9/11 healing: The mothers who found forgiveness, friendship

9/11 şifası: Bağışlamayı, dostluğu bulan anneler

88,455 views

2011-05-02 ・ TED


New videos

9/11 healing: The mothers who found forgiveness, friendship

9/11 şifası: Bağışlamayı, dostluğu bulan anneler

88,455 views ・ 2011-05-02

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Yusuf Paşa ÖZDEDE Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:15
Phyllis Rodriguez: We are here today
0
15260
3000
Phyllis Rodriguez : Bugün
00:18
because of the fact
1
18260
2000
bir çok insanın alışılmadık bir arkadaşlık
00:20
that we have what most people consider
2
20260
2000
olarak gördüğü bir şey için
00:22
an unusual friendship.
3
22260
2000
burdayız
00:24
And it is.
4
24260
2000
evet gerçekten alışılmadık.
00:26
And yet, it feels natural to us now.
5
26260
3000
ama şimdi bu çok doğal geliyor bize.
00:29
I first learned
6
29260
2000
11 Eylül 2001 sabahı
00:31
that my son had been in the World Trade Center
7
31260
4000
oğlumun dünya ticaret merkezinde
00:35
on the morning of September 11th, 2001.
8
35260
4000
olduğunu öğrendim
00:39
We didn't know
9
39260
2000
36 saat sonrasına kadar
00:41
if he had perished yet
10
41260
2000
onun ölüp ölmediğini
00:43
until 36 hours later.
11
43260
3000
bilmiyorduk.
00:48
At the time,
12
48260
2000
O zaman
00:50
we knew that it was political.
13
50260
3000
bunun politik olduğunu biliyorduk.
00:53
We were afraid of what our country was going to do
14
53260
3000
bizim ülkemizin oğlumuz adına ne
00:56
in the name of our son --
15
56260
2000
yapacağı konusunda korkuyorduk --
00:58
my husband, Orlando, and I and our family.
16
58260
3000
eşim, Orlando, ben ve ailem.
01:01
And when I saw it --
17
61260
2000
Ve onu gördüğüm zaman --
01:03
and yet, through the shock,
18
63260
2000
şoka uğradım,
01:05
the terrible shock,
19
65260
2000
korkunç bir şok,
01:07
and the terrible explosion in our lives, literally,
20
67260
6000
ve kelimenin tam anlamıyla hayatımızdaki en kötü patlama olmasına rağmen,
01:13
we were not vengeful.
21
73260
3000
biz intikam yanlısı olmadık.
01:16
And a couple of weeks later
22
76260
2000
ve bir kaç hafta sonra
01:18
when Zacarias Moussaoui was indicted
23
78260
3000
Zacharias Moussaoui ile ilgili
01:21
on six counts of conspiracy to commit terrorism,
24
81260
5000
terörizme karışma suçlaması ile ilgili yazılar çıkınca
01:26
and the U.S. government called for a death penalty
25
86260
3000
ve Amerikan Hükümeti onun için ölüm cezası
01:29
for him, if convicted,
26
89260
2000
verdi.
01:31
my husband and I spoke out
27
91260
3000
ben ve kocam
01:34
in opposition to that, publicly.
28
94260
3000
bunun karşısındaydık açık bir şekilde
01:37
Through that
29
97260
2000
bu süre boyunca
01:39
and through human rights groups,
30
99260
2000
insan hakları grupları
01:41
we were brought together
31
101260
2000
bazı kurbanların ailelerini
01:43
with several other victims' families.
32
103260
3000
bir araya getirdi.
01:46
When I saw Aicha in the media,
33
106260
3000
Aicha'yı Medya'da ilk gördüğümde,
01:49
coming over when her son was indicted,
34
109260
3000
oğlu ile ilgili olanlara rağmen geldiğini görünce
01:52
and I thought, "What a brave woman.
35
112260
3000
"Ne cesur bir kadın" diye düşündüm.
01:55
Someday I want to meet that woman when I'm stronger."
36
115260
3000
"Bir gün, biraz daha güçlü olduğum zaman bu kadınla tanışmak istiyorum"
01:58
I was still in deep grief;
37
118260
2000
çok derin bir acı içerisindeydim.
02:00
I knew I didn't have the strength.
38
120260
2000
ve bu güce sahip olmadığımı ama
02:02
I knew I would find her someday,
39
122260
2000
onu bir gün bulacağımı biliyordum.
02:04
