Alec Soth + Stacey Baker: This is what enduring love looks like

85,727 views ・ 2015-07-15

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: zeynep atalay Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:13
Alec Soth: So about 10 years ago, I got a call from a woman in Texas,
0
13037
3645
Alec Soth: Yaklaşık 10 yıl önce, Teksas'ta yaşayan bir kadın beni aradı,
00:16
Stacey Baker,
1
16682
1672
Stacey Baker,
00:18
and she'd seen some of my photographs in an art exhibition
2
18354
3762
bir sergide benim bazı fotoğraflarımı görmüş
00:22
and was wondering if she could commission me to take a portrait of her parents.
3
22116
4736
ve ebeveynlerinin fotoğraflarını çekip çekemeyeceğimi merak etmiş.
00:27
Now, at the time I hadn't met Stacey, and I thought this was some sort of
4
27892
3443
Henüz Stacey'le tanışmamıştım ve onun çok zengin
00:31
wealthy oil tycoon and I'd struck it rich,
5
31335
4032
bir iş insanı olduğunu düşünmüştüm,
00:35
but it was only later that I found out
6
35367
1875
ancak daha sonra öğrendim ki, aslında bunun
00:37
she'd actually taken out a loan to make this happen.
7
37242
3207
gerçekleşebilmesi için çok fazla borç almıştı.
00:41
I took the picture of her parents,
8
41409
1667
Ebeveynlerinin fotoğraflarını çektim,
00:43
but I was actually more excited about photographing Stacey.
9
43076
3998
ama aslında Stacey'nin fotoğrafını çekmek için daha heyecanlıydım.
00:47
The picture I made that day
10
47074
1758
O gün çektiğim fotoğraf,
00:48
ended up becoming one of my best-known portraits.
11
48832
3114
benim en çok bilinen portrelerimden biri oldu.
00:53
At the time I made this picture, Stacey was working as an attorney
12
53566
3465
Fotoğrafı çektiğim zaman, Stacey Teksas eyaletinde
00:57
for the State of Texas.
13
57031
1655
avukat olarak çalışıyordu.
00:58
Not long after, she left her job to study photography in Maine,
14
58686
4700
Kısa bir süre sonra, Maine'de fotoğrafçılık okumak için işini bıraktı.
01:03
and while she was there, she ended up meeting
15
63386
2265
Orada okurken, New York Times Dergisi'nin
01:05
the director of photography at the New York Times Magazine
16
65651
3135
fotoğraf yönetmeniyle tanıştı
01:08
and was actually offered a job.
17
68786
3367
ve ondan bir iş teklifi aldı.
01:12
Stacey Baker: In the years since, Alec and I have done
18
72153
2829
Stacey Baker: O zamandan sonra, Alec'le beraber birçok
01:14
a number of magazine projects together,
19
74982
2232
dergi projesinde beraber çalıştık
01:17
and we've become friends.
20
77214
1951
ve arkadaş olduk.
01:19
A few months ago, I started talking to Alec about a fascination of mine.
21
79165
4783
Birkaç ay önce, Alec'e beni çok etkileyen ve meraklandıran bir konudan bahsettim.
01:23
I've always been obsessed with how couples meet.
22
83948
3390
Çiftlerin nasıl tanıştığını hep merak etmişimdir.
01:27
I asked Alec how he and his wife Rachel met,
23
87338
2972
Alec'e, eşi Rachel'la nasıl tanıştığını sordum,
01:30
and he told me the story of a high school football game
24
90310
2856
o da bana lisedeki futbol maçıyla ilgili bir hikaye anlattı.
01:33
where she was 16 and he was 15,
25
93166
2925
O zaman eşi 16, kendisi de 15 yaşındaymış
01:36
and he asked her out.
26
96091
2090
ve ona çıkma teklifi etmiş.
01:38
He liked her purple hair.
27
98181
1834
Onun mor saçını seviyormuş.
01:40
She said yes, and that was it.
28
100015
3158
Rachel da evet demiş, işte bu kadar.
