Shih Chieh Huang: Sculptures that'd be at home at the bottom of the ocean

Shih Chieh Huang: Okyanusun dibindeki evde olması istenen heykeller

51,193 views

2014-07-16 ・ TED


New videos

Shih Chieh Huang: Sculptures that'd be at home at the bottom of the ocean

Shih Chieh Huang: Okyanusun dibindeki evde olması istenen heykeller

51,193 views ・ 2014-07-16

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Eren Gokce Gözden geçirme: Berfin Nur Şahin
00:12
I was born in Taiwan.
0
12860
1735
Tayvan'da doğdum.
00:14
I grew up surrounded by
1
14595
1824
Farklı türde hırdavat dükkânlarının
00:16
different types of hardware stores,
2
16419
2700
arasında büyüdüm
00:19
and I like going to night markets.
3
19119
2348
ve gece pazarlarına gitmeyi severim.
00:21
I love the energy of the night markets,
4
21467
1840
Gece pazarlarının enerjisini seviyorum,
00:23
the colors, the lights, the toys,
5
23307
2552
renkleri, ışıkları, oyuncakları
00:25
and all the unexpected things I find every time I go,
6
25859
3443
ve her gittiğim seferde bulduğum beklenmedik şeyleri,
00:29
things like watermelon with straw antennas
7
29302
3370
pipet antenli karpuz
00:32
or puppies with mohawks.
8
32672
3822
veya mohikan saçlı yavru köpekler gibi şeyler.
00:36
When I was growing up, I liked taking toys apart,
9
36494
2810
Küçükken oyuncakları parçalarına ayırmayı severdim,
00:39
any kind of toys I'd find around the house,
10
39304
2024
evin içinde bulduğum herhangi bir çeşit oyuncağı,
00:41
like my brother's BB gun when he's not home.
11
41328
2234
mesela evde olmadığında erkek kardeşimin hava tüfeğini.
00:43
I also liked to make environments
12
43562
2018
Aynı zamanda insanların keşfedip oynaması için
00:45
for people to explore and play.
13
45580
2088
ortamlar yaratmayı sevdim.
00:47
In these early installations,
14
47668
1950
İlk enstalasyonlarda,
00:49
I would take plastic sheets, plastic bags,
15
49618
2528
plastik tabakaları, plastik torbaları
00:52
and things I would find in the hardware store
16
52146
1840
ve hırdavatçıda ya da evin içinde bulduğum
00:53
or around the house.
17
53986
1216
şeyleri kullanırdım.
00:55
I would take things like highlighter pen,
18
55202
2736
Fosforlu kalem gibi şeyleri alıp
00:57
mix it with water, pump it through plastic tubing,
19
57938
3452
suyla karıştırırdım, plastik borulara pompalardım,
01:01
creating these glowing circulatory systems
20
61390
2512
insanların içinden geçip eğlendiği
01:03
for people to walk through and enjoy.
21
63902
2384
parlak dolaşım sistemleri yaratırdım.
01:06
I like these materials because of the way they look,
22
66286
2508
Bu materyalleri görünüşleri,
01:08
the way they feel, and they're very affordable.
23
68794
3296
hissettirdikleri ve çok ucuz olmaları sebebiyle seviyorum.
01:12
I also liked to make devices that work with body parts.
24
72090
2826
Aynı zamanda vücudun parçaları ile çalışan cihazlar yapmayı da sevdim.
01:14
I would take camera LED lights
25
74916
2178
Kamera LED lambasını
01:17
and a bungee cord and strap it on my waist
26
77094
2141
ve esnek bir halat alıp belime bağlardım,
01:19
and I would videotape my belly button,
27
79235
2159
göbek deliğimi kameraya çekerdim,
01:21
get a different perspective,
28
81394
1022
farklı bir perspektif bulup
01:22
and see what it does.
29
82416
2362
ne yaptığına bakardım.
01:24
(Laughter)
30
84778
2162
(Gülüşmeler)
01:26
I also like to modify household appliances.
31
86940
2582
Aynı zamanda ev aletlerini değiştirmeyi severim.
01:29
This is an automatic night light.
32
89522
1298
Bu otomatik bir gece lambası.
01:30
Some of you might have them at home.
33
90820
1614
Bazılarınızın evinde olabilir.
01:32
I would cut out the light sensor,
34
92434
1632
Işık sensörünü çıkarıp,
01:34
add an extension line,
35
94066
1904
uzatma kablosu ekler
01:35
and use modeling clay,
36
95970
1496
ve oyun hamuru ile
01:37
stick it onto the television,
37
97466
1776
televizyona yapıştırırdım
01:39
and then I would videotape my eye,
38
99242
2012
ve sonra gözümü kameraya çekerdim,
01:41
and using the dark part of my eye
39
101254
1868
gözümün koyu kısmıyla
01:43
tricking the sensor into thinking it's night time,
40
103122
1880
sensörü kandırarak gece olduğunu sanmasını sağlardım,
01:45
so you turn on the lightbulb.
41
105002
1752
böylece ampül yanmış olurdu.
01:46
The white of the eye and the eyelid
42
106754
1920
Gözün beyaz kısmı ve göz kapağı da
01:48
will trick the sensor into thinking it's daytime,
43
108674
2192
sensörü gündüz vakti diye kandıracak
01:50
and it will shut off the light.
44
110866
2766
ve ışıkları söndürecekti.
01:53
I wanted to collect more different types of eyes,
45
113632
2088
Daha farklı tipte gözler toplamak istedim,
