Michael Sandel: The lost art of democratic debate

Michael Sandel: Yitirdiğimiz demokratik tartışma sanatı.

541,871 views

2010-06-08 ・ TED


New videos

Michael Sandel: The lost art of democratic debate

Michael Sandel: Yitirdiğimiz demokratik tartışma sanatı.

541,871 views ・ 2010-06-08

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Beril Devlet Gözden geçirme: osman oguz ahsen
00:17
One thing the world needs,
0
17260
2000
Hem dünyanın
00:19
one thing this country desperately needs
1
19260
2000
hem de ülkemizin,
00:21
is a better way
2
21260
2000
politik tartışmaların daha
00:23
of conducting our political debates.
3
23260
2000
iyi yönetilmesine ihtiyacı var.
00:25
We need to rediscover
4
25260
2000
Yitirdiğimiz demokratik
00:27
the lost art of democratic argument.
5
27260
3000
tartışma sanatını geri kazanmalıyız.
00:30
(Applause)
6
30260
6000
(Alkışlar)
00:36
If you think about the arguments we have,
7
36260
3000
Televizyonda şahit olduklarımız
00:39
most of the time it's shouting matches
8
39260
2000
bağrış çığrış içinde bir laf yarışı,
00:41
on cable television,
9
41260
2000
Meclis'te izlediğimiz tartışmalar,
00:43
ideological food fights on the floor of Congress.
10
43260
3000
siyasi bir ekmek kavgası gibi.
00:48
I have a suggestion.
11
48260
2000
Bir önerim var.
00:50
Look at all the arguments we have these days
12
50260
3000
Sağlık sistemi üzerine,
00:53
over health care,
13
53260
2000
borsanın verdiği ikramiyeler ve mali yardımlar üzerine,
00:55
over bonuses and bailouts on Wall Street,
14
55260
3000
zenginle yoksul arasındaki fark üzerine,
00:58
over the gap between rich and poor,
15
58260
3000
pozitif ayrımcılık ve eşcinsel evlilikleri üzerine,
01:01
over affirmative action and same-sex marriage.
16
61260
3000
son zamanda süren tartışmalara bir bakalım.
01:04
Lying just beneath the surface
17
64260
2000
Her iki tarafı da hırslandıran
01:06
of those arguments,
18
66260
3000
bu tartışmaların ardında,
01:09
with passions raging on all sides,
19
69260
3000
büyük sorular yatıyor:
01:12
are big questions
20
72260
3000
ahlak felsefesine,
01:15
of moral philosophy,
21
75260
2000
adalet anlayışına ilişkin
01:17
big questions of justice.
22
77260
2000
büyük sorular.
01:19
But we too rarely
23
79260
2000
Ne var ki, pek nadiren
01:21
articulate and defend
24
81260
3000
bu soruları vurguluyor ve
01:24
and argue about
25
84260
2000
siyasetimizin bu büyük
01:26
those big moral questions in our politics.
26
86260
3000
ahlaki sorunları üzerinde duruyoruz.
01:29
So what I would like to do today
27
89260
3000
Bugün burada,
01:32
is have something of a discussion.
28
92260
2000
bir tartışma açmak istiyorum.
01:34
First, let me take
29
94260
2000
Öncelikle,
01:36
a famous philosopher
30
96260
2000
ünlü bir filozofun
01:38
who wrote about those questions
31
98260
2000
bu konular üzerine,
01:40
of justice and morality,
32
100260
2000
adalet ve ahlak hakkında yazdıklarına ilişkin
01:42
give you a very short lecture
33
102260
2000
kısa bir ders vermek isterim.
01:44
on Aristotle of ancient Athens,
34
104260
3000
Sonra Atina'lı Aristo'nun
01:47
Aristotle's theory of justice,
35
107260
2000
adalet kuramından hareketle
01:49
and then have a discussion here
36
109260
3000
bir tartışma yapalım ve
01:52
to see whether Aristotle's ideas
37
112260
2000
Aristo'nun fikirlerinin,
01:54
actually inform
38
114260
2000
üzerinde düşündüğümüz
01:56
the way we think and argue
39
116260
2000
ve tartıştığımız güncel sorunlara
01:58
about questions today.
40
118260
3000
bir cevap verip vermediğine bakalım.
02:01
So, are you ready for the lecture?
41
121260
3000
Derse hazır mısınız?
02:05
According to Aristotle,
42
125260
2000
Aristo'ya göre
02:07
justice means giving people what they deserve.
43
127260
3000
adalet, insanlara hak ettiğini vermektir.
02:13
That's it; that's the lecture.
44
133260
2000
Bitti. Ders bu kadardı.
02:15
(Laughter)
45
135260
3000
(Kahkahalar)
02:18
Now, you may say, well, that's obvious enough.
46
138260
2000
Şimdi, "eh, gayet açık" diyebilirsiniz.
02:20
The real questions begin
47
140260
2000
Ancak asıl sorun
02:22
when it comes to arguing about
48
142260
2000
kimin neyi
02:24
who deserves what and why.
49
144260
3000
neden hak ettiğinde yatıyor.
02:28
Take the example of flutes.
50
148260
2000
Mesela elimizde dağıtacağımız
02:30
Suppose we're distributing flutes.
51
150260
3000
birkaç flüt var, diyelim.
02:33
Who should get the best ones?
52
153260
2000
En iyi flütleri kimlere vermeli?
02:35
Let's see what people --
53
155260
2000
Ne dersiniz?
02:37
What would you say?
54
157260
2000
Söyleyin,
02:39
Who should get the best flute?
55
159260
2000
En iyi flüt kimin olmalı?
