Afra Raymond: Three myths about corruption

Afra Raymond: Yolsuzlukla ilgili üç efsane

152,386 views ・ 2013-02-20

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Joseph Geni Reviewer: Morton Bast
0
0
7000
Çeviri: banu yobas Gözden geçirme: Ayça Bağcı
00:16
Okay, this morning I'm speaking
1
16066
1775
Pekala, bu sabah
00:17
on the question of corruption.
2
17841
3189
yolsuzluk sorusu üzerine konuşuyorum.
00:21
And corruption is defined
3
21030
2160
Yolsuzluk
00:23
as the abuse of a position of trust
4
23190
5736
güven halinin kendi--
00:28
for the benefit of yourself -- or, in the case of our context,
5
28926
3640
veya bizim bağlamımızdaki haliyle--
00:32
your friends, your family or your financiers.
6
32566
2623
arkadaşlarınızın, ailenizin veya sermayedarlarınızın çıkarları için istismar edilmesi olarak tanımlanır.
00:35
Okay? Friends, family and financiers.
7
35189
4523
Tamam? Arkadaşlar, aile ve sermayaderler.
00:39
But we need to understand what we understand about corruption,
8
39712
4015
Ancak yolsuzluktan ne anladığımızı anlamalıyız.
00:43
and we need to understand that
9
43727
2798
ve onun hakkında yanlış eğitildiğimizi anlamalıyız
00:46
we have been miseducated about it, and we have to admit that.
10
46525
3349
ve bunu kabul etmeliyiz.
00:49
We have to have the courage to admit that
11
49874
1557
Bunu kabul edecek cesarete sahip olmak zorundayız
00:51
to start changing how we deal with it.
12
51431
2445
Onunla baş etme şeklimizi değiştirmeye başlamalıyız
00:53
The first thing is that the big myth, number one,
13
53876
2923
İlk gelen şu büyük efsane, bir numara olan,
00:56
is that in fact it's not really a crime.
14
56799
2371
şöyle ki, o gerçek anlamda bir şuç değil.
00:59
When we get together with friends and family
15
59170
1790
Arkadaşlarımızla ve ailemizle bir araya geldiğimizde
01:00
and we discuss crime in our country,
16
60960
1879
ve ülkemizdeki şuçu tartıştığımızda,
01:02
crime in Belmont or crime in Diego or crime in Marabella,
17
62839
3593
Belmont'daki şuçu veya Diego'daki veya Marabella'daki suçu tartıştığımızda
01:06
nobody's speaking about corruption.
18
66432
1530
hiç kimse yolsuzluktan bahsetmiyor.
01:07
That's the honest truth.
19
67962
1550
Dürüst olan gerçek budur.
01:09
When the Commissioner of Police comes on TV to talk about crime,
20
69512
3037
Polis komiseri gelip de televizyonda suçla ilgili konuştuğunda,,
01:12
he isn't speaking about corruption.
21
72549
2010
yolsuzluktan bahsetmiyor.
01:14
And we know for sure when the Minister of National Security
22
74559
2316
Ve kesin olarak biliyoruz ki Ulusal Güvenlik Bakanlığımız suçla ilgili konuşurken
01:16
is speaking about crime, he's not talking about corruption either.
23
76875
3875
o da yolsuzluktan bahsetmiyor.
01:20
The point I'm making is that it is a crime.
24
80750
2615
Burada varmaya çalıştığım nokta bunun da bir suç olduğudur..
01:23
It is an economic crime, because we're involving the looting of taxpayers' money.
25
83365
4850
O bir ekonomik suç, çünkü vergi verenlerin parasının yağmalanmasına karışıyoruz.
01:28
Public and private corruption is a reality.
26
88215
2768
Genel ve özel yolsuzluk bir gerçektir.
01:30
As somebody who comes from the private sector,
27
90983
1731
Özel sektörden gelen biri olarak,
01:32
I can tell you there's a massive amount of corruption
28
92714
2396
özel sektörde korkunç miktarda, hükümetle hiç bir ilgisi olmayan
01:35
in the private sector that has nothing to do with government.
29
95110
2779
bir yolsuzluğun döndüğünü söyleyebilirim.
01:37
The same bribes and backhanders and things that take place under the table,
30
97889
2842
Aynı rüşvetler ve para yedirmeler ve masa altında gerçekleşen diğer şeyler
01:40
it all takes place in the private sector.
31
100731
2468
hepsi özel sektörde oluyor.
01:43
Today, I'm focusing on public sector corruption,
32
103199
3601
Bugün, ben, özel sektörün de katıldığı,
01:46
which the private sector also participates in.
33
106800
3135
kamu sektöründeki yolsuzluğa odaklanıyorum.
01:49
The second important myth to understand --
34
109935
2296
Anlaşılması gereken diğer ikinci önemli efsane de---
01:52
because we have to destroy these myths,
35
112231
1734
çünkü bu efsaneleri yok etmek zorundayız,
01:53
dismantle them and destroy them and ridicule them --
36
113965
2460
parçalamak, yok etmek ve alaya almak zorundayız--
01:56
the second important myth to understand
37
116425
1946
anlaşılması gereken diğer ikinci efsane de
01:58
is the one that says
38
118371
2492
yolsuzluğun aslında
02:00
that in fact corruption is only a small problem --
39
120863
3269
küçük bir sorun olduğunun söylenmesidir
02:04
if it is a problem, it's only a small problem,
40
124132
2330
Eğer bu bir sorunsa sadece küçük bir sorundur,
02:06
that in fact it's only a little 10 or 15 percent,
41
126462
3694
öyle ki aslında sadece yüzde 10 veya 15 oranındadır,
02:10
it's been going on forever, it probably will continue forever,
42
130156
3891
çoktandır böyle devam etmekte, ve büyük ihtimalle de böyle devam edecektir,
02:14
and there's no point passing any laws, because there's little we can do about it.
43
134047
3784
ve hiçbir kanun yürürlüğe koymaya gerek yoktur çünkü bununla ilgili yapabilecek çok az şeyimiz vardır.
02:17
And I want to demonstrate that that, too,
44
137831
2360
Ve ben de bunu kanıtlamak istiyorum,
02:20
is a dangerous myth, very dangerous.
45
140191
1937
Bu da çok tehlikeli bir söylencedir, çok tehlikeli.
