Why we need the explorers | Brian Cox

Brian Cox: Kaşiflere neden ihtiyacımız var?

451,512 views ・ 2010-06-03

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Sarper Silaoglu Gözden geçirme: osman oguz ahsen
00:16
We live in difficult and challenging
0
16260
2000
Ekonomik kriz içinde,
00:18
economic times, of course.
1
18260
2000
zorlu ve mücadeleci zamanlarda yaşıyoruz.
00:20
And one of the first victims
2
20260
3000
Ekonomik dar boğazın getirdiği
00:23
of difficult economic times,
3
23260
2000
bütçe kesintisinin yaşandığı ilk yer,
00:25
I think, is public spending of any kind,
4
25260
3000
her tür kamu harcaması.
00:28
but certainly in the firing line at the moment
5
28260
2000
Ama en çok kesinti, şu an ateş hattında olan,
00:30
is public spending for science,
6
30260
2000
bilimsel harcamalarda yapılıyor.
00:32
and particularly curiosity-led science
7
32260
2000
Ve özellikle, sadece merak için yapılan bilim
00:34
and exploration.
8
34260
2000
ve keşifte.
00:36
So I want to try and convince you in about 15 minutes
9
36260
3000
Sizi 15 dakika içinde, bilim bütçesini kısmanın
00:39
that that's a ridiculous
10
39260
2000
saçma ve gereksiz birşey olduğuna,
00:41
and ludicrous thing to do.
11
41260
2000
ikna etmeye çalışacağım.
00:43
But I think to set the scene,
12
43260
2000
Şu sayfayla başlamak istiyorum.
00:45
I want to show -- the next slide is not my attempt
13
45260
2000
Bu benim TED tarihindeki
00:47
to show the worst TED slide in the history of TED,
14
47260
3000
sunduğum en kötü sayfa
00:50
but it is a bit of a mess.
15
50260
2000
karman çorman.
00:52
(Laughter)
16
52260
2000
(gülüşler)
00:54
But actually, it's not my fault; it's from the Guardian newspaper.
17
54260
3000
Ama ben hazırlamadım; Guardian gazetesi hazırladı.
00:57
And it's actually a beautiful demonstration
18
57260
2000
Bilimsel harcamaların ne kadar yer tuttuğunu
00:59
of how much science costs.
19
59260
2000
gösteren güzel bir şekil.
01:01
Because, if I'm going to make the case
20
61260
2000
Eğer sizi, bilim ve keşfin peşinden koşturmak için
01:03
for continuing to spend on curiosity-driven science and exploration,
21
63260
3000
ihtiyacımız olan bütçenin kısılmaması için ikna edeceksem,
01:06
I should tell you how much it costs.
22
66260
2000
maliyetlerin ne olduğunu söylemem lazım.
01:08
So this is a game called "spot the science budgets."
23
68260
2000
Şimdi bu grafikteki Bilim Bütçesini bulun.
01:10
This is the U.K. government spend.
24
70260
2000
Bu Birleşik Krallık kamu harcamları.
01:12
You see there, it's about 620 billion a year.
25
72260
3000
Gördüğünüz gibi, yılda 620 milyar Pound.
01:15
The science budget is actually --
26
75260
2000
Bunun içinde bilim bütçesi ne kadar?
01:17
if you look to your left, there's a purple set of blobs
27
77260
3000
Sol tarafta, mor renkli kürecikleri görüyor musunuz?
01:20
and then yellow set of blobs.
28
80260
2000
Altında da sarı renkli kürecikler var.
01:22
And it's one of the yellow set of blobs
29
82260
2000
Buradaki büyük sarı küreciğin etrafındaki
01:24
around the big yellow blob.
30
84260
2000
küçük küreciklerden bir tanesi bilim bütçesi
01:26
It's about 3.3 billion pounds per year
31
86260
2000
620 milyar Pound'luk bütçe içinden,
01:28
out of 620 billion.
32
88260
2000
3,3 milyarlık payı gösteriyor.
01:30
That funds everything in the U.K.
33
90260
2000
Bu parayla, Ingilere'deki bir çok şey fonlanıyor.
01:32
from medical research, space exploration,
34
92260
3000
Tıbbi araştırma, uzay keşfi,
01:35
where I work, at CERN in Geneva, particle physics,
35
95260
2000
parçacık fiziği, benim çalıştığım yer olan CERN'deki araştırmalar,
01:37
engineering, even arts and humanities,
36
97260
3000
mühendislik ve hatta sanat ve insani bilimler.
01:40
funded from the science budget,
37
100260
2000
Tüm bunlar, minik sarı kürecik ile gösterilen
01:42
which is that 3.3 billion, that little, tiny yellow blob
38
102260
3000
3,3 milyarlık, Bilim Bütçesi ile fonlanıyor.
01:45
around the orange blob at the top left of the screen.
39
105260
3000
Sol üstteki mini kürecik.
01:48
So that's what we're arguing about.
40
108260
2000
Tartıştığımız konu bu ölçeklte.
01:50
That percentage, by the way, is about the same
41
110260
2000
Bu arada, bu oran her ülkede aynı.
01:52
in the U.S. and Germany and France.
42
112260
2000
Ar-Ge'ye, Almanya'da, Fransa'da, ABD'de de
01:54
R&D in total in the economy,
43
114260
2000
aynı oranda harcama yapılıyor.
01:56
publicly funded, is about
44
116260
2000
Milli hasıla içinden
01:58
0.6 percent of GDP.
45
118260
2000
yaklaşık 1000'de 6 oranında pay ayrılıyor.
02:00
So that's what we're arguing about.
46
120260
2000
Tartıştığımız oran bu, 6/1000.
02:02
The first thing I want to say,
47
122260
2000
İlk girmek istediğim konu, benim hazırladığım
02:04
and this is straight from "Wonders of the Solar System,"
48
124260
3000
"Güneş Sisteminin Harikaları" adlı belgeselinden:
02:07
is that our exploration of the solar system and the universe
49
127260
3000
Evrenin ve güneş sisteminin keşfi
02:10
has shown us that it is indescribably beautiful.