02:41
You can just call it out.
56
161260
2000
Atın bir şeyler.
02:43
(Audience: Random.)
57
163260
2000
(Dinleyici: Rastgele verelim)
02:45
Michael Sandel: At random. You would do it by lottery.
58
165260
2000
Michael Sandel: Rastgele. Yani piyango usulüyle
02:47
Or by the first person to rush into the hall to get them.
59
167260
3000
ya da koşup odaya ilk giren kimse ona...
02:51
Who else?
60
171260
2000
Başka?
02:53
(Audience: The best flute players.)
61
173260
2000
(Dinleyici: En iyi flüt çalana verelim.)
02:55
MS: The best flute players. (Audience: The worst flute players.)
62
175260
2000
MS: En iyi çalana. (Dinleyici: en kötü çalana.)
02:57
MS: The worst flute players.
63
177260
3000
MS: En kötü çalana.
03:00
How many say the best flute players?
64
180260
2000
Kaç kişi en iyi çalana diyor?
03:04
Why?
65
184260
2000
Neden?
03:07
Actually, that was Aristotle's answer too.
66
187260
3000
Aslında Aristo da sizin gibi düşünmüş.
03:10
(Laughter)
67
190260
2000
(Kahkahalar)
03:12
But here's a harder question.
68
192260
2000
Şimdi daha zor bir soru:
03:14
Why do you think,
69
194260
2000
En iyi çalana verelim diyenler
03:16
those of you who voted this way,
70
196260
2000
neden en iyi flütün
03:18
that the best flutes should go to the best flute players?
71
198260
3000
en iyi çalana gitmesi gerektiğini düşündünüz?
03:21
Peter: The greatest benefit to all.
72
201260
2000
Peter: İyilik herkese yarar.
03:23
MS: The greatest benefit to all.
73
203260
2000
MS: İyilik herkese yarar.
03:25
We'll hear better music
74
205260
2000
En iyi çalana en iyi flütü verirsek,
03:27
if the best flutes should go to the best flute players.
75
207260
3000
daha güzel bir müzik dinleriz.
03:30
That's Peter? (Audience: Peter.)
76
210260
2000
Peter miydi? (Dinleyici: Evet, Peter.)
03:32
MS: All right.
77
212260
2000
MS: Tamam.
03:35
Well, it's a good reason.
78
215260
2000
İyi bir gerekçe.
03:37
We'll all be better off if good music is played
79
217260
2000
Berbat bir müzik dinlemektense
03:39
rather than terrible music.
80
219260
3000
iyisi, hepimizin işine gelir.
03:43
But Peter,
81
223260
2000
ama Peter,
03:45
Aristotle doesn't agree with you that that's the reason.
82
225260
3000
Aristo'nun gerekçesi sizinkinden farklı.
03:48
That's all right.
83
228260
2000
Olsun.
03:50
Aristotle had a different reason
84
230260
2000
Aristo'nun, en iyi flüt, en iyi flüt çalana verilmeli
03:52
for saying the best flutes should go to the best flute players.
85
232260
3000
derkenki gerekçesi başkaydı.
03:55
He said,
86
235260
2000
Ona göre,
03:57
that's what flutes are for --
87
237260
2000
flüt bunun için vardı,
03:59
to be played well.
88
239260
3000
iyi çalınmak için.
04:02
He says that to reason about
89
242260
2000
Böyle diyerek basit bir paylaştırmanın
04:04
just distribution of a thing,
90
244260
3000
bile nedenini, gerekçesini
04:07
we have to reason about,
91
247260
3000
tartışmamız gerektiğini
04:10
and sometimes argue about,
92
250260
2000
ortaya koyuyor.
04:12
the purpose of the thing,
93
252260
2000
Herhangi eylemimizin,
04:14
or the social activity --
94
254260
2000
mesela örneğimizde olduğu gibi bir müzik dinletisinin bile
04:16
in this case, musical performance.
95
256260
2000
amacını tartışmamız gerekir.
04:18
And the point, the essential nature,
96
258260
2000
Bu örnekte bir müzik dinletisinin,
04:20
of musical performance
97
260260
2000
meselenin özü gereği
04:22
is to produce excellent music.
98
262260
2000
muhteşem bir müzik sunması gerekir.
04:24
It'll be a happy byproduct
99
264260
2000
Herkesin hoşuna gitmesi ise
04:26
that we'll all benefit.
100
266260
3000
sadece bu sürecin bir yan faydası.
04:30
But when we think about justice,
101
270260
3000
Aristo'ya göre adalet hususunda
04:33
Aristotle says,
102
273260
2000
asıl sorgulamamız gereken,
04:35
what we really need to think about
103
275260
2000
eylemin tabii özü ile
04:37
is the essential nature of the activity in question
104
277260
3000
hürmet etmeye,
04:41
and the qualities that are worth
105
281260
3000
hayran olmaya,
04:44
honoring and admiring and recognizing.
106
284260
3000
takdire değer nitelikleridir.
04:47
One of the reasons
107
287260
2000
En iyi flütü, onu en iyi çalana
04:49
that the best flute players should get the best flutes
108
289260
2000
vermekteki amaç
04:51
is that musical performance
109
291260
2000
sadece iyi bir müzik göstersinin
04:53
is not only to make the rest of us happy,
110
293260
2000
bizi mutlu edecek olması değil,
04:55
but to honor
111
295260
2000
böylece büyük müzisyenlerin hak ettiği
04:57
and recognize
112
297260
2000
saygıyı,
04:59
the excellence
113
299260
2000
takdiri ve hayranlığı
05:01
of the best musicians.
114
301260
2000
kazanacak olmasıdır.
