What fear can teach us | Karen Thompson Walker

Karen Thompson Walker: Korkunun öğrettikleri

435,704 views ・ 2013-01-02

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Morton Bast Reviewer: Thu-Huong Ha
0
0
7000
Çeviri: Ethem Canbolat Gözden geçirme: Diba Szamosi
00:15
One day in 1819,
1
15679
2346
1819 yılında bir gün,
00:18
3,000 miles off the coast of Chile,
2
18025
2759
Şili kıyısında 3.000 mil açıkta
00:20
in one of the most remote regions of the Pacific Ocean,
3
20784
2930
Pasifik Okyanusunun en ücra köşelerinden birinde,
00:23
20 American sailors watched their ship flood with seawater.
4
23714
4040
20 Amerikan denizcisi gemilerinin sular altında kalışını seyretti.
00:27
They'd been struck by a sperm whale, which had ripped
5
27754
2180
Gemilerinin gövdesinde felaket bir delik açan
00:29
a catastrophic hole in the ship's hull.
6
29934
2901
bir ispermeçet balinası tarafından darbe aldılar.
00:32
As their ship began to sink beneath the swells,
7
32835
2329
Gemileri kabarcıklar çıkararak batarken
00:35
the men huddled together in three small whaleboats.
8
35164
4313
adamlar 3 küçük kurtarma sandalına tıkıştılar.
00:39
These men were 10,000 miles from home,
9
39477
2263
Bu adamlar evlerinden 10.000 mil
00:41
more than 1,000 miles from the nearest scrap of land.
10
41740
3223
ve en yakın kara parçasından 1.000 mil uzaktaydılar.
00:44
In their small boats, they carried only
11
44963
2204
küçük sandallarında sadece
00:47
rudimentary navigational equipment
12
47167
1566
en temel seyir donanımları
00:48
and limited supplies of food and water.
13
48733
3648
ve sınırlı yiyecek ve su taşıyorlardı.
00:52
These were the men of the whaleship Essex,
14
52381
2204
Bunlar hikayeleri sonradan "Moby Dick" adlı hikayeye
00:54
whose story would later inspire parts of "Moby Dick."
15
54585
2655
ilham verecek olan Essex gemisinin mürettabatıydı.
00:57
Even in today's world, their situation would be really dire,
16
57240
2949
Bugünün dünyasında bile durumları gerçekten korkunçtu
01:00
but think about how much worse it would have been then.
17
60189
1926
Fakat bir düşünün ne kadar daha kötü olabilirdi.
01:02
No one on land had any idea that anything had gone wrong.
18
62115
3225
Karadaki hiç kimsenin birşeylerin kötü gittiği ile ilgili bir bilgisi yoktu.
01:05
No search party was coming to look for these men.
19
65340
2912
Hiçbir arama ekibi onları aramak için gelmedi.
01:08
So most of us have never experienced a situation
20
68252
2862
Yani çoğumuz hiçbir zaman kendimizi bu denizcilerin içinde buldukları
01:11
as frightening as the one in which these sailors found themselves,
21
71114
3503
kadar korkunç bir durum yaşamadık,
01:14
but we all know what it's like to be afraid.
22
74617
1867
fakat hepiimiz korkunun nasıl birşey olduğunu biliriz.
01:16
We know how fear feels,
23
76484
2294
korkunun nasıl hissedildiğini,
01:18
but I'm not sure we spend enough time thinking about
24
78778
2104
fakat korkularımızın ne anlama geldiğini
01:20
what our fears mean.
25
80882
1645
düşünmek için yeterli zaman harcadığımızdan emin değilim.
01:22
As we grow up, we're often encouraged to think of fear
26
82527
2837
Büyürken, korkunun bir zayıflık olduğu, tıpkı bebek dişlerimiz veya patenimiz gibi
01:25
as a weakness, just another childish thing to discard
27
85364
2913
bir köşeye atmamız gereken çocuksu bir şey olduğu
01:28
like baby teeth or roller skates.
28
88277
2818
şeklinde yönlendiriliriz.
01:31
And I think it's no accident that we think this way.
29
91095
2495
Ve ben bu şekilde düşünmemizin bir tesadüf olmadığını düşünüyorum.
01:33
Neuroscientists have actually shown that human beings
30
93590
2607
Nörologlar insanların iyimser olma yönünde
01:36
are hard-wired to be optimists.
31
96197
2739
eğilimli olduklarını gösterdiler.