01:43
I then asked Alec if he'd be interested in doing a photography project
29
103173
4296
Daha sonra Alec'e bu soruyu araştıran bir
fotoğraf projesiyle ilgilenip ilgilenmeyeceğini sordum.
01:47
exploring this question.
30
107469
1811
01:49
AS: And I was interested in the question, but I was actually much more interested
31
109280
4040
AS: Ben de bu soruya ilgi duydum fakat aslında ben
01:53
in Stacey's motivation for asking it,
32
113320
3476
Stacey'nin bu soruyu sorma motivasyonuyla daha çok ilgilendim.
01:56
particularly since I'd never known Stacey to have a boyfriend.
33
116796
3931
Çünkü onunla tanıştığımızdan beri bir sevgilisi olmamıştı.
02:00
So as part of this project, I thought it'd be interesting
34
120727
2786
Bu proje kapsamında, biriyle tanışmasının ilginç
02:03
if she tried to meet someone.
35
123513
2113
olacağını düşünmüştüm.
02:05
So my idea was to have Stacey here go speed dating
36
125626
4845
Benim fikrim, Stacey'nin Sevgililer Günü'nde
02:10
in Las Vegas on Valentine's Day.
37
130471
4071
Las Vegas'ta hızlı randevu etkinliğine katılmasıydı.
02:14
(Laughter) (Applause) (Music)
38
134542
5921
(Kahkahalar) (Alkışlar) (Müzik)
02:20
SB: We ended up at what was advertised as the world's largest speed dating event.
39
140463
5201
SB: Kendimizi dünyanın en büyük hızlı randevu etkinliğinde bulduk.
02:25
I had 19 dates
40
145664
2020
19 randevum oldu ve
02:27
and each date lasted three minutes.
41
147684
2995
her biri 3 dakika sürdü.
02:30
Participants were given a list of ice- breaker questions to get the ball rolling,
42
150679
3937
Katılımcılara konuşmaları başlatabilmeleri için bir soru listesi verildi,
02:34
things like, "If you could be any kind of animal, what would you be?"
43
154616
3947
"Bir hayvan olsaydınız, ne olurdunuz?" gibi sorular.
02:38
That sort of thing.
44
158563
1881
Bu tarz sorular.
02:40
My first date was Colin.
45
160444
2414
İlk randevum Colin'leydi.
02:42
He's from England,
46
162858
1811
İngiltere'den gelmişti,
02:44
and he once married a woman he met after placing an ad for a Capricorn.
47
164669
5155
ve bir zamanlar bir reklam filminde oynarken tanıştığı bir kadınla evlenmişti.
02:49
Alec and I saw him at the end of the evening,
48
169824
2345
Alec'le beraber onu gecenin sonunda gördük
02:52
and he said he'd kissed a woman in line at one of the concession stands.
49
172169
4923
ve standlarının önünde sıradayken bir kadını öptüğünü söyledi.
02:57
Zack and Chris came to the date-a-thon together.
50
177092
3306
Zack ve Chris bu etkinliklere beraber gelmişler.
03:02
This is Carl.
51
182838
2401
Bu Carl.
03:05
I asked Carl, "What's the first thing you notice about a woman?"
52
185239
5424
Carl'a, "Bir kadında ilk fark ettiğin şey nedir?" diye sordum.
03:10
He said, "Tits."
53
190663
2090
"Memeler." diye cevapladı.
03:12
(Laughter)
54
192753
2437
(Kahkahalar)
03:17
Matthew is attracted to women with muscular calves.
55
197350
3204
Matthew maskülen baldırları olan kadınlardan etkilendiğini söyledi.
03:20
We talked about running. He does triathlons, I run half-marathons.
56
200554
3831
Onunla koşmaktan bahsettik. O triatlon yapıyormuş ben de yarı maraton koşuyorum.
03:24
Alec actually liked his eyes and asked if I was attracted to him, but I wasn't,
57
204385
4853
Alec onun gözlerini beğendi ve ondan etkilenip etkilenmediğimi sordu.
