Who are you, really? The puzzle of personality | Brian Little | TED

12,627,391 views ・ 2016-07-19

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Erkan Atalay Gözden geçirme: Yunus ASIK
00:13
What an intriguing group of individuals you are ...
0
13043
3261
Bir psikolog için
00:17
to a psychologist.
1
17505
1448
çok ilginç bireylersiniz.
00:18
(Laughter)
2
18977
1439
(Kahkahalar)
00:20
I've had the opportunity over the last couple of days
3
20440
3106
Fırsat buldukça, son birkaç gün
00:23
of listening in on some of your conversations
4
23570
2586
bazı söyleyişlerinize kulak misafiri olabildim
00:26
and watching you interact with each other.
5
26984
2166
ve etkileşimde bulunmanızı izledim.
00:29
And I think it's fair to say, already,
6
29174
2525
Şimdiden söyleyebilirim ki
00:31
that there are 47 people in this audience,
7
31723
5188
seyirci arasında 47 kişi,
00:37
at this moment,
8
37494
1218
şu anda,
00:39
displaying psychological symptoms I would like to discuss today.
9
39414
4133
psikolojik semptomlar sergiliyor. Konumuz da aynen bu.
00:43
(Laughter)
10
43571
1347
(Kahkaha)
00:44
And I thought you might like to know who you are.
11
44942
3002
Kim olduğunu bilmek ister misiniz?
00:47
(Laughter)
12
47968
1423
(Kahkahalar)
00:49
But instead of pointing at you,
13
49415
1687
Ama size işaret edeceğime,
00:51
which would be gratuitous and intrusive,
14
51126
3198
ki bu gereksiz ve zoraki olur,
00:54
I thought I would tell you a few facts and stories,
15
54865
3001
sizinle bazı gerçekleri ve hikâyeleri paylaşmak istiyorum.
00:57
in which you may catch a glimpse of yourself.
16
57890
3037
Belki içinde kendini bulabilirsin.
01:02
I'm in the field of research known as personality psychology,
17
62089
4236
Bilim alanım Kişilik Psikolojisi olarak tanımlanıyor,
01:06
which is part of a larger personality science
18
66349
3440
bu daha kapsamlı Kişilik Araştırma alanının parçası.
01:09
which spans the full spectrum, from neurons to narratives.
19
69813
5109
Nörondan başlayan öykülerimize varan bir alan bu.
01:15
And what we try to do,
20
75337
1453
Bizim yapmaya çalıştığımız şey
01:17
in our own way,
21
77601
1563
kendimize öz şekilde,
01:19
is to make sense of how each of us --
22
79188
2744
her birimizi anlayabilmek --
01:22
each of you --
23
82793
1226
her biriniz --
01:24
is, in certain respects,
24
84467
2078
belirli bir açıdan
01:26
like all other people,
25
86569
1363
bazıları gibi,
01:28
like some other people
26
88993
1384
herkes gibisiniz, ama
01:31
and like no other person.
27
91243
2018
kimseye benzemeyen özelliklerin de var.
01:34
Now, already you may be saying of yourself,
28
94579
3167
Şimdi kendine şunu söyleyebilirsin:
01:37
"I'm not intriguing.
29
97770
1745
"Hiç etkileyici değilim.
01:41
I am the 46th most boring person in the Western Hemisphere."
30
101597
5449
Batı yarımkürenin kırkaltıncı sıkıcı insanı benim."
01:47
Or you may say of yourself,
31
107895
2289
Veya kendi hakkında şunu diyebilirsin,
01:50
"I am intriguing,
32
110208
1907
"İlgi çekici biriyim,
01:53
even if I am regarded by most people as a great, thundering twit."
33
113252
3951
her ne kadar çoğunuz beni büyük salak sanıyor olsa da."
01:57
(Laughter)
34
117227
1190
(Kahkahalar)
01:58
But it is your self-diagnosed boringness and your inherent "twitiness"
35
118441
5860
Ama kendi teşhis ettiğin sıkıcılığın ve "salaklığın"
02:04
that makes me, as a psychologist, really fascinated by you.