01:38
So maybe that's why we think of fear, sometimes,
32
98936
2783
Belkide bu yüzden biz korkunun kendisinin
01:41
as a danger in and of itself.
33
101719
1978
tehlikeli olduğunu düşünürüz.
01:43
"Don't worry," we like to say to one another. "Don't panic."
34
103697
2997
"Endişelenme" "Panik Yapma" deriz başkalarına.
01:46
In English, fear is something we conquer.
35
106694
2649
İngilizcede korku yendiğimiz birşeydir.
01:49
It's something we fight. It's something we overcome.
36
109343
3833
Kavga ettiğimiz birşeydir. Üstesinden geldiğimiz birşeydir.
01:53
But what if we looked at fear in a fresh way?
37
113176
2205
Fakat yeniden bakarsak korku nedir?
01:55
What if we thought of fear as an amazing act of the imagination,
38
115381
4143
Hayal gücünün olağanüstü davranışı olan korkuyu
01:59
something that can be as profound and insightful
39
119524
2378
hikayelerinde anlatıldığı kadar içten ve anlayışlı
02:01
as storytelling itself?
40
121902
2654
olarak düşünebilir miyiz?
02:04
It's easiest to see this link between fear and the imagination
41
124556
2593
En kolayı, hayalgüçleri sıradışı bir şekilde inandırıcı
02:07
in young children, whose fears are often extraordinarily vivid.
42
127149
3279
olan çocuklarda korku ve hayalgücü arasındaki çizgiyi görmektir.
02:10
When I was a child, I lived in California,
43
130428
2281
Çocukken Kaliforniya'da yaşıyordum,
02:12
which is, you know, mostly a very nice place to live,
44
132709
2689
yaşamak için genel olarak güzel bir yer olarak bilinir,
02:15
but for me as a child, California could also be a little scary.
45
135398
4008
fakat bir çocuk olarak benim için Kaliforniya birazda korkutucuydu.
02:19
I remember how frightening it was to see the chandelier
46
139406
3041
Her küçük depremde yemek masamızın üzerindeki avizenin
02:22
that hung above our dining table swing back and forth
47
142447
2433
ileri geri sallanmasının ne kadar korku verici
02:24
during every minor earthquake,
48
144880
2175
olduğunu hatırlıyorum.
02:27
and I sometimes couldn't sleep at night, terrified
49
147055
2303
ve bazı zamanlar "Big One" isimli korkunç depremin
02:29
that the Big One might strike while we were sleeping.
50
149358
2521
biz uyurken vuracağı korkusuyla geceleri uyuyamazdım.
02:31
And what we say about kids who have fears like that
51
151879
2872
Böyle korkuları olan çocukların
02:34
is that they have a vivid imagination.
52
154751
3228
güçlü hayalgüçleri olduğunu söyleriz.
02:37
But at a certain point, most of us learn
53
157979
2390
Fakat kesin olan, birçoklarımızın bu tür görüntüleri
02:40
to leave these kinds of visions behind and grow up.
54
160369
2886
arkamızda bırakıp büyüdüğümüzdür.
02:43
We learn that there are no monsters hiding under the bed,
55
163255
2757
yatağın altında saklanan canavarlar olmadığını,
02:46
and not every earthquake brings buildings down.
56
166012
2980
ve her depremin binaları yıkmadığını öğreniriz.
02:48
But maybe it's no coincidence that some of our most creative minds
57
168992
3408
Fakat bazı en yaratıcı olan beyinlerin
02:52
fail to leave these kinds of fears behind as adults.
58
172400
3111
bu tür korkuları terketmeyi başaramaması tesadüf değildir.
02:55
The same incredible imaginations that produced "The Origin of Species,"
59
175511
3861
"Türlerin Kökeni", "Jane Eyre" ve "Kayıp Zamanın Hikayesi"ni
02:59
"Jane Eyre" and "The Remembrance of Things Past,"
60
179372
2857
üreten olağanüstü hayalgücü, aynı zamanda
03:02
also generated intense worries that haunted the adult lives
61
182229
3339
yoğun endişeler yaratarak Charles Darwin, Charlotte Bronte ve
03:05
of Charles Darwin, Charlotte BrontĂŤ and Marcel Proust.
62
185568
4456
Marcel Proust'un yakalarını yetişkin yaşamlarında da bırakmadı.
