Chinaka Hodge: What will you tell your daughters about 2016? | TED

98,432 views ・ 2016-12-22

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Joseph Geni Reviewer: Joanna Pietrulewicz
0
0
7000
Çeviri: Mürşide Sivri Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:12
Tell your daughters of this year,
1
12984
2272
Kız çocuklarınıza bu yıl hakkında
00:15
how we woke needing coffee
2
15280
2096
nasıl kahveye ihtiyaç duyarak kalktığımızı
00:17
but discovered instead cadavers strewn about our morning papers,
3
17400
3816
ama yerine gazetelere yayılmış kadavralarla karşılaştığımızı,
00:21
waterlogged facsimiles of our sisters, spouses, small children.
4
21240
4800
kardeşlerimizin, eşlerimizin, küçük çocukların tıpkıları olduğunu söyleyin.
00:26
Say to your baby of this year when she asks, as she certainly should,
5
26600
3616
Sorduğunda, ki kesinlikle sormalı çocuğuna bu yıl hakkında de ki
00:30
tell her it was too late coming.
6
30240
1576
çok geç geldi.
00:31
Admit even in the year we leased freedom, we didn't own it outright.
7
31840
4456
Kabul et özgürlüğü kiraladığımız yılda bile bütünüyle sahip olamadık.
00:36
There were still laws for every way we used our privates
8
36320
2816
Hâlâ mahrem yerlerimizi kullandığımız her yön için kanunlar var
ama yumuşak katlarımıza pençe vururlarken,
00:39
while they pawed at the soft folds of us,
9
39160
2496
00:41
grabbed with no concern for consent,
10
41680
2735
onay için endişenmeden gasp ederlerken
00:44
no laws made for the men that enforced them.
11
44439
2617
erkekler için uymaları gereken kanun yapılmadı.
Yetiştirildik kaçınmak için,
00:47
We were trained to dodge,
12
47080
2416
00:49
to wait, to cower and cover,
13
49520
2616
beklemek için, sinmek ve bastırılmak için,
daha fazla beklemek için, hâlâ, bekle.
00:52
to wait more, still, wait.
14
52160
2896
Sessiz olunmamız söylendi.
00:55
We were told to be silent.
15
55080
1880
00:57
But speak to your girls of this wartime,
16
57440
2256
Ama bu savaş zamanı hakkında kızlarınıza seslenin,
00:59
a year preceded by a score of the same,
17
59720
2576
aynı skorla bir yıl geçti
01:02
so as in two decades before,
18
62320
2256
yirmi yıl önce olduğu gibi
01:04
we wiped our eyes,
19
64600
1536
gözlerimizi sildik,
bayraklar bağlanmış tabutlar,
01:06
laced caskets with flags,
20
66160
1896
boşaltılmış gece klubünün suç mahalli,
01:08
evacuated the crime scene of the club,
21
68080
2176
01:10
caterwauled in the street,
22
70280
1296
sokaklarda haykırmak,
01:11
laid our bodies on the concrete against the outlines of our fallen,
23
71600
3296
düşüşümüzün ana hattı betonda uzanmış vücutlarımız
01:14
cried, "Of course we mattered,"
24
74920
1935
haykırdık: "Tabii ki önemliyiz,"
01:16
chanted for our disappeared.
25
76879
1377
ortadan kayboluşumuz için slogan attık.
01:18
The women wept this year.
26
78280
1600
Bu yıl kadınlar ağladı.
01:20
They did.
27
80440
1216
Ağladılar.
01:21
In the same year, we were ready.
28
81680
2456
Aynı yılda, hazırdık.
Engellenmemizi kaybettiğimiz ve cesurca hareket ettiğimiz yıl
01:24
The year we lost our inhibition and moved with courageous abandon
29
84160
3096
01:27
was also the year we stared down barrels,
30
87280
2496
aynı zamanda namluları yendiğimiz yıldı,
01:29
sang of cranes in skies, ducked and parried,
31
89800
2336
gökteki turnaların şarkılarını söylediğimiz,
darbeleri savuşturduğumuz,
başörtüsünde altın yakaladığımız, ölüm tehditleri topladığımız,
01:32
caught gold in hijab, collected death threats,
32
92160
2456
01:34
knew ourselves as patriots,
33
94640
1336
kendimizi vatansever olarak bildiğimiz,
"35 olduk, yuva kurma ve hayat arkadaşı bulma vakti" dedik,
01:36
said, "We're 35 now, time we settled down and found a running mate,"
34
96000
3216
çocuksu mutluluk için yol haritası yaptık, korkudan başka bir şeyden utanmadık,
01:39
made road maps for infant joy, shamed nothing but fear,
35
99240
3136
01:42
called ourselves fat and meant, of course,
36
102400
2256
kendimize şişman dedik ve kastettik elbette,
01:44
impeccable.
37
104680
1216
kusursuz.
01:45
This year, we were women,
38
105920
1936
Bu yıl bizler kadındık,
01:47
not brides or trinkets,
39
107880
1776
gelin veya biblo değil,
01:49
not an off-brand gender,
40
109680
1496
önemsiz bir cins değil,
01:51
not a concession, but women.
41
111200
2136
imtiyaz değil, sadece kadınlar.
01:53
Instruct your babies.
42
113360
1296
Bebeklerinize haber verin.
01:54
Remind them that the year has passed to be docile or small.
43
114680
3376
Uysal ve önemsiz olma yılının geçtiğini hatırlatın.
Bazılarımız kadın olduğumuzu ilk defa söyledi,
01:58
Some of us said for the first time that we were women,
44
118080
2616
02:00
took this oath of solidarity seriously.
45
120720
2376
ciddiyetle birlik yemini etti.