36
124325
4427
bir psikolog olarak sana hayranlık duymamı sağlıyor.
02:09
So let me explain why this is so.
37
129172
2351
Bunun nedenini açıklayayım.
02:12
One of the most influential approaches in personality science
38
132284
4161
Kişilik psikolojisi'nde önde gelen yaklaşımlardan biri
02:16
is known as trait psychology,
39
136469
1590
karakter teorisi olarak bilinir
02:18
and it aligns you along five dimensions which are normally distributed,
40
138083
5369
ve bu teori seni genelde normal dağılan beş boyuta ayırarak hizaya getirir
02:23
and that describe universally held aspects of difference between people.
41
143476
6990
ve insanlar arasındaki evrensel farklılığa ait bakış açısını tanımlar.
02:31
They spell out the acronym OCEAN.
42
151379
2329
Kısa adı 'OCEAN' diye söylenir.
02:34
So, "O" stands for "open to experience,"
43
154105
3051
"O", "deneyime açık" olarak okunur,
02:37
versus those who are more closed.
44
157180
2351
deneyime kapalı olan bireylere karşı.
02:39
"C" stands for "conscientiousness,"
45
159555
3175
"C", "özenli olan" anlamına gelir,
02:42
in contrast to those with a more lackadaisical approach to life.
46
162754
3644
daha çok hayata bezgin olanlara karşı.
02:46
"E" -- "extroversion," in contrast to more introverted people.
47
166422
4643
"E", -- "Dışadönüklük" demek, içedönüklerin tersi.
02:51
"A" -- "agreeable individuals,"
48
171089
2692
"A", -- "uyumlu bireyler,"
02:53
in contrast to those decidedly not agreeable.
49
173805
3422
uyumsuz ile zıt olan.
02:57
And "N" -- "neurotic individuals,"
50
177599
2644
"N", -- "nevrozlu bireyler"
03:00
in contrast to those who are more stable.
51
180267
2673
daha dengeli bireye zıt olan.
03:04
All of these dimensions have implications for our well-being,
52
184268
3390
Bu boyutların hepsi sağlığımız için önemli,
03:07
for how our life goes.
53
187682
2506
hayatımızın akışı ile alakalı.
03:10
And so we know that, for example,
54
190762
2349
Şunu biliyoruz, örneğin,
03:13
openness and conscientiousness are very good predictors of life success,
55
193135
4975
deneyime açık ve özenli olmak hayatta başarılı olmayı çok iyi öngörüyor
03:18
but the open people achieve that success through being audacious
56
198829
4377
ama deneyime açık olanlar bu başarıyı cesur olarak elde ediyor
03:23
and, occasionally, odd.
57
203230
2178
ve bazen gariplik ile.
03:26
The conscientious people achieve it through sticking to deadlines,
58
206077
4365
Özenli insanlar miadı dolmadan işlerini hallederler,
03:30
to persevering, as well as having some passion.
59
210466
3922
azimli ve ihtiraslı olurlar.
03:35
Extroversion and agreeableness are both conducive
60
215662
3886
Dışadönüklülük ve uyumluluğun ikisi de
03:39
to working well with people.
61
219572
2578
başkalarıyla iyi çalışabilmeyi iletir.
03:42
Extroverts, for example, I find intriguing.
62
222866
2988
Dışadönükleri ilginç buluyorum.
03:45
With my classes, I sometimes give them a basic fact
63
225878
2983
Kurslarımda onlarla bazen bir temel unsur paylaşıyorum,
03:48
that might be revealing with respect to their personality:
64
228885
2967
ki bu kişilikleri hakkında anlamlı olabilir:
03:52
I tell them that it is virtually impossible for adults
65
232356
5046
Onlara yetişkinlerin kendi dirseklerini
03:57
to lick the outside of their own elbow.
66
237426
3837
yalamaları imkânsız diyorum.
04:01
(Laughter)
67
241287
1254
(Kahkahalar)
04:02
Did you know that?
68
242565
1384
Biliyor musunuz bunu?
04:05
Already, some of you have tried to lick the outside of your own elbow.
69
245505
4189
Şimdiden içinizden bazıları dirseklerini yalamaya çalıştı.