or we would find each other.
40
124260
2000
ya da birbirimizi bulacağımızı.
02:06
Because, when people heard that my son was a victim,
41
126260
4000
Çünkü insanlar oğlumun bir kurban olduğunu öğrendiği zaman
02:10
I got immediate sympathy.
42
130260
3000
o anda bir şefkat gösteriyorlardı.
02:13
But when people learned
43
133260
2000
ancak aynı insanlar
02:15
what her son was accused of,
44
135260
2000
Aicha'nın oğlunun neden suçlandığını duyduğunda
02:17
she didn't get that sympathy.
45
137260
2000
aynı şefkati göstermiyorlardı.
02:19
But her suffering is equal to mine.
46
139260
3000
Ancak onun acısı benimkisi ile eşit
02:22
So we met in November 2002,
47
142260
3000
ve 2002 Kasım ayında tanıştık
02:25
and Aicha will now tell you
48
145260
3000
ve şimdi Aicha
02:28
how that came about.
49
148260
3000
nasıl geliştiğini anlatacak.
02:33
(Translator) Aicha el-Wafi: Good afternoon, ladies and gentlemen.
50
153260
4000
Aicha El-Wafi : Tünaydın bayanlar ve baylar...
02:39
I am the mother of Zacarias Moussaoui.
51
159260
4000
ben Zacharias Moussaoui'nin annesiyim
02:48
And I asked
52
168260
5000
İnsan Hakları Organizasyonu'na
02:53
the Organization of Human Rights
53
173260
2000
kurbanların aileleri ile iletişime geçirmeleri
02:55
to put me in touch with the parents of the victims.
54
175260
5000
için talepte bulundum
03:03
So they introduced me
55
183260
3000
ve onlar da beni
03:06
to five families.
56
186260
3000
5 aile ile tanıştırdılar.
03:12
And I saw Phyllis, and I watched her.
57
192260
4000
Ve Phyllis'i gördüm, Onu seyrettim,
03:17
She was the only mother in the group.
58
197260
3000
Grup'taki tek anne kendisiydi.
03:22
The others were brothers, sisters.
59
202260
4000
Diğerleri kurbanların kız ve erkek kardeşleriydi.
03:28
And I saw in her eyes
60
208260
2000
ve O'nun gözlerini gördüm
03:30
that she was a mother, just like me.
61
210260
3000
o bir anneydi, tıpkı benim gibi bir anne.
03:34
I suffered a lot as a mother.
62
214260
3000
Bir anne olarak ızdırap içindeydim
03:41
I was married when I was 14.
63
221260
3000
Ben 14 yaşımda iken evlendim
03:46
I lost a child when I was 15,
64
226260
3000
15 yaşımda bir çocuğumu kaybettim
03:51
a second child when I was 16.
65
231260
3000
ikinci çocuğum 16 yaşımdayken oldu.
03:57
So the story with Zacarias was too much really.
66
237260
4000
Zacharias ile ilgili çok fazla hikaye var.
04:03
And I still suffer,
67
243260
4000
Oğlumun diri diri gömülmesinden dolayı
04:07
because my son
68
247260
2000
halen
04:09
is like he's buried alive.
69
249260
3000
çok acı çekiyorum.
04:14
I know she really cried for her son.
70
254260
5000
Biliyorum, Phyllis oğlu için çok ağladı
04:19
But she knows where he is.
71
259260
3000
ama O, oğlunun nerde olduğunu biliyor.
04:28
My son, I don't know where he is.
72
268260
2000
Oğlum... Onun nerde olduğunu bilmiyorum.
04:30
I don't know if he's alive. I don't know if he's tortured.
73
270260
2000
Şu anda yaşayıp yaşamadığını, işkence görüp görmediğini bilmiyorum.
04:32
I don't know what happened to him.
74
272260
2000
O'na ne olduğunu bilmiyorum.
04:38
So that's why I decided to tell my story,
75
278260
2000
İşte bu sebeple hikayemi anlatmaya karar verdim
04:40
so that my suffering is something positive for other women.
76
280260
3000
ve benim hikayem başka kadınlar için biraz fazla pozitif.
04:48
For all the women, all the mothers that give life,
77
288260
4000
Bütün kadınlar için, hayat veren bütün anneler için geçerlidir ki
04:55
you can give back,
78
295260
2000
biz geri verebiliriz,
04:57
you can change.
79
297260
2000
biz değiştirebiliriz.
04:59
It's up to us women,
80
299260
3000
Bu biz kadınlara bağlıdır
05:02
because we are women,
81
