Bjorn Lomborg: Global priorities bigger than climate change

Bjorn Lomborg küresel öncelikleri belirliyor

311,612 views

2007-01-12 ・ TED


New videos

Bjorn Lomborg: Global priorities bigger than climate change

Bjorn Lomborg küresel öncelikleri belirliyor

311,612 views ・ 2007-01-12

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: ANIL ERDEM Gözden geçirme: Basak Kara
00:25
What I'd like to talk about is really the biggest problems in the world.
0
25000
4000
Bugün dünyanın en büyük sorunları üzerine konuşmak istiyorum.
00:29
I'm not going to talk about "The Skeptical Environmentalist" --
1
29000
2000
“Kuşkulu Çevreci”den (The Skeptical Environmentalist) bahsetmeyeceğim,
00:31
probably that's also a good choice.
2
31000
2000
belki o da iyi bir seçim olabilirdi ama.
00:33
(Laughter)
3
33000
1000
(Kahkahalar)
00:34
But I am going talk about: what are the big problems in the world?
4
34000
3000
Ama şununla ilgili konuşacağım, dünyadaki büyük sorunlar neler?
00:37
And I must say, before I go on, I should ask every one of you
5
37000
3000
Ve konuya girmeden önce sizlerden şunu isteyeceğim,
00:40
to try and get out pen and paper
6
40000
2000
hepinizin birer kalem kağıt almanızı istiyorum,
00:42
because I'm actually going to ask you to help me to look at how we do that.
7
42000
3000
çünkü aslında sizden bunu nasıl yapacağımıza dair yardım isteyeceğim.
00:45
So get out your pen and paper.
8
45000
2000
Şimdi, kağıt ve kalemlerinizi çıkarın.
00:47
Bottom line is, there is a lot of problems out there in the world.
9
47000
2000
Mesele şu, dünyada pek çok sorun var.
00:49
I'm just going to list some of them.
10
49000
2000
Ben sadece bunların birkaçını sıralayacağım.
00:51
There are 800 million people starving.
11
51000
2000
800 milyon insan açlıkla yüz yüze.
00:53
There's a billion people without clean drinking water.
12
53000
2000
1 milyar insan temiz içme suyu bulamıyor.
00:55
Two billion people without sanitation.
13
55000
2000
2 milyar insan hijyen koşullarından yoksun.
00:57
There are several million people dying of HIV and AIDS.
14
57000
3000
Milyonlarca insan HIV ve AIDS nedeniyle ölüyor.
01:00
The lists go on and on.
15
60000
2000
Liste böyle uzayıp gidiyor.
01:02
There's two billions of people who will be severely affected by climate change -- so on.
16
62000
5000
İki milyar insan iklim değişikliklerinden ciddi şekilde etkilenecek...
01:07
There are many, many problems out there.
17
67000
2000
Dünyanın pek çok sorunu var.
01:09
In an ideal world, we would solve them all, but we don't.
18
69000
4000
İdeal bir dünyada, bu sorunların hepsini çözebilmeliyiz, ama çözmüyoruz.
01:13
We don't actually solve all problems.
19
73000
2000
Bütün sorunları çözmüyoruz.
01:15
And if we do not, the question I think we need to ask ourselves --
20
75000
4000
Ve madem hepsini çözemiyoruz, kendimize sormalıyız
01:19
and that's why it's on the economy session -- is to say,
21
79000
3000
- ki bu konuşma bu yüzden ekonomi oturumunda yapılıyor-
01:22
if we don't do all things, we really have to start asking ourselves,
22
82000
3000
hepsini çözemeyeceksek, kendimize sormaya başlamalıyız,
01:25
which ones should we solve first?
23
85000
2000
önce hangilerini çözmeliyiz?
01:27
And that's the question I'd like to ask you.
24
87000
2000
Ve size bugün sormak istediğim soru bu.
01:29
If we had say, 50 billion dollars over the next four years to spend
25
89000
5000
Diyelim ki önümüzdeki 4 sene içinde, dünyaya faydalı işler yapmamız için ayrılmış
01:34
to do good in this world, where should we spend it?
26
94000
3000
50 milyar dolarımız var, bu parayı nereye harcamalıyız?
01:37
We identified 10 of the biggest challenges in the world,
27
97000
3000
Gelecekte dünyayı bekleyen 10 ana sorunu belirledik,
01:40
and I will just briefly read them:
28
100000
2000
sizlere kısaca bunları okuyacağım.
01:42
climate change, communicable diseases, conflicts, education,
29
102000
2000
İklim değişiklikleri, bulaşıcı hastalıklar, çatışmalar, eğitim,
01:44
financial instability, governance and corruption,
30
104000
2000
ekonomik dalgalanmalar, devlet yönetiminde yolsuzluk,
01:46
malnutrition and hunger, population migration,
31
106000
3000
yetersiz beslenme ve açlık, nüfus göçleri,
01:49
sanitation and water, and subsidies and trade barriers.
32
109000
3000
hijyen ve temiz su, sübvansiyonlar ve ticari engellemeler.
01:52
We believe that these in many ways
33
112000
2000
Bunların birçok yönden,
01:54
encompass the biggest problems in the world.
34
114000
2000
dünyanın en büyük sorunlarını da kapsayan sorunlar olduğunu düşünüyoruz.
01:56
The obvious question would be to ask,
35
116000
2000
Aslında sorulması gereken soru şudur,
01:58
what do you think are the biggest things?
36
118000
2000
size göre dünyadaki en büyük meseleler nelerdir?
02:00
Where should we start on solving these problems?
37
120000
3000
Bu sorunların çözümüne nereden başlamalıyız?
02:03
But that's a wrong problem to ask.
38
123000
2000
Ama aslında bu yanlış bir soru.
02:05
That was actually the problem that was asked in Davos in January.
39
125000
3000
Bu, Ocak ayında Davos’ta sorulan soruydu.
02:08
But of course, there's a problem in asking people to focus on problems.
40
128000
3000
Ama tabii, insanlardan sorunlara yoğunlaşmalarını istemekte bir sorun var.
02:11
Because we can't solve problems.
41
131000
3000
Çünkü sorunların hepsini çözemiyoruz.
02:14
Surely the biggest problem we have in the world is that we all die.
42
134000
3000
Şüphesiz dünyadaki en büyük sorun hepimizin bir gün ölecek olması.
02:17
But we don't have a technology to solve that, right?
43
137000
2000
Ama bunu çözecek bir teknolojiye sahip değiliz, değil mi?