03:10
So the question is, what can the rest of us learn about fear
63
190024
2929
Asıl mesele şu: Bizler, hayalperestlerden ve
03:12
from visionaries and young children?
64
192953
3304
çocuklardan ne öğrenebiliriz?
03:16
Well let's return to the year 1819 for a moment,
65
196257
2860
Bir anlığına 1819 yılına geri dönelim,
03:19
to the situation facing the crew of the whaleship Essex.
66
199117
3687
Essex gemisinin mürettabatının karşılaştığı durumu düşünelim.
03:22
Let's take a look at the fears that their imaginations
67
202804
2119
Pasifik'e sürüklendikleri sırada hayalgüçlerinin
03:24
were generating as they drifted in the middle of the Pacific.
68
204923
3756
yarattığı korkularına bir bakalım.
03:28
Twenty-four hours had now passed since the capsizing of the ship.
69
208679
3549
Gemilerinin alabora olmasının üzerinden henüz 24 saat geçmişti.
03:32
The time had come for the men to make a plan,
70
212228
2703
Adamlar için plan yapma zamanı gelmişti,
03:34
but they had very few options.
71
214931
2726
ama çok az seçenekleri vardı.
03:37
In his fascinating account of the disaster,
72
217657
2431
Felaketinin etkileyici hesabına göre
03:40
Nathaniel Philbrick wrote that these men were just about
73
220088
2740
Nathaniel Philbrick bu adamların dünya üzerindeki
03:42
as far from land as it was possible to be anywhere on Earth.
74
222828
4400
herhangi bir kara parçasından mümkün olan en uzak yerde olduğunu yazmıştı.
03:47
The men knew that the nearest islands they could reach
75
227228
2300
Bu adamlar ulaşabilecekleri en yakın adaların
03:49
were the Marquesas Islands, 1,200 miles away.
76
229528
3776
1.200 mil uzaktaki Markiz adaları olduğunu biliyorlardı.
03:53
But they'd heard some frightening rumors.
77
233304
2522
Fakat bazı korkutucu söylentiler duymuşlardı.
03:55
They'd been told that these islands,
78
235826
1678
Duyduklarına göre bu adalarda
03:57
and several others nearby, were populated by cannibals.
79
237504
4244
ve yakınındaki diğerlerinde yamyamlar yaşıyordu.
04:01
So the men pictured coming ashore only to be murdered
80
241748
2376
Bu yüzden adamlar kıyıya ulaşmayı öldürülmek
04:04
and eaten for dinner.
81
244124
1641
ve akşam yemeği olmak olarak kafalarında canlandırmışlardı.
04:05
Another possible destination was Hawaii,
82
245765
2752
Olası diğer bir istikamet Havai idi.
04:08
but given the season, the captain was afraid
83
248517
1872
Fakat mevsim yüzünden, kaptan
04:10
they'd be struck by severe storms.
84
250389
3221
şiddetli fırtınalara yakalanacaklarından korkuyordu.
04:13
Now the last option was the longest, and the most difficult:
85
253610
3792
Son seçenek, en uzun ve en zor olanıydı:
04:17
to sail 1,500 miles due south in hopes of reaching
86
257402
3624
Kendilerini sonunda Güney Afrika sahillerine itecek olan
04:21
a certain band of winds that could eventually
87
261026
1889
rüzgarlara ulaşma umuduyla güneye doğru
04:22
push them toward the coast of South America.
88
262915
2264
1.500 mil yolculuk yapmaktı.
04:25
But they knew that the sheer length of this journey
89
265179
2721
Fakat bu yolcuğunun uzunluğunun kendilerinin
04:27
would stretch their supplies of food and water.
90
267900
3511
yiyecek ve su kaynaklarını zorlayacağını biliyorlardı.
04:31
To be eaten by cannibals, to be battered by storms,
91
271411
3406
Yamyamlar tarafında yenmek, fırtınalar tarafından hırpalanmak,
04:34
to starve to death before reaching land.
92
274817
3361
karaya ulaşamadan açlıktan ölmek.
04:38
These were the fears that danced in the imaginations of these poor men,
93
278178
3392
Bunlar bu zavallı adamların hayalgüçlerinin içinde dans eden korkulardı.
04:41
and as it turned out, the fear they chose to listen to
94
281570
2899
Kendilerini yönlendirecek olan korku
04:44
would govern whether they lived or died.
95
284469
2654
yaşamalarını veya ölmelerini belirleyecekti.
