Ramona Pierson: An unexpected place of healing

Ramona Pierson: Alışılmadık bir tedavi yeri.

46,802 views ・ 2011-12-16

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Fatih Yucel Gözden geçirme: osman oguz ahsen
Sizinle birazdan paylaşacaklarımı
00:16
I'm actually going to share something with you
0
16101
2166
belki de 10 yıldan fazla süredir kimseye anlatmadım.
00:18
I haven't talked about probably in more than 10 years.
1
18291
2897
Bu yüzden sizi bu yolculağa çıkarırken
00:21
So bear with me as I take you through this journey.
2
21212
3024
bana umarım tahammül edersiniz.
00:24
When I was 22 years old,
3
24882
1475
22 yaşımdayken
00:26
I came home from work, put a leash on my dog
4
26381
3502
işten eve geldim, köpeğime tasmasını taktım
00:29
and went for my usual run.
5
29907
1754
ve mutat koşuma çıktım.
00:32
I had no idea that at that moment,
6
32613
1687
O anda hayatımın sonsuza dek değişeceğinden
00:34
my life was going to change forever.
7
34324
1912
haberim yoktu.
00:36
While I was preparing my dog for the run,
8
36935
2730
Ben köpeğimi koşuya hazırlamaktayken,
bir adam da bir barda içkisini bitirmekteydi,
00:40
a man was finishing drinking at a bar,
9
40482
3150
00:43
picked up his car keys, got into a car
10
43656
2341
anahtarlarını aldı, arabasına bindi
ve güneye doğru yola çıktı,
00:46
and headed south,
11
46021
1532
00:47
or wherever he was.
12
47577
1674
ya da her nereye gidiyorsa oraya.
Bense karşıdan karşıya geçmekteydim
00:50
I was running across the street,
13
50536
1548
ve hatırlayabildiğim tek şey de
00:52
and the only thing that I actually remember
14
52108
2180
kafamda bir el bombasının patlaması oldu.
00:54
is feeling like a grenade went off in my head.
15
54312
2467
Ve ellerimi yere koyduğumu hatırlıyorum
00:57
And I remember putting my hands on the ground
16
57478
3682
ve hayat kanımın
01:01
and feeling my life's blood
17
61184
1862
boynumdan
01:03
emptying out of my neck and my mouth.
18
63070
3428
ve ağzımdan akıp gittiğini...
Olan şuydu,
01:08
What had happened is, he ran a red light
19
68478
2180
adam kırmızıda geçmiş köpeğime ve bana çarpmıştı.
01:10
and hit me and my dog.
20
70682
1577
01:12
She ended up underneath the car.
21
72823
2022
Köpeğim arabanın altında kaldı.
Ben de arabanın önüne fırladım
01:16
I flew out in front of the car,
22
76157
1561
01:17
and then he ran over my legs.
23
77742
2190
ve o da bacaklarımın üzerinden geçti.
01:19
My left leg got caught up in the wheel well --
24
79956
2222
Sol bacağım lastiğe takıldı - ve
ve onun etrafına dolandı.
01:22
spun it around.
25
82202
1273
Arabanın tamponu boğazıma çarptı
01:26
The bumper of the car hit my throat,
26
86452
2063
01:28
slicing it open.
27
88539
1500
ve boğazımı kesti.
01:30
I ended up with blunt chest trauma.
28
90984
1966
Sonuç olarak künt göğüs travmasına girdim.
01:33
Your aorta comes up behind your heart, it's your major artery --
29
93608
3993
Aortunuz kalbinizin arka tarafına kaçar.
Bu en temel atardamarınızdır ve benim zarar gördüğünden
01:37
and it was severed, so my blood was gurgling out of my mouth.
30
97625
4837
kanım ağzımdan lıkır lıkır akıyordu.
Köpürmeye başladı,
01:42
It foamed, and ... horrible things were happening to me.
31
102486
3595
bana çok kötü şeyler oluyordu.
Olan biten hakkında hiçbir fikrim yoktu
01:48
I had no idea what was going on,
32
108461
1690
ama tanımadığım insanlar müdahale etti,
01:50
but strangers intervened,
33
110175
1651
bu sayede kalbim hareket etmeye, atmaya devam etti.
01:53
kept my heart moving, beating.
34
113159
2189
01:55
I say "moving," because it was quivering,
35
115760
2286
Hareket etmek dedim çünkü kalbim titremekteydi
ve onlar da tekrar da atması için uğraşıyorlardı.
01:58
and they were trying to put a beat back into it.
