Help for kids the education system ignores | Victor Rios

182,926 views ・ 2016-12-12

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Banu Akkok Gözden geçirme: Isil Malatyali
00:12
For over a decade,
0
12680
1976
On yıldan uzun bir süredir
00:14
I have studied young people that have been pushed out of school,
1
14680
5056
okuldan atılmış gençleri inceliyorum,
00:19
so called "dropouts."
2
19760
1920
"boşta gezen" diye anılan gençler...
00:22
As they end up failed by the education system,
3
22320
3456
Eğitim sistemi tarafından
yüzüstü bırakılan gençler,
00:25
they're on the streets where they're vulnerable to violence,
4
25800
3536
sokaklarda şiddete, polis tacizine,
00:29
police harassment,
5
29360
1456
polis zulmüne,
00:30
police brutality
6
30840
1456
ve hatta hapse maruz kalıyor.
00:32
and incarceration.
7
32320
1640
00:34
I follow these young people for years at a time,
8
34600
4176
Bu genç insanları yıllardır,
kurumsal yapılar içinde izleyerek
00:38
across institutional settings,
9
38800
2416
bazılarının "okuldan hapishaneye direkt hat"
00:41
to try to understand what some of us call the "school-to-prison pipeline."
10
41240
6160
olarak nitelendirdiği şeyin ne olduğunu
anlamaya calışıyorum.
00:48
When you look at a picture like this,
11
48720
1976
Resme bu şekilde bakarsanız
00:50
of young people who are in my study ...
12
50720
2560
çalışmalarımdaki gençleri
00:55
you might see trouble.
13
55440
1416
bela olarak görebilirsiniz.
00:56
I mean one of the boys has a bottle of liquor in his hand,
14
56880
4176
Gençlerden birinin elinde bir şise içki var,
14 yaşında,
01:01
he's 14 years old
15
61080
2136
01:03
and it's a school day.
16
63240
1520
ve okul günü.
01:05
Other people, when they see this picture,
17
65440
2496
Bu fotoğrafa bakan diğer kişiler
01:07
might see gangs,
18
67960
2016
çeteleri, suçluları,
serserileri, sabıkalıları
01:10
thugs, delinquents --
19
70000
2096
görebilir.
01:12
criminals.
20
72120
1200
01:13
But I see it different.
21
73680
1640
Fakat ben başka birşey görüyorum.
Ben bu genç insanlara, eğitim sistemine getirecekleri
01:16
I see these young people through a perspective
22
76000
3496
01:19
that looks at the assets that they bring to the education system.
23
79520
4320
değerler açısından bakıyorum.
01:24
So will you join me in changing the way we label young people
24
84320
5016
Öyleyse, bu genç insanlara verilen etiketleri değiştirmek,
01:29
from "at-risk" to "at-promise?"
25
89360
3640
"riskli"den, "umut veren" e dönüştürmek için bana katılır mısınız?
01:34
(Applause)
26
94480
3040
(Alkışlar)
01:41
How do I know that these young people
27
101800
1816
Bu gençlerin potansiyeli olduğunu
01:43
have the potential and the promise to change?
28
103640
3456
ve bir değişme umudu olduğunu nerden biliyorum?
Biliyorum, çünkü ben de onlardan biriydim.
01:47
I know this because I am one of them.
29
107120
3040
01:50
You see, I grew up in dire poverty in the inner city,
30
110680
4336
Korkunç bir yoksulluk içinde, varoşun göbeğinde büyüdüm,
babasız olarak...
01:55
without a father --
31
115040
1216
01:56
he abandoned me before I was even born.
32
116280
2080
Babam beni, daha doğmadan terketmişti.
01:59
We were on welfare,
33
119280
1816
Sosyal yardım ile yaşıyorduk,
bazen evsiz,
02:01
sometimes homeless,
34
121120
1296
02:02
many times hungry.
35
122440
1480
çoğu zaman açtık.
02:04
By the time I was 15 years old,
36
124720
2296
15 yaşıma gelinceye kadar,
3 ayrı suçtan 3 defa ıslah evine gönderilmiştim.
02:07
I had been incarcerated in juvy three times for three felonies.
37
127040
4280
02:12
My best friend had already been killed.
38
132240
2240
En iyi arkadaşım öldürülmüştü.
02:15
And soon after,
39
135760
1496
Ve hemen sonra,
02:17
while I'm standing next to my uncle,
40
137280
2536
amcam ben yanında dururken
02:19
he gets shot.
41
139840
1199
vuruldu.
02:21
And as I'm waiting for the ambulance to arrive
42
141560
2496
Ambulansın gelmesini
bir saatten fazla bekledim ve
02:24
for over an hour ...
