Math class needs a makeover | Dan Meyer

Dan Meyer: Matematik dersinin bir yenilenmeye ihtiyacı var

Çeviri: Gani Simsek Gözden geçirme: yasin alp aluç

Can I ask you to please recall a time

Şöyle bir anıyı hatırlamanızı isteyeceğim,

when you really loved something --

gerçekten çok sevdiğiniz bir şey var,

a movie, an album, a song or a book --

bir film, bir albüm, bir şarkı veya bir kitap

and you recommended it wholeheartedly

ve bunu tüm kalbinizle,

to someone you also really liked,

çok sevdiğiniz birine önerdiniz,

and you anticipated that reaction, you waited for it,

ve tepkisini merak ettiniz, bunun için beklediniz,

and it came back, and the person hated it?

ve cevap geldi, ve o kişi bundan nefret etti.

So, by way of introduction,

Şimdi, giriş olarak,

that is the exact same state

bu durum son altı yıldır

in which I spent every working day of the last six years. (Laughter)

karşılaştığım durumun tamamen aynısı.

I teach high school math.

Ben lisede matematik öğretmeniyim.

I sell a product to a market

Ürünün istenmediği, fakat

that doesn't want it, but is forced by law to buy it.

kanunların almaya zorladığı bir piyasada ürün satıyorum.

I mean, it's just a losing proposition.

Yani, bir çeşit baştan kaybedilmiş bir önerme.

So there's a useful stereotype about students that I see,

Öğrencilerde gördüğüm şöyle yararlı bir klişe var,

a useful stereotype about you all.

bu klişe hepiniz hakkında.

I could give you guys

Size bir cebir-2

an algebra-two final exam,

final sınavı yapsam,

and I would expect no higher

yüzde 25'ten fazlanızın

than a 25 percent pass rate.

geçmesini beklemem.

And both of these facts say less about you or my students

Ve bu gerçeklerin ikisi, siz veya öğrencilerim hakkında bugün

than they do about what we call math education

ABD'de matematik eğitimi dediğimiz şeyden

in the U.S. today.

daha azını söylüyor.

To start with, I'd like to break math down into two categories.

Başta, matematiği iki kategoriye ayırmak isterim.

One is computation; this is the stuff you've forgotten.

Birincisi hesaplama. Bunlar unuttuğunuz şeyler.

For example, factoring quadratics with

Örneğin, katsayıları birden büyük olan

leading coefficients greater than one.

ikinci dereceden denklemleri çözmek.

This stuff is also really easy to relearn,

Bu şeyleri yeniden öğrenmek de cidden kolaydır,

provided you have a really strong grounding

tabi ki sağlam bir matematiksel mantık yürütme

in reasoning. Math reasoning --

temeliniz olduğu sürece.

we'll call it the application

Buna matematiksel işlemlerin

of math processes to the world around us --

etrafımızdaki dünyaya uygulanması diyebiliriz.

this is hard to teach.

Bunu öğretmek zordur.

This is what we would love students to retain,

Öğrencilerden sürdürmesini istediğimiz şey budur,

even if they don't go into mathematical fields.

matematikle ilgili bölümlere gitmeseler bile.

This is also something that, the way we teach it in the U.S.

Bu ABD'nin tamamında uygulanan yöntemdir ama

all but ensures they won't retain it.

sürdürmeyeceklerini garantiliyor.

So, I'd like to talk about why that is,

Bunun neden böyle olduğunu, neden

why that's such a calamity for society, what we can do about it

toplum için bir felaket olduğunu, bu konuda ne yapabileceğimizi

and, to close with, why this is an amazing time

ve, sonunda, neden matematik öğretmeni olmak için

to be a math teacher.

harika bir zaman olduğunu anlatacağım.

So first, five symptoms

İlk olarak, sınıfta

that you're doing math reasoning wrong

matematiksel muhakemeyi yanlış yaptığınızı gösteren

in your classroom.

beş belirti.

One is a lack of initiative; your students don't self-start.

Birincisi girişkenlik eksikliği; öğrencileriniz kendi-kendine başlamıyor.

You finish your lecture block

Konuyu bitirir bitirmez hemen

and immediately you have five hands going up

beş öğrenci sırasından parmak kaldırıyor

asking you to re-explain the entire thing at their desks.

tüm konuyu baştan anlatmanızı istiyorlar.

Students lack perseverance.

Öğrencilerde azim yok.

