Gabriel Barcia-Colombo: Capturing memories in video art

Gabriel Barcia-Colombo: Anıları video sanatıyla kaydetmek

Translator: Thu-Huong Ha Reviewer: Morton Bast

Çeviri: Sercan Cüre Gözden geçirme: Meric Aydonat

I love to collect things.

Koleksiyon yapmayı seviyorum.

Ever since I was a kid, I've had massive collections

Çocukluğumdan beri, dünyanın her yanından

of random stuff, everything from bizarre hot sauces

gelmiş garip acı soslardan

from all around the world to insects

yakalayıp kavanoza tıktığım böceklere kadar rastgele her şeyin

that I've captured and put in jars.

devasa koleksiyonlarını yaptım.

Now, it's no secret, because I like collecting things,

Biriktirmekten hoşlandığım için

that I love the Natural History Museum

Doğal Tarih Müzesi'ni

and the collections of animals

ve oradaki üç boyutlu model hayvanları

at the Natural History Museum in dioramas.

sevdiğim bir sır değil.

These, to me, are like living sculptures, right,

Bunlar bana göre gidip görebileceğiniz

that you can go and look at,

canlı heykeller

and they memorialize a specific point of time

ve o hayvanın hayatındaki

in this animal's life.

belirli bir anı anıtlaştırıyorlar.

So I was thinking about my own life,

Ben de kendi hayatım hakkında düşünüyordum

and how I'd like to memorialize my life, you know,

ve yaşamımı gelecek çağlar için

for the ages, and also — (Laughter) —

nasıl anıtlaştırmak istediğimi düşünüyordum -- (Gülüşmeler)

the lives of my friends, but

ayrıca arkadaşlarıminkileri de anıtlaştırmak istiyorum.

the problem with this is that my friends aren't quite keen

Fakat buradaki sorun, arkadaşlarımın

on the idea of me taxidermy-ing them. (Laughter)

öldükten sonra içlerini doldurmama pek hevesli olmamaları. (Gülüşmeler)

So instead, I turned to video,

Onun yerine videoya geçtim;

and video is the next best way to preserve and memorialize

video birini saklamak ve anmak için,

someone and to capture a specific moment in time.

belirli bir anı kaydetmek için diğer en iyi yol.

So what I did was, I filmed six of my friends

Sonrasında, altı arkadaşımı kaydettim

and then, using video mapping and video projection,

ve video yansıtma ile yansıtıcı kullanarak

I created a video sculpture, which was these six friends

bu altı arkadaşın kavanozlara yansıtıldığı

projected into jars. (Laughter)

bir video heykeli yarattım. (Gülüşmeler)

So now I have this collection of my friends

Böylece artık arkadaşlarımın her zaman yanımda taşıyabileceğim

I can take around with me whenever I go,

koleksiyonuna sahibim.

and this is called Animalia Chordata,

Buna sınıflandırma sisteminde

from the Latin nomenclature for

Latince insan anlamına gelen

human being, classification system.

Animalia Chordata deniyor.

So this piece memorializes my friends in these jars,

Bu eser, arkadaşlarımı kavanozların içinde abideleştiriyor

and they actually move around. (Laughter)

ve onlar sahiden hareket ediyorlar. (Gülüşmeler)

So, this is interesting to me,

Bana ilgi çekici gözüktü,

but it lacked a certain human element. (Laughter)

ama özel bir insan unsuru eksikti. (Gülüşmeler)

It's a digital sculpture, so I wanted to add

Bu bir dijital heykel, bu yüzden bir etkileşim sistemi

an interaction system. So what I did was,

eklemek istedim.

I added a proximity sensor, so that when you get close

Yakınlık sensörü kattım ve böylece kavanozlardaki insanlara

to the people in jars, they react to you in different ways.

yaklaştığınızda size farklı şekillerde tepki vereceklerdi.

You know, just like people on the street

Sokakta insanlara çok yaklaştığınızda

when you get too close to them.

onların yaptığı gibi.

Some people reacted in terror. (Laughter)

Bazıları korku içinde tepki veriyor. (Gülüşmeler)

Others reacted in asking you for help,

Diğerleri size yardım için yalvararak tepki veriyor

and some people hide from you.

ve bazıları ise sizden saklanıyor.

So this was really interesting to me, this idea of

Bu bana gerçekten ilgi çekici geldi:

taking video off the screen and putting it in real life,

videoyu ekrandan alıp gerçek hayata yerleştirmek

and also adding interactivity to sculpture.

ve ayrıca heykele etkileşim özelliği eklemek.

So over the next year, I documented 40 of my other friends

Sonrasındaki bir yıl boyunca 40 arkadaşımı daha kaydetip

and trapped them in jars as well

kavanozlara hapsettim

and created a piece known as Garden,

ve insanlık bahçesi anlamına gelen

which is literally a garden of humanity.

Bahçe isimli eseri yarattım.