50
130260
3000
bize tasvir edilemeyecek boyuttaki güzellikleri gösterdi.
02:13
This is a picture that actually was sent back
51
133260
2000
Bu resim, "Güneş Sisteminin Harikaları"nı çektikten hemen sonra
02:15
by the Cassini space probe around Saturn,
52
135260
2000
Saturn çevresinde dolaşan
02:17
after we'd finished filming "Wonders of the Solar System."
53
137260
2000
Cassini uzay aracı tarafından gönderildi.
02:19
So it isn't in the series.
54
139260
2000
Yani belgeselin içinde yer almayan bir görüntü.
02:21
It's of the moon Enceladus.
55
141260
2000
Bu, Enceladus uydusu.
02:23
So that big sweeping, white
56
143260
2000
Arkadaki beyaz ve geniş küre ise
02:25
sphere in the corner is Saturn,
57
145260
2000
Saturn.
02:27
which is actually in the background of the picture.
58
147260
3000
Resmin arka planı Saturn,
02:30
And that crescent there is the moon Enceladus,
59
150260
2000
öndeki hilal şeklindeki ay ise Enceladus.
02:32
which is about as big as the British Isles.
60
152260
3000
Yaklaşık Britanya adası büyüklüğünde bir uydu.
02:35
It's about 500 kilometers in diameter.
61
155260
2000
Çapı hemen hemen 500 km.
02:37
So, tiny moon.
62
157260
2000
Minik bir uydu.
02:39
What's fascinating and beautiful ...
63
159260
2000
Bu fotodaki büyüleyici ve güzel olan şey,
02:41
this an unprocessed picture, by the way, I should say,
64
161260
2000
herhangi bir dijital işlemden geçmemiş olması.
02:43
it's black and white, straight from Saturnian orbit.
65
163260
3000
Siyah-beyaz çekildi ve direk Saturn yörüngesinden gönderildi.
02:46
What's beautiful is, you can probably see on the limb there
66
166260
2000
Buradaki bir başka güzel şey ise, kenarlardaki çıkıntılar.
02:48
some faint, sort of,
67
168260
2000
Biraz soluk duruyorlar.
02:50
wisps of almost smoke
68
170260
2000
Sanki bu çıkıntılar aslında
02:52
rising up from the limb.
69
172260
2000
tüten dumanlarmış gibi görünüyorlar.
02:54
This is how we visualize that in "Wonders of the Solar System."
70
174260
3000
İşte, "Güneş Sisteminin Harikaları" belgeselinde, bu şekilde bir canlandırma yaptık.
02:57
It's a beautiful graphic.
71
177260
2000
Müthiş bir grafik.
02:59
What we found out were that those faint wisps
72
179260
2000
Bu soluk dumanlarda keşfettiğimiz şey,
03:01
are actually fountains of ice
73
181260
2000
minik uydunun yüzeyinden çıkan şeyin,
03:03
rising up from the surface of this tiny moon.
74
183260
3000
aslında buz kaynakları olduğuydu.
03:06
That's fascinating and beautiful in itself,
75
186260
3000
Bu büyüleyici ve güzel görüş
03:09
but we think that the mechanism
76
189260
2000
bizi mekanizması hakkında düşünmeye itti.
03:11
for powering those fountains
77
191260
2000
Bu buzları kayaklarından fışkırtan gücün
03:13
requires there to be lakes of liquid water
78
193260
3000
uydunun yüzeyinin altında yatan
03:16
beneath the surface of this moon.
79
196260
2000
su havzalarından geldiğini tespit ettik.
03:18
And what's important about that
80
198260
2000
Burada çok önemli olan şey,
03:20
is that, on our planet, on Earth,
81
200260
2000
bizim gezegenimiz, Dünyada,
03:22
wherever we find liquid water,
82
202260
2000
nerede su bulsak,
03:24
we find life.
83
204260
2000
orada yaşam buluyoruz!
03:26
So, to find strong evidence
84
206260
3000
Dünyadan 750 milyon mil ötede
03:29
of liquid, pools of liquid, beneath the surface of a moon
85
209260
3000
bir uydu yüzeyinin altında, su ve su havuzları
03:32
750 million miles away from the Earth
86
212260
3000
olduğuna dair güçlü bulgular bulmak
03:35
is really quite astounding.
87
215260
3000
muazzam bir şey.
03:38
So what we're saying, essentially,
88
218260
2000
Temelde şunu arıyoruz:
03:40
is maybe that's a habitat for life in the solar system.
89
220260
3000
Belki güneş sisteminde bir yerde, bizim için uygun bir yaşam alanı daha vardır.
03:44
Well, let me just say, that was a graphic. I just want to show this picture.
90
224260
3000
Peki, bu bir grafikti. Şimdi size bir resim göstermek istiyorum.
03:47
That's one more picture of Enceladus.
91
227260
2000
Enceladus'dan bir fotoğraf daha.
03:49
This is when Cassini flew beneath Enceladus.
92
229260
3000
Cassini uzay aracı, Enceladus'un altından geçerken çekti.
03:52
So it made a very low pass,
93
232260
2000
Çok alçak irtifadan geçiyordu,
03:54
just a few hundred kilometers above the surface.
94
234260
2000
yüzeyden sadece bir kaç yüz kilometre uzaktaydı.
03:56
And so this, again, a real picture of the ice fountains rising up into space,
95
236260
3000
Size, göğe doğru fışkıran buz kaynaklarından,
03:59
absolutely beautiful.
96
239260
2000
mühtiş bir görüntü daha...
04:01
But that's not the prime candidate for life in the solar system.
97
241260
3000
Ama, güneş sisteminde hayat olabileceğine dair en önemli aday bu değil.
04:04
That's probably this place,
98
244260
2000
En büyük adayımız burası.
04:06
which is a moon of Jupiter, Europa.
