Lesley Hazleton: The doubt essential to faith

Lesley Hazleton: İnancın temeli: Şüphe

380,213 views ・ 2013-06-24

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Joseph Geni Reviewer: Morton Bast
0
0
7000
Çeviri: Duygu Doğancıoğlu Gözden geçirme: Edanur Hardal
00:12
Writing biography is a strange thing to do.
1
12496
5720
Biyografi yazmak tuhaf bir iştir.
00:18
It's a journey into the foreign territory
2
18216
2683
Başkasının hayatının
00:20
of somebody else's life,
3
20899
3196
bilinmeyenine bir yolculuktur.
00:24
a journey, an exploration that can take you places
4
24095
2673
Sizi ummayacağınız yerlere
00:26
you never dreamed of going
5
26768
2271
götürebilen bir keşif, bir yolculuk
00:29
and still can't quite believe you've been,
6
29039
2225
ve özellikle, eğer benim gibi
00:31
especially if, like me, you're an agnostic Jew
7
31264
3728
agnostik bir Museviyseniz
00:34
and the life you've been exploring
8
34992
1825
ve hayatını keşfettiğiniz kişi Muhammed'se
00:36
is that of Muhammad.
9
36817
4832
nerede olduğunuza hala inanamayabilirsiniz.
00:41
Five years ago, for instance,
10
41649
2431
Mesela 5 yıl önce,
00:44
I found myself waking each morning in misty Seattle
11
44080
3268
kendimi her sabah puslu Seattle'da uyanırken buldum
00:47
to what I knew was an impossible question:
12
47348
3483
ve cevaplamanın imkansız olduğunu bildiğim soru:
00:50
What actually happened
13
50831
3218
Gerçekte ne olmuştu?
00:54
one desert night,
14
54049
1439
Bir çöl gecesi,
00:55
half the world and almost half of history away?
15
55488
3594
dünyanın bir ucunda ve tarihin neredeyse başında ne oldu?
00:59
What happened, that is,
16
59082
1720
610 yılının gecesinde
01:00
on the night in the year 610
17
60802
2318
Muhammed'e Mekke'nin yakınlarındaki dağda
01:03
when Muhammad received the first revelation of the Koran
18
63120
3851
Kur'an için ilk vahiy geldiğinde
01:06
on a mountain just outside Mecca?
19
66971
4077
ne oldu?
01:11
This is the core mystical moment of Islam,
20
71048
4605
Bu, İslam'ın en gizemli anıdır,
01:15
and as such, of course,
21
75653
1366
ve tabii ki,
01:17
it defies empirical analysis.
22
77019
3076
deneysel analize meydan okur.
01:20
Yet the question wouldn't let go of me.
23
80095
4105
Fakat soru peşimi bırakmıyordu.
01:24
I was fully aware that for someone as secular as I am,
24
84200
3184
Benim kadar laik olan biri için
01:27
just asking it could be seen
25
87384
1879
sadece bunu sormanın bile
01:29
as pure chutzpah.
26
89263
3260
tamamen küstahlık olarak görülebileceğinin farkındaydım.
01:32
(Laughter)
27
92523
2682
(Gülüşmeler)
01:35
And I plead guilty as charged,
28
95205
2611
Ve suçumu kabul ettim,
01:37
because all exploration, physical or intellectual,
29
97816
4031
çünkü bütün bu keşif, fiziksel ya da entellektüel
01:41
is inevitably in some sense an act of transgression,
30
101847
3877
kaçınılmaz surette bir tür sınırları aşmanın
01:45
of crossing boundaries.
31
105724
3397
günahıydı.
01:49
Still, some boundaries are larger than others.
32
109121
6015
Fakat, bazı sınırlar diğerlerinden nettir.
01:55
So a human encountering the divine,
33
115136
2920
Böylece insan kutsallıkla karşı karşıya kaldı,
01:58
as Muslims believe Muhammad did,
34
118056
3122
Müslümanlar Muhammed'in yaptığına inandılar,
02:01
to the rationalist, this is a matter not of fact
35
121178
2841
ve bir akılcı için, bu bir gerçek değildi
02:04
but of wishful fiction,
36
124019
1757
ama umutlandıran bir kurguydu,
02:05
and like all of us, I like to think of myself as rational.
37
125776
3938
ve hepimiz gibi, ben de kendimi akılcı olarak görüyorum.
