Caroline Casey: Looking past limits

Caroline Casey: Sınırların ötesini görmek

454,055 views ・ 2011-04-08

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Meltem Aksu Gözden geçirme: osman oguz ahsen
00:15
Can any of you
0
15260
2000
Aranızdan kimse
00:17
remember what you wanted to be
1
17260
2000
17 yaşındayken ne olmak istediğini
00:19
when you were 17?
2
19260
2000
hatırlıyor mu?
00:21
Do you know what I wanted to be?
3
21260
2000
Ben ne olmak isterdim biliyor musunuz?
00:23
I wanted to be a biker chick.
4
23260
2000
Motorsikletçi kız.
00:25
(Laughter)
5
25260
2000
(Kahkaha)
00:27
I wanted to race cars,
6
27260
2000
Araba yarışlarına katılmak,
00:29
and I wanted to be a cowgirl,
7
29260
3000
kovboy olmak,
00:32
and I wanted to be Mowgli from "The Jungle Book."
8
32260
3000
"Ormanın Kitabı"ndaki Mogli olmak isterdim.
00:35
Because they were all about being free,
9
35260
4000
Çünkü hepsi özgür olmak demekti,
00:39
the wind in your hair -- just to be free.
10
39260
3000
rüzgarın saçlarınızı savurması, özgür olmak...
00:42
And on my seventeenth birthday,
11
42260
2000
Ve 17. doğum günümde
00:44
my parents, knowing how much I loved speed,
12
44260
3000
hız tutkumu bilen ailem
00:47
gave me one driving lesson
13
47260
2000
bana bir sürüş dersi verdi
00:49
for my seventeenth birthday.
14
49260
2000
hediye olarak.
00:51
Not that we could have afforded I drive,
15
51260
2000
Araba kullanmamı maddi olarak karşılayamazlardı ama
00:53
but to give me the dream of driving.
16
53260
3000
sırf bana o hayali verebilmek için.
00:57
And on my seventeenth birthday,
17
57260
2000
Ve 17. doğum günümde
00:59
I accompanied my little sister
18
59260
2000
kız kardeşimi
01:01
in complete innocence,
19
61260
2000
tamamen safça
01:03
as I always had all my life --
20
63260
3000
hep yaptığım gibi
01:06
my visually impaired sister --
21
66260
2000
görme engelli kardeşimi
01:08
to go to see an eye specialist.
22
68260
2000
göz uzmanına götürdüm.
01:10
Because big sisters
23
70260
2000
Çünkü ablalar hep
01:12
are always supposed to support their little sisters.
24
72260
3000
küçük kardeşlerine destek olurlar.
01:15
And my little sister wanted to be a pilot --
25
75260
2000
Ve kardeşim pilot olmak isterdi...
01:17
God help her.
26
77260
2000
Tanrı yardımcısı olsun.
01:19
So I used to get my eyes tested
27
79260
2000
Ben de sırf eğlencesine
01:21
just for fun.
28
81260
2000
gözlerime baktırırdım.
01:23
And on my seventeenth birthday,
29
83260
2000
Ve 17. doğumgünümde
01:25
after my fake eye exam,
30
85260
3000
sahte göz muayenemden sonra
01:28
the eye specialist just noticed it happened to be my birthday.
31
88260
3000
doktor doğum günüm olduğunu fark etti.
01:31
And he said, "So what are you going to do to celebrate?"
32
91260
4000
"Kutlamak için ne yapacaksın?" diye sordu.
01:35
And I took that driving lesson,
33
95260
2000
Sürüş dersimi de aldıktan sonra
01:37
and I said, "I'm going to learn how to drive."
34
97260
4000
"Araba kullanmayı öğreneceğim" dedim.
01:43
And then there was a silence --
35
103260
3000
Ve bir sessizlik oldu...
01:46
one of those awful silences
36
106260
2000
o korkunç sessizliklerden
01:48
when you know something's wrong.
37
108260
2000
hani bir şeylerin ters gittiğini anlarsınız ya...
01:50
And he turned to my mother,
38
110260
2000
Anneme dönüp
01:52
and he said, "You haven't told her yet?"
39
112260
4000
"Daha söylemediniz mi?" dedi.
01:58
On my seventeenth birthday,
40
118260
3000
Ve 17. doğum günümde
02:01
as Janis Ian would best say,
41
121260
3000
Janis Ian'ın dediği gibi
02:04
I learned the truth at 17.
42
124260
3000
gerçeği 17 yaşımda öğrendim.
02:07
I am, and have been since birth,
43
127260
4000
Şimdi, ve doğduğumdan beri,
02:11
legally blind.
44
131260
3000
yasal tanıma göre kördüm.
02:14
And you know,
45
134260
2000
Ve yani
02:16
how on earth did I get to 17
46
136260
2000
nasıl oldu da bunu bilmeden
02:18
and not know that?
47
138260
2000
17 yaşıma kadar gelebildim?
02:20
Well, if anybody says country music isn't powerful,
48
140260
3000
Eğer country müziğinin güçlü olmadığını düşünüyorsanız,
02:23
let me tell you this:
49
143260
3000
size şunu diyeyim:
02:26
I got there
50
146260
2000
O yaşa kadar gelmem
02:28
because my father's passion for Johnny Cash
51
148260
3000
babamın Johnny Cash tutkusu ve
02:31
and a song, "A Boy Named Sue."
