Mother and daughter doctor-heroes: Hawa Abdi + Deqo Mohamed

Anne ve Kız Kahraman Doktorlar : Hawa Abdi + Deqo Mohammed

97,343 views

2011-02-09 ・ TED


New videos

Mother and daughter doctor-heroes: Hawa Abdi + Deqo Mohamed

Anne ve Kız Kahraman Doktorlar : Hawa Abdi + Deqo Mohammed

97,343 views ・ 2011-02-09

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Yusuf Paşa ÖZDEDE Gözden geçirme: osman oguz ahsen
00:16
Hawa Abdi: Many people -- 20 years for Somalia --
0
16260
3000
Hawa Abdi : 20 yıldır Somali'de
00:19
[were] fighting.
1
19260
2000
bir çok insan savaşıyordu.
00:21
So there was no job, no food.
2
21260
4000
İş yok, yiyecek yok.
00:25
Children, most of them,
3
25260
2000
Bir çok çocuk
00:27
became very malnourished, like this.
4
27260
3000
yanlış ve eksik beslenmeye maruz kalıyordu.
00:31
Deqo Mohamed: So as you know,
5
31260
2000
Deqo Mohammed : Bildiğiniz gibi
00:33
always in a civil war,
6
33260
2000
sivil savaş her zaman
00:35
the ones affected most [are] the women and children.
7
35260
3000
çocukları ve kadınları etkiler.
00:38
So our patients are women and children.
8
38260
3000
Bu yüzden hastalarımızın çoğu kadın ve çocuklardan oluşuyor
00:41
And they are in our backyard.
9
41260
2000
ve bizim arka bahçemizdeler.
00:43
It's our home. We welcome them.
10
43260
2000
Bu bizim evimiz ve onları ağırlıyoruz.
00:45
That's the camp that we have in now
11
45260
3000
Burası da içinde bulunduğumuz kamp
00:48
90,000 people,
12
48260
2000
90.000 kişi bulunuyor
00:50
where 75 percent of them are women and children.
13
50260
3000
ve %75'i kadın ve çocuklardan oluşuyor.
00:53
Pat Mitchell: And this is your hospital. This is the inside.
14
53260
2000
Pat Mitchell: Ve bu da sizin hastaneniz. Burası da iç kısmı.
00:55
HA: We are doing C-sections and different operations
15
55260
3000
Hawa Abdi : Sezeryan ve farklı operasyonlar yapıyoruz
00:58
because people need some help.
16
58260
3000
çünkü insanların yardıma ihtiyacı var.
01:01
There is no government to protect them.
17
61260
3000
Orda insanları koruyacak bir devlet yok.
01:04
DM: Every morning we have about 400 patients,
18
64260
3000
Deqo Mohammed : Her sabah ortalama 400 hastamız oluyor.
01:07
maybe more or less.
19
67260
2000
Belki az belki fazla.
01:09
But sometimes we are only five doctors
20
69260
3000
Ancak bazen sadece 5 doktor olabiliyoruz
01:12
and 16 nurses,
21
72260
2000
ve 16 hemşire
01:14
and we are physically getting exhausted to see all of them.
22
74260
4000
ve hepsine yardımcı olabilmek için fiziksel olarak çok yoruluyoruz.
01:18
But we take the severe ones,
23
78260
2000
kimisine o gün yardımcı oluyor,
01:20
and we reschedule the other ones the next day.
24
80260
3000
diğerini ise bir sonraki gün için program yapıyoruz.
01:23
It is very tough.
25
83260
2000
Bu gerçekten çok zor.
01:25
And as you can see, it's the women who are carrying the children;
26
85260
3000
ve gördüğünüz gibi hepsi de çocuklarını taşıyan kadınlar.
01:28
it's the women who come into the hospitals;
27
88260
2000
hastaneye gelen kadınlar,
01:30
it's the women [are] building the houses.
28
90260
2000
evleri yapan kadınlar.
01:32
That's their house.
29
92260
2000
işte onların evleri.
01:34
And we have a school. This is our bright --
30
94260
3000
ve bir de okulumuz bulunuyor, bu bizim aydınlığımız.