02:09
Which might be why when I looked at the earliest accounts
38
129714
2884
Haliyle, o gece olanlara dair
02:12
we have of that night,
39
132598
1777
ilk söylentilere baktığımda
02:14
what struck me even more than what happened
40
134375
2819
beni asıl etkileyen şey, o gece olanlardan ziyade,
02:17
was what did not happen.
41
137194
5522
olmayan şeylerdi.
02:22
Muhammad did not come floating off the mountain
42
142716
3152
Muhammed dağa havada yürür gibi
02:25
as though walking on air.
43
145868
2950
süzülerek gelmemişti.
02:28
He did not run down shouting, "Hallelujah!"
44
148818
2474
Aşağıya "Şükürler olsun!" ve "Allah Birdir!"
02:31
and "Bless the Lord!"
45
151292
2360
diye bağırarak koşmamıştı.
02:33
He did not radiate light and joy.
46
153652
3728
Işığı ve neşeyi yaymamıştı.
02:37
There were no choirs of angels,
47
157380
1579
Meleklerden oluşan bir koro yoktu,
02:38
no music of the spheres, no elation, no ecstasy,
48
158959
3300
gökyüzünün müziği, sevinç, coşku yoktu,
02:42
no golden aura surrounding him,
49
162259
3662
etrafını çeviren altın bir hale yoktu,
02:45
no sense of an absolute, fore-ordained role
50
165921
4142
Allah'ın elçisi olarak
02:50
as the messenger of God.
51
170063
3076
kesin ve önceden takdir edilen bir rolü yoktu.
02:53
That is, he did none of the things
52
173139
2955
Bunların hiçbirini yapmaması
02:56
that might make it easy to cry foul,
53
176094
2754
tüm hikayeyi dindar bir masala dönüştürenlere
02:58
to put down the whole story as a pious fable.
54
178848
5147
karşı şikayet etmeyi kolaylaştırabilir.
03:03
Quite the contrary.
55
183995
2832
Ancak durum bunun tam tersi.
03:06
In his own reported words,
56
186827
3745
Kendi kelimelerine göre,
03:10
he was convinced at first
57
190572
2377
ilk başta kendisi bile olanların gerçek olamayacağına
03:12
that what had happened couldn't have been real.
58
192949
5281
inanmış.
03:18
At best, he thought, it had to have been a hallucination --
59
198230
2712
En fazla, halüsinasyondur diye düşünmüş;
03:20
a trick of the eye or the ear, perhaps,
60
200942
1809
gözlerinin ya da kulaklarının bir oyunu, belki,
03:22
or his own mind working against him.
61
202751
2175
ya da kendi beyninin ona karşı çalışması.
03:24
At worst, possession --
62
204926
2177
En kötü ihtimalle, varlığı
03:27
that he'd been seized by an evil jinn,
63
207103
2289
cin tarafından ele geçirilmiştir;
03:29
a spirit out to deceive him,
64
209392
1791
onu kandırmaya çalışan,
03:31
even to crush the life out of him.
65
211183
3009
hatta yaşamını elinden almaya çalışan bir ruh.
03:34
In fact, he was so sure that he could only be majnun,
66
214192
3024
Aslında, o bir cin tarafından ele geçirilen
03:37
possessed by a jinn,
67
217216
1628
Mecnun olduğuna emindi,
03:38
that when he found himself still alive,
68
218844
2112
ancak kendisinin hala canlı olduğunu anladığında
03:40
his first impulse was to finish the job himself,
69
220956
4849
ilk dürtüsü işini kendi başına bitirmesiydi,
03:45
to leap off the highest cliff
70
225805
2203
en yüksek uçurumdan atlayıp
03:48
and escape the terror of what he'd experienced
71
228008
4118
tüm bu deneyimine son vererek
03:52
by putting an end to all experience.
72
232126
7102
yaşadığı dehşetten kaçmak.
03:59
So the man who fled down the mountain that night
73
239228
2920
Böylece o gece dağdan kaçan o adam
04:02
trembled not with joy
74
242148
2451
neşeyle değil
04:04
but with a stark, primordial fear.
75
244599
4720
saf, ilkel bir korkuyla ürperdi.
04:09
He was overwhelmed not with conviction, but by doubt.
76
249319
5920
İkna ile değil, şüpheyle sarsılmıştı.
04:15
And that panicked disorientation,
77
255239
2801
Ve panik içinde yolunu kaybetmesi,
04:18
that sundering of everything familiar,
78
258040
2879
tanıdık olan her şeyle bağını koparttı,
04:20
that daunting awareness of something
79
260919
3668
Bu insan algısının ötesindeki 'şeyin'
04:24
beyond human comprehension,
80
264603
2909
korkutucu farkındalığına
04:27
can only be called a terrible awe.