43
144080
1760
o sokakta kan kaybından öldü.
02:28
he bleeds to death on the street.
44
148000
2680
02:32
I had lost faith and hope in the world,
45
152600
2800
Dünyaya olan umudumu ve inancımı kaybetmiştim,
02:36
and I had given up on the system because the system had failed me.
46
156360
4136
artık sistemden umudumu kesmiştim, çünkü sistem beni yüzüstü bırakmıştı.
02:40
I had nothing to offer
47
160520
2096
Kimseye verecek bir şeyim yoktu ve
02:42
and no one had anything to offer me.
48
162640
2560
hiçkimsenin de bana verecek bir şeyi yoktu.
Kaderciydim.
02:47
I was fatalistic.
49
167160
1576
02:48
I didn't even think I could make it to my 18th birthday.
50
168760
3000
18. yaş günümü görebileceğimi bile sanmıyordum.
02:52
The reason I'm here today
51
172440
2216
Burada olmamım sebebi,
02:54
is because a teacher that cared reached out
52
174680
4496
duyarlı bir öğretmenin bana uzanıp,
02:59
and managed to tap into my soul.
53
179200
2640
ruhuma dokunmayı başarabilmesidir.
Bu öğretmen,
03:03
This teacher,
54
183000
1376
03:04
Ms. Russ ...
55
184400
2200
Bayan Russ...
03:07
she was the kind of teacher that was always in your business.
56
187920
4296
her zaman sizin işinize burnunu sokan biriydi.
03:12
(Laughter)
57
192240
1736
(Kahkahalar)
"Victor, ne zaman hazırsan
03:14
She was the kind of teacher that was like,
58
194000
2456
03:16
"Victor, I'm here for you whenever you're ready."
59
196480
3136
senin için buradayım" mesajını veren bir öğretmendi.
03:19
(Laughter)
60
199640
1200
(Kahkahalar)
03:21
I wasn't ready.
61
201880
1656
Ben hazır değildim.
03:23
But she understood one basic principle about young people like me.
62
203560
3640
Ama o benim gibi gençler için geçerli temel prensibi biliyordu.
03:27
We're like oysters.
63
207840
1280
Bizler istiridye gibiyiz.
03:29
We're only going to open up when we're ready,
64
209760
2736
Yalnızca hazır olduğumuzda açılırız ve
03:32
and if you're not there when we're ready,
65
212520
2480
açıldığımızda orada yoksanız
03:35
we're going to clam back up.
66
215960
1334
tekrar geri kapanırız.
03:38
Ms. Russ was there for me.
67
218400
1696
Bayan Russ benim için oradaydı.
Kültürümle bağlantılıydı,
03:40
She was culturally relevant,
68
220120
2016
toplumuma, halkıma aileme saygı duyuyordu.
03:42
she respected my community, my people, my family.
69
222160
4136
03:46
I told her a story about my Uncle Ruben.
70
226320
3320
Ona amcam Ruben'in hikayesini anlattım.
03:50
He would take me to work with him because I was broke,
71
230240
2656
Amcam beni işe götürürdü, çünkü beş parasız olduğumu,
03:52
and he knew I needed some money.
72
232920
1856
paraya ihtiyacım olduğunu biliyordu.
03:54
He collected glass bottles for a living.
73
234800
2680
Yaşamak için cam şişe topluyordu.
03:58
Four in the morning on a school day,
74
238640
1736
Okul gününde, sabahın dördünde
04:00
we'd throw the glass bottles in the back of his van,
75
240400
2600
cam şişeleri amcamın kamyonetinin arkasına atardık,
04:03
and the bottles would break.
76
243760
1360
şişeler kırılırdı.
04:05
And my hands and arms would start to bleed
77
245760
2056
Ellerim, kollarım kanamaya başlardı,
04:07
and my tennis shoes and pants would get all bloody.
78
247840
3680
spor ayakkabılarım, pantolonum, hepsi kanlanırdı.
04:12
And I was terrified and in pain, and I would stop working.
79
252320
3080
Korkardım, acı çekerdim, çalışmayı bırakırdım.
04:16
And my uncle, he would look me in the eyes and he would say to me,
80
256880
3296
Amcam gözlerimin içine bakar ve bana
04:20
"Mijo,
81
260200
1336
"Mijo,
04:21
estamos buscando vida."
82
261560
2680
estamos buscando vida" derdi.
"Daha iyi bir yaşam arıyoruz
04:25
"We're searching for a better life,
83
265040
2536
04:27
we're trying to make something out of nothing."
