Sally Kohn: Don’t like clickbait? Don’t click

Sally Kohn: Tık tuzağından hoşlanmıyor musunuz? Tıklamayın

Çeviri: Ridvan Akdemir Gözden geçirme: güney örnek

So recently,

Son zamanlarda

some white guys and some black women

bazı beyaz çocuklar ve siyahi kadınlar

swapped Twitter avatars, or pictures online.

Twitter profil fotoğraflarını ve resimlerini değiş tokuş ettiler.

They didn't change their content,

İçeriklerini değiştirmeden

they kept tweeting the same as usual,

her zamanki gibi tweet atmaya devam ettiler

but suddenly, the white guys noticed

ama birden beyaz çocuklar, sürekli

they were getting called the n-word all the time

aşağılayacı cümleler yazıldığını farkettiler

and they were getting the worst kind of online abuse,

ve sanal alemin en kötü taciz çeşitlerine maruz kaldılar.

whereas the black women all of a sudden

Oysa ki siyahi kadınlar onlar için

noticed things got a lot more pleasant for them.

çabucak sevimli şeylerin yazıldığını farkettiler.

Now, if you're my five-year-old,

Benden beş yaş büyükseniz

your Internet consists mostly of puppies and fairies

sizin internet anlayışınız çoğunlukla yavru köpekler ve çocuklardan

and occasionally fairies riding puppies.

ve bazen de çocukların yavru köpeklere binmesinden ibarettir.

That's a thing. Google it.

Böyle bir şey var. Google'a bakın.

But the rest of us know that the Internet

Ancak geri kalanımız biliyor ki İnternet

can be a really ugly place.

gerçekten çirkin bir yer olabiliyor.

I'm not talking about the kind of colorful debates

Renkli tartışmalar gibi şeylerden söz etmiyorum

that I think are healthy for our democracy.

ki demokrasimiz için sağlıklı olan budur.

I'm talking about nasty personal attacks.

Kastettiğim şey tiksindirici kişisel saldırılar.

Maybe it's happened to you, but it's at least

Belki sizin de başınıza gelmiştir

twice as likely to happen, and be worse,

ama bu büyük ihtimalle en az iki kere yaşanır, daha da kötüsü,

if you're a woman, a person of color, or gay,

beyaz olmayan bir bayan, eşcinsel veya başka biriyseniz,

or more than one at the same time.

aynı zamanda birden fazla olabilir.

In fact, just as I was writing this talk,

Hatta şimdiki konuşmam gibilerini yazdığım,

I found a Twitter account called @SallyKohnSucks.

@SallyKohnSucks adında bir Twitter hesabı da kurmuştum.

The bio says that I'm a

bilgi kısmında benim hakkımda

"man-hater and a bull dyke and the only thing I've ever accomplished with my career

"erkek düşmanı, kaslı lezbiyen ve kariyerimde başardığım tek şey sapkın cinselliği yaymak."

is spreading my perverse sexuality."

yazıyordu.

Which, incidentally, is only a third correct.

Tesadüf şu ki sadece üçüncüsü doğru.

I mean, lies! (Laughter)

Demek istediğim, yalan! (Gülüşmeler)

But seriously, we all say we hate this crap.

Ancak gerçekten, hepimiz bu zırvalıktan nefret ettiğimizi söyleriz.

The question is whether you're willing to make

Asıl soru, bunu değiştirmek için kişisel fedakarlık

a personal sacrifice to change it.

yapmaya hazır olup olmadığımız.

I don't mean giving up the Internet.

İnternete teslim olmayı kastetmiyorum.

I mean changing the way you click,

Demek istediğim tıklamanın yollarını değiştirmeniz,

because clicking is a public act.

çünkü tıklamak genel bir kanundur.

It's no longer the case

Artık bu durum

that a few powerful elites control all the media

birkaç seçkin kişinin tüm medyayı kontrol ettiği

and the rest of us are just passive receivers.

ve geri kalanımızın sadece pasif alıcı olduğu bir durum değil.

Increasingly, we're all the media.

Gittikçe artan oranda, medyatikleşiyoruz.

I used to think, oh, okay, I get dressed up,

Eskiden, oh, tamam, üstümü giyeyim,

I put on a lot of makeup,

bir sürü makyaj yapayım,

I go on television, I talk about the news.

televizyona gideyim, haberler hakkında konuşayım derdim.

That is a public act of making media.

Bu medya yapmanın genel kanunudur.

And then I go home and I browse the web

Ardından eve gelip tarayıcıyı açar

and I'm reading Twitter,

ve Twitter'a bakardım ki

and that's a private act of consuming media.

üstelik bu medyayı tüketen özel bir harekettir.