99
246260
2000
Jupiter'in uydusu, Europa.
04:08
And again, we had to fly to the Jovian system
100
248260
3000
Yeniden Jovian'a gidersek eğer, (Jovian: Gaz gezegenler; Jupiter, Saturn, Uranus, Neptun)
04:11
to get any sense that this moon, as most moons,
101
251260
3000
Buradaki uydularda kaya parçalarından
04:14
was anything other than a dead ball of rock.
102
254260
2000
başka şeyler olduğunu görme şansımız olacak.
04:16
It's actually an ice moon.
103
256260
2000
Europa tam bir buz uydusu.
04:18
So what you're looking at is the surface of the moon Europa,
104
258260
3000
yüzeyinde aradığımız şey, uydunun içine girmek için
04:21
which is a thick sheet of ice, probably a hundred kilometers thick.
105
261260
3000
ince bir buz tabakası ki ince derken muhtemelen yüzlerce kilometre uzunlukta.
04:24
But by measuring the way that
106
264260
2000
Şu açıdan bakın.
04:26
Europa interacts
107
266260
2000
Europa,
04:28
with the magnetic field of Jupiter,
108
268260
2000
Jupiterin manyetik alanında.
04:30
and looking at how those cracks in the ice
109
270260
2000
Buzlardaki bu çatlaklara bakarak,
04:32
that you can see there on that graphic move around,
110
272260
3000
buradaki grafikte gördüğümüz gibi,
04:35
we've inferred very strongly
111
275260
2000
şu sonucu çıkartabiliriz:
04:37
that there's an ocean of liquid surrounding
112
277260
2000
Europanın tüm yüzeyi
04:39
the entire surface of Europa.
113
279260
3000
okyanus ile kaplı.
04:42
So below the ice, there's an ocean of liquid around the whole moon.
114
282260
3000
Yani buzun altıda, uyduyu çevreleyen bir su kütlesi var.
04:45
It could be hundreds of kilometers deep, we think.
115
285260
3000
Yüzlerce kilometre derinlikle olduğunu düşünüyoruz.
04:48
We think it's saltwater, and that would mean that
116
288260
2000
Tuzlu su olması gerekiyor ve bu da demek oluyor ki,
04:50
there's more water on that moon of Jupiter
117
290260
3000
Jupiterin Europa uydusunda,
04:53
than there is in all the oceans of the Earth combined.
118
293260
3000
Bizim okyanuslarımızdan daha çok su var.
04:56
So that place, a little moon around Jupiter,
119
296260
3000
Jupiterin yörüngesindeki şu küçük uydu
04:59
is probably the prime candidate
120
299260
3000
dünyanın dışında bir canlı bulmamız adına,
05:02
for finding life on a moon
121
302260
2000
bir uyduda hayat bulmamız adına
05:04
or a body outside the Earth, that we know of.
122
304260
3000
oldukça keskin bir kaynak olarak görünüyor.
05:07
Tremendous and beautiful discovery.
123
307260
3000
Çok büyük ve güzel bir keşif.
05:10
Our exploration of the solar system
124
310260
2000
Güneş sistemini keşfimiz bize,
05:12
has taught us that the solar system is beautiful.
125
312260
2000
onun ne kadar güzel olduğunu gösterdi.
05:14
It may also have pointed the way to answering
126
314260
3000
Aynı zamanda en önemli sorularımızdan birine de
05:17
one of the most profound questions that you can possibly ask,
127
317260
3000
cevap verebilecek duruma geldi.
05:20
which is: "Are we alone in the universe?"
128
320260
3000
"Evrende yalnız mıyız?"
05:23
Is there any other use to exploration and science,
129
323260
2000
Peki bilim ve keşfin, merakımızı giderme dışında
05:25
other than just a sense of wonder?
130
325260
2000
başka bir kullanım alanı yok mu?
05:27
Well, there is.
131
327260
2000
Tabi ki var.
05:29
This is a very famous picture
132
329260
2000
Bu meşhur fotoğraf
05:31
taken, actually, on my first Christmas Eve,
133
331260
2000
benim ilk noel'imde çekildi.
05:33
December 24th, 1968,
134
333260
3000
24 Aralık 1968.
05:36
when I was about eight months old.
135
336260
2000
Yaklaşık sekiz aylıktım.
05:38
It was taken by Apollo 8
136
338260
2000
Fotoğraf, Apollo 8 tam Ay'ın arkasına
05:40
as it went around the back of the moon.
137
340260
2000
geçtiği zaman çekilmişti.
05:42
Earthrise from Apollo 8.
138
342260
2000
Apollo 8'den Dünya'nın Doğumu.
05:44
A famous picture; many people have said that it's the picture
139
344260
2000
Çok meşhur bir fotoğraf. Bir çok insan bu fotoğrafın
05:46
that saved 1968,
140
346260
2000
1968'i kurtardığını söyler.
05:48
which was a turbulent year --
141
348260
2000
Karışık bir seneydi.
05:50
the student riots in Paris,
142
350260
2000
Paris'te öğrenci ayaklanması,
05:52
the height of the Vietnam War.
143
352260
2000
Vietnam Savaşının doruğu gibi olaylar...
05:54
The reason many people think that about this picture,
144
354260
3000
Bir çok insanın, hatta Al Gore'un TED sahnesinden
05:57
and Al Gore has said it many times, actually, on the stage at TED,
145
357260
3000
bir çok kere söylediği gibi;
06:00
is that this picture, arguably, was
146
360260
2000
bu fotoğrafın önemi
06:02
the beginning of the environmental movement.
147
362260
2000
çevreci hareketinin başlangıcı olmasıydı.
06:04
Because, for the first time,
148
364260
2000
Çünkü ilk defa,
06:06
we saw our world,
149
366260
2000
dünyamızı gördük.
06:08
not as a solid, immovable,
150
368260
3000
Onun sağlam, katı, hareketsiz ya da
06:11
kind of indestructible place,
151
371260
2000
yok edilemez bir yer değil,
06:13
but as a very small, fragile-looking world
152
373260
3000
küçük, kırılgan görünümlü
06:16
just hanging against the blackness of space.