52
151260
3000
"A Boy Named Sue" (Sue adında bir oğlan) şarkısı sayesindedir.
02:35
I'm the eldest of three. I was born in 1971.
53
155260
3000
Üç kardeşin en büyüğüyüm. 1971 yılında doğdum.
02:38
And very shortly after my birth,
54
158260
2000
Ve doğumumdan hemen sonra ailem
02:40
my parents found out I had a condition called ocular albinism.
55
160260
3000
"oküler albinizm" diye bir hastalığım olduğunu öğrenmiş.
02:43
And what the hell does that mean to you?
56
163260
2000
Bu size ne ifade ediyor peki?
02:45
So let me just tell you, the great part of all of this?
57
165260
2000
Şöyle söyleyeyim, en güzel kısmı ne biliyor musunuz?
02:47
I can't see this clock and I can't see the timing,
58
167260
3000
Bu saati ve saatin kaç olduğunu göremiyorum,
02:50
so holy God, woohoo! (Laughter)
59
170260
2000
Yüce Tanrım, yaşasın!
02:52
I might buy some more time.
60
172260
2000
biraz daha vakit kazanabilirim.
02:54
But more importantly, let me tell you --
61
174260
3000
Ama daha da önemlisi,
02:57
I'm going to come up really close here. Don't freak out, Pat.
62
177260
3000
şimdi şuraya çok yaklaşacağım. Korkma Pat.
03:00
Hey.
63
180260
2000
Hey.
03:02
See this hand?
64
182260
2000
Bu eli görüyor musunuz?
03:04
Beyond this hand is a world of Vaseline.
65
184260
3000
Bu elin ardındaki tüm dünya vazelinle sıvanmış.
03:07
Every man in this room, even you, Steve,
66
187260
3000
Bu odadaki tüm erkekler, sen bile Steve,
03:10
is George Clooney.
67
190260
2000
birer George Clooney.
03:12
(Laughter)
68
192260
2000
(Kahlaha)
03:14
And every woman, you are so beautiful.
69
194260
3000
Ve tüm kadınlar, hepiniz çok güzelsiniz.
03:17
And when I want to look beautiful, I step three feet away from the mirror,
70
197260
3000
Ve güzel görünmek istediğimde, aynadan üç adım geri çekilirim,
03:20
and I don't have to see these lines etched in my face
71
200260
2000
ve hayatım boyunca karanlık ışıklar yüzünden
03:22
from all the squinting I've done all my life
72
202260
2000
gözlerimi açtığım için yüzüme kazınmış
03:24
from all the dark lights.
73
204260
3000
bu kırışıklıkları görmek zorunda kalmam.
03:27
The really strange part is
74
207260
2000
En garip kısmı ise
03:29
that, at three and a half, just before I was going to school,
75
209260
3000
üç buçuk yaşımdayken, tam okula başlamadan önce,
03:32
my parents made a bizarre, unusual
76
212260
2000
ailem garip, alışılmadık
03:34
and incredibly brave decision.
77
214260
4000
ve inanılmaz cesur bir karar aldı.
03:38
No special needs schools.
78
218260
3000
Ne engelli okulları,
03:41
No labels.
79
221260
2000
ne etiketleme,
03:43
No limitations.
80
223260
3000
ne de sınırlamalar olmayacak.
03:46
My ability and my potential.
81
226260
2000
Benim yeteneğim ve potansiyelim.
03:48
And they decided to tell me
82
228260
3000
Ve bana, görebildiğimi söylemeye
03:51
that I could see.
83
231260
2000
karar verdiler.
03:54
So just like Johnny Cash's Sue,
84
234260
4000
Tıpkı Johnny Cash'in Sue'si gibi,
03:58
a boy given a girl's name,
85
238260
3000
kız ismi verilmiş bir oğlan gibi,
04:01
I would grow up and learn from experience
86
241260
3000
büyüyüp, güçlü olmayı ve hayatta kalmayı
04:04
how to be tough and how to survive,
87
244260
3000
kendi tecrübelerimle öğrenecektim,
04:07
when they were no longer there to protect me,
88
247260
2000
onlar beni korumak için orada olmadığında da,
04:09
or just take it all away.
89
249260
2000
üstesinden gelmeyi öğrenecektim.
04:11
But more significantly,
90
251260
2000
Ama daha da önemlisi,
04:13
they gave me the ability
91
253260
2000
bana inanma yeteneğini,
04:15
to believe,
92
255260
2000
başarabileceğime
04:17
totally, to believe that I could.
93
257260
3000
tamamen inanma yeteneğini verdiler.
04:20
And so when I heard that eye specialist
94
260260
2000
O yüzden göz uzmanının bana söylediği onca
04:22
tell me all the things, a big fat "no,"
95
262260
4000
kocaman "hayır"ları duyunca
04:26
everybody imagines I was devastated.
96
266260
2000
herkes yıkıldığımı düşündü.
