Jonathan Haidt: The moral roots of liberals and conservatives

Liberal ve konservatiflerin moral kaynakları üzerine Jonathan Haidt

689,264 views

2008-09-18 ・ TED


New videos

Jonathan Haidt: The moral roots of liberals and conservatives

Liberal ve konservatiflerin moral kaynakları üzerine Jonathan Haidt

689,264 views ・ 2008-09-18

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Oguz Tanridag Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:18
Suppose that two American friends are traveling together in Italy.
0
18948
3097
Farzedin ki iki Amerikalı arkadaş birlikte İtalya’yı geziyorlar.
00:22
They go to see Michelangelo's "David,"
1
22069
1925
Mikelanj'ın Davut'unu (David) görmeye giderler,
00:24
and when they finally come face-to-face with the statue,
2
24018
2630
ve sonunda heykelle yüzyüze geldiklerinde
00:26
they both freeze dead in their tracks.
3
26672
1828
ikisi birden öylece donakalırlar.
00:28
The first guy -- we'll call him Adam --
4
28524
1867
Birinci adam -- ona Adam diyelim --
00:30
is transfixed by the beauty of the perfect human form.
5
30415
2720
mükemmel insan figürünün güzelliği karşısında donakalmıştır.
00:33
The second guy -- we'll call him Bill --
6
33785
1925
İkinci adam -- ona da Bill diyelim --
00:35
is transfixed by embarrassment, at staring at the thing there in the center.
7
35734
4454
o açıktaki şeye bakarken utançtan donakalmıştır.
00:40
So here's my question for you:
8
40998
1903
Bu durumda size sorum şu;
00:42
Which one of these two guys was more likely to have voted for George Bush,
9
42925
3617
Bu iki adamdan hangisi daha yüksek olasılıkla George Bush'a oy vermiştir,
00:46
which for Al Gore?
10
46566
1740
hangisi Al Gore'a?
00:48
I don't need a show of hands,
11
48330
1384
Ellerinizi kaldırmanıza gerek yok
00:49
because we all have the same political stereotypes.
12
49738
2389
çünkü hepimiz aynı politik klişelere sahibiz.
00:52
We all know that it's Bill.
13
52151
2155
Hepimiz bunun Bill olduğunu biliyoruz.
00:54
And in this case, the stereotype corresponds to reality.
14
54330
3429
Ve bu durumda, bu klişe gerçekle örtüşür.
00:57
It really is a fact that liberals are much higher than conservatives
15
57783
3374
Şu bir gerçektir ki temel karakter özelliği bakımından liberaller
01:01
on a major personality trait called openness to experience.
16
61181
3149
yeni tecrübelere muhafazakarlara göre daha açıktırlar.
01:04
People who are high in openness to experience
17
64813
2111
Bu "yeni tecrübelere açık" insanlar;
01:06
just crave novelty, variety, diversity, new ideas, travel.
18
66948
3444
yenilik, değişiklik, çeşitlilik, yeni fikirler, seyahat peşindedirler.
01:10
People low on it like things that are familiar,
19
70416
2237
Bu açıdan zayıf olan insanlar ise daha tanıdık, güvenli ve sabit şeyleri isterler.
01:12
that are safe and dependable.
20
72677
2420
Eğer bu karakter hakkında fikir sahibiyseniz
01:16
If you know about this trait,
21
76282
1383
01:17
you can understand a lot of puzzles about human behavior,
22
77689
2671
insan davranışıyla ilgili birçok muammayı anlayabilirsiniz.
Sanatçıların, muhasebecilerden neden bu kadar farklı olduğunu anlayabilirsiniz.
01:20
like why artists are so different from accountants.
23
80384
2388
01:22
You can predict what kinds of books they like to read,
24
82796
2533
Ne tür kitaplar okumaktan zevk alacaklarını,
ne tür yerlere seyehat etmek isteyeceklerini,
01:25
what kinds of places they like to travel to
25
85353
2015
ve ne tür yiyecekler tercih edeceklerini öngörebilirsiniz.
01:27
and what kinds of food they like to eat.
26
87392
1917
Bir kere bu karakteri çözdüğünüzde neden birisinin Applebee's (alt-orta kesime hitap eden bir restorant zinciri)
01:29
Once you understand this trait,
27
89333
1492
01:30
you can understand why anybody would eat at Applebee's,
28
90849
2605
gibi bir yerde yemek yemek isteyebileceğini fakat sizin tanıdığınız birinin neden yemediğini anlayabilirsiniz.
01:33
but not anybody that you know.
29
93478
1478
01:34
(Laughter)
30
94980
5049
(Gülmeler)
01:40
This trait also tells us a lot about politics.
31
100900
2342
Bu karakter politikayla ilintili de birçok şey anlatıyor.
01:43
The main researcher of this trait, Robert McCrae,
32
103266
2389
Bu karakterin önde gelen araştırmacılarından Robert McCrae'nin dediğine göre;
01:45
says that "Open individuals have an affinity
33
105679
2347
Liberal düşünceye bir şekilde yakınlığı olan ilerici, sol politik görüşlü, açık fikirli bireyler,
01:48
for liberal, progressive, left-wing political views ..."
34
108050
2735
01:50
They like a society which is open and changing,
35
110809
2490
değişen ve açık bir toplum istiyorlar.
bunun yanında kapalı bireyler ise muhafazakar, gelenekçi, sağ politik görüşü tercih ediyorlar.
01:53
"... whereas closed individuals prefer
36
113323
1876
01:55
conservative, traditional, right-wing views."
37
115223
2126
01:57
This trait also tells us a lot about the kinds of groups people join.
38
117956
3246
Bu karakter yapısı aynı zamanda bize insanların hangi gruplara neden katıldığı konusunda da çok şey söyler.
02:01
Here's the description of a group I found on the web.
39
121226
2489
İşte internetten bulduğum bir grup tanımı.
02:03
What kinds of people would join
40
123739
1478
Ne tür insanlar global bir topluma katılmak ister?
02:05
"a global community ... welcoming people from every discipline and culture,
41
125241
3752
her disiplin ve kültürden insanın kabul edildiği,
dünyayı daha iyi anlamaya çalışan,
02:09
who seek a deeper understanding of the world,
42
129017
2097
ve bu çıkarımların hepimiz için daha iyi bir gelecek sağlayacağını uman insanlar topluluğu.
02:11
and who hope to turn that understanding into a better future for us all"?
43
131138
3430
Bu TED isminde birinden.
02:14
This is from some guy named Ted.
44
134592
1529
(Gülmeler)
02:16
Well, let's see now.
45
136145
1152
Şimdi bir bakalım, eğer açık görüşlülük liberal olmayı öngörüyorsa,
02:17
If openness predicts who becomes liberal,
46
137321
2834
02:20
and openness predicts who becomes a TEDster,
47
140179
2729
ve açık görüşlü olmak TEDci olmak demek ise,
02:22
then might we predict that most TEDsters are liberal?
48
142932
2500
TED'cilerin çoğunluğunun liberal görüşe sahip olduğunu varsayabilir miyiz?
02:25
Let's find out.
49
145964
1151
Görelim bakalım.
Birazdan sizin liberal, sol veya merkez --
02:27
I'll ask you to raise your hand, whether you are liberal, left of center --
50
147139
3557
02:30
on social issues, primarily --
51
150720
1456
genel olarak sosyal konulardan bahsediyorum --
02:32
or conservative.
