Onora O'Neill: What we don't understand about trust

Onora O'Neill: Güven hakkında anlamadığımız şeyler

260,156 views

2013-09-25 ・ TED


New videos

Onora O'Neill: What we don't understand about trust

Onora O'Neill: Güven hakkında anlamadığımız şeyler

260,156 views ・ 2013-09-25

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Dilara Gostolupce Gözden geçirme: Serap Çakıl
00:12
So I'm going to talk about trust,
0
12120
2095
Bugün 'güven' üzerine konuşacağım,
00:14
and I'm going to start by reminding you
1
14215
2280
Size şunu hatırlatarak başlamak istiyorum,
00:16
of the standard views that people have about trust.
2
16495
4081
insanların güven hakkında belli başlı görüşleri var.
00:20
I think these are so commonplace,
3
20576
2239
Bence tüm bunlar çok basmakalıp görüşler ve
00:22
they've become clichés of our society.
4
22815
2288
toplumumuzun klişeleri haline geldiler.
00:25
And I think there are three.
5
25103
2026
Bence üç ana düşünce var.
00:27
One's a claim: there has been a great decline in trust,
6
27129
4832
Birincisi bir iddia: İnsanlara güvenmek konusunda ciddi bir düşüş var,
00:31
very widely believed.
7
31961
1908
ki bu en yaygın düşünce.
00:33
The second is an aim: we should have more trust.
8
33869
4507
İkincisi bir amaç: İnsanlara daha çok güvenmeliyiz.
00:38
And the third is a task: we should rebuild trust.
9
38376
5490
Ve üçüncüsü de bir görev: Güvenimizi tazelemeliyiz.
00:43
I think that the claim, the aim and the task
10
43866
4338
Bence bu iddia, amaç ve görev
00:48
are all misconceived.
11
48204
2170
tamamen yanlış algılanıyor.
00:50
So what I'm going to try to tell you today
12
50374
1649
Dolayısıyla bugün sizlere
00:52
is a different story about a claim, an aim and a task
13
52023
4690
bir iddia, bir amaç ve bir görev hakkında farklı hikayeler anlatacağım,
00:56
which I think give one quite a lot better purchase on the matter.
14
56713
4627
ki bence bu örnekler konunun daha doğru anlaşılmasını sağlıyor.
01:01
First the claim: Why do people think trust has declined?
15
61340
4766
İlk olarak iddia: Neden insanlar güvenin azaldığını düşünüyor?
01:06
And if I really think about it on the basis of my own evidence,
16
66106
3801
Eğer bu soruyu kendi deneyimlerime dayanarak cevaplamaya çalışırsam
01:09
I don't know the answer.
17
69907
1774
cevabı bulamıyorum.
01:11
I'm inclined to think it may have declined
18
71681
3809
Güvenin azaldığını düşünmeye meyilliyim
01:15
in some activities or some institutions
19
75490
3506
özellikle bazı etkinliklere ya da bazı kurumlara karşı
01:18
and it might have grown in others.
20
78996
1804
ve diğerlerine karşı da gelişiyor olabilir.
01:20
I don't have an overview.
21
80800
1944
Genel bir açıklamam yok.
01:22
But, of course, I can look at the opinion polls,
22
82744
4337
Fakat, tabii ki, bu konuda yapılmış kamuoyu yoklamalarına baktığımızda
01:27
and the opinion polls are supposedly
23
87081
2368
güvenin azaldığını görüyoruz ve
01:29
the source of a belief that trust has declined.
24
89449
3952
kamuoyu yoklamaları güvenin azaldığını en net şekilde gösteren kaynaklar.
01:33
When you actually look at opinion polls across time,
25
93401
3857
Fakat bu kamuoyu yoklamalarının zaman içindeki değişimlerine baktığımızda
01:37
there's not much evidence for that.
26
97258
1798
güvenin azaldığına dair net bir sonuç elde edemiyoruz.
