How policewomen make communities safer | Ivonne Roman

Çeviri: Berk Dizmen Gözden geçirme: Merve Kılıç

I've been a police officer in an urban city

Bir şehirde yaklaşık yirmi beş yıl boyunca

for nearly 25 years.

polis memurluğu yaptım.

That's crazy, right?

Bu delilik, öyle değil mi?

And in that time, I've served in every rank,

Ayrıca o dönemde emniyet amirliğinden polis memurluğuna kadar

from police officer to police chief.

her rütbede hizmette bulundum.

A few years ago, I noticed something alarming.

Birkaç yıl önce endişe verici bir şey fark ettim.

Starting in 2014,

2014 yılından itibaren,

I started monitoring recruits

polis alımlarını gözlemlemeye başladım

as they cycled through police academies in the state of New Jersey,

ve New Jersey eyaletindeki polis akademilerini gezdikçe

and I found that women were failing at rates between 65 and 80 percent,

çeşitli nedenlerle fiziksel uygunluk testlerinde

kadınların yüzde 65 ve 80 aralığında başarısız olduğunu gördüm.

due to varying aspects of the physical fitness test.

I learned that a change in policy

Öğrendim ki, sınav politikasında bir değişiklik ile

now required recruits to pass the fitness exam

polis adaylarının 10 kısa deneme idmanı içinde

within 10 short workout sessions.

fiziksel uygunluk sınavını geçmeleri gerekiyordu.

This had the greatest impact on women.

Bunun, kadınlar üzerinde çok büyük etkisi vardı.

The change meant that recruits had about three weeks

Değişiklik, polis adaylarının beş ay süren bir akademide

out of a five-month-long academy

uygunluk sınavını geçmek için yaklaşık 3 haftaları olduğu anlamına geliyordu.

to pass the fitness exam.

This just didn't make sense, though.

Bu mantıklı değildi.

Police agencies and police recruits

Polis teşkilatları ve polis adayları

had made huge investments to get those recruits into the academy.

bu akademiye girilebilmesi için çok büyük yatırımlar yapmışlardı.

Police recruits had passed lengthy background checks,

Polis adayları, çok uzun süren sabıka sorgulama kontrollerinden,

they had passed medical and psychological exams,

tıbbi ve psikolojik sınavlardan geçiyorlardı

they had quit their jobs.

ve mevcut işlerinden istifa ediyorlardı.

And many had spent more than 2,000 dollars in fees and equipment

Peki çoğu, üç hafta içinde elenmek için mi harç ve ekipmanlara

just to get kicked out within the first three weeks?

2.000 dolardan fazla para harcamıştı?

The dire situation in New Jersey

New Jersey'deki korkunç durum beni

led me to examine the status of women in policing

ABD genelinde polislik yapan kadınların durumunu

across the United States.

incelemeye sevk etti.

I found that women make up less than 13 percent of police officers.

Şunu buldum ki kadınlar polis memurlarının yüzde 13'ünden azını oluşturuyorlardı.

A number that hasn't changed much in the past 20 years.

Son 20 yılda çok değişmemiş bir rakam.

And they make up just three percent of police chiefs as of 2013,

Ayrıca kadınlar, verilerin toplandığı son yıl olan 2013'te

the last time the data was collected.

emniyet amirlerinin yalnızca yüzde 3'ünü oluşturuyorlardı.

We know that we can improve those rates.

Bu oranları artırabileceğimizi biliyoruz.

Other countries like Canada, Australia and the UK

Kanada, Avustralya ve Birleşik Krallık gibi diğer ülkelerde

have nearly twice the amount of policewomen.

yaklaşık iki kat fazla sayıda kadın polis var.

And New Zealand is steadily marching towards their goal

Üstelik Yeni Zelanda, 2021'e kadar iş alımı cinsiyet eşitliği hedeflerine

of recruit gender parity by 2021.

istikrarlı bir şekilde ilerliyor.

Other countries are actively working

Diğer ülkeler kadın polis sayısını artırma üzerinde

to increase the number of women in policing,

aktif olarak çalışıyorlar çünkü 50 yıldan fazla bir zamanı kapsayan

because they know of a vast body of research evidence,

ve polis teşkilatında kadınların olmasının avantajlarını detaylandıran geniş çapta

spanning more than 50 years,

detailing the advantages to women in policing.

bir araştırma bulgusunun varlığından haberdarlar.

From that research,

Bu araştırmadan,

we know that policewomen are less likely to use force

kadın polislerin güç kullanma veya aşırı güç kullanmakla suçlanma ihtimalinin

or to be accused of excessive force.

daha az olduğunu öğrendik.

We know that policewomen are less likely to be named in a lawsuit

Ayrıca, kadın polisler hakkında dava açılması ya da

haklarında vatandaş şikâyeti olma ihtimalinin daha az olduğunu öğrendik.

or a citizen complaint.

We know that the mere presence of a policewoman

Ek olarak, sırf kadın polis varlığının bile

diğer polis memurları tarafından şiddet kullanımını azalttığını öğrendik.

reduces the use of force among other officers.