02:22
It's a piece of public mischief.
46
142128
2421
Bu bir miktar kamu yaramazlığıdır.
02:24
And I want to speak a little bit,
47
144549
2594
Ve birazcık konuşmak,
02:27
take us back about 30 years.
48
147143
2248
bizi bir 30 yıl geriye doğru götürmek istiyorum.
02:29
We're coming out today from Trinidad and Tobago,
49
149391
1994
Bugün kaynak zengini, küçük karayip ülkesi,
02:31
a resource-rich, small Caribbean country,
50
151385
3198
Trinidad ve Tobago` dan, geliyoruz,
02:34
and in the early 1970s we had a massive increase in the country's wealth,
51
154583
5046
ve 1970lerin başında, ülke refahında korkunç bir yükselme yaşadık,
02:39
and that increase was caused by the increase in world oil prices.
52
159629
3493
ve bu yükselme, dünya petrol fiyatlarının artışı sayesinde oldu..
02:43
We call them petrodollars. The treasury was bursting with money.
53
163122
3035
Biz onlara petro- dolarlar deriz. Hazine, paradan patlıyordu.
02:46
And it's ironic, because
54
166157
3688
Ve bu ironik, çünkü
02:49
we're standing today in the Central Bank.
55
169845
2038
bugün Merkez Bankası`na bağımlıyız.
02:51
You see, history's rich in irony.
56
171883
2196
Görüyorsunuz ya, tarih ironiyle dolu.
02:54
We're standing today in the Central Bank,
57
174079
1822
Bugün Merkez Bankası`na bağımlıyız,
02:55
and the Central Bank is responsible for a lot of the things I'm going to be speaking about.
58
175901
3378
ve Merkez Bankası konuşuyor olacağım birçok şeyden sorumlu.
02:59
Okay? We're talking about irresponsibility in public office.
59
179279
3325
Pekala? Kamu ofisinde sorumsuzluktan bahsediyoruz.
03:02
We're speaking about the fact that across the terrace,
60
182604
2748
Taraçanın diğer tarafındaki bir gerçekten bahsediyoruz,
03:05
the next tower is the Ministry of Finance,
61
185352
2039
bir sonraki kule Finans Bakanlığı,
03:07
and there's a lot of connection with us today,
62
187391
1688
ve bugün oradan bizimle birçok bağlantı mevcut
03:09
so we're speaking within your temple today. Okay?
63
189079
2850
yani bugün sizin mabediniz içersinden konuşuyoruz, peki mi?
03:11
(Applause)
64
191929
4900
(Alkış)
03:16
The first thing I want to talk about is that
65
196829
2242
Konuşmak istediğim ilk şey
03:19
when all of this money flowed into our country about 40 years ago,
66
199071
3696
tüm bu paranın 40 sene önce ülkemize aktarıldığı,
03:22
we embarked, the government of the day embarked
67
202767
2087
işe koyulduğumuz, hükümet hükümete anlaşmalar serisinde
03:24
on a series of government-to-government arrangements
68
204854
2110
ülkeyi hızlı bir şekilde geliştirmek adına
03:26
to have rapidly develop the country.
69
206964
2034
dönemin hükümetinin işe koyulduğu dönemdir.
03:28
And some of the largest projects in the country
70
208998
2266
Ve bu ülkedeki en büyük projelerden bazıları
03:31
were being constructed through government-to-government arrangements
71
211264
3198
dünyanın önde gelen bazı ülkeleriyle hükümetler arası
03:34
with some of the leading countries in the world,
72
214462
1816
anlaşmalar yoluyla inşa ediliyordu.
03:36
the United States and Britain and France and so on and so on.
73
216278
2708
Birleşik Devletler ve İngiltere ve Fransa ve daha niceleri.
03:38
As I said, even this building we're standing in -- that's one of the ironies --
74
218986
3068
Tıpkı söylediğim gibi, şu anda bulunduğumuz bina dahi --ki bu ironilerden biridir--
03:42
this building was part of that series of complexes,
75
222054
1684
bu bina onların İkiz Kuleler olarak adlandırdığı
03:43
what they called the Twin Towers.
76
223738
4108
karmaşalar serisinin bir parçasıydı.
03:47
It became so outrageous, the whole situation,
77
227846
2960
Bütün vaziyet, durum o kadar çok çirkinleşti ki
03:50
that in fact a commission of inquiry was appointed,
78
230806
2880
bir soruşturma komisyonu atandi,
03:53
and it reported in 1982, 30 years ago it reported --
79
233686
4003
ve 1982`de rapor etti, 30 yıl önce rapor etti--
03:57
the Ballah Report -- 30 years ago,
80
237689
2749
Ballah Raporu-- 30 yıl önce,
04:00
and immediately the government-to-government arrangements were stopped.
81
240438
3936
ve aniden hükümetler arası anlaşmalar,ayarlamalar durduruldu..
04:04
The then-Prime Minister went to Parliament
82
244374
1908
Zamanın başbakanı parlamentoya, bütçe konuşması yapmak için gitti
04:06
to give a budget speech, and he said some things that I'll never forget.
83
246282
3197
ve asla unutmayacağım bazı şeyler söyledi.
04:09
They went right in here. I was a young man at the time.
84
249479
2297
Bu kısımda haklı olabilirler. O zamanlar genç bir adamdım.
04:11
It went right into my heart.
85
251776
1380
(Ok) Tam kalbime geldi
04:13
And he said that, in fact — Let me see if this thing works.
86
253156
4757
Ve aslında dedi ki-- Bir bakayım bu şey çalışıyor mu.
04:17
Are we getting a, yeah?—
87
257913
2477
Bir evet alıyor muyuz?
04:20
That's what he told us.
88
260390
1999
Bize söylediği buydu.
04:22
He told us that, in fact,
89
262389
4140
Bize dedi ki, aslında,
04:26
two out of every three dollars of our petrodollars
90
266529
2922
harcadığımız petro-dolarlarımızın her üçünden ikisi,
04:29
that we spent, the taxpayers' money,
91
269451
2384
vergi verenlerin parası,
04:31
was wasted or stolen.
92
271835
2084
ya boşa harcanmış ya da çalınmıştı.
04:33
So the 10 or 15 percent is pure mischief.
93
273919
4043
Yani %10 veya 15`i halis ziyandı.