01:39
That's to say, the people who were mistrusted
27
99056
2590
Yani, geçmişte güvenilmeyen insanlar
01:41
20 years ago,
28
101646
1611
20 yıl kadar önce,
01:43
principally journalists and politicians, are still mistrusted.
29
103257
4553
başlıca gazeteciler ve politikacılar, günümüzde de güvenilmeyen insanlar.
01:47
And the people who were highly trusted 20 years ago
30
107810
3370
Aynı şekilde 20 yıl önce çok güvenilir olan insanlar
01:51
are still rather highly trusted: judges, nurses.
31
111180
3445
hala çok güvenilenler arasında: yargıç ve hemşireler.
01:54
The rest of us are in between,
32
114625
1904
Geriye kalanımız ikisinin arasında,
01:56
and by the way, the average person in the street
33
116529
3070
bu arada, sokaktaki ortalama bir insan nerdeyse
01:59
is almost exactly midway.
34
119599
2024
tam ortalarda bir yerlerde.
02:01
But is that good evidence?
35
121623
2233
Fakat bu yeterli bir kanıt mıdır?
02:03
What opinion polls record is, of course, opinions.
36
123856
4156
Kamuoyu yoklamalarının kaydettiği, tabii ki, insanların düşünceleri.
02:08
What else can they record?
37
128012
1567
Başka neyin kaydını tutabilirler ki?
02:09
So they're looking at the generic attitudes
38
129579
3541
Bu yüzden insanların belirli sorular karşısındaki
02:13
that people report when you ask them certain questions.
39
133120
3539
genel davranışlarını kaydediyor.
02:16
Do you trust politicians? Do you trust teachers?
40
136659
3930
Politikacılara güveniyor musunuz? Öğretmenlere güveniyor musunuz?
02:20
Now if somebody said to you, "Do you trust greengrocers?
41
140589
3632
Peki biri size sorsa, 'Manavlara güveniyor musunuz?
02:24
Do you trust fishmongers?
42
144221
1897
Balıkçılara güveniyor musunuz?
02:26
Do you trust elementary school teachers?"
43
146118
2632
İlkokul öğretmenlerine güveniyor musunuz?'
02:28
you would probably begin by saying, "To do what?"
44
148750
3591
Büyük ihtimalle öncelikle ''Hangi konuda?'' diye sorarsınız.
02:32
And that would be a perfectly sensible response.
45
152341
3214
Ve bu kesinlikle çok olağan bir tepki olur.
02:35
And you might say, when you understood the answer to that,
46
155555
5125
Soruyu anladığınızda cevap olarak,
02:40
"Well, I trust some of them, but not others."
47
160680
3440
''Yani, bazılarına güveniyorum fakat hepsine değil.' dersiniz.
02:44
That's a perfectly rational thing.
48
164120
1918
Bu da gayet mantıklı bir şey.
02:46
In short, in our real lives,
49
166038
3122
Kısacası, hayatımızda
02:49
we seek to place trust in a differentiated way.
50
169160
3650
güveni farklılaştırılmış bir yerde konumlandırıyoruz.
02:52
We don't make an assumption that the level of trust
51
172810
3576
Belli bir memur tipine ya da ofis çalışanına ya da
02:56
that we will have in every instance of a certain type
52
176386
3496
belli tipte bir insana her seferinde
02:59
of official or office-holder or type of person
53
179882
3915
aynı düzeyde güvenebileceğimize dair
03:03
is going to be uniform.
54
183797
1945
varsayımda bulunamayız.
03:05
I might, for example, say that I certainly trust
55
185742
3723
Örneğin, ben tanıdığım bir ilkokul öğretmenine
03:09
a certain elementary school teacher I know
56
189465
2445
başlangıç sınıfına okumayı öğreteceği konusunda
03:11
to teach the reception class to read,
57
191910
2626
kesinlikle güvenebilirim fakat asla
03:14
but in no way to drive the school minibus.
