Give yourself permission to be creative | Ethan Hawke | TED

2,905,493 views ・ 2020-08-11

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Can Boysan Gözden geçirme: Cihan Ekmekçi
00:13
I was hoping today to talk a little bit about creativity.
0
13312
4053
Bugün yaratıcılık hakkında biraz konuşmayı umuyordum.
00:17
You know, a lot of people really struggle
1
17389
1970
Birçok insan yaratıcı olmak adına
00:19
to give themselves permission to be creative.
2
19383
2219
kendilerine izin vermek için çok mücadele ediyor.
00:21
And reasonably so.
3
21626
1259
Makul derecede böyleler.
00:22
I mean, we're all a little suspect of our own talent.
4
22909
2757
Hepimiz kendi yeteneklerimizden biraz şüphe duyarız.
00:25
And I remember a story I came across in my early 20s
5
25690
3980
20'li yaşlarımın başlarında denk geldiğim
ve benim için bir şekilde çok anlamlı olan bir hikâye hatırlıyorum.
00:29
that kind of meant a lot to me.
6
29694
2290
00:32
I was really into Allen Ginsberg,
7
32008
1629
Allen Ginsberg'den çok hoşlanıyordum,
00:33
and I was reading his poetry,
8
33661
1429
onun şiirlerini okuyordum,
00:35
and I was reading -- he did a lot of interviews --
9
35114
2785
çok okuyordum -- çok röportaj veriyordu --
00:37
and one time, William F. Buckley had this television program
10
37923
4311
ve bir kez de William F. Buckley'in
"Firing Line" adındaki televizyon programına Ginsberg çıkmıştı
00:42
called "Firing Line,"
11
42258
1540
00:43
and Ginsberg went on there and sang a Hare Krishna song
12
43822
3955
ve orada mızıka çalıp
00:47
while playing the harmonium.
13
47801
2094
bir Hare Krishna şarkısı söylemişti.
00:49
And he got back to New York to all his intelligentsia friends,
14
49919
2914
Sonra New York'taki tüm entelektüel arkadaşlarına geri döndü
ve o arkadaşları ona şöyle dedi:
00:52
and they all told him,
15
52857
1151
"Herkesin senin aptal olduğunu düşündüğünü
00:54
"Don't you know that everybody thinks you're an idiot,
16
54032
2559
ve bütün ülkenin seninle dalga geçtiğini bilmiyor musun?"
00:56
and the whole country's making fun of you?"
17
56615
2111
00:59
And he said, "That's my job.
18
59369
2221
O şöyle dedi: "Bu benim işim,
01:02
I'm a poet, and I'm going to play the fool.
19
62679
2631
ben bir şairim ve aptalmış gibi yapacağım.
01:05
Most people have to go to work all day long,
20
65334
2430
Çoğu insan bütün gün işe gitmek zorunda
01:07
and they come home and they fight with their spouse,
21
67788
2454
ve eve gelip eşleriyle kavga ediyorlar,
sonra yemek yiyorlar ve eski televizyonu açıyorlar
01:10
and they eat, and they turn on the old boob tube,
22
70266
2347
01:12
and somebody tries to sell them something,
23
72637
1971
ve bazı insanlar onlara bir şeyler satmak istiyor
01:14
and I just screwed all that up.
24
74632
1522
ve bunların hepsini berbat ettim.
01:16
I went on and I sang about Krishna,
25
76178
2175
Devam edip Krishna şarkısı söyledim
01:18
and now they're sitting in bed and going, 'Who is this stupid poet?'
26
78377
3725
ve onlar şimdi yatakta oturup şöyle diyorlar:
"Kim bu aptal şair?
01:22
And they can't fall asleep, right?"
27
82126
1713
Sonra da uyuyamıyorlar, değil mi?
01:23
And that's his job as a poet.
28
83863
2228
Bu, şairin işi
ve ben de bunu çok özgürleştirici buluyorum
01:26
And so, I find that very liberating,
29
86115
1832
01:27
because I think that most of us really want to offer the world
30
87971
3965
çünkü bence çoğumuz,
dünyaya kaliteli bir şeyler vermeyi çok istiyoruz,
01:31
something of quality,
31
91960
1775
01:33
something that the world will consider good or important.
