Easy DIY projects for kid engineers | Fawn Qiu

Çeviri: isa yıldırım Gözden geçirme: Ramazan Şen

I design engineering projects

Ortaokul ve lise öğrencileri için

for middle school and high school students,

mühendislik projeleri tasarlıyorum.

often using materials that are pretty unexpected.

Daha çok beklenmedik malzemeler kullanıyorum.

My inspiration comes from problems in my daily life.

İlhamım günlük problemlerimden geliyor.

For example,

Mesela,

one time I needed a costume to go to a comic convention,

bir kez, çizgi film toplantısına gitmek için bir kostüme ihtiyaç duydum

but I didn't want to spend too much money,

ama çok para harcamak da istemiyordum,

so I made my own ...

ben de kendim yaptım...

with a light-up crown and skirt.

ışıklı bir taç ve etekle.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

Another time,

Bir başka seferde,

I was devastated because my favorite mobile game,

en sevdiğim telefon oyunu, Flappy Bird,

Flappy Bird,

app store'dan

was being taken off the app store.

çıkarılınca çok üzülmüştüm.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

So I was faced with the dilemma

Bir ikilem içinde kaldım.

to either never update my phone or never play Flappy Bird again.

Ya telefonumu hiç güncellemeyecektim ya da artık Flappy Bird oynamayacaktım.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

Unhappy with both options,

Ben bu iki seçeneğin de

I did the only thing that made sense to me.

beni mutsuz ettiğini hissederek mantıklı olan şeyi yaptım.

I made a physical version of Flappy Bird

Flappy Bird'in app store'den bir daha asla

that could never be taken off the app store.

çıkarılamayacak fiziki versiyonunu yaptım.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

(Music)

(Müzik)

(Beeping)

(Bip sesi)

(Music)

(Müzik)

(Laughter)

(Gülüşmeler)

So a few of my friends were also pretty addicted to the game,

Birkaç arkadaşım da bu oyunun bağımlısıydı

and I invited them to play as well.

ve ben onları da bu oyuna davet ettim.

(Video) Friend: Ah!

(Video) Arkadaşı: Ah!

(Laughter)

(Gülüşmeler)

(Video) Friend: What the heck?

(video) Arkadaşı: Bu da ne?

(Laughter)

(Gülüşmeler)

And they told me that it was just as infuriating as the original game.

Bana bu oyunun gerçeği kadar sinir bozucu olduğunu söylediler.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

So I uploaded a demo of this project online,

Ben de bu projenin tanıtımını internete yükledim

and to my surprise it went viral.

ve bu meğerse internette yayılmış.

It had over two million views in just a few days.

Video sadece birkaç gün içinde iki milyondan fazla izlendi.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

And what's more interesting are people's comments.

Daha ilginç olanı insanların yorumları.

A lot of people wanted to make it their own,

Birçok kişi bu oyuna sahip olmak istedi

or asked me how it was made.

ya da bana nasıl yapıldığını sordu.

So this kind of confirmed my idea that through a creative project,

Bu, yaratıcı bir projeyle insanlara mühendisliği öğretebileceğimizin

we can teach people about engineering.

bir çeşit teyit edilmesiydi.

With the money made from the viral video,

Bu videodan elde edilen parayla,

we were able to let students in our classroom

sınıfımızdaki öğrencilere,

all make their own game in a box.

kutulu oyunlarını yapmalarını sağladık.

Although it was pretty challenging,

Bu oldukça uğraştırıcı olmasına rağmen

they learned a lot of new concepts in engineering and programming.

mühendislik ve programcılıkla ilgili birçok yeni kavram öğrendiler.

And they were all eager to learn so they could finish the game as well.

Hepsi öğrenmeye çok hevesliydiler böylece oyunu da bitirebildiler.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

So before Flappy Bird Box,

Flappy Bird kutusundan önce de öğrencilere

I had the idea of using creative engineering projects to teach students.

öğretmek için yaratıcı mühendislik projelerini kullanma fikrine sahiptim.

When I was teaching at a middle school,

Ortaokulda eğitmenlik yaptığım zamanlarda

we asked our students to build a robot from a standard technology kit.

