To raise brave girls, encourage adventure | Caroline Paul

166,307 views ・ 2017-03-28

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Gülsüm Öztürk Gözden geçirme: Suleyman Cengiz
00:12
When I was a kid, I was obsessed with the Guinness Book of World Records,
0
12580
4536
Çocukken, Guinnnes Rekorlar Kitabı'na bayılırdım ve
00:17
and I really wanted to set a world record myself.
1
17140
3456
kendi rekorumu kırmayı gerçekten çok istiyordum.
00:20
But there was just one small problem:
2
20620
2696
Ama küçük bir problem vardı:
00:23
I had absolutely no talent.
3
23340
2160
Ciddi anlamda yeteneksizdim.
00:26
So I decided to set a world record in something
4
26340
3416
Ben de herhangi bir yetenek gerektirmeyen
00:29
that demanded absolutely no skill at all.
5
29780
2880
bir şeyle ilgili rekor kırmaya karar verdim.
00:33
I decided to set a world record
6
33660
2736
Emeklemekte
00:36
in crawling.
7
36420
1200
dünya rekoru.
00:39
(Laughter)
8
39500
2976
(Gülüşmeler)
00:42
Now, the record at the time was 12 and a half miles,
9
42500
3520
O zamanki rekor 20 km. idi
00:47
and for some reason, this seemed totally manageable.
10
47660
3176
ve bu kesinlikle yapılabilir gibi geliyordu.
00:50
(Laughter)
11
50860
2160
(Gülüşmeler)
00:54
I recruited my friend Anne,
12
54460
1496
Arkadaşım Anne'den yardım aldım
00:55
and together we decided, we didn't even need to train.
13
55980
3576
ve birlikte antreman yapmaya bile gerek olmadığına karar verdik.
00:59
(Laughter)
14
59580
3256
(Gülüşmeler)
01:02
And on the day of our record attempt,
15
62860
1816
Rekor deneme günü geldiğinde
01:04
we put furniture pads on the outside of our good luck jeans
16
64700
3656
uğurlu kotlarımızın dışına keçeden pedler yerleştirdik
01:08
and we set off,
17
68380
1400
ve emeklemeye başladık.
01:10
and right away, we were in trouble,
18
70540
3056
Çok zaman geçmeden başımız beladaydı,
01:13
because the denim was against our skin
19
73620
2096
çünkü kot pantalon cildimizi tahriş etmişti
01:15
and it began to chafe,
20
75740
1575
ve dizlerimiz sürtünmeden
01:17
and soon our knees were being chewed up.
21
77339
2641
dolayı acıyordu.
01:20
Hours in,
22
80740
1200
Saatler sonra
01:22
it began to rain.
23
82980
1200
yağmur yağmaya başladı.
01:25
Then, Anne dropped out.
24
85340
2440
Anne pes etti.
01:29
Then, it got dark.
25
89220
1960
Daha sonra hava karardı
01:32
Now, by now, my knees were bleeding through my jeans,
26
92500
2816
ve dizlerim pantalonumun içinde kanıyordu ve
01:35
and I was hallucinating from the cold
27
95340
2216
soğuktan ve acıdan dolayı
01:37
and the pain and the monotony.
28
97580
2696
halüsinasyonlar görüyordum.
01:40
And to give you an idea of the suffer-fest that I was undergoing,
29
100300
3520
Ve gerçekten nasıl çok acı çektiğimi şöyle anlatayım:
01:44
the first lap around the high school track took 10 minutes.
30
104940
4120
Lisenin parkuru etrafındaki ilk tur 10 dakika sürdü.
01:49
The last lap took almost 30.
31
109700
2800
Son tur ise 30 dakika.
01:53
After 12 hours of crawling,
32
113820
4416
12 saatlik emeklemeden sonra
01:58
I stopped,
33
118260
1336
durdum ve
01:59
and I had gone eight and a half miles.
34
119620
2880
toplamda 13 km. katetmiştim.
02:03
So I was short of the 12-and-a-half-mile record.
35
123700
3656
Yani rekorun 7 km. gerisindeydim.