153
376260
3000
karanlık boşlukta asılı bir küre olduğunu gördük.
06:19
What's also not often said
154
379260
2000
Bir şey daha var,
06:21
about the space exploration, about the Apollo program,
155
381260
3000
Apollo uzay programının sağladığı katkının bir de
06:24
is the economic contribution it made.
156
384260
2000
ekonomik katkısı var.
06:26
I mean while you can make arguments that it was wonderful
157
386260
3000
Apollo programı muhteşem, muazzam bir gelişmeydi.
06:29
and a tremendous achievement
158
389260
2000
Biz bir de bu fotoğrafı gönderdi.
06:31
and delivered pictures like this,
159
391260
2000
Bunun üzerine tartışabiliriz,
06:33
it cost a lot, didn't it?
160
393260
2000
maliyetlerini sorgulayabiliriz.
06:35
Well, actually, many studies have been done
161
395260
2000
Apollo programının,
06:37
about the economic effectiveness,
162
397260
2000
ekonomik verimliliğinin ölçüldüğü,
06:39
the economic impact of Apollo.
163
399260
2000
bir çok çalışma yapıldı.
06:41
The biggest one was in 1975 by Chase Econometrics.
164
401260
3000
Bunların en büyüğü 1975'de Chase ekonometri çalışmasıdır.
06:44
And it showed that for every $1 spent on Apollo,
165
404260
3000
Gösterdi ki, Apollo için harcanan her bir Dolar,
06:47
14 came back into the U.S. economy.
166
407260
3000
ABD ekonomisinde 14 Dolar olarak geri kazanıldı.
06:50
So the Apollo program paid for itself
167
410260
2000
Yani Apollo yatırımı, kendini çıkarttı ve kar etti.
06:52
in inspiration,
168
412260
2000
Mühendislik alanında
06:54
in engineering, achievement
169
414260
2000
ilham vererek ve gelişme sağlayarak,
06:56
and, I think, in inspiring young scientists and engineers
170
416260
3000
ve genç mühendisleri ve bilim adamlarını etkileyerek
06:59
14 times over.
171
419260
2000
14 kat geri dönüş sağladı.
07:01
So exploration can pay for itself.
172
421260
2000
Keşif, kendi maliyetini ödedi.
07:03
What about scientific discovery?
173
423260
3000
Peki daha başka bilimsel buluşlar?
07:06
What about driving innovation?
174
426260
2000
Geliştirilen inovatif süreçler?
07:08
Well, this looks like a picture of virtually nothing.
175
428260
3000
Bu fotoğraf görsel olarak pek bir şey ifade etmeyebilir.
07:11
What it is, is a picture of the spectrum
176
431260
2000
Bu hidrojenin
07:13
of hydrogen.
177
433260
2000
ışık tayfı.
07:16
See, back in the 1880s, 1890s,
178
436260
3000
1880 ve 1890'larda
07:19
many scientists, many observers,
179
439260
3000
bir çok gözlemci ve bilim adamı
07:22
looked at the light given off from atoms.
180
442260
2000
atomlar saçan ışığı gözlemledi.
07:24
And they saw strange pictures like this.
181
444260
2000
Buna benzer garip fotoğraflar yakaladılar.
07:26
What you're seeing when you put it through a prism
182
446260
2000
Hidrojeni ısıtıp, bir prizmanın arkasından baktığınızda,
07:28
is that you heat hydrogen up and it doesn't just glow
183
448260
3000
sadece beyaz ışık gibi parlamaz,
07:31
like a white light,
184
451260
2000
aynı zamanda
07:33
it just emits light at particular colors,
185
453260
2000
belli renklerde ışıklar saçar,
07:35
a red one, a light blue one, some dark blue ones.
186
455260
3000
kırmızı, açık mavi, biraz koyu mavi renkler.
07:38
Now that led to an understanding of atomic structure
187
458260
3000
Bu durum bizim, atomun yapısını anlamamız için
07:41
because the way that's explained
188
461260
2000
önemli bir yere yönelmemizi sağladı.
07:43
is atoms are a single nucleus
189
463260
2000
Atomlar, tek bir çekirdeğin etrafında
07:45
with electrons going around them.
190
465260
2000
dolanan elekronlardan oluşur ve
07:47
And the electrons can only be in particular places.
191
467260
3000
bu dolanan elektronlar belirli bir yörüngede olur.
07:50
And when they jump up to the next place they can be,
192
470260
2000
Eğer elektronlar bir yere sıçrama yaparsa ve
07:52
and fall back down again,
193
472260
2000
geri yerlerine dönerse,
07:54
they emit light at particular colors.
194
474260
2000
belli renkler çıkartırlar.
07:56
And so the fact that atoms, when you heat them up,
195
476260
2000
Gelinen noktada şu ki, ısıtılan atomların sadece belli renklerde
07:58
only emit light at very specific colors,
196
478260
3000
ışıklar çıkartıyor olmasının saptanması,
08:01
was one of the key drivers
197
481260
2000
Kuantum teorisinin gelişmesi için gereken
08:03
that led to the development of the quantum theory,
198
483260
2000
ana etkenlerden birini sağladı.
08:05
the theory of the structure of atoms.
199
485260
3000
Atomun yapı teorisi.
08:08
I just wanted to show this picture because this is remarkable.
200
488260
3000
Bu fevkalade fotoğrafı göstermek istiyorum,
08:11
This is actually a picture of the spectrum of the Sun.
201
491260
2000
Güneş'in yaydığı ışık tayfının fotoğrafı.
08:13
And now, this is a picture of atoms in the Sun's atmosphere
202
493260
3000
Güneş atmosferinde yer alan atomların yaydığı
08:16
absorbing light.
203
496260
2000
ışıklar.
08:18
And again, they only absorb light at particular colors
204
498260
2000
Aynı şekilde, ışıklar belli renklerde yayılıyor.