58
194536
3648
okul servisini kullanma konusunda güvenemem.
03:18
I might, after all, know that she wasn't a good driver.
59
198184
3101
Nihayetinde iyi bir sürücü olmadığını biliyor olabilirim.
03:21
I might trust my most loquacious friend
60
201285
3277
Çok konuşkan bir arkadaşıma
03:24
to keep a conversation going
61
204562
2092
sohbeti sürdüreceği konusunda güvenebilirken
03:26
but not -- but perhaps not to keep a secret.
62
206654
9659
belki sır tutması konusunda güvenemem.
03:36
Simple.
63
216313
1249
Basit.
03:37
So if we've got those evidence in our ordinary lives
64
217562
4906
Dolayısıyla eğer günlük hayatımızda bu örnekler üzerinden
03:42
of the way that trust is differentiated,
65
222468
2116
güvenimizin farklılaştığını görüyorsak
03:44
why do we sort of drop all that intelligence
66
224584
3251
neden tüm bu bilgiyi bir yana bırakıp
03:47
when we think about trust more abstractly?
67
227835
3623
güven konusunu bu kadar soyut bir şekilde düşünüyoruz?
03:51
I think the polls are very bad guides
68
231458
2744
Bence anketler var olan güven düzeyi
03:54
to the level of trust that actually exists,
69
234202
3057
konusunda oldukça kötü kılavuzlar
03:57
because they try to obliterate the good judgment
70
237259
3572
çünkü güveni yerleştirmek için harcadığımız sağduyuyu
04:00
that goes into placing trust.
71
240831
3407
bozmaya çalışıyorlar.
04:04
Secondly, what about the aim?
72
244238
2192
İkinci olarak, ya amaç?
04:06
The aim is to have more trust.
73
246430
2620
Amaç daha fazla güven duymak.
04:09
Well frankly, I think that's a stupid aim.
74
249050
3329
Doğrusunu, bunun aptalca bir amaç olduğuna inanıyorum.
04:12
It's not what I would aim at.
75
252379
1947
Benim amaçlayabileceğim bir şey değil.
04:14
I would aim to have more trust in the trustworthy
76
254326
3463
Güvenilir olan şeylere daha çok güvenmeyi amaçlayabilirim
04:17
but not in the untrustworthy.
77
257789
3017
fakat güvenilmeyecek şeylere değil.
04:20
In fact, I aim positively to try not to trust the untrustworthy.
78
260806
6542
Aslında, güven vermeyen şeylere güvenmemeye çalışmayı hedeflerim.
04:27
And I think, of those people who, for example,
79
267348
3612
Ve birikimlerini uygun bir şekilde, örneğin,
04:30
placed their savings with the very aptly named Mr. Madoff,
80
270960
4701
Bay Madoff dediğimiz bu adama yatıran bu insanları düşünelim,
04:35
who then made off with them,
81
275661
2639
daha sonra paralarını alıp kaçsın,
04:38
and I think of them, and I think, well, yes,
82
278300
2330
ve bunu ve şey, evet, gereksiz şekilde
04:40
too much trust.
83
280630
1863
fazla güven diye düşünüyorum.
04:42
More trust is not an intelligent aim in this life.
84
282493
3857
Daha çok güven bu hayatta zekice bir amaç değil.
04:46
Intelligently placed and intelligently refused trust
85
286350
3994
Zekice planlanmış ve zekice reddedilen güven ise
04:50
is the proper aim.
86
290344
2467
uygun bir amaç.
04:52
Well once one says that, one says, yeah, okay,
87
292811
3463
Peki, bir keresinde biri şöyle demiş, biri demiş ki, evet, tamam
04:56
that means that what matters in the first place
88
296274
3144
bu demek ki, her şeyden önce önemli olan
04:59
is not trust but trustworthiness.
89
299418
3141
güven değil, güvenilirlik.
05:02
It's judging how trustworthy people are
90
302559
2918
İnsanların bazı konularda ne kadar
05:05
in particular respects.