02:07
Now, for many years, I thought this was a story of abject failure,
36
127380
4536
Yıllar boyunca bu deneyimimin küçük düşürücü bir şey olduğunu düşündüm,
02:11
but today I see it differently,
37
131940
2496
fakat şu anda farklı olarak bakabiliyorum,
02:14
because when I was attempting the world record,
38
134460
2856
çünkü bu rekoru kırmak isterken
02:17
I was doing three things.
39
137340
1496
üç şey yapıyordum.
02:18
I was getting outside my comfort zone,
40
138860
2336
Rahatlık bölgemden çıkıp
02:21
I was calling upon my resilience,
41
141220
2256
dayanıklılığımı test ederek
02:23
and I was finding confidence in myself
42
143500
2736
kendime olan güvenimi bulmaya çalışıyordum
02:26
and my own decisions.
43
146260
1400
ve kendi kararlarımı verebiliyordum.
02:28
I didn't know it then,
44
148260
1256
O zaman bunu fark etmemiştim
02:29
but those are not the attributes of failure.
45
149540
2920
ama bu bir başarısızlık örneği değildi.
02:33
Those are the attributes of bravery.
46
153300
2600
Bu cesaretin bir örneğiydi.
02:37
Now, in 1989, at the age of 26,
47
157100
2576
1989 yılında 26 yaşımda
02:39
I became a San Francisco firefighter,
48
159700
2240
San Francisco'da itfaiyeciliğe başladım
02:42
and I was the 15th woman in a department of 1,500 men.
49
162620
4176
ve içinde 1500 erkek olan birimde, 15. kadındım.
02:46
(Applause)
50
166820
3760
(Alkışlar)
02:53
And as you can imagine, when I arrived
51
173060
1856
Tahmin edebileceğiniz üzere,
02:54
there were many doubts about whether we could do the job.
52
174940
2696
bu işi yapıp yapamayacağıma dair bir çok şüphe vardı.
02:57
So even though I was a 5'10", 150-pound collegiate rower,
53
177660
5336
175 cm. 68 kiloluk bir kürek sporcusu olmama ve
03:03
and someone who could endure 12 hours of searing knee pain --
54
183020
4376
12 saatlik diz ağrılarına dayanabilen biri olmama rağmen --
03:07
(Laughter)
55
187420
1616
(Gülüşmeler)
03:09
I knew I still had to prove my strength and fitness.
56
189060
3016
Gücümü ve sağlamlığımı kanıtlamam gerektiğini biliyordum.
03:12
So one day a call came in for a fire,
57
192100
1816
Bir gün, bir yangın çağrısı aldık ve
03:13
and sure enough, when my engine group pulled up,
58
193940
2239
elbette ekibimiz olay yerine vardığında
03:16
there was black smoke billowing from a building off an alleyway.
59
196203
4033
dar sokaktaki bir binadan siyah dumanlar çıkıyordu.
03:20
And I was with a big guy named Skip,
60
200260
2216
Skip adlı iri yarı arkadaşımla beraberdim.
03:22
and he was on the nozzle, and I was right behind,
61
202500
2736
O, hortumun hemen başındaydı ve ben hemen arkasındaydım.
03:25
and it was a typical sort of fire.
62
205260
1816
Tipik bir yangın vakasıydı.
03:27
It was smoky, it was hot,
63
207100
2880
Ortalık dumanlı ve sıcaktı.
03:30
and all of a sudden,
64
210500
1696
Aniden bir patlama
03:32
there was an explosion,
65
212220
1776
meydana geldi
03:34
and Skip and I were blown backwards,
66
214020
2176
ve Skip ile ben arkaya doğru uçtuk,
03:36
my mask was knocked sideways,
67
216220
2136
maskem sağa sola vurdu
03:38
and there was this moment of confusion.
68
218380
2256
ve bir süre şaşkınlık yaşadım.
03:40
And then I picked myself up,
69
220660
3416
Ayağa kalktım ve
03:44
I groped for the nozzle,
70
224100
1816
hortumu elime alarak
03:45
and I did what a firefighter was supposed to do:
71
225940
2496
bir itfaiyecinin yapması gereken şeyi yaptım:
03:48
I lunged forward,
72
228460
1736
İleri doğru bir hamle yaparak
03:50
opened up the water
73
230220
1456
suyu açtım ve
03:51
and I tackled the fire myself.
