12 truths I learned from life and writing | Anne Lamott

699,259 views ・ 2017-07-13

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Sel Öykü Uğur Gözden geçirme: Gunperi Sisman
00:12
My seven-year-old grandson sleeps just down the hall from me,
0
12862
3478
Yedi yaşındaki torunumun odası benimkiyle aynı koridorda,
00:16
and he wakes up a lot of mornings
1
16364
1666
çoğu sabah kalktığında
00:18
and he says,
2
18054
1538
şunu söyler,
00:19
"You know, this could be the best day ever."
3
19616
2214
"Biliyor musun, bu en iyi gün olabilir.
00:22
And other times, in the middle of the night,
4
22385
2177
Başka zamanlarda ise gecenin bir yarısı
00:24
he calls out in a tremulous voice,
5
24586
2926
huzursuz bir sesle şöyle bağırır
00:27
"Nana, will you ever get sick and die?"
6
27536
2830
"Nine, bir gün hastalanıp ölecek misin?"
00:31
I think this pretty much says it for me and most of the people I know,
7
31018
4442
Sanırım bu durum hem kendim, hem de çevremdeki pek çok insan için
00:35
that we're a mixed grill of happy anticipation
8
35484
3280
önemli bir şeyi söylüyor; hepimiz mutlu bir beklenti hâlinin ve
00:38
and dread.
9
38788
1219
yılgınlığın karışımıyız.
00:40
So I sat down a few days before my 61st birthday,
10
40400
4222
61. doğum günümden birkaç gün önceydi,
00:44
and I decided to compile a list of everything I know for sure.
11
44646
4661
doğruluğundan emin olduğum her şeyin bir listesini yapmaya karar verdim.
00:49
There's so little truth in the popular culture,
12
49837
3123
Popüler kültürde doğru olan şeylerin sayısı çok az
00:52
and it's good to be sure of a few things.
13
52984
2956
ve birkaç şeyden tamamen emin olmak iyi olabilir.
00:57
For instance, I am no longer 47,
14
57037
2921
Örneğin; artık 47 yaşında değilim.
01:00
although this is the age I feel,
15
60665
2780
Halbuki, olduğumu hissettiğim
01:03
and the age I like to think of myself as being.
16
63469
2617
ve olmak istediğim yaş 47.
01:06
My friend Paul used to say in his late 70s
17
66674
2673
Paul adlı bir arkadaşım, 70'li yaşlarının sonlarındaydı
01:09
that he felt like a young man with something really wrong with him.
18
69371
3583
ancak kendisini büyük bir tersliği olan genç bir erkek gibi hissederdi.
01:12
(Laughter)
19
72978
3850
(Gülüşmeler)
01:16
Our true person is outside of time and space,
20
76852
2840
Gerçek kişiliğimiz zaman ve mekândan bağımsız olmakla birlikte,
01:19
but looking at the paperwork,
21
79716
1510
resmi evraklara baktığımda gerçekten
01:21
I can, in fact, see that I was born in 1954.
22
81250
3335
1954 yılında doğmuş olduğumu görebiliyorum.
01:25
My inside self is outside of time and space.
23
85173
2952
İç kişiliğim, zaman ve mekân düzleminden bağımsız.
01:28
It doesn't have an age.
24
88149
2045
İç kişiliğimin bir yaşı yok.
01:30
I'm every age I've ever been, and so are you,
25
90218
3349
Ben şu ana dek gün aldığım ve bitirdiğim tüm yaşlarımdayım, sizin gibi.
01:33
although I can't help mentioning as an aside
26
93591
2684
Ama yine de bir şeyi itiraf etmeliyim,
01:36
that it might have been helpful if I hadn't followed
27
96299
2631
keşke 60'lardaki cilt bakımı trendlerini
01:38
the skin care rules of the '60s,
28
98954
2521
uygulamasaydım.
01:41
which involved getting as much sun as possible
29
101499
3394
Bu trend, güneşe mümkün olduğunca çok maruz kalmayı ve bunu yaparken de
01:44
while slathered in baby oil
30
104917
2546
bol bol bebek yağı sürmeyi
01:47
and basking in the glow of a tinfoil reflector shield.
31
107487
4247
ve alüminyum folyoyu da reflektör olarak kullanmayı gerektiyordu.
01:51
(Laughter)
32
111758
1714
(Gülüşmeler)
01:53
It was so liberating, though, to face the truth
33
113496
2598
Aslında, artık orta yaşların son demlerinde
01:56
that I was no longer in the last throes of middle age,
34
116118
3348
olmadığımı kabullenmem ve doğru olduğunu
01:59
that I decided to write down every single true thing I know.
