Mohamed Ali: The link between unemployment and terrorism

Mohamed Ali: İşsizlik ve terörizm arasındaki bağ

93,292 views

2013-11-14 ・ TED


New videos

Mohamed Ali: The link between unemployment and terrorism

Mohamed Ali: İşsizlik ve terörizm arasındaki bağ

93,292 views ・ 2013-11-14

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Okan KILIC Gözden geçirme: Murat Kaya
00:12
I would like to talk to you about a story
0
12197
1885
Size bir hikaye anlatmak istiyorum,
00:14
about a small town kid.
1
14082
2481
küçük bir kasabada yaşayan bir çocuk hakkında.
00:16
I don't know his name, but I do know his story.
2
16563
3675
Adını bilmiyorum, ama hikayesini biliyorum.
00:20
He lives in a small village in southern Somalia.
3
20238
3076
Güney Somali'de küçük bir köyde yaşıyor.
00:23
His village is near Mogadishu.
4
23314
4030
Köyü, Mogadishu'nun yakınlarında.
00:27
Drought drives the small village into poverty
5
27344
2174
Kuraklık, bu küçük köyü yoksulluğa sürüklüyor
00:29
and to the brink of starvation.
6
29518
1868
ve açlığın kıyısına.
00:31
With nothing left for him there,
7
31386
1836
Orada kendisi için hiçbir şey kalmayınca,
00:33
he leaves for the big city,
8
33222
1827
büyük şehire gitmek için ayrıldı,
00:35
in this case, Mogadishu, the capital of Somalia.
9
35049
3405
bu hikayede, Mogadishu'ya, Somali'nin başkentine.
00:38
When he arrives, there are no opportunities,
10
38454
2830
Oraya ulaştığında, hiçbir fırsat yoktu,
00:41
no jobs, no way forward.
11
41284
2988
iş yoktu, ilerleme yoktu.
00:44
He ends up living in a tent city
12
44272
2024
Mogadishu'nun kenar mahallelerinde
00:46
on the outskirts of Mogadishu.
13
46296
2704
bir çadır kentte yaşamaya başladı.
00:49
Maybe a year passes, nothing.
14
49000
4009
Belki de bir yıl geçti, hiçbir şey yok.
00:53
One day, he's approached by a gentleman
15
53009
2300
Bir gün, yanına bir beyefendi yanaştı,
00:55
who offers to take him to lunch,
16
55309
2198
kendisini öğle yemeğine davet etti,
00:57
then to dinner, to breakfast.
17
57507
3076
sonra da akşam yemeğine, kahvaltıya.
01:00
He meets this dynamic group of people,
18
60583
3019
Dinamik bir insan grubuyla tanıştı,
01:03
and they give him a break.
19
63602
1505
kendisine rahat bir ortam verdiler.
01:05
He's given a bit of money
20
65107
1319
Biraz para verdiler,
01:06
to buy himself some new clothes,
21
66426
2102
kendisine yeni kıyafetler alması,
01:08
money to send back home to his family.
22
68528
2536
arkada kalan ailesine, evine göndermesi için.
01:11
He is introduced to this young woman.
23
71064
1973
Genç bir bayanla tanıştırıldı.
01:13
He eventually gets married.
24
73037
1715
Sonunda onunla evlendi.
01:14
He starts this new life.
25
74752
2805
Bu yeni hayata başladı.
01:17
He has a purpose in life.
26
77557
2926
Artık hayatta bir amacı vardı.
01:20
One beautiful day in Mogadishu,
27
80483
2774
Mogadishu'da güzel bir günde,
01:23
under an azure blue sky,
28
83257
2888
masmavi gökyüzünün altında,
01:26
a car bomb goes off.
29
86145
2521
bir arabaya yüklenmiş bomba patladı.