02:19
So the point is not to prioritize problems,
44
139000
3000
Yani mesele sorunlar için öncelikleri belirlemek değil,
02:22
but the point is to prioritize solutions to problems.
45
142000
4000
sorunların çözümlerine yönelik önceliklerin sıralaması yapmaktır.
02:26
And that would be -- of course that gets a little more complicated.
46
146000
3000
Örneğin, tabii bu giderek karmaşık hale geliyor olabilir,
02:29
To climate change that would be like Kyoto.
47
149000
2000
İklim değişiklikleri için Kyoto gibi bir çözüm önerisi olabilir.
02:31
To communicable diseases, it might be health clinics or mosquito nets.
48
151000
3000
Bulaşıcı hastalıklar için sağlık klinikleri veya sineklikler önerilebilir.
02:34
To conflicts, it would be U.N.'s peacekeeping forces, and so on.
49
154000
3000
Çatışmalar için çözüm önerisi Birleşmiş Milletler’in barış gücü olabilir vesaire...
02:37
The point that I would like to ask you to try to do,
50
157000
5000
Sizden yapmanızı istediğim,
02:42
is just in 30 seconds -- and I know this is in a sense
51
162000
3000
30 saniye içinde, biliyorum bu bir yandan
02:45
an impossible task -- write down what you think
52
165000
2000
imkansız bir iş gibi görünüyor ama, size göre
02:47
is probably some of the top priorities.
53
167000
2000
en yüksek önceliklerin neler olduğunu yazmanızı istiyorum.
02:49
And also -- and that's, of course, where economics gets evil --
54
169000
3000
Ve önce, ki bu ekonominin kötücülleştiği bir nokta tabii,
02:52
to put down what are the things we should not do, first.
55
172000
3000
neleri yapmamamız gerektiğini yazmanızı istiyorum.
02:55
What should be at the bottom of the list?
56
175000
2000
Hangi maddeler listenin sonunda yer almalı?
02:57
Please, just take 30 seconds, perhaps talk to your neighbor,
57
177000
3000
Şimdi lütfen, 30 saniye içinde, isterseniz komşunuzla konuşun,
03:00
and just figure out what should be the top priorities
58
180000
2000
ve dünyanın en büyük sorunları için listenin başında
03:02
and the bottom priorities of the solutions that we have
59
182000
2000
ve sonunda hangi çözümler bulunmalı
03:04
to the world's biggest issues.
60
184000
2000
belirleyin.
03:06
The amazing part of this process -- and of course, I mean,
61
186000
3000
Burada yaptığım bu konuşmanın en olağanüstü tarafı, elbette
03:09
I would love to -- I only have 18 minutes,
62
189000
2000
yapmaktan keyif aldığım bir iş bu ama, bunun için sadece 18 dakikam var.
03:11
I've already given you quite a substantial amount of my time, right?
63
191000
2000
Şimdiden oldukça büyük bir kısmını sizlere verdim, değil mi?
03:13
I'd love to go into, and get you to think about this process,
64
193000
4000
Bu süreçle ilgili daha detaya inmek ve sizleri biraz düşündürmek istiyorum,
03:17
and that's actually what we did.
65
197000
2000
ve aslında şimdiye kadar yaptığımız da buydu.
03:19
And I also strongly encourage you,
66
199000
2000
Sizleri aynı zamanda cesaretlendirmek istiyorum.
03:21
and I'm sure we'll also have these discussions afterwards,
67
201000
2000
Eminim konuşmanın ardından da fikir alışverişi yapacağız ama,
03:23
to think about, how do we actually prioritize?
68
203000
2000
düşünmenizi istediğim asıl konu, öncelik sıralamasını nasıl yaptığımız?
03:25
Of course, you have to ask yourself,
69
205000
2000
Tabii önce kendinize şu soruyu sormanız gerekecek,
03:27
why on Earth was such a list never done before?
70
207000
2000
acaba neden daha önce böyle bir liste yapılmadı?
03:29
And one reason is that prioritization is incredibly uncomfortable.
71
209000
5000
Bunun bir sebebi, öncelikleri sıralamanın çok rahatsızlık verici olmasıdır.
03:34
Nobody wants to do this.
72
214000
2000
Kimse bunu yapmak istemez.
03:36
Of course, every organization would love to be on the top of such a list.
73
216000
3000
Elbette tüm örgütler böyle bir listenin en başında olmak isterler.
03:39
But every organization would also hate to be not on the top of the list.
74
219000
3000
Ama aynı zamanda, bu örgütler listebaşı olmamaktan nefret de edebilirler.
03:42
And since there are many more not-number-one spots on the list
75
222000
4000
Ve listebaşı olanlardan çok daha fazla
03:46
than there is number ones, it makes perfect sense
76
226000
3000
liste başı olmayan bulunacağı için, böyle bir listenin
03:49
not to want to do such a list.
77
229000
2000
yapılmak istenmeyişi anlaşılırdır.
03:51
We've had the U.N. for almost 60 years,
78
231000
2000
Birleşmiş Milletler 60 yıldır faaliyette,
03:53
yet we've never actually made a fundamental list
79
233000
3000
buna rağmen BM’de dünyanın sorunları için yapılabilecek
03:56
of all the big things that we can do in the world,
80
236000
2000
temel katkıların bir listesini çıkarmış değiliz,
03:58
and said, which of them should we do first?
81
238000
3000
ve tabii, hangilerini önce yapmamız gerektiğini de belirlemedik.
04:01
So it doesn't mean that we are not prioritizing --
82
241000
3000
Bu demek değil ki, öncelikleri belirlemiyoruz
04:04
any decision is a prioritization, so of course we are still prioritizing,
83
244000
4000
verilen her karar bir önceliklendirmedir aslında, dolaylı yoldan da olsa
04:08
if only implicitly -- and that's unlikely to be as good
84
248000
3000
öncelikleri belirliyoruz- ama tabii bunların detaylandırılıp,
04:11
as if we actually did the prioritization,
85
251000
2000
üzerinde konuşularak yapılan önceliklendirmeler kadar
04:13
and went in and talked about it.
86
253000
2000
etkili olması mümkün olmuyor.
04:15
So what I'm proposing is really to say that we have,
87
255000
2000
Burada söylemeye niyet ettiğim şu ki; çok uzun bir süredir,
04:17
for a very long time, had a situation when we've had a menu of choices.
88
257000
4000
bir menü dolusu seçeneğin olduğu bir durumla karşı karşıyayız.
04:21
There are many, many things we can do out there,
89
261000
2000
Yapmayı seçebileceğimiz bir yığın şey varken,
04:23
but we've not had the prices, nor the sizes.