35
119490
4352
bildiğim her şeyi yazıya dökmeye karar vermem bana çok iyi geldi.
02:03
People feel really doomed and overwhelmed these days,
36
123866
3398
Bugünlerde pek çok insan lanetlenmiş ve oldukça yorgun hissediyor ve
02:07
and they keep asking me what's true.
37
127288
2722
bana neyin doğru olduğunu sorup duruyorlar.
02:10
So I hope that my list of things I'm almost positive about
38
130034
6349
Umarım, doğruluğundan neredeyse emin olduğum şeyleri içeren bu liste
02:16
might offer some basic operating instructions
39
136407
3065
yılgın veya etrafını kuşatılmış hisseden kişilere
02:19
to anyone who is feeling really overwhelmed or beleaguered.
40
139496
3647
bazı temel gerçekler hakkında fikir verebilir.
02:23
Number one:
41
143960
1882
1 Numara:
02:25
the first and truest thing is that all truth is a paradox.
42
145866
3661
Birinci ve en doğru şey; tüm gerçekler paradokstur.
02:29
Life is both a precious, unfathomably beautiful gift,
43
149551
4315
Hayat, hem çok değerli, inanılmaz derecede güzel bir hediye,
02:33
and it's impossible here, on the incarnational side of things.
44
153890
4682
hem de işlerin somut hâline bakacak olursak, imkânsız.
02:38
It's been a very bad match
45
158596
1620
Bu dönem,
02:40
for those of us who were born extremely sensitive.
46
160240
3266
hassas olanlarımız için, zorlu bir dönem oldu.
02:43
It's so hard and weird that we sometimes wonder
47
163530
2864
O kadar zor ve tuhaf ki, bazen "acaba bu bir kamera şakası mı"
02:46
if we're being punked.
48
166418
1436
diye düşünmekten kendimizi alamıyoruz.
02:48
It's filled simultaneously with heartbreaking sweetness and beauty,
49
168822
4954
Hayat eş zamanlı olarak, kalbimize dokunan güzelliklerin,
çaresiz fakirliğin,
02:53
desperate poverty,
50
173800
1775
sel felaketlerinin, bebeklerin, akne ve Mozart'ın
02:55
floods and babies and acne and Mozart,
51
175599
3544
02:59
all swirled together.
52
179167
2139
birbiri içine sarınıp karşımıza çıkmasıdır.
03:01
I don't think it's an ideal system.
53
181330
2570
Bunun çok ideal bir sistem olduğunu düşünmüyorum.
03:03
(Laughter)
54
183924
3316
(Gülüşmeler)
03:07
Number two: almost everything will work again
55
187264
3395
2 Numara: Hemen hemen her şey fişini birkaç dakikalığına çıkartıp
03:10
if you unplug it for a few minutes --
56
190683
2341
geri takarsanız, çalışmaya devam edecektir --
03:13
(Laughter)
57
193048
2695
(Gülüşmeler)
03:15
(Applause)
58
195767
3282
(Alkış)
03:19
including you.
59
199073
1723
sizler de dâhil.
03:22
Three: there is almost nothing outside of you
60
202795
3238
Üç: Eğer beklediğiniz şey bir organ bağışı değilse,
03:26
that will help in any kind of lasting way,
61
206057
2912
dışardan gelen hiç bir müdahale
03:28
unless you're waiting for an organ.
62
208993
1964
size kalıcı bir fayda sağlayamaz.
03:31
You can't buy, achieve or date serenity and peace of mind.
63
211778
4938
Huzur ve dinginliği satın alamaz ya da zamanını tayin edemezsiniz.
03:36
This is the most horrible truth, and I so resent it.
64
216740
3774
Bu en acı gerçek ve buna çok içerliyorum.
03:41
But it's an inside job,
65
221369
2224
Ama bu içimizden kaynaklı bir iş
03:43
and we can't arrange peace or lasting improvement
66
223617
2818
ve bu yüzden dünyada en çok sevdiğimiz insanlar için bile
03:46
for the people we love most in the world.
67
226459
2388
huzur ya da kalıcı iyilik hâli sağlayamıyoruz.
03:48
They have to find their own ways,
68
228871
2080
Onların kendi yollarını ve
03:50
their own answers.
69
230975
1622
kendi cevaplarını bulmaları gerek.
03:52
You can't run alongside your grown children
70
232621
3627
Çocuklarınız, erişkin bireyler olduklarında
kahramanın kendilerinin olduğu bir yolculuğa çıktıklarında
03:56
with sunscreen and ChapStick on their hero's journey.
71
236272
4586
peşlerinde güneş koruyucusu ve dudak kremi ile koşamazsınız.
04:00
You have to release them.
72
240882
2117
Onları serbest bırakmanız gerekir.
