An Art Made of Trust, Vulnerability and Connection | Marina Abramović | TED Talks

2,403,107 views ・ 2015-12-22

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Eren Gokce Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:18
Now...
0
18960
2216
Şimdi...
00:21
let's go back in time.
1
21200
2080
zamanda geriye gidelim.
00:24
It's 1974.
2
24560
4000
1974 yılı.
00:29
There is the gallery somewhere
3
29960
2560
Dünyanın bir yerinde
00:33
in the world,
4
33880
1720
bir galeri var
00:37
and there is a young girl, age 23,
5
37080
3296
ve 23 yaşında bir genç kız var,
00:40
standing in the middle of the space.
6
40400
2520
alanın ortasında duruyor.
00:44
In the front of her is a table.
7
44759
3321
Önünde ise bir masa var.
00:49
On the table there are 76 objects
8
49000
4880
Masada ise zevk ve acı için
00:54
for pleasure and for pain.
9
54720
2720
76 obje var.
00:58
Some of the objects are
10
58520
2176
Objelerden bazıları
01:00
a glass of water, a coat, a shoe, a rose.
11
60720
5800
bir bardak su, bir manto, bir ayakkabı, bir gül.
01:07
But also the knife, the razor blade, the hammer
12
67160
5480
Ama bir bıçak, bir jilet, bir çekiç
01:13
and the pistol with one bullet.
13
73800
2439
ve bir kurşunla bir tabanca da var.
01:18
There are instructions which say,
14
78240
2976
Şöyle diyen talimatlar var,
01:21
"I'm an object.
15
81240
1736
"Ben bir objeyim.
01:23
You can use everything on the table on me.
16
83000
3336
Masadaki her şeyi üzerimde kullanabilirsiniz.
01:26
I'm taking all responsibility -- even killing me.
17
86360
4080
Bütün sorumluluğu alıyorum -- öldürseniz bile.
01:30
And the time is six hours."
18
90920
2600
Ve zamanınız altı saat."
01:35
The beginning of this performance was easy.
19
95600
3800
Bu performansa başlamak kolaydı.
01:40
People would give me the glass of water to drink,
20
100280
3576
İnsanlar içmem için bir bardak su verdiler,
01:43
they'd give me the rose.
21
103880
1640
gülü verdiler.
01:46
But very soon after,
22
106120
2776
Ama kısa bir süre sonra,
01:48
there was a man who took the scissors and cut my clothes,
23
108920
3496
makası alıp giysilerimi kesen bir adam oldu
01:52
and then they took the thorns of the rose and stuck them in my stomach.
24
112440
4000
ve sonra gülün dikenlerini alıp karnıma sapladılar.
01:56
Somebody took the razor blade and cut my neck and drank the blood,
25
116920
4360
Biri jleti alıp boynumu kesti ve kanı içti,
02:01
and I still have the scar.
26
121960
1720
hâlâ izi duruyor.
02:04
The women would tell the men what to do.
27
124720
2560
Kadınlar adamlara ne yapacaklarını söyledi.
02:08
And the men didn't rape me because it was just a normal opening,
28
128000
4816
Adamlar bana tecavüz etmedi, çünkü normal bir açılıştı,
02:12
and it was all public,
29
132840
1696
halka tamamen açıktı
02:14
and they were with their wives.
30
134560
2376
ve karılarıyla birlikteydiler.
02:16
They carried me around and put me on the table,
31
136960
2256
Beni taşıyıp masaya koydular
02:19
and put the knife between my legs.
32
139240
1896
ve bacaklarımın arasına bıçak koydular.
02:21
And somebody took the pistol and bullet and put it against my temple.
33
141160
3640
Biri tabancayı ve mermiyi alıp şakaklarıma dayadı.
02:25
And another person took the pistol and they started a fight.
34
145560
4000
Başka biri tabancayı aldı ve kavga etmeye başladılar.
02:30
And after six hours were finished,
35
150920
2736
Altı saat bittikten sonra,
02:33
I...
36
153680
2496
ben...
02:36
started walking towards the public.
37
156200
3136
halka doğru yürümeye başladım.
02:39
I was a mess.
38
159360
1216
Darmadağandım.
02:40
I was half-naked, I was full of blood and tears were running down my face.
39
160600
4320
Yarı çıplaktım, kan revan içindeydim ve yüzümden yaşlar boşanıyordu.