01:37
we opened [in the] last two years [an] elementary school
31
97260
3000
2 sene içinde bir ilkokul açtık
01:40
where we have 850 children,
32
100260
3000
ve 850 öğrencimiz bulunuyor
01:43
and the majority are women and girls.
33
103260
2000
ve çoğunluğu kadın ve kız çocuklarından oluşuyor.
01:45
(Applause)
34
105260
6000
(Alkış)
01:51
PM: And the doctors have some very big rules
35
111260
3000
Pat Mitchell : ve doktorların hastaları tedavi etmede
01:54
about who can get treated at the clinic.
36
114260
2000
büyük kuralları bulunuyor.
01:56
Would you explain the rules for admission?
37
116260
3000
bize bu kurallardan bahseder misiniz?
01:59
HA: The people who are coming to us,
38
119260
2000
Hawa Abdi : İnsanlar bize geliyorlar
02:01
we are welcoming.
39
121260
2000
ve biz de onları ağırlıyoruz.
02:03
We are sharing with them
40
123260
2000
Onlar ile neyimiz var ise
02:05
whatever we have.
41
125260
2000
paylaşıyoruz
02:07
But there are only two rules.
42
127260
2000
ancak 2 kuralımız var.
02:09
First rule:
43
129260
2000
1.kural
02:11
there is no clan distinguished and political division
44
131260
3000
Kabile ayrımı veya politik ayrımlar
02:14
in Somali society.
45
134260
3000
bulunmayacak.
02:17
[Whomever] makes those things we throw out.
46
137260
3000
Kim yaparsa yapsın bu tür şeyleri, dışarı atarız.
02:20
The second:
47
140260
2000
2. kural:
02:22
no man can beat his wife.
48
142260
2000
Hiçbir erkek karısını dövemez.
02:24
If he beat,
49
144260
2000
Eğer döverse
02:26
we will put [him] in jail,
50
146260
2000
onu hapse atarız
02:28
and we will call the eldest people.
51
148260
3000
ve en yaşlı kişi gelip bu durumu
02:31
Until they identify this case,
52
151260
3000
gelip tanımlayana kadar
02:34
we'll never release him.
53
154260
2000
onu asla serbest bırakmayız.
02:36
That's our two rules.
54
156260
2000
Bunlar bizim iki kuralımız.
02:38
(Applause)
55
158260
5000
(Alkış)
02:43
The other thing that I have realized,
56
163260
3000
Farkettiğim diğer bir şey şu ki,
02:46
that the woman is the most strong person
57
166260
3000
Kadın dünyadaki en güçlü
02:49
all over the world.
58
169260
2000
insandır.
02:51
Because the last 20 years,
59
171260
2000
Çünkü son 20 yılda
02:53
the Somali woman has stood up.
60
173260
3000
Somali kadını ayağa kalktı
02:56
They were the leaders,
61
176260
2000
Lider oldular
02:58
and we are the leaders
62
178260
2000
ve biz de kendi topluluğumuzda
03:00
of our community
63
180260
2000
lideriz ve gelecek jenerasyonların
03:02
and the hope of our future generations.
64
182260
2000
umuduyuz.
03:04
We are not just the helpless
65
184260
2000
Biz sadece yardıma muhtaç değiliz,
03:06
and the victims of the civil war.
66
186260
2000
aynı zamanda sivil savaşın kurbanlarıyız.
03:08
We can reconcile.
67
188260
2000
Uzlaşabilirz,
03:10
We can do everything.
68
190260
2000
Herşeyi yapabiliriz.
03:12
(Applause)
69
192260
6000
(Alkış)
03:18
DM: As my mother said, we are the future hope,
70
198260
2000
Deqo Mohammed : Annemin söylediği gibi bizler gelecek umutlarız
03:20
and the men are only killing in Somalia.
71
200260
3000
ve erkekler Somalide sadece öldürüyorlar.
03:23
So we came up with these two rules.
72
203260
2000
ve biz 90.000 kişi ile kampa
03:25
In a camp with 90,000 people,
73
205260
2000
2 kuralla çıkageldik.
03:27
you have to come up with some rules or there is going to be some fights.
74
207260
3000
ya bazı kurallar ile geleceksin ya da orda savaş olacak.
03:30
So there is no clan division,
75
210260
2000
Kesinlikle kavim-boy ayrımı bulunmuyor
03:32
and no man can beat his wife.