04:09
But extroverts amongst you
70
249718
1776
Ama aranızdaki dışadönük bireyler
04:11
are probably those who have not only tried,
71
251518
2611
muhtemelen sadece denemede kalmayıp
04:14
but they have successfully licked the elbow
72
254153
2490
başarılı bir şekilde
04:16
of the person sitting next to them.
73
256667
1691
yandakinin dirseğini yaladı.
04:18
(Laughter)
74
258382
1002
(Kahkahalar)
04:19
Those are the extroverts.
75
259408
1685
Bunlar, dışadönük bireyler.
04:21
Let me deal in a bit more detail with extroversion,
76
261117
3419
Dışadönüklük ile biraz daha detaya gireyim,
04:24
because it's consequential and it's intriguing,
77
264560
2959
çünkü önemli ve ilginç buluyorum
04:27
and it helps us understand what I call our three natures.
78
267543
3481
ve bize üç doğamız ile ilgili ne demek istediğimi daha iyi anlatıyor.
04:31
First, our biogenic nature -- our neurophysiology.
79
271048
3671
Başta biyojenik doğamız -- nörofizyolojimiz -- var.
04:34
Second, our sociogenic or second nature,
80
274743
2983
Diğeri, sosyojenik veya ikinci doğamız,
04:38
which has to do with the cultural and social aspects of our lives.
81
278279
3858
hayatımızın kültürel ve sosyal yanları ile alakalı.
04:42
And third, what makes you individually you -- idiosyncratic --
82
282744
6903
Üçüncü ise, seni sen yapan nedenler -- kişisel özelliklerin --
04:50
what I call your "idiogenic" nature.
83
290190
3046
senin "kişisel" doğan olarak adlandırdığım.
04:53
Let me explain.
84
293260
1156
İzah edeyim.
04:56
One of the things that characterizes extroverts is they need stimulation.
85
296901
3485
Teşvik ihtiyacı dışadönüklere özeldir.
05:00
And that stimulation can be achieved by finding things that are exciting:
86
300971
4724
Teşvik olmayı heyecan verici şeyler ile gerçekleştiririz:
05:05
loud noises, parties and social events here at TED --
87
305719
4037
TED'de olduğu gibi gürültü, eğlence ve sosyal etkinlikler ile --
05:09
you see the extroverts forming a magnetic core.
88
309780
3227
dışadönüklü bireylerin çekici bir güç sağladıklarını görüyorsun.
05:13
They all gather together.
89
313031
1659
Hep beraber toplanıyorlar.
05:14
And I've seen you.
90
314714
1415
Ben sizi gördüm.
05:16
The introverts are more likely to spend time in the quiet spaces
91
316153
3323
İçedönük bireyler büyük bir olasılıkla daha sakin köşelerde
05:19
up on the second floor,
92
319500
1823
yukarıda ikinci katta,
05:21
where they are able to reduce stimulation --
93
321347
3792
teşvik edilmeye daha az ihtimal olan mekânda --
05:25
and may be misconstrued as being antisocial,
94
325163
3935
ve yanlış olarak antisosyal görünebilirler
05:29
but you're not necessarily antisocial.
95
329122
2998
ama aslında antisosyal değildirler.
05:33
It may be that you simply realize that you do better
96
333310
2898
Teşvik oranını düşürünce daha iyi
05:37
when you have a chance to lower that level of stimulation.
97
337436
4411
hissettiğinin farkında olablirsin.
05:42
Sometimes it's an internal stimulant, from your body.
98
342998
4148
Vücudunda bazen bir iç uyarıcı var.
05:47
Caffeine, for example, works much better with extroverts than it does introverts.
99
347170
4915
Örneğin, kafein dışadönük bireylerde içedönüklere göre daha etkili.
05:52
When extroverts come into the office at nine o'clock in the morning
100
352109
3179
Sabah saat 9'da ofise gelen dışadönük birey,
05:55
and say, "I really need a cup of coffee,"
101
355312
2885
"Hemen bir fincan kahve içmeliyim", diyor ise,
05:58
they're not kidding --
102
358221
1151
şaka yapmıyor --
05:59
they really do.