91
305477
1929
güvenilir olabileceğini ölçüp tartmak.
05:07
And I think that judgment requires us to look at three things.
92
307406
3348
Bence bu değerlendirme üç farklı konuya da bakmamızı gerektiriyor.
05:10
Are they competent? Are they honest? Are they reliable?
93
310754
5212
Bu insanlar becerikli mi? Dürüst mü? Güven telkin ediyorlar mı?
05:15
And if we find that a person is competent
94
315966
2072
Bir insanın bizi ilgilendiren konularda
05:18
in the relevant matters,
95
318038
1736
becerikli olduğunu,
05:19
and reliable and honest,
96
319774
1921
güvenilir ve dürüst olduğunu düşünüyorsak
05:21
we'll have a pretty good reason to trust them,
97
321695
2294
onlara güvenmek için yeterince sebebimiz var demektir,
05:23
because they'll be trustworthy.
98
323989
2211
çünkü gözümüzde güvenilir olurlar.
05:26
But if, on the other hand, they're unreliable, we might not.
99
326200
3666
Fakat, diğer yandan, güven vermiyorlarsa güvenmeyiz.
05:29
I have friends who are competent and honest,
100
329866
2244
Benim becerikli ve dürüst arkadaşlarım var
05:32
but I would not trust them to post a letter,
101
332110
1787
fakat bir mektubu göndermeleri için onlara güvenemem
05:33
because they're forgetful.
102
333897
2572
çünkü unutkandırlar.
05:36
I have friends who are very confident
103
336469
2672
Kendilerine çok güvenen arkadaşlarım var
05:39
they can do certain things,
104
339141
1963
bazı şeyleri başarıyla yapabilirler,
05:41
but I realize that they overestimate their own competence.
105
341104
4408
fakat kendi becerilerini abarttıklarını fark ettim.
05:45
And I'm very glad to say, I don't think I have many friends
106
345512
2655
Bunu memnuniyetle söyleyebilirim, bence becerikli
05:48
who are competent and reliable but extremely dishonest.
107
348167
3634
ve güven veren fakat kesinlikle dürüst olmayan çok arkadaşım yok.
05:51
(Laughter)
108
351801
840
(Kahkahalar)
05:52
If so, I haven't yet spotted it.
109
352641
3387
Eğer varsa da henüz keşfedemedim.
05:56
But that's what we're looking for:
110
356028
2294
Fakat baktığımız şey şu:
05:58
trustworthiness before trust.
111
358322
2198
güvenden önce güvenilirlik.
06:00
Trust is the response.
112
360520
1908
Güven bir karşılıktır.
06:02
Trustworthiness is what we have to judge.
113
362428
2340
Asıl kdeğerlendirmemiz gereken şey güvenilirlik.
06:04
And, of course, it's difficult.
114
364768
1731
Ve tabii ki bu oldukça zor.
06:06
Across the last few decades, we've tried to construct
115
366499
3349
Son 20-30 yıl boyunca, her tür kurumun, profesyonelin,
06:09
systems of accountability for all sorts of institutions
116
369848
3273
memurun ve diğerlerinin güvenilirliğinin değerlendirmesini
06:13
and professionals and officials and so on
117
373121
2096
bizim için daha da kolaylaştıracak
06:15
that will make it easier for us to judge their trustworthiness.
118
375217
4606
mesuliyet sistemleri kurmaya çalışıyoruz.
06:19
A lot of these systems have the converse effect.
119
379823
3272
Bu sistemlerin çoğunun karşıt yönde etkisii oldu.
06:23
They don't work as they're supposed to.
120
383095
1876
Bunlar çalışmaları beklendiği gibi çalışmıyorlar.
06:24
I remember I was talking with a midwife who said,
121
384971
4415
Bir ebeyle konuştuğumda bana şöyle dediğini hatırlıyorum,
06:29
"Well, you see, the problem is it takes longer
122
389386
2332
''Eh, görüyorsun, evrak işini yapmak
06:31
to do the paperwork than to deliver the baby."
