Amy Purdy: Living beyond limits

88,585 views ・ 2015-07-15

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Paola B Reviewer: Elena Montrasio
0
0
7000
Çeviri: Deniz Çetinkaya Gözden geçirme: Cüneyt Cüneydioglu
00:13
If your life were a book
1
13000
2000
Eğer hayatınız bir kitap olsaydı
00:15
and you were the author,
2
15000
4000
ve yazarı da siz olsaydınız
00:19
how would you want your story to go?
3
19000
3000
hikayenizin nasıl devam etmesini isterdiniz?
00:22
That's the question that changed my life forever.
4
22573
4429
İşte bu, hayatımı sonsuza kadar değiştiren soruydu.
00:27
Growing up in the hot Last Vegas desert,
5
27002
2998
Kızgın Las Vegas çölünde büyürken
00:30
all I wanted was to be free.
6
30000
2992
istediğim tek şey özgür olmaktı.
00:33
I would daydream about traveling the world,
7
33000
4000
Dünyayı dolaşmayı hayal ederdim.
00:37
living in a place where it snowed,
8
37000
3000
kar yağan bir yerde yaşamayı...
00:40
and I would picture all of the stories
9
40000
3000
ve anlatabileceğim bütün hikayeleri
00:43
that I would go on to tell.
10
43000
3000
kafamda canlandırırdım.
00:46
At the age of 19,
11
46000
2000
19 yaşında
00:48
the day after I graduated high school,
12
48000
3000
liseden mezun olduktan sonraki ilk gün
00:51
I moved to a place where it snowed
13
51000
3000
karlı bir yere taşındım
00:54
and I became a massage therapist.
14
54000
2000
ve bir masaj terapisti oldum.
00:56
With this job all I needed were my hands
15
56000
3000
Bu işte bana lazım olan tek şey ellerimdi ve
00:59
and my massage table by my side
16
59000
3000
masaj masam olduktan sonra
01:02
and I could go anywhere.
17
62000
3240
her yere gidebilirdim.
01:05
For the first time in my life,
18
65245
2755
Hayatımda ilk kez
01:08
I felt free, independent
19
68000
3530
özgür, bağımsız
01:11
and completely in control of my life.
20
71530
5044
ve hayatımın kontrolünün tamamen elimde olduğunu hissettim.
01:16
That is, until my life took a detour.
21
76574
5436
Bu, hayatım dolambaçlı bir hâl alana kadar devam etti.
01:22
I went home from work early one day
22
82010
1990
Bir gün grip olduğumu düşünerek
01:24
with what I thought was the flu,
23
84000
2820
işten eve erken gittim
01:26
and less than 24 hours later
24
86820
3168
ve 24 saatten az bir süre sonra
01:30
I was in the hospital
25
90000
2000
%2 hayatta kalma ihtimaliyle hasthanede
01:32
on life support
26
92000
2000
yaşam destek ünitesine
01:34
with less than a two percent chance of living.
27
94000
3010
bağlıydım.
01:37
It wasn't until days later
28
97010
2510
Birkaç gün geçmeden
01:39
as I lay in a coma
29
99520
2480
komada yatarken
01:42
that the doctors diagnosed me
30
102000
2000
doktorlar bana
01:44
with bacterial meningitis,
31
104000
3000
aşı ile önlenebilen bir kan enfeksiyonu olan
01:47
a vaccine-preventable blood infection.
32
107000
4560
bakteriyel menenjit teşhisini koydular.
01:51
Over the course of two and a half months
33
111563
2415
İki buçuk aylık tedavim boyunca
01:53
I lost my spleen, my kidneys,
34
113978
3692
dalağımı, böbreklerimi
01:57
the hearing in my left ear
35
117670
2330
sol kulağımın duyma yetisini
02:00
and both of my legs below the knee.
36
120000
5000
ve her iki bacağımın dizden aşağısını kaybettim.