04:28
And don't get me wrong, because when I first heard it --
97
268260
3000
Yanlış anlamayın, ilk duyduğumda,
04:31
aside from the fact that I thought he was insane --
98
271260
2000
adamın deli olduğunu düşünmem dışında,
04:33
I got that thump in my chest,
99
273260
2000
göğsümde o yumruğu hissettim,
04:35
just that "huh?"
100
275260
3000
hani nefesiniz kesilir.
04:38
But very quickly I recovered. It was like that.
101
278260
3000
Ama çabucak toparlandım. Artık böyleydi.
04:41
The first thing I thought about was my mom,
102
281260
2000
Düşündüğüm ilk şey annemdi,
04:43
who was crying over beside me.
103
283260
2000
yanımda ağlıyordu.
04:45
And I swear to God, I walked out of his office,
104
285260
2000
Ve yemin ederim, muayehaneden çıkıp
04:47
"I will drive. I will drive.
105
287260
3000
"Araba kullanacağım. Araba kullanacağım.
04:50
You're mad. I'll drive. I know I can drive."
106
290260
3000
Sen delisin, araba kullanacağım, kullanabileceğimi biliyorum" dedim.
04:53
And with the same dogged determination
107
293260
2000
Ve babamın çocukluğumdan beri öğrettiği
04:55
that my father had bred into me since I was such a child --
108
295260
3000
aynı keçi inadıyla,
04:58
he taught me how to sail,
109
298260
2000
bana denize açılmayı öğretmişti,
05:00
knowing I could never see where I was going, I could never see the shore,
110
300260
3000
nereye gittiğimi, karayı göremeyeceğimi bile bile,
05:03
and I couldn't see the sails, and I couldn't see the destination.
111
303260
3000
ve yelkenleri göremiyordum, gittiğimiz yeri göremiyordum.
05:06
But he told me to believe
112
306260
3000
Ama bana inanmamı söyledi,
05:09
and feel the wind in my face.
113
309260
2000
rüzgarı yüzümde hissetmemi söyledi.
05:11
And that wind in my face made me believe
114
311260
3000
Ve yüzüme çarpan rüzgar beni
05:14
that he was mad and I would drive.
115
314260
2000
onun deli olduğuna ve araba kullanabileceğime inandırdı.
05:16
And for the next 11 years,
116
316260
2000
Ve sonraki 11 sene boyunca
05:18
I swore nobody would ever find out that I couldn't see,
117
318260
2000
kimsenin göremediğimi öğrenmeyeceğine yemin ettim,
05:20
because I didn't want to be a failure,
118
320260
2000
çünkü başarısız olmak,
05:22
and I didn't want to be weak.
119
322260
2000
zayıf olmak istemiyordum.
05:24
And I believed I could do it.
120
324260
2000
Ve yapabileceğime inandım.
05:26
So I rammed through life as only a Casey can do.
121
326260
3000
Böylece sadece bir Casey'in yapabileceği gibi hayata atıldım.
05:29
And I was an archeologist, and then I broke things.
122
329260
3000
Arkeolog oldum, bir şeyler kırdım.
05:32
And then I managed a restaurant, and then I slipped on things.
123
332260
2000
Restoranda çalıştım, ayağım bir şeylere takıldı.
05:34
And then I was a masseuse. And then I was a landscape gardener.
124
334260
2000
Masöz oldum. Sonra peyzaj bahçıvanı oldum.
05:36
And then I went to business school.
125
336260
2000
Sonra işletme okuluna gittim.
05:38
And you know, disabled people are hugely educated.
126
338260
2000
Engelli insanlar son derece eğitimlidir.
05:40
And then I went in and I got a global consulting job with Accenture.
127
340260
3000
Sonra gidip Accenture'de evrensel danışmanlık işine girdim.
05:43
And they didn't even know.
128
343260
3000
Ve bilmiyorlardı bile.
05:46
And it's extraordinary
129
346260
2000
İnanç ile varabileceğiniz yer
05:48
how far belief can take you.
130
348260
3000
olağanüstüdür.
05:51
In 1999,
131
351260
2000
1999'da,
05:53
two and a half years into that job,
132
353260
3000
o işi iki buçuk sene yaptıktan sonra,
05:56
something happened.
133
356260
2000
bir şey oldu...
05:58
Wonderfully, my eyes decided, enough.
134
358260
3000
şahane bir şekilde gözlerim "yeter" dedi.
06:02
And temporarily,
135
362260
2000
Ve geçici olarak,
06:04
very unexpectedly,
136
364260
2000
hiç beklenmedik şekilde,
06:06
they dropped.
137
366260
2000
gözlerime perde indi.
06:08
And I'm in one of the most competitive environments in the world,
138
368260
3000
Ve dünyanın en rekabetçi ortamlarındna birindeydim,
06:11
where you work hard, play hard, you gotta be the best, you gotta be the best.
139
371260
3000
orada sıkı çalışırsın, sert oynarsın, en iyisi olmalısın, en iyisi olmalısın.
06:14
And two years in,
140
374260
2000
Ve iki sene içinde,
06:16
I really could see very little.
141
376260
3000
gerçekten çok az görebiliyordum.
06:19
And I found myself in front of an HR manager
142
379260
3000
Kendimi insan kaynakları müdürünün önünde buldum
06:22
in 1999,
143
382260
2000
1999'da
06:24
saying something I never imagined that I would say.