04:47
Now we might just as easily call these fears by a different name.
96
287123
4210
Şimdi, bu korkuları kolaylıkla farklı bir şekilde isimlendirebiliriz.
04:51
What if instead of calling them fears,
97
291333
2278
Biz onlara korkular yerine
04:53
we called them stories?
98
293611
1611
hikayeler diyelim.
04:55
Because that's really what fear is, if you think about it.
99
295222
2233
Çünkü eğer düşünürseniz, korku gerçekte budur.
04:57
It's a kind of unintentional storytelling
100
297455
3060
Hepimizin nasıl yapılacağını bilerek doğduğumuz
05:00
that we are all born knowing how to do.
101
300515
2930
kasıtsız hikayelerdir.
05:03
And fears and storytelling have the same components.
102
303445
2763
Korkuların ve hikayelerin benzer bileşenleri vardır.
05:06
They have the same architecture.
103
306208
1865
Benzer yapıları vardır.
05:08
Like all stories, fears have characters.
104
308073
2677
Bütün hikayeler gibi korkuların da kahramanları vardır.
05:10
In our fears, the characters are us.
105
310750
2423
Korkularımızın kahramanları biziz.
05:13
Fears also have plots. They have beginnings and middles and ends.
106
313173
4302
Korkuların olaylar dizisi de vardır. Giriş, gelişme ve sonuçları.
05:17
You board the plane. The plane takes off. The engine fails.
107
317475
4116
Uçağa binersin. Uçak havalanır. Motor bozulur.
05:21
Our fears also tend to contain imagery that can be
108
321591
2568
Korkularımız aynı zamanda bir romanın sayfalarında
05:24
every bit as vivid as what you might find in the pages of a novel.
109
324159
3349
bulabileceğiniz kadar gerçekçi tasvirler içerir.
05:27
Picture a cannibal, human teeth
110
327508
2956
Bir yamyamı kafanızda canlandırın,
05:30
sinking into human skin,
111
330464
2207
insan derisine batan insan dişleri,
05:32
human flesh roasting over a fire.
112
332671
3054
ateşte kavrulan insan eti.
05:35
Fears also have suspense.
113
335725
2736
Korkular merak da yaratırlar.
05:38
If I've done my job as a storyteller today,
114
338461
2290
Bugün bir hikayeci olsaydım,
05:40
you should be wondering what happened
115
340751
1508
siz Essex gemisindeki adamlara
05:42
to the men of the whaleship Essex.
116
342259
2101
ne olduğunu merak ediyor olacaktınız.
05:44
Our fears provoke in us a very similar form of suspense.
117
344360
4245
Korkularımız bizi meraklarımızla benzer şekilde kışkırtır.
05:48
Just like all great stories, our fears focus our attention
118
348605
3553
Bütün mükemmel hikayeler gibi, korkularımız dikkatimizi yaşamda
05:52
on a question that is as important in life as it is in literature:
119
352158
3939
edebiyattaki kadar önemli olan bir soru üzerinde odaklar.
05:56
What will happen next?
120
356097
2757
Sonra ne olacak?
05:58
In other words, our fears make us think about the future.
121
358854
2704
Başka bir deyişle korkularımız bizi gelecek ile ilgili düşünmeye yönlendirir.
06:01
And humans, by the way, are the only creatures capable
122
361558
2018
İnsanlar, bu arada, gelecek ile ilgili
06:03
of thinking about the future in this way,
123
363576
1670
düşünme yeteneği olan yegane canlılardır;
06:05
of projecting ourselves forward in time,
124
365246
2891
kendimiz ile ilgili ilerleyen zamanlara yönelik plan yaparız
06:08
and this mental time travel is just one more thing
125
368137
2412
ve bu zihinsel zaman yolculuğu da
06:10
that fears have in common with storytelling.
126
370549
3622
korkular ile hikayelerin bir diğer ortak özelliğidir.
06:14
As a writer, I can tell you that a big part of writing fiction
127
374171
2493
Yazar olarak, bir kurgu yazmanın en önemli parçalarından birisinin
06:16
is learning to predict how one event in a story
128
376664
1883
hikayedeki bir olayın diğer bütün olayları
06:18
will affect all the other events,
129
378547
1744
nasıl etkileyeceğini öğrenmektir.
06:20
and fear works in that same way.
130
380291
2049
Korku da aynı şekilde işler.
06:22
In fear, just like in fiction, one thing always leads to another.