They lack retention; you find yourself

Hatırlama kabiliyetleri yok, bir bakıyorsunuz ki

re-explaining concepts three months later, wholesale.

üç ay sonra konuyu bütünüyle baştan anlatıyorsunuz.

There's an aversion to word problems,

Denklemlerden hiç hoşlanmıyorlar,

which describes 99 percent of my students.

öğrencilerimin yüzde 99'u böyle.

And then the other one percent

Ve diğer yüzde 1 ise

is eagerly looking for the formula

soruyu çözmek için sabırsızca

to apply in that situation.

hazır formülü arıyor.

This is really destructive.

Bu gerçekten yıkıcı.

David Milch, creator of "Deadwood" and other amazing TV shows,

"Deadwood" ve benzeri TV programlarının yaratıcısı, David Milch'in

has a really good description for this.

bu konuda güzel bir açıklaması var.

He swore off creating

Çağdaş dramı,

contemporary drama,

günümüz şovlarını,

shows set in the present day,

bırakacağına yemin etti,

because he saw that when people fill their mind

çünkü fark etti ki insanlar günde dört saat boyunca

with four hours a day of, for example, "Two and a Half Men," no disrespect,

kafalarını "Two and a Half Men"le doldurunca, aşağılamıyoum, sadece örnek,

it shapes the neural pathways, he said,

bu onların sinir ağları yapısını değiştiriyor,

in such a way that they expect simple problems.

ve hep basit sorunlar beklemelerine sebep oluyor diyor.

He called it, "an impatience with irresolution."

O buna "belirsizliğe karşı sabırsızlık" diyor.

You're impatient with things that don't resolve quickly.

Hemen çözülmeyen şeylere karşı sabırsızsınız.

You expect sitcom-sized problems that wrap up in 22 minutes,

22 dakikalık sitcom dizileri, üç reklam arası ve bir kahkaha sesiyle

three commercial breaks and a laugh track.

olup biten sorunlar bekliyorsunuz.

And I'll put it to all of you,

Ve lafım hepinize,

what you already know, that no problem worth solving is that simple.

ki zaten biliyorsunuz, çözülmeye değer hiçbir problem bu kadar basit değildir.

I am very concerned about this

Bu konuda çok endişeliyim,

because I'm going to retire in a world that my students will run.

çünkü benim emekli olduğum bir dünyayı öğrencilerim yönetecek.

I'm doing bad things

Bu şekilde öğretince

to my own future and well-being

kendi geleceğim ve sağlığım adına

when I teach this way.

kötü şeyler yapıyorum.

I'm here to tell you that the way our textbooks -- particularly

Burada size anlatacağım şey, ders kitaplarının, özellikle de,

mass-adopted textbooks -- teach math reasoning

herkesçe kabul gören ders kitaplarının matematiksel muhakemeyi

and patient problem solving,

ve sabırlı problem çözmeyi nasıl öğrettiğidir,

it's functionally equivalent to turning on "Two and a Half Men" and calling it a day.

yaptıkları şey "Two and a Half Men"i açmak ve bugün dersimiz bu demekten ibaret.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

In all seriousness. Here's an example from a physics textbook.

Şaka bir yana, burada bir fizik ders kitabından bir örnek var.

It applies equally to math.

Aynısı matematik için geçerli.

Notice, first of all here,

Dikkatinizi çekerim

that you have exactly three pieces of information there,

burada tam olarak üç adet veri var elinizde,

each of which will figure into a formula

herbiri eninde sonunda bir formülün

somewhere, eventually,

bir yerine konulacak,

which the student will then compute.

ve ardından öğrenci bunu hesaplayacak.

I believe in real life.

Ben gerçek hayata inanırım.

And ask yourself, what problem have you solved, ever,

Ve kendinize sorun, hiç çözmeye değer bir sorunu

that was worth solving

çözdüğünüzde,

where you knew all of the given information in advance;

lazım olan tüm bilgilerin önceden size verildiği,

where you didn't have a surplus of information and you had to filter it out,

veya bilgi fazlalığı olmadığı için süzüp ayırmanızın gerekmediği,

or you didn't have sufficient information

veya elinizde yeterli bilgi olduğu için bir yerden

and had to go find some.

bulmanız gerekmediği oldu mu?

I'm sure we all agree that no problem worth solving is like that.

Hepimiz böyle bir sorunun çözmeye değer olmadığı konusunda hemfikiriz.