02:05
When my parents wheeled me out of the hospital
37
125000
2824
Ailem beni tekerlekli sandalyeyle dışarı çıkardığında
02:07
I felt like I had been pieced back together
38
127824
2858
kendimi yeniden bir araya getirilmiş gibi hissettim.
02:10
like a patchwork doll.
39
130682
3326
tıpkı bir yamalı bebek gibi.
02:14
I thought the worst was over
40
134008
1992
En kötüsünün bittiğini düşündüm
02:16
until weeks later when I saw my new legs
41
136607
2393
ta ki haftalar sonra
02:19
for the first time.
42
139000
2000
ilk kez yeni bacaklarımı görene kadar.
02:21
The calves were bulky blocks of metal
43
141000
4790
Baldırlar, bilek kısmını oluşturan demir borulara vidalanmış,
02:25
with pipes bolted together for the ankles
44
145792
3738
kocaman metal bloklarıydı
02:29
and a yellow rubber foot
45
149530
2481
ve üstünde damar gibi görünen
02:32
with a raised rubber line from the toe to the ankle
46
152011
3960
lastik bir şerit olan
02:35
to look like a vein.
47
155971
2029
sarı kauçuk bir ayak gibiydi.
02:38
I didn't know what to expect,
48
158000
3000
Ne beklediğimi bilmiyordum.
02:41
but I wasn't expecting that.
49
161000
3000
Ama bu değildi.
02:44
With my mom by my side
50
164000
3000
Yanımda duran annemle
02:47
and tears streaming down our faces,
51
167000
5716
yüzlerimizden süzülen gözyaşlarıyla,
02:52
I strapped on these chunky legs
52
172716
3284
bu bodur bacakları taktım
02:56
and I stood up.
53
176000
2997
ve ayağa kalktım.
02:59
They were so painful and so confining
54
179000
4280
O kadar çok acıtıyor ve öyle kısıtlıyordu ki
03:03
that all I could think was,
55
183280
2730
tek düşünebildiğim şey
03:06
how am I ever going to travel the world
56
186010
2700
"Dünyayı bu şeylerle
03:08
in these things?
57
188710
1290
nasıl gezeceğim?" idi.
03:10
How was I ever going to live
58
190000
2000
Hep istediğim
03:12
the life full of adventure and stories,
59
192000
2728
hikayeler ve maceralarla dolu hayatı
03:14
as I always wanted?
60
194728
2272
nasıl yaşayacaktım?
03:17
And how was I going to snowboard again?
61
197000
4844
Ve nasıl tekrar snowboard yapacaktım?
03:21
That day, I went home, I crawled into bed
62
201844
3156
O gün eve gittim, yatağa sürünerek girdim.
03:25
and this is what my life looked like
63
205000
2000
ve sonraki birkaç ayım da
03:27
for the next few months:
64
207000
2440
hayatım böyle gibi geçti.
03:29
me passed out, escaping from reality,
65
209441
4199
Bir yanımda bacaklarım uzanırken
03:33
with my legs resting by my side.
66
213640
4373
ben; kendimden geçmiş, gerçeklikten kaçıyordum.
03:38
I was absolutely physically and emotionally broken.
67
218013
8277
Tamamen çökmüştüm.
03:46
But I knew that in order to move forward,
68
226290
3710
Fakat biliyordum ki ilerlemek için
03:50
I had to let go of the old Amy
69
230000
5230
eski Amy'i bırakıp
03:55
and learn to embrace the new Amy.
70
235230
5790
yeni Amy'i kucaklamayı öğrenmek zorundaydım.
04:01
And that is when it dawned on me
71
241020
3330
Ve o an kafama dank etti
04:04
that I didn't have to be five-foot-five anymore.
72
244350
3730
artık 165 cm olmak zorunda değildim.
04:08
I could be as tall as I wanted!
73
248080
2920
İstediğim kadar uzun olabilirdim!
04:11
(Laughter) (Applause)
74
251000
5680
(Gülüşmeler) (Alkış)
04:16
Or as short as I wanted, depending on who I was dating.