Ondan etkilenmedim, onun da benden etkilendiğini sanmıyorum.
03:29
and I don't think he was attracted to me either.
58
209238
2981
03:33
Austin and Mike came together.
59
213349
3366
Austin ve Mike beraber geldiler.
03:36
Mike asked me a hypothetical question.
60
216715
2623
Mike bana teorik bir soru sordu.
03:39
He said, "You're in an elevator running late for a meeting.
61
219338
4621
"Asansördesin ve bir toplantıya yetişmeye çalışıyorsun.
03:43
Someone makes a dash for the elevator.
62
223959
2438
Biri asansöre doğru hızla koşuyor.
03:46
Do you hold it open for them?"
63
226397
2949
Asansörün kapısını onun için tutar mısın?"
03:49
And I said I would not.
64
229346
1997
Hayır dedim.
03:51
(Laughter)
65
231343
2583
(Kahkahalar)
03:55
Cliff said the first thing he notices about a woman is her teeth,
66
235766
4052
Cliff, kadınlarda dikkat ettiği ilk şeyin dişler olduğunu söyledi.
03:59
and we complimented each other's teeth.
67
239818
2995
Ve sonrasında birbirimizin dişlerine iltifat ettik.
04:02
Because he's an open mouth sleeper,
68
242813
2368
Ağzı açık uyuduğundan
04:05
he says he has to floss more to help prevent gum disease,
69
245181
4203
diş eti hastalığını önlemek için daha sık diş ipi kullandığını söyledi.
04:09
and so I asked him how often he flosses,
70
249384
2415
Ben de ona, ne sıklıkla diş ipi kullandığını sordum.
04:11
and he said, "Every other day."
71
251799
2600
O da "İki günde bir'" diye cevapladı.
04:14
(Laughter)
72
254399
1815
(Kahkahalar)
04:17
Now, as someone who flosses twice a day,
73
257534
2438
Günde 2 kere diş ipi kullanan biri olarak,
04:19
I wasn't really sure that that was flossing more
74
259972
2400
bunun daha çok diş ipi kullanmak olduğunu sanmıyordum
04:22
but I don't think I said that out loud.
75
262372
2522
ancak sanırım bunu yüksek sesle söylemedim.
04:24
Bill is an auditor,
76
264894
3042
Bill denetçiydi,
04:27
and we talked the entire three minutes about auditing. (Laughter)
77
267936
5483
ve üç dakika boyunca denetlemekten bahsettik (Kahkahalar)
04:34
The first thing Spencer notices about a woman is her complexion.
78
274669
3971
Spencer'ın kadınlarda dikkat ettiği ilk şey cilt rengiymiş.
04:38
He feels a lot of women wear too much makeup,
79
278640
2693
Birçok kadının çok fazla makyaj yaptığını söyledi.
04:41
and that they should only wear enough to accentuate the features that they have.
80
281333
3831
Ve sadece sahip oldukları özellikleri vurgulamaları gerektiğini düşünüyordu.
04:45
I told him I didn't wear any makeup at all
81
285164
2067
Ona hiç makyaj yapmadığımı söyledim.
04:47
and he seemed to think that that was a good thing.
82
287231
3018
Bunun iyi bir şey olduğunu düşünüyor gibiydi.
04:51
Craig told me he didn't think I was willing to be vulnerable.
83
291317
4087
Craig benim hassas olmaya istekli olduğumu düşünmediğini söyledi.
04:55
He was also frustrated when I couldn't remember my most embarrassing moment.
84
295404
5062
Ayrıca en çok utandığım anı hatırlayamadığım için de üzülmüştü.
05:00
He thought I was lying, but I wasn't.
85
300466
2302
Yalan söylediğimi sanıyordu ancak öyle değildi.
05:02
I didn't think he liked me at all, but at the end of the night,
86
302768
3084
Benden hoşlandığını hiç düşünmedim ancak gecenin sonunda
05:05
he came back to me and he gave me a box of chocolates.