04:03
It's disrespectful not to.
73
243023
2395
Bırakmamak onlara saygısızlık olur.
04:06
And if it's someone else's problem,
74
246908
1859
Ve eğer, bir problem başkasına ait ise,
04:08
you probably don't have the answer, anyway.
75
248791
2300
zaten cevabı sizde değildir.
04:11
(Laughter)
76
251115
1192
(Gülüşmeler)
04:12
Our help is usually not very helpful.
77
252331
2743
Yardımlarımız çoğu zaman pek de yardımcı olmayacak cinsten.
04:15
Our help is often toxic.
78
255568
2425
Çoğu zaman, yardımlarımız zehirli.
04:18
And help is the sunny side of control.
79
258644
2796
Ve yardım etme isteği, kontrol etme arzusunun gülen yüzü.
04:22
Stop helping so much.
80
262656
2474
Bu kadar çok yardım etmeyin.
04:25
Don't get your help and goodness all over everybody.
81
265154
3457
Herkesi yardımseverliğinize ve iyiliğinize maruz bırakmayın.
04:28
(Laughter)
82
268635
2512
(Gülüşmeler)
04:31
(Applause)
83
271171
1661
(Alkış)
04:32
This brings us to number four:
84
272856
1973
Bu da bizi dört numaraya getiriyor:
04:34
everyone is screwed up, broken, clingy and scared,
85
274853
3884
Herkes bitmiş, kırılmış ve korkmuş vaziyette,
04:38
even the people who seem to have it most together.
86
278761
2975
en dik duran insanlar bile tutunacak bir dal arıyor.
04:41
They are much more like you than you would believe,
87
281760
2439
Size, düşündüğünüzden çok daha fazla benziyorlar;
04:44
so try not to compare your insides to other people's outsides.
88
284223
4648
bu yüzden, benlik algınızı diğer insanların
dış görüntüsüyle kıyaslamaktan vazgeçin.
04:48
It will only make you worse than you already are.
89
288895
2866
Bu, sizi şu an olduğunuzdan bile daha kötü bir hâle sokar.
04:51
(Laughter)
90
291785
2992
(Gülüşmeler)
04:56
Also, you can't save, fix or rescue any of them
91
296092
3471
Ayrıca, hiç kimseyi iyileştiremez, adam edemez veya kurtaramazsınız
04:59
or get anyone sober.
92
299587
2035
ya da kimseyi ayıltamazsınız.
05:01
What helped me get clean and sober 30 years ago
93
301646
2754
Bundan 30 yıl önce alkol ve uyuşturucuyu bırakmama yardım eden şey
05:04
was the catastrophe of my behavior and thinking.
94
304424
3611
kendi davranış ve düşüncelerimin yarattığı felaketti.
05:08
So I asked some sober friends for help,
95
308059
2006
Bazı "temiz" arkadaşlarımdan yardım istedim
05:10
and I turned to a higher power.
96
310089
1934
ve kendimi daha büyük bir güce teslim ettim.
05:12
One acronym for God is the "gift of desperation,"
97
312047
4059
Tanrı kelimesinin bir açılımı; "Çaresizliğin Armağanı"dır.
Çaresizliğin armağanı, veya
05:16
G-O-D,
98
316130
1429
05:17
or as a sober friend put it,
99
317583
2032
eski bir alkolik olan bir arkadaşımın dediği gibi,
05:19
by the end I was deteriorating faster than I could lower my standards.
100
319639
4967
standartlarımı düşürebileceğimden çok daha hızlı kötüleşiyordum.
05:24
(Laughter)
101
324630
6311
(Gülüşmeler)
05:30
So God might mean, in this case,
102
330965
2310
Bu durumda, Tanrı şu anlama gelebilir,
05:33
"me running out of any more good ideas."
103
333299
3141
"iyi fikirlerim tükendiğinde ben."
05:37
While fixing and saving and trying to rescue is futile,
104
337352
4166
Düzeltmek ya da kurtarmaya çalışmak beyhude birer çaba olmakla birlikte
05:41
radical self-care is quantum,
105
341542
3411
iyi temellendirilmiş bir kendine-bakım kuantumdur,
05:44
and it radiates out from you into the atmosphere
106
344977
3616
ferah bir nefes gibi sizden çıkar
05:48
like a little fresh air.
107
348617
1645
ve atmosfere dağılır.
05:50
It's a huge gift to the world.
108
350286
2581
Dünyaya vermek için harika bir hediye.
05:52
When people respond by saying, "Well, isn't she full of herself,"
109
352891
4510
İnsanlar size bakıp "ne kadar da kendine özgü" dediklerinde
05:57
just smile obliquely like Mona Lisa
110
357425
2966
Mona Lisa gibi yandan yandan gülümseyin
06:00
and make both of you a nice cup of tea.