123
391718
3501
bebeği doğurmaktan daha uzun sürüyor.''
06:35
And all over our public life, our institutional life,
124
395219
3771
Tüm toplumsal hayatımızda, kurumsal hayatımızda,
06:38
we find that problem,
125
398990
1850
sorun olarak karşımıza çıkan,
06:40
that the system of accountability
126
400840
2413
güvenilirliği emniyet altına alması
06:43
that is meant to secure trustworthiness
127
403253
2329
gereken mesuliyet sistemi
06:45
and evidence of trustworthiness
128
405582
2750
ve güvenilirlik kanıtının
06:48
is actually doing the opposite.
129
408332
1864
aslında tam tersini yapması.
06:50
It is distracting people who have to do difficult tasks,
130
410196
4637
Zor görevleri olan insanları, ebeler gibi,
06:54
like midwives, from doing them
131
414833
2313
kutucukları işaretlemeye zorlayarak
06:57
by requiring them to tick the boxes, as we say.
132
417146
2958
dikkatini dağıtıp işlerini yapmaktan alıkoyuyor.
07:00
You can all give your own examples there.
133
420104
2734
Burada kendi örneklerinizi de düşünebilirsiniz.
07:02
So so much for the aim.
134
422838
1910
Amaç üzerine fazlasıyla konuştuk.
07:04
The aim, I think, is more trustworthiness,
135
424748
2890
Amaç bence daha çok güvenilirlik ile alakalı,
07:07
and that is going to be different
136
427638
2159
ve eğer güvenilir olmaya çalışıyorsak
07:09
if we are trying to be trustworthy
137
429797
1949
ve güvenilirliğimizi diğerlerine
07:11
and communicate our trustworthiness to other people,
138
431746
3026
iletirsek ve eğer diğer insanların ya da memurların
07:14
and if we are trying to judge whether other people
139
434772
2904
ya da politikacıların güvenilir olup olmadığını
07:17
or office-holders or politicians are trustworthy.
140
437676
3172
değerlendirmeye çalışırsak, her şey farklı olacaktır.
07:20
It's not easy. It is judgment, and simple reaction,
141
440848
4374
Bu kolay değil. Yargı, ve basit tepki,
07:25
attitudes, don't do adequately here.
142
445222
4862
davranışlar burada yeterince rol almıyor.
07:30
Now thirdly, the task.
143
450084
3565
Şimdi üçüncü olarak, görev.
07:33
Calling the task rebuilding trust, I think,
144
453649
3572
Görevi güveni yeniden inşa etmek olarak
07:37
also gets things backwards.
145
457221
1739
belirlemek, bence bazı şeyleri geriye götürüyor.
07:38
It suggests that you and I should rebuild trust.
146
458960
4855
Bu sizin ve benim güvenimizi yeniden yaratmamız gerektiğini söylüyor.
07:43
Well, we can do that for ourselves.
147
463815
2453
Tabii, bunu kendimiz için yapabiliriz.
07:46
We can rebuild a bit of trustworthiness.
148
466268
2398
Bir parça güvenliliği yeniden inşa edebiliriz.
07:48
We can do it two people together trying to improve trust.
149
468666
3632
İki kişi birbirlerine olan güveni artırmaya çalışabilir.
07:52
But trust, in the end, is distinctive
150
472298
3204
Fakat güven, en nihayetinde, ayırt edicidir
07:55
because it's given by other people.
151
475502
2760
çünkü başka insanlar tarafından verilir.
07:58
You can't rebuild what other people give you.
152
478262
3177
Başkalarının size verdiği güveni yeniden inşa edemezsiniz.
08:01
You have to give them the basis
153
481439
2727
Size güven vermeleri için
08:04
for giving you their trust.
154
484166
3183
temeli vermeniz gerekir.
08:07
So you have to, I think, be trustworthy.