103
359396
1173
ihtiyacı var gerçekten.
06:01
Introverts do not do as well,
104
361531
1806
İçedönükler bunlara göre başarısız,
06:03
particularly if the tasks they're engaged in --
105
363361
2517
özellikle üzerine çalıştıkları görevleri --
06:06
and they've had some coffee --
106
366913
1545
kahve içmiş olmalarına rağmen --
06:08
if those tasks are speeded,
107
368482
2138
hızla yerine getirmelilerse,
06:10
and if they're quantitative,
108
370644
1879
bu işler nicelik açısından kapsamlıysa
06:12
introverts may give the appearance of not being particularly quantitative.
109
372547
4394
içedönükler pek başarılı olamıyor görünebilirler.
06:17
But it's a misconstrual.
110
377580
1640
Ama bu bir algı hatası.
06:19
So here are the consequences that are really quite intriguing:
111
379244
3044
Neticede ilginç olanlar şöyle:
06:22
we're not always what seem to be,
112
382312
2083
Her zaman göründüğümüz gibi değiliz,
06:24
and that takes me to my next point.
113
384419
3284
bu da beni bir diğer noktaya getiriyor.
06:28
I should say, before getting to this,
114
388196
2556
İlk şunu söylemem gerekiyor,
06:30
something about sexual intercourse,
115
390776
2680
cinsel ilişki ile alakalı,
06:33
although I may not have time.
116
393480
2101
gerçi belki zamanım olmaz.
06:35
And so, if you would like me to --
117
395605
2872
Eğer istiyorsanız --
06:38
yes, you would?
118
398501
1151
evet, istiyor musunuz?
06:39
OK.
119
399676
1151
Tamam.
06:40
(Laughter)
120
400851
1085
(Kahkahalar)
06:41
There are studies done
121
401960
1160
Araştırmalara göre,
06:43
on the frequency with which individuals engage in the conjugal act,
122
403144
5325
bireylerin çiftleşmede bulunma sıklığı,
06:49
as broken down by male, female; introvert, extrovert.
123
409406
3239
erkek, kadın; içedönük, dışadönük olarak incelenebilir.
06:53
So I ask you:
124
413100
1151
Şimdi size soruyorum:
06:54
How many times per minute --
125
414275
2072
Bir dakikada kaç kere --
06:57
oh, I'm sorry, that was a rat study --
126
417162
1884
pardon o bir fare araştırmasıydı -
06:59
(Laughter)
127
419070
2007
(Kahkahalar)
07:02
How many times per month
128
422151
1802
Ayda kaç kere
07:06
do introverted men engage in the act?
129
426715
3259
çiftleşmede bulunur içedönükler?
07:10
3.0.
130
430486
1390
3,0.
07:11
Extroverted men?
131
431900
1632
Peki dışadönük erkekler?
07:13
More or less?
132
433556
1610
Daha fazla mı, daha az mı?
07:15
Yes, more.
133
435616
1628
Evet, daha fazla.
07:17
5.5 -- almost twice as much.
134
437607
2367
5,5 -- neredeyse iki katı.
07:21
Introverted women: 3.1.
135
441264
2568
Içedönük kadınlar: 3,1.
07:23
Extroverted women?
136
443856
1596
Peki dışadönük kadınlar?
07:25
Frankly, speaking as an introverted male,
137
445476
3346
Kısacası, bir içedönük erkek olarak,
07:28
which I will explain later --
138
448846
1737
buna daha sonra değineceğim --
07:30
they are heroic.
139
450607
1581
onlar kahramandır.
07:32
7.5.
140
452973
1775
7,5.
07:35
They not only handle all the male extroverts,
141
455782
2352
Bir tek dışadönük erkekler ile başa çıkmıyorlar,
07:38
they pick up a few introverts as well.
142
458158
2093
bir iki içedönüğü de tavlıyorlar.
07:40
(Laughter)
143
460275
1896
(Kahkahalar)
07:42
(Applause)
144
462195
2320
(Alkışlar)
07:48
We communicate differently, extroverts and introverts.
