Why bother leaving the house? | Ben Saunders

Ben Saunders: Neden evden çıkayım ki?

359,687 views ・ 2012-12-14

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Joseph Geni Reviewer: Thu-Huong Ha
0
0
7000
Çeviri: Pınar Tunçay Gözden geçirme: Meric Aydonat
00:15
I essentially drag sledges for a living,
1
15865
1754
Normalde para kazanmak için kızak çekiyorum,
00:17
so it doesn't take an awful lot to flummox me intellectually,
2
17619
3184
dolayısıyla beni entellektüel olarak şaşırtmak için çok fazla şeye gerek yok,
00:20
but I'm going to read this question
3
20803
1542
ama bu senenin başlarından bir ropörtajdan
00:22
from an interview earlier this year:
4
22345
2467
bu soruyu okuyacağım:
00:24
"Philosophically, does the constant supply of information
5
24812
3392
"Felsefik olarak, sürekli bilgi akışı olması
00:28
steal our ability to imagine
6
28204
2735
hayal edebilme yeteneğimizi çalıyor mu
00:30
or replace our dreams of achieving?
7
30939
2816
veya elde edebilme hayallerimizin yerine geçiyor mu?"
00:33
After all, if it is being done somewhere by someone,
8
33755
2786
Sonuçta, eğer birisi tarafından bir yerde yapılıyorsa,
00:36
and we can participate virtually,
9
36541
2303
ve biz de sanal olarak katılabiliyorsak,
00:38
then why bother leaving the house?"
10
38844
3501
neden evden çıkalım ki?"
00:42
I'm usually introduced as a polar explorer.
11
42345
2649
Normalde kutup kaşifi olarak tanıtılıyorum.
00:44
I'm not sure that's the most progressive or 21st-century
12
44994
2301
En ileri veya 21. yüzyıl mesleklerinden olup olmadığından
00:47
of job titles, but I've spent more than two percent now
13
47295
4766
emin değilim ama şu ana kadar hayatımın yüzde ikisinden
00:52
of my entire life living in a tent inside the Arctic Circle,
14
52061
3728
fazlasını Kuzey Kutbu Dairesinde bir çadırda geçirdim,
00:55
so I get out of the house a fair bit.
15
55789
3527
yani evden bayağı bir çıkıyorum diyebiliriz.
00:59
And in my nature, I guess, I am a doer of things
16
59316
3547
Ve sanırım doğam gereği, ben izleyici
01:02
more than I am a spectator or a contemplator of things,
17
62863
4492
veya araştırmacı değil de yapan bir insanım,
01:07
and it's that dichotomy, the gulf between ideas and action
18
67355
4224
fikirler ve eylem arasındaki bu uçurum, bu ayrılığı
01:11
that I'm going to try and explore briefly.
19
71579
2866
kısaca keşfetmeye çalışacağım.
01:14
The pithiest answer to the question "why?"
20
74445
3333
Son 12 yıldır beni delirten "neden?" sorusunun
01:17
that's been dogging me for the last 12 years
21
77778
2368
anlamlılık yanıtını arkada duran, soldan ikinci
01:20
was credited certainly to this chap, the rakish-looking gentleman
22
80146
2784
gösterişli görünen beyefendi
01:22
standing at the back, second from the left,
23
82930
2256
vermiştir, kendisi
01:25
George Lee Mallory. Many of you will know his name.
24
85186
2638
George Lee Mallory. Çoğunuz adını biliyorsunuzdur.
01:27
In 1924 he was last seen disappearing into the clouds
25
87824
3989
En son 1924'te Everest dağının zirvesinin yakınlarında
01:31
near the summit of Mt. Everest.
26
91813
1674
bulutların arasında kaybolurken görülmüştü.
01:33
He may or may not have been the first person to climb Everest,
27
93487
3255
Edmund Hillary'den 30'dan fazla yıl önce Everest'e
01:36
more than 30 years before Edmund Hillary.
28
96742
1976
tırmanmış ilk kişi olabilir veya olmayabilir.
01:38
No one knows if he got to the top. It's still a mystery.
29
98718
2696
Kimse tepeye ulaşıp ulaşamadığını bilmiyor. Bu hala bir gizem.