02:46
And everybody escaped, they just ran away.
40
166040
2840
Herkes kaçtı, sadece kaçıp gittiler.
02:49
They could not confront myself, with myself as a normal human being.
41
169280
5000
Normal bir insan olarak benimle yüz yüze gelemediler.
02:54
And then --
42
174760
1320
Ve sonra --
02:57
what happened
43
177080
1480
olan şey,
02:59
is I went to the hotel, it was at two in the morning.
44
179240
4480
otele gittim, sabaha karşı ikiydi.
03:05
And
45
185080
1680
Ve
03:07
I looked at myself in the mirror,
46
187680
2200
kendime aynada baktım
03:10
and I had a piece of gray hair.
47
190520
3800
ve bir tutam beyaz saçım vardı.
03:16
Alright --
48
196080
1360
Tamam --
03:18
please take off your blindfolds.
49
198000
2040
lütfen göz bağlarınızı çıkarın.
03:22
Welcome to the performance world.
50
202760
2280
Performans dünyasına hoş geldiniz.
03:25
First of all, let's explain what the performance is.
51
205520
3360
Öncelikle performansın ne olduğunu açıklayalım.
03:29
So many artists, so many different explanations,
52
209840
2536
Pek çok sanatçı, pek çok farklı açıklama,
03:32
but my explanation for performance is very simple.
53
212400
2760
ama benim performans için açıklamam çok basit.
03:35
Performance is a mental and physical construction
54
215640
4576
Performans, sanatçının belli bir zamanda,
03:40
that the performer makes in a specific time
55
220240
2816
seyirci önündeki bir yerde
03:43
in a space in front of an audience
56
223080
3296
yaptığı zihinsel ve fiziksel kurgudur
03:46
and then energy dialogue happens.
57
226400
2320
ve sonra enerji diyaloğu gerçekleşir.
03:49
The audience and the performer make the piece together.
58
229280
3520
Seyirci ve sanatçı eseri beraberce çıkarırlar.
03:53
And the difference between performance and theater is huge.
59
233600
3760
Performans ve tiyatro arasındaki fark çok büyüktür.
03:58
In the theater, the knife is not a knife
60
238240
3456
Tiyatroda bıçak, bıçak değildir
04:01
and the blood is just ketchup.
61
241720
1920
ve kan da sadece ketçaptır.
04:04
In the performance, the blood is the material,
62
244040
4536
Performansta ise, kan materyaldir,
04:08
and the razor blade or knife is the tool.
63
248600
3296
jilet veya bıçak bir araçtır.
04:11
It's all about being there in the real time,
64
251920
3896
Gerçek zamanlı olarak orada olmakla ilgilidir
04:15
and you can't rehearse performance,
65
255840
1856
ve performansı prova edemezsiniz,
04:17
because you can't do many of these types of things twice -- ever.
66
257720
4320
çünkü bu tip şeyleri ikinci kez yapamazsınız -- hiçbir şekilde.
04:23
Which is very important, the performance is --
67
263360
2496
Bu çok önemli, performans --
04:25
you know, all human beings are always afraid of very simple things.
68
265880
4296
bilirsiniz, bütün insanlar her zaman çok basit şeylerden korkarlar.
04:30
We're afraid of suffering, we're afraid of pain,
69
270200
3376
Acı çekmekten korkarız, acıdan korkarız,
04:33
we're afraid of mortality.
70
273600
2080
ölümden korkarız.
04:36
So what I'm doing --
71
276240
1256
Yani yaptığım şey,
04:37
I'm staging these kinds of fears in front of the audience.
72
277520
4216
bu tip korkuları seyirci önünde sergilemek.
04:41
I'm using your energy,
73
281760
2176
Enerjinizi kullanıyorum
04:43
and with this energy I can go and push my body as far as I can.
74
283960
5776
ve bu enerjiyle gidip bedenimi olabildiğince çok zorlayabiliyorum.
04:49
And then I liberate myself from these fears.
75
289760
3576
Sonra kendimi bu korkulardan özgürleştiriyorum.
04:53
And I'm your mirror.
76
293360
1296
Ben sizin aynanızım.
04:54
If I can do this for myself, you can do it for you.
77
294680
3280
Eğer ben bunu kendim için yapabiliyorsam, siz de kendiniz için yapabilirsiniz.