111
360415
2962
ve iki yanınız için kendinize güzel bir çay demleyin.
06:04
Being full of affection for one's goofy, self-centered,
112
364425
4683
Bir insanın evinde gibi hissettiği an kendi sersem, bencil, huysuz ve
06:09
cranky, annoying self
113
369132
2493
rahatsız edici yönlerine
06:11
is home.
114
371649
1529
sempati duyduğu andır.
06:13
It's where world peace begins.
115
373202
2032
Dünya barışı da tam olarak bu noktada başlar.
06:16
Number five:
116
376858
1717
5 Numara:
06:18
chocolate with 75 percent cacao is not actually a food.
117
378599
5064
%75 oranında kakao içeren çikolatalar aslında yiyecek değildir.
06:23
(Laughter)
118
383687
4012
(Gülüşmeler)
06:27
Its best use is as a bait in snake traps
119
387723
4080
En iyi ihtimalle yılanlar için kurduğunuz tuzaklara yem olarak koyabilirsiniz
06:31
or to balance the legs of wobbly chairs.
120
391827
4560
ya da bir ayağı kısa olan sandalyeleri desteklemek için kullanırsınız.
06:36
It was never meant to be considered an edible.
121
396411
3251
Bu çikolata insan tüketimi için üretilmiş bir şey olamaz.
06:41
Number six --
122
401685
1365
6 Numara:
06:43
(Laughter)
123
403074
3504
(Gülüşmeler)
06:46
writing.
124
406602
1256
Yazmak.
06:48
Every writer you know writes really terrible first drafts,
125
408694
4388
Tanıdığınız her yazar, gerçekten çok kötü olan pek çok taslak metine sahiptir,
06:53
but they keep their butt in the chair.
126
413106
2153
ama onlar sebatla yazmaya devam ederler.
06:55
That's the secret of life.
127
415283
1720
Hayatın sırrı da budur.
06:57
That's probably the main difference between you and them.
128
417027
3200
Muhtemelen, onlar ve siz arasındaki en büyük fark da bu.
07:00
They just do it.
129
420251
1462
Onlar sabredip yapıyorlar.
07:01
They do it by prearrangement with themselves.
130
421737
2566
Bunu kendilerine söz vererek yapıyorlar.
07:04
They do it as a debt of honor.
131
424327
2043
Bunu bir şeref borcu bilerek yapıyorlar.
07:07
They tell stories that come through them
132
427156
2294
İçlerindeki hikâyeleri, günlere bölüp
07:09
one day at a time, little by little.
133
429474
2510
yavaş yavaş anlatıyorlar.
07:12
When my older brother was in fourth grade,
134
432008
2226
Bir keresinde, abim dördüncü sınıftayken,
07:14
he had a term paper on birds due the next day,
135
434258
3974
ertesi güne teslim etmesi gereken ama daha başlamadığı,
07:18
and he hadn't started.
136
438256
2280
kuşlar hakkında bir dönem ödevi vardı.
07:20
So my dad sat down with him with an Audubon book,
137
440560
4082
Babam ağabeyimin yanına, bir kitap, kâğıt,
07:24
paper, pencils and brads --
138
444666
2344
kalem ve raptiyeler alıp oturdu --
07:27
for those of you who have gotten a little less young and remember brads --
139
447034
5600
-- biraz daha az genç olanlarınız raptiyeleri hatırlayacaktır --
07:32
and he said to my brother,
140
452658
2830
ve ağabeyime dedi ki:
07:35
"Just take it bird by bird, buddy.
141
455512
2610
"Dostum, kuşları teker teker yaz.
07:38
Just read about pelicans
142
458146
2315
Önce sadece pelikanlar hakkında oku
07:40
and then write about pelicans in your own voice.
143
460485
3856
ve sonra kendi ses tonunda pelikanlar hakkında bir şeyler yaz.
07:44
And then find out about chickadees,
144
464365
3155
Sonra baştankaralar hakkında oku
07:47
and tell us about them in your own voice.
145
467544
2771
ve sonra kendi sesini kullanarak onlar hakkında yaz.
07:50
And then geese."
146
470339
1746
Sonra da kazlara geçersin."
07:52
So the two most important things about writing are: bird by bird
147
472109
3748
Yani, yazı yazarken iki şey çok önemli: Her seferde tek bir kuş yazın
07:55
and really god-awful first drafts.
148
475881
3106
ve ilk taslaklarınız gerçekten berbat olsun.