öğrencilerimizden standart malzemelerden bir robot yapmalarını istedik.

And I noticed that a lot of them seemed bored.

Birçoğunun sıkıldığını fark ettim.

Then a few of them started taking pieces of paper

Sonra öğrencilerin birkaçı kâğıt parçalarını almaya

and decorating their robots.

ve robotlarını süslemeye başladı.

And then more of them got into it,

Ardından daha fazlası buna katıldı

and they became more interested in the project.

ve projeyle daha fazla ilgili oldular.

So I started looking for more creative ways

Bunun üzerine teknolojiyi öğrencilere tanıtmak için

to introduce technology to students.

daha yaratıcı yollar aramaya başladım.

What I found was that most technology kits available in school

Okulda bulduğum kullanılabilir teknolojik malzemelerin çoğu

look a little intimidating.

korkunç durumdaydı.

They're all made of plastic parts that you can't customize.

Hepsi özelleştiremeyeceğiniz plastikten yapılmış malzemeler.

On top of that, they're all very expensive,

Üstelik hepsi çok pahalıdır,

costing hundreds of dollars per kit.

her bir set yüzlerce dolara mal oluyor.

So that's certainly not very affordable for most classroom budgets.

Bu nedenle sınıfların çoğunun bütçesine uygun değildir.

Herhangi bir şey bulamadığımdan

Since I didn't find anything,

I decided to make something on my own.

kendim bir şeyler yapmaya karar verdim.

I started with paper and fabric.

Kâğıt ve kumaşla işe başladım.

After all, we all played with those since we were kids,

Ne de olsa çocukluğumuzdan beri hepimiz bu malzemelerle oynamıştık,

and they are also pretty cheap

üstelik malzemeler oldukça ucuz

and can be found anywhere around the house.

ve evin yakınında herhangi bir yerde bulunabilirler.

And I prototyped a project

Ben de, kumaş ve sahte-gözler

where students can create a light-up creature

kullanarak öğrencilerin ışıklı bir nesne yaratabileceği

using fabric and googly eyes.

bir proje prototipi oluşturdum.

They were all helping each other in classrooms,

Öğrenciler sınıfta birbirlerine yardım edip

and were laughing and discussing the project.

gülüyor ve proje üzerine tartışıyorlardı.

And most importantly,

En önemlisi,

they were able to insert their own creativity into the project.

projeye kendi yaratıcılıklarını dâhil edebilmeleriydi.

So because of the success of this project,

Böylece bu projenin başarısı sayesinde

I continued to create more engineering projects

öğrencilerimi zorlamak için daha fazla mühendislik

to challenge my students.

projesi yaratmaya devam ettim.

And I also started to take these workshops outside of school

Dahası, bu çalışmaları okul dışında

and into the community.

halk arasında da başlattım.

And something really interesting happened.

Gerçekten ilginç şeyler oldu.

I noticed a lot of people from very diverse backgrounds

Farklı gruplardan birçok insanın

started coming to our workshops.

atölyemize gelmeye başladıklarını fark ettim.

And specifically,

Özellikle

there were a lot more women and minorities than I expected,

kadınlar ve azınlıklar beklediğimden daha fazlaydı

and that you wouldn't usually see at a traditional engineering workshop.

ve genellikle bunu geleneksel mühendislik atölyesinde görmezsiniz.

Now take a look at this employee report at a major technology company in 2016.

Şimdi büyük bir şirketin 2016 yılı istihdam raporuna bir göz atalım.

Women make up only 19 percent of the technology workforce.

Kadınlar, teknoloji iş gücünün sadece yüzde 19'unu oluşturuyorlar.

And underrepresented minorities make up only four percent.

Yeterli temsil edilmeyen azınlıklar ise sadece yüzde 4'ünü oluşturuyor.

This statistic might look familiar

Eğer bir lise robot kulübüne veya

if you walked into a high school robotics club,

bir üniversite mühendislik sınıfına girerseniz

or a college engineering class.

bu istatistik size çok tanıdık gelebilir.