36
118070
2666
Bir kişi akıllı davranıp boğazıma bir tükenmez kalem sokup
02:01
Somebody was smart and put a Bic pen in my neck
37
121070
2961
nefes alabilmem için soluk borumu açmaya çalıştı.
02:04
to open up my airway, so I could get some air in there.
38
124055
3334
Ciğerlerim göçtü,
02:07
And my lung collapsed,
39
127413
1323
02:08
so somebody cut me open and put a pen in there as well,
40
128760
2975
bu yüzden de birisi beni derimi kesip göğsüme iğne batırdı
02:11
to stop that catastrophic event from happening.
41
131759
5274
ve bu sayede de o feci vakadan kurtulmuş oldum.
02:18
Somehow I ended up at the hospital.
42
138857
2196
Bir şekilde hastaneye getirilmişim.
Beni buzların içerisine koymuşlar
02:21
I was wrapped in ice,
43
141077
1263
02:22
and then eventually put into a drug-induced coma.
44
142364
3018
sonra da ilaca bağlı bir komaya girmişim.
18 ay sonra uyandım.
02:27
Eighteen months later, I woke up.
45
147430
2421
02:30
I was blind, I couldn't speak
46
150870
1866
Gözlerim görmüyordu, konuşamıyordum
02:32
and I couldn't walk.
47
152760
1889
ve yürüyemiyordum.
02:34
I was 64 pounds.
48
154673
1832
Ve de 29 kiloydum.
02:40
The hospital really has no idea what to do with people like that.
49
160545
3987
Benim gibi insanlara ne yapılacağı konusunda
hastanenin pek de fikri yoktu.
02:44
And in fact, they started to call me a "gomer."
50
164556
2770
Bu sebepten de bana istenmeyen hasta demeye başladılar.
02:47
That's another story we won't even get into.
51
167760
2456
Bu üzerinde durmayacağım başka bir hikaye.
02:51
I had so many surgeries to put my neck back together,
52
171693
3333
Boynumun eski haline dönmesi ve kalbimin düzelmesi için
için bir sürü ameliyat geçirdim.
02:55
to repair my heart a few times.
53
175050
1686
02:56
Some things worked, some things didn't.
54
176760
2518
Bazı şeyler işe yaradı, bazıları yaramadı.
Vücuda çok miktarda titanyum,
02:59
I had lots of titanium put in me;
55
179302
1891
kadavralardan alınan kemikler yerleştirip
03:01
cadaver bones,
56
181217
1412
03:02
to try to get my feet moving the right way.
57
182653
2778
ayaklarımın düzgün hareket etmesi için uğraştılar.
03:05
And I ended up with a plastic nose,
58
185930
1725
Sonucunda yapay bir burnum, porselen dişlerim
03:07
porcelain teeth and all kinds of other things.
59
187679
2190
ve bunun gibi bir sürü şeyim oldu.
03:09
But eventually, I started to look human again.
60
189893
2378
Ama en sonunda bir insan gibi gönrünmeye başladım.
03:15
But ...
61
195040
1150
Ama böyle şeyleri anlatmak her zaman kolay olmaz,
03:19
It's hard sometimes to talk about these things,
62
199101
2244
bu yüzden bana tahammül etmeye çalışın.
03:21
so bear with me.
63
201369
1268
03:23
I had more than 50 surgeries.
64
203553
2378
50'den fazla ameliyat geçirdim.
03:25
But who's counting?
65
205955
1601
Ama kim sayıyor ki?
03:27
(Laughter)
66
207580
1783
Nihayet hastane
03:29
So eventually, the hospital decided it was time for me to go.
67
209387
3247
gitme zamanımın geldiğine karar verdi.
03:32
They needed to open up space for somebody else
68
212658
2834
Tedavi görmesi gereken
başka birisinin gelebileceğini düşündüklerinden
03:35
that they thought could come back
69
215516
3220
03:38
from whatever they were going through.
70
218760
2976
yer açmaları gerekiyordu.
03:41
Everybody lost faith in me being able to recover.
71
221760
2858
Hiç kimse iyileşebileceğimi düşünmüyordu.
Böylece duvara bir harita astılar bir ok attılar
03:45
So they basically put a map up on the wall, threw a dart,
72
225158
3039
ve ok da burada, Colorado'daki bir huzur evine isabet etti.
03:48
and it landed at a senior home, here in Colorado.
73
228221
2995
03:52
And I know all of you are scratching your head:
74
232760
2239
Hepiniz kafalarınızı kaşıdığınızı biliyorum:
"Huzur evi mi? Orada ne işin olacak ki?"