08:20
when electrons jump up and fall down,
205
500260
2000
Her bir elektron sıçrama yapıp, geri düşerken,
08:22
jump up and fall down.
206
502260
2000
sıçrarken ve geri düşerken.
08:24
But look at the number of black lines in that spectrum.
207
504260
3000
Işık tayfının içinde yer alan siyah noktaların sayısına bakın.
08:27
And the element helium
208
507260
2000
Helyum elementi
08:29
was discovered just by staring at the light from the Sun
209
509260
3000
Güneş'ten gelen ışıklara bakılırken keşfedildi.
08:32
because some of those black lines were found
210
512260
2000
Işıklar tayfları içinde bazı siyah noktalar bulundu,
08:34
that corresponded to no known element.
211
514260
2000
Bu siyah noktalar bilinmeyen bir elementi gösteriyordu.
08:36
And that's why helium's called helium.
212
516260
2000
Bu yüzden adına Helyum denildi.
08:38
It's called "helios" -- helios from the Sun.
213
518260
3000
Helyum Helios'dan gelir, Helios da latince Güneş'ten.
08:41
Now, that sounds esoteric,
214
521260
2000
Kulağa esrarengiz geliyor.
08:43
and indeed it was an esoteric pursuit,
215
523260
3000
Gerçekten de esrarengiz bir arayış
08:46
but the quantum theory quickly led
216
526260
2000
ama sonuçta kuantum teorisi
08:48
to an understanding of the behaviors of electrons in materials
217
528260
3000
maddedeki elektronları anlamamızı sağladı.
08:51
like silicon, for example.
218
531260
2000
Mesela Silikon.
08:53
The way that silicon behaves,
219
533260
2000
Silikonun davranışları sayesinde
08:55
the fact that you can build transistors,
220
535260
2000
iletkenleri (tranzistör) yapabildik.
08:57
is a purely quantum phenomenon.
221
537260
2000
Tamamiyle bir kuantum fenomeni.
08:59
So without that curiosity-driven
222
539260
2000
Yani merakımızı gidermek için bilim yapmazsak
09:01
understanding of the structure of atoms,
223
541260
2000
atomların yapısını sorgulamayacak,
09:03
which led to this rather esoteric theory, quantum mechanics,
224
543260
3000
kuantum mekaniği gibi esrarengiz teorilere giremeyecek,
09:06
then we wouldn't have transistors, we wouldn't have silicon chips,
225
546260
3000
iletkenler yapamayacak, silikon işlemcilere sahip olamayacak,
09:09
we wouldn't have pretty much the basis
226
549260
3000
ve bugünkü modern ekonomimiz
09:12
of our modern economy.
227
552260
2000
olamayacaktı.
09:14
There's one more, I think, wonderful twist to that tale.
228
554260
3000
Birşey daha var, anlatmak istediğim bir hikaye daha...
09:17
In "Wonders of the Solar System,"
229
557260
2000
"Wonders of the Solar System" belgeselinde,
09:19
we kept emphasizing the laws of physics are universal.
230
559260
3000
fiziğin evrensel olduğunu anlatmaya çalıştık ve
09:22
It's one of the most incredible things about the physics
231
562260
3000
fiziteki inanılmaz kuralları kavramanın
09:25
and the understanding of nature that you get on Earth,
232
565260
3000
ve dünyanın nasıl işlediğini anlamanın
09:28
is you can transport it, not only to the planets,
233
568260
3000
sadece başka gezegenleri de anlamakla değil,
09:31
but to the most distant stars and galaxies.
234
571260
2000
uzak yıldızları hatta galaksileri anlamakla aynı olduğunu gösterdik.
09:33
And one of the astonishing predictions
235
573260
2000
Kuvantum mekaniğinde vardığımız
09:35
of quantum mechanics,
236
575260
2000
şaşırtıcı buluşlardan biri
09:37
just by looking at the structure of atoms --
237
577260
2000
atomlara bakarak elde ettiğimiz kuramlar
09:39
the same theory that describes transistors --
238
579260
2000
ve iletkenleri de tanımlayan bu kurallar
09:41
is that there can be no stars in the universe
239
581260
3000
evrende Güneş'in hacminin 1,4 katı olan
09:44
that have reached the end of their life
240
584260
2000
herhangi bir yıldız
09:46
that are bigger than, quite specifically, 1.4 times the mass of the Sun.
241
586260
3000
var olamayacağını bulmamızı sağladı.
09:49
That's a limit imposed on the mass of stars.
242
589260
3000
Bu bize yıldızların büyüklüğünün limitini gösteriyor.
09:52
You can work it out on a piece of paper in a laboratory,
243
592260
3000
Basit bir şekilde labrotuvarda çalışabilirsiniz.
09:55
get a telescope, swing it to the sky,
244
595260
2000
Bir teleskop alın ve gök yüzünü tarayın,
09:57
and you find that there are no dead stars
245
597260
3000
Güneş'ten 1,4 kat büyük olan
10:00
bigger than 1.4 times the mass of the Sun.
246
600260
2000
ve parlayan bir yıldız göremeyeceksiniz.
10:02
That's quite an incredible prediction.
247
602260
3000
Bu çok önemli bir tesbit. Şu soruyu getiriyor:
10:05
What happens when you have a star that's right on the edge of that mass?
248
605260
3000
Peki, kütlesinin limitlerine dayanmış bir yıldıza ne olur?
10:08
Well, this is a picture of it.
249
608260
2000
İşte size resmi.
10:10
This is the picture of a galaxy, a common "our garden" galaxy
250
610260
3000
Bu bir komşu galaksinin resmi.
10:13
with, what, 100 billion
251
613260
2000
İçinde bizim Güneş'imiz gibi
10:15
stars like our Sun in it.
252
615260
2000
100 milyar yıldızı olan bir galaksi.
10:17
It's just one of billions of galaxies in the universe.
253
617260
3000
Evrendeki milyarlarda galaksiden sadece bir tanesi.