87
305852
3321
geri geldi ve bana bir kutu çikolata verdi.
05:09
William was really difficult to talk to.
88
309846
2694
William konuşması zor biriydi.
05:12
I think he was drunk.
89
312540
2136
Bence sarhoştu.
05:14
(Laughter)
90
314676
2435
(Kahkahalar)
05:17
Actor Chris McKenna was the MC of the event.
91
317601
3274
Aktör Chris McKenna organizasyonun sunucusuydu.
05:20
He used to be on "The Young and the Restless."
92
320875
2461
Eskiden "Yalan Rüzgarı"nda oynamıştı.
05:23
I didn't actually go on a date with him.
93
323336
2740
Aslında onunla randevum olmadı.
05:26
Alec said he saw several women give their phone numbers to him.
94
326076
3545
Alec telefon numaralarını ona veren birkaç kadın gördüğünü söyledi.
05:30
Needless to say, I didn't fall in love.
95
330791
4829
Sonuç olarak, aşık olmadım.
05:35
I didn't feel a particular connection with any of the men that I went on dates with,
96
335620
3994
Randevulaştığım herhangi bir erkekle bir bağ kuramadım.
05:39
and I didn't feel like they felt a particular connection with me either.
97
339614
4648
Ve onların da benimle bir bağ kurduğunu hissedemedim.
05:45
AS: Now, the most beautiful thing to me --
98
345302
2741
AS: Fotoğrafçı olarak, bence en güzel olan şey --
05:48
(Laughter) -- as a photographer is the quality of vulnerability.
99
348043
5583
(Kahkahalar) -- savunmazlığın niteliği.
05:53
The physical exterior reveals a crack in which you can get a glimpse
100
353626
3704
Fiziksel dış görünüş daha kırılgan olan iç dünyaya bir bakış atmanız için
05:57
at a more fragile interior.
101
357330
3181
bir çatlak ortaya çıkarır.
06:00
At this date-a-thon event, I saw so many examples of that,
102
360511
3367
Bu hızlı-randevu olayında, bunun çok fazla örneğini gördüm, fakat
06:03
but as I watched Stacey's dates and talked to her about them,
103
363878
4621
Stacey'nin randevularını izlediğimde ve onunla bu randevular hakkında konuştuğumda,
06:08
I realized how different photographic love is from real love.
104
368499
6013
fotoğraftaki aşkın gerçek aşktan ne kadar farklı olduğunu fark ettim.
06:14
What is real love? How does it work?
105
374512
3650
Gerçek aşk nedir? Nasıl işler?
06:18
In order to work on this question and to figure out how someone goes
106
378162
4342
Bu konu üzerinde çalışmak için ve bir kişinin nasıl bir buluşmadan randevuya
06:22
from meeting on a date to having a life together,
107
382504
4574
ve beraber bir hayat paylaşmaya karar verdiğini incelemek için
06:27
Stacey and I went to Sun City Summerlin,
108
387078
2554
Stacey'le beraber Sun City Summerlin'e gittik.
06:29
which is the largest retirement community in Las Vegas.
109
389632
4137
Orası Las Vegas'ın en büyük emekli topluluğu.
06:35
Our contact there was George, who runs the community's photography club.
110
395019
4619
Oradaki tanıdığımız George topluluğun fotoğraf kulübünü yönetiyordu.
06:39
He arranged for us to meet other couples in their makeshift photo studio.
111
399639
4808
Diğer çiftlerle tanışmamız için geçici fotoğraf stüdyolarında toplantılar ayarladı.
06:44
SB: After 45 years of marriage, Anastasia's husband died two years ago,
112
404447
5068
SB: 45 yıllık evlilik hayatından sonra, iki yıl önce Anastasia'nın kocası vefat etti.
06:49
so we asked if she had an old wedding picture.
113
409515
3152
Biz de ona eski bir düğün fotoğrafı var mı diye sorduk.
06:52
She met her husband when she was a 15-year-old waitress
114
412667
3413
Eşi ile 15 yaşında bir garsonken Michigan'da
06:56
at a small barbecue place in Michigan.