84
267600
4000
hiçbir şeyden, bir şeyler yaratmaya çalışıyoruz".
04:32
Ms. Russ listened to my story,
85
272880
2816
Bayan Russ hikayemi dinledi,
04:35
welcomed it into the classroom and said,
86
275720
2496
memnuniyetle sınıfa aldı ve dedi ki;
04:38
"Victor, this is your power.
87
278240
2040
"Victor, bu senin gücün,
04:40
This is your potential.
88
280920
1320
bu senin potansiyelin.
04:42
Your family, your culture, your community have taught you a hard-work ethic
89
282840
5296
Ailen, kültürün, toplumun sana sıkı çalışma değerlerini öğretmişler
bunu akademik dünyada kendini güçlendirmek için kullanabilirsin,
04:48
and you will use it to empower yourself in the academic world
90
288160
5336
04:53
so you can come back and empower your community."
91
293520
3720
sonra geri gelir ve kendi toplumunu güçlendirirsin.
04:58
With Ms. Russ's help,
92
298520
1896
Bayan Russ'un yardımıyla,
05:00
I ended up returning to school.
93
300440
1880
okula geri döndüm.
05:03
I even finished my credits on time
94
303480
2560
Hatta ders kredilerimi zamanında tamamladım ve
05:07
and graduated with my class.
95
307480
2240
mezun oldum.
(Alkışlar)
05:10
(Applause)
96
310160
3040
05:17
But Ms. Russ said to me right before graduation,
97
317760
2656
Bayan Russ mezuniyetten önce bana şöyle dedi:
05:20
"Victor, I'm so proud of you.
98
320440
2320
"Victor, seninle gurur duyuyorum,
05:23
I knew you could do it.
99
323720
1976
yapabileceğini biliyordum.
05:25
Now it's time to go to college."
100
325720
3216
Şimdi ise üniversiteye gitme zamanı.
05:28
(Laughter)
101
328960
1200
(Kahkahalar)
05:31
College, me?
102
331320
1216
Üniversite, ben mi?
05:32
Man, what is this teacher smoking thinking I'm going to college?
103
332560
3040
Bu öğretmen ne içmiş böyle, üniversiteye gideceğimi düşünüyor?
05:36
I applied with the mentors and support she provided,
104
336480
3640
Bayan Russ'un sağladığı destekle danışmanlara başvurdum,
05:40
got a letter of acceptance,
105
340920
2096
kabul mektubu aldım,
mektupta şöyle bir ifade vardı:
05:43
and one of the paragraphs read,
106
343040
2216
05:45
"You've been admitted under probationary status."
107
345280
3360
"Şartlı olarak kabul edildiniz."
05:49
I said, "Probation? I'm already on probation,
108
349400
2496
"Şartlı mı, ben zaten şartlı tahliye durumundayım,
05:51
that don't matter?"
109
351920
1216
bu önemli değil mi?"
(Kahkahalar)
05:53
(Laughter)
110
353160
1256
05:54
It was academic probation, not criminal probation.
111
354440
3880
Bu akademik bir şarttı, cezai değil.
05:59
But what do teachers like Ms. Russ do to succeed with young people
112
359320
3816
Bayan Russ gibi öğretmenler benim gibi gençlerin
başarmasını sağlamak için ne yapıyorlar?
06:03
like the ones I study?
113
363160
1896
Üç strateji önerebilirim.
06:05
I propose three strategies.
114
365080
2176
06:07
The first:
115
367280
1216
Birincisi:
06:08
let's get rid of our deficit perspective in education.
116
368520
4176
Eğitimdeki kar/zarar perspektifinden kurtulalım.
06:12
"These people come from a culture of violence,
117
372720
2256
"Bu insanlar şiddet dolu bir kültürden;
yoksulluktan geliyorlar.
06:15
a culture of poverty.
118
375000
1256
06:16
These people are at-risk; these people are truant.
119
376280
2576
Bu insanlar risk içinde, bu insanlar okul kaçkını.
06:18
These people are empty containers for us to fill with knowledge.
120
378880
4880
Bu insanlar bilgi ile doldurabileceğimiz boş kap gibiler.
Onların sorunları var,
06:25
They have the problems,
121
385040
1656
06:26
we have the solutions."
122
386720
2080
bizim de çözümlerimiz."
06:30
Number two.
123
390200
1200
İkincisi:
06:31
Let's value the stories that young people bring to the schoolhouse.
124
391840
4920
Bu insanların okula getirdikleri hikayelere değer verelim.
06:37
Their stories of overcoming insurmountable odds are so powerful.
125
397560
5496
Bu benzer hikayeler, çok güçlü ve üstesinden gelinmesi zor öğeler içeriyor.