52
152200
1151
yoksa muhafazakar mı olduğunuzu soracağım. Üçüncü bir seçenek olarak;
02:33
And I'll give a third option,
53
153375
1394
02:34
because I know there are libertarians in the audience.
54
154793
2545
izleyiciler arasinda aşırı bireysel özgürlükçülerin de olduğunu biliyorum.
Şimdi lütfen elinizi kaldırın --
02:37
So please raise your hand -- in the simulcast rooms too.
55
157362
2676
aşağı yayın odası da dahil,
hadi herkese burada kimin olduğunu gösterelim.
02:40
Let's let everybody see who's here.
56
160062
1683
02:41
Please raise your hand if you'd say that you're liberal or left of center.
57
161769
3510
Eğer liberal ya da merkezin solunda görüşlüyüm diyorsanız lütfen elinizi kaldırın.
Lütfen elinizi yüksek kaldırın. Tamam.
02:45
Please raise your hand high right now. OK.
58
165303
2069
02:47
Please raise your hand if you'd say you're libertarian.
59
167833
2671
Lütfen aşırı bireysel özgürlükçüyüm diyorsanız elinizi kaldırın.
02:50
OK. About two dozen.
60
170914
1964
Tamam, iki düzine civarında.
02:53
And please raise your hand if you'd say you are right of center or conservative.
61
173234
4101
Ve lütfen muhafazakar veya sağ görüşlüyüm diyorsanız elinizi kaldırın.
Bir, iki, üç, dçrt, beş -- Sekiz, on civarında.
02:57
One, two, three, four, five -- about eight or 10.
62
177359
4599
03:01
OK.
63
181982
1174
Tamam. Şimdi bir problemimiz var.
03:03
This is a bit of a problem.
64
183745
1485
Çünkü, eğer amacımız dünyayı anlamak,
03:06
Because if our goal is to seek a deeper understanding of the world,
65
186346
3526
dünya hakkında daha derin bir kavrayışa varmak ise,
03:09
our general lack of moral diversity here is going to make it harder.
66
189896
3711
genel ahlaki çeşitliliğimizin yetersiz oluşu bunu daha da zorlaştıracaktır.
03:13
Because when people all share values, when people all share morals,
67
193631
3481
Çünkü insanlar değerleri paylaştıkça, aynı ahlakı paylaştıkça,
03:17
they become a team.
68
197136
1242
bir takıma dönüşürler ve bir defa takım psikolojisine girdiğinizde,
03:18
And once you engage the psychology of teams,
69
198402
2225
03:20
it shuts down open-minded thinking.
70
200651
2000
açık görüşlü bakış açısı yok olur.
03:25
When the liberal team loses,
71
205131
2271
Liberal takım kaybettiğinde, 2004'te olduğu gibi,
03:27
[United States of Canada / Jesusland]
72
207426
1822
03:29
as it did in 2004, and as it almost did in 2000,
73
209272
2656
ve 2000'de neredeyse kaybettiğimizde, kendimizi kandırmayı tercih ediyoruz.
03:31
we comfort ourselves.
74
211952
1354
03:33
(Laughter)
75
213330
1175
(Gülmeler)
03:34
We try to explain why half of America voted for the other team.
76
214529
4248
Neden Amerika'nın yarısının diğer takıma oy verdiğini açıklamaya çalışırız.
03:38
We think they must be blinded by religion
77
218801
2917
Din yüzünden gözlerinin kör olduğunu düşünürüz, veya sadece aptallık yüzünden.
03:41
[Post-election US map: America / Dumbf*ckistan]
78
221742
2239
03:44
or by simple stupidity.
79
224005
1329
(Gülmeler)
03:45
(Laughter)
80
225358
1795
03:47
(Applause)
81
227177
2824
(Alkışlar)
03:50
(Laughter)
82
230025
6485
Eğer Amerika'nın yarısının, Cumhuriyetcilere, bu şekilde kör olduğu
03:56
So if you think that half of America votes Republican
83
236534
5133
04:01
because they are blinded in this way,
84
241691
2438
için oy verdiğini düşünüyorsanız,
04:04
then my message to you is that you're trapped in a moral Matrix,
85
244153
3225
o zaman size mesajım, ahlaki bir kapalı devrenin içinde sıkıştığınızdır.
04:07
in a particular moral Matrix.
86
247402
1402
belirli bir ahlaki kapalı devre.
04:08
And by "the Matrix," I mean literally the Matrix, like the movie "The Matrix."
87
248828
3675
Matriksten kastım tam olarak da "The Matrix" filmindeki gibi.
04:12
But I'm here today to give you a choice.
88
252527
1985
Fakat ben bu gün size bir secenek sunmak için buradayım.
04:14
You can either take the blue pill and stick to your comforting delusions,
89
254536
4455
Mavi hapı alıp iç ferahlatıcı yanılsamanıza sıkıca yapışabilirsiniz,
veya kırmızı hapı alıp,
04:19
or you can take the red pill,
90
259015
1413
04:20
learn some moral psychology
91
260452
1301
ahlakı psikoloji hakkında bir şeyler öğrenir ve ahlaki kapalı devreden çıkmak için adım atarsınız.
04:21
and step outside the moral Matrix.
92
261777
1808
04:23
Now, because I know --
93
263609
1206
Çünkü biliyorum ki --
04:24
(Applause)
94
264839
3680
(Alkışlar)
04:28
I assume that answers my question.
95
268543
1724
Tamam, Bunu bir cevap olarak kabul ediyorum.
04:30
I was going to ask which one you picked, but no need.
96
270291
2493
Size hangisini seçeceğinizi soracaktım ama gerek yok.
04:32
You're all high in openness to experience,
97
272808
2016
Hepiniz gayet açık görüşlüsünüz, hatta ötesinde,
04:34
and it looks like it might even taste good, and you're all epicures.
98
274848
3200
göründüğü kadarıyla bunun keyfini de çıkarıyorsunuz.
Her neyse haydi kırmızı hap alıyormuş gibi davranalım.
04:38
Anyway, let's go with the red pill, study some moral psychology
99
278072
2963
Hadi biraz ahlaki psikoloji çalışalım ve bizi nere götürdüğüne bakalım.
04:41
and see where it takes us.
100
281059
1248
Hadi en başından başlayalım.
04:42
Let's start at the beginning: What is morality, where does it come from?
101
282331
3394
Ahlak nedir ve nereden gelir.
04:45
The worst idea in all of psychology
102
285749
1702
Psikolojideki en berbat fikir
04:47
is the idea that the mind is a blank slate at birth.
103
287475
2524
zihnin doğduğumuzda boş bir levha gibi olduğudur.
04:50
Developmental psychology has shown that kids come into the world
104
290023
3024
Gelişimsel psikoloji gösteriyor ki
çocuklar dünyaya geldiklerinde
04:53
already knowing so much about the physical and social worlds
105
293071
2941
fiziksel ve sosyal dünyalar hakkında çok şey bilirler
04:56
and programmed to make it really easy for them to learn certain things
106
296036
4188
ve bazı şeyleri diğerleri için çok zor iken kolayca öğrenebilmek için
05:00
and hard to learn others.
107
300248
1428
programlanmışlar.
05:01
The best definition of innateness I've seen,
108
301700
2171
Doğuştan taşınan bu özellikle ilgili olarak benim bugüne kadar gördüğüm en iyi tanım
05:03
which clarifies so many things for me,
109
303895
1817
bu benim için birçok şeyi netleştirir--
05:05
is from the brain scientist Gary Marcus.
110
305736
1915
beyin araştırmacısı Gary Marcus’a aittir.