04:58
After Belgrade, where I was born,
78
298720
2056
Doğduğum yer olan Belgrad'dan sonra
05:00
I went to Amsterdam.
79
300800
2280
Amsterdam'a gittim.
05:03
And you know, I've been doing performances
80
303440
2616
Biliyorsunuz, son 40 yıldır
05:06
since the last 40 years.
81
306080
2256
performanslar sergiliyorum.
05:08
And here I met Ulay,
82
308360
1576
Burada Ulay'la tanıştım
05:09
and he was the person I actually fell in love with.
83
309960
3376
ve aslında âşık olduğum kişi oydu.
05:13
And we made, for 12 years, performances together.
84
313360
3136
12 yıl birlikte performans gerçekleştirdik.
05:16
You know the knife and the pistols and the bullets,
85
316520
3256
Bıçak, silah ve mermileri biliyorsunuz,
05:19
I exchange into love and trust.
86
319800
2936
onları sevgi ve güvenle değiştirdim.
05:22
So to do this kind work you have to trust the person completely
87
322760
3616
Bu tip işleri yapmak için, kişiye tamamen güvenmelisiniz,
05:26
because this arrow is pointing to my heart.
88
326400
3016
çünkü bu ok kalbime doğru işaret ediyor.
05:29
So, heart beating and adrenaline is rushing and so on,
89
329440
4336
Yani kalp çarpıyor ve adrenalin hücum ediyor vesaire,
05:33
is about trust, is about total trust to another human being.
90
333800
4520
güvenle ilgili, başka bir insana tamamen güvenle ilgili.
05:39
Our relationship was 12 years,
91
339320
2216
İlişkimiz 12 yıl sürdü
05:41
and we worked on so many subjects, both male and female energy.
92
341560
3856
ve birçok konuyla, hem erkek, hem kadın enerjisiyle ilgili çalıştık.
05:45
And as every relationship comes to an end, ours went too.
93
345440
4136
Her ilişkinin sonu geldiği gibi, bizimkinin de geldi.
05:49
We didn't make phone calls like normal human beings do
94
349600
3656
Normal insanların yaptığı gibi telefon açıp,
05:53
and say, you know, "This is over."
95
353280
1976
bilirsiniz, şöyle demedik,"Bitti".
05:55
We walked the Great Wall of China to say goodbye.
96
355280
3000
Hoşçakal demek için Çin Seddi'nde yürüdük.
05:58
I started at the Yellow Sea, and he started from the Gobi Desert.
97
358640
4080
Ben Sarı Deniz'de başladım ve o da Gobi Çölü'nde başladı.
06:03
We walked, each of us, three months,
98
363200
3376
Her birimiz üç ay,
06:06
two and a half thousand kilometers.
99
366600
1840
2.500 kilometre yürüdük.
06:08
It was the mountains, it was difficult.
100
368800
1976
Dağlar vardı, zordu.
06:10
It was climbing, it was ruins.
101
370800
2336
Tırmanma vardı, yıkıntılar vardı.
06:13
It was, you know, going through the 12 Chinese provinces,
102
373160
3096
12 Çin vilayetinden geçmek gerekiyordu,
06:16
this was before China was open in '87.
103
376280
3816
bu 87'de, Çin daha açılmadan önceydi.
06:20
And we succeeded to meet in the middle
104
380120
3536
Ve hoşçakal demek için
06:23
to say goodbye.
105
383680
1480
ortada buluşmayı başardık.
06:26
And then our relationship stopped.
106
386320
1840
Sonra da ilişkimiz bitti.
06:28
And now, it completely changed how I see the public.
107
388560
4400
Şimdi halka bakışımı tamamen değiştirdi.
06:33
And one very important piece I made in those days
108
393280
3136
O günlerde ortaya çıkardığım en önemli eserlerden biri de,
06:36
was "Balkan Baroque."
109
396440
1976
"Balkan Baroku" (Balkan Baroque).
06:38
And this was the time of the Balkan Wars,
110
398440
2696
O zamanlar Balkan Savaşları vardı
06:41
and I wanted to create some very strong, charismatic image,
111
401160
3536
ve birtakım güçlü ve etkileyici görüntüler yaratmak istedim,
06:44
something that could serve for any war at any time,
112
404720
3296
herhangi bir zamandaki herhangi bir savaşa hizmet edebilecek bir şey,
06:48
because the Balkan Wars are now finished, but there's always some war, somewhere.
