Nalini Nadkarni: Life science in prison

Nalini Nadkarni: Hapiste hayat bilimi

26,321 views ・ 2010-07-09

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Yusuf Paşa ÖZDEDE Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:16
Trees epitomize stasis.
0
16260
3000
Ağaçlar dolaşımı özetler.
00:19
Trees are rooted in the ground in one place
1
19260
2000
Bir çok insan jenerasyonu için
00:21
for many human generations,
2
21260
3000
ağaçlar tek bir yerde kök salarlar.
00:24
but if we shift our perspective
3
24260
2000
Ancak bakış açımızı
00:26
from the trunk to the twigs,
4
26260
2000
gövdeden dallara doğru çevirirsek,
00:28
trees become very dynamic entities,
5
28260
2000
ağaçlar hareket eden ve büyüyen
00:30
moving and growing.
6
30260
2000
çok dinamik varlıklar olurlar.
00:32
And I decided to explore this movement
7
32260
2000
Ağaçları birer artiste dönüştürerek
00:34
by turning trees into artists.
8
34260
2000
bu hareketi keşfetmeye karar verdim.
00:36
I simply tied the end of a paintbrush onto a twig.
9
36260
3000
Basitçe bir dalın üzerine fırçanın arkasını bağladım.
00:39
I waited for the wind to come up and held up a canvas,
10
39260
3000
Rüzgarın gelmesini ve tuvale değmesini bekledim.
00:42
and that produced art.
11
42260
2000
Ve bir sanat yarattım.
00:44
The piece of art you see on your left
12
44260
2000
Solunuzda gördüğünüz sanat parçası
00:46
is painted by a western red cedar
13
46260
2000
kırmızı ardıç tarafından boyandı,
00:48
and that on your right by a Douglas fir,
14
48260
2000
sağdakide bir köknar ağacı tarafından.
00:50
and what I learned was that different species
15
50260
2000
Ve öğrendiğim şey farklı türlerin farklı imzaları
00:52
have different signatures, like a Picasso versus a Monet.
16
52260
3000
olduğu idi, Picasso ile Monet arasındaki gibi.
00:55
But I was also interested in the movement of trees
17
55260
2000
Aynı zamanda ağaçların hareketleri ile ilgilendim
00:57
and how this art might let me capture that and quantify it,
18
57260
3000
ve bu sanatın bana nasıl bunu yakalayabileceğimi ve sayabileceğime izin verdi.
01:01
so to measure the distance that a single vine maple tree --
19
61260
3000
Bu yüzden tek bir akağacın mesafesini ölçmek için --
01:04
which produced this painting -- moved in a single year,
20
64260
3000
bu resmi oluşturan -- bir yıl boyunca hareket etti,
01:07
I simply measured and summed
21
67260
2000
Basitçe ölçtüm ve her bir çizgiyi
01:09
each of those lines.
22
69260
2000
topladım.
01:11
I multiplied them by the number of twigs per branch
23
71260
3000
Onları her bir daldaki ince dalların sayısı ile çarptım ve
01:14
and the number of branches per tree
24
74260
2000
her ağaç başına düşen dalların sayısıyla ve
01:16
and then divided that by the number of minutes per year.
25
76260
3000
sonra her yıl içindeki dakikaya böldüm.
01:19
And so I was able to calculate
26
79260
2000
Bir yıl boyunca tek bir ağacın ne kadar
01:21
how far a single tree moved in a single year.
27
81260
3000
hareket edebildiğini hesaplayabilirdim.
01:24
You might have a guess.
28
84260
2000
Bir tahminde bulunabilirsiniz.
01:26
The answer is actually 186,540 miles,
29
86260
3000
Aslında cevabı 110,000 kilometre,
01:29
or seven times around the globe.
30
89260
3000
ya da dünyanın çevresinin 7 katı.
01:32
And so simply by shifting our perspective from a single trunk
31
92260
3000
Ve çok basitçe bakış açımızı tek bir gövdeden
01:35
to the many dynamic twigs,
32
95260
2000
bir çok dala çevirirsek,
01:37
we are able to see that trees are not simply static entities,
33
97260
3000
ağaçların dinamik bir yapısının olduğu fakat
01:40
but rather extremely dynamic.
34
100260
3000
en basitinden durağan yapılar olmadığını görebilirsiniz.