04:37
As we say, it's a nancy-story. Forget it.
94
277962
2109
Dediğimiz gibi, bu bir masal, hikaye. Unutun gitsin.
04:40
That's for little children. We are big people,
95
280071
1695
Bu küçük çocuklar için. Bizlerse yetişkin insanlarız
04:41
and we're trying to deal with what's happening in our society.
96
281766
2787
ve toplumumuza neler olduğuyla başa çıkmaya çalışıyoruz.
04:44
Okay? This is the size of the problem.
97
284553
2145
Tamam mı? Problemin boyutu bu.
04:46
Okay? Two thirds of the money stolen or wasted.
98
286698
3012
Anlaştık mı? Paranın üçte ikisi çalınmış veya yok yere harcanmıştı.
04:49
That was 30 years ago. 1982 was Ballah.
99
289710
3442
Bu 30 yıl önceydi. 1982 Ballahtı.
04:53
So what has changed?
100
293152
2059
Peki ne değişti?
04:55
I don't like to bring up embarrassing secrets
101
295211
1687
Utanç verici sırları uluslararası seyirciye sermek istemiyorum
04:56
to an international audience, but I have to.
102
296898
2559
ancak yapmak zorundayım.
04:59
Four months ago, we suffered a constitutional outrage in this country.
103
299457
3513
Dört ay önce bu ülkede, anayasal bir öfke patlaması, bir başkaldırıdan muzdarip olduk.
05:02
We call it the Section 34 fiasco, the Section 34 fiasco,
104
302970
4898
Biz onu Bölum 34 fiyaskosu diye adlandırırız, Bölüm 34 fiyaskosu
05:07
a suspicious piece of law, and I'm going to say it like it is,
105
307868
2646
Şüpheli bir hukuk parçacığı, ve ben buna
05:10
a suspicious piece of law
106
310514
1355
şüpheli zanlıları özgür bırakmak için
05:11
was passed at a suspicious time
107
311869
2143
şüpheli bir zamanda onaylanmış
05:14
to free some suspects. (Laughter)
108
314012
1898
şüpheli bir hukuk parçacığı diyeceğim.
05:15
And it was called, those people are called
109
315910
6733
ve söylendiği gibi, bu insanlar
05:22
the Piarco Airport accused.
110
322643
1574
Piarco Havaalanı zanlıları olarak adlandırıldılar.
05:24
I'm going to have my own lexicon speaking here today.
111
324217
2877
Bugün burada kendi lügatımı konuşturacağım.
05:27
They are the Piarco Airport accused.
112
327094
1827
Onlar Piarco Havaalanı zanlıları.
05:28
It was a constitutional outrage of the first order,
113
328921
2893
İlk buyruğun sebep olduğu anayasal bir öfkeydi
05:31
and I have labeled it the Plot to Pervert Parliament.
114
331814
4056
ve ben bunu Sapkın Parlemantoya Giden Komplo olarak etiketlendirdim.
05:35
Our highest institution in our country was perverted.
115
335870
3099
Ülkemizde, en yüksek düzeydeki kurum sapkınlaştırılmıştı.
05:38
We are dealing with perverts here
116
338969
1973
Bizler burada, ekonomik ve finansal bir doğanın
05:40
of an economic and financial nature.
117
340942
1722
sapkınlıklarıyla uğraşıyoruz.
05:42
Do you get how serious this problem is?
118
342664
1849
Problemin ne derecede ciddi olduğunu anlıyor musunuz?
05:44
There was massive protest. A lot of us in this room
119
344513
2110
Çok büyük bir protesto vardı. Odadaki herbirimiz,
05:46
took part in the protest in different forms.
120
346623
2710
bu prostestoda farklı şekillerde yer aldık.
05:49
Most importantly, the American embassy complained,
121
349333
2819
En önemlisi de, Amerikan büyükelçisi yakındı
05:52
so Parliament was swiftly reconvened,
122
352152
2487
bu sayede parlamento süratle biraraya geldi
05:54
and the law was reversed, it was repealed.
123
354639
1905
ve kanun geri çekildi, yürütmeden kaldrıldı.
05:56
That's the word lawyers use. It was repealed.
124
356544
1947
Avukatların kullandığı kelime bu. Yürütmeden kaldırıldı.
05:58
But the point is
125
358491
3117
Ancak önemli olan şu ki
06:01
that Parliament was outwitted in the whole course of events,
126
361608
3695
Parlamento bütün bu olaylar silsilesi içinde dolandırıldı,
06:05
because what really happened is that,
127
365303
2486
çünkü gerçekten olan şuydu ki,
06:07
because of the suspicious passage of that law,
128
367789
3074
yasanın şüpheli görülen bir kısmı yüzünden,
06:10
the law was actually passed into effect
129
370863
2321
yasa aslında bağımsızlığımızın 50. yıldönümünü,
06:13
on the weekend we celebrated our 50th anniversary of independence,
130
373184
3258
bağımsızlığımızın jubilesini kutladığımız haftasonu
06:16
our jubilee of independence.
131
376442
1560
onaylandı.
06:18
So that is the kind of outrage of the thing.
132
378002
2022
Yani bu, bu şeyin bir çeşit öfke patlamasıydı.
06:20
It was kind of a nasty way to get maturation, but we got it,
133
380024
3411
Tekamüle ulaşmanın yaramaz bir yoluydu, ama biz onu kabullendik,
06:23
because we all understood it,
134
383435
1687
çünkü hepimiz onu anladık,
06:25
and for the first time that I could remember,
135
385122
1758
ve hatırlabildiğim kadarıyla ilk defa
06:26
there were mass protests against this corruption.
136
386880
3550
bu yolsuzluğa karşı büyük çaplı kitlesel protestolar vardı.
06:30
And that gave me a lot of hope. Okay?
137
390430
2191
Ve bu bana çok umut verdi. Tamam mı?
06:32
Those of us who are, sometimes you feel like
138
392621
1863
Ama birilerimiz,bazen bu işin birazını yaparken
06:34
you're a little bit on your own doing some of this work.
139
394484
3369
yalnız hissediyoruz.
06:37
That passage of the law and the repeal of the law
140
397853
3448
Kanunun bu kısmı ve yürütmeden kaldırılması
06:41
fortified the case of the Piarco Airport accused.