113
408040
4016
çünkü Balkan Savaşları artık bitti, ama her zaman bir yerlerde bir savaş var.
06:52
So here I am washing
114
412080
1976
İşte burada 2500 tane
06:54
two and a half thousand dead, big, bloody cow bones.
115
414080
3776
ölü, büyük, kanlı inek kemiğini yıkıyorum.
06:57
You can't wash the blood, you never can wash shame off the wars.
116
417880
3536
Kanı yıkayamazsınız, savaşların utancını hiçbir zaman yıkayamazsınız.
07:01
So I'm washing this six hours, six days, and wars are coming off these bones,
117
421440
4576
İşte altı saat, altı gün yıkıyorum ve savaşlar bu kemiklerden çıkıyor
07:06
and becoming possible -- an unbearable smell.
118
426040
3240
ve mümkün hâle geliyor -- dayanılmaz bir koku.
07:09
But then something stays in the memory.
119
429640
2856
Ama sonra akılda bir şeyler kalıyor.
07:12
I want to show you the one who really changed my life,
120
432520
2736
Size gerçekten hayatımı değiştiren şeyi göstereceğim
07:15
and this was the performance in MoMa, which I just recently made.
121
435280
4136
ve bu henüz yeni gerçekleştirdiğim MoMa'daki performans.
07:19
This performance -- when I said to the curator,
122
439440
3336
Bu performans -- küratöre şöyle dediğimde,
07:22
"I'm just going to sit at the chair,
123
442800
1976
"Sadece sandalyede oturacağım
07:24
and there will be an empty chair at the front,
124
444800
2536
ve önümde boş bir sandalye olacak,
07:27
and anybody from the public can come and sit as long as they want."
125
447360
3496
halktan isteyen herkes gelip istediği kadar oturabilir."
07:30
The curator said to me,
126
450880
1216
Küratör bana şöyle dedi,
07:32
"That's ridiculous, you know, this is New York,
127
452120
2656
"Bu çok saçma, biliyorsun, burası New York,
07:34
this chair will be empty,
128
454800
1216
bu sandalye boş kalacak,
07:36
nobody has time to sit in front of you."
129
456040
1905
kimsenin senin önünde oturmak için zamanı yok."
07:37
(Laughter)
130
457969
1167
(Gülüşmeler)
07:39
But I sit for three months.
131
459160
1896
Ama üç ay boyunca oturdum.
07:41
And I sit everyday, eight hours --
132
461080
1936
Her gün, sekiz saat boyunca oturdum --
07:43
the opening of the museum --
133
463040
1376
müzenin açılışıyla --
07:44
and 10 hours on Friday when the museum is open 10 hours,
134
464440
2896
müzenin 10 saat açık olduğu Cuma günleri 10 saat
07:47
and I never move.
135
467360
1174
ve hiç hareket etmedim.
07:48
And I removed the table and I'm still sitting,
136
468558
2858
Masayı kaldırdım ve hâlen oturuyorum
07:51
and this changed everything.
137
471440
2120
ve bu her şeyi değiştirdi.
07:53
This performance, maybe 10 or 15 years ago --
138
473960
2336
Bu performansla belki 10 veya 15 yıl önce --
07:56
nothing would have happened.
139
476320
1416
hiçbir şey olmazdı.
07:57
But the need of people to actually experience something different,
140
477760
4896
Ancak insanların aslında farklı bir şeyler deneyimleme ihtiyacı,
08:02
the public was not anymore the group --
141
482680
2096
halk artık bir grup değildi --
08:04
relation was one to one.
142
484800
2000
ilişki birebirdi.
08:07
I was watching these people, they would come and sit in front of me,
143
487160
3736
Bu insanları seyrediyordum, gelip önüme oturdular,
08:10
but they would have to wait for hours and hours and hours
144
490920
2696
ama bu pozisyona gelmek için saatlerce, saatlerce ve saatlerce
08:13
to get to this position,
145
493640
1158
beklemek zorundaydılar
08:14
and finally, they sit.
146
494823
1553
ve sonunda oturdular.
08:16
And what happened?
147
496400
1560
Sonra ne oldu?