And the textbook, I think, knows how it's hamstringing students

Ve bence, ders kitabı öğrencileri nasıl sakat bıraktığının farkında.

because, watch this, this is the practice problem set.

Çünkü, şuna bakın, bu çalışma kitabı seti.

When it comes time to do the actual problem set,

Söz konusu gerçek problem seti olunca,

we have problems like this right here

burada bunun gibi problemler var

where we're just swapping out numbers and tweaking the context a little bit.

orada da sadece numaraları ve bağlamı değiştiyoruz.

And if the student still doesn't recognize the stamp this was molded from,

Ve öğrenci halen bu sorunun benzerini çözdüğünü hatırlayamazsa,

it helpfully explains to you

hangi örnek soruya bakıp

what sample problem you can return to to find the formula.

formülü bulabileceğini yardımcı bir şekilde anlatıyor.

You could literally, I mean this,

Demek istediğim, bu konuyu

pass this particular unit without knowing any physics,

hiç fizik bilmeden sadece kitabın yönlendirmesiyle

just knowing how to decode a textbook. That's a shame.

bile geçersiniz. Bu bir ayıptır.

So I can diagnose the problem a little more specifically in math.

Sorunu matematikte biraz daha detaylı tespit edebilirim.

Here's a really cool problem. I like this.

Burada çok hoş bir soru var. Bunu seviyorum.

It's about defining steepness and slope

Diklik ve eğimi bir

using a ski lift.

teleferik yardımıyla tanımlıyor.

But what you have here is actually four separate layers,

Fakat aslında burada dört ayrı katman var.

and I'm curious which of you can see the four separate layers

Hanginizin bu dört katmanı göreceğini merak ediyorum,

and, particularly, how when they're compressed together

özellikle de böyle birbiri içine girmiş ve öğrenciye

and presented to the student all at once,

tek seferde sunulmuşken bunun öğrenciyi nasıl

how that creates this impatient problem solving.

sabırsızca problem çözmeye ittiğini görebilecek misiniz.

I'll define them here: You have the visual.

Onları tanımlayacağım. Görseli görüyorsunuz.

You also have the mathematical structure,

Ayrıca matematiksel yapı da var,

talking about grids, measurements, labels,

Koordinat sistemi, ölçüler, etiketler,

points, axes, that sort of thing.

noktalar, eksenler ve benzeri.

You have substeps, which all lead to what we really want to talk about:

Ön adımlar hazır, bunlar bizi asıl konuşmak istediğimiz konuya götürüyor:

which section is the steepest.

hangi bölüm en diktir.

So I hope you can see.

Umarım görürsünüz.

I really hope you can see how what we're doing here

Umarım burada neyi nasıl yaptığımızı,

is taking a compelling question, a compelling answer,

zor bir soruyu ve cevabını ele alıp, çözüme giden yolu

but we're paving a smooth, straight path

bir noktadan ötekine düz ve pürüzsüz

from one to the other

şekilde bağlayarak

and congratulating our students for how well

ve her adımda sorunların üstesinden gelen

they can step over the small cracks in the way.

öğrencilerimizi kutlayarak nasıl çizdiğimizi görürsünüz.

That's all we're doing here.

Burada tüm yaptığımız bu.

So I want to put to you that if we can separate these in a different way

Şimdi sizden bunları farklı bir şekilde ayırıp, sonra öğrencilerle

and build them up with students,

birlikte bir araya getirip

we can have everything we're looking for in terms of patient problem solving.

sabırlı problem çözme için gerekli olan her şeyi oluşturmanızı isteyeceğim.

So right here I start with the visual,

Burada, görselle başlıyorum,

and I immediately ask the question:

ve hemen soruyu soruyorum:

Which section is the steepest?

Hangi bölüm en diktir?

And this starts conversation

Ve bu sohbeti başlatıyor

because the visual is created in such a way where you can defend two answers.

çünkü görsel öyle bir şekilde hazırlanmış ki sadece iki cevabı savunabilirsiniz.

So you get people arguing against each other,

Bakıyorsunuz ki millet tartışıyor bile,

friend versus friend,

arkadaş arkadaşa,

in pairs, journaling, whatever.

çiftler halinde, yazarak, vs.

And then eventually we realize

Ve sonunda fark ediyoruz ki

it's getting annoying to talk about

sol alttaki veya orta çizginin

the skier in the lower left-hand side of the screen

üstündeki kayakçı hakkında konuşmak

or the skier just above the mid line.

artık can sıkıcı olmaya başlıyor.