And we know that policewomen are met with the same rates of force

Keza kadın polislerin, erkek meslektaşları ile aynı hatta bazen

as their male counterparts, and sometimes more,

daha yüksek oranlarda güç kullanımı ile karşılaştıklarını ancak yine de

and yet they're more successful

şiddeti ya da agresif davranışları bastırma konusunda

in defusing violent or aggressive behavior overall.

genel olarak daha başarılı olduklarını öğrendik.

So there are vast advantages to women in policing,

Yani polis teşkilatında kadınların çok büyük avantajları varken

and we're losing them to arbitrary fitness standards.

biz onları gelişigüzel konulmuş uygunluk testi standartlarına kaybediyoruz.

The problem is,

Sorun şu ki,

the United States has nearly 18,000 police agencies --

ABD'de yaklaşık 18.000 polis teşkilatı var,

18,000 agencies with wildly varying fitness standards.

alabildiğine değişken uygunluk standartları olan 18.000 teşkilat.

We know that a majority of academies rely on a masculine ideal of policing

Çoğu akademinin, polis teşkilatındaki kadın sayısını azaltmaya çalışan

that works to decrease the number of women in policing.

eril bir polislik gayesine bel bağladığını biliyoruz.

These types of academies overemphasize physical strength,

Bu tür akademiler, fiziksel dayanıklılığın üzerinde önemle durarak

with much less attention spent to subjects like community policing,

toplum destekli polislik, problem çözme

problem-solving

ve bireyler arası iletişim becerileri gibi konulara daha az önem vermekte.

and interpersonal communication skills.

This results in training that does not mirror the realities of policing.

İdmanlarda alınan bu sonuçlar, polisliğin gerçeklerini yansıtmıyorlar.

Physical agility is but a small component of police work.

Fiziksel yeterlilik, polislik işinin küçük bir parçası.

Much of an officer's day is spent mediating interpersonal conflicts.

Bir polisin gününün çoğu, bireyler arası çatışmalara arabuluculuk etmekle geçmekte.

That's the reality of policing.

Polisliğin gerçekliği budur.

These are my babies.

Bunlar benim bebeklerim.

And we can reduce the disparity in policing

Biz, polislikteki eşitsizliği,

by changing exams that produce disparate outcomes.

eşit olmayan sonuçlar doğuran sınavları değiştirerek azaltabiliriz.

The federal courts have stated that men and women

Federal mahkemeler, kadın ve erkeklerin

simply are not physiologically the same

fiziksel uygunluk testi programları için

for the purposes of physical fitness programs.

fizyolojik olarak aynı olmadıklarını belirtti.

And that's based on science.

Bu konuda bilim temel alındı.

Respected institutions that law enforcement deeply respects,

Kolluk kuvvetlerinin derinden saygı duydukları

FBI, ABD Marshals Servisi, DEA ve hatta ABD ordusu gibi saygın kurumlar,

like the FBI, the US Marshals Service,

the DEA and even the US military --

fiziksel uygunluk programlarının cinsiyet eşitsizliğine sebep olmadan

they rigorously test fitness programs to ensure they measure fitness

form durumunu ölçtüklerinden emin olmak için katı biçimde denetleme yapıyorlar.

without gender-disparate outcomes.

Why is that?

Peki neden?

Because recruiting is expensive.

Çünkü personel alım işi masraflı.

They want to recruit and retain qualified candidates.

Vasıflı adayları işe alıp onları ellerinde tutmak istiyorlar.

You know what else the research finds?

Araştırmanın başka neyi ortaya koyduğunu biliyor musunuz?

Well-trained women are as capable as their male counterparts

İyi eğitilmiş kadınlar, genel uygunluk durumunda ve daha da önemlisi

in overall fitness,

nasıl polislik yapacakları konusunda erkek meslektaşları kadar yetenekliler.

but more importantly, in how they police.

The law-enforcement community

Kolluk kuvvetleri,

is admittedly experiencing a recruitment crisis.

hiç kuşku yok ki bir istihdam krizi yaşıyor.

Yet, if they truly want to increase the number of applicants, they can.

Yine de aday sayısını gerçekten artırmak istiyorlarsa artırabilirler.

We can easily recruit more women

Medeni Haklar Yasası'nın 7. maddesinin gerektirdiği şekilde

and reap all those research benefits

iyi nitelikli adayları; onaylı, işin gereklilikleriyle ilgili

by training well-qualified candidates to pass validated, work-related,

psikoloji esaslı uygunluk sınavlarını geçmeleri için yetiştirerek

physiologically-based fitness exams,

daha fazla kadını işe alabilir ve tüm bu araştırmanın faydalarından

as required by Title VII of the Civil Rights Act.

kazanım sağlayabiliriz.

We can increase the number of women,

Yalnızca, eşit olmayan sonuçlar doğuran sınav sistemini değiştirerek

we can reduce that gender disparity,

kadınların sayısını artırabilir

by simply changing exams that produce disparate outcomes.

ve cinsiyet eşitsizliğini azaltabiliriz.

We have the tools.

Elimizde gerekenler var.

We have the research, we have the science, we have the law.

Araştırmamız var, bilimimiz var, kanunumuz var.

This, my friends, should be a very easy fix.

Bunu düzeltmek çok kolay olmalı, arkadaşlar.

Thank you.

Teşekkür ederim.

(Applause)

(Alkışlar)