08:18
They are observed by the other people,
148
498440
2136
Diğer insanlar tarafından incelendiler,
08:20
they're photographed, they're filmed by the camera,
149
500600
2576
fotoğraflandılar, kamerayla filmleri çekildi,
08:23
they're observed by me
150
503200
1376
benim tarafımdan incelendiler
08:24
and they have nowhere to escape except in themselves.
151
504600
3160
ve kendileri dışında kaçacak yerleri yok.
08:28
And that makes a difference.
152
508240
1576
Bu fark yaratıyor.
08:29
There was so much pain and loneliness,
153
509840
1816
Çok acı ve yalnızlık vardı,
08:31
there's so much incredible things when you look in somebody else's eyes,
154
511680
4096
birinin gözlerine baktığınızda bir sürü inanılmaz şey görürsünüz,
08:35
because in the gaze with that total stranger,
155
515800
2976
çünkü o yabancıya bakarken,
08:38
that you never even say one word -- everything happened.
156
518800
3000
bir kelime bile söylemezsiniz -- her şey gerçekleşti.
08:42
And I understood when I stood up from that chair after three months,
157
522200
4976
Üç ay sonra o sandalyeden kalktığımda,
08:47
I am not the same anymore.
158
527200
1575
artık aynı değildim.
08:48
And I understood that I have a very strong mission,
159
528799
2777
Güçlü bir amacım olduğunu anladım,
08:51
that I have to communicate this experience
160
531600
3256
bu deneyimi herkese anlatmam
08:54
to everybody.
161
534880
1255
gerekiyordu.
08:56
And this is how, for me, was born the idea
162
536159
2817
Benim için manevi performans sanatları enstitüsüne
08:59
to have an institute of immaterial performing arts.
163
539000
4000
sahip olma fikri böyle doğdu.
09:03
Because thinking about immateriality,
164
543320
2896
Çünkü maneviyatla ilgili düşününce,
09:06
performance is time-based art.
165
546240
1456
performans zamana dayalı sanattır.
09:07
It's not like a painting.
166
547720
1336
Bir tablo gibi değildir.
09:09
You have the painting on the wall, the next day it's there.
167
549080
2776
Duvarda tablo var, yarın orada.
09:11
Performance, if you are missing it, you only have the memory,
168
551880
4696
Performansta ise, eğer kaçırdıysanız, sadece anısı var
09:16
or the story of somebody else telling you,
169
556600
2336
veya birinin size anlattığı bir hikâye,
09:18
but you actually missed the whole thing.
170
558960
1936
ama aslında bütününü kaçırdınız.
09:20
So you have to be there.
171
560920
1216
Yani orada olmanız lazım.
09:22
And in my point, if you talk about immaterial art,
172
562160
2896
Bana göre, eğer manevi sanattan bahsediyorsanız,
09:25
music is the highest -- absolutely highest art of all,
173
565080
3376
müzik en yüksekte olanı -- kesinlikle sanatların en üstünü,
09:28
because it's the most immaterial.
174
568480
1776
çünkü en manevi olanı.
09:30
And then after this is performance, and then everything else.
175
570280
2858
Ondan sonra performans gelir ve sonra diğerleri.
09:33
That's my subjective way.
176
573162
1534
Bu benim subjektif bakışım.
09:34
This institute is going to happen in Hudson, upstate New York,
177
574720
3896
Bu enstitü New York şehri dışındaki Hudson'da olacak
09:38
and we are trying to build with Rem Koolhaas, an idea.
178
578640
3000
ve Rem Koolhaas'la inşa etmeye çalışıyoruz, bir fikir.
09:41
And it's very simple.
179
581960
1256
Çok basit.
09:43
If you want to get experience, you have to give me your time.
180
583240
4656
Eğer deneyimlemek istiyorsanız, bana zamanınızı vermeniz lazım.
09:47
You have to sign the contract before you enter the building,
181
587920
3096
Binaya girmeden önce orada tam altı saatinizi harcayacağınıza
09:51
that you will spend there a full six hours,
182
591040
2856
dair bir kontrat imzalamanız lazım,
09:53
you have to give me your word of honor.
183
593920
2656
bana şeref sözü vermeniz lazım.
09:56
It's something so old-fashioned,
184
596600
1896
Oldukça eski moda bir şey,
09:58
but if you don't respect your own word of honor and you leave before --
185
598520
3336
ama kendi şeref sözünüze saygı duymayıp önce çıkarsanız --
10:01
that's not my problem.