05:07
He says, "The initial organization of the brain
111
307675
2210
O şöyle der “Beynin başlangıçtaki organizasyonu deneyime fazlaca bağımlı değildir.
05:09
does not depend that much on experience.
112
309909
1969
05:11
Nature provides a first draft, which experience then revises.
113
311902
3359
Önce doğa ilk dersi sağlar sonra deneyim bunu şekillendirir.
05:15
'Built-in' doesn't mean unmalleable;
114
315285
1744
Doğuştan gelmesi değiştirilemeyeceği anlamına gelmez;
05:17
it means organized in advance of experience."
115
317053
3010
Tecrübe edindikçe yapılandığı anlamına gelir.
05:20
OK, so what's on the first draft of the moral mind?
116
320087
2877
Tamam, ahlaki beynin bu başlangıç şemasında ne var peki?
05:22
To find out, my colleague Craig Joseph and I read through the literature
117
322988
3687
Anlamak için meslektaşım Craig Joseph ve ben
antropoloji, ahlak içerisinde kültürün rolü,
05:26
on anthropology, on culture variation in morality
118
326699
2302
ve hatta evrimsel psikoloji,
05:29
and also on evolutionary psychology,
119
329025
1778
üzerinde karşılaştırmalı birçok araştırma yaptık.
05:30
looking for matches:
120
330827
1157
İnsanların disiplinler arasında ortak olarak konuştukları
05:32
What sorts of things do people talk about across disciplines
121
332008
2916
05:34
that you find across cultures and even species?
122
334948
2209
kültürler arasında ortak biçimde bulabileceğiniz hatta türler arasında ortak olan ne gibi şeyler var diye?
Biz beş tane bulduk- beş en iyi mukayeseli örnek ki
05:37
We found five best matches, which we call the five foundations of morality.
123
337181
3660
bunlara ahlakın beş temeli dedik.
05:40
The first one is harm/care.
124
340865
1575
Bunlardan birincisi korunma.
05:42
We're all mammals here, we all have a lot of neural and hormonal programming
125
342464
3591
Burda hepimiz memelileriz ve hepimizi diğerlerine bağlayan, diğerlerini önemseyen
05:46
that makes us really bond with others, care for others,
126
346079
2596
şefkat gösteren, özellikle zayıf ve incinebilir olanlara karşı
05:48
feel compassion for others, especially the weak and vulnerable.
127
348699
3001
bir çok nöral ve hormonal programa sahibiz.
05:51
It gives us very strong feelings about those who cause harm.
128
351724
2952
Bu bize zarara neden olanlar hakkında çok güçlü bir his verir.
Bu moral kaynak tüm moral değerlerin yaklaşık %70'ini oluşturuyor.
05:55
This moral foundation underlies about 70 percent
129
355197
2289
05:57
of the moral statements I've heard here at TED.
130
357510
2213
Bunu burada TED' de duydum.
05:59
The second foundation is fairness/reciprocity.
131
359747
2559
İkinci kaynak iyilik yapmanın iyilik doğuracağına inanma konusundaki eğilimdir.
06:02
There's actually ambiguous evidence
132
362330
1749
Belirsizliğini koruyan konu
06:04
as to whether you find reciprocity in other animals,
133
364103
2437
başka hayvanlarda iyiliğin karşılık bulduğu fikri ve
06:06
but the evidence for people could not be clearer.
134
366564
2302
ve aynı zamanda insanlar için de bu konunun çok net olmadığıdır.
06:08
This Norman Rockwell painting is called "The Golden Rule" --
135
368890
2810
Bu Norman Rockwell'in "Altın Kural" isimli tablosu
ve Karen Armstrong dan da duyduğumuz gibi tabii ki
06:11
as we heard from Karen Armstrong, it's the foundation of many religions.
136
371724
3501
bu bir çok din için bir kaynaktır.
06:15
That second foundation underlies the other 30 percent
137
375249
2479
Bu ikinci kaynak burada TED'te duyduğum moral karar verme durumlarının
06:17
of the moral statements I've heard here at TED.
138
377752
2198
diğer yüzde otuzunu belirler.
06:19
The third foundation is in-group/loyalty.
139
379974
1980
Üçüncü kaynak grup-içi sadakat’tir.
06:21
You do find cooperative groups in the animal kingdom,
140
381978
2934
Hayvanlar Kırallığında gruplar bulabilirsiniz
kooperatif gruplar bulabilirsiniz—
06:24
but these groups are always either very small or they're all siblings.
141
384936
3370
fakat bu gruplar daima ya çok küçüktürler ya da hepsi akrabadırlar.
06:28
It's only among humans that you find very large groups of people
142
388330
3048
Sadece insanlar içinde çok büyük grupları bulabilirsiniz.
06:31
who are able to cooperate and join together into groups,
143
391402
2904
Bu gruplar bir araya gelebilen, karşılıklı ilişkiye giren bireylerden oluşan gruplardır.
06:34
but in this case, groups that are united to fight other groups.
144
394330
3573
Ancak bu grupların birlikte olma amacı diğer gruplarla savaşmaktır.
06:37
This probably comes from our long history of tribal living, of tribal psychology.
145
397927
3850
Bu muhtemelen bizim uzun kabile yaşantısı ve kabile psikolojisi tarihimizden geliyor.
06:41
And this tribal psychology is so deeply pleasurable
146
401801
2983
Ve bu kabile psikolojisi o denli keyif verici bir şeydir ki
06:44
that even when we don't have tribes, we go ahead and make them,
147
404808
3003
kabilelere sahip olmadığımız zamanlarda bile
biz bunları oluşturmak için çalışırız çünkü bu iş eğlencelidir.
06:47
because it's fun.
148
407835
1235
06:49
(Laughter)
149
409094
3385
Gülmeler
06:52
Sports is to war as pornography is to sex.
150
412503
2867
sporu da grup seksini de bu amaçla yaparız.
06:55
We get to exercise some ancient drives.
151
415394
3721
Biz çok çok eskiye dayanan güdülerimizi sürekli bu amaç doğrultusunda sınarız.
Dördüncü kaynak otoriteye saygıdır.
06:59
The fourth foundation is authority/respect.
152
419139
2015
07:01
Here you see submissive gestures
153
421178
1537
Burada birbirine çok yakın türlere mensup iki üyenin baskılayıcı jestlerini görüyorsunuz.
07:02
from two members of very closely related species.
154
422739
2289
–fakat insanlardaki otorite ilişkisi
07:05
But authority in humans is not so closely based on power and brutality
155
425052
3715
07:08
as it is in other primates.
156
428791
1361
diğer primatlarda olduğu gibi sadece güç ve vahşetle sınırlı değildir
07:10
It's based on more voluntary deference and even elements of love, at times.
157
430176
3706
O daha çok istemli katılıma
ve hatta zaman zaman sevgi-aşk elemanlarına dayanır.
07:14
The fifth foundation is purity/sanctity.
158
434541
2060
Beşinci kaynak bakir (e) lik ve kutsanmışlık.
07:16
This painting is called "The Allegory Of Chastity,"
159
436625
2521
Bu tablonun adı “Ahlaka Uygunluğun Alegorisi”
07:19
but purity is not just about suppressing female sexuality.
160
439170
2992
fakat püritenlik sadece kadın cinselliğinin baskılanması anlamında değil.
07:22
It's about any kind of ideology, any kind of idea
161
442186
2944
O her türlü ideolojiyle,
07:25
that tells you that you can attain virtue by controlling what you do with your body
162
445154
3981
ve yapabileceğiniz şeylerle
vücudunuzla ne yapacağınızın kontroluyla
vücudunuza dışarıdan ne girdiğinin kontroluyla ilgilidir.