75
256680
3331
Yada istediğim kadar kısa da olabilirdim, çıktığım kişiye bağlıydı.
04:20
(Laughter)
76
260011
1989
(Gülüşmeler)
04:22
And if I snowboarded again,
77
262000
2570
Ve eğer tekrar snowboard yaparsam,
04:24
my feet aren't going to get cold.
78
264570
1860
ayaklarım üşümeyecekti.
04:26
(Laughter)
79
266430
1784
(Gülüşmeler)
04:28
And best of all, I thought,
80
268214
2236
Düşündüğümde bunların en iyisi
04:30
I can make my feet the size of all the shoes
81
270450
3726
ayaklarımı mağaza raflarındaki bütün ayakkabı numaralarına
04:34
that are on the sales rack. (Laughter)
82
274176
2499
uydurabilirdim. (Gülüşmeler)
04:36
And I did!
83
276676
1914
Ve yaptım!
04:38
So there were benefits here.
84
278590
2410
Yani faydaları da oldu.
04:41
It was this moment that I asked myself
85
281000
2665
Bu hayat tanımlayan soruyu
04:43
that life-defining question:
86
283665
2925
işte o an kendime sordum:
04:46
If my life were a book
87
286592
2340
Eğer hayatım bir kitap olsaydı
04:48
and I were the author,
88
288932
3218
ve yazarı ben olsaydım,
04:52
how would I want the story to go?
89
292150
2810
hikayemin nasıl devam etmesini isterdim?
04:54
And I began to daydream.
90
294960
2490
Ve hayal kurmaya başladım.
04:57
I daydreamed like I did as a little girl
91
297450
2790
tıpkı küçüklüğümdeki gibi hayal kurmaya başaldım
05:00
and I imagined myself
92
300240
2760
ve kendimi
05:03
walking gracefully,
93
303000
3000
zarif bir şekilde yürürken,
05:06
helping other people through my journey
94
306000
2441
seyahatim boyunca başkalarına yardım ederken
05:08
and snowboarding again.
95
308441
2559
ve tekrar snowboard yaparken hayal ettim.
05:11
And I didn't just see myself
96
311000
2000
Kendimi dağdaki bir kar yığını üzerinden
05:13
carving down a mountain of powder,
97
313000
2000
akıp gittiğimi görmekle kalmayıp
05:15
I could actually feel it.
98
315000
3000
aksine bunu gerçekten hissettim.
05:18
I could feel the wind against my face
99
318000
3000
Yüzüme çarpan rüzgarı,
05:21
and the beat of my racing heart
100
321000
3000
kalbimin hızla atışını yani
05:24
as if it were happening in that very moment.
101
324000
5010
sanki o anı gerçekten yaşıyormuş gibi hissettim.
05:29
And that is when a new chapter in my life began.
102
329010
6390
Ve bu hayatımda başlayan yeni bir bölümdü.
05:35
Four months later I was back up on a snowboard,
103
335400
3430
Dört ay sonra kendimi tekrar snowboard üzerinde buldum.
05:38
although things didn't go quite as expected:
104
338830
2590
Fakat işler tam umduğum gibi gitmedi.
05:41
My knees and my ankles wouldn't bend
105
341420
2580
Dizlerimi ve ayak
bileklerimi bükemiyordum.
05:44
and at one point I traumatized all the skiers on the chair lift
106
344000
4710
Bir ara snowboard yaparken düşmüştüm ve ayaklarımın hala
05:48
when I fell and my legs,
107
348710
4360
snowboardımda olduğunu gören bütün kayakçılar
05:53
still attached to my snowboard —
108
353070
1930
tam bir şok geçirmişti. —
05:55
(Laughter) —
109
355000
4000
(Gülüşmeler) —
05:59
went flying down the mountain,
110
359000
3000
Dağın tepsinden
06:02
and I was on top of the mountain still.
111
362000
3000
aşağıya uçtum.
06:05
I was so shocked,
112
365000
2000
Şoke olmuştum.
