How we could teach our bodies to heal faster | Kaitlyn Sadtler

167,417 views ・ 2018-10-11

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Cihan Ekmekçi Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:13
What if you could take a pill or a vaccine
0
13404
3508
Bir hap aldığınızı veya aşı vurulduğunuzu
00:16
and, just like getting over a cold,
1
16936
1730
ve tıpkı nezle atlatır gibi
00:18
you could heal your wounds faster?
2
18690
2095
yaralarınızın daha hızlı iyileştiğini hayal edin.
00:20
Today, if we have an operation or an accident,
3
20809
3522
Bugün bir ameliyat veya kaza sonucunda
00:24
we're in the hospital for weeks,
4
24355
1621
haftalarca hastanede kalıyoruz
00:26
and often left with scars and painful side effects
5
26000
2626
ve genellikle yaralar ve acı veren yan etkiler oluyor
00:28
of our inability to regenerate or regrow healthy, uninjured organs.
6
28650
5135
çünkü sağlıklı ve yaralanmamış organ yenileme kabiliyetimiz yok.
00:34
I work to create materials
7
34436
2026
Yeni dokular geliştirebilmek için
00:36
that instruct our immune system to give us the signals to grow new tissues.
8
36486
4203
bağışıklık sistemimizi uyaracak materyaller yapmaya çalışıyorum.
00:41
Just like vaccines instruct our body to fight disease,
9
41497
3074
Tıpkı aşıların bedenimizi hastalıkla savaşması için uyarması gibi
00:44
we could instead instruct our immune system
10
44595
2728
biz de bağışıklık sistemimize dokular geliştirerek
00:47
to build tissues and more quickly heal wounds.
11
47347
2864
yaraları daha hızlı iyileştirmesini öğretebiliriz.
00:50
Now, regrowing body parts out of nowhere might seem like magic,
12
50886
3778
Organları yoktan var etmek sihir gibi görünebilir
00:54
but there are several organisms that can achieve this feat.
13
54688
3191
fakat bunu başarabilen bir dizi organizma var.
00:57
Some lizards can regrow their tails,
14
57903
2443
Bazı kertenkele türleri kuyruklarını,
01:00
the humble salamander can completely regenerate their arm,
15
60370
3945
semenderler kollarını tamamen yeniden oluşturabilirler
01:04
and even us mere humans can regrow our liver
16
64339
2889
ve biz insanlar bile karaciğerimizi yeniden oluşturabiliyoruz,
01:07
after losing more than half of its original mass.
17
67252
2571
üstelik kütlesinin en yarısını kaybettikten sonra.
01:10
To make this magic a bit closer to reality,
18
70615
2635
Bu sihri gerçekliğe biraz daha yaklaştırmak için
01:13
I'm investigating how our body can heal wounds and build tissue
19
73274
4095
bedenlerimizin bağışıklık sisteminden gelen yönergeler aracılığıyla
yaraları iyileştirmesi ve doku yapabilmesini araştırıyorum.
01:17
through instructions from the immune system.
20
77393
2129
01:20
From a scrape on your knee to that annoying sinus infection,
21
80387
3525
Dizinizdeki bir sıyrıktan sinir bozucu sinüzite kadar,
01:23
our immune system defends our body from danger.
22
83936
2681
bağışıklık sistemimiz bedenimizi tehlikelere karşı korur.
01:27
I'm an immunologist,
23
87199
1461
Ben bir immünoloğum
01:28
and by using what I know about our body's defense system,
24
88684
3030
ve vücudun savunma sistemi hakkındaki bilgimden yararlanarak
01:31
I was able to identify key players
25
91738
2176
kesikler ve morluklara karşı
01:33
in our fight to build back our cuts and bruises.
26
93938
2688
vücudun verdiği savaştaki önemli etkenleri belirledim.