05:03
Now, flutes may seem ... the distribution of flutes
115
303260
3000
Belki flüt konusu... flüt dağıtımı konusu
05:06
may seem a trivial case.
116
306260
3000
sizlere önemsiz gelmiştir.
05:09
Let's take a contemporary example
117
309260
2000
O halde güncel bir adli
05:11
of the dispute about justice.
118
311260
3000
ihtilafı ele alalım.
05:14
It had to do with golf.
119
314260
2000
Golf ile ilgili.
05:16
Casey Martin -- a few years ago,
120
316260
2000
Casey Martin, birkaç yıl önce
05:18
Casey Martin --
121
318260
2000
Casey Martin...
05:20
did any of you hear about him?
122
320260
2000
adını duydunuz mu?
05:22
He was a very good golfer,
123
322260
2000
Kendisi çok iyi bir golf oyuncusu
05:24
but he had a disability.
124
324260
2000
olmakla beraber, bir engelli.
05:26
He had a bad leg, a circulatory problem,
125
326260
3000
Bir bacağında, çok ızdırap veren ve
05:29
that made it very painful
126
329260
2000
sahayı yürüyerek katetmesine mani olan
05:31
for him to walk the course.
127
331260
3000
bir dolaşım problemi var.
05:34
In fact, it carried risk of injury.
128
334260
3000
Sakat kalma riski taşıyor.
05:38
He asked the PGA,
129
338260
2000
PGA'ya başvurup
05:40
the Professional Golfers' Association,
130
340260
2000
PGA, profesyonel golf federasyonu,
05:42
for permission to use a golf cart
131
342260
3000
turnuvalarda saha içinde
05:45
in the PGA tournaments.
132
345260
2000
özel golf arabası ile dolaşma izni istedi.
05:47
They said, "No.
133
347260
2000
"Hayır" dediler.
05:49
Now that would give you an unfair advantage."
134
349260
2000
"Bu, haksız rekabete yol açar."
05:51
He sued,
135
351260
2000
O da mahkemeye gitti
05:53
and his case went all the way
136
353260
2000
ve davası yüksek mahkemeye kadar çıktı.
05:55
to the Supreme Court, believe it or not,
137
355260
2000
İster inanın ister inanmayın,
05:57
the case over the golf cart,
138
357260
3000
dava bir golf arabası üzerine.
06:00
because the law says
139
360260
2000
Ama kanuna göre
06:02
that the disabled
140
362260
2000
engellilere sağlanacak
06:04
must be accommodated,
141
364260
3000
uyum - yardım araçlarının
06:07
provided the accommodation does not
142
367260
3000
aktivitenin özüne
06:10
change the essential nature
143
370260
3000
aykırı düşmesi
06:13
of the activity.
144
373260
2000
söz konusu olamaz.
06:15
He says, "I'm a great golfer.
145
375260
2000
Martin diyor ki, "Ben çok iyi bir golfçüyüm.
06:17
I want to compete.
146
377260
2000
Müsabakalara katılmak istiyorum.
06:19
But I need a golf cart
147
379260
2000
Ancak bir delikten diğerine gidebilmek için
06:21
to get from one hole to the next."
148
381260
2000
golf arabasına ihtiyacım var."
06:23
Suppose you were
149
383260
2000
Kendinizi Yüksek Mahkemenin
06:25
on the Supreme Court.
150
385260
2000
yerine koyun.
06:27
Suppose you were deciding
151
387260
2000
Bu davada adalet dağıtma
06:29
the justice of this case.
152
389260
3000
yetkisi sizde olsun, diyelim.
06:32
How many here would say
153
392260
2000
Kaçınız Casey Martin'in
06:34
that Casey Martin does have a right to use a golf cart?
154
394260
3000
golf arabası talebini haklı bulurdu?
06:37
And how many say, no, he doesn't?
155
397260
3000
Kaçınız haksız?
06:41
All right, let's take a poll, show of hands.
156
401260
2000
Haydi bir yoklama yapalım, ellerinizi kaldırın.
06:43
How many would rule in favor of Casey Martin?
157
403260
2000
Kaçınız Casey Martin lehine hüküm verirdi?
06:47
And how many would not? How many would say he doesn't?
158
407260
3000
Ve kimler aleyhine? Kaçınız, haklı değil derdiniz?
06:50
All right, we have a good division of opinion here.
159
410260
3000
Oldu, aranızda net bir görüş ayrılığı ortaya çıktı.
06:54
Someone who would not
160
414260
2000
Casey Martin aleyhine
06:56
grant Casey Martin the right to a golf cart,
161
416260
2000
hükmedeceğini söyleyenlerden biri,
06:58
what would be your reason?
162
418260
2000
nedenini açıklar mı acaba?
07:00
Raise your hand, and we'll try to get you a microphone.
163
420260
2000
Elinizi kaldırın, mikrofonu size ulaştıracağız.
07:02
What would be your reason?
164
422260
2000
Gerekçeniz ne olurdu?
07:05
(Audience: It'd be an unfair advantage.)
165
425260
2000
(Dinleyici: Haksız avantaj sağlamış olacaktı.)
07:07
MS: It would be an unfair advantage
166
427260
3000
MS: Haksız avantaj sağlamış olacaktı,
07:10
if he gets to ride in a golf cart.
167
430260
2000
eğer arabası olsaydı.
07:12
All right, those of you,
168
432260
2000
Tamam, aranızdan
07:14
I imagine most of you who would not give him the golf cart
169
434260
3000
çoğunun haksız rekabet kaygısıyla
07:17
worry about an unfair advantage.
170
437260
2000
arabayı vermeyeceğini tahmin edebiliyorum.