145
468796
4301
Dışadönük ve içedönükler olarak iletişimi farklı kuruyoruz.
07:54
Extroverts, when they interact,
146
474576
1506
Dışadönükler iletişim kurarken,
07:56
want to have lots of social encounter punctuated by closeness.
147
476106
4465
daha yakın ve yüz yüze gelmeyi isterler.
08:00
They'd like to stand close for comfortable communication.
148
480595
2991
Rahat iletişim için yakın durmayı tercih ederler.
08:04
They like to have a lot of eye contact,
149
484547
2199
Pek çok göz teması veya
08:06
or mutual gaze.
150
486770
1344
karşılıklı bakış isterler.
08:09
We found in some research
151
489241
1207
Bazı araştırmalara göre
08:10
that they use more diminutive terms when they meet somebody.
152
490472
2998
biriyle tanışınca küçümser sözler kullanıyorlar.
08:13
So when an extrovert meets a Charles,
153
493873
2713
Dışadönük birey bir Charles'le karşılaşsa,
08:16
it rapidly becomes "Charlie," and then "Chuck,"
154
496610
2885
bu hemen bir "Charlie" sonra bir "Chuck"
08:19
and then "Chuckles Baby."
155
499519
1679
daha sonra "Chuckles Bebek"e döner.
08:21
(Laughter)
156
501222
1492
(Kahkahalar)
08:23
Whereas for introverts,
157
503032
1405
Öte yandan içedönükler,
08:24
it remains "Charles," until he's given a pass to be more intimate
158
504461
4905
"Charles"de kalır, konuştuğu kişi tarafından
08:29
by the person he's talking to.
159
509390
2220
yakınlığa izin verilene dek.
08:32
We speak differently.
160
512044
2785
Farklı tarzlarda konuşuyoruz.
08:36
Extroverts prefer black-and-white, concrete, simple language.
161
516934
5237
Dışadönükler, siyah-beyaz, somut, basit dil tercih ediyor.
08:43
Introverts prefer -- and I must again tell you
162
523854
3794
İçedönüklerin tercihi -- ve tekrarlamam gerekiyor
08:47
that I am as extreme an introvert as you could possibly imagine --
163
527672
4357
ben aşırı derecede içedönük bireyim --
08:52
we speak differently.
164
532853
1717
farklı dilde konuşuyoruz.
08:54
We prefer contextually complex,
165
534594
3995
Bizim tercihimiz karmaşık bağlamsal,
08:58
contingent,
166
538613
1932
umulmadık,
09:00
weasel-word sentences --
167
540569
2016
kurnazca cümleler --
09:02
(Laughter)
168
542609
1023
(Kahkakalar)
09:03
More or less.
169
543656
1362
Aşağı yukarı.
09:05
(Laughter)
170
545385
1436
(Kahkahalar)
09:06
As it were.
171
546845
1200
Öyle gibiydi.
09:08
(Laughter)
172
548069
1015
(Kahkahalar)
09:09
Not to put too fine a point upon it --
173
549108
2000
Açıkça konuşmak gerekirse --
09:11
like that.
174
551848
1173
bu böyle.
09:13
When we talk,
175
553955
1402
Biz konuşunca
09:15
we sometimes talk past each other.
176
555381
1742
bazen ayrı telden çalabiliyoruz.
09:17
I had a consulting contract I shared with a colleague
177
557724
2628
Meslektaşımla paylaştığım danışmanlık sözleşmesi vardı,
09:20
who's as different from me as two people can possibly be.
178
560376
3004
kendisiyle ancak bu kadar farklı iki insan olabilirdik.
09:23
First, his name is Tom.
179
563739
1779
Evvela, ismi Tom'du.
09:26
Mine isn't.
180
566499
1214
Benimki değil.
09:27
(Laughter)
181
567737
1271
(Kahkahalar)
09:29
Secondly, he's six foot five.
182
569032
1931
İkincisi, kendisi 1 metre 95 boyunda.
09:30
I have a tendency not to be.
183
570987
1952
Benim öyle bir eğilimim yok.
09:32
(Laughter)
184
572963
1043
(Kahkahalar)
09:34
And thirdly, he's as extroverted a person as you could find.