01:55
so I built this device using bicycle helmets,
46
115720
2744
bu yüzden bisiklet kaskı, birkaç lamba ve televizyon seti
01:58
some lightbulbs and television sets.
47
118464
2416
kullanarak bu cihazı yaptım.
02:00
It would be easier for other people to wear the helmet
48
120880
2391
Diğer insanların kaskı giyip
02:03
and record their eyes.
49
123271
2325
gözlerini kaydetmesi daha kolay olurdu.
02:05
This device allows me to symbolically
50
125596
3122
Bu cihaz diğer insanların gözlerini
02:08
extract other people's eyes,
51
128718
1544
sembolik olarak görüntülememe izin veriyor,
02:10
so I have a diversity of eyes to use
52
130262
1897
böylece diğer heykellerimde kullanmak üzere
02:12
for my other sculptures.
53
132159
3130
değişik çeşitte gözler oluyor.
02:20
This sculpture has four eyes.
54
140829
1760
Bu heykelin dört gözü var.
02:22
Each eye is controlling a different device.
55
142589
2168
Her bir göz farklı cihazı kontrol ediyor.
02:24
This eye is turning itself around in a television.
56
144757
3480
Bu göz televizyonda kendi etrafında dönüyor.
02:28
This eye is inflating a plastic tube.
57
148237
2416
Bu göz plastik bir tüp şişiriyor.
02:30
This eye is watching a video of another piece being made.
58
150653
3576
Bu göz diğer bir parçanın yapılmasının videosunu seyrediyor.
02:34
And these two eyes are activating glowing water.
59
154229
3962
Ve iki göz de parlayan suyu aktif hâle getiriyor.
02:38
Many of these pieces are later on shown
60
158191
1982
Bu parçaların çoğu daha sonra dünyanın
02:40
in museums, biennials, triennial exhibitions
61
160173
2344
dört bir yanındaki müzelerde, bienallerde,
02:42
around the world.
62
162517
2350
trienal sergilerinde gösterilmektedir.
02:44
I love science and biology.
63
164867
2363
Bilim ve biyolojiyi seviyorum.
02:47
In 2007, I was doing a research fellowship
64
167230
2487
2007'de Smithsonian Doğa Tarihi Müzesi'nde
02:49
at the Smithsonian Natural History Museum
65
169717
2048
araştırma bursuyla okyanustaki
02:51
looking at bioluminous organisms in the oean.
66
171765
2808
biyoparlak organizmaları araştırıyordum.
02:54
I love these creatures. I love the way they look, the way they feel.
67
174573
3104
Bu hayvanları seviyorum. Görünüşlerini, hissettirdiklerini seviyorum.
02:57
They're soft, they're slimy,
68
177677
2858
Yumuşaklar, kayganlar ve
03:00
and I was fascinated by the way they use light
69
180535
2190
ya eş bulmak, kendini korumak
03:02
in their environment,
70
182725
1225
veya yiyecek bulmak için
03:03
either to attract mates, for self-defense,
71
183950
2070
çevrelerindeki ışığı kullanma biçimleri
03:06
or to attract food.
72
186020
2798
beni büyüledi.
03:08
This research inspired my work in many different ways,
73
188818
2419
Bu araştırma pek çok yönde çalışmalarıma esin kaynağı oldu,
03:11
things like movement or different light patterns.
74
191237
4264
hareket veya farklı ışık kalıpları gibi şeyler.
03:18
So I started gathering a lot of
75
198184
1437
Böylece stüdyomda bir sürü farklı
03:19
different types of material in my studio
76
199621
2731
türde materyali toplamaya
03:22
and just experimenting
77
202352
1195
ve öylesine deneyler yapmaya başladım,
03:23
and trying this out, trying that out,
78
203547
1824
onu denedim, bunu denedim
03:25
and seeing what types of creatures I can come up with.
79
205371
2624
ve ne türde yaratıklar ortaya çıkarabilirim diye gördüm.
03:27
I used a lot of computer cooling fans
80
207995
2264
Bir sürü bilgisayar soğutma fanı kullandım
03:30
and just kind of put them together and see what happens.
81
210259
3496
ve bir nevi onları biraraya koyup ne olduğuna baktım.
03:33
This is an 8,000-square-foot installation
82
213755
2200
Bu, farklı türde yaratıklardan oluşan
03:35
composed of many different creatures,
83
215955
1408
8.000 fit-kare büyüklüğünde bir enstalasyon,
03:37
some hanging from the ceiling and some resting on the floor.
84
217363
3483
bazıları tavandan sarkıyor, bazıları ise yerde duruyor.
03:40
From afar, they look alien-like,
85
220846
1288
Uzaktan uzaylıya benziyorlar,
03:42
but when you look closer,
86
222134
1668
ancak yakından bakınca
03:43
they're all made out of black garbage bags
87
223802
1528
hepsi siyah çöp torbalarından veya
03:45
or Tupperware containers.
88
225330
1620
Tupperware kaplarından yapılmış.
03:46
I'd like to share with you how ordinary things
89
226950
2960
Size sıradan şeylerin nasıl büyülü ve harika
03:49
can become something magical and wondrous.
90
229910
5508
bir hâle geldiğini göstermek istiyorum.
04:06
(Applause)
91
246710
6276
(Alkış)
05:04
Thank you.
92
304879
1856
Teşekkürler.
05:06
(Applause)
93
306735
3130
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7