141
401301
3976
Parko Havaalanı suçlaması davasını kuvvetlendirdi.
06:45
So it was one of those really superior double bluff kind of things that took place.
142
405277
4611
Yani bu gerçekten bugüne kadar yapılmış kandırmacaların en büyüklerinden biriydi.
06:49
But what were they accused of?
143
409888
1896
Ancak ne için suçlanmışlardı?
06:51
What was it that they were accused of?
144
411784
1103
Suçlandıkları şey neydi?
06:52
I'm being a bit mysterious for those of you out there. What were they accused of?
145
412887
3279
Sizler için birazcık gizemli oluyorum. Suçlandıkları şey neydi?
06:56
We were trying to build, or reconstruct largely,
146
416166
2582
Vadesi dolmuş bir hava alanı inşa etmeye,
06:58
an airport that had grown outdated.
147
418748
2602
onu yeniden yapılandırmaya çalışıyorduk.
07:01
The entire project cost about 1.6 billion dollars,
148
421350
3790
Bütün proje yaklaşık 1.6 milyar dolara mal oluyordu,
07:05
Trinidad and Tobago dollars,
149
425140
2567
Trinidad ve Tobago dolarına,
07:07
and in fact, we had a lot of bid-rigging
150
427707
3163
ve aslında bir yığın şikemiz
07:10
and suspicious activity, corrupt activity took place.
151
430870
3187
ve şüpheli eylemlerimiz oldu, yolsuzluk oldu,
07:14
And to get an idea of what it consisted of,
152
434057
4090
Ve ne içerdiğiyle ilgili bir fikir sahibi olmak için
07:18
and to put it in context in relationship to this whole
153
438147
2880
ve bunun büyük bir iş olmadığıyla ilgili ikinci miti
07:21
second myth about it being no big thing,
154
441027
2433
bu olayla ilişkili bir bağlama yerleştirmek için
07:23
we can look at this second slide here.
155
443460
2771
buradaki ikinci gösterime bakabiliriz.
07:26
And what we have here -- I am not saying so,
156
446231
3693
Ve burada sahip olduğumuz--Ben öyle demiyorum, Bu, Savcının
07:29
this is the Director of Public Prosecutions in a written statement. He said so.
157
449924
4807
yazılı bildirgesi. O öyle dedi.
07:34
And he's telling us that for the $1.6 billion cost of the project,
158
454731
4474
Ve bize 1.6 milyar dolarlık proje için diyor ki,
07:39
one billion dollars has been traced
159
459205
2192
bir milyar doların kayıt dışı banka hesaplarında
07:41
to offshore bank accounts.
160
461397
1763
izi bulundu.
07:43
One billion dollars of our taxpayers' money
161
463160
2163
Vergi verenlerin bir milyar doları,
07:45
has been located in offshore bank accounts.
162
465323
3398
kayıt dışı banka hesaplarına koyuldu.
07:48
Being the kind of suspicious person I am,
163
468721
2113
olduğum gibi şüpheci bir insan olmamdan ötürü,
07:50
I am outraged at that, and I'm going to pause here,
164
470834
2717
buna çok kızgınım, ve bu noktada duraklıyorum,
07:53
I'm going to pause now and again and bring in different things.
165
473551
2496
şimdi bunu duraklatıyorum ve farklı şeyler getiriyorum.
07:56
I'm going to pause here and bring in something I saw
166
476047
1814
Burada duracağım ve geçen sene kasımda Wall Street`de
07:57
in November last year at Wall Street. I was at Zuccotti Park.
167
477861
3744
gördüğüm bir şeyi getiriyorum. Zuccotti Parkı'ndaydım
08:01
It was autumn. It was cool. It was damp. It was getting dark.
168
481605
4192
Sonbahardı. Soğuktu. Islaktı. Hava kararıyordu.
08:05
And I was walking around with the protesters
169
485797
1933
Ve ben de protestocularla, One Wall Street`e bakarak,
08:07
looking at the One Wall Street, Occupy Wall Street movement walking around.
170
487730
4293
Occupy Wall Street (Wall Stret`i işgal et) hareketi civarında yürüyordum.
08:12
And there was a lady with a sign, a very simple sign,
171
492023
2320
Ve orada çok basit bir levhası olan bayan vardı, oldukça basit bir levha
08:14
a kind of battered-looking blonde lady,
172
494343
2424
darbe almış görünen sarışın bayan,
08:16
and the sign was made out of Bristol board, as we say in these parts,
173
496767
2823
Ve de levha, bu kısımlarda adlandırdığımız gibi, Bristol tahtasından yapılmaydı.
08:19
and it was made with a marker.
174
499590
1992
ve bir tahta kalemiyle yapılmıştı.
08:21
And what it said on that sign hit me right in the center.
175
501582
2521
Ve levhada söylenen şey beni tam kalbimden vurdu.
08:24
It said, "If you're not outraged, you haven't been paying attention."
176
504103
4407
"Eğer kızgın değilsen, dikkat vermiyorsundur" diyordu.
08:28
If you're not outraged by all of this, you haven't been paying attention.
177
508510
2982
Eğer tüm bu olanlardan dolayı kızgın değilseniz, dikkatinizi vermiyorsunuzdur.
08:31
So listen up, because we're getting into even deeper waters.
178
511492
4131
Bu yüzden dikkatle dinleyin, çünkü çok daha derin sulara giriyoruz.
08:35
My brain started thinking.
179
515623
2157
Beynim düşünmeye başladı.
08:37
Well, what if --
180
517780
2891
Ya eğer böyle şüpheci olduğumdansa.
08:40
because I'm suspicious like that. I read a lot of spy novels and stuff.
181
520671
3206
Bir yığın casus romanı falan okurum ben.
08:43
What if -- (Laughter)
182
523877
1678
Ya eğer--(Gülmeler)
08:45
But to make it in these wrongs,
183
525555
2524
Ancak bu şekilde hatalarda bulunmanız için
08:48
you have to read a lot of spy novels
184
528079
1625
bir yığın casus hikayesi okumak ve bazı şeyleri takip etmek gerekir değil mi?
08:49
and follow some of that stuff, right? (Laughter)
185
529704
2567
(Gülmeler)
08:52
But what if this wasn't the first time?
186
532271
4567
Ama ya bu ilk değilse?
