The history of African-American social dance - Camille A. Brown

Çeviri: Giray Başbuğ Gözden geçirme: Gözde Alpçetin

This is the Bop.

Bu, Bop.

The Bop is a type of social dance.

Bop bir tür sosyal dans.

Dance is a language,

Dans bir dil

and social dance is an expression that emerges from a community.

ve halk dansı, bir topluluktan doğan ifade biçimi.

A social dance isn't choreographed by any one person.

Sosyal dans herhangi bir kişi tarafından koreografi oluşturulmuyor.

It can't be traced to any one moment.

Herhangi bir ana indirgenemez.

Each dance has steps that everyone can agree on,

Her dans herkesin anlaşabileceği ortak adımlara sahip

but it's about the individual and their creative identity.

ama her şey bireysellik ve kendi yaratıcı kimliğinizle ilgili.

Because of that,

Bu yüzden sosyal danslar patlıyor,

social dances bubble up,

they change,

değişiyor

and they spread like wildfire.

ve bir yangın gibi yayılıyor.

They are as old as our remembered history.

Hatırlanan tarihimiz kadar eskiye dayanıyor.

In African-American social dances,

Afroamerikan sosyal danslarında, 200 yıl boyunca Afrikalıların

we see over 200 years

of how African and African-American traditions influenced our history.

ve Afroamerikalıların geleneklerinin

tarihimizi nasıl etkilediğini görüyoruz.

The present always contains the past.

Şu an, her zaman geçmişi barındırır

And the past shapes who we are

ve geçmiş, kim olduğumuzu

and who we will be.

ve kim olacağımızı şekillendirir.

(Clapping)

(El çırpma)

The Juba dance was born from enslaved Africans' experience

Juba dansı, esaret altındaki Afrikalıların

on the plantation.

ekim esnasındaki deneyimlerinden doğdu.

Brought to the Americas,

Amerika'ya getirilip

stripped of a common spoken language,

ortak bir konuşma dilinden mahrum kalınca

this dance was a way for enslaved Africans to remember where they're from.

bu dans esir Afrikalıların nereden geldiklerini hatırlama yoluydu.

It may have looked something like this.

Buna benzer bir görünümde olmuş olabilir.

Kalçalara vurmak,

Slapping thighs,

shuffling feet

ayaklarını oynatmak,

and patting hands:

elleriyle ritim tutmak;

this was how they got around the slave owners' ban on drumming,

bunlar köle sahiplerinin davul yasaklamasıyla baş etme yollarıydı.

Bu şekilde doğaçlama yaparak karmaşık ritimler yarattılar,

improvising complex rhythms

just like ancestors did with drums in Haiti

tıpkı atalarının Haiti'de

or in the Yoruba communities of West Africa.

ya da Batı Afrika'daki Yoruba topluluklarının yaptığı gibi.

Kültürel gelenekleri yaşatıp

It was about keeping cultural traditions alive

and retaining a sense of inner freedom

esaret altında bile

under captivity.

iç özgürlüğü sağlamakla ilgiliydi.

It was the same subversive spirit that created this dance:

Bu dansı yaratan aynı yıkıcı ruhtu:

the Cakewalk,

Cakewalk.

a dance that parodied the mannerisms of Southern high society --

Güney sosyetesinin alışkanlıklarının parodisi olan bu dans

a way for the enslaved to throw shade at the masters.

kölelerin sahipleri aşağılama yoluydu.

The crazy thing about this dance

Bu dans hakkındaki çılgın şey ise

is that the Cakewalk was performed for the masters,

Cakewalk'un kendileriyle dalga geçildiğini asla anlamayan

köle sahipleri için oynanmasıydı.

who never suspected they were being made fun of.

Now you might recognize this one.

Bu, tanıdık gelebilir.

1920s --

1920'ler --

the Charleston.

Charleston.

The Charleston was all about improvisation and musicality,

Charleston tamamen doğaçlama ve müzikle ilgiliydi.

making its way into Lindy Hop,

Sonrasında Lindy Hop,

swing dancing

and even the Kid n Play,

swing dans

ve hatta aslen Funky Charleston denen Kid n Play ile ilişkilendirildi.

originally called the Funky Charleston.

Started by a tight-knit Black community near Charleston, South Carolina,

Charleston, Güney Karolina'nın Charleston şehri yakınlarındaki

sımsıkı kenetlenmiş bir siyahi topluluğundan ortaya çıkıp

the Charleston permeated dance halls

genç kadınların birden topuklarını vurup bacaklarını oynatma hakkını elde ettiği

where young women suddenly had the freedom to kick their heels

and move their legs.

dans salonlarını salladı.

Now, social dance is about community and connection;

Sosyal dans topluluk ve bağlarla ilgili;

if you knew the steps,

adımları biliyorsanız,

it meant you belonged to a group.

bir gruba aitsiniz demekti.

But what if it becomes a worldwide craze?

Peki ya dünya çapında bir çılgınlığa dönüşürse?

Enter the Twist.

Twist'le tanışın.

It's no surprise that the Twist can be traced back to the 19th century,

Twist'in 19. yüzyıla dayanması bir sürpriz değil.

brought to America from the Congo

Kölelik döneminde Amerika'ya Kongo'dan geldi.

during slavery.

But in the late '50s,

Ancak 50'lerin sonunda,

right before the Civil Rights Movement,

Sivil Haklar Hareketinden hemen önce

the Twist is popularized by Chubby Checker and Dick Clark.

Twist, Chubby Checker ve Dick Clark tarafından yaygınlaştırıldı.

Suddenly, everybody's doing the Twist:

Birden herkes Twist yapmaya başladı;

white teenagers,

beyaz ergenler,

kids in Latin America,

Latin Amerika'daki çocuklar...

making its way into songs and movies.

Filmler ve şarkılarda bile kullanıldı.

Through social dance,

Sosyal dans ile

the boundaries between groups become blurred.

gruplar arasındaki sınırlar belirsizleşti.

The story continues in the 1980s and '90s.

Hikaye 1980'ler ve 90'larda devam ediyor.

Along with the emergence of hip-hop,

Hip-hop'ın çıkışıyla beraber

African-American social dance took on even more visibility,

Afroamerikan sosyal dansı daha da ilgi çeker hale geldi.

borrowing from its long past,

Kendi uzun geçmişinden ödünç alıp

shaping culture and being shaped by it.

kültürü şekillendirdi ve onunla şekillendi.

Today, these dances continue to evolve, grow and spread.

Günümüzde bu danslar evrimleşmeye, gelişmeye ve yayılmaya devam ediyor.

Why do we dance?

Neden dans ediyoruz?

To move,

Hareket etmek için,

to let loose,

kendimizi salmak için,

to express.

ifade etmek için.

Why do we dance together?

Neden beraber dans ediyoruz?

To heal,

İyileşmek için,

to remember,

hatırlamak için

to say: "We speak a common language.

ve "Biz ortak bir dil konuşuyoruz.

We exist

Biz buradayız.

and we are free."

ve biz özgürüz" demek için.