01:41
But he was credited with coining the phrase, "Because it's there."
30
101414
3069
Ama "Çünkü orada" deyişini sloganı haline getirdiği söylenir.
01:44
Now I'm not actually sure that he did say that.
31
104483
2690
Gerçekten böyle birşey dediğinden emin değilim.
01:47
There's very little evidence to suggest it, but what he did say
32
107173
2326
Dediğini gösteren çok az kanıt var ama asıl
01:49
is actually far nicer,
33
109499
2480
söylediği aslında çok daha güzel,
01:51
and again, I've printed this. I'm going to read it out.
34
111979
3054
ve elimdeki kağıtta. Şimdi size okuyacağım.
01:55
"The first question which you will ask
35
115033
1954
"Soracağın ve yanıtlamaya çalışman
01:56
and which I must try to answer is this:
36
116987
2497
gereken ilk soru şudur:
01:59
What is the use of climbing Mt. Everest?
37
119484
3776
Everest Dağına tırmanmanın yararı ne?
02:03
And my answer must at once be, it is no use.
38
123260
2688
Ve cevabımı hemen verebilmeliyim, yararı yok.
02:05
There is not the slightest prospect of any gain whatsoever.
39
125948
3761
Herhangi bir yararı olabilmesinin en ufak bir yolu bile yok.
02:09
Oh, we may learn a little about the behavior
40
129709
1873
Ah tamam yüksek rakımlarda insan
02:11
of the human body at high altitudes,
41
131582
2082
vücudunun neler yaptığı hakkında birşeyler
02:13
and possibly medical men may turn our observation
42
133664
2664
öğrenebiliriz ve muhtemelen tıpçılar bizim gözlemlerimizi
02:16
to some account for the purposes of aviation,
43
136328
3029
havacılığın ilerlemesi için kullanabilirler ama
02:19
but otherwise nothing will come of it.
44
139357
2200
bunun dışında hiçbir yararı olmaz.
02:21
We shall not bring back a single bit of gold or silver,
45
141557
2386
Bir parça bile altın, gümüş veya elmas
02:23
and not a gem, nor any coal or iron.
46
143943
2599
ya da kömür veya demir getirmeyeceğiz.
02:26
We shall not find a single foot of earth that can be planted
47
146542
2799
Gıda için bitki yetiştirilebilecek, ekin ekilebilecek bir gıdım
02:29
with crops to raise food. So it is no use.
48
149341
4142
toprak bile bulmayacağız. Dolayısıyla bir yararı yok.
02:33
If you cannot understand that there is something in man
49
153483
1659
Eğer insanın içinde bu dağın iddiasına yanıt
02:35
which responds to the challenge of this mountain
50
155142
2672
veren bir şey olduğunu, bu çabamızın
02:37
and goes out to meet it, that the struggle
51
157814
3223
aslında hayatın çabası olan yukarı ve
02:41
is the struggle of life itself upward and forever upward,
52
161037
4454
sonsuza kadar yukarı olduğunu göremiyorsanız
02:45
then you won't see why we go.
53
165491
3248
neden gittiğimizi anlayamayacaksınız.
02:48
What we get from this adventure is just sheer joy,
54
168739
3129
Bu maceradan kazandığımız tek şey sadece neşe,
02:51
and joy, after all, is the end of life.
55
171868
2934
ve sonuçta neşe hayatın sonu.
02:54
We don't live to eat and make money.
56
174802
2203
Yemek ve para kazanmak için yaşamıyoruz.
02:57
We eat and make money to be able to enjoy life.
57
177005
2462
Hayattan keyif almak için yiyoruz ve para kazanıyoruz.
02:59
That is what life means, and that is what life is for."
58
179467
4908
Hayatın anlamı bu ve hayatın amacı da bu."
03:04
Mallory's argument that leaving the house,
59
184375
3454
Ancak Mallory'nin evden çıkıp bu
03:07
embarking on these grand adventures is joyful and fun,
60
187829
2443
büyük maceralara katılmanın neşeli ve eğlenceli olduğu
03:10
however, doesn't tally that neatly with my own experience.