10:20
There are a billion stars in the galactic core,
254
620260
2000
Bu galaksinin çekirdeğinde milyarlarca yıldız var,
10:22
which is why it's shining out so brightly.
255
622260
3000
bu yüzden çekirdek kısmı çok parlak.
10:25
This is about 50 million light years away,
256
625260
2000
Bu komşu galaksimiz, bizden yaklaşık
10:27
so one of our neighboring galaxies.
257
627260
2000
50 milyon ışık yılı uzakta.
10:29
But that bright star there
258
629260
2000
Şuradaki parlak yıldız,
10:31
is actually one of the stars in the galaxy.
259
631260
3000
bu galaksideki yıldızlardan bir tanesi.
10:34
So that star is also
260
634260
2000
Bu yıldız da 50 milyon
10:36
50 million light years away.
261
636260
2000
ışık yılı uzaklıkta.
10:38
It's part of that galaxy, and it's shining as brightly
262
638260
3000
Bu komşu galaksinin merkezi,
10:41
as the center of the galaxy
263
641260
2000
içinde milyar tane Güneş'i ile
10:43
with a billion suns in it.
264
643260
2000
çok parlak bir yer.
10:45
That's a Type Ia supernova explosion.
265
645260
3000
Bu parlaklık bir tür Supernova patlaması.
10:48
Now that's an incredible phenomena,
266
648260
2000
Bu müthiş bir fenomen (görüngü)
10:50
because it's a star that sits there.
267
650260
2000
Çünkü burada ortaya çıkan şey bir yıldız.
10:52
It's called a carbon-oxygen dwarf.
268
652260
2000
Buna, Karbon-Oksijen Cücesi deniyor.
10:54
It sits there about, say, 1.3 times the mass of the Sun.
269
654260
3000
Bizim Güneşimizin yaklaşık 1,3 katı büyüklükte.
10:57
And it has a binary companion that goes around it,
270
657260
3000
Biri diğerini çevrelemiş bir ikili,
11:00
so a big star, a big ball of gas.
271
660260
3000
büyük bir yıldız ve büyük bir gaz bulutu.
11:03
And what it does is it sucks gas
272
663260
2000
Yıldızın yaptığı, gazı emmek,
11:05
off its companion star,
273
665260
2000
çevresindeki gaz bulutunun gazını emmek.
11:07
until it gets to this limit called the Chandrasekhar limit,
274
667260
3000
Chanrasekhar limitine varana dek emecek,
11:10
and then it explodes.
275
670260
2000
ve sonra patlayacak.
11:12
And it explodes, and it shines as brightly
276
672260
2000
Patlamayla, iki hafta boyunca,
11:14
as a billion suns for about two weeks,
277
674260
2000
bir milyar yıldız kadar kuvvetle parlayacak,
11:16
and releases, not only energy,
278
676260
3000
ve evrene hem enerji,
11:19
but a huge amount of chemical elements into the universe.
279
679260
3000
hem de yüksek miktarda kimyasal element yayacak.
11:22
In fact, that one is a carbon-oxygen dwarf.
280
682260
3000
Bakın şimdi, buradaki bir Karbon-Oksijen Cücesi.
11:25
Now, there was no carbon and oxygen
281
685260
2000
Big Bang zamanı, evrende
11:27
in the universe at the Big Bang.
282
687260
2000
ne karbon vardı, ne de oksijen.
11:29
And there was no carbon and oxygen in the universe
283
689260
2000
İlk yıldızların oluşumuna kadar da
11:31
throughout the first generation of stars.
284
691260
3000
ikisi de oluşmadı.
11:34
It was made in stars like that,
285
694260
2000
Karbon ve oksijen, bunun gibi yıldızlar tarafından yapıldılar,
11:36
locked away and then returned to the universe
286
696260
2000
son hallerini aldılar ve evrene salındılar.
11:38
in explosions like that
287
698260
2000
Yoğunlaşıp gezegenleri,
11:40
in order to recondense into planets,
288
700260
2000
yıldızları, yeni güneş sistemlerini
11:42
stars, new solar systems
289
702260
2000
ve hatta insanları
11:44
and, indeed, people like us.
290
704260
3000
oluşturdular.
11:47
I think that's a remarkable demonstration of the power
291
707260
2000
Kanımca, fiziğin evrenselliğini, güzelliğini
11:49
and beauty and universality of the laws of physics,
292
709260
3000
ve gücünü anlatan fevkalade bir hikaye.
11:52
because we understand that process,
293
712260
2000
Çünkü süreci kavrıyoruz,
11:54
because we understand
294
714260
2000
Burada, Dünya'da
11:56
the structure of atoms here on Earth.
295
716260
2000
atomların yapısını anlıyoruz.
11:58
This is a beautiful quote that I found --
296
718260
2000
Güzel bir alıntıya yer vereceğim,
12:00
we're talking about serendipity there -- from Alexander Fleming:
297
720260
3000
Alexander Flemming: Tesadüfen bulmaktan (serendipity) bahsediyorum.
12:03
"When I woke up just after dawn
298
723260
2000
"Şafaktan sonra uyanmıştım,
12:05
on September 28, 1928,
299
725260
2000
1928'in 28 Eylül'üydü.
12:07
I certainly didn't plan to revolutionize all medicine
300
727260
2000
Kesinlikle o gün, dünyanın ilk antibiyotiğini bularak,
12:09
by discovering the world's first antibiotic."
301
729260
3000
ilaç sektöründe devrim yaratacağımı bilmiyordum"
12:12
Now, the explorers of the world of the atom
302
732260
2000
Atomu keşfeden fizikçiler,
12:14
did not intend to invent the transistor.
303
734260
2000
tranzistörü bulduklarını bilmiyordu.
12:16
And they certainly didn't intend to
304
736260
2000
Ve atomu bulanlar, kesinlikle
12:18
describe the mechanics of supernova explosions,
305
738260
3000
süpernova patlamalarını çözeceklerini
12:21
which eventually told us where
306
741260
2000
ve yaşamın yapı taşlarının
12:23
the building blocks of life
307
743260
2000
evrenle birlikte sentezlendiğini
12:25
were synthesized in the universe.