01:28
That small town kid with the big city dreams
30
88666
3195
Küçük bir kasabada, büyük şehir hayallerine sahip o çocuk
01:31
was the suicide bomber,
31
91861
2248
bir intihar bombacısıydı,
01:34
and that dynamic group of people
32
94109
2358
o dinamik insan grubu, el-Şebab'dı,
01:36
were al Shabaab, a terrorist organization
33
96467
2369
bir terör örgütü,
01:38
linked to al Qaeda.
34
98836
3681
El-kaide'ye bağlı.
01:42
So how does the story of a small town kid
35
102517
2872
Peki, nasıl oluyor da küçük bir kasaba çocuğunun hikayesi,
01:45
just trying to make it big in the city
36
105389
1821
büyük şehirde geçinmeye çalışırken
01:47
end up with him blowing himself up?
37
107210
2830
kendini havaya uçurmasıyla sonuçlanıyor?
01:50
He was waiting.
38
110040
1972
Bekliyordu.
01:52
He was waiting for an opportunity,
39
112012
1898
Bir fırsat için bekliyordu,
01:53
waiting to begin his future,
40
113910
1782
geleceğine başlamak için bekliyordu,
01:55
waiting for a way forward,
41
115692
2035
ilerlemek için bekliyordu
01:57
and this was the first thing that came along.
42
117727
2379
karşısına çıkan ilk şey bu oldu.
02:00
This was the first thing that pulled him out
43
120106
2414
Bekleyiş dediğimiz şeyden onu çekip çıkaran
02:02
of what we call waithood.
44
122520
2940
ilk şey buydu.
02:05
And his story repeats itself
45
125460
2296
Ve onun hikayesi dünya çapında,
02:07
in urban centers around the world.
46
127756
2416
şehir merkezlerinde kendisini tekrarlıyor.
02:10
It is the story of the disenfranchised,
47
130172
2754
Bu, mahrum bırakılmanın hikayesi,
02:12
unemployed urban youth
48
132926
1808
işsiz genç kentlilerin,
02:14
who sparks riots in Johannesburg,
49
134734
3943
Johannesburg'da bir isyanın kıvılcımını ateşleyen,
02:18
sparks riots in London,
50
138677
2334
Londra'da bir isyanın kıvılcımını ateşleyen,
02:21
who reaches out for something other than waithood.
51
141011
4654
beklemek dışında birşeyler yapmaya çalışanların hikayesi.
02:25
For young people, the promise of the city,
52
145665
2664
Genç insanlar için büyük şehirlerin vaat ettiği şey,
02:28
the big city dream is that of opportunity,
53
148329
2694
büyük şehir hayalleri, bu fırsattır,
02:31
of jobs, of wealth,
54
151023
2155
iştir, servettir,
02:33
but young people are not sharing in the prosperity of their cities.
55
153178
3741
ama genç insanlar şehirlerinin zenginliğinden pay almazlar.
02:36
Often it's youth who suffer from the highest unemployment rates.
56
156919
4098
Gençler, sıklıkla en yüksek işsizlik oranlarından muzdarip olanlardır.
02:41
By 2030, three out of five people living in cities
57
161017
3193
2030 yılına kadar, şehirlerde yaşayan her 5 insandan 3'ü
02:44
will be under the age of 18.
58
164210
2560
18 yaşın altında olacak.
02:46
If we do not include young people
59
166770
1764
Eğer şehirlerimizin büyümesinde
02:48
in the growth of our cities,
60
168534
1819
genç insanları da hesaba katmazsak,
02:50
if we do not provide them opportunities,
61
170353
2479
eğer onlara fırsatlar sunmazsak,
02:52
the story of waithood,
62
172832
2022
bu bekleyiş hikayesi,
02:54
the gateway to terrorism, to violence, to gangs,
63
174854
2913
terörizme, şiddete, çetelere bir geçit olarak
02:57
will be the story of cities 2.0.
64
177767
4175
yeni nesil şehirlerin hikayesi olacak.