131
382340
5177
Korkuda tıpkı kurgudaki gibi, birşey diğerini yönlendirir.
06:27
When I was writing my first novel, "The Age Of Miracles,"
132
387517
2646
İlk romanım olan "Mucizelerin Tarihi" ni yazarken
06:30
I spent months trying to figure out what would happen
133
390163
2961
dünyanın dönüşünün birdenbire yavaşlaması
06:33
if the rotation of the Earth suddenly began to slow down.
134
393124
3189
durumunda ne olacağını aylarca hesapladım.
06:36
What would happen to our days? What would happen to our crops?
135
396313
2892
Günlerimize ne olurdu? Ürünlerimize ne olurdu?
06:39
What would happen to our minds?
136
399205
2043
Zihinlerimize ne olurdu?
06:41
And then it was only later that I realized how very similar
137
401248
3106
Hemen sonra, bu soruların küçük bir çocukken
06:44
these questions were to the ones I used to ask myself
138
404354
2121
geceleri korktuğumda kendime sorduğum sorular ile
06:46
as a child frightened in the night.
139
406475
2237
ne kadar benzer olduklarını fark ettim.
06:48
If an earthquake strikes tonight, I used to worry,
140
408712
2531
Bu gece bir deprem olacak olsa,
06:51
what will happen to our house? What will happen to my family?
141
411243
3866
evime ne olacak diye endişelenirdim. Aileme ne olacak?
06:55
And the answer to those questions always took the form of a story.
142
415109
4700
Bu soruların cevabı bir hikaye şeklini alır.
06:59
So if we think of our fears as more than just fears
143
419809
2503
Yani eğer korkularımızı, korkulardan ziyade
07:02
but as stories, we should think of ourselves
144
422312
2927
hikayeler olarak düşünürsek, kendimizi bu hikayelerin
07:05
as the authors of those stories.
145
425239
2231
yazarı sayabiliriz.
07:07
But just as importantly, we need to think of ourselves
146
427470
1962
Daha da önemlisi, kendimizi korkularımızın okuyucusu
07:09
as the readers of our fears, and how we choose
147
429432
2504
olarak düşünmemiz ve hayatımızda derin etkiler
07:11
to read our fears can have a profound effect on our lives.
148
431936
4335
yaratabilecek olan korkularımızı nasıl okumayı seçtiğimizdir.
07:16
Now, some of us naturally read our fears more closely than others.
149
436271
3001
Bazılarımız korkularımızı diğerlerinden daha dikkatle okur.
07:19
I read about a study recently of successful entrepreneurs,
150
439272
2921
Son günlerde başarılı olan girişimcilerle ilgili bir çalışma okudum
07:22
and the author found that these people shared a habit
151
442193
2626
ve yazar, bu insanların,
07:24
that he called "productive paranoia," which meant that
152
444819
3359
kendisinin "üretken paranoya" diye adlandırdığı,
07:28
these people, instead of dismissing their fears,
153
448178
2521
korkularını düşünmemek yerine onları dikkatle kavramak,
07:30
these people read them closely, they studied them,
154
450699
2663
üzerlerinde çalışmak ve bunları hazırlık ve eyleme dönüştürmek
07:33
and then they translated that fear into preparation and action.
155
453362
3600
şeklinde bir alışkanlıkları olduğunu ortaya koyuyordu.
07:36
So that way, if their worst fears came true,
156
456962
1917
Yani bu şekilde eğer en kötü korkuları gerçekleşirse
07:38
their businesses were ready.
157
458879
2078
işleri hazır olacaktı.
07:40
And sometimes, of course, our worst fears do come true.
158
460957
4351
Bazı zamanlar, tabii ki, en kötü korkularımız gerçekleşir.
07:45
That's one of the things that is so extraordinary about fear.
159
465308
3159
Bu korku ile ilgili en sıradışı şeylerden birisidir.
07:48
Once in a while, our fears can predict the future.
160
468467
4922
Arasıra korkularımız gelecek hakkında bilgi verir.
07:53
But we can't possibly prepare for all of the fears
161
473389
3395
Fakat hayalgücümüzün uydurduğu bütün korkular için
07:56
that our imaginations concoct.
162
476784
2398
hazırlık yapamayız.
07:59
So how can we tell the difference between
163
479182
1984
Öyleyse dikkate almaya değer korkularla
08:01
the fears worth listening to and all the others?
164
481166
3820
diğerlerini nasıl ayırt edeceğiz?