And we realize how great would it be

Onları A, B, C, D diye etiketlemenin

if we just had some A, B, C and D labels

tartışmayı ne kadar rahatlatacağının

to talk about them more easily.

farkına varıyouz.

And then as we start to define what does steepness mean,

Dikliğin ne olduğunu tanımladıktan sonra, anlıyoruz ki,

we realize it would be nice to have some measurements

elimizde bir ölçü olsa da şıkları daraltsak

to really narrow it down, specifically what that means.

ve tam olarak ne anlama geldiğini belirlesek diyoruz.

And then and only then,

Ve işte ancak o zaman,

we throw down that mathematical structure.

matematiksel yapıyı ortaya atıyoruz.

The math serves the conversation,

Matematik sohbete hizmet eder.

the conversation doesn't serve the math.

Sohbet matematiğe hizmet etmez.

And at that point, I'll put it to you that nine out of 10 classes

Ve bu noktada her 10 sınıftan dokuzu bu diklik, eğim vs

are good to go on the whole slope, steepness thing.

konusunu artık anlamaya hazırdır.

But if you need to,

Fakat eğer gerekiyorsa

your students can then develop those substeps together.

öğrencileriniz bu ön adımları beraber geliştirebilirler.

Do you guys see how this, right here, compared to that --

Bunu, buradaki görüyor musunuz, şuna kıyaslayın --

which one creates that patient problem solving, that math reasoning?

sabırlı problem çözme ve matematiksel mantık yürütmeyi öğretiyor.

It's been obvious in my practice, to me.

Benim deneylerimde, bence bu çok açık.

And I'll yield the floor here for a second to Einstein,

Ve bir saniyeliğine lafı Einstein'e bırakıyorum,

who, I believe, has paid his dues.

ki, üzerine düşeni yaptığına inanıyorum.

He talked about the formulation of a problem being so incredibly important,

Problemi formüle dökmenin ne kadar önemli olduğunundan söz etti,

and yet in my practice, in the U.S. here,

ve tecrübelerime göre, ABD'de

we just give problems to students;

öğrencilere sadece problem veriyoruz;

we don't involve them in the formulation of the problem.

onlara problemi formüle etmeye yöneltmiyoruz.

So 90 percent of what I do

Haftalık 5 saat olan hazırlık

with my five hours of prep time per week

zamanımın %90'nında ders kitabından

is to take fairly compelling elements

böyle zorlayıcı soruları ele alıyorum

of problems like this from my textbook

ve sabırlı problem çözme ve

and rebuild them in a way that supports math reasoning and patient problem solving.

matematiksel mantık yürütmeyi destekleyen hale getiriyorum.

And here's how it works.

Nasıl çalıştığını göstereyim.

I like this question. It's about a water tank.

Bu soruyu seviyorum. Su tankı hakkında.

The question is: How long will it take you to fill it up?

Soru şöyle: Tank ne kadar sürede dolar? Tamam mı?

First things first, we eliminate all the substeps.

İlk önce, tüm ön adımları eliyoruz.

Students have to develop those,

Onları öğrenciler yapacak.

they have to formulate those.

Onları formüle etmek zorundalar.

And then notice that all the information written on there is stuff you'll need.

Ve orada yazan tüm bilgilerin ihtiyacı olan şeyler olduğunu fark edecekler.

None of it's a distractor, so we lose that.

Hiçbiri dikkat dağıtmıyor, bunu geçiyoruz.

Students need to decide, "All right, well,

Öğrenciler karar vermeli, pekala,

does the height matter? Does the side of it matter?

yükseklik önemli mi? Ölçüsü önemli mi?

Does the color of the valve matter? What matters here?"

Musluğun rengi önemli mi? Burada ne önemlidir?

Such an underrepresented question in math curriculum.

Matematik müfredatında yeterince açıklanmamış bir soru.

So now we have a water tank.

Bir su tankımız var.

How long will it take you to fill it up? And that's it.

Ne kadar zamanda dolacak, hepsi bu.

And because this is the 21st century

21. yy'da yaşadığımız için,

and we would love to talk about the real world on its own terms,

ve gerçek dünyanın kendi diliyle konuşmayı sevdiğimiz için,

not in terms of line art or clip art

böyle ders kitaplarında sıkça

that you so often see in textbooks,

gördüğünüz çizimler filan değil,

we go out and we take a picture of it.

gidiyoruz ve resmini çekiyoruz.