03:55
"A senior citizens' home?
75
235023
1227
03:56
What in the world are you going to do there?"
76
236274
2130
Ama bu salondaki
03:58
But if you think about all of the skills and talent
77
238428
2431
bütün beceri ve yetenekleri düşündüğünüz de,
04:00
that are in this room right now,
78
240883
2548
huzur evinin de böyle olduğunu fark edeceksiniz.
04:03
that's what a senior home has.
79
243455
2039
Yani orada yaşlı insanların bütün becerileri
04:05
So there were all these skills and talents
80
245518
2062
ve yetenekleri vardı.
04:07
that these seniors had.
81
247604
1483
04:09
The one advantage they had over most of you
82
249560
2865
Onların en büyük üstünlükleri
bilgeliktir,
04:12
is wisdom,
83
252449
1151
04:13
because they had a long life.
84
253624
2190
çünkü uzun bir hayatları olmuştur.
04:16
And I needed that wisdom at that moment in my life.
85
256370
2594
Benim de hayatımın o anına o bilgeliğe ihtiyacım vardı.
Ama kapıların önüne vardığımdaki
04:19
But imagine what it was like for them
86
259615
1796
hallerini de bir düşünün.
04:21
when I showed up at their doorstep.
87
261435
1897
O sırada 1 kilo almıştım,
04:24
At that point, I had gained four pounds, so I was 68 pounds.
88
264277
3563
yani 30 kiloydum.
Kafamda saç yoktu.
04:28
I was bald.
89
268261
1243
Üzerimde hastane önlüğü vardı.
04:30
I was wearing hospital scrubs.
90
270139
2007
Ve ayaklarımda da birisinin verdiği tenis ayakkabıları vardı.
04:32
And somebody donated tennis shoes for me.
91
272170
2667
04:34
And I had a white cane in one hand
92
274861
3169
Bir elimde beyaz bir baston
diğerinde de raporlarımla dolu bir bavul vardı.
04:38
and a suitcase full of medical records in another hand.
93
278054
3008
Bu yüzden de yaşlılar
04:41
So the senior citizens realized
94
281443
2191
04:43
that they needed to have an emergency meeting.
95
283658
2292
olağanüstü bir toplantı yapmanın gerektiğini anladılar.
04:45
(Laughter)
96
285974
1762
(Kahkaha)
04:47
So they pulled back and they were looking at each other,
97
287760
2976
Geriye çekildiler ve birbirlerine bakararak,
04:50
and they were going, "OK, what skills do we have in this room?
98
290760
4071
"Tamam, bu odada hangi beceriler var?
04:54
This kid needs a lot of work."
99
294855
2135
Bu çocukla çok işimiz olacak." diye söylediler.
04:57
So they eventually started matching their talents and skills
100
297529
4809
Böylece de yeteneklerini ve
becerilerini ihtiyaçlarımı karşılamak amacıyla
kıyaslamaya başladılar.
05:02
to all of my needs.
101
302362
1374
Ama yapmaları gereken şeylerin başında
05:04
But one of the first things they needed to do
102
304275
2160
acilen ihtiyacım olan şeyin üzerinde durmak vardı.
05:06
was assess what I needed right away.
103
306459
2175
Normal bir insan gibi yemek yemeyi
05:08
I needed to figure out how to eat like a normal human being,
104
308658
3139
başarmam gerekiyordu
05:11
since I'd been eating through a tube in my chest
105
311821
3341
çünkü göğsümdeki bir tüp ve damarlarım kanalıyla
beslenmekteydim.
05:15
and through my veins.
106
315186
1550
05:16
So I had to go through trying to eat again.
107
316760
3203
Yani yeniden yemek yemeyi öğrenmem gerekiyordu.
05:19
And they went through that process.
108
319987
1749
İlk olarak bu meseleyi çözdüler.
Ardından da şu vardı:
05:22
And then they had to figure out:
109
322169
1567
05:23
"Well, she needs furniture.
110
323760
1751
"Mobilyalara ihtiyacı var.
05:25
She is sleeping in the corner of this apartment."
111
325535
3081
Bu dairenin bir köşesinde yatıyor."
05:28
So they went to their storage lockers
112
328640
2096
Böylece depolarına gittiler
05:30
and all gathered their extra furniture --
113
330760
1976
ve fazla olan bütün mobilyalarını topladılar,
05:32
gave me pots and pans, blankets --
114
332760
2141
bana kap kaçak, battaniye ve
diğer her şeyi getirdiler.