90
263000
3000
bunların fiyatlarını ve porsiyonların büyüklüğünü bilmiyorduk.
04:26
We have not had an idea.
91
266000
2000
Hiçbir fikrimiz yoktu.
04:28
Imagine going into a restaurant and getting this big menu card,
92
268000
3000
Bir restoranta gittiğinizi ve büyük menü kartlarından birine baktığınızı hayal edin.
04:31
but you have no idea what the price is.
93
271000
2000
ama fiyatlar hakkında hiçbir fikriniz yok.
04:33
You know, you have a pizza; you've no idea what the price is.
94
273000
2000
Bir pizza isteyeceksiniz, bunu biliyorsunuz, ama fiyatı hakkında en küçük fikriniz yok.
04:35
It could be at one dollar; it could be 1,000 dollars.
95
275000
2000
1 dolar olabilir, 1000 dolar olabilir.
04:37
It could be a family-size pizza;
96
277000
2000
Aile boyu bir pizza gelebilir.
04:39
it could be a very individual-size pizza, right?
97
279000
2000
Sadece 1 kişilik bir pizza olabilir, değil mi?
04:41
We'd like to know these things.
98
281000
2000
Bunları bilmek isteriz.
04:43
And that is what the Copenhagen Consensus is really trying to do --
99
283000
2000
Kopenhag Konsensus’unun yapmaya çalıştığı işte budur --
04:45
to try to put prices on these issues.
100
285000
3000
konuların üstlerine fiyat etiketlerini iliştirmeye çalışmak.
04:48
And so basically, this has been the Copenhagen Consensus' process.
101
288000
3000
Ve en temel hatlarıyla, Kopenhag Konsensus’unun işlevi de budur.
04:51
We got 30 of the world's best economists, three in each area.
102
291000
4000
Her alandan üçer tane olmak üzere, dünyanın en iyi 30 ekonomistiyle çalışıyoruz.
04:55
So we have three of world's top economists write about climate change.
103
295000
3000
Dünyanın en iyi ekonomistlerinden 3'ü, iklim değişiklikleriyle ilgili raporlar yazıyor.
04:58
What can we do? What will be the cost
104
298000
3000
Neler yapabiliriz? Hangi bedelleri ödeyeceğiz?
05:01
and what will be the benefit of that?
105
301000
1000
Ve bunların sağlayacağı faydalar neler olacak?
05:02
Likewise in communicable diseases.
106
302000
2000
Bulaşıcı hastalıklar için de aynı şekilde.
05:04
Three of the world's top experts saying, what can we do?
107
304000
3000
Dünyanın alanında en iyi 3 uzmanı ne yapabiliriz diye soruyor?
05:07
What would be the price?
108
307000
1000
Ve bedeli ne olacak?
05:08
What should we do about it, and what will be the outcome?
109
308000
3000
Bu konuda ne yapmalıyız ve ortaya çıkan sonuç ne olur?
05:11
And so on.
110
311000
1000
Ve bunun gibi soruların cevaplarını veriyorlar.
05:12
Then we had some of the world's top economists,
111
312000
2000
Sonrasında dünyanın en iyi ekonomistlerini
05:14
eight of the world's top economists, including three Nobel Laureates,
112
314000
4000
3'ü Nobel ödüllü olmak üzere, dünyanın en iyi 8 ekonomistini,
05:18
meet in Copenhagen in May 2004.
113
318000
3000
Mayıs 2004'te Kopenhag'da buluşturduk.
05:21
We called them the "dream team."
114
321000
2000
Onlara “rüya takım” diyorduk.
05:23
The Cambridge University prefects decided to call them
115
323000
3000
Cambridge Üniversitesi Öğrenci Konseyi onlara
05:26
the Real Madrid of economics.
116
326000
2000
“Ekonominin Real Madrid’i” demeye karar verdi.
05:28
That works very well in Europe, but it doesn't really work over here.
117
328000
2000
Bu, Avrupa’da geçerliliği olan bir tanım tabii, burada aynı etkiyi yaratmayabiliyor.
05:30
And what they basically did was come out with a prioritized list.
118
330000
4000
Yaptıkları basitçe, önceliklerin belirlendiği bir liste ortaya çıkarmaktı.
05:34
And then you ask, why economists?
119
334000
2000
Tabii akla ilk şu soru geliyor, neden ekonomistler?
05:36
And of course, I'm very happy you asked that question -- (Laughter) --
120
336000
2000
Bu soruyu sorduğunuz için çok memnun oldum tabii --(Kahkahalar)--
05:38
because that's a very good question.
121
338000
2000
Çünkü bu çok iyi bir soru.
05:40
The point is, of course, if you want to know about malaria,
122
340000
3000
Mesele şu, sıtma hastalığını merak ediyorsanız,
05:43
you ask a malaria expert.
123
343000
2000
sıtma hastalıkları uzmanına danışırsınız.
05:45
If you want to know about climate, you ask a climatologist.
124
345000
2000
İklimle ilgili sorularınız varsa, bir iklimbilimciye sorarsınız.
05:47
But if you want to know which of the two you should deal with first,
125
347000
3000
Ama bu iki sorundan hangisini daha önce çözmemiz gerektiğini bilmek istiyorsanız,
05:50
you can't ask either of them, because that's not what they do.
126
350000
3000
ikisine de danışamazsınız, çünkü bu onların uzmanlık alanı değildir.
05:53
That is what economists do.
127
353000
2000
Bu ekonomistlerin işidir.
05:55
They prioritize.
128
355000
1000
Onlar öncelikleri belirlerler.
05:56
They make that in some ways disgusting task of saying, which one should we do first,
129
356000
5000
Önce hangi sorunları çözmemiz gerektiğini bulmak, son derece pis bir iş olsa da onların işi.
06:01
and which one should we do afterwards?
130
361000
2000
Ve hangilerini daha sonraya bırakacağımızı bulmak?
06:03
So this is the list, and this is the one I'd like to share with you.
131
363000
3000
Şimdi, listenin son hali bu ve bunu bugün sizlerle paylaşmak istiyorum.
06:06
Of course, you can also see it on the website,
132
366000
2000
Bunu web sitesinde görmeniz de mümkün tabi,
06:08
and we'll also talk about it more, I'm sure, as the day goes on.
133
368000
3000
ve gün içinde de, eminim üstünde konuşmaya devam edeceğiz..
06:11
They basically came up with a list where they said
134
371000
2000
Bir liste ortaya çıkardılar, ki dediklerine göre
06:13
there were bad projects -- basically, projects
135
373000
3000
listede kötü projeler var -- 1 dolar yatırdığınızda,
06:16
where if you invest a dollar, you get less than a dollar back.