74
231700
1880
yangını kendim söndürmeye çalıştım.
03:54
The explosion had been caused by a water heater,
75
234540
2256
Patlamanın sebebi bir su ısıtıcısıydı.
03:56
so nobody was hurt, and ultimately it was not a big deal,
76
236820
2696
Kimse yaralanmamıştı ve çok büyütülecek bir şey yoktu.
03:59
but later Skip came up to me and said,
77
239540
3256
Daha sonra Skip yanıma geldi ve
04:02
"Nice job, Caroline,"
78
242820
1736
şaşırmış bir ses tonuyla:
04:04
in this surprised sort of voice.
79
244580
2296
'İyi iş çıkardın, Caroline' dedi.
04:06
(Laughter)
80
246900
1600
(Gülüşmeler)
04:09
And I was confused, because the fire hadn't been difficult physically,
81
249420
3816
Bu tepkisine şaşırmıştım, çünkü yangın fiziksel olarak çok da zorlayıcı değildi.
04:13
so why was he looking at me with something like astonishment?
82
253260
4320
Öyleyse neden bana şaşkınlık içerisinde bakıyordu?
04:18
And then it became clear:
83
258300
1656
Olay daha sonra açıklığa kavuştu.
04:19
Skip, who was by the way a really nice guy
84
259980
3136
Çok nazik ve iyi bir itfaiyeci olan Skip,
04:23
and an excellent firefighter,
85
263140
2216
sadece kadınların
04:25
not only thought that women could not be strong,
86
265380
3375
bu kadar güçlü olabileceğini değil aynı zamanda
04:28
he thought that they could not be brave either.
87
268779
3041
bu kadar cesur olabileceğini de düşünmemişti.
04:32
And he wasn't the only one.
88
272580
1600
Ve bunu düşünen sadece o değildi.
04:35
Friends, acquaintances and strangers,
89
275380
2256
Arkadaş, eş dost, beni tanıyan tanımayan,
04:37
men and women throughout my career
90
277660
2056
herkes kariyerim boyunca
04:39
ask me over and over,
91
279740
1456
bana bu soruyu sordular:
04:41
"Caroline, all that fire, all that danger,
92
281220
3936
'Caroline onca ateşin ve tehlikenin içinde
04:45
aren't you scared?"
93
285180
1240
hiç korkmadın mı?'
04:47
Honestly, I never heard a male firefighter asked this.
94
287140
2880
Doğrusu, bir erkek itfaiyeci hiç böyle bir soru sormamıştı.
04:50
And I became curious.
95
290740
1520
Ben de merak etmeye başladım.
04:53
Why wasn't bravery expected of women?
96
293020
3160
Cesaret neden kadınlardan beklenen bir şey değil ki?
04:57
Now, the answer began to come
97
297580
1776
Cevabı arkadaşlarımdan birinin bana
04:59
when a friend of mine lamented to me
98
299380
1736
genç kızının çok ürkek bir yapıya
05:01
that her young daughter was a big scaredy-cat,
99
301140
2456
sahip olduğunu yakınmasıyla aldım.
05:03
and so I began to notice,
100
303620
1936
Kızının ürkek olduğunu
05:05
and yes, the daughter was anxious,
101
305580
2696
ama bunun da ötesinde ailelerinin
05:08
but more than that, the parents were anxious.
102
308300
2760
kızlarından daha çok ürkek olduklarını fark ettim.
05:11
Most of what they said to her when she was outside began with,
103
311940
3256
Kızlarına sürekli 'dikkatli ol,' 'dikkat et,' 'hayır'
05:15
"Be careful," "Watch out," or "No."
104
315220
3600
deyip duruyorlardı.
05:20
Now, my friends were not bad parents.
105
320740
2656
Arkadaşlarım kötü ebeveyn değillerdi.
05:23
They were just doing what most parents do,
106
323420
2696
Sadece çoğu ebeveynin yaptığı şeyleri yapıyorlardı.
05:26
which is cautioning their daughters much more than they caution their sons.
107
326140
4000
Kızlarını, erkek çocuklarından daha fazla tembihliyorlardı.