I mean, of course it is. I'm in my pajamas.

Demek istediğim, tabii ki öyle. Pijamalarımla.

Wrong.

Yanlış.

Everything we blog, everything we Tweet,

Bloglara yazdığımız, tweet attığımız

and everything we click

ve tıkladığımız her şey

is a public act of making media.

medya yapmanın genel kanunudur.

We are the new editors.

Yeni editörler biziz.

We decide what gets attention

İlgimizi vereceğimiz şeylere dayalı olarak

based on what we give our attention to.

neyin dikkat çekeceğini biz karar veriyoruz.

That's how the media works now.

Medya artık bu şekilde çalışıyor.

There's all these hidden algorithms that decide

Bütün bu gizli algoritmalar, sizin gördüğünüz ve

what you see more of and what we all see more of

tıkladığınız şeylere dayalı olarak

based on what you click on,

hepimizin gördüğü şeyleri belirliyor

and that in turn shapes our whole culture.

ve bu sırayla bütün kültürümüzü şekillendiriyor.

Over three out of five Americans think we have

Amerikalıların beşte üçünden fazlası

a major incivility problem in our country right now,

ülkemizde büyük bir kabalık problemi olduğunu düşünüyor

but I'm going to guess that at least three out of five

ama sanırım bu Amerikalıların en az beşte üçünün

Americans are clicking on the same insult-oriented,

toplumun en çirkin dürtülerini besleyen

rumor-mongering trash that feeds

hakaret yönelimli, ipe sapa gelmez söylemlerde bulunma

the nastiest impulses in our society.

gibi aynı şeylere tıklıyorlar.

In an increasingly noisy media landscape,

Medya tabiatında rahatsız edici şekilde artan bir oranda

the incentive is to make more noise to be heard,

duyulduğundan daha fazla rahatsız edici hale getirmeye teşvik eden

and that tyranny of the loud

ve yüksek sesin zulmünü

encourages the tyranny of the nasty.

çirkin zulme dönmesini teşvik eden bir ortam var.

It does not have to be that way.

Bu böyle olmak zorunda değildir.

It does not.

Değildir.

We can change the incentive.

Buna neden olan şeyleri değiştirebiliriz.

For starters, there are two things we can all do.

Başlangıç için, yapabileceğimiz 2 şey var.

First, don't just stand by the sidelines when you see someone getting hurt.

İlk olarak, birisinin canının yandığını görünce öylece kenarda durmayın.

If someone is being abused online, do something.

Sanal alemde birisine hakaret ediliyorsa bir şeyler yapın.

Be a hero. This is your chance.

Kahraman olun. Bu sizin şansınız.

Speak up. Speak out. Be a good person.

Sesinizi yükselin. Açıkça konuşun. İyi bir insan olun.

Drown out the negative with the positive.

Olumsuzlukları olumlu şeylerle bastırın.

And second, we've got to stop clicking

İkinci olarak, en küçük ortak paydamız olan ve

on the lowest-common-denominator, bottom-feeding

dip besleyen tık tuzaklarına tıklamayı

linkbait.

kesmeliyiz.

If you don't like the 24/7 all Kardashian

Programlarda 7/24 Kim Kardashian'ı

all the time programming,

görmek istemiyorsanız,

you've got to stop clicking on the stories

Kim Kardashian'ın göğüs kenarlarını anlatan

about Kim Kardashian's sideboob.

yazılara tıklamayı kesmelisiniz.

I know you do it. (Applause)

Bunu yapabileceğini biliyorum. (Alkış)

You too, apparently.

Galiba senin de.

I mean, really, same example:

Demek istediğim, aynı örnek:

if you don't like politicians calling each other names,

Eğer birbirlerine seslenen siyasetçileri sevmiyorsanız,

stop clicking on the stories

bir partideki bir adamın

about what one guy in one party called the other guy in the other party.

diğer partideki diğer adama seslendiğini anlatan yazılara tıklamayı kesin.

Clicking on a train wreck just pours gasoline on it.

Tren kazasına tıklamak sadece üzerine benzin dökmektir.

It makes it worse, the fire spreads.

Bu durumu daha kötü yapar, alevi yayar.

Our whole culture gets burned.

Bütün kültürümüz yanar.

If what gets the most clicks wins,

En fazla tıklamış olmak bir şey getirseydi,

then we have to start shaping the world we want

o zaman tıklamalarımızla dünyayı istediğimiz şekle sokmaya

with our clicks,

başlardık,

because clicking is a public act.

çünkü tıklamak genel kanundur.

So click responsibly. Thank you.

O hâlde sorumlu olarak tıklayın. Teşekkürler.

(Applause)

(Alkış)