03:01
And in my city of birth, Mogadishu,
65
181942
3161
Ve benim doğduğum şehirde, Mogadishu'da
03:05
70 percent of young people suffer from unemployment.
66
185103
3690
genç insanların yüzde yetmişi işsizlikle boğuşuyor.
03:08
70 percent don't work,
67
188793
2378
Yüzde yetmiş, çalışmıyor,
03:11
don't go to school.
68
191171
2027
okula gitmiyor.
03:13
They pretty much do nothing.
69
193198
2425
Hemen hemen hiçbir şey yapmıyorlar.
03:15
I went back to Mogadishu last month,
70
195623
3516
Geçen ay Mogadishu'ya gittim,
03:19
and I went to visit Madina Hospital,
71
199139
2010
Madina hastanesini ziyaret ettim,
03:21
the hospital I was born in.
72
201149
2048
doğduğum hastaneyi.
03:23
I remember standing in front of that
73
203197
2025
O kurşunlanmış hastanenin önünde
03:25
bullet-ridden hospital thinking,
74
205222
2978
durup düşündüğümü hatırlıyorum,
03:28
what if I had never left?
75
208200
2033
eğer hiç gitmemiş olsaydım ne olurdu?
03:30
What if I had been forced
76
210233
1193
Eğer aynı bekleyiş durumunda
03:31
into that same state of waithood?
77
211426
2519
kalmaya zorlansaydım ne olurdu?
03:33
Would I have become a terrorist?
78
213945
4011
Bir terörist mi olurdum?
03:37
I'm not really sure about the answer.
79
217956
2891
Cevaptan kesin olarak emin değilim.
03:40
My reason for being in Mogadishu that month
80
220847
2168
O ay Mogadishu'da olma nedenim
03:43
was actually to host
81
223015
1547
aslında bir gençlik ve girişimcilik
03:44
a youth leadership and entrepreneurship summit.
82
224562
2547
zirvesine ev sahipliği yapmaktı.
03:47
I brought together about 90 young Somali leaders.
83
227109
2996
Yaklaşık 90 genç Somalili lideri bir araya getirdim.
03:50
We sat down and brainstormed on solutions
84
230105
2246
Oturup, şehirlerinin karşılaştığı en büyük zorlukların
03:52
to the biggest challenges facing their city.
85
232351
2876
çözümü için beyin fırtınası yaptık.
03:55
One of the young men in the room was Aden.
86
235227
3402
Odadaki genç adamlardan biri Aden'di.
03:58
He went to university in Mogadishu, graduated.
87
238629
4455
Mogadishu'da üniversiteye gitmiş ve mezun olmuştu.
04:03
There were no jobs, no opportunities.
88
243084
2189
Ortada ne bir fırsat ne bir iş vardı.
04:05
I remember him telling me,
89
245273
1718
Bana, üniversite mezunu ve işsiz,
04:06
because he was a college graduate,
90
246991
2808
hayal kırıklığına uğramış biri olduğu için,
04:09
unemployed, frustrated,
91
249799
2750
El-Şebap ve diğer terör örgütleri için
04:12
that he was the perfect target for al Shabaab
92
252549
2397
kendisinin mükemmel bir hedef olduğunu
04:14
and other terrorist organizations, to be recruited.
93
254946
3052
söylediğini hatırlıyorum.
04:17
They sought people like him out.
94
257998
3878
Onun gibi insanları arıyorlar.
04:21
But his story takes a different route.
95
261876
3096
Ama onun hikayesi farklı bir rotaya sapıyor.
04:24
In Mogadishu, the biggest barrier
96
264972
1937
Mogadishu'da A noktasından B noktasına
04:26
to getting from point A to point B are the roads.
97
266909
3253
gitmek için en büyük engel, yollar.
04:30
Twenty-three years of civil war
98
270162
1783
Yirmi üç yıl süren iç savaş
04:31
have completely destroyed the road system,
99
271945
2231
yol sistemini tamamen yok etti
04:34
and a motorbike can be the easiest way
100
274176
2009
ve ulaşımın en kolay yolu
04:36
to get around.