136
376000
3000
karşılığında 1 dolardan daha az fayda sağlayan projeler.
06:19
Then there's fair projects, good projects and very good projects.
137
379000
4000
Listenin devamında vasat projeler, iyi projeler ve çok iyi projeler yer alıyor.
06:23
And of course, it's the very good projects we should start doing.
138
383000
2000
Ve tabii, başlangıçta yapmamız gerekenler çok iyi olan projeler.
06:25
I'm going to go from backwards
139
385000
2000
Listenin tersinden gideceğim
06:27
so that we end up with the best projects.
140
387000
2000
böylelikle en son, en iyi projelere geleceğiz.
06:29
These were the bad projects.
141
389000
2000
Bunlar kötü olan projelerdi.
06:31
As you might see the bottom of the list was climate change.
142
391000
4000
Gördüğünüz gibi listenin sonunda iklim değişikliği yer alıyor.
06:35
This offends a lot of people, and that's probably one of the things
143
395000
4000
Bu birçok insanı kızdırıyor, bir de muhtemelen bu,
06:39
where people will say I shouldn't come back, either.
144
399000
2000
insanların, benim de dönmemi istemeyecekleri bir konu.
06:41
And I'd like to talk about that, because that's really curious.
145
401000
2000
Ben de bunun hakkında konuşmak istiyorum çünkü gerçekten ilginç.
06:43
Why is it it came up?
146
403000
2000
Neden bu gündeme geldi?
06:45
And I'll actually also try to get back to this
147
405000
2000
Aslında buna konuşmanın devamında da geri dönmeye çalışacağım
06:47
because it's probably one of the things
148
407000
2000
çünkü bu muhtemelen
06:49
that we'll disagree with on the list that you wrote down.
149
409000
2000
yazdığınız listelerde fikir ayrılığına düştüğümüz konulardan biri olacak.
06:51
The reason why they came up with saying that Kyoto --
150
411000
3000
Kyoto’nun --veya Kyoto’dan daha kapsamlı bir işin--
06:54
or doing something more than Kyoto -- is a bad deal
151
414000
2000
başarısız birer uygulama olacağını söylemelerinin nedeni
06:56
is simply because it's very inefficient.
152
416000
2000
Kyoto’nun verim alınamayacak bir çalışma olmasıdır.
06:58
It's not saying that global warming is not happening.
153
418000
2000
Bu küresel ısınma yoktur demek anlamına gelmiyor.
07:00
It's not saying that it's not a big problem.
154
420000
2000
Bunun büyük bir problem olmadığı da söylenmiyor.
07:02
But it's saying that what we can do about it
155
422000
2000
Ama deniliyor ki, bu konuda yapabileceğimiz
07:04
is very little, at a very high cost.
156
424000
3000
büyük harcamalar sonucu çok küçük faydalar göreceğiz.
07:07
What they basically show us, the average of all macroeconomic models,
157
427000
4000
Makro ekonomik modellemelerin çoğunun bize gösterdiği sonuç şu ki,
07:11
is that Kyoto, if everyone agreed, would cost about 150 billion dollars a year.
158
431000
5000
herkes de buna katılıyor sanırım, Kyoto yılda 150 milyar dolara maloluyor.
07:16
That's a substantial amount of money.
159
436000
2000
Bu çok ciddi bir rakam.
07:18
That's two to three times the global development aid
160
438000
2000
Her yıl Üçüncü Dünya ülkelerine yaptığımız
07:20
that we give the Third World every year.
161
440000
2000
global gelişim yardım paketinin 2-3 katı.
07:22
Yet it would do very little good.
162
442000
2000
Buna karşın sağladığı fayda da çok küçük.
07:24
All models show it will postpone warming for about six years in 2100.
163
444000
4000
Tüm modellemeler, bu çalışmanın küresel ısınmayı 2100'e gelindiğinde sadece 6 yıl için ertelenmiş olacağını gösteriyor.
07:28
So the guy in Bangladesh who gets a flood in 2100 can wait until 2106.
164
448000
4000
Yani Bangladeş’deki biri 2100’de başına gelecek bir sel felaketini 2106’da yaşayacak.
07:32
Which is a little good, but not very much good.
165
452000
2000
Ki bu küçük bir fayda, ama yeterli bir fayda değil.
07:34
So the idea here really is to say, well, we've spent a lot of money doing a little good.
166
454000
5000
Yani buradaki fikirle, büyük paralar karşılığında çok küçük faydalar elde edebildiğimiz.
07:39
And just to give you a sense of reference,
167
459000
2000
Bu konuyu biraz somutlaştırabilmek adına şu örneği vereceğim,
07:41
the U.N. actually estimate that for half that amount,
168
461000
2000
BM’in değerlendirmelerine göre bu rakamın yarısı ile,
07:43
for about 75 billion dollars a year,
169
463000
2000
yani yılda 75 milyar dolarla,
07:45
we could solve all major basic problems in the world.
170
465000
3000
Dünya’nın tüm temel sorunlarını çözebiliyoruz.
07:48
We could give clean drinking water, sanitation, basic healthcare
171
468000
3000
Yaşayan her birey için temiz içme suyu, hijyenik koşullar,
07:51
and education to every single human being on the planet.
172
471000
3000
temel sağlık ve eğitim ihtiyaçlarını sağlayabiliyoruz.
07:54
So we have to ask ourselves, do we want to spend twice the amount
173
474000
4000
Burada kendimize sormamız gereken soru şu, çok küçük fayda sağlayabildiğimiz bu işe,
07:58
on doing very little good?
174
478000
1000
bu rakamın iki katı kadar harcama yapmak istiyor muyuz?
07:59
Or half the amount on doing an amazing amount of good?
175
479000
3000
Yoksa yarısı ile inanılmaz faydalar sağlayabileceğimiz başka işlere mi yatırım yapmalıyız?
08:02
And that is really why it becomes a bad project.
176
482000
3000
Ve bu, bu bir projenin neden başarısız sayıldığının göstergesidir.
08:05
It's not to say that if we had all the money in the world, we wouldn't want to do it.
177
485000
3000
Bu demek değil ki, bütün bu paraya sahip olsaydık bunu da yapmak istemezdik.
08:08
But it's to say, when we don't, it's just simply not our first priority.
178
488000
4000
Ama bu şu demek, maalesef sahip değiliz ve önceliğimiz de şimdilik bu değil.
