration.
333
1007675
3548
Bağımsız bir onaya ihtiyacımız vardır.
16:51
Such a discovery has made me more tolerant
334
1011223
3090
Bu olayın keşfi beni arkadaşlarımın ve ailemin yaptığı
16:54
of the everyday memory mistakes
335
1014313
2139
gündelik hatırlama problemlerine karşı
16:56
that my friends and family members make.
336
1016452
2914
daha anlayışlı hale getirdi.
16:59
Such a discovery might have saved Steve Titus,
337
1019366
4534
Böyle bir keşif Steve Titus'u,
17:03
the man whose whole future was snatched away
338
1023900
3576
sahte bir anı yüzünden geleceği mahvolan bir adamı,
17:07
by a false memory.
339
1027476
2238
kurtarabilirdi.
17:09
But meanwhile, we should all keep in mind,
340
1029714
2816
Fakat bu arada, şunu bilmeliyiz ki
17:12
we'd do well to,
341
1032530
1636
hafıza
17:14
that memory, like liberty,
342
1034166
3871
özgürlük gibi
17:18
is a fragile thing.
343
1038037
3694
hassas bir şeydir.
17:21
Thank you. Thank you.
344
1041731
2938
Teşekkür ederim. Teşekkürler
17:24
Thank you. (Applause)
345
1044669
2728
Teşekkür ederim. (Alkış)
17:27
Thanks very much. (Applause)
346
1047397
3719
Çok teşekkür ederim. (Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7