144
384260
3000
söyleceğimi asla hayal etmediğim bir şey söyledim.
06:27
I was 28 years old.
145
387260
2000
28 yaşındaydım.
06:29
I had built a persona all around what I could and couldn't do.
146
389260
4000
Yapıp yapamayacağım şeyler etrafında bir kişilik geliştirmiştim.
06:33
And I simply said,
147
393260
3000
Ve basitçe dedim ki,
06:36
"I'm sorry.
148
396260
3000
"Üzgünüm.
06:39
I can't see, and I need help."
149
399260
4000
Göremiyorum ve yardıma ihtiyacım var."
06:44
Asking for help can be incredibly difficult.
150
404260
3000
Yardım istemek son derece zor olabilir.
06:47
And you all know what it is. You don't need to have a disability to know that.
151
407260
3000
Ve nasıl olduğunu biliyorsunuz, bunun için engelli olmanıza gerek yok.
06:50
We all know how hard it is
152
410260
2000
Hepimiz, zayıflığı ve başarısızlı itiraf etmenin
06:52
to admit weakness and failure.
153
412260
2000
ne kadar zor olduğunu biliyoruz.
06:54
And it's frightening, isn't it?
154
414260
2000
Ve korku verici de, değil mi?
06:56
But all that belief had fueled me so long.
155
416260
2000
Ama tüm inancım beni oraya kadar getirmişti.
06:58
And can I tell you, operating in the sighted world when you can't see,
156
418260
4000
Ve size söyleyebilirim ki, körseniz, görebilen bir dünyada hayatınızı sürdürmek
07:02
it's kind of difficult -- it really is.
157
422260
3000
biraz zor, gerçekten öyle.
07:05
Can I tell you, airports are a disaster.
158
425260
2000
Mesela havaalanları bir facia.
07:07
Oh, for the love of God.
159
427260
2000
Tanrı aşkına.
07:09
And please, any designers out there?
160
429260
2000
Ve lütfen, tasarımcılar, size sesleniyorum.
07:11
OK, designers, please put up your hands, even though I can't even see you.
161
431260
3000
Tasarımcılar, elinizi kaldırır mısınız, sizi göremesem bile.
07:14
I always end up in the gents' toilets.
162
434260
3000
Kendimi hep erkekler tuvaletinde buluyorum.
07:17
And there's nothing wrong with my sense of smell.
163
437260
2000
Ve koku duyumla ilgili bir sorunum yok.
07:19
But can I just tell you,
164
439260
2000
Ama şunu diyebilir miyim,
07:21
the little sign for a gents' toilet or a ladies' toilet
165
441260
3000
kadın ya da erkek tuvaletini belirleyen işaret
07:24
is determined by a triangle.
166
444260
2000
bir üçgenle belirleniyor.
07:26
Have you ever tried to see that
167
446260
2000
Gözlerinizin önünde vazelinden bir perde varken
07:28
if you have Vaseline in front of your eyes?
168
448260
4000
bunu görmeye çalıştınız mı hiç?
07:32
It's such a small thing, right?
169
452260
3000
Çok küçük bir şey, değil mi?
07:35
And you know how exhausting it can be
170
455260
2000
Ve hepimiz, mükemmel değilken mükemmelmiş gibi davranmanın
07:37
to try to be perfect when you're not,
171
457260
2000
ya da olmadığınız biri olmaya çalışmanının
07:39
or to be somebody that you aren't?
172
459260
2000
ne kadar yorucu olabildiğini biliyoruz.
07:41
And so after admitting I couldn't see to HR,
173
461260
2000
Sonuç olarak, insan kaynaklarına göremediğimi söyledikten sonra
07:43
they sent me off to an eye specialist.
174
463260
2000
beni bir göz uzmanına gönderdiler.
07:45
And I had no idea that this man was going to change my life.
175
465260
3000
Bu adamın hayatımı değiştireceğine dair hiçbir fikrim yoktu.
07:48
But before I got to him, I was so lost.
176
468260
3000
Ona gitmeden önce, kaybolmuştu.
07:51
I had no idea who I was anymore.
177
471260
2000
Artık kim olduğumu bilmiyordum.
07:53
And that eye specialist, he didn't bother testing my eyes.
178
473260
2000
Ve o göz uzmanı, gözlerime bakmakla uğraşmadı.
07:55
God no, it was therapy.
179
475260
2000
Hayır, bu bir terapiydi.
07:57
And he asked me several questions,
180
477260
2000
Bana birkaç soru sordu,
07:59
of which many were, "Why?
181
479260
2000
çoğu şuydu, "Niye?
08:01
Why are you fighting so hard
182
481260
3000
Niye kendin olmamak için
08:04
not to be yourself?
183
484260
2000
bu kadar uğraşıyorsun?
08:06
And do you love what you do, Caroline?"
184
486260
3000
Ve yaptığın işi seviyor musun Caroline?"
08:09
And you know, when you go to a global consulting firm,
185
489260
2000
Ve evrensel bir danışma firmasına gittiğinizde,
08:11
they put a chip in your head, and you're like,
186
491260
2000
kafanıza bir çip takıyorlar, bir anda
08:13
"I love Accenture. I love Accenture. I love my job. I love Accenture.