05:31
There was a study involving a playground fire pole, ironically,
108
331260
4080
Parkta oynayan çocukları inceleyen bir araştırmada,
05:36
in which researchers saw that little girls were very likely to be warned
109
336300
4096
araştırmacılar ironik bir şekilde itfaiye direğiyle oynamak isteyen küçük kızların
05:40
by both their moms and dads about the fire pole's risk,
110
340420
3696
anne ve babaları tarafından uyarıldığını ve kız çocukları
05:44
and if the little girls still wanted to play on the fire pole,
111
344140
3456
bu direkle oynamakta ısrar ettiklerinde, ebeveynlerden birinin
05:47
a parent was very likely to assist her.
112
347620
2720
mutlaka yardım ettiğini söylüyor.
05:51
But the little boys?
113
351100
1280
Peki erkek çocuklar?
05:52
They were encouraged to play on the fire pole
114
352980
2776
Herhangi bir kaygının aksine, aileleri tarafından
05:55
despite any trepidations that they might have,
115
355780
2936
cesaretlendirilerek genellikle
05:58
and often the parents offered guidance on how to use it on their own.
116
358740
5120
kendi başlarına oynamaları konusunda yönlendiriliyorlardı.
06:05
So what message does this send to both boys and girls?
117
365300
3960
Bunun kız ve erkek çocuklara nasıl bir mesaj verdiğini düşünün.
06:09
Well, that girls are fragile and more in need of help,
118
369740
3936
Kızların narin ve yardıma daha çok ihtiyacı olduğu,
06:13
and that boys can and should master difficult tasks by themselves.
119
373700
4040
erkeklerin ise zor görevlerin üstesinden kendi başlarına gelebildikleri algısı.
06:18
It says that girls should be fearful
120
378340
2736
Mesaj, kızların korkak, erkeklerin ise
06:21
and boys should be gutsy.
121
381100
2320
gözü pek olması gerektiğini söylüyor.
06:24
Now, the irony is that at this young age,
122
384980
2496
Küçük yaştaki kız ve erkek çocukların fiziksel olarak
06:27
girls and boys are actually very alike physically.
123
387500
2496
oldukça benzer yapıda olması da ayrı bir ironi.
06:30
In fact, girls are often stronger until puberty,
124
390020
2656
Aslında, kızlar genellikle ergenliğe kadar daha güçlü
06:32
and more mature.
125
392700
1240
ve daha olgundur.
06:34
And yet we adults act
126
394300
1976
Ama, yine de biz yetişkinler,
06:36
as if girls are more fragile
127
396300
2336
kızlar daha narinmiş
06:38
and more in need of help,
128
398660
1936
ve yardıma ihtiyaçları varmış
06:40
and they can't handle as much.
129
400620
1680
gibi davranırız.
06:42
This is the message that we absorb as kids,
130
402980
2576
Bu çocukken özümsediğimiz ve
06:45
and this is the message that fully permeates as we grow up.
131
405580
3696
büyüdükten sonra da devam ettirdiğimiz bir mesaj.
06:49
We women believe it, men believe it,
132
409300
2456
Kadınlar ve erkekler olarak bunun böyle olması
06:51
and guess what?
133
411780
1536
gerektiğine inanıyoruz.
06:53
As we become parents, we pass it on to our children,
134
413340
3336
Biz de, ebeveyn olduğumuzda, aynı şeyi kendi çocuklarımıza yapıyoruz
06:56
and so it goes.
135
416700
1320
ve böyle devam ediyor.
06:58
Well, so now I had my answer.
136
418540
2496
Artık cevabımı aldım.
07:01
This is why women, even firewomen,
137
421060
2576
Bu yüzden kadınların, hatta itfaiyeci kadınların bile
07:03
were expected to be scared.
138
423660
2096
korkması bekleniyordu.
07:05
This is why women often are scared.
139
425780
3080
Bu yüzden kadınlar genelde korkuyordu.
07:09
Now, I know some of you won't believe me when I tell you this,
140
429740
3136
İçinizden bazılarının bu söylediğime inanmayacağını biliyorum,
07:12
but I am not against fear.
141
432900
2480
ama ben korkuya karşı değilim.
07:16
I know it's an important emotion, and it's there to keep us safe.