08:56
What if this is just the first time
187
536838
2587
Ya bu birilerinin
08:59
that the so-and-sos had been caught?
188
539425
2335
yakalandığı ilk seferse?
09:01
What if it had happened before? How would I find out?
189
541760
5126
Ya daha önce de olduysa? Nasıl ortaya çıkartırdım ki?
09:06
Now, the previous two examples I gave
190
546886
2490
Şimdi, önceki verdiğim iki örnek
09:09
were to do with construction sector corruption, okay?
191
549376
4056
sektörel yolsuzluğun inşaasıyla ilgiliydi, değil mi?
09:13
And I have the privilege at this time
192
553432
2031
Ve bu sefer, kar amacı gütmeyen Birleşik Katılım Kurulu`nun
09:15
to lead the Joint Consultative Council, which is a not-for-profit.
193
555463
3378
liderligini yapma ayrıcalığım vardı.
09:18
We're at jcc.org.tt, and we have the -- we are the leaders
194
558841
3597
jcc.org.tt`deyiz ve halkin parasının nereye aktarıldığıyla ilgili
09:22
in the struggle to produce a new public procurement system
195
562438
3226
kamu tedariki sağlamak için mücadele içinde olan
09:25
about how public money is transacted.
196
565664
2160
- liderlerimiz var, liderler biziz.
09:27
So those of you interested in finding out more about it,
197
567824
2205
Bununla ilgili daha fazla şey ortaya çıkarmakla veya
09:30
or joining us or signing up on any of our petitions, please get involved.
198
570029
4280
dilekçelerimizi imzamalada bize katılmak isteyenler, lütfen katılın.
09:34
But I'm going to segue to another thing that relates,
199
574309
2259
Ancak ilgili başka bir şeye kolay bir geçis yapacağım,
09:36
because one of my private campaigns I've been conducting
200
576568
2776
Çünkü üç buçuk yıldan fazladır yönettiğim
09:39
for over three and a half years
201
579344
2336
özel kampanyalardan biri
09:41
is for transparency and accountability
202
581680
2489
CL Finansalının kurtarma planı döneminde,
09:44
around the bailout of CL Financial.
203
584169
3099
şeffaflığı ve güvenilirlilikle ilgili.
09:47
CL Financial is the Caribbean's largest ever conglomerate, okay?
204
587268
5001
CL Finansal Karayiplerin en geniş şirketler topluluğu, tamam mı?
09:52
And without getting into all of the details,
205
592269
2923
Ve detaylara inilmeden, şirketin iflas ettiği söylendi
09:55
it is said to have collapsed — I'm using my words very carefully —
206
595192
3016
--Kelimlerimi çok dikkatli kullanıyorum--
09:58
it's said to have collapsed in January of '09,
207
598208
2827
2009 Ocak`ta, neredeyse 4 yıla oldu,
10:01
which is just coming up to nearly four years.
208
601035
3678
çöktüğü söylendi.
10:04
In an unprecedented fit of generosity --
209
604713
2812
Eşi görülmemiş bir cömertlikle--ve bu insanlarla ilgili çok şüpheci olmalısınız--
10:07
and you have to be very suspicious about these people --
210
607525
2483
Eşi benzeri görülmemiş--ve bu kelimeyi çok dikkatli kullanıyorum---
10:10
in an unprecedented — and I'm using that word carefully —
211
610008
2631
Eşi benzeri görülmemiş bir cömertlikle,
10:12
unprecedented fit of generosity, the government of the day
212
612639
3884
Zamanın hükümeti,
10:16
signed, made a written commitment, to repay all of the creditors.
213
616523
3655
bütün alacaklılara geri ödemek için yazılı bir anlaşma yaptı ve imzaladı.
10:20
And I can tell you without fear of contradiction
214
620178
2322
Ve size hiç bir çelişki olmadan, bu olayın
10:22
that hasn't happened anywhere else on the planet.
215
622500
3182
dünyanın başka hiç bir yerinde olmadığını söyleyebilirim.
10:25
Let's understand, because we lack context.
216
625682
1911
Haydi biraz anlayalım, çünkü durumun gerçekleştiği şartlardan yoksunuz.
10:27
People are telling us it's just like Wall Street. It's not just like Wall Street.
217
627593
3005
İnsanlar bunun da tıpkı Wall Street gibi olduğunu söylüyorlar. Tıpkı Wall Street gibi değil.
10:30
Trinidad and Tobago is like a place with different laws of physics or biology or something.
218
630598
4489
Trinidad ve Tobago, farklı kanunlu, fizikli veya biyolojili, farklı bir şeyli bir yer.
10:35
It's not just like anywhere. (Applause)
219
635087
4744
Herhangi bir yer gibi degil.(Alkış)
10:39
It's not just like anywhere. It's not just like anywhere.
220
639831
5154
Herhangi bir yer gibi değil.Herhangi bir yer gibi değil.
10:44
Here is here, and out there is out there. Okay?
221
644985
2831
Burası burasıdır, orası orasıdır. Tamam mı?
10:47
I'm serious now.
222
647816
1330
Şimdi ciddiyim.
10:49
Listen. They've had bailouts on Wall Street.
223
649146
2983
Dinleyin. Wall Street`te kurtarma paketleri oldu.
10:52
They've had bailouts in London.
224
652129
1951
Londra`da kurtarma paketleri oldu.
10:54
They've had bailouts in Europe.
225
654080
2137
Avrupa`da kurtarma paketleri oldu.
10:56
In Africa, they've had bailouts. In Nigeria, six of the major
226
656217
2670
Afrika`da kurtarma paketleri oldu. Nijeryada, bizimkiyle eş zamanlı
10:58
commercial banks collapsed at the same time as ours, eh?
227
658887
2565
Ticari bankaların 6 büyük olanı, bizimkiyle aynı zamanda iflas etti, ha?
11:01
It's interesting to parallel how the Nigerian experience has --
228
661452
2241
Nijerya deneyiminin bizimkine paralel nasıl değelendirildiği,
11:03
how they've treated it, and they've treated it
229
663693
2390
bizimkine kıyasla nasıl çok iyi bir şekilde ele alındığı,
11:06
very well compared to us.
230
666083
1871
ilginç.