187
493260
2000
"Accenture'yi seviyorum. Accenture'yi seviyorum. İşimi seviyorum.
08:15
I love Accenture. I love Accenture. I love my job. I love Accenture." (Laughter)
188
495260
3000
Accenture'yi seviyorum. İşimi seviyorum. Accenture'yi seviyorum." diyorsunuz.
08:18
To leave would be failure.
189
498260
2000
Bırakıp gitmek bir başarısızlık olur.
08:20
And he said, "Do you love it?"
190
500260
2000
Ve bana sordu "İşini seviyor musun?"
08:22
I couldn't even speak I was so choked up.
191
502260
2000
Boğazım öyle düğümlenmişti ki konuşamıyordum.
08:24
I just was so -- how do I tell him?
192
504260
3000
Yani öyle bir... nasıl söyleyecektim?
08:27
And then he said to me, "What did you want to be when you were little?"
193
507260
3000
Ve sonra bana "Küçükken ne olmak isterdin?" diye sordu.
08:30
Now listen, I wasn't going to say to him, "Well, I wanted to race cars and motorbikes."
194
510260
3000
Ona "Araba ve motor yarışçısı olmak isterdim." diyecek halim yoktu.
08:33
Hardly appropriate at this moment in time.
195
513260
2000
Böyle bir zamanda hiç de uygun değildi.
08:35
He thought I was mad enough anyway.
196
515260
2000
Zaten yeterince deli olduğumu düşünüyordu.
08:37
And as I left his office,
197
517260
2000
Muayenehanesinden çıktım,
08:39
he called me back
198
519260
2000
beni geri çağırdı
08:41
and he said, "I think it's time.
199
521260
3000
ve dedi ki, "Artık vakti geldi.
08:44
I think it's time
200
524260
2000
Artık savaşmayı bırakıp
08:46
to stop fighting and do something different."
201
526260
2000
başka bir şey yapmanın vakti geldi."
08:48
And that door closed.
202
528260
2000
Ve kapı kapandı.
08:50
And that silence just outside a doctor's office,
203
530260
2000
Bir doktorun muayenehanesinin dışındaki o sessizliği
08:52
that many of us know.
204
532260
3000
çoğumuz biliriz.
08:55
And my chest ached.
205
535260
2000
Göğsüm sıkışıyordu.
08:57
And I had no idea where I was going. I had no idea.
206
537260
2000
Nereye gittiğime dair hiçbir fikrim yoktu. Hiçbir fikrim.
08:59
But I did know the game was up.
207
539260
2000
Ama bir şeylerin başladığını biliyordum.
09:01
And I went home, and, because the pain in my chest ached so much,
208
541260
2000
Eve gittim, göğsüm çok sıkıştığı için, "Koşuya çıkayım"
09:03
I thought, "I'll go out for a run."
209
543260
2000
diye düşündüm.
09:05
Really not a very sensible thing to do.
210
545260
2000
Pek mantıklı bir şey değildi.
09:07
And I went on a run that I know so well.
211
547260
2000
Çok iyi bildiğim bir parkurda koşmaya çıktım.
09:09
I know this run so well, by the back of my hand.
212
549260
3000
Yolu avcumun içi gibi biliyordum.
09:12
I always run it perfectly fine.
213
552260
2000
Her zaman çok rahat koşmuşumdur.
09:14
I count the steps and the lampposts and all those things
214
554260
2000
Görme engellilerin sıkça rastladığı, sokak lambaları gibi şeyleri,
09:16
that visually impaired people have a tendency to have a lot of meetings with.
215
556260
3000
adımlarımı sayardım.
09:19
And there was a rock that I always missed.
216
559260
2000
Ve her zaman es geçtiğim bir taş vardı.
09:21
And I'd never fallen on it, never.
217
561260
2000
Asla ona takılıp düşmemiştim, asla.
09:23
And there I was crying away,
218
563260
2000
Ve orada ağlayarak koşarken,
09:25
and smash, bash on my rock.
219
565260
2000
pat, ayağım takıldı, yere çakıldım.
09:27
Broken, fallen over
220
567260
3000
Düştüm, o taşa takılıp
09:30
on this rock
221
570260
2000
düştüm,
09:32
in the middle of March in 2000,
222
572260
2000
2000 senesinin Mart ayıydı,
09:34
typical Irish weather on a Wednesday --
223
574260
2000
bir çarşamba günü, tipik bir İrlanda havası,
09:36
gray, snot, tears everywhere,
224
576260
2000
gri, salya sümük, göz yaşları her yerde,
09:38
ridiculously self-pitying.
225
578260
2000
komik derecede kendime acınacak kadar.
09:40
And I was floored, and I was broken,
226
580260
2000
Yerdeydim, çökmüştüm,
09:42
and I was angry.
227
582260
2000
ve sinirliydim.
09:44
And I didn't know what to do.
228
584260
2000
Ne yapacağımı bilmiyordum.
09:46
And I sat there for quite some time going,
229
586260
2000
Orada bir süre oturup
09:48
"How am I going to get off this rock and go home?
230
588260
2000
"Nasıl bu kayanın üzerinden kalkıp eve gideceğim?
09:50
Because who am I going to be?
231
590260
2000
Kim olacağım ki ben?