06:07
I was just as shocked as everybody else, and I was so discouraged,
113
367000
4308
Oradaki herkes kadar şoke olmuştum ve cesaretim kırılmıştı
06:11
but I knew that if I could find the right pair of feet
114
371308
3692
ama doğru çift ayağı bulabilirsem
06:15
that I would be able to do this again.
115
375000
2000
bunu tekrar yapabileceğimi biliyordum.
06:17
And this is when I learned that our borders
116
377000
3000
Ve o an şunu öğrendim,
06:20
and our obstacles can only do two things:
117
380000
4028
belirlediğimiz sınırlar ve engeller iki şeye neden olur.
06:24
one, stop us in our tracks
118
384028
2972
Bir, hedefimizden saptırır
06:27
or two, force us to get creative.
119
387000
4190
ya da iki, bizi yaratıcı olmaya zorlar.
06:31
I did a year of research, still couldn't figure out
120
391190
2410
Bir yıl boyunca araştırdım ama hala hangi bacağın
06:33
what kind of legs to use,
121
393600
1400
uygun olacağını bulamadım.
06:35
couldn't find any resources that could help me.
122
395000
2287
Bana yardım edecek hiç bir kaynak yoktu.
06:37
So I decided to make a pair myself.
123
397287
3293
Bu yüzden kendim bir çift yapmaya karar verdim.
06:40
My leg maker and I put random parts together
124
400580
3057
Bacak yapımcım ile beraber rastgele parçaları bir araya getirdik
06:43
and we made a pair of feet that I could snowboard in.
125
403637
3265
ve snowboarda uygun bir çift yaptık.
06:46
As you can see,
126
406902
2098
Gördüğünüz gibi
06:49
rusted bolts, rubber, wood and neon pink duct tape.
127
409000
7000
Paslı civatalar, lastik, tahta ve neon pembesi izolebant.
06:56
And yes, I can change my toenail polish.
128
416000
3000
Ve evet, ayak tırnağı parlatıcımı değiştirebiliyorum.
06:59
It was these legs
129
419000
2000
Bu bacaklar ve
07:01
and the best 21st birthday gift I could ever receive —
130
421000
3965
ve alabileceğim en iyi 21 yaş günü hediyem olan
07:04
a new kidney from my dad —
131
424965
2487
babamdan gelen yeni bir böbrek
07:07
that allowed me to follow my dreams again.
132
427452
2548
tekrardan hayalimin peşinde koşmama izin verdi.
07:10
I started snowboarding,
133
430000
2000
Kar kayağına başladım.
07:12
then I went back to work, then I went back to school.
134
432000
2916
Sonra işime geri döndüm. Ardından okula geri döndüm.
07:14
Then in 2005 I cofounded a nonprofit organization
135
434916
3689
Ve 2005te ortaklarla fiziksel engelli genç ve yetişkinlere
07:18
for youth and young adults with physical disabilities
136
438605
2247
ekstrem sporlara katılabilmeleri için
07:20
so they could get involved with action sports.
137
440852
3628
kâr amacı gütmeyen bir dernek kurdum.
07:24
From there, I had the opportunity to go to South Africa,
138
444480
3580
Bu şekilde Güney Afrika’ya gitme fırsatını yakaladım.
07:28
where I helped to put shoes on thousands of children's feet
139
448060
3195
Orada binlerce çocuğa okula gidebilmeleri için
07:31
so they could attend school.
140
451255
2206
ayakkabılar aldım ve giymelerine yardım ettim.
07:33
And just this past February,
141
453461
2209
Ve şu geçtiğimiz Şubat'ta
07:35
I won two back-to-back World Cup gold medals —
142
455670
4690
Arka arkaya iki kere dünya kupasında altın madalya kazandım.
07:40
(Applause) —
143
460360
5032
(Alkış)
07:49
which made me
144
469156
1594
ve bu beni dünyadaki
07:50
the highest ranked adaptive female snowboarder
145
470750
3363
en yüksek dereceli
07:54
in the world.
