This scientist makes ears out of apples | Andrew Pelling

171,595 views ・ 2016-07-08

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Yakup Mete EZIN Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:12
I've got a confession.
0
12860
1696
Bir şey itiraf edeceğim.
00:14
I love looking through people's garbage.
1
14580
2558
Ben çöp karıştırmayı seven bir adamım.
00:17
Now, it's not some creepy thing.
2
17812
1905
Ama pis bir iş yapmıyorum.
00:19
I'm usually just looking for old electronics,
3
19741
2166
Genellikle elektronik aletlere falan bakıyorum,
00:21
stuff I can take to my workshop and hack.
4
21931
2426
atölyeme götürüp kurcalamak için.
00:24
I do have a fetish for CD-ROM drives.
5
24381
3639
Tam bir CD-ROM hastasıyım diyebilirim.
00:28
Each one's got three different motors,
6
28044
2609
Her birinin üçer değişik motorları var,
00:30
so now you can build things that move.
7
30677
1937
hareket eden bir şey yapmak için gayet iyiler.
00:32
There's switches so you can turn things on and off.
8
32638
2715
Mesela anahtarları var açıp kapamaya yarayan.
00:35
There's even a freaking laser,
9
35377
1858
Hatta müthiş bir lazer bile var içinde,
00:37
so you can make a cool robot into an awesome robot.
10
37259
4776
iyi bir robotu çok daha iyi robota dönüştürebilir.
00:42
Now, I've built a lot of stuff out of garbage,
11
42778
3166
Çöplerden bir dünya alet yaptım,
00:45
and some of these things have even been kind of useful.
12
45968
2781
birçoğu da gayet kullanışlı oldu.
00:48
But here's the thing,
13
48773
1185
Ama asıl mesele şu bence,
00:49
for me, garbage is just a chance to play,
14
49982
2601
çöp benim için bir eğlence,
00:52
to be creative and build things to amuse myself.
15
52607
2923
hem yaratıcılığım gelişiyor, hem de eğleniyorum.
00:55
This is what I love doing, so I just made it part of my day job.
16
55554
3636
Yaptığım şeyi seviyorum ve her gün yapıyorum.
00:59
I lead a university-based biological research lab,
17
59214
2557
Bir üniversitenin biyoloji laboratuvarının başındayım,
01:01
where we value curiosity and exploration above all else.
18
61795
3937
orada her şeyi merak edip keşfetmeye çalışırdık.
01:05
We aren't focused on any particular problem,
19
65756
2596
Belli bir probleme odaklanmazdık
ya da belli bir hastalığa çare aramazdık.
01:08
and we're not trying to solve any particular disease.
20
68376
2562
01:10
This is just a place where people can come
21
70962
2684
Oraya sadece insanlar gelirdi
01:13
and ask fascinating questions and find answers.
22
73670
3776
ve ilginç sorulara cevap bulmaya çalışırlardı.
Uzun zaman önce fark ettim ki,
01:17
And I realized a long time ago
23
77470
1865
01:19
that if I challenge people to build the equipment they need
24
79359
3242
Eğer çöplerden bulduğum şeylerle
insanlara yarayabilecek şeyler yapsaydık
01:22
out of the garbage I find,
25
82625
2113
yaratıcılığı teşvik etmede müthiş bir yol olurdu.
01:24
it's a great way to foster creativity.
26
84762
2763
01:27
And what happened
27
87549
1151
Bunu fark ettikten sonra olan şey şuydu,
01:28
was that artists and scientists from around the world
28
88724
2881
tüm dünyadan bilim adamları ve sanatçılar
01:31
started coming to my lab.
29
91629
2016
laboratuvarıma gelmeye başladı.
01:33
And it's not just because we value unconventional ideas,
30
93669
3209
Geleneksel olmayan fikirlere değer verdiğimiz için olmadı bunlar,
01:36
it's because we test and validate them
31
96902
2318
bilimsel bir titizlikle test edip onayladık,
01:39
with scientific rigor.
32
99244
1427
bu yüzden oldu bütün bunlar.
01:41
So one day I was hacking something, I was taking it apart,
33
101620
3901
Bir gün bir alet yapmaya çalışıyordum,
birden aklıma fikir geldi.