05:36
everything.
115
336298
1176
05:38
And then the next thing that I needed
116
338577
3478
Bir sonraki ihtiyacım da
görünüşümün düzeltilmesiydi.
05:42
was a makeover.
117
342079
1166
05:43
(Laughter)
118
343556
1150
Böylece yeşil önlükler gitti
05:44
So out went the green scrubs,
119
344730
1555
ve polyester ve çiçek desenleri geldi.
05:46
and in came the polyester and floral prints.
120
346309
2866
(Kahkaha)
05:49
(Laughter)
121
349199
4291
05:53
We're not going to talk about the hairstyles
122
353514
2108
Saçlarım uzadığında üzerimde denedikleri
05:55
they tried to force on me once my hair grew back.
123
355646
3078
saç modellerinden bahsetmeyeceğiz.
Ama mavi saça hayır demedim.
05:59
But I did say no to the blue hair.
124
359263
1735
(Kahkaha)
06:01
(Laughter)
125
361022
2133
06:04
So eventually, what went on is,
126
364577
3676
Sonuç olarak da,
konuşmayı öğrenmem gerektiğine karar verdiler.
06:08
they decided that, well, I need to learn to speak.
127
368277
2880
Konuşamazsan ve göremezsen kendi ayakları üzerinde
06:11
You can't be an independent person
128
371181
1804
duran birisi olamazsın.
06:13
if you're not able to speak and you can't see.
129
373009
2727
06:15
So they figured not being able to see is one thing,
130
375760
2917
Bu bakımdan görememeyi başka bir tarafa bırakıp,
06:18
but they need to get me to talk.
131
378701
1578
beni konuşturmaları gerektiği düşüncesine kapıldılar.
06:20
So while Sally, the office manager,
132
380760
2976
Böylece oranın müdürü Sally,
06:23
was teaching me to speak in the day --
133
383760
1896
gündüzleri bana konuşmayı öğretiyordu.
06:25
it's hard, because when you're a kid, you take things for granted.
134
385680
4125
Bu pek de kolay değildi, çünkü çocukken
insan her şeyi hemen kanıksıyor.
06:29
You learn things unconsciously.
135
389829
1697
Farkına varmadan öğrenme gerçekleşiyor.
06:31
But for me, I was an adult and it was embarrassing,
136
391550
3467
Ama ben büyüktüm ve benim için bu utanç vericiydi,
yeni gırtlağımla dilimi
06:35
and I had to learn how to coordinate my new throat with my tongue
137
395041
3902
ve yeni dişlerimle dudaklarımı
06:38
and my new teeth and my lips,
138
398967
2769
birlikte kullanıp
06:41
and capture the air and get the word out.
139
401760
2471
nefesi yakalayarak sözcüğü dışarı çıkarmalıydım.
06:44
So, I acted like a two-year-old,
140
404255
1828
Ben de iki yaşındaki bir çocuk gibi davranarak
06:46
and refused to work.
141
406107
1736
çalışmayı reddettim.
Ama oradakilerin daha iyi bir fikri vardı.
06:49
But the men had a better idea.
142
409412
2488
06:51
They were going to make it fun for me.
143
411924
2322
Bu işi benim için eğlenceli bir hale sokacaklardı.
Bana geceleri açık saçık kelimelerle Scrabble öğretiyorlardı,
06:54
So they were teaching me cuss-word Scrabble at night.
144
414270
3775
(Kahkaha)
06:58
(Laughter)
145
418069
3115
ve de gizlice, bir denizci gibi
07:02
And then, secretly, how to swear like a sailor.
146
422372
3630
küfretmenin yollarını gösteriyorlardı.
07:06
(Laughter)
147
426026
1013
Bu yüzden de Sally kendime güvenimi sağlayınca
07:07
I'm going to just leave it to your imagination
148
427063
3808
07:10
as to what my first words were --
149
430895
2516
ilk sözcüklerimi söylediğimde ağzımdan çıkanların
07:13
(Laughter)
150
433435
991
07:14
when Sally finally got my confidence built.
151
434450
2977
ne olduğunu hayal gücünüze bırakıyorum.
07:17
(Laughter)
152
437451
2189
(Kahkaha)
07:19
So I moved on from there.
153
439664
2000
Neticede olarak oradan ayrıldım.
07:21
And a former teacher who happened to have Alzheimer's
154
441688
3176
Alzheimer'a yakalanmış eski bir öğretmenim
07:24
took on the task of teaching me to write.