Now, there's a wide variety of problems

Teknoloji gücündeki çeşitliliğin azlığına

that contribute to the lack of diversity in the technology force.

sebep olan çok çeşitli problem vardır.

Perhaps one solution could be

Belki çözümlerden biri, teknolojiyi öğrencilere

to introduce technology to students through creative projects.

yaratıcı projelerle tanıtmak olabilir.

I'm not saying that this could solve everything,

Ben, bunun her şeyi çözebileceğini söylemiyorum

but it could introduce technology

ama bu, teknolojinin okullarda sergilenme ve öğretilme biçimi yüzünden,

to people who originally wouldn't be interested in it

önceden onunla ilgilenmeyenleri

because of how it has been portrayed and taught in school.

teknolojiyle tanıştırabilir.

So how do we start to change the perception of technology?

Teknoloji algısını değiştirmek için nasıl başlayacağız?

Most students think that it's boring or unwelcoming,

Çoğu öğrenci bunun sıkıcı ve nahoş olduğunu düşünür,

so I have always designed projects following three principles.

bu yüzden projeleri daima şu üç prensiple tasarladım:

First is having a low floor,

Birincisi, alçak zemine sahip olmak,

and that means this project is easy to get started.

bu projenin başlamak için kolay olması anlamına geliyor.

So take a look at this tutorial.

Bu eğitici derse bir göz atalım.

The first project we asked students to learn

Öğrencilerden öğrenmesini istediğimiz

is to make a circuit on paper.

ilk proje, kâğıda bir daire çizmeleri.

As you can see, it doesn't take very long to learn,

Gördüğünüz gibi bunu öğrenmek uzun zaman almaz

and it's pretty easy even for beginners.

ve yeni başlayanlar için bile oldukça kolaydır.

And having a low floor also means that we're removing the financial barrier

Alçak bir zemine sahip olmak insanları projelerini tamamlamaktan alıkoyan

that prevents people from completing a project.

mali engeli kaldırmak demektir.

So with paper, copper tape, lightbulb and a battery,

Böylelikle, kâğıt, bakır şerit, ampul ve bir pille

people can complete this project for under a dollar.

insanlar bu projeyi bir dolardan daha az maliyetle tamamlayabilir.

So second principle is having a high ceiling.

İkinci prensip yüksek tavana sahip olmak.

This means that there's a lot of room to grow,

Bu, gelişmek için çok yerin olması ve

and students are constantly being challenged.

öğrencilerin sürekli teşvik edilmesi demektir.

At first it might just be a light-up creature,

Başta bu ışıklı bir nesne olabilir

but then you can add sensors and microcontrollers,

ama sonra sensörleri ve mikro denetçileri ekleyebilirsiniz

and start to program the creature to interact with its environment.

ve nesneyi çevreyle etkileşmesi için programı çalıştırabilirsiniz.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

And finally,

Ve son olarak,

the third principle is customization.

üçüncü prensip ise kişiselleştirmedir.

This means that we can make this project relevant to anyone.

Bu, projeyi herhangi biriyle ilişkili hâle getirebileceğimiz demektir.

That's the beauty of using everyday materials;

Gündelik malzemelerin güzelliği budur;

it's very easy to customize using paper and fabric.

kâğıt ve kumaş kullanarak kişiselleştirilme çok kolay.

So even if you don't like Flappy Bird,

Böylelikle Flappy Bird'den hoşlanmasanız da

you can still make your own game.

yine de kendi oyununuzu yapabilirsiniz.

(Video) Student: So our game is about Justin Bieber,

(Video) Öğrenci: Oyunumuz Justin Bieber hakkında,

because he's been speeding,

çünkü, o hızlı araba kullanıyor

and the object is to prevent him from getting caught by the LAPD --

ve konu, onun Los Angeles polisine yakalanmasına engel olmak.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

(Video) Student: Yeah, but he's changing so --

(Video) Öğrenci: Evet, ama o değişiyor,

we're a part of his posse.

biz de onun ekibinin bir parçasıyız.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

Thank you.

Teşekkürler.

(Applause)

(Alkışlar)