81
267512
6575
sadece müthiş bir huşu (korku ve saygıyla karışık duygudurum) hali denebilirdi.
04:34
This might be somewhat difficult to grasp
82
274087
3214
Bunu algılamak zor olabilir,
04:37
now that we use the word "awesome"
83
277301
2538
biz şu an yeni bir uygulamayı ya da viral videoyu
04:39
to describe a new app or a viral video.
84
279839
4179
tanımlamak için 'korkunç güzel' kelimesini kullanıyoruz
04:44
With the exception perhaps of a massive earthquake,
85
284018
3205
Belki de şiddetli bir deprem dışında,
04:47
we're protected from real awe.
86
287223
2648
gerçek bir huşudan korunuyoruz.
04:49
We close the doors and hunker down,
87
289871
1888
Kapıları kapatıp, saklanıyoruz,
04:51
convinced that we're in control,
88
291759
2546
kontrolün elimizde olduğuna inanıyoruz,
04:54
or, at least, hoping for control.
89
294305
3022
ya da, en azından, kontrolün elimizde olduğunu umuyoruz.
04:57
We do our best to ignore the fact that
90
297327
1908
Kontrolün her zaman bizde olmadığı ve
04:59
we don't always have it,
91
299235
2061
her şeyin açıklanamayacağı gerçeğini
05:01
and that not everything can be explained.
92
301296
2757
inkar etmek için elimizden geleni yapıyoruz.
05:04
Yet whether you're a rationalist or a mystic,
93
304053
4162
Ancak ister akılcı olun ister mistik,
05:08
whether you think the words Muhammad heard that night
94
308215
2695
ister Muhammed'in o gece duyduğu kelimelerin
05:10
came from inside himself or from outside,
95
310910
4264
Muhammed'in içinden ya da başka biri tarafından geldiğine inanın;
05:15
what's clear is that he did experience them,
96
315174
4704
belli ki, o bunları deneyimledi.
05:19
and that he did so with a force that would shatter
97
319878
2436
Ve öyle ki, bu güç onun varlığını ve
05:22
his sense of himself and his world
98
322314
2321
dünyasını parçalayabilirdi,
05:24
and transform this otherwise modest man
99
324635
3140
ve bu mütevazi adamı
05:27
into a radical advocate for social and economic justice.
100
327775
6693
sosyal ve ekonomik adaletin radikal savunucusuna dönüştürebilirdi.
05:34
Fear was the only sane response,
101
334468
5242
Korku makul olan tek tepkiydi,
05:39
the only human response.
102
339710
5024
tek insan tepkisi.
05:44
Too human for some,
103
344734
2508
Bazıları için çok insani,
05:47
like conservative Muslim theologians who maintain that
104
347242
2733
mesela muhafazakar Müslüman ilahiyatçılar,
05:49
the account of his wanting to kill himself
105
349975
1867
hala Muhammed'in kendisini öldürme istediğinden
05:51
shouldn't even be mentioned, despite the fact
106
351842
2438
bahsedilmemesini isterler, bu bilginin en eski
05:54
that it's in the earliest Islamic biographies.
107
354280
4454
İslami biyografilerde bile bulunmasına rağmen.
05:58
They insist that he never doubted
108
358734
2791
Onlar, Muhammed'in, umutsuzluğa kapılmayı bırakın,
06:01
for even a single moment, let alone despaired.
109
361525
6610
asla, tek bir an için bile şüphe duymadığında ısrar ediyorlar.
06:08
Demanding perfection, they refuse to tolerate
110
368135
3837
Mükemmeliyete olan bu rağbet, onların insanın
06:11
human imperfection.
111
371972
4719
eksikliklerine tahammül etmesini engelliyor.
06:16
Yet what, exactly, is imperfect about doubt?
112
376691
7195
Fakat, tam olarak, şüphelenmedeki kusur nerede?
06:23
As I read those early accounts, I realized it was
113
383886
2974
İlk söylentileri okudukça, fark ettim ki Muhammed'in
06:26
precisely Muhammad's doubt that brought him alive for me,
114
386860
3810
şüphesi onu benim için tamamen canlı kıldı,
06:30
that allowed me to begin to see him in full,
115
390670
2397
onu bütünüyle görmemi sağladı,
06:33
to accord him the integrity of reality.
116
393067
3586
gerçekliğin bütünüyle bağdaştırmamı sağladı.