155
444888
2331
bana yazma öğretme görevini üstlendi.
07:28
The redundancy was actually good for me.
156
448616
2317
Her şeyi tekrar etmek aslına bakılırsa hoşuma gidiyordu.
07:30
So, we'll just keep moving on.
157
450957
1779
Bu yüzden de öylece devam ettik.
07:32
(Laughter)
158
452760
4210
(Kahkaha)
Benim için en çarpıcı anlardan birisi
07:39
One of the pivotal times for me
159
459629
2195
07:41
was actually learning to cross the street again
160
461848
2667
göremeyen birisi olarak yeniden karşıdan karşıya
07:44
as a blind person.
161
464539
1642
geçmeyi öğrenmek oldu.
Onun için gözlerinizi kapatın.
07:47
So close your eyes.
162
467260
1469
07:49
Now imagine you have to cross a street.
163
469521
2894
Ve bir yolun karşısına geçmeniz gerektiğini hayal edin.
Sokağın mesafesini bilmiyorsunuz
07:52
You don't know how far that street is,
164
472439
2563
ve düz mü gittiğinizin farkında değilsiniz
07:56
and you don't know if you're going straight.
165
476121
2615
07:58
And you hear cars whizzing back and forth,
166
478760
2559
ve yanınızdan geçen arabaların seslerini duyuyorsunuz
ve sizi bu duruma sokan
08:02
and you had a horrible accident
167
482168
1568
08:03
that landed you in this situation.
168
483760
2293
korkunç bir kaza geçirmiştiniz.
08:06
So there were two obstacles I had to get through.
169
486553
2554
Bu yüzden de aşmam gereken iki engel vardı.
08:09
One was post-traumatic stress disorder.
170
489760
2789
Birisi travma sonrası stres bozukluğuydu.
Ve de ne zaman kaldırımın kenarına ya da köşesine yaklaşsam
08:13
Every time I approached the corner or the curb,
171
493192
3761
08:16
I would panic.
172
496977
1287
paniğe kapılıyordum.
08:18
And the second one
173
498288
1801
İkincisi de
08:20
was actually trying to figure out how to cross that street.
174
500113
3134
sokağın karşısına nasıl geçileceğini bulmaktı.
08:23
So one of the seniors just came up to me,
175
503760
2886
Hal böyleyken yaşlılardan birisi yanıma geldi
08:26
and she pushed me up to the corner and said,
176
506670
3332
ve beni yolun kenarına itip şöyle dedi,
"Geçmeyi düşündüğün zaman, bastonunu yola doğru uzat.
08:30
"When you think it's time to go, just stick the cane out there.
177
510026
2995
Ona çarpan olursa, sokağa sakın fırlama."
08:33
If it's hit, don't cross the street."
178
513045
1827
08:34
(Laughter)
179
514896
5495
(Kahkaha)
Bu çok mantıklı bir şeydi.
08:40
Made perfect sense.
180
520415
1425
08:41
(Laughter)
181
521864
1137
Ama yolda uçup giden
08:43
But by the third cane that went whizzing across the road --
182
523025
3589
üçüncü bastondan sonra,
08:46
(Laughter)
183
526638
1351
kaynakları biraraya getirmelerinin farkına vardılar
08:48
they realized that they needed to put their resources together,
184
528013
3057
ve para topladılar,
08:51
and they raised funds
185
531094
1470
08:52
so that I could go to the Braille Institute
186
532588
2087
bu sayede Braille Enstitüsü'ne gittim
08:54
and actually gain the skills to be a blind person,
187
534699
4597
ve gözleri görmeyen birisine gereken
becerileri öğrendim
ve de hayatımı değiştiren
08:59
and also to go get a guide dog,
188
539320
1998
bir rehber köpeğim oldu.
09:01
who transformed my life.
189
541342
1370
Bir de üniversiteye de geri dönebildim
09:03
And I was able to return to college
190
543215
1769
çünkü huzur evi sakinleri bana fon sağlamışlardı
09:05
because of the senior citizens who invested in me,
191
545008
3728
09:08
and also the guide dog and skill set I had gained.
192
548760
3133
ve rehber köpeğim ve kazandığım becerilerim vardı.
09:12
Ten years later, I gained my sight back.
193
552760
2270
10 yıl sonra görme duyumu geri kazandım.
Sihirli bir şekilde değil.
09:15
Not magically --
194
555054
1389
Üç tane ameliyat geçirdim,
09:17
I opted in for three surgeries,
195
557125
2969
bunlardan birisi de deneyseldi.