07:29
and what you put into your body.
163
449159
1559
07:30
And while the political right may moralize sex much more,
164
450742
3281
Ve bu konuyu politik sağ daha çok seksle ilgili görürken,
07:34
the political left is doing a lot of it with food.
165
454047
2349
politik sol da daha çok besin maddeleriyle ilgili görmektedir.
07:36
Food is becoming extremely moralized nowadays.
166
456420
2152
Beslenme biçimi bu günlerde aşırı biçimde bir moral faktör
07:38
A lot of it is ideas about purity,
167
458596
1631
ve saflıkla ilgili fikirlerin çoğu
07:40
about what you're willing to touch or put into your body.
168
460251
2786
ve vücudunuza neyin değdiği ya da neyin girdiğiyle ilgili fikirlerin çoğu haline dönüşüyor.
07:43
I believe these are the five best candidates
169
463061
2891
Bunların beş en iyi aday olduğuna inanıyorum
07:45
for what's written on the first draft of the moral mind.
170
465976
2634
moral zihnin ilk sayfasının üzerine yazılmış olmaları anlamında.
07:48
I think this is what we come with, a preparedness to learn all these things.
171
468634
3657
Böylelikle geldiğimiz noktada en azından
bu gibi şeylerin tümünü öğrenmek için bir hazırlığa sahip olduğumuza inanıyorum.
07:52
But as my son Max grows up in a liberal college town,
172
472315
3286
Fakat oğlum Max gibi liberal üniversite kasabasında büyüme koşulunda
07:55
how is this first draft going to get revised?
173
475625
2403
Bu ilk kaba yazılım nasıl değişikliğe uğrayacak?
07:58
And how will it end up being different
174
478052
1830
Ve bizim 60 mil güneyimizdeki Lynchburg, Virginia'da doğan bir çocuktakinden
07:59
from a kid born 60 miles south of us, in Lynchburg, Virginia?
175
479906
3056
nasıl bir farklılıkla sonuçlanacak?
08:02
To think about culture variation, let's try a different metaphor.
176
482986
3069
Kültür değişkenliği hakkında düşünmek için haydi farklı bir metafor deneyelim
Eğer zihinde gerçekten iş gören beş sistem varsa--
08:06
If there really are five systems at work in the mind,
177
486079
2482
08:08
five sources of intuitions and emotions,
178
488585
1910
içgüdülerin ve emosyonların beş kaynağı--
08:10
then we can think of the moral mind as one of those audio equalizers
179
490519
3198
o zaman moral zihni
beş kanallı odyo eşitleyicilerden biri gibi ve
08:13
that has five channels,
180
493741
1151
08:14
where you can set it to a different setting on every channel.
181
494916
2877
her kanal üzerinde farklı bir düzenek oluşturabileceğimiz bir yer olarak düşünebiliriz.
Ve meslekdaşlarım Brian Nosek ve Jesse Graham ve ben
08:17
My colleagues Brian Nosek and Jesse Graham and I
182
497817
2255
bir anket hazırlayarak bunu www.YourMorals.org adresiyle internete koyduk.
08:20
made a questionnaire, which we put up on the web at www.YourMorals.org.
183
500096
4884
Ve şimdiye kadar, 30,000 kişi bu anketi cevaplandırdı ve siz de bunu yapabilirsiniz.
08:25
And so far, 30,000 people have taken this questionnaire, and you can, too.
184
505004
3981
08:29
Here are the results from about 23,000 American citizens.
185
509009
4202
İşte sonuçlar.
İşte 23,000 civarında Amerikan vatandaşıyla ilgili sonuçlar.
08:33
On the left are the scores for liberals;
186
513235
1915
Sol tarafta liberallerle ilgili skorları işaretledim,
08:35
on the right, conservatives; in the middle, moderates.
187
515174
2537
sağ tarafta konservatiflerle, ortada da ılımlılarla ilgili olanları.
08:37
The blue line shows people's responses on the average of all the harm questions.
188
517735
3795
Mavi çizgi size insanların zarar verme sorularına
verdiği yanıtların ortalamasını gösteriyor.
08:41
So as you see, people care about harm and care issues.
189
521554
2593
Gördüğünüz gibi insanlar zarar ve ondan korunma konularına özen gösteriyorlar.
08:44
They highly endorse these sorts of statements all across the board,
190
524171
3163
Bu türlü vargılara yüksek oranda destek veriyorlar
tablonun bütününde bu böyle, fakat aynı zamanda gördüğünüz gibi
08:47
but as you also see,
191
527358
1151
08:48
liberals care about it a little more than conservatives; the line slopes down.
192
528533
3728
liberaller konservatiflerden biraz daha ilgili görünüyorlar, çizgi aşağı doğru eğiliyor.
hakkaniyet için de aynı hikaye.
08:52
Same story for fairness.
193
532285
1375
08:53
But look at the other three lines.
194
533684
1622
Fakat diğer üç çizgiye bakınız,
08:55
For liberals, the scores are very low.
195
535330
1823
liberaller için skorlar çok düşük
08:57
They're basically saying, "This is not morality.
196
537177
2240
Liberaller esas olarak " Hayır, bu ahlak değil" diyor.
08:59
In-group, authority, purity -- this has nothing to do with morality. I reject it."
197
539441
3860
Grup-içi otorite, temizlik--bu gibi şeylerin ahlakla hiç bir ilişkisi yok. Reddediyorum."
Fakat insanlar daha fazla konservatif oldukça, değerler yükseliyor.
09:03
But as people get more conservative, the values rise.
198
543325
2485
Liberallerin bir çeşit iki-kanallı olduğunu söyleyebiliriz
09:05
We can say liberals have a two-channel or two-foundation morality.
199
545834
3113
ya da iki kaynaklı ahlak.
09:08
Conservatives have more of a five-foundation,
200
548971
2099
Konservatifler beş kaynak içinde daha fazlasına sahipler,
ya da beş-kanallı ahlak.
09:11
or five-channel morality.
201
551094
1193
09:12
We find this in every country we look at.
202
552311
1958
Biz bunu incelediğimiz her ülkede görüyoruz.
İşte 1100 Kanadalı için veriler.
09:14
Here's the data for 1,100 Canadians. I'll flip through a few other slides.
203
554293
3495
Diğer bir kaç slaydı da kısaca gözden geçireceğim
09:17
The UK, Australia, New Zealand, Western Europe, Eastern Europe,
204
557812
2957
Birleşik Krallık, Avustralya, Yeni Zelanda, Batı Avrupa, Doğu Avrupa,
09:20
Latin America, the Middle East, East Asia and South Asia.
205
560793
3513
Latin Amerika, Orta Doğu, Doğu Asya ve Güney Asya
09:24
Notice also that on all of these graphs,
206
564330
1912
Bu grafiklerin hepsinde de gördüğünüz gibi
09:26
the slope is steeper on in-group, authority, purity,
207
566266
2803
Eğri grup-içinde, otoritede, saflıkta yükseliyor.
09:29
which shows that, within any country,
208
569093
2712
Ki bu, ülkelerden her birinde
09:31
the disagreement isn't over harm and fairness.
209
571829
2146
tartışmalar kötülük ve iyilik üzerine değil.
09:33
I mean, we debate over what's fair,
210
573999
1711
Herkes--iyiliğin ne olduğu konusunda tartıştık---
09:35
but everybody agrees that harm and fairness matter.