07:59
If you don't know where to start,
149
479779
1675
Nereden başlayacağınızı bilemiyorsanız,
08:01
remember that every single thing that happened to you is yours,
150
481478
3229
şunu hatırlayın ki, başınıza gelen her şey size aittir
08:04
and you get to tell it.
151
484731
1516
ve ancak siz anlatabilirsiniz.
08:06
If people wanted you to write more warmly about them,
152
486672
3162
Eğer insanlar onlar hakkında daha iyi şeyler yazmanızı diliyorlarsa
08:09
they should've behaved better.
153
489858
1720
size daha iyi davranmalılardı.
08:11
(Laughter)
154
491602
3030
(Gülüşmeler)
08:14
(Applause)
155
494656
2910
(Alkış)
08:18
You're going to feel like hell if you wake up someday
156
498965
2873
Bir gün uyandığınızda
08:21
and you never wrote the stuff
157
501862
1761
kalbinizin köşelerini tırmalayan
08:23
that is tugging on the sleeves of your heart:
158
503647
3461
hikâyeleri, anıları, hayalleri ve şarkıları
08:27
your stories, memories, visions and songs --
159
507132
3396
kendi gerçekliğinizi
08:30
your truth,
160
510552
1653
olayların "sizce"sini kendi ses
08:32
your version of things --
161
512229
1825
tonunuzda hiç yazmadığınızı fark etmek
08:34
in your own voice.
162
514078
1485
size çok kötü hissettirecek.
08:35
That's really all you have to offer us,
163
515587
2475
Diğerlerine vermeniz gereken tek şey bu
08:38
and that's also why you were born.
164
518086
2454
ve zaten doğma sebebiniz de bu.
08:42
Seven: publication and temporary creative successes
165
522308
4185
7 Numara: Kitabınızın çıkması ve yaratıcılığınızın geçici başarıları
08:46
are something you have to recover from.
166
526517
2190
üstesinden gelmek zorunda olduğunuz türden olaylardır.
08:49
They kill as many people as not.
167
529564
2842
Bu başarılar hem güldürür, hem de öldürür.
08:52
They will hurt, damage and change you
168
532430
2530
Hayal edemeyeceğiniz şekillerde sizin canınızı yakar,
08:54
in ways you cannot imagine.
169
534984
2114
size zarar verir ve sizi değiştirirler.
08:57
The most degraded and evil people I've ever known
170
537527
3516
Hayatımda tanıdığım en aşağılık ve kötü insanlar
09:01
are male writers who've had huge best sellers.
171
541067
3109
çok satanlar listesinde kitapları bulunan erkek yazarlardır.
09:04
And yet, returning to number one, that all truth is paradox,
172
544913
4157
Ama 1 numaramıza dönecek olursak, bütün gerçekler paradokstur,
09:09
it's also a miracle to get your work published,
173
549094
2425
ve yazdıklarınızın basılması, hikâyelerinizin
09:11
to get your stories read and heard.
174
551543
2836
okunması ve duyulması bir mucize gibidir.
09:14
Just try to bust yourself gently of the fantasy
175
554403
2755
Kitabınızı bastırmanın vereceği iyileşmenin fantezisinden
09:17
that publication will heal you,
176
557182
2454
ve içinizdeki İsviçre peyniri deliklerini
09:19
that it will fill the Swiss-cheesy holes inside of you.
177
559660
4084
dolduracağı hayalinden kendinizi arındırın.
09:23
It can't.
178
563768
1594
Yapamaz.
09:25
It won't.
179
565386
1360
Yapmayacak.
09:26
But writing can.
180
566770
1705
Ama yazı yazmak yapabilir.
09:28
So can singing in a choir or a bluegrass band.
181
568499
3598
Ya da bir koroda veya Bluegrass grubunda şarkı söylemek de yapabilir.
09:32
So can painting community murals or birding
182
572121
3307
Halka açık duvarlara resimler çizmek, kuşlarla ilgilenmek ya da artık
09:35
or fostering old dogs that no one else will.
183
575452
3168
kimsenin istemediği yaşlı köpeklerin bakımını üstlenmek de olabilir.
09:40
Number eight: families.
184
580390
3051
8 Numara: Aileler.
09:44
Families are hard, hard, hard,
185
584703
3096
Aileler çok çok ama çok zordur,
09:47
no matter how cherished and astonishing they may also be.
186
587823
3426
ne kadar tatlı ve harika olsalar bile...
09:51
Again, see number one.
187
591273
2126
Detaylı bilgi için 1 Numaraya bakın.
09:53
(Laughter)
188
593423
1047
(Gülüşmeler)
09:54
At family gatherings where you suddenly feel homicidal or suicidal --
189
594494
4288
Ailece bir araya gelinen zamanlarda
intihar etme veya cinayet işlemek isterseniz --
09:58
(Laughter)
190
598806
1016
(Gülüşmeler)
09:59
remember that in all cases,
191
599846
2331
şunu hatırlayın ki,
10:02
it's a miracle that any of us, specifically, were conceived and born.