32
93759
3460
dünyanın iyi veya önemli olarak addettiği şeyler bunlar.
01:37
And that's really the enemy,
33
97243
2980
Bu, gerçek bir düşman
01:40
because it's not up to us whether what we do is any good,
34
100247
4598
çünkü yaptığımızın iyi olup olmadığı bize bağlı değil
01:44
and if history has taught us anything,
35
104869
2062
ve tarih bize bir şey öğrettiyse
01:46
the world is an extremely unreliable critic.
36
106955
2747
o da şu ki dünya, son derece güvenilmez bir eleştirmen.
01:50
Right?
37
110178
1155
01:51
So you have to ask yourself:
38
111730
1447
Kendinize şunu sormalısınız:
01:53
Do you think human creativity matters?
39
113891
3653
İnsanın yaratıcılığının önemli olduğunu düşünüyor musunuz?
01:58
Well, hmm.
40
118649
1995
02:00
Most people don't spend a lot of time thinking about poetry. Right?
41
120668
4298
Çoğu insan şiir üzerine düşünmek için çok fazla zaman harcamıyor, değil mi?
02:04
They have a life to live,
42
124990
1225
Yaşayacakları bir hayatları var
02:06
and they're not really that concerned with Allen Ginsberg's poems
43
126239
3110
ve Allen Ginsberg'ün ya da başkalarının şiirleriyle
02:09
or anybody's poems,
44
129373
1326
o kadar da çok ilgilenmiyorlar,
02:10
until their father dies,
45
130723
2547
babaları öldüğünde cenazeye gidene dek
02:13
they go to a funeral,
46
133294
1185
02:14
you lose a child,
47
134503
1958
ya da çocuklarını kaybedince,
02:16
somebody breaks your heart, they don't love you anymore,
48
136485
2654
birisi sizin kalbinizi kırdığında ve sizi artık sevmediğinde
02:19
and all of a sudden,
49
139163
1171
birdenbire yaşamdan bir anlam çıkarmada umutsuz oluyorsunuz
02:20
you're desperate for making sense out of this life,
50
140358
3828
ve "hiç kimse hayatında hiç böylesine kötü hissetti mi?
02:24
and, "Has anybody ever felt this bad before?
51
144210
3419
Bu kara bulutlardan nasıl çıkabildiler?" diye soruyorsunuz.
02:27
How did they come out of this cloud?"
52
147653
1804
02:29
Or the inverse -- something great.
53
149481
1777
Ya da tam tersini -- harika bir şey yaşıyorsunuz.
02:31
You meet somebody and your heart explodes.
54
151282
2039
Biriyle tanışınca sanki kalbiniz patlıyor.
02:33
You love them so much, you can't even see straight.
55
153345
2821
Onları o kadar çok seviyorsunuz ki kafanız bulanıyor.
02:36
You know, you're dizzy.
56
156190
1173
Başınız dönüyor.
02:37
"Did anybody feel like this before? What is happening to me?"
57
157387
2977
"Daha önce hiç kimse böyle hissetti mi? Bana neler oluyor?" diyorsunuz.
02:40
And that's when art's not a luxury, it's actually sustenance.
58
160388
4549
İşte bu, sanat bir lüks değil bir gereklilik olduğunda gerçekleşir.
02:44
We need it.
59
164961
1190
Buna ihtiyacımız var.
02:46
OK. Well, what is it?
60
166175
2124
Pekâlâ, bu nedir?
02:48
Human creativity is nature manifest in us.
61
168323
5225
İnsanın yaratıcılığı, içimizdeki doğanın dışa vurumu.
02:53
We look at the, oh ...
62
173572
2844
Şuraya bakıyoruz,
02:57
the aurora borealis. Right?
63
177563
1427
kuzey ışıklarına bakıyoruz, değil mi?