06:36
And the more I thought about it,
117
396653
2169
Ve bunun hakkında düşündükçe,
06:38
the more it made sense that he doubted,
118
398822
3017
Muhammed'in şüphelenmesi daha mantıklı geldi,
06:41
because doubt is essential to faith.
119
401839
6583
çünkü şüphe; inanç için esastır.
06:48
If this seems a startling idea at first,
120
408422
2880
Eğer bu fikir ilk başta şaşırtıcı geliyorsa,
06:51
consider that doubt, as Graham Greene once put it,
121
411302
3661
şüpheyi, Graham Greene'nin bir zamanlar
06:54
is the heart of the matter.
122
414963
3835
söylediği şekilde düşünün: Şüphe, kalp meselesidir.
06:58
Abolish all doubt, and what's left is not faith,
123
418798
4405
Tüm bu şüpheyi ortadan kaldırın, geriye kalan şey inanç değildir,
07:03
but absolute, heartless conviction.
124
423203
5243
kesin, kalpsiz bir teslimiyettir.
07:08
You're certain that you possess the Truth --
125
428446
3871
Gerçeğe sahip olduğunuzdan eminseniz,
07:12
inevitably offered with an implied uppercase T --
126
432317
4291
büyük G'yle ima edilen, kaçınılmaz Gerçeğe,
07:16
and this certainty quickly devolves
127
436608
2558
bu kesinlik hızlıca dogmatizme ve doğruculuğa
07:19
into dogmatism and righteousness,
128
439166
3512
dönüşür,
07:22
by which I mean a demonstrative, overweening pride
129
442678
4103
ve bununla hislerini açığa vurmaktan çekinmeyen,
07:26
in being so very right,
130
446781
3788
inanılmaz derecede haklı olmanın verdiği gururunu taşıyan cehaleti
07:30
in short, the arrogance of fundamentalism.
131
450569
7888
kısacası, bağnazlığı kastediyorum.
07:38
It has to be one of the multiple ironies of history
132
458457
4476
Bu tarihin ironilerinden biri olmalı,
07:42
that a favorite expletive of Muslim fundamentalists
133
462933
3058
Müslüman bağnazların favori sövgüleri
07:45
is the same one once used by the Christian fundamentalists
134
465991
3191
bir zamanlar Haçlılar olarak bilinen
07:49
known as Crusaders:
135
469182
2812
Hristiyan bağnazların kullandıklarıyla aynıdır:
07:51
"infidel," from the Latin for "faithless."
136
471994
5225
latincedeki inançsız sözcüğünden çevrilmiş "İmansız" sözcüğü.
07:57
Doubly ironic, in this case, because their absolutism
137
477219
4339
Bu durumda daha da ironic olansa, onlar mutlakiyetleri yüzünden
08:01
is in fact the opposite of faith.
138
481558
4465
inancın karşısındalardır.
08:06
In effect, they are the infidels.
139
486023
5959
Aslında, onlar imansızlardır.
08:11
Like fundamentalists of all religious stripes,
140
491982
2827
Tüm dinlerdeki bağnazlar gibi,
08:14
they have no questions, only answers.
141
494809
3845
onların soruları yok, sadece cevapları var.
08:18
They found the perfect antidote to thought
142
498654
2792
Düşünceleri için mükemmel panzehiri bulmuşlar
08:21
and the ideal refuge of the hard demands of real faith.
143
501446
3771
ve gerçek inanca talep olan zor zamanların sığınağını.
08:25
They don't have to struggle for it like Jacob
144
505217
1949
Onlar tüm gece bir melekle güreşen Yakup gibi
08:27
wrestling through the night with the angel,
145
507166
2050
mücadele etmek zorunda değiller,
08:29
or like Jesus in his 40 days and nights in the wilderness,
146
509216
3158
ya da 40 gün 40 gece vahşi doğada kalan İsa gibi,
08:32
or like Muhammad, not only that night on the mountain,
147
512374
3202
ya da Muhammed gibi: sadece dağdaki o gece değil
08:35
but throughout his years as a prophet,
148
515576
2494
peygamber olduğu süre boyunca
08:38
with the Koran constantly urging him not to despair,
149
518070
4184
Kur'an ona sürekli umutsuzluğa kapılmamasını teşvik ederken
08:42
and condemning those who most loudly proclaim
150
522254
3288
ve her şeyi bildiklerini beyan edenleri ayıplarken.