192
602201
5464
her birimizin bir rahme düşmesi ve doğması bir mucizedir.
10:08
Earth is forgiveness school.
193
608340
1927
Dünya affetmeler okuludur.
10:10
It begins with forgiving yourself,
194
610291
2110
Bu, kendinizi affederek başlar
10:12
and then you might as well start at the dinner table.
195
612425
3274
ve sonra bunu sofraya da taşıyabilirsiniz.
10:16
That way, you can do this work in comfortable pants.
196
616460
3645
Böylece bu işi daha rahat pantolonlar giyerek yapabilirsiniz.
10:20
(Laughter)
197
620129
2946
(Gülüşmeler)
10:23
When William Blake said that we are here
198
623099
1947
William Blake "Bu dünyaya
10:25
to learn to endure the beams of love,
199
625070
2988
sevginin ışınlarına tahammül etmeyi öğrenmek için geldik"
10:28
he knew that your family would be an intimate part of this,
200
628082
3333
dediğinde, ailelerinizin bu işin önemli bir parçası olduğunu biliyordu,
10:31
even as you want to run screaming for your cute little life.
201
631439
3694
canınızı kurtarmak için çığlık atarak ailenizden kaçmayı isteseniz bile.
10:35
But I promise you are up to it.
202
635631
2559
Yapabileceğinize eminim.
10:38
You can do it, Cinderella, you can do it,
203
638214
3380
Yapabilirsin Sinderella, yapabilirsin ve
10:41
and you will be amazed.
204
641618
2025
yapabildiğinde gerçekten çok şaşıracaksın.
10:44
Nine: food.
205
644984
1793
9 Numara: Yemek.
10:48
Try to do a little better.
206
648007
2538
Biraz daha çaba göstermeniz gerek.
10:51
I think you know what I mean.
207
651317
1890
Bence ne dediğimi anladınız siz.
10:53
(Laughter)
208
653231
3645
(Gülüşmeler)
11:02
Number 10 --
209
662979
1151
10 Numara --
11:04
(Laughter)
210
664154
2224
(Gülüşmeler)
11:06
grace.
211
666402
1185
Rahmet.
11:08
Grace is spiritual WD-40,
212
668248
3107
Rahmet, ruhun pas sökücüsü gibidir
11:11
or water wings.
213
671379
1480
ya da su kollukları.
11:12
The mystery of grace is that God loves Henry Kissinger and Vladimir Putin
214
672883
5967
Rahmetin sırrı ise, Tanrı'nın Henry Kissinger ve Vladimir Putin'i
11:18
and me
215
678874
1159
ve beni
11:20
exactly as much as He or She loves your new grandchild.
216
680057
4356
yeni doğan torununuzla eşit derecede sevmesidir.
11:24
Go figure.
217
684808
1217
Haydi çık işin içinden çıkabilirsen.
11:26
(Laughter)
218
686049
1777
(Gülüşmeler)
11:27
The movement of grace is what changes us, heals us
219
687850
3337
Rahmet, bizi değiştiren iyileştiren bir güçtür
11:31
and heals our world.
220
691211
1998
ve aynı zamanda dünyamızı da iyileştirir.
11:33
To summon grace, say, "Help," and then buckle up.
221
693233
3771
Rahmeti çağırmak için "İmdat" diye bağırın ve kemerlerinizi bağlayın.
11:37
Grace finds you exactly where you are,
222
697028
2690
Rahmet sizi neredeyseniz bulur,
11:39
but it doesn't leave you where it found you.
223
699742
2525
ama sizi olduğunuz yerde bırakmaz.
11:42
And grace won't look like Casper the Friendly Ghost,
224
702291
3096
Ve ne yazık ki, rahmet, Sevimli Hayalet Casper'a
11:45
regrettably.
225
705411
1605
hiç benzemiyor.
11:47
But the phone will ring or the mail will come
226
707040
2383
Ama bir telefon çalacak ya da bir posta gelecek
11:49
and then against all odds,
227
709447
1480
ve tüm ihtimallere karşın
11:50
you'll get your sense of humor about yourself back.
228
710951
2979
kendinizle dalga geçebilme yetiniz size geri dönecek.
11:54
Laughter really is carbonated holiness.
229
714391
3319
Kahkaha kutsallığın kömürleşmiş hâlidir.
11:58
It helps us breathe again and again
230
718694
2692
Tekrar tekrar nefes almamızı sağlar,
12:01
and gives us back to ourselves,
231
721410
2133
bizi kendimize getirir
12:03
and this gives us faith in life and each other.