Bu hikayelerin bazılarını bildiğinizi biliyorum.
06:43
And I know you know some of these stories.
126
403080
3680
06:48
These very same stories and experiences
127
408840
3256
Bu oldukça benzer hikayeler ve deneyimler
halihazırda cesaret, karakter ve direnç içerir.
06:52
already have grit, character and resilience in them.
128
412120
4640
06:57
So let's help young people refine those stories.
129
417640
3176
Gelin, bu gençlere hikayelerini arıtmaları için yardım edelim.
07:00
Let's help them be proud of who they are,
130
420840
1976
Kendilerinden gurur duymaları için yardım edelim,
07:02
because our education system welcomes their families, their cultures,
131
422840
3936
çünkü eğitimiz sistemimiz onların ailelerini, kültürlerini, toplumlarını,
07:06
their communities
132
426800
1216
hayatta kalmak için öğrendikleri yetenekleri
07:08
and the skill set they've learned to survive.
133
428040
2800
kucaklamaktadır.
07:11
And of course the third strategy being the most important:
134
431680
4136
Ve elbette, üçüncü strateji en önemlisidir:
07:15
resources.
135
435840
1216
kaynaklar.
Biz bu genç insanlara yeterli kaynak sağlamalıyız.
07:17
We have to provide adequate resources to young people.
136
437080
3840
Yalnızca cesaret yeterli olmayacaktır.
07:22
Grit alone isn't going to cut it.
137
442040
2760
Orada oturup istediğinizi söyleyebilirsiniz,
07:26
You can sit there and tell me all you want,
138
446080
2176
07:28
"Hey man, pick yourself up by the bootstraps."
139
448280
3136
"Hey, kendi ayakkabını kendin bağla"
07:31
But if I was born without any straps on my boots --
140
451440
3056
Ama ya ben ayakkabı bağım olmadan doğduysam---
07:34
(Laughter)
141
454520
1216
(Kahkahalar)
07:35
How am I supposed to pick myself up?
142
455760
1736
Kendi ayakkabımı nasıl bağlayacağım?
07:37
(Applause)
143
457520
1840
(Alkışlar)
07:45
Job training,
144
465520
1216
İş eğitimi,
07:46
mentoring,
145
466760
1216
danışmanlık,
rehberlik...
07:48
counseling ...
146
468000
1696
07:49
Teaching young people to learn from their mistakes
147
469720
2736
Gençlere hatalarından öğrenmeyi öğretmek,
07:52
instead of criminalizing them,
148
472480
1696
onları suçlamak,
07:54
and dragging them out of their classrooms like animals.
149
474200
3520
bir hayvan gibi sınıftan atmak yerine...
07:59
How about this?
150
479400
1216
Ne dersiniz?
08:00
I propose that we implement restorative justice in every high school in America.
151
480640
5736
Ben Amerika'da her okulda onarıcı adalet uygulanmasını öneriyorum.
08:06
(Applause)
152
486400
2680
(Alkışlar)
08:13
So we went out to test these ideas in the community of Watts in LA
153
493200
5856
Bu yüzden, bu fikirleri denemek için Los Angeles Watts bölgesine gittik.
Okuldan atılmış 40 genç ile çalıştık
08:19
with 40 young people that had been pushed out of school.
154
499080
3256
08:22
William was one of them.
155
502360
1680
William, bu gençlerden biriydi.
08:24
William was the kind of kid that had been given every label.
156
504600
4296
William'a her türlü etiket yapıştırılmıştı.
08:28
He had dropped out, he was a gang member,
157
508920
3216
Okulu bırakmıştı, çete üyesiydi,
bir suçluydu.
08:32
a criminal.
158
512160
1240
08:34
And when we met him he was very resistant.
159
514200
2576
Onunla ilk tanıştığımızda oldukça direnç gösterdi.
08:36
But I remember what Ms. Russ used to say.
160
516800
2416
Ama Bayan Russ'un söylediğini hatırladım.
08:39
"Hey, I'm here for you whenever you're ready."
161
519240
3296
"Hey, hazır olduğunda, senin için buradayım."
08:42
(Laughter)
162
522560
1455
(Kahkahalar)
Böylece zaman içinde--
08:44
So over time --
163
524039
1281
08:46
over time he began to open up.
164
526480
2216
zamanla, açılmaya başladı.
08:48
And I remember the day that he made the switch.
165
528720
2439
Değişim olduğu günü hatırlıyorum.
08:51
We were in a large group
166
531960
1656
Büyük bir grup içindeydik ve
08:53
and a young lady in our program was crying
167
533640
3096
programdaki kadınlardan biri ağlıyordu.