09:52
What am I going to be?"
232
592260
2000
Ne olacağım?" diye düşündüm.
09:54
And I thought about my dad,
233
594260
2000
Ve babamı düşündüm,
09:56
and I thought, "Good God, I'm so not Sue now."
234
596260
3000
"Of Tanrım, şu an hiç de Sue değilim." diye düşündüm.
09:59
And I kept thinking over and over in my mind,
235
599260
2000
Kafamın içinde düşünüp durdum,
10:01
what had happened? Where did it go wrong? Why didn't I understand?
236
601260
3000
ne olmuştu, nerede hata yapmıştım, niye anlamamıştım?
10:04
And you know, the extraordinary part of it
237
604260
2000
Ve en olağanüstü kısmı da,
10:06
is I just simply had no answers.
238
606260
2000
hiçbir cevabımın olmamasıydı.
10:08
I had lost my belief.
239
608260
2000
İnancımı kaybetmiştim.
10:10
Look where my belief had brought me to.
240
610260
2000
İnancım beni buralara kadar getirmişti.
10:12
And now I had lost it. And now I really couldn't see.
241
612260
2000
Ama şimdi kaybetmiştim. İşte şimdi gerçekten göremiyordum.
10:14
I was crumpled.
242
614260
2000
Çökmüştüm.
10:16
And then I remember thinking about that eye specialist
243
616260
3000
Ve sonra o göz uzmanınının bana "Ne olmak istiyorsun?
10:19
asking me, "What do you want to be? What do you want to be?
244
619260
3000
Ne olmak istiyorsun?" diye sorduğunu hatırladım.
10:22
What did you want to be when you were little? Do you love what you do?
245
622260
2000
Küçükken ne olmak isterdin? İşini seviyor musun?
10:24
Do something different. What do you want to be?
246
624260
2000
Farklı bir şey yap. Ne olmak istiyorsun?
10:26
Do something different. What do you want to be?"
247
626260
3000
Farklı bir şey yap. Ne olmak istiyorsun?
10:29
And really slowly, slowly, slowly,
248
629260
3000
Ve yavaşça, yavaşça, yavaşça
10:32
it happened.
249
632260
2000
gerçekleşti.
10:34
And it did happen this way.
250
634260
3000
Ve bu şekilde oldu.
10:37
And then the minute it came,
251
637260
2000
Geldiği anda,
10:39
it blew up in my head
252
639260
2000
bir anda zihnimde patladı,
10:41
and bashed in my heart --
253
641260
2000
ve kalbimde çarptı,
10:43
something different.
254
643260
3000
farklı bir şey,
10:46
"Well, how about Mowgli from 'The Jungle Book'?
255
646260
4000
" Ya 'Ormanın Kitabı'ndaki Mogli?
10:50
You don't get more different than that."
256
650260
3000
Ondan daha farklı olamazsın."
10:53
And the moment, and I mean the moment,
257
653260
2000
Ve o anda, tam olarak o andan bahsediyorum,
10:55
the moment that hit me,
258
655260
2000
o an kafama dank etti,
10:57
I swear to God,
259
657260
2000
yemin ederim,
10:59
it was like woo hoo! You know -- something to believe in.
260
659260
3000
böyle, "yaşasın!!" dedim kendi kendime, işte inanacak bir şey.
11:02
And nobody can tell me no.
261
662260
2000
Ve kimse bana hayır diyemez.
11:04
Yes, you can say I can't be an archeologist.
262
664260
2000
Evet, arkeolog olamayacağımı söyleyebilirsiniz.
11:06
But you can't tell me, no, I can't be Mowgli, because guess what?
263
666260
2000
Ama, hayır, Mogli olamayacağımı söyleyemezsiniz çünkü, bilin bakalım,
11:08
Nobody's ever done it before, so I'm going to go do it.
264
668260
2000
daha önce kimse bunu yapmadı, o yüzden ben yapacağım.
11:10
And it doesn't matter whether I'm a boy or a girl, I'm just going to scoot.
265
670260
3000
Ve kadın ya da erkek olmam önemli değil, kaçıp gideceğim.
11:13
And so I got off that rock, and, oh my God, did I run home.
266
673260
2000
Sonra o kayanın üzerinden kalktım ve Tanrım, eve öyle bir koştum ki.
11:15
And I sprinted home, and I didn't fall, and I didn't crash.
267
675260
3000
Eve koşarak girdim ve düşmedim, hiçbir şeye çarpmadım.
11:18
And I ran up the stairs, and there was one of my favorite books of all time,
268
678260
3000
Merdivenlerden koşarak çıktım, en sevdiğim kitaplardan bir orada duruyordu.
11:21
"Travels on My Elephant" by Mark Shand -- I don't know if any of you know it.
269
681260
3000
Mark Shand'in "Travels on My Elephant" (Filimin Üzerinde Geziler) kitabı, aranızdan bilen var mı bilmiyorum.
11:24
And I grabbed this book off, and I'm sitting on the couch
270
684260
2000
Kitabı aldım, kanepeye oturdum
11:26
going, "I know what I'm going to do.
271
686260
2000
"Ne yapacağımı biliyorum.
11:28
I know how to be Mowgli.