61
190272
3906
tezi benim kendi tecrübelerimle çok da iyi uyuşmuyor.
03:14
The furthest I've ever got away from my front door
62
194178
3402
Ön kapımdan en çok uzaklaşmayı başardığım zaman
03:17
was in the spring of 2004. I still don't know exactly
63
197580
3144
2004'ün baharıydı. Hala tam olarak neden yaptığımı
03:20
what came over me, but my plan was to make
64
200724
2507
bilmiyorum ama planım Kuzey Buz Denizi'ni
03:23
a solo and unsupported crossing of the Arctic Ocean.
65
203231
4243
tek başına ve hiçbir destek olmadan geçmekti.
03:27
I planned essentially to walk from the north coast of Russia
66
207474
2557
Temel olarak, Rusya'nın kuzey sahilinden
03:30
to the North Pole, and then to carry on to the north coast of Canada.
67
210031
3332
Kuzey Kutbu'na yürüyüp sonra Kanada'nın kuzey sahilinden devam etmekti.
03:33
No one had ever done this. I was 26 at the time.
68
213363
2908
Bunu daha önce kimse yapmamıştı. O zamanlar 26 yaşındaydım.
03:36
A lot of experts were saying it was impossible,
69
216271
2252
Çoğu uzman bunun mümkün olmadığını söylüyordu,
03:38
and my mum certainly wasn't very keen on the idea.
70
218523
3354
ve annemin de bu fikri çok beğendiğini söyleyemem.
03:41
(Laughter)
71
221877
2353
(Gülüşmeler)
03:44
The journey from a small weather station on the north coast
72
224230
2926
Sibirya'nın kuzey sahilindeki küçük bir meteoroloji istasyonundan
03:47
of Siberia up to my final starting point,
73
227156
2185
Kuzey Buz Denizi'nin sahilindeki buz kütlesinin kenarı
03:49
the edge of the pack ice, the coast of the Arctic Ocean,
74
229341
2552
olan son başlama noktama ulaşmam
03:51
took about five hours, and if anyone watched fearless
75
231893
3461
yaklaşık beş saatimi aldı, ve eğer birisi korkusuz
03:55
Felix Baumgartner going up, rather than just coming down,
76
235354
3312
Feliz Baumgartner'ı sadece aşağı inerken değil de yukarı çıkarken
03:58
you'll appreciate the sense of apprehension,
77
238666
2604
de izlediyse, kuzeye doğru yol alan helikopterde
04:01
as I sat in a helicopter thundering north,
78
241270
3312
oturduğum sırada hissettiğim endişeyi ve içimdeki kesinlikle
04:04
and the sense, I think if anything, of impending doom.
79
244582
2657
kötü bir şeyler olacağına dair hissi anlayabilir.
04:07
I sat there wondering what on Earth I had gotten myself into.
80
247239
3690
Orada oturup kendimi nasıl bir belaya soktuğumu düşündüm.
04:10
There was a bit of fun, a bit of joy.
81
250929
2044
Biraz neşe, biraz keyif vardı.
04:12
I was 26. I remember sitting there
82
252973
1841
26 yaşındaydım. Orada oturup kızağıma
04:14
looking down at my sledge. I had my skis ready to go,
83
254814
2592
baktığımı hatırlıyorum. Kayaklarım hazırdı,
04:17
I had a satellite phone, a pump-action shotgun
84
257406
2241
bir uydu telefonum ve bir kutup ayısının saldırısına uğrama
04:19
in case I was attacked by a polar bear.
85
259647
2023
ihtimalime karşı bir pompalı tüfeğim vardı.
04:21
I remember looking out of the window and seeing the second helicopter.
86
261670
2291
Camdan dışarı bakınca ikinci helikopteri gördüğümü hatırlıyorum.
04:23
We were both thundering through this incredible Siberian dawn,
87
263961
3486
İnanılmaz bir Sibirya şafağına doğru ilerliyorduk ve
04:27
and part of me felt a bit like a cross between Jason Bourne
88
267447
2865
bir parçam kendini Jason Bourne ve Wilfred Thesiger
04:30
and Wilfred Thesiger. Part of me
89
270312
2892
karışımı gibi hissetti. Bir parçam
04:33
felt quite proud of myself, but mostly I was just utterly terrified.