211
575734
3270
fakat herkes kötülüğün ve iyiliğin bir anlam taşıdığında hemfikir.
09:39
Moral arguments within cultures
212
579028
2136
Kültürler içinde ahlaki tartışmalar
09:41
are especially about issues of in-group, authority, purity.
213
581188
3178
özellikle grup-içi, otorite ve saflıkla ilgili konular
09:44
This effect is so robust, we find it no matter how we ask the question.
214
584390
3411
Bu etki o kadar güçlü ki soruyu nasıl sorarsak soralım bu etkiyi bulduk.
09:47
In a recent study, we asked people,
215
587825
1673
Bir yakın dönem çalışmasında,
09:49
suppose you're about to get a dog,
216
589522
1625
insanlara bir köpek sahibi olacaklarını farzetmelerini söyledik.
09:51
you picked a particular breed, learned about the breed.
217
591171
2594
Özel bir cins seçtiniz,
alacağınız cinsle ilgili bazı yeni bilgiler öğrendiniz.
09:53
Suppose you learn that this particular breed is independent-minded
218
593789
3110
Öğrendiğinizi farzedin ki bu özel cins kendi kafasına göre takılan bir cins.
09:56
and relates to its owner as a friend and an equal.
219
596923
2349
ve sahibini arkadaşı gibi ve kendisiyle eşit kabul ediyor.
09:59
If you're a liberal, you say, "That's great!"
220
599296
2104
Eğer liberal biriyseniz " Hey, bu harika!" dersiniz.
10:01
because liberals like to say, "Fetch! Please."
221
601424
2154
Çünkü liberaller " Lütfen getir." demeyi tercih ederler.
10:03
(Laughter)
222
603602
4609
(Gülüşmeler)
10:08
But if you're a conservative, that's not so attractive.
223
608235
3014
Fakat eğer konservatifseniz, bu size fazla çekici gelmez.
10:11
If you're conservative and learn that a dog's extremely loyal
224
611273
2859
Eğer konservatifseniz, ve köpeğin evine ve ailesine ileri derecede sadık olduğunu
10:14
to its home and family
225
614156
1151
ve yabancılara çabucak alışmadığını öğrenmişseniz
10:15
and doesn't warm up to strangers,
226
615331
1576
10:16
for conservatives, loyalty is good; dogs ought to be loyal.
227
616931
2771
konservatifler için--bağlılık iyidir--köpekler bağlı olmalıdırlar.
10:19
But to a liberal,
228
619726
1152
Fakat bir liberale göre bu köpek
10:20
it sounds like this dog is running for the Republican nomination.
229
620902
3059
Cumhuriyetçi Parti adaylığına soyunmuş gibi gelir.
10:23
(Laughter)
230
623985
1002
(Gülüşmeler)
Böylelikle diyebilirsiniz ki, OK,
10:25
You might say, OK, there are differences between liberals and conservatives,
231
625011
3586
bunlar liberaller ve konservatifler arasındaki farklılıklardır,
10:28
but what makes the three other foundations moral?
232
628621
2288
fakat diğer üç kaynağı moral yapan nedir?
10:30
Aren't they the foundations of xenophobia, authoritarianism and puritanism?
233
630933
3530
Onlar gerçekte ksenofobi
ve otoritaryanizm ve Puritanizm'in kaynakları değiller midir?
10:34
What makes them moral?
234
634487
1155
Onları ahlaki yapan nedir?
10:35
The answer, I think, is contained in this incredible triptych from Hieronymus Bosch,
235
635666
3967
Cevap, Bana göre Hieronymus Bosch' un bu inanılmaz triptişinin içindedir ,
" Dünyevi Zevklerin Bahçesi."
10:39
"The Garden of Earthly Delights."
236
639657
1580
Birinci panelde yaradılış anını görüyoruz.
10:41
In the first panel, we see the moment of creation.
237
641261
2629
10:43
All is ordered, all is beautiful,
238
643914
1917
Her şey düzenli, her şey harikulade, bütün insanlar ve hayvanlar
10:45
all the people and animals are doing what they're supposed to be doing,
239
645855
3342
ne yapmaları,nerede olmaları tahmin ediliyorsa onu yapıyorlar.
10:49
are where they're supposed to be.
240
649221
1586
10:50
But then, given the way of the world, things change.
241
650831
2432
Fakat sonra, dünyanın halleriyle işler değişir.
10:53
We get every person doing whatever he wants,
242
653287
2063
Her kişinin diğer kişilerin ve diğer hayvanların
10:55
with every aperture of every other person and every other animal.
243
655374
3052
açığını kollayarak ne istiyorsa onu yaptığını görürüz,
10:58
Some of you might recognize this as the '60s.
244
658450
2099
Bazılarınız bunu 60'lara benzetebilir.
11:00
(Laughter)
245
660573
1412
(Gülüşmeler)
Ancak 60'lar kaçınılmaz biçimde 70'lere ilerler,
11:02
But the '60s inevitably gives way to the '70s,
246
662009
3428
11:05
where the cuttings of the apertures hurt a little bit more.
247
665461
3415
bu dönemde gediklerin kapanması can sıkıcı olmuştur.
11:08
Of course, Bosch called this hell.
248
668900
2154
Tabii ki Bosch bunu Cehennem olarak adlandırmıştır.
11:11
So this triptych, these three panels,
249
671078
4129
Bundan dolayı bu triptiş şu üç panele sahiptir,
Düzenin hep bozulmaya eğilim gösterdiği şeklindeki ebedi gerçeğin tasviri
11:15
portray the timeless truth that order tends to decay.
250
675231
4289
11:19
The truth of social entropy.
251
679544
1805
Düzensizlik ve yozlaşmanın gerçekliği
11:21
But lest you think this is just some part of the Christian imagination
252
681373
3291
Fakat bunun sadece hıristiyanların zevk duyarak sahip oldukları bir garip problem olduğu yolundaki
11:24
where Christians have this weird problem with pleasure,
253
684688
2584
hıristiyan hayal gücünün bir parçası olduğunu da düşünmeyin
işte aynı hikayeyi,aynı gelişmeyi
11:27
here's the same story, the same progression,
254
687296
2062
11:29
told in a paper that was published in "Nature" a few years ago,
255
689382
2969
bir kaç yıl önce Nature'da yayınlanmış olan bir makale de söyledi
11:32
in which Ernst Fehr and Simon Gächter had people play a commons dilemma,
256
692375
3997
orada Ernst Fehr ve Simon Gachter bu ortak çelişki konusunda insanlara bir oyun düzeneği sunuyorlar
11:36
a game in which you give people money,
257
696396
1910
Oyunda insanlara para veriliyor
11:38
and then, on each round of the game,
258
698330
1718
ve sonra oyunun her aşamasında
11:40
they can put money into a common pot,
259
700072
2033
onlar ortak bir kaba para koyuyorlar
11:42
then the experimenter doubles what's there,
260
702129
2008
ve sonra deneyi yapan oradaki parayı iki katına çıkartıyor,
11:44
and then it's all divided among the players.
261
704161
2052
ve sonra hepsi oyuncular arasında bölüşülüyor.
11:46
So it's a nice analog for all sorts of environmental issues,
262
706237
2897
bu her türlü çevresel sorunlar için gerçekten güzel bir analoji
11:49
where we're asking people to make a sacrifice
263
709158
2098
bu gibi durumlarda insanlardan fedakarlık yapmalarını istiyoruz
11:51
and they don't really benefit from their own sacrifice.
264
711280
2579
ve onlar yaptıkları fedakarlıktan gerçekte kendileri için bir fayda sağlamıyorlar.