76
212260
2000
ve erkekler karılarını dövemiyorlar.
03:34
And we have a little storage room
77
214260
2000
ve küçük bir hapishaneye çevirdiğimiz
03:36
where we converted a jail.
78
216260
2000
bir depomuz bulunuyor.
03:38
So if you beat your wife, you're going to be there.
79
218260
2000
Eğer karını döversen oraya gidersin!
03:40
(Applause)
80
220260
2000
(Alkış)
03:42
So empowering the women and giving the opportunity --
81
222260
3000
Kadınları cesaretlendirmek ve onlara fırsatlar vermek ---
03:45
we are there for them. They are not alone for this.
82
225260
4000
biz onlar için ordayız ve bunun için onlar yalnız değiller.
03:49
PM: You're running a medical clinic.
83
229260
2000
PM: Siz bir medikal kliniği işletiyorsunuz.
03:51
It brought much, much needed medical care
84
231260
3000
ve bu, onlara ulaşamayan insanlar için
03:54
to people who wouldn't get it.
85
234260
2000
çok fazla tıbbi yardımı gerektiriyor
03:56
You're also running a civil society.
86
236260
2000
Siz ayrıca bir sivil cemiyeti yönetiyorsunuz.
03:58
You've created your own rules,
87
238260
2000
ve kadın ve çocukların farklı güvenlik hislerini edindikleri
04:00
in which women and children
88
240260
2000
ve kendi kurallarınızı oluşturduğunuz
04:02
are getting a different sense of security.
89
242260
3000
sivil bir derneği yönetiyorsunuz
04:05
Talk to me about your decision, Dr. Abdi,
90
245260
3000
Bu kararlarınızı bize anlatın Dr. Abdi
04:08
and your decision, Dr. Mohamed,
91
248260
2000
ve Dr Mohammed,
04:10
to work together --
92
250260
2000
birlikte çalışmak için, sizin doktor olmanız için
04:12
for you to become a doctor
93
252260
2000
ve annenizle bu şartlarda çalışmak için
04:14
and to work with your mother in these circumstances.
94
254260
3000
kararlarınızı anlatın.
04:17
HA: My age --
95
257260
2000
Hawa Abdi : Benim yaşım --
04:19
because I was born in 1947 --
96
259260
3000
Ben 1947'de doğdum
04:22
we were having, at that time,
97
262260
2000
o zamanlarda bir devletimiz,
04:24
government, law and order.
98
264260
3000
hukukumuz ve kurallarımız vardı
04:28
But one day, I went to the hospital --
99
268260
3000
ama bir gün hastaneye gittim --
04:31
my mother was sick --
100
271260
2000
annem hastaydı
04:33
and I saw the hospital, how they [were] treating the doctors,
101
273260
3000
ve hastaneyi gördüm, doktorlara nasıl davranıldığını gördüm,
04:36
how they [are] committed
102
276260
2000
hasta insanlara yardım etmek için
04:38
to help the sick people.
103
278260
3000
kendilerini nasıl adadıklarını gördüm
04:41
I admired them,
104
281260
2000
onlara hayran oldum
04:43
and I decided to become a doctor.
105
283260
2000
ve doktor olmaya karar werdim.
04:45
My mother died, unfortunately,
106
285260
2000
Malesef annem 12 yaşımdayken
04:47
when I was 12 years [old].
107
287260
2000
öldü ve sonra
04:49
Then my father allowed me
108
289260
4000
babam ilerlemem için
04:53
to proceed [with] my hope.
109
293260
3000
imkân tanıdı.
04:56
My mother died
110
296260
2000
Annem jinekolojik bir sorun yüzünden
04:58
in [a] gynecology complication,
111
298260
2000
hayatını kaybetti
05:00
so I decided to become
112
300260
2000
ve ben de böylece
05:02
a gynecology specialist.
113
302260
3000
Jinekoloji uzmanı olmaya karar verdim.
05:05
That's why I became a doctor.
114
305260
3000
İşte bu doktor olmamın sebebidir.
05:08
So Dr. Deqo has to explain.
115
308260
3000
Şimdi Dr. Deqo açıklasın.
05:11
DM: For me, my mother was preparing [me] when I was a child
116
311260
3000
Deqo Mohammed : Annem beni çocukluğumda
05:14
to become a doctor, but I really didn't want to.