08:12
The fair projects -- notice I'm not going to comment on all these --
179
492000
3000
Sırada, vasat projeler var, fark etmişsinizdir hepsiyle ilgili uzun uzun konuşmayacağım,
08:15
but communicable diseases, scale of basic health services -- just made it,
180
495000
4000
ama bulaşıcı hastalıklar, temel sağlık hizmeti bu listede yerini aldı
08:19
simply because, yes, scale of basic health services is a great thing.
181
499000
3000
çünkü evet, temel sağlık hizmeti önemlidir.
08:22
It would do a lot of good, but it's also very, very costly.
182
502000
3000
Çok ciddi faydalar sağlanabilirdi, ama bu da çok ama çok büyük maliyetli bir iş.
08:25
Again, what it tells us is suddenly
183
505000
2000
Yine buradan da görünen şu ki,
08:27
we start thinking about both sides of the equation.
184
507000
2000
bir anda denklemin iki tarafını birden düşünmeye başlıyoruz.
08:29
If you look at the good projects, a lot of sanitation and water projects came in.
185
509000
4000
İyi projelere baktığınızda, hijyenik koşullar ve temiz su ile ilgili birçok proje var.
08:33
Again, sanitation and water is incredibly important,
186
513000
2000
Hijyen ve temiz su elbette çok önemli,
08:35
but it also costs a lot of infrastructure.
187
515000
3000
ama altyapı maliyetleri çok yüksek.
08:38
So I'd like to show you the top four priorities
188
518000
2000
Bu yüzden sizlere dünyadaki sorunlarla nasıl başa çıkmalıyız konusu gündeme geldiğinde
08:40
which should be at least the first ones that we deal with
189
520000
3000
en azından ilk sıralarda dikkate almamız gereken
08:43
when we talk about how we should deal with the problems in the world.
190
523000
3000
dört öncelikli sorundan bahsetmek istiyorum.
08:46
The fourth best problem is malaria -- dealing with malaria.
191
526000
4000
Dikkate alınması gereken öncelikli dördüncü sorun sıtma - sıtmayla başa çıkma.
08:50
The incidence of malaria is about a couple of [million] people get infected every year.
192
530000
4000
Sıtma, dünyada her yıl milyonlarca insanın yakalandığı bir hastalık.
08:54
It might even cost up towards a percentage point of GDP
193
534000
4000
Hatta mağduru olan ülkelerde her yıl
08:58
every year for affected nations.
194
538000
2000
gayri safi milli hasıladan aldığı yüzdeyi yükseltmeye neden olabiliyor.
09:00
If we invested about 13 billion dollars over the next four years,
195
540000
4000
Önümüzdeki 4 yıl içinde 13 milyar dolar yatırım yaptığımızda,
09:04
we could bring that incidence down to half.
196
544000
2000
sıtma vakalarını yarıya düşürebiliriz.
09:06
We could avoid about 500,000 people dying,
197
546000
3000
500.000 kişiyi ölümden döndürebiliriz,
09:09
but perhaps more importantly, we could avoid about a [million] people
198
549000
3000
ama daha da önemlisi, her yıl bir milyar kadar insana
09:12
getting infected every year.
199
552000
1000
sıtma bulaşmasının önüne geçebiliriz.
09:13
We would significantly increase their ability
200
553000
2000
Böylelikle, bu insanların, mücadele etmeleri gereken başka birçok sorunla
09:15
to deal with many of the other problems that they have to deal with --
201
555000
3000
uğraşmaları için gereken gücü önemli ölçüde sağlamış oluruz.
09:18
of course, in the long run, also to deal with global warming.
202
558000
3000
Elbette, uzun vadede de küresel ısınmayla mücadele edebilmelerini.
09:22
This third best one was free trade.
203
562000
3000
Üçüncü en iyi proje, serbest ticaret.
09:25
Basically, the model showed that if we could get free trade,
204
565000
3000
Temel olarak model, serbest ticaret ortamı sağlayabilirsek,
09:28
and especially cut subsidies in the U.S. and Europe,
205
568000
3000
özellikle Avrupa ve Amerika’daki sübvansiyonları kısıtlayabilirsek,
09:31
we could basically enliven the global economy
206
571000
4000
global ekonomiyi canlandırmış oluruz.
09:35
to an astounding number of about 2,400 billion dollars a year,
207
575000
4000
Bu canlanma 2,400 milyar dolar gibi şaşırtıcı bir rakama mukabil
09:39
half of which would accrue to the Third World.
208
579000
2000
ki bunun yarısı Üçüncü Dünya ülkelerinin payına düşecektir.
09:41
Again, the point is to say that we could actually pull
209
581000
3000
Bir kez daha tekrarlarsak, söylemeye çalıştığım şu ki; aslında
09:44
two to three hundred million people out of poverty,
210
584000
3000
200-300 milyon insanı 2 ile 5 yıl arasında bir süre içinde,
09:47
very radically fast, in about two to five years.
211
587000
3000
radikal bir hızla, yoksulluktan kurtarabiliriz.
09:50
That would be the third best thing we could do.
212
590000
2000
Bu yapabileceğimiz en iyi üçüncü şey olur.
09:52
The second best thing would be to focus on malnutrition.
213
592000
4000
Yapabileceğimiz ikinci en iyi şey, yetersiz ve kötü beslenme üzerine yoğunlaşmaktır.
09:56
Not just malnutrition in general, but there's a very cheap way
214
596000
3000
Sadece genel olarak yetersiz beslenme değil, bunu yapmanın çok ucuz bir yolu var
09:59
of dealing with malnutrition, namely, the lack of micronutrients.
215
599000
3000
- ki bu mineraller gibi mikro besinlerin eksikliğiyle mücadeleden geçiyor.
10:02
Basically, about half of the world's population is lacking in
216
602000
3000
Temel olarak, dünya nüfusunun yarısı
10:05
iron, zinc, iodine and vitamin A.
217
605000
2000
demir, çinko, iyot ve A vitamini eksikliğinden muzdarip.
10:07
If we invest about 12 billion dollars,
218
607000
2000
12 milyar dolar civarında bir yatırım yaptığımızda,
10:09
we could make a severe inroad into that problem.
219
609000
3000
bu sorunun önüne güçlü bir set çekebiliyoruz.
10:12
That would be the second best investment that we could do.
220
612000
3000
-- ki bu da yapacağımız en iyi ikinci yatırım oluyor.
10:15
And the very best project would be to focus on HIV/AIDS.
221
615000
5000
Ve en iyi proje, HIV/AIDS sorununa yoğunlaşmak olacaktır.