186
601880
1216
benim sorunum değil.
10:03
But it's six hours, the experience.
187
603120
2496
Ama deneyim altı saat.
10:05
And then after you finish, you get a certificate of accomplishment,
188
605640
3143
Bitirdikten sonra, başarı sertifikası alıyorsunuz,
10:08
so get home and frame it if you want.
189
608807
2049
yani eve gidip isterseniz çerçeveletebilirsiniz.
10:10
(Laughter)
190
610880
1016
(Gülüşmeler)
10:11
This is orientation hall.
191
611920
1336
Burası oryantasyon salonu.
10:13
The public comes in, and the first thing you have to do is dress in lab coats.
192
613280
4496
Halk içeri giriyor ve ilk yapmanız gereken şey laboratuvar önlükleri giymek.
10:17
It's this importance
193
617800
1216
Sadece seyirci olmaktan deneyimleyen olmaya
10:19
of stepping from being just a viewer into experimenter.
194
619040
4216
adım atmanın önemini anlatıyor bu.
10:23
And then you go to the lockers
195
623280
2416
Sonra kilitli dolaplara gidip
10:25
and you put your watch, your iPhone, your iPod, your computer
196
625720
3296
saatinizi, iPhone'unuzu, iPod'unuzu, bilgisayarınızı
10:29
and everything digital, electronic.
197
629040
2296
ve dijital, elektronik her şeyinizi koyuyorsunuz.
10:31
And you are getting free time for yourself for the first time.
198
631360
4336
İlk defa kendiniz için boş zamanınız oluyor.
10:35
Because there is nothing wrong with technology,
199
635720
3376
Çünkü teknolojiyle ilgili yanlış bir şey yok,
10:39
our approach to technology is wrong.
200
639120
2336
teknolojiye yaklaşımımız yanlış.
10:41
We are losing the time we have for ourselves.
201
641480
2696
Kendimiz için olan zamanı kaybediyoruz.
10:44
This is an institute to actually give you back this time.
202
644200
3296
Bu enstitü, size bu zamanınızı geri vermek için.
10:47
So what you do here,
203
647520
1256
Burada yaptığınız şey,
10:48
first you start slow walking, you start slowing down.
204
648800
3096
önce yavaşça yürümeye başlıyorsunuz, yavaşlamaya başlıyorsunuz.
10:51
You're going back to simplicity.
205
651920
1936
Basitliğe geri dönüyorsunuz.
10:53
After slow walking, you're going to learn how to drink water --
206
653880
3616
Yavaş yürümeden sonra, su içmeyi öğreneceksiniz --
10:57
very simple, drinking water for maybe half an hour.
207
657520
3640
çok basit, belki yarım saat su içme.
11:01
After this, you're going to the magnet chamber,
208
661640
2296
Ondan sonra, mıknatıs odasına gidiyorsunuz,
11:03
where you're going to create some magnet streams on your body.
209
663960
3896
orada vücudunuzda birtakım manyetik dalgalar yaratacaksınız.
11:07
Then after this, you go to crystal chamber.
210
667880
2456
Ondan sonra, kristal odasına gidersiniz.
11:10
After crystal chamber, you go to eye-gazing chamber,
211
670360
2776
Kristal odasından sonra, gözle bakma odasına gidersiniz,
11:13
after eye-gazing chamber, you go to a chamber where you are lying down.
212
673160
4096
gözle bakma odasından sonra, uzandığınız bir odaya gidersiniz.
11:17
So it's the three basic positions of the human body,
213
677280
2456
Bu insan bedeninin üç temel pozisyonu,
11:19
sitting, standing and lying.
214
679760
1336
oturma, dikilme ve yatma.
11:21
And slow walking.
215
681120
1536
Ve yavaş yürüme.
11:22
And there is a sound chamber.
216
682680
1816
Sonra ses odası var.
11:24
And then after you've seen all of this,
217
684520
2336
Bütün bunları gördükten ve kendinizi
11:26
and prepared yourself mentally and physically,
218
686880
2143
zihinsel ve fiziksel olarak hazırladıktan sonra,
11:29
then you are ready to see something with a long duration,
219
689047
2667
manevi sanat gibi uzun süreli
11:31
like in immaterial art.