11:07
Nowhere on the planet
231
667954
1932
Dünyanın hiç bir yerinde
11:09
have all the creditors been bailed out
232
669886
2706
bütün alacaklıların yasal haklarından fazla kurtarıldığı,
11:12
in excess of what their statutory entitlements were.
233
672592
2292
kurtarma paketine dahil edildiği görülmemiştir.
11:14
Only here. So what was the reason for the generosity?
234
674884
3582
Sadece burada. Peki bu cömertliğin sebebi neydi?
11:18
Is our government that generous? And maybe they are.
235
678466
2805
Hükümetimiz bu kadar cömert mi? Ve belki de öyleler.
11:21
Let's look at it. Let's look into it.
236
681271
2016
Haydi bir bakalım. Derinlemesine bir bakalım.
11:23
So I started digging and writing and so and so on,
237
683287
2768
Ben deşmeye ve yazmaya başladım vesaire vesaire,
11:26
and that work can be found, my personal work
238
686055
1812
ve o çalışma bulunabilir, benim şahsi çalışmam
11:27
can be found at AfraRaymond.com, which is my name.
239
687867
3380
adım olan AfraRaymon.com`da bulunabilir.
11:31
It's a not-for-profit blog that I run.
240
691247
2872
İşlettiğim, kar için olmayan bir blog
11:34
Not as popular as some of the other people, but there you go.
241
694119
2524
Diğer insanların ki kadar revaçta değil, ama alın burada.
11:36
(Laughter)
242
696643
2258
(Gülmeler)
11:38
But the point is that the bitter experience of Section 34,
243
698901
4489
Ancak önemli nokta, 34. kısımın,
11:43
that plot to pervert Parliament, that bitter experience
244
703390
2457
bağımsızlığımızı kutluyor olmamız gereken zamanda,
11:45
that took place in August,
245
705847
3086
ağustosta,
11:48
when we were supposed to be celebrating our independence,
246
708933
2898
parlamentoyu delalete sürükleyen acı tecrübesi.
11:51
going into September, forced me to check myself
247
711831
4664
eylüle giriyor olmak, kendimi kontrolden geçirmeme
11:56
and recalculate my bearings,
248
716495
2059
ve tahammülümü yeniden tartmama,
11:58
and to go back into some of the work, some of the stuff I'd written
249
718554
2222
bazı çalışmalarımın, yazdıklarımın, gerçekte neyin ne olduğunu anlamak için
12:00
and some of the exchanges I'd had with the officials
250
720776
2269
görevlilerle yaptığım değiş tokuşlara,
12:03
to see what was really what.
251
723045
2004
geri dönmeye zorladı beni.
12:05
As we say in Trinidad and Tobago, who is who and what is what?
252
725049
4110
Trinidad ve Tobago`da dediğimiz gibi, kim kimdir ve ne nedir?
12:09
Okay? We want to try to recalculate.
253
729159
1824
Pekala? Yeniden muhakeme etmek istiyoruz.
12:10
And I made a Freedom of Information application
254
730983
2424
Ve ben, bu yıl mayıs ayında, Finans Bakanlığı`na
12:13
in May this year to the Ministry of Finance.
255
733407
3914
Bilgide Özgürlük başvurusu yaptım.
12:17
The Ministry of Finance is the next tower over.
256
737321
2058
Finans Bakanlığı da bir sonraki kule.
12:19
This is the other context.
257
739379
1675
Bu da başka bir bağlam.
12:21
The Ministry of Finance, we are told,
258
741054
2076
Bize, Finans Bakanlığı`nın Bilgide Özgürlük Eylemi`nin
12:23
is subject to the provisions of the Freedom of Information Act.
259
743130
3829
hükümlerine konu olduğu söylendi.
12:26
I'm going to take you through a worked example of whether that's really so.
260
746959
3304
Bunun gerçekten böyle olup olmadığıyla ilgili çalışılmış bir örnegeye götürüyorum sizi.
12:30
The Central Bank in which we stand this morning
261
750263
2888
Bu sabah bahsettiğimiz Merkez Bankası
12:33
is immune from the provisions of the Freedom of Information Act.
262
753151
4197
Bilgide Özgürlük Eyleminin hükümlerinden muaf.
12:37
So in fact, you can't ask them anything,
263
757348
1679
Yani işin özü şu ki, onlara hiçbir şey soramazsınız,
12:39
and they don't have to answer anything.
264
759027
1693
ve onlar da hiç bir şeye cevap vermek zorunda değiller.
12:40
That is the law since 1999.
265
760720
2822
1999`dan beri olan kanun bu.
12:43
So I plunged into this struggle, and I asked four questions.
266
763542
3576
Böylece birden bu mücadeleye daldım, ve dört soru sordum.
12:47
And I'll relate the questions to you in the short form with the reply,
267
767118
3689
ve size kısa cevaplı bir şekilde bu soruları,
12:50
so you could understand, as I said, where we are.
268
770807
2615
nerede olduğumuzu anlayabilesiniz diye yönlendireceğim.
12:53
Here is not like anywhere else.
269
773422
1521
Burası herhangi bir yer gibi değil.
12:54
Question number one:
270
774943
2978
Bir numaralı soru:
12:57
I asked to see the accounts of CL Financial,
271
777921
2590
CL finansalının hesap defterini sordum,
13:00
and if you can't show me the accounts --
272
780511
2472
ve eğer bana hesapları gösteremezseniz--
13:02
the Minister of Finance is making statements,
273
782983
1965
Finans Bakanı açıklamalar yapıyor,
13:04
passing new laws and giving speeches and so on.
274
784948
2615
yeni yasalar geçiriyor ve nutuklar veriyor ve daha niceleri.
13:07
What are the figures he's relying on?
275
787563
2291
Dayandığı rakamlar ne?
13:09
It's like that joke: I want whatever he's drinking.
276
789854
2620
tıpkı şu şaka gibi: O her ne içiyorsa ben de ondan istiyorum.
13:12
And they wrote back and said to me,
277
792474
1599
Ve bana geri yazıp dediler ki,
13:14
well what do you really mean?
278
794073
1711
pekala, ne demek istiyorsun gerçekten ?
13:15
So they hit my question with a question.
279
795784
2391
Yani sorumu soruyla vurdular.
13:18
Second point: I want to see
280
798175
3121
İkinci nokta: Geri ödeme yapılan grubun
13:21
who are the creditors of the group who have been repaid?