90
273204
6322
kendimle baya gurur duydu ama çoğunluğum tamamen dehşete düşmüştü.
04:39
And that journey lasted 10 weeks, 72 days.
91
279526
2090
Ve bu yolculuk 10 hafta, 72 gün sürdü.
04:41
I didn't see anyone else. We took this photo next to the helicopter.
92
281616
2499
Başka hiç kimseyi görmedim. Bu fotoğrafı helikopterin yanında çektik.
04:44
Beyond that, I didn't see anyone for 10 weeks.
93
284115
2559
Onun dışında 10 hafta boyunca kimseyi görmedim.
04:46
The North Pole is slap bang in the middle of the sea,
94
286674
1942
Kuzey Kutbu denizin ortasında aniden ortaya çıkıyor,
04:48
so I'm traveling over the frozen surface of the Arctic Ocean.
95
288616
3261
dolayısıyla ben Kuzey Buz Denizi'nin donmuş yüzeyinde seyahat ediyorum.
04:51
NASA described conditions that year as the worst since records began.
96
291877
4110
NASA o senenin koşullarını, kayıtlar tutulmaya başlandığından beri görülen en kötü koşullar olarak açıkladı.
04:55
I was dragging 180 kilos of food and fuel and supplies,
97
295987
3656
180 kilo, yaklaşık 400 pound, yiyecek, yakıt ve erzağı
04:59
about 400 pounds. The average temperature for the 10 weeks
98
299643
2601
yanımda çekiyordum. 10 hafta boyunca ortalama sıcaklık
05:02
was minus 35. Minus 50 was the coldest.
99
302244
2691
eksi 35 dereceydi. En soğuğu eksi 50'ydi.
05:04
So again, there wasn't an awful lot of joy or fun to be had.
100
304935
7279
Dolayısıyla yine çok bir neşe veya keyif olduğu söylenemez.
05:12
One of the magical things about this journey, however,
101
312214
1533
Ancak bu seyahat hakkında mucizevi şeylerden biri,
05:13
is that because I'm walking over the sea,
102
313747
2103
denizin üzerinde, Kuzey Buz Denizi'nin
05:15
over this floating, drifting, shifting crust of ice
103
315850
4062
üzerinde dolanan bu yüzen, kayan, yer değiştiren buz kalıbının
05:19
that's floating on top of the Arctic Ocean is
104
319912
2195
üzerinde yürüdüğümden dolayı
05:22
it's an environment that's in a constant state of flux.
105
322107
1948
çevrem sürekli değişkendi.
05:24
The ice is always moving, breaking up, drifting around,
106
324055
2346
Buz sürekli hareket ediyor, kırılıyor, etrafta yüzüyor,
05:26
refreezing, so the scenery that I saw for nearly 3 months
107
326401
3460
çözülüyordu, dolayısıyla yaklaşık 3 ay boyunca gördüğüm manzara
05:29
was unique to me. No one else will ever, could ever,
108
329861
3447
benim için eşsizdi. Başka hiç kimse benim 10 hafta boyunca
05:33
possibly see the views, the vistas, that I saw for 10 weeks.
109
333308
5029
gördüklerimi, manzaraları asla hiçbir şekilde göremeyecek.
05:38
And that, I guess, is probably the finest argument for leaving the house.
110
338337
3963
Ve bu, evden çıkmak için muhtemelen en iyi sebeptir.
05:42
I can try to tell you what it was like,
111
342300
3882
Size nasıl bir şey olduğunu anlatmaya çalışabilirim,
05:46
but you'll never know what it was like,
112
346182
1845
ama siz azla nasıl bir şey olduğunu bilemeyeceksiniz
05:48
and the more I try to explain that I felt lonely,
113
348027
2928
ve yalnız hissettiğimi ne kadar anlatmaya
05:50
I was the only human being in 5.4 million square-miles,
114
350955
3719
5.4 milyon kare mildeki tek insan olduğumu soğuğu, kötü bir günde
05:54
it was cold, nearly minus 75 with windchill on a bad day,
115
354674
4305
rüzgarla yaklaşık eksi 75 derece olduğunu anlatmaya çalışırsam
05:58
the more words fall short, and I'm unable to do it justice.