Bazılarımız çocuk doğurdu ve bazılarımız doğurmadı
02:03
Some of us bore children and some of us did not,
46
123120
2256
02:05
and none of us questioned whether that made us real
47
125400
2416
ve hiçbirimiz bunun bizi gerçek veya uygun
02:07
or appropriate or true.
48
127840
1776
veya doğru yapıp yapmadığını sorgulamadı.
02:09
When she asks you of this year,
49
129640
2136
Size bu yılı sorduğunda
02:11
your daughter, whether your offspring or heir to your triumph,
50
131800
2905
kızınız, ya evladınız ya da zaferinizin veliahtı,
02:14
from her comforted side of history teetering towards woman,
51
134729
3007
kadınlara yönelik bocalanan tarihin avunulan tarafından
02:17
she will wonder and ask voraciously,
52
137760
2296
merak edecek ve istekli bir şekilde soracak
senin fedakârlığının derinine inemese de
02:20
though she cannot fathom your sacrifice,
53
140080
1935
senin fikrini kutsal sayacak,
02:22
she will hold your estimation of it holy,
54
142039
2777
02:24
curiously probing, "Where were you?
55
144840
2496
merakla soruşturacak: "Neredeydin?
02:27
Did you fight? Were you fearful or fearsome?
56
147360
3016
Savaştın mı? Korkutucu mu yoksa korkak mıydın?
02:30
What colored the walls of your regret?
57
150400
1856
Pişmanlığının duvarları ne renk?
02:32
What did you do for women in the year it was time?
58
152280
2656
Zamanı geldiği yıl kadınlar için ne yaptın?
02:34
This path you made for me, which bones had to break?
59
154960
2896
Benim için yaptığın bu yolda hangi kemikleri kırmak zorunda kaldın?
02:37
Did you do enough, and are you OK, momma?
60
157880
2256
Yeteri kadar yaptın mı, iyi misin anneciğim?
Kahraman mısın?
02:40
And are you a hero?"
61
160160
1216
02:41
She will ask the difficult questions.
62
161400
2416
Zor sorular soracak.
02:43
She will not care about the arc of your brow,
63
163840
2176
Kaşının kavisini, çantanın ağırlığını
umursamayacak.
02:46
the weight of your clutch.
64
166040
1256
02:47
She will not ask of your mentions.
65
167320
1656
Söylemlerini sormayacak.
Kızın, şimdiye kadar çok taşıdığın, bilmek istiyor,
02:49
Your daughter, for whom you have already carried so much, wants to know
66
169000
3376
02:52
what you brought, what gift, what light did you keep from extinction?
67
172400
3496
ne getirdiğini, hangi hediyeyi, hangi ışığın sönmesini engellediğini?
02:55
When they came for victims in the night,
68
175920
1936
Mağdurlar için gece geldiklerinde
02:57
did you sleep through it or were you roused?
69
177880
2096
uyudun mu yoksa uyanık mıydın?
Uyanık kalmanın bedeli neydi?
03:00
What was the cost of staying woke?
70
180000
1656
03:01
What, in the year we said time's up, what did you do with your privilege?
71
181680
3466
Zamanı geldi dediğimiz yılda ayrıcalığınla ne yaptın?
Başkalarının sefaletini yudumladın mı?
03:05
Did you sup on others' squalor?
72
185170
1526
03:06
Did you look away or directly into the flame?
73
186720
2136
Alevlerden yüzünü çevirdin mi, yoksa direkt içine mi baktın?
03:08
Did you know your skill or treat it like a liability?
74
188880
2536
Yeteneğini biliyor muydun, yoksa yük gibi mi davrandın?
03:11
Were you fooled by the epithets of "nasty" or "less than"?
75
191440
3336
"Pis" veya "daha az" laflarıyla mı kandırıldın?
03:14
Did you teach with an open heart or a clenched fist?
76
194800
2496
Açık yürekle mi, yoksa sıkı yumrukla mı öğrettin?
03:17
Where were you?
77
197320
1216
Neredeydin?
03:18
Tell her the truth. Make it your life.
78
198560
1856
Ona doğruyu söyle.
03:20
Confirm it. Say, "Daughter, I stood there
79
200440
1976
Onayla. De ki: " Kızım, oradaydım,
03:22
with the moment drawn on my face like a dagger,
80
202440
2216
o an suratımı hançer gibi çizerken,
03:24
and flung it back at itself,
81
204680
1336
kendisini geri fırlatırken,
senin için boşluğu keserken.
03:26
slicing space for you."
82
206040
1416
03:27
Tell her the truth, how you lived in spite of crooked odds.
83
207480
2816
Ona doğruyu söyle, çarpık ihtimallere rağmen nasıl yaşadığını.
03:30
Tell her you were brave,
84
210320
1256
Ona cesur olduğunu söyle
03:31
and always, always in the company of courage,
85
211600
2336
daima, daima cesaretli olduğunu
03:33
mostly the days when you just had yourself.
86
213960
2296
çoğu günler sadece kendi başına olduğunu.
03:36
Tell her she was born as you were,
87
216280
1976
Söyle ona senin gibi o da
03:38
as your mothers before, and the sisters beside them,
88
218280
2616
önceden anneleriniz ve yanlarında kız kardeşleriniz gibi
03:40
in the age of legends, like always.
89
220920
2096
her zamanki gibi efsaneler çağında doğdu.
Söyle ona tam zamanında doğdu,
03:43
Tell her she was born just in time,
90
223040
2696
03:45
just in time
91
225760
1280
tam zamanında
03:47
to lead.
92
227520
1216
önderlik etmek için.
03:48
(Applause)
93
228760
7336
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7