08:04
I think the end of the story of the whaleship Essex
165
484986
2477
Essex gemisinin hikayesinin sonunun üzüntü verici de olsa
08:07
offers an illuminating, if tragic, example.
166
487463
4283
aydınlatıcı bir bilgi verdiğini düşünüyorum.
08:11
After much deliberation, the men finally made a decision.
167
491746
4727
Bir çok tartışmadan sonra adamlar sonunda bir karar verdiler.
08:16
Terrified of cannibals, they decided to forgo the closest islands
168
496473
3873
Yamyamların korkusu yüzünden en yakın adalardan vazgeçmeye karar verdiler
08:20
and instead embarked on the longer
169
500346
2327
ve daha uzun ve çok daha zor bir rota olan
08:22
and much more difficult route to South America.
170
502673
3127
Güney Amerika'ya doğru yola çıkmayı seçtiler.
08:25
After more than two months at sea, the men ran out of food
171
505800
3470
Denizde geçen 2 aydan uzun bir sürenin sonunda
08:29
as they knew they might,
172
509270
1079
kendilerinin de tahmin ettikleri gibi yemekleri tükendi,
08:30
and they were still quite far from land.
173
510349
2695
ve hala karadan çok uzaktalardı.
08:33
When the last of the survivors were finally picked up
174
513044
2887
Kazazedelerin en sonuncusu da
08:35
by two passing ships, less than half of the men were left alive,
175
515931
4486
geçen 2 gemi tarafından alındığında, yarısından daha azı sağ kalmıştı
08:40
and some of them had resorted to their own form of cannibalism.
176
520417
4903
ve bazılar kendi yamyamlık biçimlerine başvurmuşlardı.
08:45
Herman Melville, who used this story as research for "Moby Dick,"
177
525320
3363
Bu hikayeyi "Moby Dick" için bir araştırma olarak kullanan Herman Merville
08:48
wrote years later, and from dry land, quote,
178
528683
3880
yıllar sonra söyle yazdı:
08:52
"All the sufferings of these miserable men of the Essex
179
532563
2624
"Essex'teki zavallı adamların
08:55
might in all human probability have been avoided
180
535187
2689
insani seçimlerinde dolayı çektiği bütün acı
08:57
had they, immediately after leaving the wreck,
181
537876
2567
güverteyi terk ettikleri anda
09:00
steered straight for Tahiti.
182
540443
1881
Tahiti'ye doğru yola çıksalardı önlenebilirdi.
09:02
But," as Melville put it, "they dreaded cannibals."
183
542324
4565
Fakat Melville'in dediği gibi "yamyamlardan korkuyorlardı".
09:06
So the question is, why did these men dread cannibals
184
546889
3046
Soru şu: Adamlar açlıktan ölme ihtimalleri daha yüksek
09:09
so much more than the extreme likelihood of starvation?
185
549935
4189
olmasına rağmen, neden yamyamlardan korkuyorlardı?
09:14
Why were they swayed by one story
186
554124
1867
Neden bir hikaye
09:15
so much more than the other?
187
555991
2639
diğerlerinden daha çok dikkatlerini çekti.
09:18
Looked at from this angle,
188
558630
1522
Bu açıdan bakıldığında, onlarınki
09:20
theirs becomes a story about reading.
189
560152
3299
kavramak ile ilgili bir hikaye haline geliyor.
09:23
The novelist Vladimir Nabokov said that the best reader
190
563451
2656
Roman yazarı Vladimir Nabakov'a göre en iyi okuyucu
09:26
has a combination of two very different temperaments,
191
566107
2799
iki farklı mizacın birleşiminden oluşur:
09:28
the artistic and the scientific.
192
568906
2850
sanatsal ve bilimsel.
09:31
A good reader has an artist's passion,
193
571756
2504
İyi okuyucu bir bir sanatçının tutkusuna sahiptir,
09:34
a willingness to get caught up in the story,
194
574260
2423
hikaye tarafından yakalanmayı ister,
09:36
but just as importantly, the readers also needs
195
576683
2111
aynı miktarda önemli olarak, okuyucu
09:38
the coolness of judgment of a scientist,
196
578794
3211
bir bilimadamının, okuyucuların sezgisel tepkilerini
09:42
which acts to temper and complicate
197
582005
1491
kıvama getirip karmaşıklaştırarak eyleme geçiren
09:43
the reader's intuitive reactions to the story.