11:53
You really want everybody else to sacrifice,
265
713883
2061
Fakat gerçekten herkesten fedakarlık yapmalarını istiyorsunuz,
11:55
but everybody has a temptation to free ride.
266
715968
2056
ancak kendi başına hareket etmek herkese cazip geliyor.
Ve olan da,başlar başlamaz insanlar mantıklı bir şekilde işbirliği yapıyorlar--
11:58
What happens is that, at first, people start off reasonably cooperative.
267
718048
3392
12:01
This is all played anonymously.
268
721464
1842
ve bu herkes tarafından böyle oynanıyor--
12:03
On the first round, people give about half of the money that they can.
269
723330
3550
birinci aşamada,verebilecekleri kadar paranın yarısına yakınını veriyorlar.
12:06
But they quickly see other people aren't doing so much.
270
726904
2670
Fakat hemen ardından olanı görüp " neler döndüğünü biliyorsun, diğer insanlar bunu fazlaca yapmıyorlar.
12:09
"I don't want to be a sucker. I won't cooperate."
271
729598
2312
Enayi durumuna düşmek istemiyorum. İşbirliği yapmayacağım." diyorlar.
12:11
So cooperation quickly decays
272
731934
1442
Ve işbirliği çabucak mantık açısından iyi olandan uzaklaşıp sıfıra yakın bir yere iniyor.
12:13
from reasonably good down to close to zero.
273
733400
2565
12:15
But then -- and here's the trick --
274
735989
1680
Fakat sonra-- ve işte işin sırrı--
12:17
Fehr and Gächter, on the seventh round, told people,
275
737693
2432
Fehr ve Gachter'in söylediğine göre-- insanlara tekrar ettikleri yedinci aşamada
" Ne olduğunu biliyor musun? Yeni kural.
12:20
"You know what? New rule.
276
740149
1208
12:21
If you want to give some of your own money
277
741381
2135
Sana ait olan paranın bir bölümünü
12:23
to punish people who aren't contributing,
278
743540
2509
katkıda bulunmayanları cezalandırmak amacıyla vermek istediğinde,bunu yapabilirsin"
12:26
you can do that."
279
746073
1355
12:27
And as soon as people heard about the punishment issue going on,
280
747452
3410
Ve insanlar bu cezalandırma meselesini duyar duymaz,
12:30
cooperation shoots up.
281
750886
1226
işbirliği patlıyor.
12:32
It shoots up and it keeps going up.
282
752136
1689
Patlıyor ve arkası geliyor.
12:33
Lots of research shows that to solve cooperative problems, it really helps.
283
753849
3535
İşbirliği problemlerinin çözümüyle ilgili bir çok araştırma bunun gerçekten işe yaradığını gösteriyor.
12:37
It's not enough to appeal to people's good motives.
284
757408
2405
İnsanların sadece iyilik güdülerine başvurmak yeterli değil,
12:39
It helps to have some sort of punishment.
285
759837
1977
bazı türden cezalara sahip olmak da gerçekten yardımcı oluyor.
12:41
Even if it's just shame or embarrassment or gossip,
286
761838
2391
utanma,mahcubiyet ya da dedikodu konusu olsalar dahi
insanlar büyük gruplar halindeyken işbirliğini korumak için
12:44
you need some sort of punishment
287
764253
1540
12:45
to bring people, when they're in large groups, to cooperate.
288
765817
2813
bazı türden cezalar uygulamaya ihtiyacınız var.
12:48
There's even some recent research suggesting that religion --
289
768654
2940
Hatta yakın dönemde yapılan bazı araştırmalar telkin ediyor ki din
12:51
priming God, making people think about God --
290
771618
2144
tanrıyı düşünmek, insanları tanrı konusunda düşündürmek--
12:53
often, in some situations, leads to more cooperative, more pro-social behavior.
291
773786
4168
sıklıkla, bazı durumlarda daha çok işbirliğine, daha çok sosyalleşmeye yarıyor.
12:58
Some people think that religion is an adaptation
292
778574
2240
Bazı insanlar dinin
13:00
evolved both by cultural and biological evolution
293
780838
2292
kültürel ve biyolojik evrimle gelişen,
13:03
to make groups to cohere,
294
783154
1726
grupları tutarlı hale getiren,
13:04
in part for the purpose of trusting each other
295
784904
2198
kısmen de olsa birbirlerine güven duymalarını sağlayan,
13:07
and being more effective at competing with other groups.
296
787126
2632
ve böylece diğer gruplarla rekabeti daha etkili hale getiren bir adaptasyon olduğunu düşünüyorlar.
13:09
That's probably right, although this is a controversial issue.
297
789782
2912
Bence bu,
tartışmalı bir konu olsa da muhtemelen doğru,
13:12
But I'm particularly interested in religion and the origin of religion
298
792718
3357
Fakat ben dinle,
ve dinin başlangıcıyla, ve onun bize ve bizim için ne yaptığıyla özellikle ilgiliyim.
13:16
and in what it does to us and for us,
299
796099
2086
Çünkü dünyadaki en çok merak edilen şeyin Büyük Kanyon olmadığını düşünüyorum.
13:18
because I think the greatest wonder in the world is not the Grand Canyon.
300
798209
3447
13:21
The Grand Canyon is really simple --
301
801680
1828
Büyük Kanyon gerçekten basit bir şey.
13:23
a lot of rock and a lot of water and wind and a lot of time,
302
803532
3171
O sadece bir yığın kaya, ve sonra bir yığın su ve rüzgar, ve bir yığın zaman,
13:26
and you get the Grand Canyon.
303
806727
1393
Bunları topladığınızda Büyük Kanyon eder.
13:28
It's not that complicated.
304
808144
1241
O kadar karışık bir konu değil.
13:29
This is what's complicated:
305
809409
1290
Gerçekten karmaşık olan bir konu varsa, o da
13:30
that people lived in places like the Grand Canyon, cooperating with each other,
306
810723
3849
Büyük Kanyon'da yaşamış ve birbirleriyle iletişim içinde olmuş olan insanlar,
veya Afrikanın savanlarında,
13:34
or on the savannahs of Africa or the frozen shores of Alaska.
307
814596
2877
ya da Alaska'nın donmuş körfezlerinde, ve sonra bu köylerden bazıları
13:37
And some of these villages grew into the mighty cities of Babylon
308
817497
3351
Babil, Roma ve Tenoktitlan' nın zengin şehirleri haline geldiler.
13:40
and Rome and Tenochtitlan.
309
820872
1434
13:42
How did this happen?
310
822330
1151
Bu nasıl oldu?
13:43
It's an absolute miracle, much harder to explain than the Grand Canyon.
311
823505
3363
Bu kesinlikle bir mucizedir, açıklaması Büyük Kanyon'dan çok daha zor bir mucize.
13:46
The answer, I think, is that they used every tool in the toolbox.
312
826892
3093
Yanıt bence onların moral elemanlar arasındaki her elemanı kullanmış olmalarıdır.
Moral psikolojinin tamamı
13:50
It took all of our moral psychology to create these cooperative groups.
313
830009
3352
bu kooperatif grupların yaratılması için kullanılmıştır.
13:53
Yes, you need to be concerned about harm, you need a psychology of justice.
314
833385
3572
Evet, kötülüğü düşünmeye ihtiyacınız var,
adalet psikolojisine de ihtiyacınız var.
13:56
But it helps to organize a group if you have subgroups,
315
836981
2604
Fakat eğer grup öncesi aşamadaysanız bu bir grubu organize etmek için size gerçekten yardımcı olur.