07:19
What about those of you who say
171
439260
2000
Peki, verilmeli diyenler
07:21
he should be given a golf cart?
172
441260
2000
neden bu yönde oy kullandı?
07:23
How would you answer the objection?
173
443260
2000
İtiraza ne karşılık verirdiniz?
07:25
Yes, all right.
174
445260
2000
Evet, tamam.
07:27
Audience: The cart's not part of the game.
175
447260
3000
Dinleyici: Araba maçın bir parçası değil.
07:30
MS: What's your name? (Audience: Charlie.)
176
450260
3000
MS: Adınız nedir? (Dinleyici: Charlie.)
07:33
MS: Charlie says --
177
453260
3000
MS: Charlie diyor ki,
07:36
We'll get Charlie a microphone in case someone wants to reply.
178
456260
2000
Charlie'ye bir mikrofon verelim, belki ona bir yanıt vermek isteyen olur.
07:38
Tell us, Charlie,
179
458260
2000
Söyle Charlie,
07:40
why would you say he should be able to use a golf cart?
180
460260
3000
neden golf arabası kullanabilmesi gerek diyorsun?
07:43
Charlie: The cart's not part of the game.
181
463260
3000
Charlie: Çünkü araba maçın bir parçası değil.
07:47
MS: But what about walking from hole to hole?
182
467260
3000
MS: Bir delikten diğerine yürümek?
07:50
Charlie: It doesn't matter; it's not part of the game.
183
470260
3000
Charlie: Fark etmez. Maçın bir unsuru değil.
07:53
MS: Walking the course is not part of the game of golf?
184
473260
3000
MS: Saha içinde yürümek maçın bir unsuru değil mi?
07:57
Charlie: Not in my book, it isn't.
185
477260
2000
Charlie: Benim kitabıma göre değil.
07:59
MS: All right. Stay there, Charlie.
186
479260
2000
MS: Tamam. Orada kal Charlie.
08:01
(Laughter)
187
481260
2000
(Kahkahalar)
08:03
Who has an answer for Charlie?
188
483260
3000
Kimin Charlie'ye verecek bir cevabı var?
08:06
All right, who has an answer for Charlie?
189
486260
2000
Tamam, kim Charlie'ye cevap vermek ister?
08:08
What would you say?
190
488260
2000
Ne derdiniz?
08:10
Audience: The endurance element is a very important part of the game,
191
490260
3000
Dinleyici: Bir delikten diğerine yürümek yani dayanıklılık,
08:13
walking all those holes.
192
493260
2000
maçın çok önemli bir unsuru.
08:15
MS: Walking all those holes?
193
495260
2000
MS: Tüm delikleri yürüyerek dolaşmak mı?
08:17
That's part of the game of golf? (Audience: Absolutely.)
194
497260
3000
Bu golf oyununun bir parçası mı? (Dinleyci: Elbette.)
08:20
MS: What's your name? (Audience: Warren.)
195
500260
2000
MS: Adınız nedir? (Dinleyici: Warren.)
08:22
MS: Warren.
196
502260
2000
MS: Warren.
08:25
Charlie, what do you say to Warren?
197
505260
2000
Charlie, Warren'e ne diyorsun?
08:29
Charley: I'll stick to my original thesis.
198
509260
2000
Charlie: Başta söylediğimin aynını.
08:31
(Laughter)
199
511260
6000
(Kahkahalar)
08:37
MS: Warren, are you a golfer?
200
517260
2000
MS: Warren, golf oynar mısın?
08:39
Warren: I am not a golfer.
201
519260
2000
Warren: Hayır, golfçü değilim.
08:41
Charley: And I am. (MS: Okay.)
202
521260
2000
Cherlie: ben oynuyorum ama. (MS: Tamam.)
08:43
(Laughter)
203
523260
2000
(Kahkahalar)
08:45
(Applause)
204
525260
4000
(Alkışlar)
08:49
You know,
205
529260
2000
Malum,
08:51
it's interesting.
206
531260
2000
enteresan bir konu.
08:55
In the case, in the lower court,
207
535260
2000
Bu davada bir alt mahkeme
08:57
they brought in golfing greats
208
537260
3000
ünlü golfçülerin tanıklığına
09:00
to testify on this very issue.
209
540260
3000
başvurdu.
09:04
Is walking the course essential to the game?
210
544260
3000
Yürüme, oyunun özüne dahil miydi?
09:07
And they brought in Jack Nicklaus and Arnold Palmer.
211
547260
3000
Mahkeme Jack Nicklaus ile Arnold Palmer'i dinledi.
09:10
And what do you suppose they all said?
212
550260
2000
Sizce ne dediler?
09:12
Yes. They agreed with Warren.
213
552260
3000
Evet. Warren ile aynı şeyi.
09:15
They said, yes, walking the course
214
555260
2000
Evet dediler, saha içinde yürümek
09:17
is strenuous physical exercise.
215
557260
2000
epey gayret gerektiren bir iştir.
09:19
The fatigue factor is an important part of golf.
216
559260
3000
Yorgunluk, golf oyununda önemli bir etkendir.
09:22
And so it would change
217
562260
2000
Dolayısıyla onun golf arabasıyla dolaşması
09:24
the fundamental nature of the game
218
564260
3000
oyunun temel doğasına
09:27
to give him the golf cart.
219
567260
2000
etki edecektir.
09:29
Now, notice,
220
569260
2000
Şimdi dikkat.
09:31
something interesting --
221
571260
2000
ilginç bir şey geliyor:
09:33
Well, I should tell you about the Supreme Court first.
222
573260
2000
Ama önce size Yüksek Mahkemeden bahsetmem lazım.