01:37
When looking at materials that are currently being tested
27
97436
2669
Şu an denenmekte olan materyallerin
01:40
for their abilities to help regrow muscle,
28
100129
2198
yeniden kas oluşturma yeteneklerine bakılınca
01:42
our team noticed that after treating an injured muscle with these materials,
29
102351
4159
ekibim fark etti ki bu materyallerle yaralanmış bir kası tedavi ettikten sonra
01:46
there was a large number of immune cells
30
106534
2323
o materyal ve onu çevreleyen kasta
01:48
in that material and the surrounding muscle.
31
108881
2557
çok fazla sayıda bağışıklık hücresi oluyordu.
01:52
So in this case,
32
112010
1158
Yani bu durumda,
01:53
instead of the immune cells rushing off towards infection to fight bacteria,
33
113192
4214
bağışıklık hücreleri bakteriyle savaşmak için enfeksiyona hücum etmek yerine
01:57
they're rushing toward an injury.
34
117430
2087
yaralanmaya hücum ediyorlar.
01:59
I discovered a specific type of immune cell,
35
119922
2833
Spesifik bir bağışıklık hücresi keşfettim,
02:02
the helper T cell,
36
122779
1294
yardımcı T hücresi,
02:04
was present inside that material that I implanted
37
124097
2729
naklini yaptığım materyalin içinde vardı
02:06
and absolutely critical for wound healing.
38
126850
2397
ve yara iyileşmesi için kesinlikle çok önemliydi.
02:10
Now, just like when you were a kid and you'd break your pencil
39
130325
3442
Tıpkı çocukken kaleminizin kırılması
02:13
and try and tape it back together again,
40
133791
2538
ve parçaları bantla yapıştırmanız gibi
02:16
we can heal,
41
136353
1154
biz de iyileşebiliriz
02:17
but it might not be in the most functional way,
42
137531
2245
ama pek işlevsel olmayabilir
02:19
and we'll get a scar.
43
139800
1373
ve yara izimiz olur.
02:21
So if we don't have these helper T cells,
44
141515
2984
Yani sağlıklı kas yerine
02:24
instead of healthy muscle,
45
144523
1587
bu yardımcı T hücreleri olmazsa
02:26
our muscle develops fat cells inside of it,
46
146134
2611
kaslarımız içlerinde yağ hücreleri oluşturuyor
02:28
and if there's fat in our muscle, it isn't as strong.
47
148769
2477
ve kasların içinde yağ varsa o kadar güçlü olmuyorlar.
02:32
Now, using our immune system,
48
152033
2400
Bağışıklık sistemimizi kullanarak
02:34
our body could grow back without these scars
49
154457
2497
bedenimiz yara izi olmadan o kısmı geliştirebilir
02:36
and look like what it was before we were even injured.
50
156978
2912
ve o kısım hiç yaralanmamış gibi görünebilir.
02:41
I'm working to create materials
51
161128
2560
Bağışıklık tepkimizi değiştirerek
02:43
that give us the signals to build new tissue
52
163712
2279
yeni doku oluşturmamız için bize sinyal verecek
02:46
by changing the immune response.
53
166015
1840
materyaller yaratmaya çalışıyorum.
02:48
We know that any time a material is implanted in our body,
54
168840
4215
Biliyor ki ne zaman bedenimize bir materyak nakledilse
02:53
the immune system will respond to it.
55
173079
2055
bağışıklık sistemi ona yanıt verecek.
02:55
This ranges from pacemakers to insulin pumps
56
175158
4509
Bu materyaller kalp pilinden insülin kalemlerine,
02:59
to the materials that engineers are using to try and build new tissue.
57
179691
3666
mühendislerin yeni doku yaratmada kullandığı materyallere kadar uzanıyor.
03:03
So when I place that material, or scaffold, in the body,
58
183932
4065
Yani ben vücuda yeni bir materyal yerleştirdiğimde
03:08
the immune system creates a small environment of cells and proteins
59
188021
4405
bağışıklık sistemi hücre ve proteinlerden küçük bir çevre oluşturacak
03:12
that can change the way that our stem cells behave.
60
192450
2872
ve bu çevre, kök hücrelerin davranış şeklini değiştirecek.