308
745260
2000
bizlere öğreteceklerini de bilmiyorlardı.
12:28
So, I think science can be --
309
748260
2000
Bence fizikte
12:30
serendipity is important.
310
750260
2000
beklenmedik şeyleri bulma şansı yüksek.
12:32
It can be beautiful. It can reveal quite astonishing things.
311
752260
3000
Güzellikler olabilir, şaşırtıcı şeyler de olabilir.
12:35
It can also, I think, finally
312
755260
3000
Ya da şu olabilir:
12:38
reveal the most profound
313
758260
2000
Gezegenimizin gerçek değerini,
12:40
ideas to us
314
760260
2000
evrendeki konumumuzu
12:42
about our place in the universe
315
762260
2000
ve çok derin düşünceleri
12:44
and really the value of our home planet.
316
764260
2000
bizlere beklenmedik bir anda sunabilir.
12:46
This is a spectacular picture of our home planet.
317
766260
3000
Gezegenimizin harika bir fotoğrafı.
12:49
Now, it doesn't look like our home planet.
318
769260
2000
Gördüğünüz şey bizim gezegenimize pek benzemeyebilir,
12:51
It looks like Saturn because, of course, it is.
319
771260
3000
daha çok Satürn'e benziyor, çünkü zaten Satürn.
12:54
It was taken by the Cassini space probe.
320
774260
2000
Cassini uzay aracı tarafından çekildi.
12:56
But it's a famous picture, not because of
321
776260
2000
Bu çok meşhur bir fotoğraftır.
12:58
the beauty and majesty of Saturn's rings,
322
778260
3000
Satürn halkalarının güzelliğinden ya da heybetinden değil,
13:01
but actually because of a tiny, faint blob
323
781260
3000
şurada duran minik, soluk küre yüzünden,
13:04
just hanging underneath one of the rings.
324
784260
2000
tam şurada halkalardan birinin altında...
13:06
And if I blow it up there, you see it.
325
786260
2000
Fotoğrafı oraya doğru büyütürsem göreceksiniz.
13:08
It looks like a moon,
326
788260
2000
Ay'a benziyor,
13:10
but in fact, it's a picture of Earth.
327
790260
2000
halbuki burası Dünya!
13:12
It was a picture of Earth captured in that frame of Saturn.
328
792260
3000
Saturn'ün çekildiği çerçevede yakalanmış Dünya'nın fotoğrafı.
13:15
That's our planet from 750 million miles away.
329
795260
3000
1,2 milyar kilometre uzaklıktan, Dünya'mız!
13:19
I think the Earth has got a strange property
330
799260
2000
Bence Dünya'mızın, değişik bir niteliği var,
13:21
that the farther away you get from it,
331
801260
2000
ondan ne kadar çok uzaklaşırsak,
13:23
the more beautiful it seems.
332
803260
2000
o kadar çok güzelleşiyor.
13:25
But that is not the most distant or most famous picture of our planet.
333
805260
3000
Bu Dünyamızın en uzak mesafeden çekilmiş fotoğrafı değil.
13:28
It was taken by this thing, which is called the Voyager spacecraft.
334
808260
3000
Voyager uzay aracıyla çekilen bu fotoğraf en uzaktan çekilen.
13:31
And that's a picture of me in front of it for scale.
335
811260
3000
Bu da ben, Voyager ile birlikte, ölçek için duruyorum.
13:34
The Voyager is a tiny machine.
336
814260
2000
Voyager minnacık bir makine.
13:36
It's currently 10 billion miles away from Earth,
337
816260
3000
Şu an Dünya'dan 16 milyar kilometre uzakta,
13:39
transmitting with that dish, with the power of 20 watts,
338
819260
3000
Bize şuradaki 20 watt'lık çanaktan sinyal gönderiyor
13:42
and we're still in contact with it.
339
822260
2000
ve hala iletişim halindeyiz.
13:44
But it visited Jupiter, Saturn,
340
824260
2000
Jupiter'e gitti, Saturn'e gitti,
13:46
Uranus and Neptune.
341
826260
2000
Uranüs ve Neptun'e gitti.
13:48
And after it visited all four of those planets,
342
828260
3000
Tüm bu ziyaretleri sırasında,
13:51
Carl Sagan, who's one of my great heroes,
343
831260
3000
benim kahramanım Carl Sagan
13:54
had the wonderful idea
344
834260
2000
şu harika fikri ortaya attı,
13:56
of turning Voyager around
345
836260
2000
Voyager bize gittiği her gezegenden
13:58
and taking a picture of every planet it had visited.
346
838260
2000
içinde Dünya'mızın da olduğu fotoğraflar göndersin.
14:00
And it took this picture of Earth.
347
840260
2000
Ve bu fotoğrafı çekti.
14:02
Now it's very hard to see the Earth there, it's called the "Pale Blue Dot" picture,
348
842260
3000
Buradan Dünya'yı görmek oldukça güç. Bu resme "Donuk Mavi Nokta" denir.
14:05
but Earth is suspended in that red shaft of light.
349
845260
3000
Dünya ışık noktası halinde duruyor.
14:08
That's Earth from four billion miles away.
350
848260
3000
6,5 milyar kilometre uzaklıktan, Dünya'mız.
14:11
And I'd like to read you what
351
851260
2000
Bitirmek için, Sagan'ın sözlerini
14:13
Sagan wrote about it, just to finish,
352
853260
2000
kullanmak istiyorum.
14:15
because I cannot say words as beautiful as this
353
855260
3000
Çünkü onun çektirdiği bu fotoğrafta gördüklerini
14:18
to describe what he saw
354
858260
2000
onun cümleleri kadar
14:20
in that picture that he had taken.
355
860260
2000
güzel ifade edemem.
14:22
He said, "Consider again that dot.