116
358979
3832
kelimeler o kadar kifayetsiz kalıyor ve hakkını veremiyorum.
06:02
And it seems to me, therefore, that the doing,
117
362811
4191
Dolayısıyla bence, izleyip
06:07
you know, to try to experience, to engage, to endeavor,
118
367002
5298
merak etmektense yapmak, deneyimlemek,
06:12
rather than to watch and to wonder, that's where
119
372300
5386
katılmak, katlanmak yaşamın özünü
06:17
the real meat of life is to be found,
120
377686
2226
bulup saatlerce ve günlerce
06:19
the juice that we can suck out of our hours and days.
121
379912
3944
bu özü kana kana içebilmemizin yolu.
06:23
And I would add a cautionary note here, however.
122
383856
2483
Ancak buraya bir uyarı eklemem gerekiyor.
06:26
In my experience, there is something addictive
123
386339
2088
Benim deneyimlerime göre, insanca mümkün olanın
06:28
about tasting life at the very edge of what's humanly possible.
124
388427
4439
en ucunda hayatın tadına bakmakta bağımlılık yapan bir şey var.
06:32
Now I don't just mean in the field of
125
392866
2235
Şu an sadece maço bir şekilde
06:35
daft macho Edwardian style derring-do,
126
395101
2287
efeler gibi cesaret göstermekten değil
06:37
but also in the fields of pancreatic cancer,
127
397388
2193
ayrıca pankreas kanseri alanından da bahsediyorum,
06:39
there is something addictive about this, and in my case,
128
399581
1907
bunda bağımlılık yapıcı bir şey var ve benim için
06:41
I think polar expeditions are perhaps not that far removed
129
401488
2550
kutup geziler muhtemelen uyuşturucu
06:44
from having a crack habit.
130
404038
1382
bağımlısı olmaktan pek de farklı değil.
06:45
I can't explain quite how good it is until you've tried it,
131
405420
3705
Size bunun ne kadar iyi olduğunu denetmeden anlatamam,
06:49
but it has the capacity to burn up all the money I can get my hands on,
132
409125
3817
ama elime geçebilen tüm parayı yakabilme ve
06:52
to ruin every relationship I've ever had,
133
412942
3578
sahip olduğum tüm ilişkileri batırabilme kapasitesine sahip
06:56
so be careful what you wish for.
134
416520
4401
yani ne istediğinizi iyi düşünün.
07:00
Mallory postulated that there is something in man
135
420921
2381
Mallory, insanın içinde dağın iddiasına yanıt
07:03
that responds to the challenge of the mountain,
136
423302
2640
veren bir şey olduğunu öne sürdü
07:05
and I wonder if that's the case whether there's something
137
425942
2026
ve ben de bunun doğru olup olmadığını merak ediyorum
07:07
in the challenge itself, in the endeavor, and particularly
138
427968
3057
gerçekten iddiada mı, çabada mı ve özellikle
07:11
in the big, unfinished, chunky challenges that face humanity
139
431025
3112
insanlığın karşısındaki büyük, bitmemiş, bize seslenen yığınla meydan
07:14
that call out to us, and in my experience that's certainly the case.
140
434137
4316
okumada mı bir şey var, deneyimlerime göre evet kesinlikle.
07:18
There is one unfinished challenge
141
438453
1780
Yetişkin hayatımın çoğunda bana
07:20
that's been calling out to me for most of my adult life.
142
440233
3272
seslenen bitmemiş bir meydan okuma var.
07:23
Many of you will know the story.
143
443505
1428
Birçoğunuz hikayeyi biliyorsunuz.
07:24
This is a photo of Captain Scott and his team.
144
444933
2591
Bu, Kaptan Scott ve takımının bir fotoğrafı.
07:27
Scott set out just over a hundred years ago to try
145
447524
1873
Scott yüz'ü aşkın yıl önce Güney Kutbuna
07:29
to become the first person to reach the South Pole.
146
449397
3267
ulaşmayı başaran ilk insan olmak için yola çıktı.