272
688260
2000
Nasıl Mogli olacağımı biliyorum.
11:30
I'm going to go across India
273
690260
2000
Hindistan'ı dolaşacağım,
11:32
on the back of an elephant.
274
692260
2000
bir filin sırtında.
11:34
I'm going to be an elephant handler."
275
694260
3000
Fil eğitmeni olacağım" dedim kendime.
11:38
And I had no idea
276
698260
2000
Ve nasıl bir fil eğitmeni olacağıma dair
11:40
how I was going to be an elephant handler.
277
700260
3000
hiçbir fikrim yoktu.
11:43
From global management consultant to elephant handler.
278
703260
3000
Küresel işletme danışmanlığından, fil eğimenine.
11:46
I had no idea how. I had no idea how you hire an elephant, get an elephant.
279
706260
3000
Nasıl olacak bilmiyordum. Bir fil nasıl kiralanır, nasıl bulunur, hiçbir fikrim yoktu.
11:49
I didn't speak Hindi. I'd never been to India. Hadn't a clue.
280
709260
3000
Hintçe konuşmuyordum. Hiç Hindistan'a gitmemiştim, en ufak bir fikrim yoktu.
11:52
But I knew I would.
281
712260
2000
Ama yapacağımı biliyordum.
11:54
Because, when you make a decision at the right time and the right place,
282
714260
3000
Çünkü doğru zamanda, doğru yerde bir karar aldığınızda,
11:57
God, that universe makes it happen for you.
283
717260
2000
Tanrı, evren sizin için gerçekleştiriyor.
11:59
Nine months later, after that day on snot rock,
284
719260
3000
O lanet kayaya takıldığım günden dokuz ay sonra,
12:02
I had the only blind date in my life
285
722260
2000
hayatımda ilk kez, önceden tanımadığım biriyle randevulaştım...
12:04
with a seven and a half foot elephant called Kanchi.
286
724260
4000
2,3 metre boyunda, Kanchi adlı bir fille.
12:08
And together we would trek a thousand kilometers
287
728260
2000
Ve beraber Hindistan'da
12:10
across India.
288
730260
2000
bin kilometre yol katettik.
12:12
(Applause)
289
732260
2000
(Alkış)
12:14
The most powerful thing of all,
290
734260
2000
En güçlü şey ise,
12:16
it's not that I didn't achieve before then. Oh my God, I did.
291
736260
2000
daha önceden hiç başarı elde etmediğimden değil, tabii ki ettim.
12:18
But you know, I was believing in the wrong thing.
292
738260
3000
Ama yanlış şeye inanıyordum.
12:21
Because I wasn't believing in me,
293
741260
2000
Çünkü kendime inanmıyordum,
12:23
really me, all the bits of me --
294
743260
2000
gerçek kendime, tüm parçalarıma
12:25
all the bits of all of us.
295
745260
2000
hepimizin tüm parçalarına.
12:27
Do you know how much of us all pretend to be somebody we're not?
296
747260
3000
Kaçımızın olmadığımız biri gibi davrandığını biliyor musunuz?
12:30
And you know what, when you really believe in yourself and everything about you,
297
750260
3000
Ama biliyor musunuz, gerçekten kendinize ve kendinize dair her şeye inandığınızda,
12:33
it's extraordinary what happens.
298
753260
2000
gerçekleşen şeyler olağanüstü.
12:35
And you know what, that trip, that thousand kilometers,
299
755260
2000
Ve biliyor musunuz, o yolculuk, bin kilometrelik yol,
12:37
it raised enough money for 6,000 cataract eye operations.
300
757260
3000
6000 katarakt operasyonuna yetecek parayı topladı.
12:40
Six thousand people got to see because of that.
301
760260
2000
Bu sayede 6000 kişi görebiliyor.
12:42
When I came home off that elephant,
302
762260
2000
Filin üzerinden indiğimde,
12:44
do you know what the most amazing part was?
303
764260
2000
en muhteşem kısmı neydi biliyor musunuz?
12:46
I chucked in my job at Accenture.
304
766260
2000
Accenture'deki işimi bir kenara fırlattım.
12:48
I left, and I became a social entrepreneur,
305
768260
2000
Bıraktım, ve bir sosyal girişimci oldum,
12:50
and I set up an organization with Mark Shand called Elephant Family,
306
770260
3000
Mark Shand ile beraber, Elephant Family (Fil Ailesi) adlı bir dernek kurduk,
12:53
which deals with Asian elephant conservation.
307
773260
2000
Asya'daki filleri korumak amacıyla.
12:55
And I set up Kanchi,
308
775260
2000
Kanchi'yi kurdum,
12:57
because my organization was always going to be named after my elephant,
309
777260
3000
çünkü derneğim elbette filimin adını taşıyacaktı,
13:00
because disability is like the elephant in the room.
310
780260
2000
çünkü engelli olmak, odadaki fili görmezden gelmek gibidir.
13:02
And I wanted to make you see it in a positive way --
311
782260
3000
Ve buna olumlu bir açıdan bakmanızı sağlamak istedim,
13:05
no charity, no pity.
312
785260
2000
merhametle ya da acımayla değil.