01:45
and I had this sudden idea:
34
105545
1857
Biyolojiyi de bu aletler gibi inceleyebilir miyim?
01:47
Could I treat biology like hardware?
35
107426
3439
01:50
Could I dismantle a biological system,
36
110889
2251
Biyolojik sistemi de söküp parçalara ayırıp
sonra da yeni ve yaratıcı bir şekilde yine birleştirebilir miyim,
01:53
mix and match the parts
37
113164
1423
01:54
and then put it back together in some new and creative way?
38
114611
2954
diye düşündüm.
01:57
My lab started working on this,
39
117946
2084
Araştırmalarım bununla başlamıştı,
size sonucunu göstermek istiyorum.
02:00
and I want to show you the result.
40
120054
1893
Biriniz bunun hangi meyve olduğunu söyleyebilir mi?
02:03
Can any of you guys tell me what fruit this is?
41
123601
2690
02:07
Audience: Apple!
42
127278
1151
Dinleyiciler: Elma!
02:08
Andrew Pelling: That's right -- it's an apple.
43
128453
2157
Andrew Pelling: Aynen öyle, bu bir elma.
02:10
Now, I actually want you to notice as well
44
130634
2009
Aslında size göstermek istediğim şey,
02:12
that this is a lot redder than most apples.
45
132657
2804
diğer elmalardan daha kırmızı olmasıydı.
02:16
And that's because we grew human cells into it.
46
136294
2726
Bunun nedeni elmanın içinde insan hücresi olması.
02:19
We took a totally innocent Macintosh apple,
47
139044
4178
Tamamen masum Macintosh elmasını aldık,
tüm elma hücrelerini ve DNA'yı yok ettik
02:23
removed all the apple cells and DNA
48
143246
3019
ve sonra insan hücresi yerleştirdik.
02:26
and then implanted human cells.
49
146289
2019
Elma hücrelerini kaldırdığımızda kalan tek şey
02:28
And what we're left with after removing all the apple cells
50
148332
3049
bu selüloz iskelesidir.
02:31
is this cellulose scaffold.
51
151405
1741
02:33
This is the stuff that gives plants their shape and texture.
52
153170
3137
Bu şey bitkilere doku ve şekil verir.
Ve bu gördüğünüz küçük delikler
02:36
And these little holes that you can see,
53
156331
1972
elma hücrelerinin yaşam alanlarıdır.
02:38
this is where all the apple cells used to be.
54
158327
2401
Şimdi gelelim yaptıklarımıza,
02:41
So then we come along,
55
161254
1184
02:42
we implant some mammalian cells that you can see in blue.
56
162462
3062
biraz memeli hücresi ekledik, mavi kısımlarda görüyoruz.
02:45
What happens is, these guys start multiplying
57
165548
2208
Olan şey şu; bu mavi hücreler çoğalıyor
02:47
and they fill up this entire scaffold.
58
167780
1994
ve bütün selülozu çevreliyorlar.
02:50
As weird as this is,
59
170414
1808
İşin garibi
bu bize aslında dokuların nasıl oluştuğunu hatırlatıyor.
02:52
it's actually really reminiscent of how our own tissues are organized.
60
172775
4156
Klinik öncesi çalışmamızda bu selülozları
02:56
And we found in our pre-clinical work
61
176955
2253
vücuda yerleştirebileceğimizi bulduk.
02:59
that you can implant these scaffolds into the body,
62
179232
2396
03:01
and the body will send in cells and a blood supply
63
181652
2683
Vücut, selülozu hücrelere gönderecek kan ise selülozu besleyecek ve
03:04
and actually keep these things alive.
64
184359
2215
bir nevi hayatta tutacak.
03:07
This is the point when people started asking me,
65
187348
3097
İşte bu noktada insanlar bana soru sormaya başlıyor,
03:10
"Andrew, can you make body parts out of apples?"
66
190469
4547
"Andrew, elmalardan organ yapabilir misin ?"
"Tam adamına geldin". Benim cevabım da bu oluyor.
03:15
And I'm like, "You've come to the right place."
67
195794
2231
03:18
(Laughter)
68
198049
1277
(Kahkaha)
Ben aslında bunu eşim ile başardım.
03:19
I actually brought this up with my wife.
69
199715
2185
03:21
She's a musical instrument maker,
70
201924
1734
Eşim müzikal enstrüman üreticisi,
03:23
and she does a lot of wood carving for a living.