But something about the first piece,

Fakat ilk eser, Animalia Chordata,

the Animali Chordata piece, kept coming back to me,

ile ilgili bir şey aklıma takılıp kaldı:

this idea of interaction with art,

sanatla olan bu etkileşim fikri.

and I really liked the idea of people being able to interact,

İnsanların etkileşimde bulunabilmeleri ve

and also being challenged by interacting with art.

sanatla etkileşime çağrılma fikrini çok sevdim.

So I wanted to create a new piece that actually

Bu nedenle insanları yaklaşıp bir şeyle etkileşimde bulunmaya

forced people to come and interact with something,

zorlayacak yeni bir eser yaratmak istedim.

and the way I did this was actually by projecting

Bunu da 1950'lerden bir ev kadınını miksere

a 1950s housewife into a blender. (Laughter)

yansıtarak yaptım. (Gülüşmeler)

This is a piece called Blend, and what it does is

Bu Karışım adı verilen bir eser ve

it actually makes you implicit in the work of art.

sizi sanat eserine dahil ediyor.

You may never experience the entire thing yourself.

Hiçbir şeye karışmayabilirsiniz.

You can walk away, you can just watch as this character

Yanından geçip gidebilir, bu kişi mikserin içinde durup

stands there in the blender and looks at you,

size bakarken onu izleyebilir

or you can actually choose to interact with it.

ya da onunla etkileşimde bulunmayı seçebilirsiniz.

So if you do choose to interact with the piece,

Eserle etkileşimde bulunmayı seçip

and you press the blender button, it actually sends

karıştırma düğmesine basarsanız, bu kişi

this character into this dizzying disarray of dishevelment.

baş döndürücü bir karmaşanın içine gönderiliyor.

By doing that, you are now part of my piece.

Bunu yaparak benim eserimin bir parçası haline geliyorsunuz.

You, like the people that are trapped in my work

Siz de çalışmamda hapsolmuş insanlar gibi

— (Blender noises, laughter) —

-(Mikser sesleri, gülüşmeler)-

have become part of my work as well. (Laughter)

eserimin parçası oluyorsunuz. (Gülüşmeler)

(Laughter)

(Gülüşmeler)

(Applause)

(Alkış)

But, but this seems a bit unfair, right?

Ama bu çok adil gözükmüyor değil mi?

I put my friends in jars, I put this character,

Arkadaşlarımı kavanozlara tıktım,

this sort of endangered species character in a blender.

bu bir bakıma soyu tükenmekte olan kişiyi miksere tıktım.

But I'd never done anything about myself.

Ama kendimle ilgili hiçbir şey yapmamıştım.

I'd never really memorialized myself.

Kendimi hiç anıtlaştırmamıştım.

So I decided to create a piece which is a self-portrait piece.

Bundan dolayı otoportre bir eser üretmeye karar verdim.

This is sort of a self-portrait taxidermy time capsule piece

Bu kendimi kart okuma cihazının tepesinde yansıttığım

called A Point Just Passed,

"Bir An Geçti" adlı

in which I project myself on top of a time card punch clock,

bir çeşit otoportre zaman kapsülü eseri

and it's up to you.

ve yapacaklarınız size kalmış.

If you want to choose to punch that punch card clock,

Eğer kartı okutmak isterseniz

you actually age me.

beni yaşlandırıyorsunuz.

So I start as a baby, and then if you punch the clock,

Bir bebek olarak başlıyorum, eğer kartı okutursanız

you'll actually transform the baby into a toddler,

bebeği çocuğa çeviriyorsunuz,

and then from a toddler I'm transformed into a teenager.

ve oradan bir genç haline geliyorum.

From a teenager, I'm transformed into my current self.

Gençlikten ise şimdiki halime geliyorum.

From my current self, I'm turned into a middle-aged man,

Şimdiki halimden orta yaşlı bir adama,

and then, from there, into an elderly man.

oradan da yaşlı bir adama dönüyorum.

And if you punch the punch card clock a hundred times

Kartı bir günde yüz defa okutursanız

in one day, the piece goes black

eser kararıyor

and is not to be reset until the next day.

ve sonraki güne kadar başa dönmüyor.

So, in doing so, you're erasing time.

Böylece zamanı siliyorsunuz.

You're actually implicit in this work

Bu çalışmaya dahilsiniz

and you're erasing my life.

ve hayatımı siliyorsunuz.

So I like this about interactive video sculpture,

İnteraktif video heykelinde işte bunu seviyorum:

that you can actually interact with it,

gerçekten onunla etkileşim içine girebilir,

that all of you can actually touch an artwork

hepiniz bir sanat eserine dokunup

and be part of the artwork yourselves,

o eserin bir parçası olabilirsiniz.

and hopefully, one day, I'll have each and every one of you

Umuyorum ki bir gün her birinizi kavanozlarımdan

trapped in one of my jars. (Laughter)

birine hapsetmiş olacağım. (Gülüşmeler)

Thank you. (Applause)

Teşekkürler. (Alkış)