13:07
But I wanted to work only and truly
313
787260
2000
Ama ben sadece ve tamamen
13:09
with business and media leadership
314
789260
2000
ticaret ve medya liderliğiyle çalışıp
13:11
to totally reframe disability
315
791260
2000
heyecan verici bir şekilde
13:13
in a way that was exciting and possible.
316
793260
3000
engelli olmayı farklı bir çerçeveye sokmayı istiyordum.
13:16
It was extraordinary.
317
796260
3000
Olağanüstüydü.
13:19
That's what I wanted to do.
318
799260
2000
Yapmak istediğim şey buydu.
13:21
And I never thought about noes anymore, or not seeing,
319
801260
2000
Artık "hayır"ları ya da göremediğimi ya da bunun gibi şeyleri
13:23
or any of that kind of nothing.
320
803260
2000
düşünmüyordum.
13:25
It just seemed that it was possible.
321
805260
3000
Mümkün gibi duruyordu.
13:28
And you know, the oddest part is,
322
808260
3000
Ve en garip tarafı da
13:31
when I was on my way traveling here to TED,
323
811260
2000
buraya, TED'e gelirken
13:33
I'll be honest, I was petrified.
324
813260
3000
dürüst olayım, çok korkuyordum.
13:36
And I speak,
325
816260
2000
Ve konuşuyorum,
13:38
but this is an amazing audience,
326
818260
2000
ama bu muhteşem bir dinleyici kitlesi,
13:40
and what am I doing here?
327
820260
3000
ve ne yapıyorum burada?
13:43
But as I was traveling here,
328
823260
2000
Ama yolda buraya gelirken,
13:45
you'll be very happy to know,
329
825260
2000
bunu öğrendiğinize sevineceksiniz,
13:47
I did use my white symbol stick cane,
330
827260
2000
özel beyaz bastonumu kullandım,
13:49
because it's really good to skip queues in the airport.
331
829260
2000
çünkü havaalanında kuyruklara takılmamak çok güzel.
13:51
And I got my way here
332
831260
2000
Ve buraya geldiğimde
13:53
being happily proud that I couldn't see.
333
833260
3000
göremediğim için mutlu ve gururluydum.
13:56
And the one thing is that a really good friend of mine,
334
836260
2000
Bir başka şey de, çok yakın bir arkadaşım
13:58
he texted me on the way over, knowing I was scared.
335
838260
3000
ben yoldayken mesaj attı, korktuğumu biliyordu.
14:01
Even though I present confident, I was scared.
336
841260
2000
Kendimden emin gözüksem de korkuyordum.
14:03
He said, "Be you."
337
843260
3000
"Kendin ol." dedi.
14:06
And so here I am.
338
846260
2000
Ve işte buradayım.
14:08
This is me, all of me.
339
848260
3000
Bu benim, tamamen kendimim.
14:11
(Applause)
340
851260
8000
(Alkış)
14:19
And I have learned, you know what,
341
859260
2000
Ve öğrendim, biliyor musunuz,
14:21
cars and motorbikes and elephants,
342
861260
3000
arabalar, motosikletler ve filler,
14:24
that's not freedom.
343
864260
2000
bunlar özgürlük değil.
14:26
Being absolutely true to yourself is freedom.
344
866260
3000
Özüne tamamen doğru olmak, özgürlük bu.
14:29
And I never needed eyes to see -- never.
345
869260
3000
Ve görmek için hiçbir zaman gözlere ihtiyacım olmadı, hiçbir zaman.
14:32
I simply needed vision and belief.
346
872260
2000
Tek gereken öngörü ve inançtı.
14:34
And if you truly believe --
347
874260
2000
Ve eğer gerçekten inanırsanız,
14:36
and I mean believe from the bottom of your heart --
348
876260
2000
yani tüm kalbinizle inanırsanız,
14:38
you can make change happen.
349
878260
2000
değişimi gerçekleştirebilirsiniz.
14:40
And we need to make it happen,
350
880260
2000
Ve gerçekleştirmemiz gerek,
14:42
because every single one of us --
351
882260
2000
çünkü her birimiz,
14:44
woman, man, gay, straight,
352
884260
3000
kadın, erkek, eşcinsel ya da değil,
14:47
disabled, perfect,
353
887260
2000
engelli, mükemmel,
14:49
normal, whatever --
354
889260
2000
normal, her neyse,
14:51
everyone of us
355
891260
2000
her birimiz
14:53
must be the very best of ourselves.
356
893260
3000
kendimizin en iyisi olmalıyız.
14:56
I no longer want anybody to be invisible.
357
896260
3000
Artık kimsenin görünmez olmasını istemiyorum.
14:59
We all have to be included.
358
899260
2000
Hepimiz katılmalıyız.
15:01
And stop with the labels, the limiting.
359
901260
2000
Ve etiketleri, sınırlamaları kaldırmalıyız artık,
15:03
Losing of labels,
360
903260
2000
yaftaları bir kenara koymalıyız.
15:05
because we are not jam jars.
361
905260
2000
Çünkü reçel kavanozları değiliz,
15:07
We are extraordinary, different, wonderful people.
362
907260
3000
biz olağanüstü, değişik, harikulade insanlarız.
15:10
Thank you.
363
910260
2000
Teşekkür ederim.
15:12
(Applause)
364
912260
15000
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7