The power of the placebo effect - Emma Bryce

4,624,624 views ・ 2016-04-04

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Can Akbay Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:06
In 1996, 56 volunteers took part in a study
0
6605
4413
1996 yılında 56 gönüllü, bir projede
00:11
to test a new painkiller called Trivaricaine.
1
11018
3635
Trivaricaine adlı ağrı kesiciyi test etmek için görev aldı.
00:14
On each subject, one index finger was covered in the new painkiller
2
14653
4120
Her deneğin, bir işaret parmağı bu ağrı kesiciyle kaplanmıştı,
00:18
while the other remained untouched.
3
18773
2796
diğer parmağa dokunulmamıştı.
00:21
Then, both were squeezed in painful clamps.
4
21569
3642
Sonra parmaklar acı veren kıskaç ile sıkıştırıldı.
00:25
The subjects reported that the treated finger hurt less than the untreated one.
5
25211
4315
Denekler, tedavi uygulanan parmağın daha az acı verdiğini söylediler.
00:29
This shouldn't be surprising,
6
29526
1860
Bu durum şaşırtıcı olmamalı,
00:31
except Trivaricaine wasn't actually a painkiller,
7
31386
3457
Trivaricaine'in gerçek bir ağrı kesici olmaması haricinde,
00:34
just a fake concotion with no pain-easing properties at all.
8
34843
4223
hiçbir ağrı hafifletme özelliği olmayan sahte bir karışımdı.
00:39
What made the students so sure this dummy drug had worked?
9
39066
4007
Bu sahte ilacın işe yaramış olduğuna öğrenciler nasıl inandı?
00:43
The answer lies in the placebo effect,
10
43073
2769
Cevap plasebo etkisinde yatıyor,
00:45
an unexplained phenomenon
11
45842
1444
açıklanmayan bir fenomen
00:47
wherein drugs, treatments, and therapies that aren't supposed to have an effect,
12
47286
4554
bir etkisi olması beklenmeyen ilaçlar, tedaviler ve terapiler,
00:51
and are often fake,
13
51840
1565
sıklıkla sahte olanlar,
00:53
miraculously make people feel better.
14
53405
3060
mucizevi şekilde insanları daha iyi hissettirir.
00:56
Doctors have used the term placebo since the 1700s
15
56465
4031
Doktorlar plasebo etkisini 1700'lerden itibaren
01:00
when they realized the power of fake drugs to improve people's symptoms.
16
60496
4679
sahte ilaçların semptomları iyileştirdiğini
fark ettiğinden beri kullanmaktadır.
01:05
These were administered when proper drugs weren't available,
17
65175
2911
Uygun ilaçlar mevcut değilken, bu ilaçlar kullanılmıştır
01:08
or if someone imagined they were ill.
18
68086
3285
ya da birisinin hasta olduğu düşünüldüyse.
01:11
In fact, the word placebo means "I shall please" in Latin,
19
71371
4151
Aslında, plasebo kelimesi Latincede keyif veren anlamına gelir,
01:15
hinting at a history of placating troubled patients.
20
75522
3605
sorunlu hastaların yatıştırılmasını ifade eder.
01:19
Placebos had to mimic the real treatments in order to be convincing,
21
79127
3899
Plaseboların inandırıcı olması için gerçek tedavileri taklit etmesi gerekliydi,
bu yüzden onlar şeker haplarının formunu aldılar,
01:23
so they took the form of sugar pills,
22
83026
2244
01:25
water-filled injections,
23
85270
1355
sulu enjeksiyonlar
01:26
and even sham surgeries.
24
86625
2867
ve hatta sahte ameliyatlar.
01:29
Soon, doctors realized that duping people in this way had another use:
25
89492
4379
Çok geçmeden doktorlar insanları bu yolla kandırmalarının diğer bir faydasının
01:33
in clinical trials.
26
93871
1872
klinik çalışmalarda olduğunu fark ettiler.
01:35
By the 1950s, researchers were using placebos as a standard tool
27
95743
4151
1950'lere kadar araştırmacılar plaseboları standart bir araç olarak
01:39
to test new treatments.
28
99894
1953
yeni tedavileri test etmek için kullanıyordu.
01:41
To evaluate a new drug, for instance,
29
101847
1840
Örneğin, yeni bir ilacı değerlendirmek için,
01:43
half the patients in a trial might receive the real pill.
30
103687
2866
deneme sırasında hastaların yarısı gerçek hapı alabiliyordu.
01:46
The other half would get a placebo that looked the same.
31
106553
3349
Diğerleri aynı görünen plasebo olan ilacı alıyordu.
01:49
Since patients wouldn't know whether they'd received the real thing or a dud,
32
109902
4311
Hastalar, kimin gerçek veya plaseboyu aldığı bilmediği için,
01:54
the results wouldn't be biased,
33
114213
2029
sonuçlar ön yargılı olmuyordu,
01:56
researchers believed.
34
116242
1637
araştırmacılar buna inandı.
01:57
Then, if the new drug showed a significant benefit compared to the placebo,
35
117879
4122
Eğer yeni ilaç plaseboya kıyasla önemli bir yarar sağlarsa,
etkili olduğu kanıtlanırdı.
02:02
it was proved effective.
36
122001
1997
02:03
Nowadays, it's less common to use placebos this way because of ethical concerns.
37
123998
5503
Günümüzde, plasebonun bu şekilde kullanımı etik olmadığı için daha az yaygındır.
02:09
If it's possible to compare a new drug against an older version,
38
129501
3537
Yeni olan bir ilaç eski bir ilaçla kıyaslanabiliyorsa
02:13
or another existing drug,
39
133038
1870
ya da var olan başka bir ilaçla,
02:14
that's preferable to simply giving someone no treatment at all,
40
134908
3737
bu tedavi, sadece etkisi olmayan ilacı vermeye tercih edilir,
02:18
especially if they have a serious ailment.