10:20
Basically, if we invest 27 billion dollars over the next eight years,
222
620000
4000
Temel olarak, önümüzdeki sekiz sene içinde 27 milyar dolar yatırım yaparsak,
10:24
we could avoid 28 new million cases of HIV/AIDS.
223
624000
4000
28 milyon yeni HIV/AIDS vakasının önüne geçmiş oluyoruz.
10:28
Again, what this does and what it focuses on is saying
224
628000
4000
Bir kez daha, burada yapılacak iş ve yoğunlaşılacak olan şu;
10:32
there are two very different ways that we can deal with HIV/AIDS.
225
632000
3000
HIV/AIDS ile mücadelede birbirinden tamamen farklı iki yöntem var.
10:35
One is treatment; the other one is prevention.
226
635000
3000
Biri tedavi, diğeri ise korunma.
10:38
And again, in an ideal world, we would do both.
227
638000
3000
Ve yine, ideal bir dünyada, ikisini birden yapardık.
10:41
But in a world where we don't do either, or don't do it very well,
228
641000
3000
Ama ikisini de yapamadığımız, veya ikisinde de pek başarılı olamadığımız bir dünyada,
10:44
we have to at least ask ourselves where should we invest first.
229
644000
4000
kendimize en azından, ilk önce hangisine yatırım yapacağımızı sormalıyız.
10:48
And treatment is much, much more expensive than prevention.
230
648000
3000
Ve tedavi, korunmaya nispeten çok çok daha pahalı bir yöntem.
10:51
So basically, what this focuses on is saying, we can do a lot more
231
651000
4000
Yani odak noktamız, korunmaya yapacağımız yatırımlarla
10:55
by investing in prevention.
232
655000
2000
çok daha büyük faydalar sağlayabilecek olmamız.
10:57
Basically for the amount of money that we spend,
233
657000
2000
Kısacası, harcayacağımız para ile
10:59
we can do X amount of good in treatment,
234
659000
3000
tedavi yönteminde X kadar fayda sağlayabilecekken,
11:02
and 10 times as much good in prevention.
235
662000
3000
korunma yöntemiyle bunun 10 katı kadar fazla fayda sağlayabiliyoruz.
11:05
So again, what we focus on is prevention rather than treatment,
236
665000
3000
Yani bir kez daha tekrarlarsak, ilk aşamada, tedavi etmektense
11:08
at first rate.
237
668000
1000
korunmaya odaklanıyoruz.
11:09
What this really does is that it makes us think about our priorities.
238
669000
4000
Bütün bunlar bizi, önceliklerimizle ilgili düşündürmeye yöneltiyor.
11:13
I'd like to have you look at your priority list and say,
239
673000
4000
Sizden öncelik listenize bakıp karar vermenizi istiyorum,
11:17
did you get it right?
240
677000
2000
doğru bir liste yaptınız mı?
11:19
Or did you get close to what we came up with here?
241
679000
2000
Burada ortaya çıkan listeye yaklaşabildiniz mi?
11:21
Well, of course, one of the things is climate change again.
242
681000
4000
Tabii eminim ki, burada yine iklim değişikliği sorunu gündeme geliyor.
11:25
I find a lot of people find it very, very unlikely that we should do that.
243
685000
3000
Birçok insanın bunu yapmamızın gerekliliği konusunda tereddütleri olduğunu fark ediyorum.
11:28
We should also do climate change,
244
688000
2000
İklim değişikliği sorununa da eğilmeliyiz tabii,
11:30
if for no other reason, simply because it's such a big problem.
245
690000
3000
başka hiçbir sebebi olmasa bile, sadece gerçekten büyük bir sorun olduğu için bu konuya değinmeliyiz.
11:33
But of course, we don't do all problems.
246
693000
3000
Ama tabii, bütün sorunlara eğilemiyoruz.
11:36
There are many problems out there in the world.
247
696000
2000
Dünyada çözülmeyi bekleyen pek çok sorun var.
11:38
And what I want to make sure of is, if we actually focus on problems,
248
698000
4000
Aslında yapmaya çalıştığım, sorunlara gerçekten odaklanacaksak
11:42
that we focus on the right ones.
249
702000
2000
doğru sorunlara odaklanmamızı sağlamak.
11:44
The ones where we can do a lot of good rather than a little good.
250
704000
3000
Daha az yararlı olabileceklerimizdense, çok daha fazla yararlı olabileceklerimize.
11:47
And I think, actually -- Thomas Schelling,
251
707000
3000
Ve bence, rüya takımdan Thomas Schelling
11:50
one of the participants in the dream team, he put it very, very well.
252
710000
4000
bunu çok çok güzel ifade etmişti.
11:54
One of things that people forget, is that in 100 years,
253
714000
3000
“İnsanların unuttukları bir şey var; önümüzdeki 100 yıl içinde,
11:57
when we're talking about most of the climate change impacts will be,
254
717000
3000
ki iklim değişikliğinin çoğu etkileri bu süreçte ortaya çıkacak,
12:00
people will be much, much richer.
255
720000
2000
insanlık çok çok daha zengin olacak.
12:02
Even the most pessimistic impact scenarios of the U.N.
256
722000
4000
Birleşmiş Milletler’in en karamsar değerlendirmelerine göre bile,
12:06
estimate that the average person in the developing world in 2100
257
726000
3000
2100 yılında, gelişmekte olan ülkelerde, sıradan bir insanın geliri
12:09
will be about as rich as we are today.
258
729000
2000
bugün bizim elde ettiğimiz gelir kadar olacak.
12:11
Much more likely, they will be two to four times richer than we are.
259
731000
4000
Daha büyük ihtimalle, bizim mevcut halimizden 2 ile 4 katımız kadar daha zengin olacaklar.
12:15
And of course, we'll be even richer than that.
260
735000
2000
Ve tabii, bizlerin, bundan çok daha zengin olacağız.”
12:17
But the point is to say, when we talk about saving people,
261
737000
4000
Söylemeye çalıştığım, insan hayatı kurtarmaktan bahsettiğimiz zaman,
12:21
or helping people in Bangladesh in 2100,
262
741000
3000
ya da 2100 yılında Bangladeş’teki insanlara yardım etmekten,
12:24
we're not talking about a poor Bangladeshi.
263
744000
2000
fakir bir Bangladeşliden bahsetmiyoruz.
12:26
We're actually talking about a fairly rich Dutch guy.
264
746000
2000
Aslında, bugünün oldukça zengin bir Hollandalısından bahsediyoruz.
12:28
And so the real point, of course, is to say,
265
748000
2000
Yani esas nokta şu,
12:30
do we want to spend a lot of money helping a little,
266
750000
4000
günümüzden 100 yıl sonrasında yaşayacak, oldukça zengin bir Hollandalıya,
12:34
100 years from now, a fairly rich Dutch guy?