232
723567
3737
hayata ve birbirimize olan inancımızı tazeler.
12:08
And remember -- grace always bats last.
233
728315
3978
Ve unutmayın: Rahmet gözünü her zaman en son kapatandır.
12:13
Eleven: God just means goodness.
234
733472
3109
11 Numara: Tanrı sadece iyilik demektir.
12:16
It's really not all that scary.
235
736605
2441
Aslında korkulacak hiçbir şey yok.
12:19
It means the divine or a loving, animating intelligence,
236
739070
4450
Tanrı, kutsal ya da sevecen hareketli bir zekâ
12:23
or, as we learned from the great "Deteriorata,"
237
743544
3725
ya da büyük "Deteriorata"dan öğrendiğimiz üzere
12:27
"the cosmic muffin."
238
747293
1608
"kozmik bir topkek."
12:29
A good name for God is: "Not me."
239
749620
2919
Tanrı için güzel bir diğer isim: "Ben değil."
12:33
Emerson said that the happiest person on Earth
240
753647
2746
Emerson der ki, Dünya'daki en mutlu insan
12:36
is the one who learns from nature the lessons of worship.
241
756417
4178
ibadetini doğanın ta kendisinden öğrenen kişidir.
12:40
So go outside a lot and look up.
242
760619
3126
Dışarı çıkın ve yukarı bakın.
12:43
My pastor said you can trap bees on the bottom of mason jars without lids
243
763769
4503
Rahibim bana demişti ki, arıları kapaksız kavanozlara hapsetmek kolaydır,
12:48
because they don't look up,
244
768296
1713
çünkü onlar yukarı bakmazlar
12:50
so they just walk around bitterly bumping into the glass walls.
245
770033
4400
ve bu yüzden de cam kavanoza çarpa çarpa çaresiz bir şekilde uçar dururlar.
12:54
Go outside. Look up.
246
774457
2368
Dışarı çıkın. Yukarı bakın.
12:56
Secret of life.
247
776849
1367
Bu hayatın sırrı.
12:59
And finally: death.
248
779297
1864
Ve son olarak: Ölüm.
13:02
Number 12.
249
782193
1280
Numara 12.
13:04
Wow and yikes.
250
784466
1777
Hem vay canına, hem de iğrenç.
13:07
It's so hard to bear when the few people you cannot live without die.
251
787195
4225
Onsuz yapamam dediğiniz bir avuç insanın ölümüne katlanmak çok zor bir şey.
13:11
You'll never get over these losses, and no matter what the culture says,
252
791444
3637
Kültürünüz ne derse desin, bu kayıpların üstesinden gelemeyeceksiniz,
13:15
you're not supposed to.
253
795105
1867
çünkü böyle olması gerekiyor.
13:16
We Christians like to think of death as a major change of address,
254
796996
5143
Biz Hristiyanlar, ölümü bir çeşit adres değişikliği olarak düşünüyoruz,
13:22
but in any case, the person will live again fully in your heart
255
802163
4586
ama her halükârda, sevdiğiniz kişi kalbinizde canlı kalabiliyor.
13:26
if you don't seal it off.
256
806773
1992
tabii eğer kalbinizi mühürlemezseniz.
13:28
Like Leonard Cohen said, "There are cracks in everything,
257
808789
2768
Leonard Cohen'in dediği gibi, "Her şeyin üstünde çatlaklar vardır,
13:31
and that's how the light gets in."
258
811581
1853
ışık içeri ancak böyle girer.''
13:33
And that's how we feel our people again fully alive.
259
813458
3578
Ve tüm sevdiklerimizin hayatta olduğunu ancak böyle hissedebiliriz.
13:39
Also, the people will make you laugh out loud
260
819060
4011
Bazen, insanlar en olmadık zamanlarda kahkaha atacak kadar çok
13:43
at the most inconvenient times,
261
823095
3066
gülmenizi sağlar
13:46
and that's the great good news.
262
826185
2074
ve bu gerçekten harika bir şey.
13:48
But their absence will also be a lifelong nightmare of homesickness for you.
263
828283
4455
Ve yoklukları ise, hayat boyunca bir kâbus içinde gurbette gibi hissetmenizi sağlar.
13:52
Grief and friends, time and tears will heal you to some extent.
264
832762
4681
Yas etmek, arkadaşlarınız, zaman ve gözyaşları
sizi ancak bir noktaya kadar iyileştirebilir.
13:57
Tears will bathe and baptize and hydrate and moisturize you
265
837467
4251
Gözyaşlarınız sizi ve üstünde durduğunuz zemini yıkar, nemlendirir
14:01
and the ground on which you walk.