220
691738
2358
bir şeyi görmeye hazırsınız.
11:34
It can be music, it can be opera, it can be a theater piece,
221
694120
3856
Müzik olabilir, opera olabilir, bir tiyatro eseri olabilir,
11:38
it can be film, it can be video dance.
222
698000
2896
film olabilir, video dansı olabilir.
11:40
You go to the long duration chairs because now you are comfortable.
223
700920
3816
Uzun süreli sandalyelere gidersiniz, çünkü artık rahatsınız.
11:44
In the long duration chairs,
224
704760
1376
Uzun süreli koltuklarda,
11:46
you're transported to the big place where you're going to see the work.
225
706160
3696
çalışmayı göreceğiniz büyük bir alana taşınırsınız.
11:49
And if you fall asleep,
226
709880
1216
Eğer uyuyakalırsanız,
11:51
which is very possible because it's been a long day,
227
711120
2536
ki bu çok mümkün, çünkü uzun bir gündü,
11:53
you're going to be transported to the parking lot.
228
713680
2456
araba parkına taşınacaksınız.
11:56
(Laughter)
229
716160
1616
(Gülüşmeler)
11:57
And you know, sleeping is very important.
230
717800
2816
Biliyorsunuz ki uyku çok önemli.
12:00
In sleeping, you're still receiving art.
231
720640
2776
Uykuda hâlâ sanat alıyorsunuz.
12:03
So in the parking lot you stay for a certain amount of time,
232
723440
3696
Araba parkında, belli bir zaman kalırsınız
12:07
and then after this you just, you know, go back,
233
727160
3256
ve sonra da geri dönüp
12:10
you see more of the things you like to see
234
730440
2336
görmek istediğiniz şeyleri görürsünüz
12:12
or go home with your certificate.
235
732800
2040
veya sertifikanızla eve dönersiniz.
12:15
So this institute right now is virtual.
236
735280
3416
Şu an bu enstitü sanal.
12:18
Right now, I am just making my institute in Brazil,
237
738720
2856
Şimdi enstitümü Brezilya'da yapıyorum,
12:21
then it's going to be in Australia,
238
741600
1667
sonra Avustralya'da olacak,
12:23
then it's coming here, to Canada and everywhere.
239
743291
3125
sonra buraya geliyor, Kanada'ya ve her yere.
12:26
And this is to experience a kind of simple method,
240
746440
3496
Bunun amacı, bu tür basit bir yöntemi deneyimlemek,
12:29
how you go back to simplicity in your own life.
241
749960
2896
hayatınızda nasıl basitliğe geri döneceğinizle ilgili.
12:32
Counting rice will be another thing.
242
752880
1960
Pirinç saymak bir diğer yol.
12:35
(Laughter)
243
755760
1896
(Gülüşmeler)
12:37
You know, if you count rice you can make life, too.
244
757680
2496
Biliyorsunuz, eğer pirinç sayarsınız, hayatınızı da kazanırsınız.
12:40
How to count rice for six hours?
245
760200
2176
Altı saat nasıl pirinç sayarsınız?
12:42
It's incredibly important.
246
762400
1696
Son derece önemli.
12:44
You know, you go through this whole range of being bored, being angry,
247
764120
4136
Bilirsiniz, tüm bu sıkılma, kızma, tamamen hüsrana uğrama,
12:48
being completely frustrated, not finishing the amount of rice you're counting.
248
768280
4456
saydığınız pirinç miktarını bitirememe silsilesinden geçersiniz.
12:52
And then this unbelievable amount of peace you get
249
772760
2776
Sonra tatmin edici işi bitirdiğinizde yaşadığınız
12:55
when satisfying work is finished --
250
775560
2456
o inanılmaz derecedeki huzur --
12:58
or counting sand in the desert.
251
778040
1800
veya çölde kum saymak.
13:00
Or having the sound-isolated situation --
252
780600
3496
Ya da ses geçirmez durumu yaşamak --
13:04
that you have headphones, that you don't hear anything,
253
784120
2576
kulaklıklarınız var, hiçbir şey duymuyorsunuz
13:06
and you're just there together without sound,
254
786720
2696
ve orada sadece sesle bir aradasınız,
13:09
with the people experiencing silence, just the simple silence.
255
789440
4856
sessizliği, sadece basit sessizliği deneyimleyen insanlarla.