185
574030
3723
Ve üçüncüsü, o bulabileceğin en dışadönük bireylerden birisi.
09:37
I am seriously introverted.
186
577777
2380
Ben ciddi anlamda içedönüğüm.
09:40
I overload so much,
187
580670
1695
Aşırı noktasına çabuk geliyorum,
09:42
I can't even have a cup of coffee after three in the afternoon
188
582389
4814
saat 3'ten sonra kahve bile içemiyorum,
09:47
and expect to sleep in the evening.
189
587227
2288
eğer akşam uyumak istiyorsam.
09:50
We had seconded to this project a fellow called Michael.
190
590178
3952
Michael diye birine bu projede görev vermiştik.
09:55
And Michael almost brought the project to a crashing halt.
191
595320
4172
O bu projeyi nerede ise çöküşe getirecekti.
10:00
So the person who seconded him asked Tom and me,
192
600528
3796
Michael'ı bize öneren kişi Tom'la bana sordu,
10:05
"What do you make of Michael?"
193
605244
1459
"Onun hakkında fikriniz ne?"
10:06
Well, I'll tell you what Tom said in a minute.
194
606727
2270
Tom'un ne dediğini birazdan paylaşacağım.
10:09
He spoke in classic "extrovert-ese."
195
609021
2316
O tipik bir "dışadönük olarak" konuştu.
10:11
And here is how extroverted ears heard what I said,
196
611955
3575
Benim dediklerimi dışadönük biri nasıl anladı,
10:15
which is actually pretty accurate.
197
615554
1953
sonuçta doğrulayabilirim hepsini.
10:17
I said, "Well Michael does have a tendency at times
198
617531
4260
"Doğrusu Michael'ın hareketlerinde bazen
10:22
of behaving in a way that some of us might see
199
622385
3286
daha iddialı eğilimler var ve bu bazılarına göre
10:26
as perhaps more assertive than is normally called for."
200
626489
4135
daha zorlayıcı olabilir" dedim.
10:30
(Laughter)
201
630941
2310
(Kahkahalar)
10:33
Tom rolled his eyes and he said,
202
633611
1777
Tom gözlerini devirerek dedi ki,
10:35
"Brian, that's what I said:
203
635412
2529
"Brian, ben de aynısını söyledim:
10:38
he's an asshole!"
204
638629
1400
o aşağılık bir herif!"
10:40
(Laughter)
205
640053
2177
(Kahkahalar)
10:42
(Applause)
206
642254
1821
(Alkışlar)
10:45
Now, as an introvert,
207
645509
1267
Bir içedönük birey olarak,
10:46
I might gently allude to certain "assholic" qualities
208
646800
5181
bu adamın davranışlarında nazikçe belirli "aşağılık"
10:52
in this man's behavior,
209
652005
1295
nitelikleri ima edebilirim.
10:53
but I'm not going to lunge for the a-word.
210
653324
2804
Ama o "a-" kelimesini tekrar kullanmayacağım.
10:56
(Laughter)
211
656152
1776
(Kahkahalar)
10:59
But the extrovert says,
212
659228
1266
Ama dışadönükler der ki,
11:00
"If he walks like one, if he talks like one, I call him one."
213
660518
2874
"Eğer öyle yürüyorsa, öyle konuşuyorsa, ben o öyle derim."
11:03
And we go past each other.
214
663416
1412
Biz birbirimizden uzak dururuz.
11:05
Now is this something that we should be heedful of?
215
665498
3966
Gerçekten bunu önemsememiz gerekiyor mu?
11:09
Of course.
216
669488
1166
Tabii ki.
11:10
It's important that we know this.
217
670678
1584
Bunu bilmemiz önemli.
11:12
Is that all we are?
218
672286
1539
Peki biz bundan ibaret miyiz?
11:14
Are we just a bunch of traits?
219
674670
2041
Sadece bir avuç kişisel özellik miyiz?
11:17
No, we're not.
220
677563
1262
Hayır, değiliz.
11:20
Remember, you're like some other people
221
680116
2256
Hatırlayın, bazıları gibi olabilirsiniz
11:23
and like no other person.