155
487349
3192
Yani, bence siz güvenilir olmak zorundasınız.
08:10
And that, of course, is because you can't fool
156
490541
2384
Ve bu, elbette, tüm insanları her zaman, genellikşe,
08:12
all of the people all of the time, usually.
157
492925
3586
kandırmanız mümkün değildir.
08:16
But you also have to provide usable evidence
158
496511
4646
Fakat onlara güvenilir olduğunuza dair
08:21
that you are trustworthy.
159
501157
1554
geçerli kanıtlar sunmak zorundasınız.
08:22
How to do it?
160
502711
1542
Bunu nasıl yapacaksınız?
08:24
Well every day, all over the place, it's being done
161
504253
3210
Bu her gün, her yerde, sıradan insanlar, yetkililer
08:27
by ordinary people, by officials, by institutions,
162
507463
3014
ve kurumlar tarafından, oldukça etkili
08:30
quite effectively.
163
510477
1840
bir şekilde yapılıyor.
08:32
Let me give you a simple commercial example.
164
512317
3513
Size basit ticari bir örnek vermeme izin verin.
08:35
The shop where I buy my socks says I may take them back,
165
515830
3890
Çoraplarımı aldığım mağaza bana çorapları iade edebileceğimi
08:39
and they don't ask any questions.
166
519720
2252
ve hiçbir soru sormayacaklarını söylüyor.
08:41
They take them back and give me the money
167
521972
1761
Çorapları iade alıyorlar ve paramı geri veriyorlar
08:43
or give me the pair of socks of the color I wanted.
168
523733
2632
ya da istediğim renkteki çorapla değişim yapabiliyorum.
08:46
That's super. I trust them
169
526365
2189
Bu harika. Onlara güveniyorum
08:48
because they have made themselves vulnerable to me.
170
528554
3331
çünkü kendilerini bana kırılgan gösteriyorlar.
08:51
I think there's a big lesson in that.
171
531885
1993
Bence buradan çok önemli bir ders çıkarabiliriz.
08:53
If you make yourself vulnerable to the other party,
172
533878
3054
Eğer kendinizi diğer kişiye karşı kırılgan hale getirirseniz
08:56
then that is very good evidence that you are trustworthy
173
536932
3903
bu güvenilir olduğunuza ve ve söylediklerinize
09:00
and you have confidence in what you are saying.
174
540835
3018
kendinizin de güvendiğine dair iyi bir kanıt.
09:03
So in the end, I think what we are aiming for
175
543853
2172
Yani neticede, amaçladığımız şey
09:06
is not very difficult to discern.
176
546025
3540
farketmesi çok zor bir şey değil.
09:09
It is relationships in which people are trustworthy
177
549565
4205
İnsanların güvenilir oldukları ve diğer kişinin
09:13
and can judge when and how the other person
178
553770
3875
ne zaman ve nasıl güvenilir olduğunu değerlendirebilecekleri
09:17
is trustworthy.
179
557645
1288
ilişkilerdir.
09:18
So the moral of all this is,
180
558933
3858
Dolayısıyla buradan alınacak ders,
09:22
we need to think much less about trust,
181
562791
3154
güven konusunu daha az düşünmeli,
09:25
let alone about attitudes of trust
182
565945
3535
kamuoyu yoklamalarının saptadığı
09:29
detected or mis-detected by opinion polls,
183
569480
3686
ya da yanlış saptadığı güven verici hareketleri bir yana bırakın,
09:33
much more about being trustworthy,
184
573166
2614
ve daha çok nasıl güvenilir olacağımızı
09:35
and how you give people adequate, useful
185
575780
3905
ve insanlara güvenilir olduğunuza dair
09:39
and simple evidence that you're trustworthy.
186
579685
2744
nasıl yeterli, yararlı ve basit kanıt verebileceğimiz düşünmeliyiz.
09:42
Thanks.
187
582429
1061
Teşekkürler.
09:43
(Applause)
188
583490
2344
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7