281
801296
3699
alacaklılarını görmek istiyorum
13:24
Let me pause here to point out to you all
282
804995
2004
paramızın 24 milyon dolarının
13:26
that 24 billion dollars of our money has been spent on this.
283
806999
3681
buna harcandığına hepinizin dikkatinizi çekmek için bir durayım.
13:30
That is about three and a half billion U.S. dollars
284
810680
2399
Bu, yaklaşık 3 buçuk milyar Birleşik Devletler doları eden miktar
13:33
coming out of a small -- we used to be resource-rich --
285
813079
3496
geçmişte kaynak olarak kullanmaya alıştığımız
13:36
Caribbean country. Okay?
286
816575
2372
zengin küçük bir karayip ülkesinden geliyor. Tamam mı?
13:38
And I asked the question,
287
818947
1548
Ve bu üç buçuk milyar doları
13:40
who was getting that three and a half billion dollars?
288
820495
4146
kimin aldığını sordum.
13:44
And I want to pause again to bring up context,
289
824641
2257
Ve mevcut şartları konuya getirmek için tekrar bir duraklıyorum,
13:46
because context helps us to get clarity understanding this thing.
290
826898
3403
çünkü mevcut şartlar bu şeyi anlamamıza netlik getirmemize yardımcı oluyor
13:50
There's a particular individual who is in the government now.
291
830301
2570
Şu anda hükümette olan muayyen bir şahıs var.
13:52
The name of the person doesn't matter.
292
832871
1720
Şahsın adı önemli değil.
13:54
And that person made a career
293
834591
2552
Ve bu şahıs, siyasi gayesini ilerletmek için
13:57
out of using the Freedom of Information Act
294
837143
2361
Bilgide Özgürlük Eylemini kullanarak
13:59
to advance his political cause.
295
839504
2119
kariyer yaptı.
14:01
Okay? His name isn't important.
296
841623
3243
Tamam mı? İsmi önemli değil.
14:04
I wouldn't dignify it. I'm on a point.
297
844866
2333
Ona paye vermeyeceğim. Bir hususum var.
14:07
The point is, that person made a career out of using
298
847199
2420
Husus şu ki, bu kişi amacı için
14:09
the Freedom of Information Act to advance his cause.
299
849619
2964
Bilgide Özgürlük Eylemini kullanarak kariyer yaptı.
14:12
And the most famous case
300
852583
2314
Ve en ünlü vaka da
14:14
was what we came to call the Secret Scholarship Scandal,
301
854897
2893
aslında 60 milyon dolarlık hükümet parasının
14:17
where in fact there was about 60 million dollars in government money
302
857790
2889
bir burslar serisinde dağıtıldığı,
14:20
that had been dispersed in a series of scholarships,
303
860679
2872
ve bu bursların tanıtımının yapılmadığı vesaire vesaire,
14:23
and the scholarships hadn't been advertised, and so and so on and so on.
304
863551
2724
bizim Gizli Burs Skandalı olarak adlandırdığımız vakadır.
14:26
And he was able to get the court, using that act of Parliament,
305
866275
2991
Ve bu şahıs, bilgi verebilmek için
14:29
Freedom of Information Act,
306
869266
1633
parlamentonun bu eylemini kullanarak,
14:30
to release the information,
307
870899
1977
Bilgide Özgürlük Eylemini, mahkemeye çıkabildi.
14:32
and I thought that was excellent.
308
872876
3365
ve ben de bunun muhteşem olduğunu düşünmüştüm.
14:36
Fantastic.
309
876241
3166
Büyüleyici.
14:39
But you see, the question is this:
310
879407
1950
Ancak görüyorsunuz, soru:
14:41
If it's right and proper for us to use the Freedom of Information Act
311
881357
4213
60 milyon dolarlık kamu parasının zorla ifşası için
14:45
and to use the court
312
885570
3730
Bilgide Özgürlük Eylemini ve mahkemeyi kullanmak
14:49
to force a disclosure about 60 million dollars in public money,
313
889300
4742
bizim için doğru ve uygun mu acaba,
14:54
it must be right and proper
314
894042
1691
24 milyar doların zoraki ifşaasını yapmak
14:55
for us to force a disclosure about 24 billion dollars.
315
895733
4141
bizim için doğru ve uygun olmalı.
14:59
You see? But the Ministry of Finance,
316
899874
2588
Görüyor musunuz? Ancak Finans Bakanı,
15:02
the Permanent Secretary of the Ministry of Finance,
317
902462
1602
Finans Bakanı`nın Daimi Sekreteri,
15:04
wrote me and said to me, that information is exempt too.
318
904064
3057
bana yazıp, bu bilginin de muaf tutulduğunu söylediler
15:07
You see? This is what we're dealing with, okay?
319
907121
2989
Göruyor musunuz? Uğraştığımız mesele bu işte. İyi mi?
15:10
The third thing I will tell you
320
910110
2134
Size söylemek istediğim,
15:12
is that I also asked
321
912244
3005
CL Finansalının yöneticileri için
15:15
for the directors of CL Financial,
322
915249
2996
sorduğum ücüncü şeyse,
15:18
whether in fact they were making filings under our Integrity in Public Life Act.
323
918245
4345
Kamu Hayatında Fazilet Eylemi altında doldurmalar yapıp yapmadıklarıydı.
15:22
We have an Integrity in Public Life Act
324
922590
1618
Kamu Hayatı Eyleminde, ulusun çıkarına muhafızlık etme
15:24
as part of our framework supposed to safeguard the nation's interest.
325
924208
4749
yükümlülüğümüzün bir parçası olarak, faziletimiz var.
15:28
And public officials are supposed to file
326
928957
2288
Ve kamu görevlilerinin varlık ve mükellefiyetlerinin
15:31
to say what it is they have in terms of assets and liabilities.
327
931245
6465
ne olduğunu söylemek için kayda geçirmeleri gerekiyor.
15:37
And of course I've since discovered that they're not filing,
328
937710
2415
Ve tabi ben onların kayıt tutmadıklarını çoktan keşfetmiştim
15:40
and in fact the Minister of Finance has not even asked them to file.
329
940125
2879
hatta Finans Bakanı onlara kayda geçirmelerini söylemiyor bile aslında
15:43
So here we have it. We have a situation where
330
943004
4917
İşte elimizde bu var.