13:14
We are always doing things we like in our life.
256
794320
4216
Yaşantımızda hep sevdiğimiz şeyleri yapıyoruz.
13:18
And this is why you're not changing.
257
798560
2256
Bu yüzden de değişmiyorsunuz.
13:20
You do things in life --
258
800840
1456
Hayatta bir şeyler yaparsınız --
13:22
it's just nothing happens if you always do things the same way.
259
802320
3400
eğer hep aynı şekilde yaparsanız, hiçbir şey olmaz.
13:26
But my method is to do things I'm afraid of, the things I fear,
260
806200
5096
Ancak benim yöntemim korktuğum şeyleri, ürktüğüm şeyleri,
13:31
the things I don't know,
261
811320
1496
bilmediğim şeyleri yapmak,
13:32
to go to territory that nobody's ever been.
262
812840
2856
kimsenin henüz bulunmadığı alanlara girmek.
13:35
And then also to include the failure.
263
815720
2856
Sonra başarısızlığı dâhil etmek.
13:38
I think failure is important
264
818600
1736
Bence başarısızlık önemli,
13:40
because if you go, if you experiment, you can fail.
265
820360
3736
çünkü giderseniz, deneyimlerseniz, başarısız olabilirsiniz.
13:44
If you don't go into that area and you don't fail,
266
824120
2656
Eğer o alana gitmez ve başarısız olmazsanız,
13:46
you are actually repeating yourself over and over again.
267
826800
3000
kendinizi durmadan tekrarlayıp durursunuz.
13:50
And I think that human beings right now need a change,
268
830320
3816
Bence insanlar artık değişime ihtiyaç duyuyor
13:54
and the only change to be made is a personal level change.
269
834160
4096
ve yapılacak tek değişim kişisel seviyede değişim.
13:58
You have to make the change on yourself.
270
838280
2576
Kendinizde değişiklik yapmak zorundasınız.
14:00
Because the only way to change consciousness
271
840880
2496
Çünkü bilinci değiştirmenin ve
14:03
and to change the world around us,
272
843400
2016
çevrenizdeki dünyayı değiştirmenin tek yolu
14:05
is to start with yourself.
273
845440
1696
kendinizle başlamak.
14:07
It's so easy to criticize how it's different,
274
847160
2496
Dünyada bir şeylerin nasıl farklı olduğu
14:09
the things in the world and they're not right,
275
849680
2143
ve doğru olmadığı, hükümetlerin yozlaşmış
14:11
and the governments are corrupted and there's hunger in the world
276
851847
3249
olduğu, dünyada açlık olduğu ve savaşlar, öldürme
14:15
and there's wars -- the killing.
277
855120
3456
olduğu eleştirisini yapmak çok kolay.
14:18
But what we do on the personal level --
278
858600
2576
Ama kişisel seviyede yaptığımız şey --
14:21
what is our contribution to this whole thing?
279
861200
2960
bütün bu şeye bizim katkımız ne?
14:24
Can you turn to your neighbor, the one you don't know,
280
864960
3096
Şimdi yanınızdakine dönüp, tanımadığınıza
14:28
and look at them for two full minutes in their eyes, right now?
281
868080
4120
ve gözlerine tam iki dakika bakabilir misiniz?
14:33
(Chatter)
282
873840
4496
(Konuşmalar)
14:38
I'm asking two minutes of your time, that's so little.
283
878360
3896
İki dakikalık zamanınızı istiyorum, bu çok az.
14:42
Breathe slowly, don't try to blink, don't be self-conscious.
284
882280
5336
Yavaşça nefes alın, gözünüzü kırpmamaya çalışın, içinize kapanmayın.
14:47
Be relaxed.
285
887640
1616
Rahat olun.
14:49
And just look a complete stranger in your eyes, in his eyes.
286
889280
5400
Yalnızca gözlerinizle tanımadığınız yabancının gözlerine bakın.
14:55
(Silence)
287
895520
1760
(Sessizlik)
15:35
Thank you for trusting me.
288
935040
1640
Bana güvendiğiniz için teşekkürler.
15:37
(Applause)
289
937720
6840
(Alkış)
15:45
Chris Anderson: Thank you.
290
945360
1600
Chris Anderson: Teşekkürler.
15:48
Thank you so much.
291
948360
1680
Çok teşekkürler.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7