So now we have the real deal.

Şimdi elimizde gerçeği var.

How long will it take it to fill it up?

Ne kadar zamanda dolacak?

And then even better is we take a video,

Ve daha da iyisi, birisi tankı doldururken

a video of someone filling it up.

videosunu çekeriz.

And it's filling up slowly, agonizingly slowly.

Ve yavaşça doluyor, işkence eder gibi yavaş.

It's tedious.

Can sıkıcı.

Students are looking at their watches, rolling their eyes,

Öğrenciler saatine bakıyor, sağa sola bakıyorlar,

and they're all wondering at some point or another,

ve er ya da geç hepsi merak etmeye başlıyor,

"Man, how long is it going to take to fill up?"

"Ya, ne kadar zamanda dolacak bu?"

(Laughter)

(Gülüşmeler)

That's how you know you've baited the hook, right?

Oltaya geldiklerini bu şekilde anlarsınız.

And that question, off this right here, is really fun for me

Ve bu soru, hemen şuradaki, bence çok eğlenceli,

because, like the intro,

çünkü, girişteki gibi,

I teach kids -- because of my inexperience --

çocuklara öğretiyorum, tecrübesizliğimden dolayı,

I teach the kids that are the most remedial, all right?

tedaviye en muhtaç çocuklara öğretiyorum.

And I've got kids who will not join a conversation about math

Matematikle ilgili bir tartışmaya katılmayacak çocuklar var

because someone else has the formula;

çünkü başkası formülü biliyor,

someone else knows how to work the formula better than me,

başkası formülü nasıl kullanacağını benden iyi biliyor.

so I won't talk about it.

Bu yüzden konuşmayacağım.

But here, every student is on a level playing field of intuition.

Fakat burada, herkes aynı şartlarda

Everyone's filled something up with water before,

Herkes daha önce bir şeyi suyla doldurmuş,

so I get kids answering the question, "How long will it take?"

ve çocuklar ne kadar sürede dolacağı sorusuna cevap veriyor.

I've got kids who are mathematically and conversationally intimidated

Matematik ve konuşma açısından ürkek çocuklarım var, ve onlar

joining the conversation.

sohbete katılıyorlar.

We put names on the board, attach them to guesses,

Tahtaya isimler yazıyoruz,

and kids have bought in here.

yanına tahminlerini koyuyoruz.

And then we follow the process I've described.

Ve anlattığım süreçleri takip ediyoruz.

And the best part here, or one of the better parts

Ve en iyi tarafı, en iyi taraflardan biri

is that we don't get our answer from the answer key

cevabı öğretmenin ders kitabının arkasındaki

in the back of the teacher's edition.

cevap anahtarından almıyoruz.

We, instead, just watch the end of the movie.

Onun yerine, videoyu sonuna kadar izliyoruz.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

And that's terrifying,

Bu dehşet vericidir.

because the theoretical models that always work out

Çünkü öğretmenin ders kitabının arkasındaki cevap

in the answer key in the back of a teacher's edition,

her zaman için doğrudur, bu çok güzel

that's great, but

ama, teorik model

it's scary to talk about sources of error

gerçeği ile uyuşmayınca

when the theoretical does not match up with the practical.

hatanın kaynağı hakkında konuşmak korkunçtur.

But those conversations have been so valuable,

Fakat bu konuşmalar çok faydalı oluyor,

among the most valuable.

en faydalılar arasından.

So I'm here to report some really fun games

Ders yılının ilk günü bu virüslerle dolu

with students who come pre-installed

gelen öğrencilere böyle öğretince

with these viruses day one of the class.

edindiğimiz eğlenceli kazanımları anlatacağım.

These are the kids who now, one semester in,

Bu öğrenciler, bir dönemi geride bıraktılar,

I can put something on the board,

şimdi tahtaya bir şey yazsam,

totally new, totally foreign,

yepyeni bir şey, tamamen farklı,

and they'll have a conversation about it for three or four minutes more

ve onlar bunun hakkında senenin başında konuşacaklarından

than they would have at the start of the year,

üç dört dakika daha fazla konuşacaklar,

which is just so fun.

bu çok eğlencelidir.

We're no longer averse to word problems,

Artık problemlere karşı isteksiz değiliz,

because we've redefined what a word problem is.

çünkü problemin ne olduğunu yeniden tanımladık.