15:47
the basic safeguards of integrity and accountability
331
947921
4894
faziletin ve güvenilirliliğin ve şeffaflığın esas muhafızlarının
15:52
and transparency have all been discarded.
332
952815
1993
açığa çıkarıldığı bir durumdayız.
15:54
I've asked the question in the legal and required fashion.
333
954808
2244
Soruyu yasal olarak sordum ve bir yöntem talep ettim.
15:57
It's been ignored.
334
957052
2488
Görmezden gelindi.
15:59
The sort of thing that motivated us around Section 34,
335
959540
3175
Bölüm 34 etrafında bizi motive eden bir şey,
16:02
we need to continue to work on that. We can't forget it.
336
962715
2602
bunun üzerine çalışmaya devam etmemiz lazım. Onu unutamayız.
16:05
I have defined this as the single largest expenditure in the country's history.
337
965317
3598
Ben bunu, ülkenin tarihindeki en büyük tekil harcama olarak tanımladım.
16:08
It's also the single largest example
338
968915
2581
Ayni zamanda da bu denkleme göre
16:11
of public corruption according to this equation.
339
971496
5012
kamu yolsuzluğuna en geniş örnek.
16:16
And this is my reality check.
340
976508
2969
Ve bu benim gerçeklik denetelemem.
16:19
Where you have an expenditure of public money
341
979477
2346
Kamu parasının harcanması var
16:21
and it is without accountability
342
981823
2955
ama güvenilirlilik yok
16:24
and it's without transparency,
343
984778
1640
ama seffaflik yok
16:26
it will always be equal to corruption,
344
986418
2256
Rusya`da Nijerya`da veya Alaska`da olun, hiç farketmez,
16:28
whether you're in Russia or Nigeria or Alaska,
345
988674
3205
bu her zaman yolsuzluğa eş değer olacaktır,
16:31
it will always be equal to corruption, and that is what we are dealing with here.
346
991879
4200
Her zaman yolsuzluğa eşit olacaktır, ve burada uğraştıgımız mevzu da bu.
16:36
I'm going to continue the work
347
996079
2311
bu işin bitmesi için, Finans Bakanlığı`nda bu konularla alakalı
16:38
to press on, to get some resolution
348
998390
4346
çözüm elde edebilmek için
16:42
of those matters at the Ministry of Finance.
349
1002736
1710
çalışmaya devam edeceğim,
16:44
If it is I have to go to court personally, I will do that.
350
1004446
2552
Eğer mahkemeye şahsen gitmem gerekecekse, gideceğim.
16:46
We will continue to press on.
351
1006998
1188
Peşinde koşmaya devam edeceğiz
16:48
We will continue to work within JCC.
352
1008186
1951
JCC ile çalışmaya devam edeceğiz.
16:50
But I want to step back from the Trinidad and Tobago context
353
1010137
2701
Ancak Trinidad ve Tobago bağlamından geri adım atmak
16:52
and bring something new to the table
354
1012838
1919
ve uluslararası bir örnek olarak masaya
16:54
in terms of an international example.
355
1014757
1826
yeni bir şey getirmek istiyorum.
16:56
We had the journalist [Heather] Brooke speaking
356
1016583
2901
Gazeteci Heather Brook`u, hükümet yolsuzluğuyla ilgili
16:59
about her battle against government corruption,
357
1019484
2317
mücadelesinde gördük,
17:01
and she introduced me to this website, Alaveteli.com.
358
1021801
5437
ve bana Alaveteli.com internet sitesini tanıttı.
17:07
And Alaveteli.com is a way for us to have an open database
359
1027238
4670
Ve Alaveteli.com Bilgi Özgürlüğü başvuruları,
17:11
for Freedom of Information applications,
360
1031908
2779
açık bir veri tabanı sahibi olmak
17:14
and speak with each other.
361
1034687
2116
ve birbirimizle konuşmak için bir yol.
17:16
I could see what you're applying for.
362
1036803
2237
Ne için başvurduğunuzu görebiliyorum.
17:19
You could see what I applied for and what replies I got.
363
1039040
3532
Siz de ben ne için başvuruyorum ve ne cevap alıyorum görebiliyorsunuz..
17:22
We can work on it together. We need to build a collective database
364
1042572
2936
Bununla ilgili birlikte çalışabiliriz. Kolektif bir veri tabanı kurmamız
17:25
and a collective understanding of where we are to go to the next point.
365
1045508
3304
ve bir sonraki noktada nereye gideceğimize dair bir anlayış oluşturmamız gerek.
17:28
We need to increase the consciousness.
366
1048812
1640
Farkındalığı arttırmamız gerek.
17:30
The final thing I want to say is in relation to this one,
367
1050452
4054
Bununla alakalı söylemek istediğim son şey de,
17:34
which is a lovely website from India
368
1054506
1778
IPaidABribe.com adında
17:36
called IPaidABribe.com.
369
1056284
2442
Hindistan`da bir internet sitesidir.
17:38
They have international branches,
370
1058726
1786
Uluslararası ayakları var,
17:40
and it's important for us to tune into this one.
371
1060512
2444
ve buna doğru eğilmemiz bizim için önemli.
17:42
IPaidABribe.com is really important,
372
1062956
2456
IPaidABribe gerçekten önemli,
17:45
a good one to log on to and see.
373
1065412
2416
giriş yapmak ve anlamak için iyi bir kaynak.
17:47
I'm going to pause there. I'm going to ask you for your courage.
374
1067828
2627
Artık burada durduruyorum. Sizden desteğinizi istiyorum.
17:50
Discard the first myth; it is a crime.
375
1070455
2221
İlk miti atalım; o bir suçtur.
17:52
Discard the second myth; it is a big thing.
376
1072676
2318
İkinci miti atalım; büyük bir şeydir.
17:54
It's a huge problem. It's an economic crime.
377
1074994
2498
Büyük bir sorundur. Ekonomik bir suçtur.
17:57
And let us continue working together
378
1077492
2048
Ve bu durumun iyileştirilmesi için,
17:59
to betterment in this situation,
379
1079540
1467
toplumdaki kararlılık ve süreklilik için
18:01
stability and sustainability in our society. Thank you.
380
1081007
3810
birlikte çalışmamıza izin verin. Teşekkürler.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7