02:59
I did this movie called "White Fang" when I was a kid,
64
179014
2565
Çocukken "Beyaz Diş" filminde oynamıştım,
03:01
and we shot up in Alaska,
65
181603
1210
film Alaska'da çekilmişti
03:02
and you go out at night
66
182837
1154
ve gece dışarı çıktığımda
gökyüzü mor, pembe ve beyaz ışıklarla dalgalanıyordu
03:04
and the sky was like rippling with purple and pink and white,
67
184015
3440
03:07
and it's the most beautiful thing I ever saw.
68
187479
2128
ve bu gördüğüm en güzel şeydi.
03:09
It really looked like the sky was playing.
69
189631
2240
Gökyüzü sanki oyun oynuyor gibiydi.
03:11
Beautiful.
70
191895
1151
Çok güzeldi.
Gün batımında Büyük Kanyon'a gidin.
03:13
You go to Grand Canyon at sundown.
71
193070
1629
03:14
It's beautiful.
72
194723
1151
Orası da çok güzel.
03:15
We know that's beautiful.
73
195898
1225
Güzel olduğunu biliyoruz.
Peki ya aşık olmak?
03:17
But fall in love?
74
197147
1505
03:18
Your lover's pretty beautiful.
75
198676
1464
Sevdiğiniz çok güzel.
03:20
I have four kids.
76
200164
1687
Benim dört çocuğum var.
03:21
Watching them play?
77
201875
1524
Onları oynarken izlemek
03:23
Watching them pretend to be a butterfly
78
203423
2268
ya da kelebekmiş gibi yapıp evin etrafında koşturmalarını
03:25
or run around the house and doing anything,
79
205715
2173
ve herhangi bir şey yapmalarını izlemek çok güzel.
03:27
it's so beautiful.
80
207912
2336
03:30
And I believe that we are here on this star in space
81
210272
4139
İnanıyorum ki uzayda bu yıldızın içinde
birbirimize yardım etmeye çalışmak için varız, değil mi?
03:34
to try to help one another. Right?
82
214435
2580
03:37
And first we have to survive,
83
217039
2422
İlk olarak hayatta kalmak zorundayız,
03:39
and then we have to thrive.
84
219485
1363
sonra da gelişmeliyiz.
03:40
And to thrive, to express ourselves,
85
220872
3334
Gelişirken kendimizi ifade etmeliyiz.
03:44
alright, well, here's the rub: we have to know ourselves.
86
224230
2883
Sıkıntı şu ki, kendimizi tanımak zorundayız.
03:47
What do you love?
87
227137
1363
Neyi seviyorsunuz?
03:49
And if you get close to what you love,
88
229000
2156
Eğer sevdiğinize yaklaşırsanız
03:51
who you are is revealed to you,
89
231180
1712
kim olduğunuz su yüzüne çıkar ve gelişir.
03:52
and it expands.
90
232916
1753
03:54
For me, it was really easy.
91
234693
1723
Benim için bu çok kolaydı.
03:56
I did my first professional play. I was 12 years old.
92
236440
2584
İlk profesyonel tiyatro oyununa 12 yaşındayken çıktım.
03:59
I was in a play called "Saint Joan" by George Bernard Shaw
93
239048
2833
George Bernard Shaw'ın "Saint Joan" adlı bir oyunuydu
04:01
at the McCarter Theatre,
94
241905
1356
ve McCarter tiyatrosundaydı.
04:03
and -- boom! -- I was in love.
95
243285
1908
Sonra güm! Aşık oldum.
04:05
My world just expanded.
96
245908
2015
Dünyam genişledi.
04:08
And that profession -- I'm almost 50 now --
97
248345
2146
Bu meslek -- şu an neredeyse 50 yaşındayım --
04:10
that profession has never stopped giving back to me,
98
250515
2778
bu meslek bana karşılık vermeyi hiç bırakmadı
04:13
and it gives back more and more,
99
253317
2032
ve bana daha da çok karşılık verdi,
04:15
mostly, strangely,
100
255373
2593
tuhaftır ki bu çoğunlukla oynadığım karakterler yoluyla oldu.
04:17
through the characters that I've played.