302260
3000
çünkü bizler kadınız.
05:05
because we love our children.
82
305260
2000
çünkü bizler çocuklarımızı seviyoruz.
05:13
We must be hand-in-hand
83
313260
2000
Bizler el ele vermeliyiz
05:15
and do something together.
84
315260
2000
ve birlikte bir şeyler yapmalıyız.
05:19
It's not against women,
85
319260
2000
Kadınlara karşı değil bu,
05:21
it's for us, for us women,
86
321260
2000
Bizim için, kadınlar için,
05:23
for our children.
87
323260
2000
Çocuklarımız için.
05:34
I talk against violence, against terrorism.
88
334260
3000
Ben şiddete ve teröre karşı konuşuyorum.
05:37
I go to schools
89
337260
2000
Okullara gidiyorum.
05:39
to talk to young, Muslim girls
90
339260
3000
Genç, Müslüman kızlarla konuşuyorum.
05:42
so they don't accept to be married against their will very young.
91
342260
4000
Onlar da genç yaşta kendi isteklerinin dışında evlendirilmeye karşılar.
05:58
So if I can save one of the young girls,
92
358260
5000
Eğer onlardan bir tanesini de kurtarabilirsem,
06:03
and avoid that they get married and suffer as much as I did,
93
363260
3000
zorla evlendirilmelerine ve benim yaşadığım kadar acıyı yaşamalarına engel olabilirsem
06:06
well this is something good.
94
366260
2000
bu çok güzel bir şey olur.
06:10
This is why I'm here in front of you.
95
370260
2000
İşte bu benim bugün karşınızda olma sebebim.
06:12
PR: I would like to say
96
372260
2000
PR: Söylemek isterim ki
06:14
that I have learned so much from Aicha,
97
374260
3000
Aicha'dan çok şey öğrendim.
06:17
starting with that day we had our very first meeting
98
377260
3000
o gün ile başlayıp, ilk buluşmamızda,
06:20
with other family members --
99
380260
2000
özel güvenlik ile birlikte yapılan
06:22
which was a very private meeting with security,
100
382260
3000
ve aile üyelerinin bulunduğu buluşmada.
06:25
because it was November 2002,
101
385260
3000
çünkü 2002 kasım ayındaydı
06:28
and, frankly, we were afraid of the super-patriotism of that time in the country --
102
388260
6000
ve açıkçası aile üyeleri olarak
06:34
those of us family members.
103
394260
4000
ülkede aşırı bir yurtseverlik patlamasından korkuyorduk
06:38
But we were all so nervous.
104
398260
3000
ve hepimiz oldukça tedirgindik.
06:41
"Why does she want to meet us?"
105
401260
3000
"Bu kadın neden bizimle buluşmak istiyor?"
06:44
And then she was nervous.
106
404260
2000
ve o da tedirgindi.
06:46
"Why did we want to meet her?"
107
406260
2000
"Neden O'nunla görüşmek istedik?"
06:48
What did we want from each other?
108
408260
3000
"Birbirimizden ne istedik?"
06:52
Before we knew each others' names, or anything,
109
412260
3000
Henüz birbirimizin ismini ve herhangi bir şeyini bile öğrenmeden
06:55
we had embraced and wept.
110
415260
2000
birbirimize sarıldık ve gözyaşı dökdük.
06:57
Then we sat in a circle
111
417260
3000
Sonra bu türden arabulucuk deneyimi olan
07:00
with support, with help,
112
420260
2000
kişilerin desteği ve yardımı ile
07:02
from people experienced in this kind of reconciliation.
113
422260
4000
bir çember içinde oturduk
07:06
And Aicha started,
114
426260
2000
ve Aicha başladı
07:08
and she said,
115
428260
2000
ve dedi ki
07:10
"I don't know if my son
116
430260
3000
"Oğlum suçlu mu değil mi
07:13
is guilty or innocent,
117
433260
2000
bilmiyorum
07:15
but I want to tell you how sorry I am
118
435260
3000
ama ailelerinize olanlar ile ilgili ne kadar üzgün olduğumu
07:18
for what happened to your families.
119
438260
5000
söylemek istiyorum.
07:23
I know what it is to suffer,
120
443260
3000
Nasıl bir acı çektiğinizi biliyorum
07:26
and I feel that if there is a crime,
121
446260
4000
ve bunu ben de hissediyorum.
07:30