146
474113
1627
engelli kadın snowboarderi yaptı.
07:55
Eleven years ago, when I lost my legs,
147
475759
3241
11 yıl önce bacaklarımı kaybettiğimde
07:59
I had no idea what to expect.
148
479000
3440
ne beklemem gerektiği hakkında hiç bir fikrim yoktu.
08:02
But if you ask me today,
149
482449
1551
Ama bugün bana sorarsanız
08:04
if I would ever want to change my situation,
150
484000
2000
eğer durumumu değiştirmek ister miyim diye
08:06
I would have to say no.
151
486000
3000
buna hayır derdim.
08:09
Because my legs haven't disabled me,
152
489000
2000
Çünkü bacaklarım beni engellemedi,
08:11
if anything they've enabled me.
153
491000
2540
tam tersine beni engelsiz kıldı.
08:13
They've forced me to rely on my imagination
154
493540
3460
Beni hayal gücüme güvenmeye,
08:17
and to believe in the possibilities,
155
497000
3000
olasılıklara inanmaya zorladı.
08:20
and that's why I believe
156
500000
1780
ve bu yüzden inanıyorum ki
08:21
that our imaginations can be used as tools
157
501780
2220
hayal gücümüz limitleri aşmak için
08:24
for breaking through borders,
158
504000
2000
bir araç olarak kullanılabilir.
08:26
because in our minds, we can do anything
159
506000
3000
Çünkü aklımızda her şeyi yapabilir,
08:29
and we can be anything.
160
509000
3000
her şey olabiliriz.
08:32
It's believing in those dreams
161
512000
2000
O hayallere inanmak
08:34
and facing our fears head-on
162
514000
3000
ve korkularımızla kafa kafaya yüzleşmek
08:37
that allows us to live our lives
163
517000
2570
hayatlarımızı yaşamamızı sağlar
08:39
beyond our limits.
164
519570
2920
sınırlarımızın ötesini.
08:42
And although today is about innovation without borders,
165
522490
3370
ve bugünün meselesi sınırlar olmadan gelen yenilikler ama
08:45
I have to say that in my life,
166
525860
3140
söylemeliyim ki hayatımdaki
08:49
innovation has only been possible
167
529000
2428
yenilikler, sınırlarım yüzünden
08:51
because of my borders.
168
531428
3172
mümkündü.
08:54
I've learned that borders are where the actual ends,
169
534600
4405
Öğrendim ki sınırlar gerçeğin bittiği yerlerdir
08:59
but also where the imagination
170
539005
2995
fakat aynı zamanda hayalin ve
09:02
and the story begins.
171
542000
2930
hikayenin başladığı yerlerdir.
09:04
So the thought that I would like to challenge you with today
172
544930
2986
Bugün kafanızı kurcalamasını istediğim düşünce
09:07
is that maybe instead of looking at our challenges and our limitations
173
547916
4078
kendi sınırlarımıza ve zorluklarımıza
09:12
as something negative or bad,
174
552000
3000
kötü yada negatif bir şey gibi bakmak yerine
09:15
we can begin to look at them as blessings,
175
555000
3000
belkide bir nimet yada
09:18
magnificent gifts that can be used to ignite our imaginations
176
558000
5525
gidebildiğimiz yerin de ötesine gitmemizi sağlayan
09:23
and help us go further than we ever knew we could go.
177
563525
5490
ve hayal gücümüzü alevlendiren muhteşem armağanlar olarak bakmalıyız.
09:29
It's not about breaking down borders.
178
569027
3973
Bu sınırlarımızı yıkmakla ilgili değil.
09:33
It's about pushing off of them
179
573000
3330
Bu onları kendimizden uzaklaştırıp
09:36
and seeing what amazing places
180
576340
2660
bize sunabilecekleri şaşırtıcı mekanları
09:39
they might bring us.
181
579000
2000
görmekle ilgili.
09:41
Thank you.
182
581000
1540
Teşekkürler.

Original video on YouTube.com
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7