07:32
No one knew what was there. It was utterly unmapped
147
452664
1824
Orada ne olduğunu kimse bilmiyordu. O zamanlar hiçbir yanı
07:34
at the time. We knew more about the surface of the moon
148
454488
2025
haritalandırılmamıştı. Ay'ın yüzeyi hakkında
07:36
than we did about the heart of Antarctica.
149
456513
2747
Antartika'nın kalbinden daha çok bilgiye sahiptik.
07:39
Scott, as many of you will know, was beaten to it
150
459260
2916
Çoğunuzun bildiği gibi, Roald Amundsen ve Norveçli
07:42
by Roald Amundsen and his Norwegian team,
151
462176
2293
takımı köpekler ve kızaklar kullanarak Scott'u geçti.
07:44
who used dogs and dogsleds. Scott's team were on foot,
152
464469
2355
Scott'un takımı yürüyerek ilerliyordu ve beşi de
07:46
all five of them wearing harnesses and dragging around sledges,
153
466824
2421
koşum takımları takıp kızakları çekiyordu
07:49
and they arrived at the pole to find the Norwegian flag already there,
154
469245
4432
ve kutba geldiklerinde Norveç bayrağının çoktan orada olduğunu gördüler.
07:53
I'd imagine pretty bitter and demoralized.
155
473677
3258
Tahminimce kendilerini çok kötü hissetmişler ve moral kaybına uğramışlarıdr.
07:56
All five of them turned and started walking back to the coast
156
476935
2270
Beşi de geri dönüp yürümeye başladılar ve
07:59
and all five died on that return journey.
157
479205
3588
o dönüş yolunda beşi de öldü.
08:02
There is a sort of misconception nowadays that
158
482793
2234
Bu günlerde keşif ve macera alanında
08:05
it's all been done in the fields of exploration and adventure.
159
485027
3626
yapılabilecek her şeyin yapıldığına dair yanlış bir düşünce var.
08:08
When I talk about Antarctica, people often say,
160
488653
1287
Antartika'dan bahsettiğimde insanlar genellikle
08:09
"Hasn't, you know, that's interesting,
161
489940
1290
"Bu çok ilginç de
08:11
hasn't that Blue Peter presenter just done it on a bike?"
162
491230
3193
Blue Peter'ın sunucusu bunu bisikletle yapmadı mı?"
08:14
Or, "That's nice. You know, my grandmother's going
163
494423
3590
veya "Ne güzel. Biliyor musun babannem seneye
08:18
on a cruise to Antarctica next year. You know.
164
498013
2630
bir seyahat gemisiyle Antartika'ya gidecek.
08:20
Is there a chance you'll see her there?"
165
500643
2866
Onu orada görebilme şansın var mı?" diyorlar.
08:23
(Laughter)
166
503509
1818
(Gülüşmeler)
08:25
But Scott's journey remains unfinished.
167
505327
3214
Ama Scott'un seyahati bitmemiş duruyor.
08:28
No one has ever walked from the very coast of Antarctica
168
508541
2327
Hiç kimse Antartika'nın sahilinden Güney Kutbu'na
08:30
to the South Pole and back again.
169
510868
1797
ve sonra tekrar geriye yürümedi.
08:32
It is, arguably, the most audacious endeavor
170
512665
2774
Muhtemelen Kral Edward'ın dönemindeki keşiflerin
08:35
of that Edwardian golden age of exploration,
171
515439
2625
altın çağındaki en cesur girişimdi ve
08:38
and it seemed to me high time, given everything
172
518064
2553
bana göre bu yüzyılda iskorbütten güneş panellerine
08:40
we have figured out in the century since
173
520617
1921
keşfettiğimiz her şey göz
08:42
from scurvy to solar panels, that it was high time
174
522538
3581
önüne alındığında artık birinin
08:46
someone had a go at finishing the job.
175
526119
1777
gidip bu işi bitirmesinin zamanı gelmişti.
08:47
So that's precisely what I'm setting out to do.
176
527896
2696
İşte bu da tam olarak benim yola çıkma sebebim.
08:50
This time next year, in October, I'm leading a team of three.
177
530592
2568
Seneye bu zamanlarda, ekim ayında, üç kişilik bir takımın lideri olacağım.