08:45
that they know everything there is to know
151
525542
3797
Onlar bilinebilecek her şeyi biliyorlardı
08:49
and that they and they alone are right.
152
529339
6894
ve sadece onlar haklılardı.
08:56
And yet we, the vast and still far too silent majority,
153
536233
7413
Biz, çok fazlayız ancak hala sessiz bir çoğunluğuz,
09:03
have ceded the public arena to this extremist minority.
154
543646
5769
bu aşırı uçtaki azınlığın alanından feragat ettik.
09:09
We've allowed Judaism to be claimed
155
549415
2493
Biz Musevilik'in mesihci Batı Şeria yerleşimcileri tarafından
09:11
by violently messianic West Bank settlers,
156
551908
3871
sahip çıkılmasına izin vermiştik,
09:15
Christianity by homophobic hypocrites
157
555779
2947
Hristiyanlık'ın homofobik ikiyüzlüler
09:18
and misogynistic bigots,
158
558726
2520
ve kadın düşmanı yobazlar tarafından,
09:21
Islam by suicide bombers.
159
561246
4959
İslamiyet'inse intihar bombacıları tarafından.
09:26
And we've allowed ourselves to be blinded to the fact that
160
566205
2771
Ve biz şu gerçeği görmeyi reddettik:
09:28
no matter whether they claim to be Christians,
161
568976
2192
onlar ister kendilerinin Hristiyan, Yahudi ya da Müslüman
09:31
Jews or Muslims,
162
571168
1615
olduklarını iddia etsinler,
09:32
militant extremists are none of the above.
163
572783
5655
militan aşırı uçlar bunların hiçbiri değil.
09:38
They're a cult all their own, blood brothers
164
578438
5614
Onlar kendi başlarına bir tarikat, başkalarının kanlarını
09:44
steeped in other people's blood.
165
584052
5494
sulandıran kan kardeşleri.
09:49
This isn't faith.
166
589546
2202
Ve bu inanç değil.
09:51
It's fanaticism, and we have to stop confusing the two.
167
591748
5162
Bu fanatiklik ve biz bu ikisini karıştırmaktan vazgeçmeliyiz.
09:56
We have to recognize that real faith has no easy answers.
168
596910
5022
Gerçek inancın kolay cevapları olmadığını fark etmeliyiz.
10:01
It's difficult and stubborn.
169
601932
4078
Aksine zor ve inatçı soruları var.
10:06
It involves an ongoing struggle,
170
606010
2238
Devam eden bir çaba,
10:08
a continual questioning of what we think we know,
171
608248
3054
sürekli neyi bildiğimizi düşündüğümüzü sorgulayan bir süreç,
10:11
a wrestling with issues and ideas.
172
611302
2565
Sorunlarla düşüncelerle güreştiren bir süreç.
10:13
It goes hand in hand with doubt,
173
613867
3300
Ve bu süreç şüpheyle birlikte gidiyor,
10:17
in a never-ending conversation with it,
174
617167
3077
onunla hiç bitmeyen bir sohbet
10:20
and sometimes in conscious defiance of it.
175
620244
6395
ve bazen ona karşı bilinçli bir meydan okuma içeriyor.
10:26
And this conscious defiance is why I, as an agnostic,
176
626639
5048
Ve bu bilinçli meydan okuma, benim bir agnostik olarak,
10:31
can still have faith.
177
631687
4141
inancımın olmasının sebebi.
10:35
I have faith, for instance, that peace in the Middle East
178
635828
2988
İnançlıyım, mesela Orta Doğu'daki barış olası;
10:38
is possible despite the ever-accumulating mass of evidence
179
638816
4310
karşıt görüşü destekleyen
10:43
to the contrary.
180
643126
3161
bir sürü kanıta rağmen.
10:46
I'm not convinced of this.
181
646287
2372
Ben bu konuda ikna olmuyorum.
10:48
I can hardly say I believe it.
182
648659
2124
Buna inandığımı zar zor söyleyebilirim.
10:50
I can only have faith in it,
183
650783
1942
Sadece bu konuya inanabilirim,
10:52
commit myself, that is, to the idea of it,
184
652725
4018
kendimi bu fikre adayabilirim,
10:56
and I do this precisely because of the temptation
185
656743
3001
Boyun eğip sessizliğe doğru inzivaya çekilmenin
10:59
to throw up my hands in resignation
186
659744
2000
aklımı çelmesi yüzünden
11:01
and retreat into silence.
187
661744
3521
kesinlikle bunu yapacağım.
11:05
Because despair is self-fulfilling.