117
314260
3000
doktor olmak için hazırlıyordu ancak ben gerçekten istemiyordum.
05:17
Maybe I should become an historian,
118
317260
2000
Belki bir tarihçi olmalıydım
05:19
or maybe a reporter.
119
319260
2000
ya da belki bir muhabir.
05:21
I loved it, but it didn't work.
120
321260
2000
Bunu istedim ama işe yaramadı.
05:23
When the war broke out -- civil war --
121
323260
2000
Sivil savaş patlak verdiği zaman,
05:25
I saw how my mother was helping
122
325260
2000
Annemin nasıl yardım ettiğini
05:27
and how she really needed the help,
123
327260
2000
ve nasıl yardıma ihtiyacı olduğunu gördüm.
05:29
and how the care is essential to the woman
124
329260
3000
Bir kadın olarak Somalide kadınlara ve çocuklara
05:32
to be a woman doctor in Somalia
125
332260
2000
yardım etmenin
05:34
and help the women and children.
126
334260
2000
ne kadar elzem bir durum olduğunu gördüm.
05:36
And I thought, maybe I can be a reporter and doctor gynecologist.
127
336260
3000
Ve düşündüm ki belki bir muhabir olabilirim ve aynı zamanda bir jinekoloji doktoru da olabilirim.
05:39
(Laughter)
128
339260
2000
(Kahkahalar)
05:41
So I went to Russia, and my mother also,
129
341260
2000
Böylece Sovyetler Birliği döneminde
05:43
[during the] time of [the] Soviet Union.
130
343260
2000
Annem ile birlikte Rusyaya gittim.
05:45
So some of our character,
131
345260
3000
Karakterimizde güçlü bir sovyet altyapısı ile
05:48
maybe we will come with a strong Soviet background of training.
132
348260
3000
geleceğiz diye düşündük.
05:52
So that's how I decided [to do] the same.
133
352260
2000
İşte ben de bu şekilde doktor olmaya karar verdim.
05:54
My sister was different.
134
354260
2000
Kız kardeşim farklıydı.
05:56
She's here. She's also a doctor.
135
356260
2000
O burda ve o da bir doktor.
05:58
She graduated in Russia also.
136
358260
2000
O da Rusya'da okudu.
06:00
(Applause)
137
360260
2000
(Alkış)
06:02
And to go back and to work with our mother
138
362260
2000
Geri dönmek ve annemizle birlikte çalışmak
06:04
is just what we saw in the civil war --
139
364260
2000
bizim Sivil Savaş'ta ne gördüğümüzdür.
06:06
when I was 16, and my sister was 11,
140
366260
3000
Sivil Savaş çıktığında
06:09
when the civil war broke out.
141
369260
3000
ben 16, kız kardeşim ise 11 yaşındaydı.
06:12
So it was the need and the people we saw
142
372260
3000
90'ların başında
06:15
in the early '90s --
143
375260
2000
Toplumun gereksinimlerini gördük
06:17
that's what made us go back
144
377260
2000
ve bu bizi onlar için çalışmak için
06:19
and work for them.
145
379260
3000
geri götüren şey oldu.
06:22
PM: So what is the biggest challenge
146
382260
3000
PM: Peki anne kız olarak
06:25
working, mother and daughter,
147
385260
2000
böylesi tehlikeli ve bazen korkunç durumlarda
06:27
in such dangerous
148
387260
2000
en büyük zorluk
06:29
and sometimes scary situations?
149
389260
2000
nedir?
06:31
HA: Yes, I was working in a tough situation,
150
391260
4000
Hawa Abdi : Evet, çok zorlu ve tehlikeli
06:35
very dangerous.
151
395260
3000
bir durumda çalışıyorduk
06:38
And when I saw the people who needed me,
152
398260
3000
ve bana ihtiyaç duyan insanları gördüğüm zaman,
06:41
I was staying with them to help,
153
401260
2000
onlara yardım etmek için kaldım
06:43
because I [could] do something for them.
154
403260
3000
çünkü onlar için yapabileceğim bir şeyler vardı.
06:46
Most people fled abroad.
155
406260
4000
Bir çok kişi yurt dışına çıktı
06:50
But I remained with those people,
156
410260
3000
ancak ben bu insanlarla kaldım
06:53
and I was trying to do something --
157
413260
3000
ve bir şeyler yapmaya çalıştım.