101
276185
1630
bir motosikletle olabilmektedir.
04:37
Aden saw an opportunity and seized it.
102
277815
3241
Aden, bir fırsat gördü ve sahiplendi.
04:41
He started a motorbike company.
103
281056
2125
Bir motosiklet şirketi kurdu.
04:43
He began renting out motorbikes
104
283181
2291
Normalde satın almaya gücü yetmeyen yerel halka
04:45
to local residents who couldn't normally afford them.
105
285472
3300
motosiklet kiralamaya başladı.
04:48
He bought 10 bikes, with the help
106
288772
2021
Ailesinin ve arkadaşlarının yardımları ile
04:50
of family and friends,
107
290793
1698
on motosiklet satın aldı,
04:52
and his dream is to eventually expand
108
292491
1733
hayali ise, gelecek üç yıl içinde toplamda
04:54
to several hundred within the next three years.
109
294224
2981
birkaç yüz motosiklete ulaşmak.
04:57
How is this story different?
110
297205
2568
Bu hikayenin nesi farklı?
04:59
What makes his story different?
111
299773
2357
Onun hikayesini ne farklı kılıyor?
05:02
I believe it is his ability to identify
112
302130
2830
Farkın, yeni bir fırsatı tanıma ve sahiplenme
05:04
and seize a new opportunity.
113
304960
3338
konusundaki yeteneği olduğuna inanıyorum.
05:08
It's entrepreneurship,
114
308298
2031
Bu girişimcilik
05:10
and I believe entrepreneurship can be
115
310329
1759
ve inanıyorum ki girişimcilik,
05:12
the most powerful tool against waithood.
116
312088
2978
bekleyiş karşısında en güçlü araç olabilir.
05:15
It empowers young people
117
315066
1770
Girişimcilik genç insanlara,
05:16
to be the creators of the very economic opportunities
118
316836
3380
umutsuzca aramakta oldukları ekonomik fırsatların
05:20
they are so desperately seeking.
119
320216
2498
yaratıcıları olma gücünü veriyor.
05:22
And you can train young people to be entrepreneurs.
120
322714
3682
Ve genç insanları girişimciler olmak üzere eğitebilirsiniz.
05:26
I want to talk to you about a young man
121
326396
2116
Size toplantılarımdan birine katılan
05:28
who attended one of my meetings,
122
328512
2289
genç bir adamdan söz etmek istiyorum,
05:30
Mohamed Mohamoud, a florist.
123
330801
2884
Mohamed Mohamoud, bir çiçekçi.
05:33
He was helping me train some of the young people
124
333685
1683
Zirve sırasında girişimcilik ve nasıl yenilikçi olunacağı
05:35
at the summit in entrepreneurship
125
335368
1437
ve bir girişimcilik kültürünün
05:36
and how to be innovative
126
336805
1622
nasıl oluşturulacağı konusunda
05:38
and how to create a culture of entrepreneurship.
127
338427
2767
bazı genç insanları eğitmede bana yardımcı oluyordu.
05:41
He's actually the first florist Mogadishu has seen
128
341194
2497
Aslında kendisi Mogadishu'da yaklaşık 22 yıldır
05:43
in over 22 years,
129
343691
2684
görülen ilk çiçekçiydi,
05:46
and until recently, until Mohamed came along,
130
346375
3264
son zamanlara kadar, Mohamed ortaya çıkana kadar,
05:49
if you wanted flowers at your wedding,
131
349639
1890
eğer düğününüzde çiçek istiyorsanız,
05:51
you used plastic bouquets
132
351529
1393
yurtdışından gönderilen plastik
05:52
shipped from abroad.
133
352922
1586
buketleri kullanırdınız.
05:54
If you asked someone,
134
354508
1806
Eğer, "En son ne zaman
05:56
"When was the last time you saw fresh flowers?"