71
203682
2313
sürekli odunları oymayla meşgul.
03:26
So I asked her,
72
206529
1731
Ona bir gün sordum,
03:28
"Could you, like, literally carve some ears
73
208865
3237
"Bir elmayı oyarak insan kulağı hâline getirebilir misin?"
03:32
out of an apple for us?"
74
212126
1532
03:33
And she did.
75
213682
1451
Bunu başardı ve yaptı.
03:35
So I took her ears to the lab.
76
215157
2772
Sonra yaptığı kulakları laboratuvara götürdüm.
03:37
We then started preparing them.
77
217953
1753
Ve kulakları hazırlamaya başladım.
03:40
Yeah, I know.
78
220979
1337
Evet evet, biliyorum.
03:42
(Laughter)
79
222340
3033
(Kahkaha)
03:45
It's a good lab, man.
80
225397
1718
İyi niyetli bir çalışma bu dostum.
03:47
(Laughter)
81
227139
1461
(Kahkaha)
03:48
And then we grew cells on them.
82
228624
1707
Ve sonra hücreleri bu kulaklarda büyüttük.
03:51
And this is the result.
83
231008
1385
Sonuç bu.
Benim laboratuvarım kulak üretim tesisi değil.
03:53
Listen, my lab is not in the ear-manufacturing business.
84
233916
4433
Aslında insanlar yıllardır bu konu üstünde çalışmakta.
03:59
People have actually been working on this for decades.
85
239778
3336
04:03
Here's the issue:
86
243138
1648
Problem şu ki,
04:04
commercial scaffolds can be really expensive and problematic,
87
244810
4406
ticari selülozlar oldukça pahalı ve problemli olabilir,
çünkü hayvan veya kadavra gibi
04:09
because they're sourced from proprietary products,
88
249240
2601
04:11
animals or cadavers.
89
251865
2103
sahipli ürünlerden oluşmaktadırlar.
Biz birkaç kuruşa mal olan elmayı kullandık.
04:19
We used an apple and it cost pennies.
90
259259
2876
Asıl güzel yanı ise,
04:22
What's also really cool here
91
262873
2037
04:24
is it's not that hard to make these things.
92
264934
2145
bu şeyleri yapmak çok da zor değil.
04:27
The equipment you need can be built from garbage,
93
267103
2932
Lazım olan şeyleri bir çöpte bile bulabilirsiniz.
04:30
and the key processing step only requires soap and water.
94
270059
4183
Asıl işlem zaten sadece sabun ve su gerektiriyor.
04:34
So what we did was put all the instructions online as open source.
95
274866
3842
İşlem sürecini açık kaynaklı olarak İnternet'te paylaştık.
04:39
And then we founded a mission-driven company,
96
279393
2136
Sonra misyon odaklı bir şirket bulduk,
04:41
and we're developing kits to make it easier
97
281553
2378
insanların evde sadece bir havya ve bir lavabo ile bütün bunları
04:43
for anyone with a sink and a soldering iron
98
283955
2571
kendi başlarına yapabilmeleri için
04:46
to make these things at home.
99
286550
1558
parçaları kolaylaştırarak geliştiriyoruz.
04:48
What I'm really curious about is if one day,
100
288132
4073
En çok istediğim şeylerden birisi de,
bir gün kendi vücudumuzun parçalarını oluşturmak ya da onarmak,
04:52
it will be possible to repair, rebuild and augment our own bodies
101
292229
5251
tabii ki bunların hepsini mutfakta kendi başımıza yapmak.
04:57
with stuff we make in the kitchen.
102
297504
1996
05:01
Speaking of kitchens,
103
301321
2097
Mutfak demişken,
05:03
here's some asparagus.
104
303442
1936
bunlar kuşkonmaz bitkisi.
05:05
They're tasty, and they make your pee smell funny.
105
305402
2683
Epey lezzetliler, üstelik idrarınızın hoş kokmasını sağlıyorlar.
(Kahkaha)
05:08
(Laughter)
106
308109
1253
05:09
Now, I was in my kitchen, and I was noticing
107
309386
2623
Mutfaktaydım ve kuşkonmazın saplarının altına baktığımda
05:12
that when you look down the stalks of these asparagus,
108
312033
2586
ince küçük damarların olduğunu fark ettim.