142
436020
3816
Bunun önemli bir his olduğunu ve bizi korumak için var olduğunu biliyorum.
07:19
But the problem is when fear is the primary reaction
143
439860
3176
Ama sorun, kızların konfor alanlarının dışında herhangi bir şeyle
07:23
that we teach and encourage in girls
144
443060
2336
karşılaştıklarında onlara öğrettiğimiz
07:25
whenever they face something outside their comfort zone.
145
445420
2640
ve teşvik ettiğimiz ilk tepkilerinin korku olmasıdır.
07:29
So I was a paraglider pilot for many years --
146
449580
2640
Bu yüzden yıllarca yamaç paraşütü pilotluğu yaptım.
07:33
(Applause)
147
453620
1896
(Alkışlar)
07:35
and a paraglider is a parachute-like wing,
148
455540
2416
Yamaç paraşütü bir kanat gibidir
07:37
and it does fly very well,
149
457980
3736
ve çok iyi uçar.
07:41
but to many people I realize it looks just like a bedsheet
150
461740
2896
Birçok insan için bu, birbirine iplerle bağlı
07:44
with strings attached.
151
464660
1496
çarşaf gibi bir şeydir.
07:46
(Laughter)
152
466180
1176
(Gülüşmeler)
07:47
And I spent a lot of time on mountaintops
153
467380
2456
Dağların zirvesinde
07:49
inflating this bedsheet,
154
469860
1576
çarşafıma sarılıp
07:51
running off and flying.
155
471460
1680
uçarak çok zaman geçirdim.
07:54
And I know what you're thinking.
156
474380
1576
Ne düşündüğünüzü biliyorum.
07:55
You're like, Caroline, a little fear would make sense here.
157
475980
3280
Sizler, Caroline burada biraz korkmak gerekir diyebilirsiniz.
08:00
And you're right, it does.
158
480620
1856
Evet gerçekten haklısınız.
08:02
I assure you, I did feel fear.
159
482500
2496
Sizi temin ederim, ben o korkuyu hissettim.
08:05
But on that mountaintop,
160
485020
1256
Ama bir dağın zirvesinde
08:06
waiting for the wind to come in just right,
161
486300
2056
rüzgârın doğru zamanda gelmesini beklerken
08:08
I felt so many other things, too:
162
488380
2216
başka şeyler de hissettim:
08:10
exhilaration, confidence.
163
490620
2280
Canlılık ve kendime güven.
08:13
I knew I was a good pilot.
164
493820
1776
İyi bir pilot olduğumu biliyordum.
08:15
I knew the conditions were good, or I wouldn't be there.
165
495620
3016
İyi olduğumu bilmesem orada olmazdım.
08:18
I knew how great it was going to be a thousand feet in the air.
166
498660
3536
Havada o kadar yüksekte olmanın nasıl iyi hissettirebileceğini biliyordum.
08:22
So yes, fear was there,
167
502220
2616
Evet, korku oradaydı
08:24
but I would take a good hard look at it,
168
504860
2176
ama ona şöyle bir göz atıp
08:27
assess just how relevant it was
169
507060
2656
ne kadar yersiz olduğunu anladıktan sonra
08:29
and then put it where it belonged,
170
509740
2336
ait olduğu yere, hayat enerjimin,
08:32
which was more often than not
171
512100
1416
beklentilerimin ve
08:33
behind my exhilaration, my anticipation
172
513540
3976
kendime olan güvenimin önünde tutmayarak
08:37
and my confidence.
173
517540
1200
uzaklaştırdım.
08:39
So I'm not against fear.
174
519220
2016
Yani korkuya karşı değilim.
08:41
I'm just pro-bravery.
175
521260
2520
Sadece cesaretten yanayım.
08:46
Now, I'm not saying your girls must be firefighters
176
526340
3216
Kızlarınızın itfaiyeci ya da paraşütçü
08:49
or that they should be paragliders,
177
529580
2216
olması gerektiğini söylemiyorum.
08:51
but I am saying that we are raising our girls to be timid, even helpless,
178
531820
4760
Söylemeye çalıştığım, kızlarımızı ürkek ve aciz yetiştiriyoruz
08:57
and it begins when we caution them against physical risk.