267
754000
2000
yüklü bir para harcayıp küçük bir yardımda mı bulunmak istiyoruz?
12:36
Or do we want to help real poor people, right now, in Bangladesh,
268
756000
5000
Yoksa şu anda, Bangladeş’te, gerçekten yoksulluk içinde yaşayan,
12:41
who really need the help, and whom we can help very, very cheaply?
269
761000
3000
gerçekten yardıma ihtiyacı olan ve bizim çok ucuza yardım eli uzatabileceğimiz insanlara mı yardım etmek istiyoruz?
12:44
Or as Schelling put it, imagine if you were a rich -- as you will be --
270
764000
5000
Veya Schelling’in ifade ettiği gibi, 2100’de yaşayıp 2005'i düşünen zengin bir Çinli, Bolivyalı ya da zengin bir Kongolu
12:49
a rich Chinese, a rich Bolivian, a rich Congolese, in 2100,
271
769000
5000
--öyle olacakları varsayılıyor--olduğunuzu düşünün ve şöyle diyorsunuz:
12:54
thinking back on 2005, and saying, "How odd that they cared so much
272
774000
6000
“O dönemde yardıma asıl ihtiyacı olan ve daha faydalı olabilecekleri
13:00
about helping me a little bit through climate change,
273
780000
4000
büyük dedelerim dururken,
13:04
and cared so fairly little about helping my grandfather
274
784000
4000
iklim değişikliği için bana faydası olacağını düşündükleri
13:08
and my great grandfather, whom they could have helped so much more,
275
788000
3000
bu küçücük yardımla,
13:11
and who needed the help so much more?"
276
791000
3000
bu kadar çok uğraşmış olmaları ne tuhaf?”
13:14
So I think that really does tell us why it is
277
794000
3000
Sanırım bu gerçekten bize,
13:17
we need to get our priorities straight.
278
797000
2000
önceliklendirme işini neden yapmamız gerektiğini açıkça anlatıyor.
13:19
Even if it doesn't accord to the typical way we see this problem.
279
799000
3000
Her ne kadar bu bizim, sorunları en yalın haliyle ele almamıza izin vermese de.
13:22
Of course, that's mainly because climate change has good pictures.
280
802000
5000
Tabii bunun ana sebebi, iklim değişikliği sorunu ile ilgili kafamızda çok net resimlemeler var.
13:27
We have, you know, "The Day After Tomorrow" -- it looks great, right?
281
807000
3000
Biliyorsunuz, “Yarından Sonra” filmi var --çok iyi görünüyor, değil mi?
13:30
It's a good film in the sense that
282
810000
3000
İzlemek istiyorum o anlamda, iyi bir film, evet,
13:33
I certainly want to see it, right, but don't expect Emmerich
283
813000
3000
ama Emmerich’in bir sonraki filminde
13:36
to cast Brad Pitt in his next movie
284
816000
3000
Brad Pitt’e Tanzanya’da bir yerlerde
13:39
digging latrines in Tanzania or something. (Laughter)
285
819000
2000
tuvalet kazdırmasını filan beklemeyin. (Kahkaha)
13:41
It just doesn't make for as much of a movie.
286
821000
2000
Bunun filme kazandıracağı pek fazla bir şey yok tabii.
13:43
So in many ways, I think of the Copenhagen Consensus
287
823000
2000
Şimdi birçok yönden, Kopenhag Konsensüs’ü
13:45
and the whole discussion of priorities
288
825000
2000
ve bütün bu önceliklendirme konuşmalarının
13:47
as a defense for boring problems.
289
827000
3000
sıkıcı sorunlara karşı bir savunma olduğunu düşünüyorum.
13:50
To make sure that we realize it's not about making us feel good.
290
830000
4000
Bunları, bize kendimizi daha iyi hissettirdikleri
13:54
It's not about making things that have the most media attention,
291
834000
5000
ya da medyanın daha çok ilgisini çeken sorunlar oldukları için değil,
13:59
but it's about making places where we can actually do the most good.
292
839000
3000
en büyük faydayı sağlayabileceğimiz projeler olduklarını bildiğimiz için ele almalıyız.
14:02
The other objections, I think, that are important to say,
293
842000
3000
Diğer itirazlar, ki bence bunlara değinmek önemli --
14:05
is that I'm somehow -- or we are somehow -- positing a false choice.
294
845000
4000
benim veya bizim, bir şekilde varsayımlarımızı yanlış seçimlere göre yapıyor olmamız.
14:09
Of course, we should do all things,
295
849000
2000
İdeal bir dünyada, elbette bütün sorunları çözmeliyiz
14:11
in an ideal world -- I would certainly agree.
296
851000
2000
kesinlikle aynı fikirdeyim.
14:13
I think we should do all things, but we don't.
297
853000
2000
Bence hepsini birden çözmeliyiz, ama çözemiyoruz.
14:15
In 1970, the developed world decided we were going to spend
298
855000
4000
1970’te gelişmiş dünya bizlerin, onların gelişmekte olan dünyalarında yaptıklarının
14:19
twice as much as we did, right now, than in 1970, on the developing world.
299
859000
6000
iki katı kadar harcama yapacağımızı öngörmüştü.
14:25
Since then our aid has halved.
300
865000
2000
O günden beri yaptığımız yardımlar yarıya indi.
14:27
So it doesn't look like we're actually on the path
301
867000
3000
Yani ortada, bütün büyük sorunları
14:30
of suddenly solving all big problems.
302
870000
2000
bir anda çözebilecekmişiz gibi bir durum yok.
14:32
Likewise, people are also saying, but what about the Iraq war?
303
872000
3000
Benzer şekilde, insanlar, “Peki Irak savaşı ne olacak?” diye soruyor.
14:35
You know, we spend 100 billion dollars --
304
875000
2000
Biliyorsunuz, 100 milyar dolar harcadık.
14:37
why don't we spend that on doing good in the world?
305
877000
2000
Neden o parayı dünyaya faydalı olacak işlerde kullanmıyoruz?
14:39
I'm all for that.
306
879000
1000
Hepsine katılıyorum.
14:40
If any one of you guys can talk Bush into doing that, that's fine.
307
880000
2000
Eğer herhangi biriniz Bush’u bunu yapmaya ikna edebilirse iyi olur.
14:42
But the point, of course, is still to say,
308
882000
2000
Ama yine söylemeye çalıştığım şey şu,
14:44
if you get another 100 billion dollars,
309
884000
2000
eğer başka bir 100 milyar dolar bulursanız,
14:46
we still want to spend that in the best possible way, don't we?