09:35
The Supreme Court
223
575260
2000
Yüksek Mahkeme
09:37
decided.
224
577260
2000
karar verdi.
09:39
What do you suppose they said?
225
579260
3000
Sizce ne dedi?
09:42
They said yes,
226
582260
2000
Evet dedi. Casey Martin'e
09:44
that Casey Martin must be provided a golf cart.
227
584260
3000
golf arabası verilmelidir.
09:47
Seven to two, they ruled.
228
587260
2000
Yediye karşı iki oyla karar verdiler.
09:50
What was interesting about their ruling
229
590260
3000
Kararın ve hak, adalet üzerine
09:54
and about the discussion we've just had
230
594260
3000
yaptığımız tartışmanın ilginç yanı,
09:58
is that the discussion about
231
598260
2000
golfün özünün
10:00
the right, the justice, of the matter
232
600260
2000
ne olduğuna,
10:02
depended on
233
602260
2000
meselenin buna
10:04
figuring out what is
234
604260
3000
uyup uymamasına
10:07
the essential nature of golf.
235
607260
3000
bağlı olmasıydı.
10:10
And the Supreme Court justices
236
610260
2000
Yüksek mahkeme bu
10:12
wrestled with that question.
237
612260
2000
hususla boğuştu.
10:14
And Justice Stevens, writing for the majority,
238
614260
2000
Çoğunluğu temsilen Yargıç Stevens,
10:16
said he had read all about the history of golf,
239
616260
3000
bütün golf tarihini okuduğunu,
10:21
and the essential point of the game
240
621260
3000
oyunun özünün çok küçük bir topu
10:24
is to get very small ball from one place
241
624260
2000
mümkün olan en az hamleyle
10:26
into a hole
242
626260
2000
bir yerden bir deliğe
10:28
in as few strokes as possible,
243
628260
3000
göndermek olduğunu ve yürümenin oyunun özüyle değil,
10:31
and that walking was not essential, but incidental.
244
631260
2000
işleyişiyle ilgili olduğunu söyledi.
10:33
Now, there were two dissenters,
245
633260
2000
İki muhalif oydan
10:35
one of whom was Justice Scalia.
246
635260
3000
birini veren Yargıç Scalia idi.
10:40
He wouldn't have granted the cart,
247
640260
3000
Araba verilmesine karşı çıkarkenki
10:43
and he had a very interesting dissent.
248
643260
2000
gerekçesi çok ilginçti.
10:45
It's interesting because
249
645260
2000
Çünkü, çoğunluğun kararına .
10:47
he rejected the Aristotelian premise
250
647260
3000
etki eden Aristo önermesine
10:50
underlying the majority's opinion.
251
650260
2000
karşı çıkıyordu.
10:52
He said it's not possible
252
652260
3000
Golf gibi bir oyunun
10:55
to determine the essential nature
253
655260
3000
özünün ne olduğunu
10:58
of a game like golf.
254
658260
2000
bulmak, imkansızdır dedi.
11:00
Here's how he put it.
255
660260
2000
ve işte şöyle gerekçelendirdi:
11:02
"To say that something is essential
256
662260
2000
"Bir şeyin temel unsur olduğunu söylemek,
11:04
is ordinarily to say that it is necessary
257
664260
2000
basitçe herhangi bir amaca ulaşmayı başarmanın
11:06
to the achievement of a certain object.
258
666260
3000
gerekli olduğunu söyemektir.
11:09
But since it is the very nature of a game
259
669260
2000
Ancak herhangi bir oyunun
11:11
to have no object except amusement,
260
671260
3000
eğlenceden başka amacı olmadığı ortadayken ki,
11:15
(Laughter)
261
675260
4000
(Kahkahalar)
11:19
that is, what distinguishes games
262
679260
2000
üretime dönük aktivite ile oyunu birbirinden ayıran yegane unsur budur,
11:21
from productive activity,
263
681260
2000
herhangi bir oyunun
11:23
(Laughter)
264
683260
3000
(Kahkahalar)
11:26
it is quite impossible to say
265
686260
2000
ihtiyari kurallarının
11:28
that any of a game's arbitrary rules
266
688260
3000
temel, öz oluşturduğunu savunmak
11:31
is essential."
267
691260
2000
mümkün değildir."
11:33
So there you have Justice Scalia
268
693260
2000
İşte Yargıç Scalia'nın
11:35
taking on the Aristotelian premise
269
695260
3000
genel kanaati etkileyen
11:38
of the majority's opinion.
270
698260
3000
Aristo önermesini ele alış şekli.
11:41
Justice Scalia's opinion
271
701260
3000
Yargıç Scalia'nın görüşü
11:44
is questionable
272
704260
2000
iki nedenle
11:46
for two reasons.
273
706260
2000
tartışmaya açık.
11:48
First, no real sports fan would talk that way.
274
708260
3000
Öncelikle hiçbir sporsever böyle şeyler söylemez.
11:51
(Laughter)
275
711260
2000
(Kahkahalar)
11:53
If we had thought that the rules
276
713260
2000
İlgilendiğimiz herhangi bir spor dalının
11:55
of the sports we care about
277
715260
2000
kurallarının takdire şayan değerlerin
11:57
are merely arbitrary,
278
717260
2000
ve yeteneklerin
11:59
rather than designed to call forth
279
719260
3000
ortaya çıkmasını sağladıklarını değil de,
12:02
the virtues and the excellences
280
722260
3000
azıcık keyfi olduğunu düşünseydik,
12:05
that we think are worthy of admiring,
281
725260
2000
hiçbir müsabakanın
12:07
we wouldn't care about the outcome of the game.