41
138645
2545
özellikle insanların ciddi bir rahatsızlığı varsa.
02:21
In these cases, placebos are often used as a control to fine-tune the trial
42
141190
5053
Bu gibi durumlarda, plasebolar küçük değişkenlerin kontrolü için kullanılırdı,
02:26
so that the effects of the new versus the old or alternative drug
43
146243
3568
böylece yeninin, eski veya alternatif olan ilaca yönelik etkileri
02:29
can be precisely compared.
44
149811
3285
tam olarak karşılaştırılabilirdi.
02:33
But of course, we know the placebos exert their own influence, too.
45
153096
4407
Ama tabii ki biz plaseboların kendi etkilerini kullandığını da biliyoruz.
02:37
Thanks to the placebo effect,
46
157503
1449
Plasebo etkisi sayesinde,
02:38
patients have experienced relief from a range of ailments,
47
158952
3002
hastalar birçok hastalıklardan rahatlamayı sağlamışlardır,
02:41
including heart problems,
48
161954
1319
kalp problemleri de dâhil,
02:43
asthma,
49
163273
1149
astım
02:44
and severe pain,
50
164422
1708
ve şiddetli ağrı,
02:46
even though all they'd received was a fake drug or sham surgery.
51
166130
3996
hatta onlar sahte bir ilaç almış veya sahte bir ameliyat geçirmiş olsa da.
02:50
We're still trying to understand how.
52
170126
2640
Biz hâlâ nasıl olduğunu anlamaya çalışıyoruz.
02:52
Some believe that instead of being real,
53
172766
1999
Bazıları gerçek olduğuna inanmak yerine,
02:54
the placebo effect is merely confused with other factors,
54
174765
3860
plasebo etkisini diğer faktörlerle karıştırmakta,
02:58
like patients trying to please doctors by falsely reporting improvements.
55
178625
4504
tıpkı doktorları memnun etmek için onlara sahte gelişmeleri bildiren hastalar gibi.
03:03
On the other hand,
56
183129
994
Diğer taraftan,
03:04
researchers think that if a person believes a fake treatment is real,
57
184123
3416
araştırmacılar, eğer bir kişi sahte tedavinin gerçek olduğunu düşünürse,
03:07
their expectations of recovery actually do trigger physiological factors
58
187539
4669
iyileşmeye yönelik olan beklentilerin kişinin semptonlarını iyileştiren
03:12
that improve their symptoms.
59
192208
2033
psikolojik faktörleri tetiklediğini düşünmektedir.
03:14
Placebos seem to be capable of causing measurable change in blood pressure,
60
194241
4246
Plasebolar kan basıncından ölçülebilen değişikliklere sebep oluyor gibi görünür,
03:18
heart rate,
61
198487
874
kalp hızında,
03:19
and the release of pain-reducing chemicals, like endorphins.
62
199361
3919
endorfin gibi ağrı azaltıcı etkisi olan kimyasalların salınımında etkili olurlar.
03:23
That explains why subjects in pain studies often say placebos ease their discomfort.
63
203280
5634
Bu, araştırmalarda deneklerin acılarının çoğu kez neden hafiflediğini açıklar.
03:28
Placebos may even reduce levels of stress hormones,
64
208914
2579
Plasebolar stres hormonlarının seviyesini bile düşürebilir,
03:31
like adrenaline,
65
211493
1481
adrenalin gibi,
03:32
which can slow the harmful effects of an ailment.
66
212974
3021
bir hastalığın zararlı etkilerini yavaşlatabilecek.
03:35
So shouldn't we celebrate the placebo's bizarre benefits?
67
215995
3959
Şimdi biz plaseboların tuhaf faydalarını kutlamamalı mıyız?
03:39
Not necessarily.
68
219954
1485
Kutlamasak da olur.
03:41
If somebody believes a fake treatment has cured them,
69
221439
2536
Eğer birisi sahte bir tedavinin onları iyileştirdiğine inanırsa,
03:43
they may miss out on drugs or therapies that are proven to work.
70
223975
4611
onlar işe yaradığı kanıtlanmış ilaçları ve terapileri kullanmayabilir.
03:48
Plus, the positive effects may fade over time,
71
228586
3188
Ayrıca, pozitif etkiler zamanla yok olabilir
03:51
and often do.
72
231774
1729
ve sıklıkla da bu olur.
03:53
Placebos also cloud clinical results,
73
233503
2232
Plasebolar ayrıca klinik sonuçlarını da gölgeleyebilir,
03:55
making scientists even more motivated to discover
74
235735
3086
bilim adamlarını bile daha fazla motive eder,
03:58
how they wield such power over us.
75
238821
2670
onların üzerimizde olan güçlü etkilerini keşfetmek için.
04:01
Despite everything we know about the human body,
76
241491
2933
İnsan vücudu hakkında bildiğimiz her şeye rağmen,
04:04
there are still some strange and enduring mysteries,
77
244424
3026
hâlâ bazı garip ve süregelen gizemler mevcut,
04:07
like the placebo effect.
78
247450
1734
plasebo etkisi gibi.
04:09
So what other undiscovered marvels might we contain?
79
249184
4220
Peki, bizi kapsayabilecek diğer keşfedilmemiş harikalar nelerdir?
04:13
It's easy to investigate the world around us
80
253404
2218
Etrafımızdaki dünyayı araştırmak oldukça kolaydır
04:15
and forget that one of its most fascinating subjects
81
255622
3124
ve unutmayın en büyüleyici konulardan biri
04:18
lies right behind our eyes.
82
258746
2280
gözlerimizin tam arkasında yatar.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7