222
683266
1709
ve aynı zamanda hiç kimse gibisiniz.
11:25
How about that idiosyncratic you?
223
685487
2435
Peki nedir bu kişisel özelliğin?
11:28
As Elizabeth or as George,
224
688485
3251
Elizabeth veya George olarak,
11:31
you may share your extroversion or your neuroticism.
225
691760
2880
dışadönüklüğünüzü veya nevrotik olmanızı paylaşıyorsunuzdur.
11:36
But are there some distinctively Elizabethan features of your behavior,
226
696251
4007
Ama Elizabeth'e öz onu ayırt eden davranışlar var mı
11:40
or Georgian of yours,
227
700282
2197
ya da George'a özel,
11:43
that make us understand you better than just a bunch of traits?
228
703732
3850
seni sen olarak algılamamız için birkaç özellikten ötürü?
11:48
That make us love you?
229
708240
2403
Seni sevmemizi sağlayan?
11:51
Not just because you're a certain type of person.
230
711461
2994
Sırf belirli bir tip insan olduğundan değil.
11:55
I'm uncomfortable putting people in pigeonholes.
231
715188
2624
İnsanları kategorize etmekten hoşlanmıyorum.
11:59
I don't even think pigeons belong in pigeonholes.
232
719081
2591
Bence güvercinler dahi güvercin yuvalarına ait değil.
12:03
So what is it that makes us different?
233
723235
2069
Peki bizi farklı kılan nedir?
12:06
It's the doings that we have in our life -- the personal projects.
234
726004
4897
Bizim hayatta yaptıklarımız - kendimize öz projelerimizdir.
12:11
You have a personal project right now,
235
731403
1821
Şu an kendine öz bir projen var,
12:13
but nobody may know it here.
236
733248
3086
ama burada hiç kimse onu bilmiyordur.
12:17
It relates to your kid --
237
737504
1808
Çocuğun ile alakalıdır --
12:19
you've been back three times to the hospital,
238
739336
2200
üç kez hastaneye gittin,
12:21
and they still don't know what's wrong.
239
741560
1896
ama hâlâ neyi var bilmiyorlar.
12:25
Or it could be your mom.
240
745373
1324
Veya bu annen olabilir.
12:28
And you'd been acting out of character.
241
748092
2102
Sen sen değilsin o an.
12:30
These are free traits.
242
750218
1562
Bunlar bağımsız özellikler.
12:33
You're very agreeable, but you act disagreeably
243
753521
3080
Sen çok anlayışlısındır, ama anlayışsız davranıyorsun.
12:36
in order to break down those barriers of administrative torpor
244
756625
3873
O an hastanedeki idari ilgisizliğini
12:40
in the hospital,
245
760522
1151
bozmak için,
12:41
to get something for your mom or your child.
246
761697
2626
annen veya çocuğun için gerekeni yapıyorsun.
12:45
What are these free traits?
247
765814
1507
Bu bağımsız özellikler nedir?
12:47
They're where we enact a script
248
767345
2570
Biz onlarla hayatımızda bir senaryo canlandırıyoruz,
12:49
in order to advance a core project in our lives.
249
769939
2653
bir ana projeyi ilerletmek adına.
12:53
And they are what matters.
250
773744
2058
Asıl önemli olan da budur.
12:55
Don't ask people what type you are;
251
775826
2272
Hangi tipsin diye sormayın insanlara;
12:58
ask them, "What are your core projects in your life?"
252
778742
2754
"Hayatındaki ana projeler neler?" diye sorun.
13:01
And we enact those free traits.
253
781520
1784
Bu bağımsız özellikleri uyguluyoruz.
13:03
I'm an introvert,
254
783328
1315
Ben içedönük bireyim
13:04
but I have a core project, which is to profess.
255
784667
4586
ama benim bir ana projem var, o da öğretmek.
13:09
I'm a professor.
256
789640
1208
Profesörüm ben.
13:11
And I adore my students,
257
791798
1857
Öğrencilerime hayranım,
13:15
and I adore my field.
258
795080
1587
öğretim dalıma da hayranım.