266
841742
2329
ve vaftiz eder.
14:04
Do you know the first thing that God says to Moses?
267
844095
3031
Tanrı'nın Hz. Musa'ya söylediği ilk şey neydi biliyor musunuz?
14:07
He says, "Take off your shoes."
268
847848
2494
"Ayakkabılarını çıkar" demiş.
14:10
Because this is holy ground, all evidence to the contrary.
269
850899
4040
Çünkü kim ne derse desin, bastığınız toprak kutsaldır.
14:14
It's hard to believe, but it's the truest thing I know.
270
854963
3065
İnanması güç, biliyorum. Ama bu bildiğim en doğru şey.
14:18
When you're a little bit older, like my tiny personal self,
271
858052
4142
Naçizane ben gibi biraz daha yaşlı olduğunuzda
14:22
you realize that death is as sacred as birth.
272
862218
3806
ölümün de tıpkı doğum gibi kutsal olduğunu fark ediyorsunuz.
14:26
And don't worry -- get on with your life.
273
866605
2994
Ama sakın üzülmeyin -- hayatınıza devam edin.
14:30
Almost every single death is easy and gentle
274
870225
4495
Yaklaşık her ölüm oldukça kolay ve hafif olur,
14:34
with the very best people surrounding you
275
874744
3016
ihtiyaç duyduğunuz sürece
14:37
for as long as you need.
276
877784
1843
en sevdiğiniz insanlar yanınızdadır.
14:39
You won't be alone.
277
879651
1640
Yalnız olmazsınız.
14:42
They'll help you cross over to whatever awaits us.
278
882506
3668
Bizleri diğer tarafta bekleyen her ne ise, bu geçişi yapmamıza yardım edecekler.
14:46
As Ram Dass said,
279
886691
1737
Ram Dass'ın dediği gibi,
14:48
"When all is said and done,
280
888452
1860
"Yapılacak her şey yapıldığında ve söylenecek sözler tükendiğinde,
14:50
we're really just all walking each other home."
281
890336
3000
aslında sadece birlikte eve yürüdüğümüzü fark ederiz."
14:54
I think that's it,
282
894844
1588
Bence hepsi bu kadar,
14:56
but if I think of anything else,
283
896456
2102
ama eğer başka bir şey daha düşünecek olursam,
14:58
I'll let you know.
284
898582
1462
size haber veririm.
15:00
Thank you.
285
900068
1203
Teşekkürler.
15:01
(Applause)
286
901295
1579
(Alkış)
15:02
Thank you.
287
902898
1276
Teşekkürler.
15:04
(Applause)
288
904198
1808
(Alkış)
15:06
I was very surprised to be asked to come,
289
906030
2154
Konuşma yapmamı istediklerinde
15:08
because it is not my realm,
290
908208
2683
çok şaşırmıştım çünkü teknoloji, dizayn ya da eğlence
15:10
technology or design or entertainment.
291
910915
2327
benim alanlarım değil.
15:13
I mean, my realm is sort of faith and writing
292
913266
3181
Yani ben daha çok inanç ve yazı yazma konularında
15:16
and kind of lurching along together.
293
916471
2950
bir şeyleri birleştirip duruyorum.
15:19
And I was surprised,
294
919445
1763
Ve çağırdıklarında
15:21
but they said I could give a talk, and I said I'd love to.
295
921232
4273
gerçekten çok şaşırmıştım ve teklifi de seve seve kabul ettim.
15:25
(Video) If you don't know where to start,
296
925529
2052
(Video) Eğer nereden başlamanız gerektiğini bilmiyorsanız,
15:27
remember that every single thing that happened to you is yours
297
927605
3125
şunu hatırlayın ki, başınıza gelen her şey size aittir
15:30
and you get to tell it.
298
930754
1378
ve ancak anlatabilirsiniz.
15:32
Anne Lamott: People are very frightened and feel really doomed
299
932156
3105
İnsanlar Amerika'da oldukça korkmuş ve hatta lanetlenmiş
15:35
in America these days,
300
935285
1188
hissediyorlar
15:36
and I just wanted to help people get their sense of humor about it
301
936497
3141
ve ben sadece insanlara bununla dalga geçme gücünü vermek
15:39
and to realize how much isn't a problem.
302
939662
3598
ve bunun aslında bir problem olmadığını göstermek istedim.
15:43
If you take an action,
303
943284
3226
Eğer illa bir şey yapacaksanız,
15:47
take a really healthy or loving or friendly action,
304
947359
3563
sağlıklı, sevecen ve arkadaşça bir şey yapın ki,
15:50
you'll have loving and friendly feelings.
305
950946
2861
sevecen ve arkadaşça duygular hissedebilesiniz.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7