356
862260
2000
Demiş ki: "Şu noktaya bir daha bakın.
14:24
That's here. That's home. That's us.
357
864260
3000
Bu nokta, bizim evimiz, bu nokta biziz.
14:27
On it, everyone you love,
358
867260
2000
Üzerinde sevdiğimiz herkes,
14:29
everyone you know, everyone you've ever heard of,
359
869260
3000
tanıdığımız herkes, duyduğumuz herkes var,
14:32
every human being who ever was
360
872260
2000
her insan hayatını
14:34
lived out their lives.
361
874260
2000
bu noktada geçirdi.
14:36
The aggregates of joy and suffering
362
876260
2000
Neşeyi, hüznü,
14:38
thousands of confident religions,
363
878260
2000
yüzlerce inancı,
14:40
ideologies and economic doctrines,
364
880260
3000
düşünce tarzlarını ve düşünce akımlarını,
14:43
every hunter and forager, every hero and coward,
365
883260
3000
avcıyı ve yemini, kahramanı ve ödleği,
14:46
every creator and destroyer of civilization,
366
886260
3000
yaratıcıları ve her yıkıcıları
14:49
every king and peasant, every young couple in love,
367
889260
3000
kralları ve köylüleri, birbirine aşık çiftleri,
14:52
every mother and father, hopeful child,
368
892260
2000
her anayı, babayı ve umut dolu çocuklarını,
14:54
inventor and explorer,
369
894260
2000
mucitleri ve kaşifleri,
14:56
every teacher of morals, every corrupt politician,
370
896260
3000
iyi ahlak verenleri, yoz politikacıları,
14:59
every superstar, every supreme leader,
371
899260
3000
süper starları, ulu liderleri,
15:02
every saint and sinner in the history of our species,
372
902260
3000
tarihimizde yer alan kutsal insanları ve günahkar insanları,
15:05
lived there, on a mote of dust,
373
905260
2000
şu ışık noktası gibi duran,
15:07
suspended in a sunbeam.
374
907260
2000
toz zerreciği kadar dünyamız barındırdı.
15:09
It's been said that astronomy's a humbling
375
909260
2000
Gök bilimcinin, hürmetkar
15:11
and character-building experience.
376
911260
2000
kibirli olduğunu söylerler.
15:13
There is perhaps no better demonstration
377
913260
2000
Insan kibrinin ne kadar budalaca olduğunu,
15:15
of the folly of human conceits
378
915260
2000
Dünya'nın fotoğrafına bu kadar uzaktan
15:17
than this distant image of our tiny world.
379
917260
2000
bakınca görüyoruz.
15:19
To me, it underscores our responsibility
380
919260
2000
Bunlar bana sorumluluklarımı hatırlatıyor,
15:21
to deal more kindly with one another
381
921260
3000
birbirimize daha nazik olmalı
15:24
and to preserve and cherish the pale blue dot,
382
924260
3000
ve sahip olduğumuz tek evimiz,
15:27
the only home we've ever known."
383
927260
2000
donuk mavi noktayı, esirgemeli ve yaşatmalıyız."
15:29
Beautiful words about
384
929260
2000
Bilimin ve keşifin gücünü anlatan
15:31
the power of science and exploration.
385
931260
2000
güzel cümleler Carl Sagan'dan.
15:33
The argument has always been made, and it will always be made,
386
933260
2000
Evren hakkında yeterince bilgi sahibi olduğumuzu
15:35
that we know enough about the universe.
387
935260
2000
her zaman söyleyenler oldu, hep de olacaklar.
15:37
You could have made it in the 1920s; you wouldn't have had penicillin.
388
937260
3000
Eğer 1920'lerde her şeyi bildiğimizi düşünseydik, penisilin olmazdı.
15:40
You could have made it in the 1890s; you wouldn't have the transistor.
389
940260
3000
Eğer 1890'larda her şeyi bildiğimizi düşünseydik, iletkenler olamazdı.
15:43
And it's made today in these difficult economic times.
390
943260
3000
Aynı şeyler şimdi de, ekonomik kriz yüzünden söyleniyor.
15:46
Surely, we know enough.
391
946260
2000
Elbette yeterince şey biliyoruz.
15:48
We don't need to discover anything else about our universe.
392
948260
2000
Evrende yeni keşifler yapmaya ihtiyacımız olmayabilir.
15:50
Let me leave the last words to someone
393
950260
2000
Son kelimelerimi, 19. yüzyılda yaşamış bilim adamı olan,
15:52
who's rapidly becoming a hero of mine,
394
952260
2000
benim de kahramanlarımdan biri olan
15:54
Humphrey Davy, who did his science at the turn of the 19th century.
395
954260
3000
Humphrey Davy'den alıyorum.
15:57
He was clearly under assault all the time.
396
957260
3000
Her zaman, bariz bir şekilde saldırıya uğramıştır.
16:00
"We know enough at the turn of the 19th century.
397
960260
3000
19. yüzyılın sonu hakkında bilgi sahibiyiz.
16:03
Just exploit it; just build things."
398
963260
2000
Sadece patlatma ve sadece inşa etme çağıydı.
16:05
He said this, he said, "Nothing is more fatal
399
965260
2000
Şöyle dedi: "Insanoğlu'nun ulaştığı noktada,
16:07
to the progress of the human mind
400
967260
2000
bilimsel görüşlerin son noktaya ulaştığını,
16:09
than to presume that our views of science
401
969260
2000
son zaferlerimizi elde ettiğimizi,
16:11
are ultimate,
402
971260
2000
doğada çözülecek herhangi bir gizem kalmadığını
16:13
that our triumphs are complete,
403
973260
2000
keşfedilecek yeni dünyaların tükendiğini
16:15
that there are no mysteries in nature,
404
975260
2000
düşünmek kadar
16:17
and that there are no new worlds to conquer."
405
977260
2000
ölümcül birşey yok."
16:19
Thank you.
406
979260
2000
Teşekkür ederim.
16:21
(Applause)
407
981260
2000
(alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7