13:59
and if those subgroups have some internal structure,
316
839609
2697
ve eğer bu grup öncesi yapılar bazı iç yapı elemanlara sahipse,
14:02
and if you have some ideology that tells people
317
842330
2239
ve eğer insanlara kendi aralarındaki mücadeleyi bastırmalarını,
14:04
to suppress their carnality -- to pursue higher, nobler ends.
318
844593
3512
daha yüksek amaçlara yönelmelerini söyleyen bazı ideolojiler varsa amaca ulaşılır.
Ve şimdi liberaller ve konservatifler arasındaki
14:09
Now we get to the crux of the disagreement between liberals and conservatives:
319
849118
3706
anlaşmazlığın düğüm noktasına geldik.
14:12
liberals reject three of these foundations.
320
852848
2245
Çünkü liberaller bu kaynakların üçünü kabul etmiyorlar.
" Hayır, çeşitliliği kutsayalım ortak grup-içi üyeliği değil" diyorlar.
14:15
They say, "Let's celebrate diversity, not common in-group membership,"
321
855117
3340
"Haydi otoriteyi sorgulayalım" diyorlar.
14:18
and, "Let's question authority," and, "Keep your laws off my body."
322
858481
3214
Ve " kanunlarınızı benim vücudumdan uzak tutun" diyorlar.
14:21
Liberals have very noble motives for doing this.
323
861719
2249
Liberaller bunu yapmakta çok yüce gerekçelere sahipler.
14:23
Traditional authority and morality can be quite repressive and restrictive
324
863992
3550
Geleneksel otorite, geleneksel ahlak bir hayli baskıcı olabilir,
14:27
to those at the bottom, to women, to people who don't fit in.
325
867566
2867
ve tabandakiler için, kadınlar için, kriterleri karşılamayan insanlar için bu böyle olabilir.
14:30
Liberals speak for the weak and oppressed.
326
870457
2012
Dolayısıyla liberaller zayıflar ve baskı altındakiler için konuşur.
14:32
They want change and justice, even at the risk of chaos.
327
872493
2627
Onlar kaos pahasına olsa da değişim ve adalet isterler.
Bu adamın gömleğinde " Şikayet etmeyi bırak, devrimi başlat" yazıyor.
14:35
This shirt says, "Stop bitching, start a revolution."
328
875144
2494
14:37
If you're high in openness to experience, revolution is good; it's change, it's fun.
329
877662
3978
Eğer yüksek derecede deneyime açıksanız, devrim iyidir,
o değişimdir, eğlencedir.
14:41
Conservatives, on the other hand, speak for institutions and traditions.
330
881664
3386
diğer taraftan, konservatifler kurumlar ve gelenekler üzerine konuşur.
Alt tabakalar için bazı maliyetleri olsa da düzenden yanadırlar.
14:45
They want order, even at some cost, to those at the bottom.
331
885074
2787
14:47
The great conservative insight is that order is really hard to achieve.
332
887885
3348
Konservatiflerin sahip olduğu büyük bir içgörü düzenin gerçekte zorlukla ulaşılabilen bir şey olduğunu söyler.
o gerçekten değerlidir, ve kaybetmek kolaydır.
14:51
It's precious, and it's really easy to lose.
333
891257
2283
14:53
So as Edmund Burke said, "The restraints on men,
334
893564
2259
Edmund Burke'un söylediği gibi " insanların kısıtlanmaları da
14:55
as well as their liberties, are to be reckoned among their rights."
335
895847
3153
özgürlükleri gibi onların hakları arasında sayılmalıdır."
Bu söz Fransız Devriminin kaosundan sonra söylenmiştir.
14:59
This was after the chaos of the French Revolution.
336
899024
2342
Öyleyse böyle bir şeyi bir kere gördüğünüzde görmüş olursunuz ki
15:01
Once you see that liberals and conservatives
337
901390
2124
liberaller ve konservatifler her ikisi de katkıda bulunacakları bir şeylere sahiptirler,
15:03
both have something to contribute,
338
903538
1666
15:05
that they form a balance on change versus stability,
339
905228
3078
böylelikle değişime karşı stabilite üzerine bir denge oluştururlar--
15:08
then I think the way is open to step outside the moral Matrix.
340
908330
2976
böylelikle, moral matriksin dışına çıkan yolun açılacağını düşünüyorum.
15:11
This is the great insight
341
911979
1436
Bu tüm Asya dinleri tarafından taşınan büyük bir içgörüdür.
15:13
that all the Asian religions have attained.
342
913439
2527
15:16
Think about yin and yang.
343
916330
1242
Yin ve Yang'ı düşünün.
15:17
Yin and yang aren't enemies; they don't hate each other.
344
917596
2640
Yin ve Yang düşman değillerdir. Yin ve Yand birbirlerinden nefret etmez.
15:20
Yin and yang are both necessary, like night and day,
345
920260
2589
Yin ve Yang dünyanın işlemesi için
15:22
for the functioning of the world.
346
922873
1593
gece ve gündüz gibi birbirleri için gereklidir.
15:24
You find the same thing in Hinduism.
347
924490
1726
Hinduizm'de de aynı şeyi bulursunuz.
15:26
There are many high gods in Hinduism.
348
926240
1774
Hinduizmde bir çok yüksek tanrı vardır.
15:28
Two of them are Vishnu, the preserver, and Shiva, the destroyer.
349
928038
3015
Bunlardan ikisi koruyucu Vişnu ve tahripkar Şiva'dır.
15:31
This image, actually, is both of those gods
350
931077
2053
Bu imaj gerçekte bu iki tanrının aynı bedeni paylaşması gibidir.
15:33
sharing the same body.
351
933154
1225
15:34
You have the markings of Vishnu on the left,
352
934403
2439
solda Vişnu'nun belirteçleri var,
15:36
so we could think of Vishnu as the conservative god.
353
936866
2440
ki Vişnu'yu konservatif tanrı gibi düşünebiliriz.
15:39
You have the markings of Shiva on the right -- Shiva's the liberal god.
354
939330
3366
Sağda Şiva'nın belirteçleri var,
Şiva liberal tanrıdır--- ve birlikte çalışırlar.
15:42
And they work together.
355
942720
1159
15:43
You find the same thing in Buddhism.
356
943903
1726
Budizm'de de aynı şeyi görürsünüz.
15:45
These two stanzas contain, I think, the deepest insights
357
945653
2625
Bu iki yarı, bence,
moral psikoloji içinde daima varsayılmış en derin içgörülerdir.
15:48
that have ever been attained into moral psychology.
358
948302
2390
15:50
From the Zen master Sēngcàn:
359
950716
2177
Zen üstadı Seng-ts'an der ki;
15:52
"If you want the truth to stand clear before you, never be 'for' or 'against.'
360
952917
4103
Eğer gerçeğin önünüzde açık biçimde görünmesini istiyorsanız, ona ne taraftar ne de karşı olun,
taraf olmakla karşı olma arasındaki mücadele zihnin en kötü hastalığıdır."
15:57
The struggle between 'for' and 'against' is the mind's worst disease."
361
957044
3320
16:00
Unfortunately, it's a disease that has been caught
362
960821
2718
Şimdi ne yazık ki,
dünya liderlerinin bir çoğunun yakalandığı o hastalık durumu var.
16:03
by many of the world's leaders.
363
963563
1492
Fakat kendinizi George Bush'a üstün görmeden önce
16:05
But before you feel superior to George Bush,
364
965079
2091
16:07
before you throw a stone, ask yourself:
365
967194
2194
taşı fırlatmadan önce, kendinize sorun: Bunu kabul ediyor musunuz?