282
727260
3000
sonucuna aldırmazdık.
12:10
It's also objectionable
283
730260
3000
Bu yaklaşıma bir de
12:13
on a second ground.
284
733260
2000
şu açıdan karşı çıkılabilir.
12:15
On the face of it,
285
735260
2000
Yüzeysel bir bakışla bu tartışma
12:17
it seemed to be -- this debate about the golf cart --
286
737260
3000
--bu golf arabası tartışması--
12:20
an argument about fairness,
287
740260
3000
adaletin,
12:23
what's an unfair advantage.
288
743260
3000
haksız rekabetin sorgulandığı bir münazara gibi görünmektedir.
12:27
But if fairness were the only thing at stake,
289
747260
3000
Ama mesele sadece adalet olsaydı,
12:30
there would have been an easy and obvious solution.
290
750260
3000
net ve basit bir çözüm bulmak kolaydı.
12:33
What would it be? (Audience: Let everyone use the cart.)
291
753260
2000
Ne olurdu bu çözüm? (Dinleyiciler: Herkese golf arabası verilsin.)
12:35
Let everyone ride in a golf cart
292
755260
3000
İsteyen herkese
12:38
if they want to.
293
758260
2000
golf arabası verilsin.
12:40
Then the fairness objection goes away.
294
760260
3000
Böylece adil olma uğraşı son bulur.
12:43
But letting everyone ride in a cart
295
763260
3000
Ama korkarım,
12:46
would have been, I suspect,
296
766260
2000
herkese golf arabası vermek,
12:48
more anathema
297
768260
2000
Casey Martin'e
12:50
to the golfing greats
298
770260
2000
bir ayrıcalık tanımaktan ziyade,
12:52
and to the PGA,
299
772260
2000
büyük golfçüleri ve PGA'yı
12:54
even than making an exception for Casey Martin.
300
774260
2000
aforoz etmek olacaktır.
12:56
Why?
301
776260
2000
Neden?
12:58
Because what was at stake
302
778260
2000
çünkü bu golf arabası ihtilafı
13:00
in the dispute over the golf cart
303
780260
3000
yalnız golfün özünü
13:03
was not only the essential nature of golf,
304
783260
3000
tehdit etmekle kalmıyor,
13:06
but, relatedly, the question:
305
786260
3000
aynı zamanda ona ilişkin
13:09
What abilities
306
789260
3000
hangi becerilerin,
13:12
are worthy
307
792260
2000
hangi atletik kabiliyetlerin
13:14
of honor and recognition
308
794260
2000
değerli ve takdire şayan olduğu
13:16
as athletic talents?
309
796260
3000
hususunu da tartışmaya açıyor.
13:19
Let me put the point
310
799260
2000
Olabildiğince nazik
13:21
as delicately as possible:
311
801260
3000
ele alayım, meseleyi:
13:24
Golfers are a little sensitive
312
804260
2000
Golfçüler, bu oyunun atletik statüsü
13:26
about the athletic status of their game.
313
806260
3000
konusunda bir parça hassastır.
13:29
(Laughter)
314
809260
5000
(Kahkahalar)
13:35
After all, there's no running or jumping,
315
815260
3000
Neticede koşma yok, atlama yok
13:38
and the ball stands still.
316
818260
3000
üstelik top da öylece duruyor.
13:41
(Laughter)
317
821260
3000
(Kahkahalar)
13:44
So if golfing is the kind of game
318
824260
3000
O halde golf, arabayla gezerken bile
13:47
that can be played while riding around in a golf cart,
319
827260
3000
oyanabilecek bir oyun.
13:50
it would be hard to confer
320
830260
3000
Bu durumda .
13:53
on the golfing greats
321
833260
2000
büyük golfçülere,
13:55
the status that we confer,
322
835260
2000
gerçekten büyük sporculara
13:57
the honor and recognition
323
837260
2000
atfettiğimiz saygı ve
13:59
that goes to truly great athletes.
324
839260
3000
takdiri atfetmek zorlaşacak.
14:03
That illustrates
325
843260
3000
Golf ve flüt tartışmaları,
14:06
that with golf,
326
846260
3000
adaletin neyi gerektirdiği problemini
14:09
as with flutes,
327
849260
2000
"mevzubahis aktivitenin
14:11
it's hard to decide the question
328
851260
3000
özü nedir ve
14:14
of what justice requires,
329
854260
3000
bu aktiviteye ilişkin
14:17
without grappling with the question,
330
857260
2000
hangi yüksek nitelikler
14:19
"What is the essential nature
331
859260
2000
saygıyı ve
14:21
of the activity in question,
332
861260
2000
takdiri hak ediyor?"
14:23
and what qualities,
333
863260
3000
sorusunu yanıtlamadan
14:26
what excellences
334
866260
2000
çözmenin
14:28
connected with that activity,
335
868260
2000
mümkün olmadığını
14:30
are worthy of honor and recognition?"
336
870260
3000
gösteriyor.
14:34
Let's take a final example
337
874260
2000
Güncel siyasi tartışmalarda gelecek vaadeden
14:36
that's prominent in contemporary political debate:
338
876260
3000
bir başka örnek,
14:39
same-sex marriage.
339
879260
2000
eşcinsel evliliği.
14:43
There are those who favor state recognition
340
883260
3000
Devletin sadece geleneksel
14:46
only of traditional marriage
341
886260
2000
kadın - erkek evliliğini tescil etmesi
14:48
between one man and one woman,
342
888260
3000
gerektiğini savunanalar da var,
14:51
and there are those who favor state recognition
343
891260
2000
eşcinsel evliliğini
14:53
of same-sex marriage.