179
537420
3616
ve bu, fiziksel risklere karşı uyarılarla başlar.
09:01
The fear we learn and the experiences we don't
180
541060
2616
Öğrendiğimiz korku ve öğrenmediğimiz deneyimlerimiz
09:03
stay with us as we become women
181
543700
1816
kadın olunca bizimle kalıyor
09:05
and morphs into all those things that we face and try to shed:
182
545540
4256
ve bazı tavırlarımız, yüksek sesle konuşma tereddütümüz,
09:09
our hesitation in speaking out,
183
549820
2296
beğenilmek için gösterdiğimiz tevazu
09:12
our deference so that we can be liked
184
552140
2656
ve kararlarımızı vermedeki güvensizliğimiz gibi
09:14
and our lack of confidence in our own decisions.
185
554820
2720
bunların birer yansımasıdır.
09:18
So how do we become brave?
186
558780
2320
Peki nasıl cesur oluruz?
09:22
Well, here's the good news.
187
562260
1776
İşte iyi haber.
09:24
Bravery is learned,
188
564060
1976
Cesaret öğrenilir
09:26
and like anything learned,
189
566060
1416
ve her öğrenilen şey gibi
09:27
it just needs to be practiced.
190
567500
1840
sadece alıştırma yapılması gerekir.
09:29
So first,
191
569860
1576
İlk olarak,
09:31
we have to take a deep breath
192
571460
1696
derin bir nefes almalıyız
09:33
and encourage our girls
193
573180
2056
ve kızlarımızı
09:35
to skateboard, climb trees
194
575260
2696
kaykaya binme, ağaca tırmanma
09:37
and clamber around on that playground fire pole.
195
577980
2560
ve parktaki itfaiye direğinde oynamaları için yüreklendirmeliyiz.
09:41
This is what my own mother did.
196
581300
2176
Benim annem de, tam olarak bunu yaptı.
09:43
She didn't know it then,
197
583500
1776
Başlangıçta bilmiyordu,
09:45
but researchers have a name for this.
198
585300
2296
ama araştırmacılar buna bir isim verdiler.
09:47
They call it risky play,
199
587620
2096
Buna riskli oyun dediler ve
09:49
and studies show that risky play is really important for kids, all kids,
200
589740
4456
çalışmalar bu riskli oyunun bütün çocuklar için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
09:54
because it teaches hazard assessment,
201
594220
2576
Bu, çocuklara risk değerlendirmesini,
09:56
it teaches delayed gratification,
202
596820
2176
geciktirilmiş tatmin duygusunu,
09:59
it teaches resilience,
203
599020
1776
dirençliliği,
10:00
it teaches confidence.
204
600820
1320
kendisine güveni öğretiyor.
10:02
In other words,
205
602900
1456
Bir başka deyişle,
10:04
when kids get outside and practice bravery,
206
604380
3296
çocuklar dışarı çıktıklarında ve cesaret gösterdiklerinde,
10:07
they learn valuable life lessons.
207
607700
3160
önemli hayat dersleri öğreniyorlar.
10:12
Second, we have to stop cautioning our girls willy-nilly.
208
612420
4736
İkinci olarak, kızlarımızı gerekli gereksiz uyarmaya son vermeliyiz.
10:17
So notice next time you say,
209
617180
2416
Bir dahaki sefere,
10:19
"Watch out, you're going to get hurt,"
210
619620
1856
'dikkat et, yaralanacaksın,' veya
10:21
or, "Don't do that, it's dangerous."
211
621500
2080
'yapma, çok tehlikeli' derken dikkat edin.
10:24
And remember that often what you're really telling her
212
624300
3576
Gerçekte ona söylediğiniz şeylerin,
10:27
is that she shouldn't be pushing herself,
213
627900
2416
kendini zorlamaması gerektiği,
10:30
that she's really not good enough,
214
630340
2176
gerçekten yeterince iyi olmadığı,
10:32
that she should be afraid.
215
632540
1800
korkması gerektiği anlamlarına geldiğini hatırlayın.
10:36
Third,
216
636140
1200
Üçüncü olarak,
10:37
we women have to start practicing bravery, too.
217
637900
3000
biz kadınlar da cesaret duygusunu hayatlarımızda uygulamalıyız.