101
257990
1953
04:19
I've played cops, I've played criminals,
102
259967
3030
Polisi oynadım, suçluyu oynadım,
04:23
I've played priests, I've played sinners,
103
263021
2624
papazı oynadım, günahkârı oynadım
04:25
and the magic of this over a lifetime, over 30 years of doing this,
104
265669
4727
ve 30 yıl boyunca bu işi yapmakta ve bunun yaşam boyu sürmesindeki sihir,
04:30
is that you start to see that my experiences,
105
270420
2865
benim, Ethan'ın deneyimlerini görmeye başlıyorsunuz
04:33
me, Ethan, is not nearly as unique
106
273309
3376
ve ben sandığım kadar eşsiz biri değilim.
04:36
as I thought.
107
276709
1151
04:37
I have so much in common with all these people.
108
277884
3039
Bu insanların hepsiyle ortak bir yanım var
04:40
And so they have something in common with me.
109
280947
2816
ve onların da benimle ortak yanları var.
04:44
You start to see how connected we all are.
110
284400
4106
Hepimizin nasıl birbirimize bağlı olduğunu anlamaya başlıyorsunuz.
04:48
My great-grandmother, Della Hall Walker Green,
111
288530
3725
Büyükannem Della Hall Walker Green ölüm döşeğindeyken
04:52
on her deathbed,
112
292279
1826
04:54
she wrote this little biography in the hospital,
113
294129
3715
kısa bir yaşam öyküsünü hastanede yazdı
04:57
and it was only about 36 pages long,
114
297868
2787
ve sadece 36 sayfaydı,
05:00
and she spent about five pages
115
300679
3355
bunun yaklaşık beş sayfasını
05:04
on the one time she did costumes for a play.
116
304058
3109
bir oyun için bir kez kostüm yaptığını yazmakla harcamıştı.
05:07
Her first husband got, like, a paragraph.
117
307191
3146
İlk eşiyle ilgili olanlar bir paragraftı.
05:10
Cotton farming, of which she did for 50 years, gets a mention.
118
310361
4994
50 yıl boyunca yaptığı pamuk çiftçiliğinden bahsetmişti.
05:15
Five pages on doing these costumes.
119
315379
2987
Kostümlerle ilgili beş sayfa yazmıştı.
05:18
And I look -- my mom gave me one of her quilts that she made,
120
318390
3439
Bakıyorum da -- annem, yaptığı yatak örtülerinden birini bana bıraktı,
05:21
and you can feel it.
121
321853
1181
siz de onu hissedebilirsiniz.
05:23
She was expressing herself,
122
323058
1879
O kendini ifade ediyordu
05:24
and it has a power that's real.
123
324961
2000
ve gerçek olan bir gücü vardı.
05:26
I remember my stepbrother and I went to go see "Top Gun,"
124
326985
3736
Üvey erkek kardeşimle birlikte
Top Gun filmini izlemeye gittiğimizi hatırlıyorum,
05:30
whatever year that came out.
125
330745
1591
hangi yıl çıkmıştı bilmiyorum.
05:32
And I remember we walked out of the mall, it was, like, blazing hot,
126
332360
3227
Alışveriş merkezinden çıktığımızı da hatırlıyorum, hava aşırı sıcaktı,
05:35
I just looked at him,
127
335611
1195
ona baktım, ikimiz de filmin Tanrı'dan bir çağrı olduğunu hissetmiştik.
05:36
and we both felt that movie just like a calling from God.
128
336830
3792
05:40
You know? Just ...
129
340646
1791
Öyle bir şeydi ki,
05:42
But completely differently.
130
342521
1305
çok farklıydı.
05:43
Like, I wanted to be an actor.
131
343860
1439
Aktör olmak istemiştim.
İnsanları hislendiren bir şeyler yapmalıydım,
05:45
I was like, I've got to make something that makes people feel.
132
345299
2911
bunun bir parçası olmak istiyordum.
05:48
I just want to be a part of that.
133
348210
1671
Üvey kardeşim de asker olmak istiyordu.
05:49
And he wanted to be in the military.
134
349881
1724
Tek yaptığımız polisçilik, askercilik oynamak,
05:51
That's all we ever did was play FBI, play army man,
135
351605
2422
05:54
play knights, you know, and I'd like, pose with my sword,
136
354027
2691
şövalye olup kılıç sallamaktı.