03:15
Now, just like the weather affects our daily activities,
61
195817
3898
Hava durumunun günlük aktivitelerimizi etkilemesi gibi,
03:19
like going for a run
62
199739
1325
örneğin koşuya çıkmak
03:21
or staying inside and binge-watching an entire TV show on Netflix,
63
201088
4485
veya evde kalıp Netflix'te bir dizinin tüm sezonunu bir oturuşta izlemek,
03:25
the immune environment of a scaffold
64
205597
1968
materyalin de bağışıklık çevresi
03:27
affects the way that our stem cells grow and develop.
65
207589
2825
kök hücrelerin büyüme ve gelişme şeklini etkiliyor.
03:30
If we have the wrong signals,
66
210883
2016
Yanlış sinyaller aldıysak,
03:32
say the Netflix signals,
67
212923
1675
Netflix sinyalleri diyelim,
03:34
we get fat cells instead of muscle.
68
214622
2864
kas yerine yağ hücresi edinmiş oluyoruz.
03:38
These scaffolds are made of a variety of different things,
69
218790
3127
Bu materyaller pek çok farklı şeyden yapılıyor;
03:41
from plastics to naturally derived materials,
70
221941
3365
plastikten doğal materyallere,
03:45
nanofibers of varying thicknesses,
71
225330
2751
değişen kalınlıklarda nanofiberlere,
03:48
sponges that are more or less porous,
72
228105
2413
az çok gözenekli süngerlere
03:50
gels of different stiffnesses.
73
230542
2119
ve farklı yoğunluklarda jellere kadar.
03:52
And researchers can even make the materials
74
232685
2110
Hatta araştırmacılar zamanla değişik sinyaller veren
03:54
release different signals over time.
75
234819
2039
mayeryaller bile yapabilir.
03:57
So in other words, we can orchestrate this Broadway show of cells
76
237473
5246
Diğer bir deyişle başka dokular için değiştirilebilecek
04:02
by giving them the correct stage, cues and props
77
242743
3858
doğru yönergeler sunduğumuz zaman
hücrelerin bir ''Broadway''gösterisi yapmasını sağlayabiliriz,
04:06
that can be changed for different tissues,
78
246625
2221
04:08
just like a producer would change the set
79
248870
2196
tıpkı yönetmenin ''Le Mis''ten
04:11
for "Les Mis" versus "Little Shop of Horrors."
80
251090
2923
"Little Shop of Horrors" için seti değiştirmesi gibi.
04:14
I'm combining specific types of signals
81
254398
2684
Bedenimizin yenileme yapması için
04:17
that mimic how our body responds to injury to help us regenerate.
82
257106
4708
yaralanmaya verdiği yanıtları taklit eden belli tür sinyalleri topluyorum.
04:22
In the future, we could see a scar-proof band-aid,
83
262283
3528
Gelecekte yara izi yapmayan yara bandı,
04:25
a moldable muscle filler or even a wound-healing vaccine.
84
265835
3978
şekil verilebilir kas doldurucu hatta yara iyileştirici aşılarımız olacak.
04:29
Now, we aren't going to wake up tomorrow and be able to heal like Wolverine.
85
269837
3577
Elbette yarın sabah uyanıp Wolverine gibi iyileşmeyeceğiz.
04:33
Probably not next Tuesday, either.
86
273438
1866
Önümüzdeki Salı günü de değil.
04:35
But with these advances,
87
275328
1184
Ancak bu ilerlemeler
04:36
and working with our immune system to help build tissue and heal wounds,
88
276536
4205
ve doku yapımı ve yara iyileşmesinde bağışıklık sistemimizle çalışma sayesinde
04:40
we could begin seeing products on the market
89
280765
2229
pazarlarda bazı ürünler görmeye başlayabiliriz;
04:43
that work with our body's defense system to help us regenerate,
90
283018
3866
vücudumuzun savunma sistemiyle çalışarak rejenerasyon yapan
04:46
and maybe one day be able to keep pace with a salamander.
91
286908
4055
ve belki de bir semenderle aynı hızı yakalayabileceğimiz ürünler.
04:51
Thank you.
92
291876
1151
Teşekkürler.
04:53
(Applause)
93
293051
3639
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7