115
416080
2485
küçük bir barbekü dükkanında tanışmış.
06:58
He was 30.
116
418565
1672
Eşi 30 yaşındaymış.
07:00
She'd lied about her age.
117
420237
2275
Anastasia kendi yaşı hakkında yalan söylemiş.
07:02
He was the first person she'd dated.
118
422512
2809
O randevulaştığı ilk erkekmiş.
07:05
Dean had been named photographer of the year in Las Vegas two years in a row,
119
425321
4459
Dean Las Vegas'da iki yıl art arda yılın fotoğrafçısı seçilmiş
07:09
and this caught Alec's attention,
120
429780
1880
ve bu Alec'in dikkatini çekmiş,
07:11
as did the fact that he met his wife, Judy,
121
431660
2578
Aslına bakarsanız eşi Judy ile
07:14
at the same age when Alec met Rachel.
122
434238
3529
Alec'in Rachel ile tanıştığı yaşta tanışmış.
07:17
Dean admitted that he likes to look at beautiful women,
123
437767
2972
Dean güzel kadınlara bakmayı sevdiğini itiraf etti fakat
07:20
but he's never questioned his decision to marry Judy.
124
440739
3947
Judy ile aldığı evlenme kararını asla sorgulamamış.
07:24
AS: George met Josephine at a parish dance.
125
444686
2368
AS: George Josephine ile bir kilise dansında tanıştı.
07:27
He was 18, she was 15.
126
447054
2508
O 18, Josephine 15 yaşındaydı.
07:29
Like a lot of the couples we met, they weren't especially philosophical
127
449562
3553
Tanıştığımız çoğu çift gibi özellikle gençlik
07:33
about their early choices.
128
453115
2345
seçimleri akıllıca değildi.
07:35
George said something that really stuck with me.
129
455460
2581
George gerçekten aklımda kalan birşey söyledi.
07:38
He said, "When you get that feeling, you just go with it."
130
458041
5524
"O hisse sahip olduğunuzda, sadece peşine takılıyorsunuz."
07:46
Bob and Trudy met on a blind date when she was still in high school.
131
466142
3533
Bob ve Trudy, Trudy lisede okurken bir kör randevuda tanıştılar.
07:49
They said they weren't particularly attracted to each other
132
469675
2770
İlk karşılaştıklarında birbirlerinden çok da
07:52
when the first met.
133
472445
1420
etkilenmediklerini söylediler.
07:53
Nevertheless, they were married soon after.
134
473865
2678
Buna rağmen, kısa bir zaman sonra evlendiler.
07:57
SB: The story that stayed with me the most
135
477113
2415
SB: Beni en çok etkileyen
07:59
was that of George, the photography club president, and his wife, Mary.
136
479528
4737
fotoğraf kulübünün başkanı George ve eşi Mary'nin hikayesiydi.
08:04
This was George and Mary's second marriage.
137
484265
3390
Bu, George ve Mary'nin ikinci evlilikleriydi.
08:07
They met at a country-western club in Louisville, Kentucky called the Sahara.
138
487655
4690
Louisville Kentucky'de bulunan Sahara isimli country-western kulübünde tanıştılar.
08:12
He was there alone drinking and she was with friends.
139
492345
3738
O tek başına içiyordu ve Mary arkadaşlarıyla birlikteydi.
08:16
When they started dating, he owed the IRS 9,000 dollars in taxes,
140
496083
5712
Çıkmaya başladıklarında George'un 9.000 dolar vergi borcu vardı
08:21
and she offered to help him get out of debt,
141
501795
2531
ve Mary ona borçlarını ödemek için yardım teklifinde bulundu,
08:24
so for the next year, he turned his paychecks over to Mary,
142
504326
3970
böylece bir sonraki yıl maaş çeklerini Mary'e teslim etti
08:28
and she got him out of debt.
143
508296
2508
ve Mary onu borçlardan kurtardı.
08:30
George was actually an alcoholic when they married, and Mary knew it.