05:56
and he would build a working crossbow
137
356718
1778
Kardeşim, oku ağaca saplanabilen,
05:58
that you could shoot an arrow into a tree.
138
358496
2013
çalışan bir yaylı tüfek yapacaktı.
06:00
So he joins the army.
139
360629
1151
Sonunda asker oldu.
06:01
Well, he just retired a colonel in the Green Berets.
140
361780
2650
ABD Ordusu Özel Harekât Kuvvetleri'nden albay olarak emekli oldu.
06:04
He's a multidecorated combat veteran of Afghanistan and Iraq.
141
364864
3849
Çok arma sahibi oldu ve Afganistan ile Irak'ta savaşıp emekli oldu.
06:08
He now teaches a sail camp for children of fallen soldiers.
142
368737
3502
Şu sıralar, şehit askerlerin çocuklarına bir yelken kampında öğretmenlik yapıyor.
06:12
He gave his life to his passion.
143
372263
1677
Hayatını tutkusuna verdi.
06:13
His creativity was leadership,
144
373964
2541
Onun yaratıcılığı liderlikti,
06:16
leading others,
145
376529
1179
diğer insanlara cesaretiyle liderlik ve yardım etmekti.
06:17
his bravery, to help others.
146
377732
1343
06:19
That was something he felt called to do,
147
379099
2384
Bu onun çağrıldığını hissettiği bir şeydi
06:21
and it gave back to him.
148
381507
2127
ve bu, ona geri döndü.
06:23
We know this -- the time of our life is so short,
149
383658
2557
Şunu biliyoruz ki hayatımız
ve onu nasıl harcadığımız çok kısa bir süreyi kapsıyor --
06:26
and how we spend it --
150
386239
1181
06:27
are we spending it doing what's important to us?
151
387444
3373
hayatımızı bizim için önemli olan şeylerle mi harcıyoruz?
06:30
Most of us not.
152
390841
1581
Çoğumuz böyle yapmıyoruz.
06:32
I mean, it's hard.
153
392446
1582
Bunu yapmak zor.
06:34
The pull of habit is so huge,
154
394052
2460
Alışkanlığın çekimi muazzam
06:36
and that's what makes kids so beautifully creative,
155
396536
2579
ve çocukları çok yaratıcı yapan da bu.
06:39
is that they don't have any habits,
156
399139
1948
Bu yüzden onların hiç alışkanlıkları yok
06:41
and they don't care if they're any good or not, right?
157
401111
2565
ve iyi ya da kötü olduklarıyla ilgilenmiyorlar, değil mi?
06:43
They're not building a sandcastle going,
158
403700
1987
Kumdan kale yapınca şöyle demiyorlar:
06:45
"I think I'm going to be a really good sandcastle builder."
159
405711
3575
"Bence ben çok iyi bir kumdan kale inşaatçısı olacağım."
06:49
They just throw themselves at whatever project you put in front of them --
160
409310
3908
Onlara verdiğiniz her projeye sadece kendilerini veriyorlar --
06:53
dancing, doing a painting,
161
413242
1773
dans etmek, resim yapmak,
06:55
building something:
162
415039
1411
bir şeyler inşa etmek.
06:56
any opportunity they have,
163
416474
1514
Ellerindeki her fırsatı
bireysellikleriyle sizi etkilemek için kullanmaya çabalıyorlar.
06:58
they try to use it to impress upon you their individuality.
164
418012
4603
07:03
It's so beautiful.
165
423107
1358
Bu çok güzel bir şey.
Yaratıcılık hakkında ne zaman konuşulsa beni bazen endişelendiren bir şey bu.
07:05
It's a thing that worries me sometimes whenever you talk about creativity,
166
425107
3535
07:08
because it can have this kind of feel that it's just nice,
167
428666
3044
Çünkü hoş olduğuna dair bir his olabilir
07:11
you know, or it's warm or it's something pleasant.
168
431734
3424
ya da sıcak ve zevkli bir şey olabilir.