188
665265
4681
Çünkü umutsuzluk kendini gerçekleşten bir olgudur.
11:09
If we call something impossible,
189
669946
2320
Eğer bir şeyi imkansız olarak görüyorsak,
11:12
we act in such a way that we make it so.
190
672266
3768
onu imkansız hale getirircesine davranırız.
11:16
And I, for one, refuse to live that way.
191
676034
5933
Ve ben, bu şekilde yaşamayı reddediyorum.
11:21
In fact, most of us do,
192
681967
2299
Aslında bir çoğumuz bunu reddediyor,
11:24
whether we're atheist or theist
193
684266
3576
ister ateist olalım ister deist
11:27
or anywhere in between or beyond, for that matter,
194
687842
3940
ister arada bir yerde olalım, ya da daha ilerisinde,
11:31
what drives us is that, despite our doubts
195
691782
4316
bizi bu hale getiren şey, şüphelerimize rağmen
11:36
and even because of our doubts,
196
696098
2328
hatta şüphelerimiz yüzünden
11:38
we reject the nihilism of despair.
197
698426
4472
inkarın umutsuzluğunu reddediyoruz.
11:42
We insist on faith in the future
198
702898
3233
Geleceğe ve birbirimize inanmakta
11:46
and in each other.
199
706131
4738
ısrar ediyoruz.
11:50
Call this naive if you like.
200
710869
3501
İsterseniz buna saflık deyin.
11:54
Call it impossibly idealistic if you must.
201
714370
3097
İsterseniz gerçek olamayacak kadar idealistlik deyin.
11:57
But one thing is sure:
202
717467
2428
Ama şu kesin:
11:59
Call it human.
203
719895
3466
Bu insancıl.
12:03
Could Muhammad have so radically changed his world
204
723361
3035
Muhammed inancı olmadan, dar görüşlülerin cehaletini
12:06
without such faith, without the refusal
205
726396
2852
reddetmeden kendi dünyasında bu kadar
12:09
to cede to the arrogance of closed-minded certainty?
206
729248
4716
radikal değişimler yapabilir miydi?
12:13
I think not.
207
733964
3266
Bence hayır.
12:17
After keeping company with him as a writer
208
737230
2043
Bir yazar olarak geçen yıl 5 yılda,
12:19
for the past five years, I can't see
209
739273
3300
onu arkadaş edindim ve
12:22
that he'd be anything but utterly outraged
210
742573
5103
gördüm ki bugün Orta Doğu'da ve diğer yerlerde
12:27
at the militant fundamentalists who claim to speak
211
747676
3147
onun adına konuşan ve hareket eden aşırı uç bağnazlar tarafından
12:30
and act in his name in the Middle East and elsewhere today.
212
750823
5469
suistimal edilip durulmuş.
12:36
He'd be appalled at the repression of half the population
213
756292
4290
O nüfusun yarısının cinsiyeti yüzünden
12:40
because of their gender.
214
760582
2998
baskı altına alınması karşısında dehşete düşerdi.
12:43
He'd be torn apart by the bitter divisiveness of sectarianism.
215
763580
7981
O tarikatçılığın şiddetli bölücülüğü tarafından paramparça olurdu.
12:51
He'd call out terrorism for what it is,
216
771561
2706
O terörizmi olduğu gibi bağırarak söylerdi
12:54
not only criminal but an obscene travesty
217
774267
4744
sadece suçluyu değil aynı zamanda inandığı ve çabaladağı şeylere karşı,
12:59
of everything he believed in and struggled for.
218
779011
4905
edebe aykırı kötü örnekleri de.
13:03
He'd say what the Koran says: Anyone who takes a life
219
783916
5269
O, Kur'an'ın söylediğini söylerdi: Kim bir kişiyi öldürürse
13:09
takes the life of all humanity.
220
789185
3201
o bütün insanları öldürmüş gibidir.
13:12
Anyone who saves a life, saves the life of all humanity.
221
792386
7196
Kim bir kişinin hayatını kurtarırsa bütün insanları yaşatmış gibi olur.
13:19
And he'd commit himself fully
222
799582
3070
Ve o kendini tamamen barışın
13:22
to the hard and thorny process of making peace.
223
802652
7020
zorlu ve dikenli yoluna adardı.
13:29
Thank you.
224
809672
1435
Teşekkür ederim.
13:31
(Applause)
225
811107
4399
(Alkışlar)
13:35
Thank you. (Applause)
226
815506
4000
Teşekkürler. (Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7