a person should be tried fairly and punished."
122
450260
4000
Eğer ortada bir suç varsa, suçlu bulunmalı ve cezalandırılmalıdır"
07:35
But she reached out to us in that way,
123
455260
4000
O bize bu şekilde uzandı
07:39
and it was, I'd like to say, it was an ice-breaker.
124
459260
4000
ve bu, söylemek isterim ki bir buzları kıran bir şeydi.
07:43
And what happened then is we all told our stories,
125
463260
4000
Daha sonra kendi hikayelerimizi anlattık
07:47
and we all connected as human beings.
126
467260
2000
ve öğleden sonraya kadar
07:49
By the end of the afternoon --
127
469260
2000
insani varlığımız ile iletişim kurduk.
07:51
it was about three hours after lunch --
128
471260
4000
öğlen yemeğinden sonra aşağı yukarı 3 saat sürdü.
07:55
we'd felt as if we'd known each other forever.
129
475260
2000
Birbirimizi daha önce tanıyormuşuz gibi hissettik.
07:57
Now what I learned from her,
130
477260
2000
Ondan öğrendiğim şey
07:59
is a woman, not only who could be so generous
131
479260
3000
bir kadının bu koşullar altında
08:02
under these present circumstances
132
482260
2000
oğlu ile ilgili olanlara rağmen
08:04
and what it was then,
133
484260
2000
bu kadar gönlü zengin olabiliyor
08:06
and what was being done to her son,
134
486260
2000
ve sahip olduğu hayat
08:08
but the life she's had.
135
488260
2000
bu şekilde gidiyor.
08:10
I never had met
136
490260
2000
Şimdiye kadar
08:12
someone with such a hard life,
137
492260
2000
tamamen farklı bir kültür ve çevreden
08:14
from such a totally different culture and environment from my own.
138
494260
5000
bu denli zor bir yaşama sahip birisi ile tanışmamıştım.
08:19
And I feel
139
499260
2000
ve ikimizin
08:21
that we have
140
501260
2000
çok değer verdiğim
08:23
a special connection,
141
503260
2000
özel bir bağa sahip olduğumuza
08:25
which I value very much.
142
505260
2000
inanıyorum.
08:27
And I think it's all about
143
507260
3000
ve bunun tamamen
08:30
being afraid of the other,
144
510260
2000
bir diğerimiz için endişelenmekle
08:32
but making that step
145
512260
3000
ilgili olduğunu düşünüyorum
08:35
and then realizing, "Hey, this wasn't so hard.
146
515260
3000
ve farkediyorum ki
08:38
Who else can I meet that I don't know,
147
518260
2000
"Hey, bu çok da zor değil. Tanımadığım ve benden bu kadar farklı olan
08:40
or that I'm so different from?"
148
520260
3000
kiminle tanışabilirim ki?"
08:44
So, Aicha,
149
524260
2000
Evet Aicha,
08:46
do you have a couple of words
150
526260
2000
Son olarak söylemek istediğin
08:48
for conclusion?
151
528260
2000
bir şeyler var mı?
08:50
Because our time is up.
152
530260
2000
Çünkü zamanımız doldu.
08:52
(Laughter)
153
532260
3000
(Kahkaha)
09:00
(Translator) AW: I wanted to say
154
540260
2000
Aicha : Söylemek istediğim,
09:02
that we have to try to know other people, the other.
155
542260
3000
Diğer insanları tanımak için uğraşmak zorundayız.
09:08
You have to be generous,
156
548260
2000
Gönlü zengin olmak zorundayız
09:10
and your hearts must be generous,
157
550260
2000
ve kalplerimiz cömert olmalı,
09:12
your mind must be generous.
158
552260
3000
akıllarımız cömert olmalı.
09:15
You must be tolerant.
159
555260
2000
Tölere sahibi olmalıyız.
09:20
You have to fight against violence.
160
560260
2000
Şiddete karşı savaşmalıyız.
09:26
And I hope that someday we'll all live together
161
566260
3000
Ve umarım bir gün
09:29
in peace and respecting each other.
162
569260
3000
hep beraber barış içinde ve birbirimize saygı duyarak yaşarız.
09:32
This is what I wanted to say.
163
572260
2000
Bütün söylemek istediklerim bunlar.
09:34
(Applause)
164
574260
13000
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7