08:53
It will take us about four months to make this return journey.
178
533160
2859
Bu gidiş dönüş seyahatini yapmamız yaklaşık dört ayımızı alacak.
08:56
That's the scale. The red line is obviously halfway to the pole.
179
536019
3053
İşin boyutu bu. Kırmızı çizgi tabii ki kutba yolun yarısı.
08:59
We have to turn around and come back again.
180
539072
1394
Geri dönüp tekrar yürümemiz gerekecek.
09:00
I'm well aware of the irony of telling you that we will be
181
540466
2247
Size blog yazıp tweet atacağımızı söylememin biraz
09:02
blogging and tweeting. You'll be able to live
182
542713
2735
alay etmek gibi olduğunun farkındayım. Daha önce
09:05
vicariously and virtually through this journey
183
545448
2433
kimsenin yapamadığı şekilde bu seyahati dolaylı
09:07
in a way that no one has ever before.
184
547881
3007
ve sanal olarak yaşayabileceksiniz.
09:10
And it'll also be a four-month chance for me to finally
185
550888
2583
Ayrıca bu, "Neden?" sorusuna kısa ve öz bir
09:13
come up with a pithy answer to the question, "Why?"
186
553471
3874
yanıt bulabilmem için dört aylık bir şans olacak.
09:17
And our lives today are safer and more comfortable
187
557345
4933
Günümüzde yaşamımız hiç olmadığı kadar güvenli
09:22
than they have ever been. There certainly isn't much call
188
562278
2582
ve rahat. Bu günlerde kaşifler için
09:24
for explorers nowadays. My career advisor at school
189
564860
3858
çok da talep yok. Okuldaki kariyer danışmanım
09:28
never mentioned it as an option.
190
568718
2641
bunu bir seçenek olarak hiç sunmadı.
09:31
If I wanted to know, for example,
191
571359
2422
Örneğin eğer
09:33
how many stars were in the Milky Way,
192
573781
2296
Samanyolu'nda kaç yıldız olduğunu
09:36
how old those giant heads on Easter Island were,
193
576077
2579
veya Paskalya Adasındaki dev kafaların kaç yaşında olduğunu
09:38
most of you could find that out right now
194
578656
2125
bilmek istesem çoğunuz şu an ayağa bile
09:40
without even standing up.
195
580781
2826
kalkmadan öğrenebilirsiniz.
09:43
And yet, if I've learned anything in nearly 12 years now
196
583607
2765
Ama yine de, eğer neredeyse 12 yıl boyunca ağır şeyleri soğuk
09:46
of dragging heavy things around cold places,
197
586372
3087
yerlerde sürüklemekten öğrendiğim bir şey var sa,
09:49
it is that true, real inspiration and growth
198
589459
3959
o da gerçek ilhamın ve büyümenin sadece
09:53
only comes from adversity and from challenge,
199
593418
4260
sıkıntı çekme ve meydan okumadan,
09:57
from stepping away from what's comfortable and familiar
200
597678
3016
rahat ve tanıdık olan şeylerden uzaklaşarak
10:00
and stepping out into the unknown.
201
600694
2481
bilinmeyene doğru adım atmaktan geldiğidir.
10:03
In life, we all have tempests to ride and poles to walk to,
202
603175
3541
Yaşamda hepimizin atlatması gereken fırtınalar
10:06
and I think metaphorically speaking, at least,
203
606716
1809
ve yürümesi gereken kutuplar var ve eğer sadece
10:08
we could all benefit from getting outside the house
204
608525
2870
cesaretimizi toplayabilirsek mecazen hepimiz en azından
10:11
a little more often, if only we could summon up the courage.
205
611395
3881
evin dışına biraz daha sık çıkmaktan fayda görebiliriz.
10:15
I certainly would implore you to open the door just a little bit
206
615276
3225
Size kapıyı birazcık açıp dışarıda neler olduğuna
10:18
and take a look at what's outside.
207
618501
2896
bakmanız için yalvarıyorum.
10:21
Thank you very much.
208
621397
1228
Çok teşekkürler.
10:22
(Applause)
209
622625
8969
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7