344
893260
2000
tescil etmesi gerektiğini savunanlar da.
14:55
How many here
345
895260
2000
Kaçınız ilk gruptakileri
14:57
favor the first policy:
346
897260
2000
destekliyor?
14:59
the state should recognize traditional marriage only?
347
899260
3000
yani sadece geleneksel evliliğin resmi sayılmasını?
15:04
And how many favor the second, same-sex marriage?
348
904260
3000
Kaçınız eşcinsellerin de resmi nikahla evlenmesinden yana?
15:08
Now, put it this way:
349
908260
3000
Şu açıdan bakalım:
15:11
What ways of thinking
350
911260
2000
ahlak ve adalet hakkındaki
15:13
about justice and morality
351
913260
2000
düşünüş biçimimizin altında
15:15
underlie the arguments we have
352
915260
2000
evlilikle ilgili
15:17
over marriage?
353
917260
2000
tartışmalar yatıyor.
15:19
The opponents of same-sex marriage say
354
919260
3000
Eşcinsel evliliğe karşı çıkanlar
15:22
that the purpose of marriage,
355
922260
2000
evliliğin temel amacının nesli devam ettirmek olduğunu,
15:24
fundamentally, is procreation,
356
924260
2000
esasen bunun teşvike,
15:26
and that's what's worthy of honoring
357
926260
2000
takdire ve saygıya layık ve
15:28
and recognizing and encouraging.
358
928260
3000
korumaya değer olduğunu söylüyor.
15:31
And the defenders of same-sex marriage say no,
359
931260
3000
Eşcinsel evliliği savunanlar ise
15:34
procreation is not the only purpose of marriage;
360
934260
3000
üremenin evliliğin tek amacı olmadığını dile getiriyor.
15:38
what about a lifelong, mutual, loving commitment?
361
938260
3000
Hani ömür boyu sürecek karşılıklı sevgi ve bağlılık?
15:41
That's really what marriage is about.
362
941260
3000
Evlilik asıl bu bağlılık demek.
15:45
So with flutes, with golf carts,
363
945260
3000
Demek ki, flütten golf arabasına,
15:48
and even with a fiercely contested question
364
948260
3000
oradan eşcinsel evliliği gibi
15:51
like same-sex marriage,
365
951260
3000
hararetli tartışmalara konu olan her şeyde
15:54
Aristotle has a point.
366
954260
3000
Aristo'nun dediği geçerli.
15:57
Very hard to argue about justice
367
957260
2000
Toplumsal kurum ve kabullerin
15:59
without first arguing
368
959260
3000
amacını,
16:02
about the purpose of social institutions
369
962260
3000
hangi vasıfların
16:05
and about what qualities are worthy
370
965260
2000
saygıya ve takdire şayan olduğunu tartışmadan,
16:07
of honor and recognition.
371
967260
3000
adalet üzerine tartışmak pek kolay değil.
16:10
So let's step back from these cases
372
970260
3000
Öyleyse örnek vakalardan
16:13
and see how they shed light
373
973260
3000
bir adım geri çekilip,
16:16
on the way we might improve, elevate,
374
976260
3000
bunların ışık tuttuğu asıl hedefe,
16:19
the terms of political discourse
375
979260
3000
hem ABD'de hem dünyada
16:22
in the United States,
376
982260
2000
siyasi tartışma ölçütlerini nasıl geliştirebileceğimize,
16:24
and for that matter, around the world.
377
984260
3000
yükselteceğimize bakmalıyız.
16:27
There is a tendency to think
378
987260
2000
Siyasetteki
16:29
that if we engage too directly
379
989260
3000
ahlaki problemlere
16:32
with moral questions in politics,
380
992260
2000
çok doğrudan dalmanın,
16:34
that's a recipe for disagreement,
381
994260
2000
görüş ayrılıklarına,
16:36
and for that matter, a recipe for
382
996260
2000
hoşgörüsüzlüğe ve çatışmaya
16:38
intolerance and coercion.
383
998260
2000
çanak tuttuğunu düşünmek, yaygın bir eğilim.
16:40
So better to shy away from,
384
1000260
2000
Öyleyse,
16:42
to ignore,
385
1002260
2000
insanların uygar dünyaya taşıdığı
16:44
the moral and the religious convictions
386
1004260
2000
ahlaki kanaat ve
16:46
that people bring to civic life.
387
1006260
2000
dini inanışları tartışmaktan kaçınmalıyız.
16:48
It seems to me that our discussion
388
1008260
3000
Bence yaptığımız tartışma
16:51
reflects the opposite,
389
1011260
2000
tam tersini gösterdi.
16:53
that a better way
390
1013260
3000
En derin ahlaki kabullerin
16:56
to mutual respect
391
1016260
2000
siyasi tartışmanın dışında
16:58
is to engage directly
392
1018260
2000
bırakılmasındansa,
17:00
with the moral convictions
393
1020260
2000
yurttaşların bunları
17:02
citizens bring to public life,
394
1022260
3000
gündelik hayata
17:05
rather than to require
395
1025260
2000
taşımasının,
17:07
that people leave their deepest moral convictions
396
1027260
3000
karşılıklı saygının
17:10
outside politics
397
1030260
2000
daha iyi bir yöntemi
17:12
before they enter.
398
1032260
2000
olduğunu gördük.
17:14
That, it seems to me, is a way
399
1034260
2000
İşte bu,
17:16
to begin to restore
400
1036260
2000
bence demokratik tartışma sanatının
17:18
the art of democratic argument.
401
1038260
2000
yeniden inşasına gidecek yoldur.
17:20
Thank you very much.