310
886000
3000
bunu yine elimizden gelen en iyi şekilde kullanmak isteriz, değil mi?
14:49
So the real issue here is to get ourselves back
311
889000
2000
Yani burada asıl mesele, en başa dönüp
14:51
and think about what are the right priorities.
312
891000
2000
doğru önceliklerin ne olduğu üzerine düşünmek.
14:53
I should just mention briefly, is this really the right list that we got out?
313
893000
4000
Kısaca özetleyerek belirtmeliyim, bu ortaya çıkardığımız liste gerçekten doğru bir liste mi?
14:57
You know, when you ask the world's best economists,
314
897000
3000
Bilirsiniz, dünyanın en iyi ekonomistlerine danıştığınızda,
15:00
you inevitably end up asking old, white American men.
315
900000
3000
bu insanların yaşlı beyaz Amerikalılar olması kaçınılmaz oluyor.
15:03
And they're not necessarily, you know,
316
903000
2000
Ve bilirsiniz, onlar da dünyanın geri kalanına dönüp bakmak için
15:05
great ways of looking at the entire world.
317
905000
4000
her zaman en iyi adamlar olmayabiliyorlar.
15:09
So we actually invited 80 young people from all over the world
318
909000
2000
Sonuç olarak dünyanın her yerinden 80 genç insana
15:11
to come and solve the same problem.
319
911000
2000
gelip aynı sorunu çözmeleri için davette bulunduk.
15:13
The only two requirements were that they were studying at the university,
320
913000
4000
Koyulan iki koşul vardı, birincisi bir üniversitede okuyor olmaları,
15:17
and they spoke English.
321
917000
2000
ve ikincisi İngilizce konuşuyor olmalarıydı.
15:19
The majority of them were, first, from developing countries.
322
919000
3000
Başta, büyük bir çoğunluğu, gelişmiş ülkelerdendi.
15:22
They had all the same material but they could go vastly
323
922000
2000
Hepsinin ele alacağı konu aynıydı ama kendi listelerini oluştururken
15:24
outside the scope of discussion, and they certainly did,
324
924000
3000
konuşmaların kapsamının çok dışına da çıkabileceklerdi,
15:27
to come up with their own lists.
325
927000
2000
ve öyle de yaptılar.
15:29
And the surprising thing was that the list was very similar --
326
929000
2000
Ve işin şaşırtıcı yanı, listeler çok benzerdi--
15:31
with malnutrition and diseases at the top
327
931000
3000
yetersiz beslenme ve hastalıklar en başta
15:34
and climate change at the bottom.
328
934000
2000
ve iklim değişikliği listenin sonunda.
15:36
We've done this many other times.
329
936000
1000
Bunu pek çok kez tekrarladık.
15:37
There's been many other seminars and university students, and different things.
330
937000
3000
Başka birçok seminerler ve üniversite öğrencileri oldu ve başka birçok değişik şey.
15:40
They all come out with very much the same list.
331
940000
3000
Her seferinde ortaya çıkan liste hemen hemen aynıydı.
15:43
And that gives me great hope, really, in saying that I do believe
332
943000
4000
Ve bu bana, önümüzde bizi önceliklerimize dair düşünmeye iten bir yolda
15:47
that there is a path ahead to get us to start thinking about priorities,
333
947000
5000
ilerlediğimize inanmam için büyük umut veriyor.
15:52
and saying, what is the important thing in the world?
334
952000
2000
Ve dünyada önemli olan şey nedir derken.
15:54
Of course, in an ideal world, again we'd love to do everything.
335
954000
3000
tabii ideal dünyada, tekrar ediyorum, bütün sorunları birden çözmek isteriz.
15:57
But if we don't do it, then we can start thinking about where should we start?
336
957000
4000
Ama bunu yapamıyorsak, o zaman nereden başlamamız gerektiğini düşünmeye başlayabiliriz.
16:01
I see the Copenhagen Consensus as a process.
337
961000
2000
Kopenhag Konsensus’unu bir süreç olarak düşünüyorum.
16:03
We did it in 2004,
338
963000
2000
2004’te yaptık,
16:05
and we hope to assemble many more people,
339
965000
1000
2008 ve 2012 için çok daha fazla insanı bir araya getirmeyi
16:06
getting much better information for 2008, 2012.
340
966000
4000
ve çok daha faydalı bilgiler elde etmeyi umut ediyoruz.
16:10
Map out the right path for the world --
341
970000
2000
Dünya için doğru olan yolun haritasını çıkarmak
16:12
but also to start thinking about political triage.
342
972000
3000
diğer yandan politik koşulları ve öncelikleri de düşünmek.
16:15
To start thinking about saying, "Let's do
343
975000
2000
Söylemeye başlamamız gereken,
16:17
not the things where we can do very little at a very high cost,
344
977000
3000
“Büyük bedeller ödeyip küçük faydalar sağlayacağımız işler değil;
16:20
not the things that we don't know how to do,
345
980000
2000
nasıl yapacağımızı bilmediklerimizi de değil;
16:22
but let's do the great things where we can do an enormous
346
982000
3000
ama hemen şimdi, düşük bedellerle, en büyük faydayı sağlayacağımız
16:25
amount of good, at very low cost, right now."
347
985000
4000
muhteşem işleri yapalım hadi” olmalıdır.
16:29
At the end of the day, you can disagree
348
989000
2000
Günün sonunda, bunların hepsini nasıl önceliklendirdiğimize dair
16:31
with the discussion of how we actually prioritize these,
349
991000
2000
yaptığımız tartışmalara itiraz edebilirsiniz,
16:33
but we have to be honest and frank about saying,
350
993000
3000
ama yaptıklarımız kadar yapmadığımız şeyler de olduğu konusunda
16:36
if there's some things we do, there are other things we don't do.
351
996000
2000
dürüst ve açıksözlü olmalıyız.
16:39
If we worry too much about some things,
352
999000
2000
Bazı şeyler için gereğinden fazla endişelenirsek,
16:41
we end by not worrying about other things.
353
1001000
2000
diğer şeyler için endişelenemeyecek duruma gelebiliriz.
16:43
So I hope this will help us make better priorities,
354
1003000
2000
Umarım bu konuşma bize daha iyi önceliklendirmeler yapmamızda,
16:45
and think about how we better work for the world.
355
1005000
2000
ve dünya için nasıl daha iyi işler yapabiliriz diye düşünmemizde yardımcı olur.
16:47
Thank you.
356
1007000
1000
Teşekkür ederim.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7