05:14
what you can see are all these tiny little vessels.
109
314643
2991
05:17
And when we image them in the lab,
110
317658
1649
Kuşkonmazı laboratuvarda görüntülerseniz
05:19
you can see how the cellulose forms these structures.
111
319331
2989
selülozun yapıları nasıl oluşturduğunu görebilirsiniz.
05:22
This image reminds me of two things:
112
322832
2273
Bu resim bana iki şeyi hatırlatıyor:
05:25
our blood vessels
113
325701
1882
Kan damarlarımızı,
05:27
and the structure and organization of our nerves and spinal cord.
114
327607
3748
omurilik ve sinirlerinin yapısını.
05:31
So here's the question:
115
331854
1297
Sormamız gereken şu,
05:33
Can we grow axons and neurons down these channels?
116
333860
4180
nöronları ve aksonları bu kanallar boyunca geliştirebilir miyiz?
Eğer yapabilirsek,
05:38
Because if we can,
117
338064
1626
05:39
then maybe we can use asparagus to form new connections
118
339714
4267
kopmuş ve zarar görmüş sinirlerin uçlarını
kuşkonmaz kullanarak yeniden oluşturabiliriz.
05:44
between the ends of damaged and severed nerves.
119
344005
2857
Belki de bir omuriliği bile.
05:47
Or maybe even a spinal cord.
120
347627
1803
Beni yanlış anlamayın--
05:50
Don't get me wrong --
121
350126
1286
05:51
this is exceptionally challenging
122
351436
2004
bu iş gerçekten son derece zor
05:53
and really hard work to do,
123
353464
1595
ve bu işi yapan sadece biz değiliz.
05:55
and we are not the only ones working on this.
124
355083
2618
Uğraşan başkaları da var.
05:58
But we are the only ones using asparagus.
125
358116
2940
Ama sadece biz kuşkonmaz kullanıyoruz.
06:01
(Laughter)
126
361080
2507
(Kahkaha)
06:04
Right now, we've got really promising pilot data.
127
364060
3118
Şimdi, gelecek vaat eden pilot verilerimiz var.
06:07
And we're working with tissue engineers
128
367202
1883
Ve mümkün olan ne varsa bulmak için
06:09
and neurosurgeons
129
369109
1166
beyin cerrahları ve doku mühendisleriyle çalışıyoruz.
06:10
to find out what's actually possible.
130
370299
1896
06:12
So listen, all of the work I've shown you,
131
372793
2554
Evet, size gösterdiğim çalışmaların hepsi,
etrafımda olan tüm aletlerim
06:15
the stuff that I've built that's all around me on this stage
132
375371
3193
06:18
and the other projects my lab is involved in
133
378588
2670
ve laboratuvarımdaki diğer projeler
tamamen çöple oynama sevgimin sonucudur.
06:21
are all a direct result of me playing with your garbage.
134
381282
4087
Oyun -- Oyun bilimsel çalışmanın kilit noktasıdır.
06:25
Play -- play is a key part of my scientific practice.
135
385393
6037
06:31
It's how I train my mind to be unconventional and to be creative
136
391454
3984
Bu, elmadan kulak yapma gibi son derece yaratıcı olmak için
zihnimi nasıl eğittiğimin göstergesidir.
06:35
and to decide to make human apple ears.
137
395462
3005
06:38
So, the next time any of you are looking at some old,
138
398491
4651
Bir dahaki sefere sizleri biraz eski,
bozuk, arızalı, aletleri kurcalarken görmek istiyorum.
06:43
broken-down, malfunctioning, piece-of-crap technology,
139
403166
4579
06:47
I want you to think of me.
140
407769
1597
Kısacası beni düşünmenizi istiyorum.
Çünkü gerçekten istiyorum.
06:50
Because I want it.
141
410199
1158
06:51
(Laughter)
142
411381
1151
(Kahkaha)
06:52
Seriously, please find any way to get in touch with me,
143
412556
4007
Cidden, benimle iletişime geçmeye çalışın
06:56
and let's see what we can build.
144
416587
1941
ve bakalım neler yapabiliriz.
06:58
Thank you.
145
418552
1151
Teşekkür ediyorum.
06:59
(Applause)
146
419727
4543
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7