01:43
And I began to think about ways that
35
103260
2000
Ve ağaçların bu dersini dikkate almaya
01:45
we might consider this lesson of trees,
36
105260
2000
diğer durağan ve çakılı olan yapıları düşünmeye
01:47
to consider other entities that are also static and stuck,
37
107260
3000
fakat dinamizim ve değişime ihtiyacı
01:50
but which cry for change and dynamicism,
38
110260
3000
olan yolları düşünmeye başladım.
01:53
and one of those entities is our prisons.
39
113260
3000
Bu varlıkların biri bizim hapishanemizdir.
01:56
Prisons, of course, are where people who break our laws
40
116260
2000
Hapishaneler, elbetteki, kanunlara karşı gelenlerin tıkıldığı
01:58
are stuck, confined behind bars.
41
118260
3000
demir parmaklıkların arkasına konulan insanların olduğu yerlerdir.
02:01
And our prison system itself is stuck.
42
121260
3000
Ve bizim hapishane sistemimiz kendi başına takılmış durumda.
02:04
The United States has over 2.3 million
43
124260
2000
Amerika Birleşik Devletlerinde 2.3 milyonun üzerinde
02:06
incarcerated men and women.
44
126260
2000
hapsi boylayan kadın ve erkekler vardır.
02:08
That number is rising.
45
128260
2000
Bu rakam artıyor.
02:10
Of the 100 incarcerated people that are released,
46
130260
3000
Hapsi boylayan insanlardan serbest kalanların yüzünden
02:13
60 will return to prison.
47
133260
2000
60'ı hapishaneye geri dönüyor.
02:15
Funds for education, for training
48
135260
2000
Eğitim için, dersler için ve rehabilitasyon için
02:17
and for rehabilitation are declining,
49
137260
2000
kaynaklar azalıyor.
02:19
so this despairing cycle of incarceration continues.
50
139260
3000
Bu yüzden hapsi boylamanın bu umutsuz döngüsü devam ediyor.
02:23
I decided to ask whether the lesson
51
143260
2000
Sanatçıların ağaçlardan öğrendiğim
02:25
I had learned from trees as artists
52
145260
2000
ders gibi hapishanelerimiz gibi durağan bir enstitüye
02:27
could be applied to a static institution
53
147260
2000
uygulanıp uygulanamayacağını
02:29
such as our prisons,
54
149260
2000
sormaya karar verdim.
02:31
and I think the answer is yes.
55
151260
2000
Bence cevabı evetti.
02:33
In the year 2007,
56
153260
2000
2007 yılında,
02:35
I started a partnership
57
155260
2000
Washington Eyaleti Islah Departmanı
02:37
with the Washington State Department of Corrections.
58
157260
3000
ile dört hapishaneyle çalışarak,
02:40
Working with four prisons, we began bringing science and scientists,
59
160260
3000
bilimi ve bilim adamlarını, sürdürebilirliği ve koruma programlarını
02:43
sustainability and conservation projects
60
163260
3000
bu dört hapishaneye getirerek
02:46
to four state prisons.
61
166260
2000
ortak bir çalışma başlattım.
02:48
We give science lectures,
62
168260
2000
Bilim dersleri veriyorduk.
02:50
and the men here are choosing to come to our science lectures
63
170260
2000
Oradakil adamlar televizyon ya da güreş izlemek yerine
02:52
instead of watching television or weightlifting.
64
172260
3000
bizim bilim derslerimize gelmeyi tercih ediyorlardı.
02:56
That, I think, is movement.
65
176260
2000
Bence bu bir aşamaydı.
02:58
We partnered with the Nature Conservancy
66
178260
2000
Washinton eyaletindeki kalıntı çayır alanların restorasyonu için
03:00
for inmates at Stafford Creek Correctional Center
67
180260
3000
nesli tükenmekte olan çayır bitkilerininin büyütülmesi için
03:03
to grow endangered prairie plants
68
183260
2000
Stafford Creek Islah merkezindeki tutuklular için
03:05
for restoration of relic prairie areas in Washington state.
69
185260
3000
Doğayı Koruma teşkilatı ile ortaklık kurduk.
03:08
That, I think, is movement.
70
188260
2000
Bence bu bir gelişme.
03:10
We worked with the Washington State Department of Fish and Wildlife
71
190260
3000
Daha sonra korunmuş sulak alanlara bırakmak üzere,
03:13
to grow endangered frogs -- the Oregon spotted frog --
72
193260
2000
Oregon benekli kurbağası olan nesli tükenmekte olan kurbağaları yetiştirmek için
03:15
for later release into protected wetlands.