144
510804
4435
Evlendiklerinde George aslında bir alkolikti ve Mary bunu biliyordu.
08:35
At some point in their marriage, he says he consumed
145
515239
2833
Evliliklerinin bir döneminde George günde
08:38
54 beers in one day.
146
518072
3529
54 şişe bira tükettiğini söyledi.
08:41
Another time, when he was drunk, he threatened to kill Mary
147
521601
2833
Başka bir zaman, sarhoş olduğunda Mary ve
08:44
and her two kids,
148
524434
1532
iki çocuğunu öldürmekle tehdit etmiş,
08:45
but they escaped and a SWAT team was called to the house.
149
525966
4446
ama kaçmışlar ve evlerine SWAT ekibi çağrılmış.
08:50
Amazingly, Mary took him back,
150
530412
2171
Şaşırtıcı bir şekilde Mary onu geri kabul etmiş
08:52
and eventually things got better.
151
532583
2322
ve sonunda her şey daha iyi hale gelmiş.
08:54
George has been involved in Alcoholics Anonymous
152
534905
2856
George Adsız Alkoliklere katılmış ve
08:57
and hasn't had a drink in 36 years.
153
537761
2903
ağzına 36 yıldır içki koymamış.
09:00
(Music)
154
540664
1114
(Müzik)
09:01
At the end of the day, after we left Sun City,
155
541778
2347
Günün sonunda, Sun City'yi ardımızda bıraktığımızda,
09:04
I told Alec that I didn't actually think
156
544125
2414
Alec'e karşılaştığımız bu çiftlerin tanışma hikayelerinin
09:06
that the stories of how these couples met were all that interesting.
157
546539
4133
çok da ilginç olmadığını düşündüğümü söyledim.
09:10
What was more interesting
158
550672
2206
Daha ilginç olan şey
09:12
was how they managed to stay together.
159
552878
3715
nasıl bir arada kalmayı başardıklarıydı.
09:16
AS: They all had this beautiful quality of endurance,
160
556593
4180
AS: Onların hepsi bir çeşit güzel sabıra sahiplerdi,
09:20
but that was true of the singles, too.
161
560773
2275
fakat bu bekar insanlar için de geçerliydi.
09:23
The world is hard, and the singles were out there
162
563048
3808
Hayat zor ve bekar insanlar dışarıda bir yerde
09:26
trying to connect with other people,
163
566856
2345
diğer insanlarla kaynaşmaya çalışıyorlar
09:29
and the couples were holding onto each other
164
569201
2624
ve çiftler onlarca yıldan sonra
09:31
after all these decades.
165
571825
1767
birbirlerine tutunuyorlar.
09:35
My favorite pictures on this trip were of Joe and Roseanne.
166
575842
3309
Bu yolculuktaki en sevdiğim resim Joe ve Roseanne aitti.
09:39
Now, by the time we met Joe and Roseanne,
167
579151
2244
Şimdi, Joe ve Roseanne ile tanıştığımız zamanlarda,
09:41
we'd gotten in the habit of asking couples if they had an old wedding photograph.
168
581395
5511
çiftlere eski bir düğün fotoğraflarının olup olmadığını sormaya takmıştık.
09:46
In their case, they simultaneously pulled out of their wallets
169
586906
4806
Onların durumunda, ikisi de aynı anda cüzdanlarından
09:51
the exact same photograph.
170
591712
4296
tam olarak aynı fotoğrafı çıkardılar.
09:56
What's more beautiful, I thought to myself,
171
596008
3134
Kendi kendime, hangisi daha güzel diye düşündüm,
09:59
this image of a young couple who has just fallen in love
172
599142
4296
henüz birbirlerine aşık olmuş bu genç çifttin resmi mi
10:03
or the idea of these two people holding onto this image for decades?
173
603438
5206
yoksa bu iki insanın bu resmi onlarca yıl saklamaları fikri mi?
10:10
Thank you.
174
610264
1858
Teşekkürler.
10:12
(Applause)
175
612122
5410
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7