16:09
Do you accept this?
366
969412
1180
16:11
Do you accept stepping out of the battle of good and evil?
367
971418
3252
İyi ve kötü arasındaki savaşın dışında kjalmayı kabul ediyor musunuz?
16:14
Can you be not for or against anything?
368
974694
2443
Herhangi bir şeyin yanında ya da karşısında olmamanız mümkün olabilir mi?
16:17
So what's the point? What should you do?
369
977842
2770
peki esas nokta ne? Ne yapmanız gerekiyor?
16:20
Well, if you take the greatest insights
370
980636
2568
Eğer eski Asya felsefelerinden ve
16:23
from ancient Asian philosophies and religions
371
983228
2104
dinlerinden en güçlü içgörüleri alsanız
16:25
and combine them with the latest research on moral psychology,
372
985356
2937
ve onları moral psikolojinin en yeni araştırmalarıyla birleştirseniz
Bence şu sonuçlara ulaşırsınız ki :
16:28
I think you come to these conclusions:
373
988317
1810
Erdemli zihinlerimiz evrim tarafından
16:30
that our righteous minds were designed by evolution
374
990151
3155
16:33
to unite us into teams,
375
993330
1657
bizi gruplar içinde birleştiren, bizi diğer gruplardan ayıran
16:35
to divide us against other teams
376
995011
1541
16:36
and then to blind us to the truth.
377
996576
1700
ve bizi gerçekliğe karşı körleştiren biçimde yapılandırılmıştır.
16:39
So what should you do?
378
999649
1917
O halde ne yapmalısınız? Size bununla mücadele etmemenizi mi söylüyorum?
16:41
Am I telling you to not strive?
379
1001590
1860
16:43
Am I telling you to embrace Sēngcàn and stop,
380
1003474
2704
Size Seng-ts'an'a sarılıp,
16:46
stop with the struggle of for and against?
381
1006202
2870
yandaşlık ve karşıtlık arasında geçen bu mücadeleyi sonlandırmanızı mı söylüyorum?
16:49
No, absolutely not. I'm not saying that.
382
1009096
2210
Hayır, kesinlikle değil. Ben bunu söylemiyorum.
16:51
This is an amazing group of people who are doing so much,
383
1011330
2976
Bu topluluk bir çok şey yapan müthiş bir grup,
16:54
using so much of their talent,
384
1014330
1738
yeteneklerini, parlak zekalarını, enerjilerini, paralarını fazlasıyla kullanarak
16:56
their brilliance, their energy, their money,
385
1016092
2058
16:58
to make the world a better place,
386
1018174
1596
dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için
16:59
to fight wrongs,
387
1019794
1731
yanlişlarla ve problemlerin çözümüyle uğraşan bir grup.
17:01
to solve problems.
388
1021549
1280
17:04
But as we learned from Samantha Power
389
1024186
2320
Fakat Samantha Power'ın Sergio Vieira de Mello ile ilgili kendi hikayesinden öğrendiğimiz üzere,
17:06
in her story about Sérgio Vieira de Mello,
390
1026530
4808
sadece suçlamayı tercih ederek ,
17:11
you can't just go charging in, saying, "You're wrong, and I'm right,"
391
1031362
4245
" siz yanlışsınız, ben doğruyum" diyemezsiniz.
17:15
because, as we just heard, everybody thinks they are right.
392
1035631
3413
Çünkü, biraz önce duyduğumuz gibi, herkes kendinin haklı olduğunu düşünür.
17:19
A lot of the problems we have to solve
393
1039068
1858
Çözmemiz gereken bir yığın problem var
17:20
are problems that require us to change other people.
394
1040950
2497
diğer insanları değiştirmemizi gerekli kılan problemler.
17:23
And if you want to change other people,
395
1043940
1943
Ve eğer diğer insanları değiştirmek istiyorsanız, bunu yapmanın oldukça iyi bir yolu
17:25
a much better way to do it is to first understand who we are --
396
1045907
3158
ilk olarak kendimizin kim olduğunu anlamak---kendimizin moral psikolojisini anlamak,
17:29
understand our moral psychology,
397
1049089
1638
17:30
understand that we all think we're right --
398
1050751
2596
hepimizin kendimizi doğru düşünüyor sandığını anlamak- ve sonra dışına çıkmak--
17:33
and then step out,
399
1053371
1263
17:34
even if it's just for a moment, step out -- check in with Sēngcàn.
400
1054658
3695
hatta bir an için bile olsa, dışında kalmak--Seng-ts'an'a başvurmak.
17:38
Step out of the moral Matrix,
401
1058898
1408
Moral matriksin dışında kalmak,
17:40
just try to see it as a struggle playing out,
402
1060330
2099
herkesin kendisinin doğru düşündüğünü sandığı
17:42
in which everybody thinks they're right, and even if you disagree with them,
403
1062453
3618
konumdan kurtulmayı görmeye çalışmak
ve herkes, en azından bazı nedenlere sahiptir--siz onlarla aynı fikirde olmasanız da
17:46
everybody has some reasons for what they're doing.
404
1066095
2364
herkes ne yaptığıyla ilgili bazı açıklamalara sahiptir.
17:48
Step out.
405
1068483
1151
Dışında kalın.
17:49
And if you do that, that's the essential move to cultivate moral humility,
406
1069658
3486
Ve eğer bunu yaparsanız, bu moral alçakgönüllük yolunda atılmış temel bir adım olacaktır.
17:53
to get yourself out of this self-righteousness,
407
1073168
2202
kendinizi bu kendi kendini doğrulayan tavrın dışında tutmakta,
ki bu normal insanlık halidir
17:55
which is the normal human condition.
408
1075394
1719
Dalai Lama'yı düşünün.
17:57
Think about the Dalai Lama.
409
1077137
1315
17:58
Think about the enormous moral authority of the Dalai Lama.
410
1078476
2830
Dalai Lama'nın muazzam moral otoritesi hakkında düşünün-
18:01
It comes from his moral humility.
411
1081330
1777
ve bu onun moral alçakgönüllüğünden gelir.
18:05
So I think the point --
412
1085028
1334
Böylece bence ana fikir-- konuşmamın ana fikri
18:06
the point of my talk and, I think, the point of TED --
413
1086386
4214
ve bence ana fikir---TED' in işaret ettiği nokta
18:10
is that this is a group that is passionately engaged
414
1090624
2682
bu grubun tutkuyla
18:13
in the pursuit of changing the world for the better.
415
1093330
2477
dünyanın daha iyi bir yer olması amacı için çalışan bir grup olduğu
18:15
People here are passionately engaged
416
1095831
2002
Buradaki insanlar dünyanın daha iyi bir yer
18:17
in trying to make the world a better place.
417
1097857
2031
olmasına çalışma ülküsüne tutkuyla sahipler
18:19
But there is also a passionate commitment to the truth.
418
1099912
2844
Fakat aynı zamanda gerçeğe bağlılık konusunda da tutkulu bir birliktelik var.
18:23
And so I think the answer is to use that passionate commitment to the truth
419
1103329
4874
Ve bence cevap gerçeğe tutkuyla bağlı olmaktan çıkarak
bunu hepimiz için daha iyi bir gelecek amacına dönüştürmek.
18:28
to try to turn it into a better future for us all.
420
1108227
2843
18:31
Thank you.
421
1111094
1212
Teşekkür ederim.
18:32
(Applause)
422
1112330
5253
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7