13:16
And I can't wait to tell them about what's new, what's exciting,
259
796691
5778
Yeni, heyecan verici neler varsa onlara anlatmaya can atıyorum,
13:23
what I can't wait to tell them about.
260
803366
2252
paylaşmaya sabırsızlanıyorum.
13:25
And so I act in an extroverted way,
261
805642
1820
Yani dışadönük bir şekilde davranıyorum,
13:27
because at eight in the morning,
262
807486
1528
çünkü sabahın sekizinde,
13:29
the students need a little bit of humor,
263
809038
2344
öğrencilerimin biraz espriye ihtiyacı var,
13:31
a little bit of engagement to keep them going
264
811406
2722
zor geçen ders dönemlerinde onların ilgisini
13:34
in arduous days of study.
265
814152
1451
biraz meşgul etmek adına.
13:36
But we need to be very careful
266
816277
1437
Sürekli karakter dışı davranıyorsak,
13:38
when we act protractedly out of character.
267
818456
2956
dikkatli olmamız gerekiyor.
13:42
Sometimes we may find that we don't take care of ourselves.
268
822679
4732
Bazen kendimize dikkat etmediğimizi düşünebiliriz.
13:49
I find, for example, after a period of pseudo-extroverted behavior,
269
829309
4614
Örneğin, bir sözde dışadönük süreçten sonra
13:53
I need to repair somewhere on my own.
270
833947
2300
benim biraz rejenerasyona ihtiyacım var.
13:57
As Susan Cain said in her "Quiet" book,
271
837916
3119
Susan Cain'ın "Quiet" (Sessiz) kitabında dediği gibi,
14:01
in a chapter that featured the strange Canadian professor
272
841059
2972
özellikle bir bölümünde Harvard'de görev yapan
14:04
who was teaching at the time at Harvard,
273
844055
1995
Kanadalı garip bir profesörden konu geçiyor.
14:07
I sometimes go to the men's room
274
847145
1660
Bazen erkekler tuvaletine gidip
14:08
to escape the slings and arrows of outrageous extroverts.
275
848829
3696
dışadönük bireylerden ve onların elinden kaçan benim.
14:13
(Laughter)
276
853069
1084
(Kahkahalar)
14:14
I remember one particular day when I was retired to a cubicle,
277
854177
6372
Çok iyi hatırlıyorum bir gün tuvaletin kabinindeyken,
14:20
trying to avoid overstimulation.
278
860573
1925
aşırı kalabalığı önlemeye çalışıyordum.
14:23
And a real extrovert came in beside me -- not right in my cubicle,
279
863117
5247
Gerçek bir dışadönük yanıma geldi -- aynı kabine değil tabii,
14:28
but in the next cubicle over --
280
868388
1955
bir yandaki kabine --
14:30
and I could hear various evacuatory noises,
281
870367
2323
ve bazı boşaltma gürültülerini işittim,
14:32
which we hate -- even our own,
282
872714
2269
ki bundan nefret ederiz -- kendimiz yapsak bile,
14:35
that's why we flush during as well as after.
283
875007
2730
bu nedenle sifonu sırasında ve sonrasında kullanırız.
14:37
(Laughter)
284
877761
1732
(Kahkahalar)
14:40
And then I heard this gravelly voice saying,
285
880360
4590
Sonra o çakıllı sesi duydum,
14:44
"Hey, is that Dr. Little?"
286
884974
2435
"Pardon, sen Dr. Little mısın?"
14:47
(Laughter)
287
887433
1929
(Kahkahalar)
14:50
If anything is guaranteed to constipate an introvert for six months,
288
890664
6367
Eğer içedönüğe bir şey altı ay kabız için garanti ise,
14:57
it's talking on the john.
289
897055
1761
o da tuvalette konuşmaktır.
14:58
(Laughter)
290
898840
1230
(Kahkahalar)
15:00
That's where I'm going now.
291
900094
2100
Ben de oraya gidiyorum şimdi.
15:02
Don't follow me.
292
902696
1356
Beni takip etmeyin.
15:04
Thank you.
293
904564
1179
Teşekkür ederim.
15:05
(Applause)
294
905767
9118
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7