08:56
because she told us her powerful story
168
536760
2680
Bize güçlü bir hikaye anlatmıştı,
09:00
of her dad being killed
169
540520
3176
babasının öldürüldüğünü,
09:03
and then his body being shown in the newspaper the next day.
170
543720
5000
ertesi gün gazetelerde cesedinin fotoğraflarının çıktığını...
09:11
And as she's crying, I don't know what to do,
171
551960
2216
Ağladığı için ne yapacağımı bilemiyordum,
09:14
so I give her her space,
172
554200
1736
ona biraz zaman verdim,
09:15
and William had enough.
173
555960
2240
bu durum William'ı sınıra getirmişti
09:18
He slammed his hands on the desk and he said,
174
558640
2976
ellerini masaya vurdu ve
09:21
"Hey, everybody! Group hug! Group hug!"
175
561640
4480
"Hey, herkes grup sarılmasına! Grup sarılmasına" dedi.
09:27
(Applause)
176
567640
2640
(Alkışlar)
Bu genç kadının gözyaşları ve acısı toplumun onu kucakladığını görünce
09:35
This young lady's tears and pain turned into joy and laughter
177
575160
6016
09:41
knowing that her community had her back,
178
581200
4576
neşeye ve kahkayaya dönüştü ve
09:45
and William had now learned that he did have a purpose in life:
179
585800
4776
William da hayatta bir anlamı olduğunu öğrendi:
09:50
to help to heal the souls of people in his own community.
180
590600
4960
kendi toplumundaki yaralı ruhların iyileşmesi için yardımcı olmak.
09:56
He told us his story.
181
596520
1656
Bize hikayesini anlattı.
09:58
We refined his story
182
598200
1776
Biz hikayesini arıttık,
bir mağdurun hikayesinden,
10:00
to go from being the story of a victim to being the story of a survivor
183
600000
4816
güçlükleri yenerek hayatta kalan kişinin hikayesine dönüştü.
10:04
that has overcome adversity.
184
604840
2376
10:07
We placed high value on it.
185
607240
1920
Buna yüksek değer verdik.
10:09
William went on to finish high school,
186
609680
3480
William liseyi bitirmek için okula döndü,
10:14
get his security guard certificate to become a security guard,
187
614360
4736
güvenlik görevlisi sertifikası aldı ve güvenlik görevlisi oldu,
şimdi yerel bir okulda çalışıyor.
10:19
and is now working at a local school district.
188
619120
3856
(Alkışlar)
10:23
(Applause)
189
623000
2920
10:31
Ms. Russ's mantra --
190
631760
1576
Bayan Russ'un kutsal sözü--
10:33
her mantra was always,
191
633360
2256
her zaman şöyleydi:
10:35
"when you teach to the heart, the mind will follow."
192
635640
4400
"Kalbe öğrettiğinde, akıl onu takip eder."
10:42
The great writer Khalil Gibran says,
193
642600
3920
Usta yazar Khalil Gibran ise şöyle der;
10:47
"Out of suffering have emerged the greatest souls.
194
647200
4440
"Büyük acılardan en büyük ruhlar çıkar.
10:52
The massive characters are seared with scars."
195
652440
4920
Büyük karakterler yaralarla bezelidir"
Bu konuştuğumuz eğitim devriminde
10:58
I believe that in this education revolution that we're talking about
196
658040
5656
11:03
we need to invite the souls of the young people that we work with,
197
663720
4936
çalıştığımız genç insanların ruhlarını davet etmemiz gerektiğini inanıyorum,
11:08
and once they're able to refine --
198
668680
2256
ve arınmayı başardıklarında --
11:10
identify their grit, resilience and character
199
670960
3056
geliştirmiş oldukları cesaretlerini
dirençlerini,karakterlerini, gördüklerinde --
11:14
that they've already developed --
200
674040
1840
akademik performanları da gelişecektir.
11:17
their academic performance will improve.
201
677080
4040
11:23
Let's believe in young people.
202
683360
2336
Genç insanlara inanalım.
11:25
Let's provide them the right kinds of resources.
203
685720
3296
Onlara doğru kaynakları sağlayalım.
Öğretmenimin benim için ne yaptığını söyleyeyim.
11:29
I'll tell you what my teacher did for me.
204
689040
2656
11:31
She believed in me so much
205
691720
2480
Bana öyle çok inandı ki,
beni, kendime inanmam için kandırdı.
11:35
that she tricked me into believing in myself.
206
695120
4096
11:39
Thank you.
207
699240
1216
Teşekkür ederim.
11:40
(Applause)
208
700480
2560
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7