07:15
It's not.
169
435182
1159
Fakat öyle değil.
07:16
It's vital.
170
436365
1317
Bu hayati bir şey.
07:17
It's the way we heal each other.
171
437706
2808
Bu birbirimizi iyileştirme biçimimiz.
07:20
In singing our song,
172
440538
2094
Şarkımızı söylerken,
07:22
in telling our story,
173
442656
1615
hikâyemizi anlatırken,
07:24
in inviting you to say,
174
444295
1382
sizi anlatmaya davet ederken
07:25
"Hey, listen to me, and I'll listen to you,"
175
445701
2703
"Hey, beni dinleyin, ben de sizi dinleyeceğim,"
07:28
we're starting a dialogue.
176
448428
2368
bir diyalog kuruyoruz.
07:30
And when you do that, this healing happens,
177
450820
2809
Siz bunu yaptığınızda iyileşme oluşur,
07:33
and we come out of our corners,
178
453653
1810
köşelerimizden çıkarız
07:35
and we start to witness each other's common humanity.
179
455487
2947
ve birbirimizin ortak insanlığına şahitlik etmeye başlarız.
07:38
We start to assert it.
180
458458
1444
Bunu ortaya koymaya başlarız
07:39
And when we do that, really good things happen.
181
459926
3332
ve bunu yaptığımızda çok güzel şeyler olur.
Yani, topluluğunuza, ailenize
07:43
So, if you want to help your community, if you want to help your family,
182
463282
3423
ve arkadaşlarınıza yardım etmek istiyorsanız
07:46
if you want to help your friends,
183
466729
1611
07:48
you have to express yourself.
184
468364
2021
kendinizi ifade etmek zorundasınız
07:50
And to express yourself, you have to know yourself.
185
470409
2583
ve kendinizi ifade etmek için de kendinizi tanımak zorundasınız.
07:53
It's actually super easy.
186
473619
1714
Aslında bu çok kolay bir şey.
07:55
You just have to follow your love.
187
475796
2397
Sadece sevdiğiniz şeyi takip etmek zorundasınız.
07:58
There is no path.
188
478217
2135
Bir yol yok.
08:00
There's no path till you walk it,
189
480975
2594
Siz yürümedikçe bir yol yok
08:03
and you have to be willing to play the fool.
190
483593
2633
ve aptalmış gibi yapmaya gönüllü olmak zorundasınız.
08:06
So don't read the book that you should read,
191
486250
3302
Okumanız gereken kitabı okumayın,
08:09
read the book you want to read.
192
489576
1813
istediğiniz kitabı okuyun.
08:11
Don't listen to the music that you used to like.
193
491413
3383
Eskiden sevdiğiniz müzikleri dinlemeyin.
08:14
Take some time to listen to some new music.
194
494820
2290
Yeni müzikler dinlemeye biraz zaman ayırın.
08:17
Take some time to talk to somebody that you don't normally talk to.
195
497134
3517
Normalde konuşmadığınız birisiyle konuşmaya biraz zaman ayırın.
08:20
I guarantee, if you do that,
196
500675
1931
Bunu yaparsanız
sizi temin ederim kendinizi aptal hissedeceksiniz.
08:22
you will feel foolish.
197
502630
1668
08:24
That's the point.
198
504973
1502
İşte mesele bu!
08:26
Play the fool.
199
506499
1461
Aptalmış gibi yapın.
08:49
(Plays guitar)
200
529701
3059
(Gitar çalıyor)
08:54
(Sings) Well, I want to go Austin, and I wanna stay home.
201
534585
3914
(Söylüyor) Austin'e gitmek istiyorum, evde kalmak istiyorum.
08:58
Invite our friends over but still be alone.
202
538523
3214
Arkadaşlarımızı davet edelim ama yine yalnız olalım.
09:01
Live for danger.
203
541761
1647
Tehlike içinde yaşayalım.
09:03
Play it cool.
204
543432
1518
Sakin kalalım.
09:04
Have everyone respect me for being a fool.
205
544974
4140
Aptal olduğum için herkesin bana saygı göstermesini sağlayalım.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7