09:20
and one of them was experimental.
196
560118
1870
Bu bir robotik cerrahiydi.
09:22
It was actually robotic surgery
197
562012
1724
09:23
that removed a hematoma from behind my eye.
198
563760
2498
Gözümün arkasındaki hematomayı aldılar.
En büyük şansım
09:28
The biggest change for me was that the world moved forward,
199
568356
4829
dünyanın ilerlemiş olması
ve yeniliklerin
09:33
that there were innovations and all kinds of new things --
200
573209
4042
ve diğer yeni şeylerin -
cep telefonlarının, laptopların
09:37
cellphones, laptops,
201
577275
1929
bütün bu daha önce görmediğim şeylerin ortaya çıkmasıydı.
09:39
all these things that I had never seen before.
202
579228
2647
09:41
And as a blind person,
203
581899
1652
Ve görmeyen birisi olarak,
09:43
your visual memory fades,
204
583575
2519
görsel hafızanız yavaş yavaş kayboluyor
ve bunun yerini eşyalar hakkındaki hisleriniz
09:46
and is replaced with how you feel about things
205
586118
4018
ve sesler
09:50
and how things sound
206
590160
1819
ve kokular alıyor.
09:52
and how things smell.
207
592003
1357
09:54
So one day, I was in my room
208
594760
2486
Bu yüzden bir gün odamda oturuyordum
ve odamda oturan bu şeyi gördüm
09:57
and I saw this thing sitting in my room.
209
597270
2073
ve onu bir canavar sandım.
09:59
I thought it was a monster,
210
599367
1369
10:00
so I was walking around it.
211
600760
2115
Ve onun yanından geçiyordum.
10:02
And I go, "I'm just going to touch it."
212
602899
2002
Ve "Ona dokunacağım" dedim.
10:04
And I touched it and I went,
213
604925
1382
Ve dokunca da düşündüm ki,
10:06
"Oh my God, it's a laundry basket."
214
606331
2118
"Tanrım, bu bir çamaşır sepetiymiş."
(Kahkaha)
10:09
(Laughter)
215
609592
2882
Yani insan görebilince
10:13
Everything is different when you're a sighted person,
216
613477
4036
her şey farklı oluyor
çünkü nesneleri olduğu gibi kabul ediyorsun.
10:17
because you take that for granted.
217
617537
1662
Ama göremeyince,
10:19
But when you're blind, you have the tactile memory for things.
218
619223
4011
eşyalarla ilgili dokunmaya dayalı bir hafızan oluyor.
En büyük şansım ellerime bakıp
10:24
The biggest change for me was looking down at my hands
219
624075
2549
10:26
and seeing that I'd lost 10 years of my life.
220
626648
2820
ömrümün 10 yılını kaybettiğimi görmekti.
10:30
I thought that time had stood still for some reason
221
630561
3059
Bu sürenin bir sebep için harcandığını
10:33
and moved on for family and friends.
222
633644
1834
ve ailem ve arkadaşlarım için geçtiğini düşünüyordum.
10:35
But when I looked down,
223
635502
1484
Ama yeniden bakınca,
10:37
I realized that time marched on for me, too,
224
637010
2570
bu sürenin benim için de geçip gittiğini
10:39
and that I needed to get caught up.
225
639604
1724
ve çevremi yakalamam gerektiğini fark ettim,
10:41
So I got going on it.
226
641352
1475
Bu yüzden çabalamaya devam ettim.
Kaza geçirdiğim zaman kitle kaynak ve köklü işbirliği
10:44
We didn't have words like "crowdsourcing" and "radical collaboration"
227
644427
3920
gibi sözcükler ortada yoktu.
10:48
when I had my accident.
228
648371
1365
Ama kavram doğru çıktı --
10:50
But the concept held true --
229
650113
1763
10:51
people working with people to rebuild me;
230
651900
2413
insanlar beni yeniden yaratmak için insanlarla iş birliği yapıyorlar;
10:54
people working with people to reeducate me.
231
654337
2809
insanlar beni yeniden eğitmek için insanlarla iş birliği yapıyorlardı.
Eğer ileri seviyede bir
10:57
I wouldn't be standing here today
232
657170
1817
köklü işbirliği olmasaydı burada duruyor olamayabilirdim.
10:59
if it wasn't for extreme radical collaboration.
233
659011
3725
11:02
Thank you so much.
234
662760
1294
Çok teşekkür ederim.
11:04
(Applause)
235
664078
3483
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7