402
1040260
2000
Çok teşekkür ederim.
17:22
(Applause)
403
1042260
3000
(Alkışlar)
17:25
Thank you.
404
1045260
2000
teşekkür ederim.
17:27
(Applause)
405
1047260
3000
(Alkışlar)
17:30
Thank you.
406
1050260
2000
teşekkür ederim.
17:32
(Applause)
407
1052260
2000
(Alkışlar)
17:34
Thank you very much.
408
1054260
2000
Çok teşekkür ederim.
17:36
Thanks. Thank you.
409
1056260
2000
Sağ olun. Teşekkürler.
17:39
Chris.
410
1059260
2000
Chris.
17:41
Thanks, Chris.
411
1061260
2000
Sağ ol Chris.
17:44
Chris Anderson: From flutes to golf courses
412
1064260
2000
Chris Anderson: Flütten golf sahasına
17:46
to same-sex marriage --
413
1066260
2000
ve eşcinsel evliliğe.
17:48
that was a genius link.
414
1068260
2000
Dahice bir bağlantı kurdun.
17:50
Now look, you're a pioneer of open education.
415
1070260
3000
Sen de açık öğretimin öncülerinden birisin.
17:53
Your lecture series was one of the first to do it big.
416
1073260
2000
Verdiğin bu ders, gelecekteki büyük derslerin ilki.
17:55
What's your vision for the next phase of this?
417
1075260
3000
Bundan sonraki aşama hakkında neler düşünüyorsun?
17:58
MS: Well, I think that it is possible.
418
1078260
3000
MS: Şey, sanırım şunu yapabiliriz.
18:01
In the classroom, we have arguments
419
1081260
3000
Sınıf içinde, öğrencilerin
18:04
on some of the most fiercely held
420
1084260
3000
hararetle tartıştığı
18:07
moral convictions that students have
421
1087260
2000
büyük toplumsal sorunlar
18:09
about big public questions.
422
1089260
2000
üzerine münazaralar yapılır.
18:11
And I think we can do that in public life more generally.
423
1091260
3000
Bence bunun genel bir örneğini toplumsal yaşamda yapabiliriz.
18:14
And so my real dream would be
424
1094260
2000
Aslında en büyük hayalim
18:16
to take the public television series
425
1096260
2000
verdiğim derslerin, herkesin internetten
18:18
that we've created of the course --
426
1098260
2000
bedava ulaşabileceği bir televizyon dizisi türevini gerçekleştirmek
18:20
it's available now, online,
427
1100260
2000
ve bu sayede
18:22
free for everyone anywhere in the world --
428
1102260
2000
dünyanın her yerindeki,
18:24
and to see whether we can partner with institutions,
429
1104260
3000
Çin'deki Hindistan'daki
18:27
at universities in China, in India,
430
1107260
2000
Afrika'daki kuruluşlarla temas kurup,
18:29
in Africa, around the world,
431
1109260
2000
toplum eğitimini destekleyerek,
18:31
to try to promote
432
1111260
3000
daha zengin bir
18:34
civic education
433
1114260
2000
demokratik tartışma ortamı
18:36
and also a richer kind
434
1116260
2000
yaratabilmek için ortaklaşa
18:38
of democratic debate.
435
1118260
2000
neler yapabileceğimizi görmek.
18:41
CA: So you picture, at some point,
436
1121260
2000
CA: Yani bir anlamda
18:43
live, in real time,
437
1123260
2000
buradakinin canlı versiyonunu
18:45
you could have this kind of conversation, inviting questions,
438
1125260
3000
Çin'den ve Hindistan'dan insanların canlı bağlantıyla katılıp,
18:48
but with people from China and India joining in?
439
1128260
3000
sorular yöneltebileceği bir tartışma ortamını hayal ediyorsun?
18:51
MS: Right. We did a little bit of it here
440
1131260
2000
MS: Doğru. Bir örneğini burada,
18:53
with 1,500 people in Long Beach,
441
1133260
2000
Long Beach'te 1.500 kişiyle yaptık,
18:55
and we do it in a classroom at Harvard
442
1135260
3000
Harvard'da da sınıf içinde
18:58
with about 1,000 students.
443
1138260
2000
1.000 kişiyle yapıyoruz.
19:00
Wouldn't it be interesting
444
1140260
2000
Düşünsene,
19:02
to take this way
445
1142260
3000
öğrencilerin Pekin'den,
19:05
of thinking and arguing,
446
1145260
2000
Bombay'dan, Massachussetts'teki
19:07
engaging seriously with big moral questions,
447
1147260
3000
Cambridge'den
19:10
exploring cultural differences
448
1150260
2000
canlı internet bağlantısıyla katılacağı,
19:12
and connect through a live video hookup,
449
1152260
3000
kültürel farklılıkları tadacağımız
19:16
students in Beijing and Mumbai
450
1156260
2000
global bir
19:18
and in Cambridge, Massachusetts
451
1158260
2000
sınıf yaratmak
19:20
and create a global classroom.
452
1160260
2000
ilginç olmaz mıydı?
19:22
That's what I would love to do.
453
1162260
2000
Yapmayı sevdiğim şey işte bu.
19:24
(Applause)
454
1164260
4000
(Alkışlar)
19:28
CA: So, I would imagine
455
1168260
2000
CA: Pek çok kişinin bu çabanı seve seve
19:30
that there are a lot of people who would love to join you in that endeavor.
456
1170260
3000
destekleyeceğini düşünüyorum.
19:33
Michael Sandel. Thank you so much. (MS: Thanks so much.)
457
1173260
2000
Michael Sandel. Çok teşekkür ederiz. (MS: Çok teşekkürler.)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7