06:56
[any] little thing I [could] do.
158
416260
3000
yapabileceğim en küçük şeyleri bile.
06:59
I succeeded in my place.
159
419260
3000
Kendi yerimde başardım
07:02
Now my place is 90,000 people
160
422260
4000
ve benim yerimde şu an
07:06
who are respecting each other,
161
426260
2000
birbirine saygı duyan
07:08
who are not fighting.
162
428260
3000
ve birbiri ile çatışmayan 90.000 insan bulunuyor.
07:11
But we try to stand on our feet,
163
431260
4000
biz insanlarımız için en ufak şeyleri dahi
07:15
to do something, little things, we can for our people.
164
435260
4000
yapabilmek için ayaklarımızın üzerinde durmaya çalışıyoruz.
07:19
And I'm thankful for my daughters.
165
439260
3000
ve bu konuda kızlarıma minnettarım.
07:22
When they come to me,
166
442260
2000
Bana geldikleri zaman
07:24
they help me to treat the people,
167
444260
2000
insanları tedavi ederken
07:26
to help.
168
446260
2000
hep yardımcı oldular.
07:28
They do everything for them.
169
448260
2000
Onlar insanlar için herşeyi yaptılar.
07:30
They have done what I desire to do for them.
170
450260
3000
Onlar için arzuladığım ne ise onu yaptılar.
07:34
PM: What's the best part
171
454260
2000
PM: Peki annen ile birlikte
07:36
of working with your mother,
172
456260
2000
çalışırken en iyi ve en zor kısımlar
07:38
and the most challenging part for you?
173
458260
3000
senin için hangisi?
07:41
DM: She's very tough; it's most challenging.
174
461260
3000
Deqo Mohammed: Çok zorlu birisi, en zor kısmı bu.
07:44
She always expects us to do more.
175
464260
3000
Her zaman fazlasını bekliyor
07:47
And really when you think [you] cannot do it,
176
467260
2000
ve gerçekten de yapamayacağını düşündüğün anda
07:49
she will push you, and I can do it.
177
469260
2000
seni itekliyor, yüreklendiriyor ve ben de onu yapabiliyorum
07:51
That's the best part.
178
471260
2000
işte bu da en iyi kısmı.
07:53
She shows us, trains us how to do
179
473260
2000
O bize daha iyi olabilmek
07:55
and how to be better [people]
180
475260
2000
ve insanlara karşı daha iyi bir şeyler yapabilmeyi,
07:57
and how to do long hours in surgery --
181
477260
2000
uzun süren operasyonlarda olabilmeyi öğretti.
07:59
300 patients per day,
182
479260
3000
Günde 300 hasta.
08:02
10, 20 surgeries,
183
482260
2000
10, 20 operasyon
08:04
and still you have to manage the camp --
184
484260
2000
ve bununla birlikte kampı yönetmek zorundasınız.
08:06
that's how she trains us.
185
486260
3000
işte O bize bunları öğretti.
08:09
It is not like beautiful offices here,
186
489260
2000
Çok güzel bir ofis gibi değil.
08:11
20 patients, you're tired.
187
491260
2000
20 hastada yoruluyorsunuz.
08:13
You see 300 patients, 20 surgeries
188
493260
3000
Ama burda 300 hasta, 20 operasyon
08:16
and 90,000 people to manage.
189
496260
3000
ve yönetilecek 90.000 insan var.
08:19
PM: But you do it for good reasons.
190
499260
2000
PM: Ancak bunu iyi sebepler ile yapıyorsunuz.
08:21
(Applause)
191
501260
4000
(Alkışlar)
08:25
Wait. Wait.
192
505260
2000
Bekleyin, Bekleyin.
08:27
HA: Thank you.
193
507260
2000
Hawa Abdi : Teşekkürler.
08:29
DM: Thank you.
194
509260
2000
Deqo Mohammad : Teşekkürler.
08:31
(Applause)
195
511260
4000
(Alkışlar)
08:35
HA: Thank you very much. DM: Thank you very much.
196
515260
2000
Hawa Abdi : Çok teşekkür ederim (Deqo Mohammed : Çok teşekkür ederim)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7