We're no longer intimidated by math,

Artık matematikten çekinmiyoruz,

because we're slowly redefining what math is.

çünkü matematiğin ne olduğunu yeniden tanımladık.

This has been a lot of fun.

Bu çok eğlenceliydi.

I encourage math teachers I talk to to use multimedia,

Konuştuğum matematik öğretmenlerini multimedya

because it brings the real world into your classroom

araçları kullanmaya teşvik ediyorum, çünkü gerçek hayatı

in high resolution and full color;

tüm renkleriyle sınıfa getirir,

to encourage student intuition for that level playing field;

öğrencileri bu eşit ortamda sezgilerini kullanmaya teşvik eder,

to ask the shortest question you possibly can

soruyu olabildiğince kısa sormalarını öneriyorum

and let those more specific questions come out in conversation;

ve diğer spesifik soruların sohbet sırasında çıkmasını sağlayın

to let students build the problem,

bırakın öğrenciler problemi inşa etsin,

because Einstein said so;

çünkü Einstein böyle diyor,

and to finally, in total, just be less helpful,

ve son olarak, genelde, daha az yardımcı olun,

because the textbook is helping you in all the wrong ways:

çünkü ders kitabı hep yanlış şekilde yardım ediyor.

It's buying you out of your obligation,

Sabırlı problem çözme, matematiksel mantık yürütme,

for patient problem solving and math reasoning, to be less helpful.

ve daha az yardımcı olma konusundaki sorumluluğu elinizden alıyor.

And why this is an amazing time to be a math teacher right now

Peki neden şimdi matematik öğretmeni olmak için harika bir zamandır,

is because we have the tools to create

çünkü bu yüksek kalitedeki müfredatı

this high-quality curriculum in our front pocket.

hazırlamak için gerekli araçlar cebimizde.

It's ubiquitous and fairly cheap,

Herkeste var ve oldukça ucuz.

and the tools to distribute it

Ve onları özgürce, açık lisanslarla

freely under open licenses

yaymak için gereken yazılımlar

has also never been cheaper or more ubiquitous.

hiç bu kadar ucuz ve yaygın olmamıştı.

I put a video series on my blog not so long ago

Bloguma bir video serisi koyalı çok olmadı,

and it got 6,000 views in two weeks.

ve iki haftada 6000 kişi gelmiş.

I get emails still from teachers in countries I've never visited

Hiç gitmediğim ülkelerden öğretmenler mail atıyorlar bana,

saying, "Wow, yeah. We had a good conversation about that.

"Vay be, bu konuda çok iyi sohbet oldu sınıfta" diyorlar.

Oh, and by the way, here's how I made your stuff better,"

"Ve bak bu arada senin materyalleri biraz daha iyi yaptım"

which, wow.

bence de, vay be!

I put this problem on my blog recently:

Bu problemi geçen gün koydum bloguma.

In a grocery store, which line do you get into,

Bir markette, hangi sıraya girersiniz,

the one that has one cart and 19 items

tek sepet ve 19 ürün olana mı,

or the line with four carts and three, five, two and one items.

yoksa dört sepette 3, 5, 2 ve 1 ürün olana mı.

And the linear modeling involved in that was some good stuff for my classroom,

Ve bununla ilgili doğrusal modelleme dersim için gerçekten iyi bir materyaldi,

but it eventually got me on "Good Morning America" a few weeks later,

fakat birkaç hafta sonra "Günaydın Amerika" programına davet edildim,

which is just bizarre, right?

çok garip, değil mi?

And from all of this, I can only conclude

Ve tüm bunlardan sadece şu sonucu çıkarabilirim

that people, not just students,

insanlar, sadece öğrenciler değil,

are really hungry for this.

buna gerçekten açlar.

Math makes sense of the world.

Matematik dünyayı anlamlı kılar.

Math is the vocabulary

Matematik, sezginiz için

for your own intuition.

kelime hazinesidir.

So I just really encourage you, whatever your stake is in education --

Eğitimdeki rolünüz her ne ise, öğrenci, veli, öğretmen, bakan vs

whether you're a student, parent, teacher, policy maker, whatever --

fark etmez, sizi daha iyi bir matematik müfredatı için

insist on better math curriculum.

ısrarcı olmaya davet ediyorum.

We need more patient problem solvers. Thank you. (Applause)

Daha çok sabırlı problem çözücülere ihtiyacımız var. Teşekkürler.