135
356314
2275
taze bir çiçek gördünüz?" diye sorarsanız,
05:58
for many who grew up under civil war,
136
358589
2586
iç savaş sırasında büyüyenlerin çoğunluğu için
06:01
the answer would be, "Never."
137
361175
2783
cevap "Hiç görmedim" olacaktır.
06:03
So Mohamed saw an opportunity.
138
363958
1948
Mohamed bir fırsat gördü.
06:05
He started a landscaping and design floral company.
139
365906
4447
Bir peyzaj ve tasarım çiçekçiliği şirketi kurdu.
06:10
He created a farm right outside of Mogadishu,
140
370353
3308
Mogadishu'nun hemen dışında bir çiftlik kurdu,
06:13
and started growing tulips and lilies,
141
373661
2056
sert Mogadishu ikliminde
06:15
which he said could survive
142
375717
1706
hayatta kalabileceğini düşündüğü
06:17
the harsh Mogadishu climate.
143
377423
2711
laleler, zambaklar yetiştirmeye başladı,
06:20
And he began delivering flowers to weddings,
144
380134
3698
Ve düğünlere çiçek teslimatı yapmaya,
06:23
creating gardens at homes
145
383832
1933
şehrin her yanında evlerde ve iş yerlerinde
06:25
and businesses around the city,
146
385765
2604
bahçeler oluşturmaya başladı,
06:28
and he's now working on creating
147
388369
1737
şimdi ise, son 22 yılda Mogadishu'nun ilk
06:30
Mogadishu's first public park in 22 years.
148
390106
3625
halka açık parkını oluşturmaya çalışıyor.
06:33
There's no public park in Mogadishu.
149
393731
2099
Mogadishu'da halka açık bir park yok.
06:35
He wants to create a space where families,
150
395830
2329
Ailelerin, genç insanların bir araya gelebileceği
06:38
young people, can come together,
151
398159
1651
ve kendi deyimiyle, şu ünlü gülleri
06:39
and, as he says, smell the proverbial roses.
152
399810
4638
koklayabilecekleri bir alan yaratmak istiyor.
06:44
And he doesn't grow roses because
153
404448
1956
Ve bu arada, çok fazla su tükettikleri
06:46
they use too much water, by the way.
154
406404
4124
için kendisi gül yetiştirmiyor.
06:50
So the first step is to inspire young people,
155
410528
4312
Yani, ilk adım, genç insanlara ilham vermek,
06:54
and in that room, Mohamed's presence
156
414840
2192
o odada Mohamed'in bulunması
06:57
had a really profound impact on the youth in that room.
157
417032
3476
oradaki genç insanlar üzerinde gerçekten derin bir etki yarattı
07:00
They had never really thought about starting up a business.
158
420508
2587
Gerçekten bir iş kurmayı hiç düşünmemişlerdi.
07:03
They've thought about working for an NGO,
159
423095
1847
Bir STK'de çalışmayı düşünmüşlerdi,
07:04
working for the government,
160
424942
1687
devlet için çalışmayı düşünmüşlerdi,
07:06
but his story, his innovation,
161
426629
4307
ama onun hikayesi, onun yenilikçiliği,
07:10
really had a strong impact on them.
162
430936
1953
üzerlerinde gerçekten güçlü bir etki yarattı.
07:12
He forced them to look at their city
163
432889
2119
Onları kendi şehirlerine bir fırsatlar
07:15
as a place of opportunity.
164
435008
1754
bölgesi olarak bakmaya zorladı.
07:16
He empowered them to believe that they could be entrepreneurs,
165
436762
3748
Onları, birer girişimci olabileceklerine, değişim yaratabileceklerine
07:20
that they could be change makers.
166
440510
2420
inanmaları için teşvik etti.
07:22
By the end of the day, they were coming up
167
442930
1560
Günün sonunda, şehirlerinin en büyük
07:24
with innovative solutions
168
444490
1551
problemlerine yenilikçi çözümler
07:26
to some of the biggest challenges facing their city.