73
195260
3000
Washington Eyaleti Balık ve Vahşi Yaşam Kurumu ile çalıştık.
03:18
That, I think, is movement.
74
198260
3000
Ve bence bu bir gelişmedir.
03:21
And just recently, we've begun to work with
75
201260
2000
Ve geçenlerde,
03:23
those men who are segregated
76
203260
2000
supermax olanaklar diye nitelediğimiz
03:25
in what we call Supermax facilities.
77
205260
2000
bu birikimli adamlar ile çalışmaya başladık.
03:27
They've incurred violent infractions
78
207260
2000
bu adamlar görevliler ile şiddete dönüştürerek
03:29
by becoming violent with guards
79
209260
2000
kuralları çiğnediler
03:31
and with other prisoners.
80
211260
2000
ve diğer hükümlüler de vardı.
03:33
They're kept in bare cells like this
81
213260
2000
bunun gibi hücrelere konuldular
03:35
for 23 hours a day.
82
215260
2000
günde 23 saat.
03:37
When they have meetings with their review boards or mental health professionals,
83
217260
3000
kendi görüntüleri ile buluştuklarında veya sağlık profesyonelleriyle,
03:40
they're placed in immobile booths like this.
84
220260
3000
kımıldamadan köklere yerleştiler bunun gibi.
03:43
For one hour a day
85
223260
2000
günde 1 saat için
03:45
they're brought to these bleak and bland exercise yards.
86
225260
3000
boş ve kasvetli bir egsersiz yerine getirildiler
03:48
Although we can't bring trees and prairie plants
87
228260
2000
ve ağaçları ve çalıları getirememize rağmen
03:50
and frogs into these environments,
88
230260
2000
ve kurbağaları bu çevreye,
03:52
we are bringing images of nature
89
232260
2000
bu egzersiz alanına
03:54
into these exercise yards,
90
234260
2000
doğanın resimlerini getiriyoruz
03:56
putting them on the walls, so at least they get contact
91
236260
2000
onları duvara yerleştirip en azından kontak kurmalarını sağlayarak
03:58
with visual images of nature.
92
238260
3000
ve tabi doğanın görsel imajlarıyla.
04:01
This is Mr. Lopez, who has been in solitary confinement for 18 months,
93
241260
3000
Bu, tecritte 18 aydır bulunan Mr.Lopez
04:04
and he's providing input on the types of images
94
244260
3000
ve kendisinin yapacağına inandığı, akıl hastanesindeki diğer arkadaşlarıyla
04:07
that he believes would make him and his fellow inmates
95
247260
2000
görsellerin girdilerini sağlıyor
04:09
more serene, more calm,
96
249260
3000
daha dingin, daha sakin
04:12
less apt to violence.
97
252260
3000
şiddete daha az eğilimli.
04:15
And so what we see, I think,
98
255260
2000
ve burda gördüğümüz sanırım
04:17
is that small, collective movements of change
99
257260
3000
küçük ve kollektif değişim hareketleri
04:20
can perhaps move
100
260260
2000
.
04:22
an entity such as our own prison system
101
262260
3000
.
04:25
in a direction of hope.
102
265260
2000
.
04:27
We know that trees are static entities
103
267260
3000
Ağaçların gövdelerine bakarsak
04:30
when we look at their trunks.
104
270260
2000
hareketsiz varlıklardır
04:32
But if trees can create art,
105
272260
2000
ancak ağaçlar sanatı yaratırsa,
04:34
if they can encircle the globe seven times in one year,
106
274260
3000
eğer yeryüzünü senede 7 kere çevrelerlerse
04:37
if prisoners can grow plants and raise frogs,
107
277260
3000
eğer hükümlüler çiçekler yetiştirirse,
04:40
then perhaps there are other static entities
108
280260
3000
o zaman belki başka durağan varlıklar da olabilir
04:43
that we hold inside ourselves,
109
283260
3000
bizim içimizde tuttuğumuz,
04:46
like grief, like addictions,
110
286260
2000
kedef gibi, bağımlılık gibi,
04:48
like racism,
111
288260
2000
ırkçılık gibi,
04:50
that can also change.
112
290260
2000
değişebilecek.
04:52
Thank you very much.
113
292260
2000
Teşekkürler
04:54
(Applause)
114
294260
6000
Alkışlar
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7