10:41
We cannot teach our girls until we teach ourselves.
218
641700
3160
Kendimize öğretmediğimiz taktirde, kızlarımıza da öğretemeyiz.
10:45
So here's another thing:
219
645780
1896
Başka bir nokta da şu:
10:47
fear and exhilaration
220
647700
3096
Korku ve neşe
10:50
feel very similar --
221
650820
1760
gerçekten çok benzer duygulardır --
10:53
the shaky hands, the heightened heart rate,
222
653580
2576
Titreyen eller, hızlı kalp atışları,
10:56
the nervous tension,
223
656180
1376
sinir gerginliği.
10:57
and I'm betting that for many of you
224
657580
1736
Bahse girerim birçoğunuz
10:59
the last time you thought you were scared out of your wits,
225
659340
2816
en son korktuğunuzu düşündüğünüzde,
11:02
you may have been feeling mostly exhilaration,
226
662180
2936
aslında kendinizi canlı hissetmişsinizdir
11:05
and now you've missed an opportunity.
227
665140
1960
ve şimdi bir fırsatı kaçırdınız.
11:07
So practice.
228
667540
1200
Öyleyse alıştırma yapın.
11:09
And while girls should be getting outside to learn to be gutsy,
229
669380
2976
Kızlar dışarıdaki hayatta cesur olmayı öğrenirken,
11:12
I get that adults don't want to get on hoverboards or climb trees,
230
672380
6096
yetişkinlerin ağaca tırmanmaktan veya yeni şeyleri denemekten çekindiğini görüyorum.
11:18
so we all should be practicing
231
678500
3456
Bu yüzden hepimiz cesur olma alıştırması yapmalıyız.
11:21
at home, in the office
232
681980
2216
Evde, ofiste,
11:24
and even right here getting up the guts
233
684220
2096
hatta burada hayranı olduğunuz biriyle
11:26
to talk to someone that you really admire.
234
686340
2360
konuşma fırsatını yakalamak için cesur olun.
11:30
Finally, when your girl is, let's say,
235
690180
4016
Son olarak, kızınızın bisikletiyle
11:34
on her bike on the top of the steep hill
236
694220
2096
dik bir tepeden aşağıya inmeye
11:36
that she insists she's too scared to go down,
237
696340
3416
korktuğunu hissettiğinizde, içindeki cesareti keşfetmesine
11:39
guide her to access her bravery.
238
699780
2120
öncülük edin.
11:42
Ultimately, maybe that hill really is too steep,
239
702540
4256
Sonuç olarak, belki de o tepe gerçekten çok diktir,
11:46
but she'll come to that conclusion through courage, not fear.
240
706820
3920
ama bunu korkuyla değil cesaret sayesinde öğrensin.
11:51
Because this is not about the steep hill in front of her.
241
711740
3896
Çünkü bu önündeki dik tepeyle alakalı değil.
11:55
This is about the life ahead of her
242
715660
1880
Bu, onun önündeki hayatla ve
11:58
and that she has the tools
243
718220
1776
onu koruyamayacağımız tehlikeli durumlarla,
12:00
to handle and assess
244
720020
2096
ona yol gösteremeyeceğimiz zorluklarla,
12:02
all the dangers that we cannot protect her from,
245
722140
3256
buradaki ve dünya üzerindeki
12:05
all the challenges that we won't be there to guide her through,
246
725420
3880
kızlarımızın gelecekte karşılaşacakları her şeyle
12:09
everything that our girls here
247
729980
2456
baş etmesi için
12:12
and around the world
248
732460
1376
yeterli malzemeye
12:13
face in their future.
249
733860
1800
sahip olduğu gerçeği ile ilgilidir.
12:18
So by the way,
250
738020
1240
Bu arada, yeri gelmişken,
12:20
the world record for crawling today --
251
740220
2776
bugünün emekleme rekoru --
12:23
(Laughter)
252
743020
2376
(Gülüşmeler)
12:25
is 35.18 miles,
253
745420
3040
56.61 km.
12:30
and I would really love to see a girl go break that.
254
750340
3456
ve bir kızın bu rekoru aştığını görmeyi çok isterim.
12:33
(Applause)
255
753820
6356
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7