169
446041
3332
üretmeye başlamışlardı.
07:29
They came up with entrepreneurial solutions
170
449373
2603
Yerel sorunlarına girişimsel çözümler
07:31
to local problems.
171
451976
2922
buluyorlardı.
07:34
So inspiring young people
172
454898
2231
Yani genç insanlara ilham vermek
07:37
and creating a culture of entrepreneurship
173
457129
2414
ve bir girişimcilik kültürü oluşturmak
07:39
is a really great step,
174
459543
1867
gerçekten büyük bir adım,
07:41
but young people need capital
175
461410
1689
ama genç insanların, fikirlerini gerçekleştirmek için
07:43
to make their ideas a reality.
176
463099
1789
sermayeye de ihtiyaçları var.
07:44
They need expertise and mentorship
177
464888
2324
İşlerini geliştirmek ve yürütmek için
07:47
to guide them in developing and launching their businesses.
178
467212
3400
kendilerine yol gösterecek tecrübe ve rehberliğe ihtiyaçları var.
07:50
Connect young people with the resources they need,
179
470612
2487
Genç insanları ihtiyaçları olan kaynaklarla buluşturun,
07:53
provide them the support they need to go from ideation to creation,
180
473099
3465
fikir aşamasından yaratmaya geçmeleri için ihtiyaçları olan desteği sağlayın,
07:56
and you will create catalysts for urban growth.
181
476564
4100
böylece kentsel büyüme için bir katalizör yaratacaksınız.
08:00
For me, entrepreneurship is more than just
182
480664
2924
Bana göre, girişimcilik, bir iş kurmaktan
08:03
starting up a business.
183
483588
1556
daha fazla bir şey.
08:05
It's about creating a social impact.
184
485144
2381
Sosyal bir etki yaratmakla ilgili.
08:07
Mohamed is not simply selling flowers.
185
487525
2135
Mohamed sadece çiçek satmıyor.
08:09
I believe he is selling hope.
186
489660
2487
İnanıyorum ki, umut da satıyor.
08:12
His Peace Park, and that's what he calls it,
187
492147
2589
Onun Barış Parkı, o öyle adlandırıyor,
08:14
when it's created, will actually transform
188
494736
2172
tamamlandığı zaman,aslında insanların
08:16
the way people see their city.
189
496908
2072
şehirlerine bakış açısını değiştirecek.
08:18
Aden hired street kids to help rent out
190
498980
2153
Aden, motosiklerini kiralamaya ve bakımlarını
08:21
and maintain those bikes for him.
191
501133
1862
yapmaya yardım etmeleri için sokak çocuklarını işe alıyor.
08:22
He gave them the opportunity to escape
192
502995
2058
Onlara bekleyişin felç edici etkisinden kaçmak için
08:25
the paralysis of waithood.
193
505053
2936
gereken fırsatı veriyor.
08:27
These young entrepreneurs are having
194
507989
2030
Bu genç girişimciler, şehirlerinde
08:30
a tremendous impact in their cities.
195
510019
3534
muazzam etkiler yaratıyorlar.
08:33
So my suggestion is,
196
513553
2516
Benim önerim,
08:36
turn youth into entrepreneurs,
197
516069
2516
gençliği, girişimcilere dönüştürün,
08:38
incubate and nurture their inherent innovation,
198
518585
3223
içlerinden gelen yenilikçiliği ortaya çıkarıp besleyin,
08:41
and you will have more stories of flowers and Peace Parks
199
521808
3839
bu şekilde, çiçekçiler ve Barış Parkları hakkında,
08:45
than of car bombs and waithood.
200
525647
3093
bombalamalar ve bekleyişlerden daha çok hikayeniz olacak.
08:48
Thank you.
201
528740
2820
Teşekkür ederim.
08:51
(Applause)
202
531560
3513
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7