198
583496
3398
hükümlerinin soğukkanlılığına da sahip olmalıdır.
09:46
As we've seen, the men of the Essex had no trouble with the artistic part.
199
586894
3205
Gördüğümüz gibi Essex'teki adamların sanatsal kısımla ilgili hiç sıkıntıları yok.
09:50
They dreamed up a variety of horrifying scenarios.
200
590099
3640
Çeşitli korkunç senaryolar uyduruyorlar.
09:53
The problem was that they listened to the wrong story.
201
593739
3989
Sorun yanlış hikayeyi seçmiş olmaları.
09:57
Of all the narratives their fears wrote,
202
597728
2124
Korkularınızın yazdığı hikayelerin arasından
09:59
they responded only to the most lurid, the most vivid,
203
599852
3651
sadece en uçuk, en canlı ve hayalgüçleri için
10:03
the one that was easiest for their imaginations to picture:
204
603503
3219
canlandırması en kolay olanını seçtiler:
10:06
cannibals.
205
606722
1951
yamyamları
10:08
But perhaps if they'd been able to read their fears
206
608673
2281
Fakat eğer korkularını bir
10:10
more like a scientist, with more coolness of judgment,
207
610954
3481
bilim adamı gibi kavrayabilselerdi, daha soğukkanlı bir hükümle,
10:14
they would have listened instead to the less violent
208
614435
2760
daha az tehlikeli fakat daha olası hikayeyi,
10:17
but the more likely tale, the story of starvation,
209
617195
3288
açlığın hikayesini seçerler,
10:20
and headed for Tahiti, just as Melville's sad commentary suggests.
210
620483
5580
ve tıpkı Melville'in eleştrisinde tavsiye ettiği gibi Tahiti'ye yönlenirlerdi.
10:26
And maybe if we all tried to read our fears,
211
626063
2868
Ve belki biz korkularımızı yorumlayabilseydik,
10:28
we too would be less often swayed
212
628931
1977
aralarından en şehvetli olanlarından
10:30
by the most salacious among them.
213
630908
1876
daha az etkilenirdik.
10:32
Maybe then we'd spend less time worrying about
214
632784
1668
Belki o zaman seri katiller ve uçak kazaları ile ilgili
10:34
serial killers and plane crashes,
215
634452
2188
endişelenmekle daha az zaman geçirir
10:36
and more time concerned with the subtler
216
636640
1866
ve karşı karşıya geldiğimiz fazla göze çarpmayan
10:38
and slower disasters we face:
217
638506
2054
ve yavaş ilerleyen felaketlerle daha fazla ilgilenebilirdik:
10:40
the silent buildup of plaque in our arteries,
218
640560
2748
atardamarlarımızda yığılan partiküller
10:43
the gradual changes in our climate.
219
643308
2543
ve iklimimizdeki aşamalı değişim gibi.
10:45
Just as the most nuanced stories in literature are often the richest,
220
645851
3649
En ince ayrıntılı hikayelerin edebiyattaki en zenginleri olduğu gibi
10:49
so too might our subtlest fears be the truest.
221
649500
4448
en incelikli korkularımız da en gerçekçi olanlardır.
10:53
Read in the right way, our fears are an amazing gift
222
653948
2897
Doğru şekilde okunduğunda, korkularınız hayalgücünüzün
10:56
of the imagination, a kind of everyday clairvoyance,
223
656845
2932
muhteşem bir hediyesidir, bir çeşit günlük kehanettir,
10:59
a way of glimpsing what might be the future
224
659777
2235
geleceğin nasıl gerçekleşeceğini değiştirme zamanımız varken
11:02
when there's still time to influence how that future will play out.
225
662012
3435
geleceğe bir göz atabilme yoludur.
11:05
Properly read, our fears can offer us something as precious
226
665447
3396
Gerektiği gibi okunduğunda, korkularımız bize edebiyattaki
11:08
as our favorite works of literature:
227
668843
2157
en favori çalışmalarımız kadar değerli şeyler sunabilir:
11:11
a little wisdom, a bit of insight
228
671000
3045
biraz bilgelik, bir parça derinlemesine bakış
11:14
and a version of that most elusive thing --
229
674045
2574
ve en akla gelmeyen şeyin bir versiyonu --
11:16
the truth.
230
676619
1251
gerçeğin.
11:17
Thank you. (Applause)
231
677870
5031
Teşekkür ederim. (Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7